224- MEVSUF

MEVSUF
Tüm sıfat-ı sübutu insan kendinden sandı Hayat, ilim, irade, kudret sanki ondandı Semi’, Basar ondaydı, kevn-i kelam sıfattı Aklı O’na tuzaktı mevsuf olan Allah’tı
İnsan nefse aldandı akıl ermez bu işe Gerçekten hayret bir şey şaştım kaldım bu işe…
Düşünsene ey insan sen kimsin ki sıfat ne Ayrı bir varlık mısın olacak sıfat sende Halk etti seni Hȃlık görünürsün Zȃhirde Bȃtın, Zȃhir tek O var, tek O işler ȃlemde
İnsan nefse aldandı akıl ermez bu işe Gerçekten hayret bir şey şaştım kaldım bu işe…
Dost Eminim biliyor, fiil, sıfat, Zât’ından Bizde bir şey yok diyor, bizdeki de hep O’ndan İnsanlar aldanıyor sanıyor sıfat ondan Olmayan bir varlıkta bahsedilmez sıfattan
İnsan nefse aldandı akıl ermez bu işe Gerçekten hayret bir şey şaştım kaldım bu işe…
Sıfat: Bir kimse veya şeyin hal ve vasfı, keyfiyeti. Suret, çehre, yüz. Nişan, alâmet. Bir şeyin keyfiyetini izah için kullanılan kelime. Mevsuf: Vasıflanan. Bir sıfatla tavsif edilen. * Kendisinde bir sıfat mevcud olan, kendisine bir sıfat isnad edilmiş olan. Sıfat-ı Sübutiyye: Cenab-ı Hakk'ın sıfatları: Hayat, İlim, Sem', Basar, İrade, Kudret, Kelâm, Tekvin sıfatları. Bunlara "Sıfât-ı semaniye" de denir. Kevn: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, âlem, kâinat. Mevcudiyet.
[ Geri Dön ] |