Sen hiç istemedin ki dostum..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
derunilale
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 268
Kayıt: 27 Tem 2007, 02:00

Sen hiç istemedin ki dostum..

Mesaj gönderen derunilale »

"Çok istiyorum ama olmuyor” dedi delikanlı.
“Ne yapsam olmuyor. İnanınız, elimden geleni yaptığım hâlde olmuyor.”

“Sen istemek nedir hiç bilmiyorsun ki!” diye cevap verdi yaşlı adam, hafifçe sesini kısarak.

“Gerçekten isteseydin olurdu. Evet, hiç boşuna yorma kendini! İsteseydin, eğer gerçekten isteseydin, olmak istediğin, olmasını istediğin olurdu. Olmadığına göre sen henüz istememişsin demektir.”

“İstemek, birşeyin olmasını istemek, gerçekten istemek nedir o hâlde?” diye saf saf sordu genç.

VE suâlinin cevabı hemen geldi:

— “İstemek, olmayı istediğin, olmasını istediğin şey için ölmeyi göze almak, ölecek kadar istemek, hatta olmak için, olması için ölmek demek.”

İstemek, birşeyin olmasını istemek, onu dilemek, onu arzulamak: tutkuyla, hırsla, ihtirasla onun olması için yanıp tutuşmak demek.

Ah ne zordur istemek?
İstek sahibi olmak... tutku sahibi olmak... tutmak için tutuşmak... tutmak uğruna tutuşmak... tutuşmak pahasına tutmak.... tutarken ve sırf tuttuğu için tutuşmak... yanmak yani... olmak için ölmek... ölmedikçe olmayacağına, olunamayacağına inanmak...

İstemek... birşeyin olmasını istemek... olmayı istemek...

Yani?

İstemek 'bedel ödemek' demek. Bedelini hesap etmeksizin istemek demek.
Bedeli ne olursa olsun istemek demek.
İsteğin şiddeti arttıkça ödenecek bedelin miktarının da artacağını bilmek demek.
Bedeli büyük olduğu için olması istenenden kaçmak değil, bedeli büyük olduğu için olması istenene koşmak demek.
O hâlde istemek demek, herşeyden evvel bedeli büyük olanın olmasını istemek demek.
İstemek bedeli seve seve ödemek, bedeli göze alınan şeyin olmasını istemek demek.


Gönül cenneti istiyor imiş ammâ günahlar bırakmıyormuş.

Söylesene sevgili dostum, günahlar da kim oluyormuş?
Gönlümüze ket vuracak, gönlümüzün isteklerini, istediklerini engelleyecek günah mı varmış bu dünyada?

Gönül bir kere istese, gönlün kendisi cennet olmaz mı? Bir kere, evet bir kere gönül cenneti istese dağlar tepeler düzlük, denizler yol olmaz mı insana?

Günah adam gibi istememenin, isteyememenin adı değil mi zâten?
Günah istemesini bilmeyenlerin, istemek nedir bilmeyenlerin içine yuvarlandığı çukur değil mi?

Evet günah: olmayanlara, olmayı adam gibi istemeyenlere verilmiş bir ceza.
Günah bir sebep değil, bilakis günah tamıtamına bir âkibet, bir sonuç, hem de istemeyi bilmemekten hâsıl olan bir sonuç.
Günah, istemeyenlerin, istemesini bilmeyenlerin, istemek nedir bilmeyenlerin ağına düştükleri avcı...
tutkusunu kaybetmişlerin kucağında uyumayı tercih ettikleri yosma...
ölmeyi göze alamayanlara kurulan darağacı...
çeşm-i siyahın ta kendisi günah.
Ağlayan değil ağlatan, sızlayan değil sızlatan.
Günah tutkusuzlara özgü bir ceza... tutmaktan vazgeçenlere... —ağzım kurusun— tutmaktan değil, tutulmaktan korkanlara musallat olan belâ.
Evet, isteyenlerin değil, istemekten çekinenlerin belâsı hem de.

— “İsteseydin, eğer gerçekten isteseydin, olmak istediğin, olmasını istediğin olurdu. Olmadığına göre sen henüz istememişsin demektir.”

İsteseydin eğer, isteğinin şiddetinden, istemenin muhabbetinden yer yarılır, gök parçalanır, ma'dum mevcud'a, adem vücûd'a inkilâb ederdi. İsteseydin eğer, günahların yok olurdu.
Bir kere isteseydin, evet bir kere gerçekten isteseydin olan olurdu; olacak olan olurdu. İsteseydin olmaz bile olurdu...


Sen hiç istemedin ki dostum!
İstemek nedir bilmedin ki!
Hiç tutulmadın sen!
Tutkuların için ölmedin ki!
İsteseydin ölürdün, ölseydin olurdun!
Sen hiç olmadın ki!
Evet, olmadın, çünkü sen hiç ölmedin!
Ölecek kadar istemedin, ölümün pahasına istemedin, ölümüne istemedin! İsteseydin ölürdün.
Ölseydin olurdun. Ne öldün ne oldun.
Çünkü sen istemedin.
İsteğini, istediğini aslında dile bile getirmedin.
Öyle ya, bir kere dile getirseydin, olurdun.
Bir kez adam gibi aklından geçirseydin hemen orada olmuş ve ölmüş idin.


Sen hiç istemedin ki dostum! İstemesini bilmedin. İstemek nedir bilmedin. Çünkü sen ol deyince olduranı hiç tanımadın.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/kjkjkjkop4.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen MBurak »


Sen hiç istemedin ki dostum! İstemesini bilmedin. İstemek nedir bilmedin. Çünkü sen ol deyince olduranı hiç tanımadın
Mutu kable en temutu(S.AV)

yüreğine sağlık esra can
muhabbet ve dua esselamunaleyküm rahmetullahu ve berakatuhu
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

MBurak yazdı:

Sen hiç istemedin ki dostum! İstemesini bilmedin. İstemek nedir bilmedin. Çünkü sen ol deyince olduranı hiç tanımadın
Mutu kable en temutu(S.AV)

yüreğine sağlık esra can
muhabbet ve dua esselamunaleyküm rahmetullahu ve berakatuhu
Evet istemeyi bilemiyoruz, istekli de olamıyoruz. ama hamd-u senalar olsun Rabimizi tanıyoruz. Rabbimizi şah damarından yakin biliyoruz. Kalbimizin içindeki fuadın içende saklığımız emanetin sahibi olduğunu ve zamanında emaneti sahibine vereceğimizi biliyoruz. Rahman ve Rahim olan Allah cc dan tevbemizin kabuluni diliyoruz...
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

İSTEDİM

Mesaj gönderen nur-ye »



EVET İSTEDİM

İSTEDİĞİMİ İSTEDİĞİM İÇİN İSTEDİM

BENİM İSTEMEM KENDİ İSTEMESİYDİ

O'NUN İÇİN İSTEDİM...


KANLI GÖZ YAŞI DÖKEREK İSTEDİM

İSTEDİMDE İSTEDİM ÇILĞINCA USANMADAN İSTEDİM

İSTEDİKÇE TÖVBE ETTİM YİNE İSTEDİM

KAPISINDA BEKLEYEN FAKİRDİM İSTEDİM

İSTEDİKÇE HEP İSTEDİM...


ÖZÜMDE ÖZÜNDEKİ EMANETİNE ULAŞMAK İÇİN İSTEDİM

ELE AVUCA SIĞMAYAN ŞIMARIK ÇOÇUK GİBİ İSTEDİM

HALİME BAKMADAN UTANMADAN İSTEDİM


ÇİLE ÇÖLÜNÜN ÇARŞILARINDA

SADAKATLA, SAMİMİYETLE, SABIRLA VE SELAMET DİLEYEREK İSTEDİM

SADECE BİRŞEYLER İSTEMEK DEĞİLDİ BENİMKİ

NE MAKAM NE ŞÖHRET NE KERAMET NE CENNET PAZARLIĞIM YOKTU

CAN CERAYANIMIZ NUR-U MİM OCAĞI ERENLER YÜREĞİNDE YER ALMASI İÇİN İSTEDİM


TEK İSTEĞİM VARDI İSTEDİĞİME LAYİK KULLUK YAPABİLMEK İÇİN İSTEDİM...

05/11/2007
Resim
Kullanıcı avatarı
zahidzenderun
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1026
Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00

ALLLAH'TAN İSTEMENİN ESASI, USULÜ VE ADABI

Mesaj gönderen zahidzenderun »



SEVGİLİ DERUNULALE...,


Dücane CÜNDİOĞLU'ndan aktardığın yazı çok güzel..


Allah cc razi olsun..
Emegin hurmet ve sukran bulsun...
Yüregine saglik..


Açtığın konuya biraz katkı olarak Mustafa İSLAMOĞLU' na ait bir yazıyı aktarmak istiyorum...





ALLLAH'TAN İSTEMENİN ESASI, USULÜ VE ADABI

“Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım isteriz.” (1:4)



Fatiha’da bize kıldığımız namazların her rekatında tekrarlatılan bu tevhidi ilke, şöyle de Türkçeleştirilebilir:
“Yalnız sana kulluk ederiz, zira yalnız senden yardım isteriz.”
Yani biz, kulluğumuzu kime hasrediyorsak, yardımı da O’ndan isteriz.

İnsanca var olmak, dua etmektir.
Onun için Kur’an öyle der:
“Eğer duanız olmasaydı, Rabbinizin ne işine yarardınız!”

Bu ayete bakarak diyebiliriz ki: İnsan, dua etmek için yaratıldı. İnsanın Allah karşısındaki esas duruşu, dua halidir. Namaz anlamına gelen salât, aynı zamanda “dua” demektir. Hayatın namazla donatılması, hayatın günde beş kez duayla donatılmasıdır. Günün eklem yerlerine duanın yerleştirilmesidir.

Dua, sadece insanın Allah karşısındaki acziyetini ifade etmez, aynı zamanda diğer mahlukat karşısındaki izzetini de ifade eder. Çünkü dua “istemek” tir. Ne isteyeceğini bilmeyen, dua edemez. İrade ve idrak sahibi olmayan ne istediğini bilemez. İstemek, meşietten pay almaktır. İstemek, şuur sahibi olmaktır. İstemek insan olmaktır. Ve dua işte bu yüzden bir ayrıcalıktır.

Haddini bilen dua eder. Çünkü haddini bilen yetersizliğini bilir. Haddini bilen Rabbini bilir. Haddini bilen insan, kulluğunu bilir. Kulluğun en güzel ifadesi duadır. Duanın zamanı ve mekanı yoktur. Her yerde ve her zaman dua edilir. Her hal ve şartta dua edilir.

Dua kalbin Allah’la konuşmasıdır. Dua diller üstü bir dildir. Kalbin dilidir dua eden. Kalp duaya durunca, değil sadece dil, her bir hücre ona katılır. İnsanın bütün varlığı “istemek” olur.
Böyle bir duanın kendisi bizzat icabettir. Bütün hücreleri istemek kesilen birinin duasının kabul olup olmadığı merak edilmez. Çünkü böyle bir hal, kabul olmuş bir duanın ta kendisidir. Böylesine dua eden bir yüreğe sahip olmak, tüm duaların getireceği her şeyden daha üstününe sahip olmaktır.
İnsan, dua ile istemeden önce, duayı istemelidir. Bunu istemek, Allah’la konuşan bir kalp istemektir.

Ta yürekten yapılmış bir dua, insanın iç enerjisini istediği alana yoğunlaştırması demektir. İnsan bütün benliğiyle bir şeyi ister ve o alana yoğunlaşırsa, duanın yarısı tutmuş demektir. Diğer yarısı da İlahi desteğe kalmıştır.

Dua aklın bitip aşkın başladığı bir haldir. İnsan dua ederken akıl modundan aşk moduna geçer. Geçerse, gereği gibi dua edebilir. Geçerse, dua kalbin Allah’la konuşması olur. Şah damarından yakın olan merkez, şah damarından yakın olanla temasa geçer. Orada söz biter, öz başlar. Orada tedbir biter, takdir başlar. Orada ceset biter, ruh başlar. O makam talep makamıdır. Böyle yapılmış bir dua dergah-ı ehadiyyete varır.

Tıpkı Hz. İbrahim’in, İmran’ın kadını Hz. Hanne’nin, Hz. Zekeriyya’nın duası gibi. Hz. Zekeriyya, bahçıvan kılındığı Hz. Meryem’e bakıp içindeki evlat hasreti yekindi, tüm hücreleriyle “istemek” kesildi ve “Rabbim!” dedi, “Katından bana temiz bir nesil ver! Şüphesiz sen duayı işitensin!” Duayı aşk halinde etmişti. Anında kabul edildi ve kendisine bildirildi. Bu kez Hz. Zekeriyya şöyle sordu: “Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir? Şu kesin ki, ben ihtiyarlık çağımdayım, karımsa kısır!”

Oysa, Allah’tan evlat isterken de aynı durumdaydı. Ama durumuna bakmadan isteyen kendisiydi. İsteği kabul edilince “Ama bu nasıl olabilir ki?” diye soran da kendisi. İki tavır da aynı kişiden sadır oldu,
fakat aynı yerden değil. O duayı aşk modunda yaptı, soruyu akıl modunda sordu. İşte dua böyle olmalıydı.

Allah Rasulü duayı “İbadetlerin beyni/iliği” olarak tavsif eder. Evet, dua ibadetlerin özüdür, iliğidir, beynidir. İbadetler, aslında duanın çeşitli halleridirler. Zekat ibadeti servetle dua, oruç ibadeti bedenle dua, cihad ibadeti canla dua, iyiliği emir kötülükten nehiy ibadeti lisanla dua, ilim ibadeti zihinle duadır.

Vahyin hayatımızın her halini ve anını dua ile donatması, duanın dinin ve vahye dayalı dindarlığın merkezinde yer alması, İslam’ın inşa ettiği Allah tasavvurunun bir neticesidir.
Çünkü bu Allah tasavvuru
“uzak” değil, “yakın”, hatta “şah damarından daha yakın” bir Allah inancıdır.
Allah tasavvurları yamuk olan Mekke müşriklerini dua ederken görmüyoruz. Aslında onları putlara taptıran hangi tasavvursa, dua etmekten uzak tutan da aynı tasavvurdu. İşte Allah’ın “yakın” olduğunu beyan eden şu ayet, bu tasavvuru yerle bir eder:

“Eğer kullarım sana Benden soracak olurlarsa, iyi bilsinler ki Ben çok yakınım. Bana dua edenin çağrısına hemen karşılık veririm. Öyleyse onlar da Bana karşılık versinler ve Bana inansınlar ki, hak yoluna yöneltilsinler.” (2:186)

Bu ayet, sadece duayı talim etmez, aynı zamanda duanın gerekçesini de ele verir. Aynı zamanda, “uzak” Allah tasavvurunun özünde kişinin kendisinden uzaklaşmasının yattığını îmâ eder. Kulun şah damarından yakın olanı fark etmesi için kendine gelmesi, özüne dönmesi, içine yönelmesi gerekir.

Duayı ellerimizle yaparız. Çünkü her şeyi ellerimizle işleriz. Ellerimiz, Allah’ın yarattığı bir çift fiziki duadır. Onlarla işlediğimiz her şey, duamızın bir parçasıdır. Dua ederken kaldırdığımız ellerimizle, aslında “Ya Rab! Bu ellerle yaptım!” demiş oluruz. “Ya Rab! Elimden geleni yaptım, gelmeyen konusunda sana sığınıyorum!” demiş oluruz. “Ya Rab! Ellerim bana yetmedi! Tut ellerimi, bırakma beni demiş oluruz.


MUSTAFA İSLAMOĞLU'nun
ALLAH(CC)adlı kitabından alınmıştır

Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.

[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
derunilale
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 268
Kayıt: 27 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen derunilale »

ve aleykümselam ve rahmetullah ve berakatüh..
Rabbim hepinizden razı olsun candostlar.. eklemeleriniz için de teşekkür ederim..istifadelendik ins..sağolasınız..
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/kjkjkjkop4.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
lalezar
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 6
Kayıt: 05 Kas 2007, 02:00

Mesaj gönderen lalezar »

RABBIM
bir insanı koy kalbime ,ama o insan senin de sevdiğin olsun .
ve bana öyle bir insan sevdirki , o insanın kalbi senınle sevişen bır mâbed olsun
beni öyle bir insanla buluştur ki, benden önce onunla buluşmuş olan Sen olasın
onunla el ele tutştuğumuzda ikimizin üzerinde senin elin olsun
bana öyle gözler göster ki
ben o gözlerden sana bakayım
bana öyle bır sevgili ver ki
o gözler cennete açılan iki pencere olsun
onunla öyle bir yolda yürüyelim kı
kalvuzumuz sen olasın ey rabbım
öyle bir sevgili ver ki bana
ona sarıldığımda kâinât bıze baksın birbirine sarılsın
sevgimiz kurtla kuzuları barıştırsın
bize bakıp şeytan âdem'e secde etsin
günah sevap uğruna kendini fedâ etsin
ölüler birer birer uyansın sevgimize
bize öyle bir sevgili ver ki Rabbım
sevgimizde muhammed sevilsin
öyle sevelim ki birbirimizi
hz hatice göklerden bize seslensin
ve desin ki
''bak ya Muhammed bak şu sevgililere onlar bizde biz onlardayız bak aşkımız bir kez daha yaşanıyor gökyüzünde , Allah aşkımızı öyle çok seviyor ki binlerce insana yaşatıyor ...''
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Resim


Küçük Bir Söz Yakarsa İçini...
Dost Bildiklerin Anlamazsa Seni...
Boşver Dökme İçini...
Al Eline Tesbihi Koy Alnını Secdeye...
O'ndan Başkası Anlamaz Seni....
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
Ahmed
Admin
Admin
Mesajlar: 1128
Kayıt: 27 Şub 2010, 02:00

Mesaj gönderen Ahmed »



İstemeyi bilmesen de vazgeçme!!!
Gidecek başka kapı yok ki!!!


***"En Kötü KÖRlük, gÖZünü GÖRmeyiştir!.." Kul İhvani
Kullanıcı avatarı
hamdolsun
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 496
Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00

Mesaj gönderen hamdolsun »

MINA yazdı:Resim


Küçük Bir Söz Yakarsa İçini...
Dost Bildiklerin Anlamazsa Seni...
Boşver Dökme İçini...
Al Eline Tesbihi Koy Alnını Secdeye...
O'ndan Başkası Anlamaz Seni....


:roll: yokkkiii.....o deli huylarım azzsa saklambaç oynasammm beni rabbimden başka kimse bulamaz kiii....bulamaz ki...
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön