AN* lam*ADIm
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
AN* lam*ADIm
Çay içmek üstüne sayısız tarif dinleyene nazaran
çaydan bir yudum alan kimse çayı daha iyi bilir ANlar
Ne garip Hayat ise böyle değil
İnsan hayatın içinde Yaşıyor ama;
Hayatı ancak AN-layanların anlatmasıyla ANlıyor
Bununla birlikte biliyoruz ki;
Anlamasak bile hayatın her AN ı anlamlıdır ve gayesi insana bir şey anlatmaktır
Bu nedenle ANLAMAMAK dahi ANLAMLIDIR
İnsan ve Âlem arasındaki ilişki İKİ TARAF ı olan bir ilişki gibi gözükse de
Aslında BİR ve TEK tir
İKİ TARAF lı bir ilişkide; Taraflardan biri Anlatan Diğeri ise anlayan/anlamayan Yani biri Etken diğeri de Edilgen diye tarif edilir.
Ben bir taşı yerinden aldım ve başka bir yere fırlattım
Taş üzerinde etken oldum ve benden doğan etkiye maruz kalan taş edilgen oldu
Oysa hem ben hem de taş AYNı ÂLEM in cüzleriyiz
Her şey İÇ indekini kapsar
Ben ÂLEM in İÇ indeyim beden olarak ÂLEM benim yaşamam için zorunlu olan şartları bana sunmakta Bu yönüyle varlığım üzerinde her AN etkendir Öyleyse yaptığım hiçbir şey ÂLEM in yaptığından gayrı olamaz ÂLEM benim üzerimde her an ETKEN iken benim de her AN edilgen konumunda olmam lazım nasıl etken olabilirim O halde nasıl İKİ TARAF olabilir
Öyleyse benim Anlamayışım dahi hayatın Anlatışıdır
Bir diğer yönden
Ben beden olarak ÂLEM in İÇ indeyim ama
ÂLEM diye algıladığım her şey de benim İÇ imdedir
Ben görmesem, işitmesem, dokunmasam, koklamasam, düşünmesem,
ÂLEM var değildir benim için
Ömer Hayyam der ya;
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok
Bu yönden bakınca da; Ben ÂLEM üzerinde etkenim
Öyleyse ÂLEM de etken de benim edilgen de
Anlatan da benim Anlattığımı anlamayan da ANlayan da
Zaten insanın bu Âlem e gelişinde erkek etken- dişi edilgen
Ve doğan kişi bu iki vasfın BİRleşiminden doğmakta ve iki vasfa da haiz olarak doğmakta
Şoför arabanın içindedir Yaptığı kaza arabanın yaptığı kaza ile aynıdır
Direksiyondaki irade etkendir kazada Ancak o kişiye bu imkanı veren araba da kişi üzerinde etkendir
Deniz üzerinde sandalla giden kişi Etken konumundadır Dilediği gibi yol almaktadır
Fakat aynı anda deniz de etkendir Suyun kaldırma kuvveti sayesinde o kişi su üzerinde yol alabilmektedir
Ben taşı yerinden aldım ama taş olmasaydı bunu yapma imkanım yoktu
Nasıl çıkacağım işin içinden anlamadım bir türlü
İnsan hayatın içinde Yaşıyor ama;
Hayatı ancak AN-layanların anlatmasıyla ANlıyor
Dedik Oysa ben ANLAMADIĞIMI anlattım
Ama biliyorum ki ANlayan olursa benim anlamadığım ANlamlı olur
Anlayan olmazsa e zaten dedik anlamasak dahi hayat her an bir şey anlatmakta
13.09.2009 - 00:15
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
Çekirdek çatladı. Öyle muhteşem bir şey çıktı ki... Âlem dendi bu şey'e..
Yayıldı, hareketlendi... Zaman, mekân, olay zuhûr etti...
Yayılan büyüklüğüne, gördüklerine baktı ve şaşırdı... Bu su, bu güneş, bu toprak bu hava dedi. Bu insan bu hayvan bu bitki... Kayboldu bunca çok şeyin içinde...
Yayılanın çekirdeği yine kendi içinde. Çekirdek yayılana baktı ne büyük dedi ben NEYim ki...
Âlem alış-veriş içinde zaman mekân ve olay döngüsünde. Kendinde kendi ile kavgalı, kendine âşık, kendine düşman... Kendinden kendine devrân, seyrân ve cevlânda...
Toparlansa dağınıklığından KENDİni BİLecek,
Dönse İÇine baksa KENDİni BULacak,
Özünü ANlasa KENDİ OLacak
Hayrân OLup El-hamd u lillâhi RABBİ'L- 'ÂLEMÎN diyecek...
Çekirdek uzun zamandır düşündüğüm bir konuydu benim, sizin bu yazınızla bunlar açıldı... Eksikler tamam olmaya akmakta bu yazı gibi... Çekirdeğin ANAsı, ASLı ne ise...?!
Muhammedî MuHABBEtle...
Yayıldı, hareketlendi... Zaman, mekân, olay zuhûr etti...
Yayılan büyüklüğüne, gördüklerine baktı ve şaşırdı... Bu su, bu güneş, bu toprak bu hava dedi. Bu insan bu hayvan bu bitki... Kayboldu bunca çok şeyin içinde...
Yayılanın çekirdeği yine kendi içinde. Çekirdek yayılana baktı ne büyük dedi ben NEYim ki...
Âlem alış-veriş içinde zaman mekân ve olay döngüsünde. Kendinde kendi ile kavgalı, kendine âşık, kendine düşman... Kendinden kendine devrân, seyrân ve cevlânda...
Toparlansa dağınıklığından KENDİni BİLecek,
Dönse İÇine baksa KENDİni BULacak,
Özünü ANlasa KENDİ OLacak
Hayrân OLup El-hamd u lillâhi RABBİ'L- 'ÂLEMÎN diyecek...
Çekirdek uzun zamandır düşündüğüm bir konuydu benim, sizin bu yazınızla bunlar açıldı... Eksikler tamam olmaya akmakta bu yazı gibi... Çekirdeğin ANAsı, ASLı ne ise...?!
Muhammedî MuHABBEtle...
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Çocuğuma göre anneyim...gullale yazdı:ben NEYim ki...
..
Anneme göre çocuk...
AZ konuşana göre çok konuşuyorum...Çok konuşana göre ağzım var dilim yok misali...
Bakana göre değişiyor elbet...
Peki ya Kendime göre NEY'im....
AN* lam*ADIm diye bakarken çevreme...ANlamam için yaşamam gerektiğni ANladım...Önemli olan kalbin temiz olması ibadete ne gerek var diyenleri hiç ANlamadım...ANlayamazdım da....ANlayamadığına şükredermi insan derken bir zamANlar, ANlayamadığıma da şükrettim kalb-i lisanımla...Yani sadece kalp temizliği yeter deme HÂL-ini yaşamadığıma...yaşamadığımı YAŞATANA!...
Yaşamayanlardan ANlamadım ama Rabbim ANlattı Kuran-ın da...hamdolsun...
Arâf / 179
And olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık; onların kalbleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardır ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibi hatta daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerdir.
Dönüp dönüp kendime sordum ben NEY'im...
İç alemimimden gelen yapmacıksız şeyler NEY ise O'yum...
O'nun fakiri herzamAN O'na muhtacım...
Hiç birşey iken gören göz, duyan bir kulak, konuşan dil verenin eseriyim...
Dünyada O'nun misafiri, ebediyete yolcuyum....
Niyetim ne ise O'yum...
Mevlanamız ne hoş dile getirmiş...''Neyi arıyorsan O`sun sen''
.. Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık...
Allah´ın veli kullarından Sehl Bin Abdullah da şöyle der: Celil olan Allah cc. şöyle nida eder ´Ey kulum sen benim hakkımda hiçte insaflı davranmadın. Ben seni zikrettiğim halde sen beni unutuyorsun. Ben seni kendime çağıyorum. Sen ise başkalarına kaçıyorsun. Ben, senden belaları kaldırdığım halde sen günahlara dalıyorsun. Ey adem oğlu, yarın bana dönüp geldiğin zaman, ne yapacak, ne cevap vereceksin?
Sual: Ey veli, insan nasıl olmalı söyle, Cevap: son anda nasıl olacaksa, hep öyle.
...
mina..
*Aklın var diye söyler hekimler
Lokman hekim gibi bilsen ne fayda!
Son nefeste söylemez bu diller,
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda.
Malım var diye benlik edersin,
Ecel şerbetini bir gün içersin,
Yalın ayak, baş açık dünyadan göçersin
Altın gümüş türben olsa ne fayda
Şu nazik tenin kabre girince
Munkir ve nekir sual sorunca
Cevabına kadir olamayınca
Cevahirden tacın olsa ne fayda
Ne kadar alim olsan kardeşim
İmanında değilse yoldaşın
Hakkın yoluna koymasan buşın
Dört kitabı bilmiş olsan da ne fayda
Gel zikreyle tevhidin çıkma yolundan
Allahın ismini bırakma dilinden
Kim kurtulmuş ki azrailin elinden
Bütün dünya senin olsa ne fayda.
Vakta ki ruhun bekası ayan oldu bana,
Hiç endişem kalmadı artık ölümden yana.
(İbrahim Hakkı Erzurumi)
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Ben Neyim?
Düşündüm kendimce öyle derinden
Safa mıyım, merve miyim ben neyim?
Bölündü yüreğim orta yerinden
Hallac mıyım, Mansur muyum ben neyim?
Dağ başına çöken duman mıyım ben
Zemheri ayında boran mıyım ben
Hâyâl mi gerçek mi yalan mıyım ben
Zerre miyim,umman mıyım ben neyim?
Bir metre ileri bakıp önümü
Göremedim dünüm ile yönümü
Sevda cephesinde yaktım gönlümü
Divane mi, deli miyim ben neyim?
Uyan be yüreğim gafletten uyan
Heba olup giden yıllarına yan
Hak ipine sarıl, Rabbine dayan
Cefa mıyım, sefa mıyım ben neyim?
Sâlâmız okunur, cümle duyrulur
Ukba günü gelir mizan kurulur
Tartılır ecirler, mühür vurulur
Sahi miyim, dara mıyım ben neyim?
Dursun Elmas
Düşündüm kendimce öyle derinden
Safa mıyım, merve miyim ben neyim?
Bölündü yüreğim orta yerinden
Hallac mıyım, Mansur muyum ben neyim?
Dağ başına çöken duman mıyım ben
Zemheri ayında boran mıyım ben
Hâyâl mi gerçek mi yalan mıyım ben
Zerre miyim,umman mıyım ben neyim?
Bir metre ileri bakıp önümü
Göremedim dünüm ile yönümü
Sevda cephesinde yaktım gönlümü
Divane mi, deli miyim ben neyim?
Uyan be yüreğim gafletten uyan
Heba olup giden yıllarına yan
Hak ipine sarıl, Rabbine dayan
Cefa mıyım, sefa mıyım ben neyim?
Sâlâmız okunur, cümle duyrulur
Ukba günü gelir mizan kurulur
Tartılır ecirler, mühür vurulur
Sahi miyim, dara mıyım ben neyim?
Dursun Elmas
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78