AŞK YOLCUSU...!

Cevapla
Kullanıcı avatarı
rüzgargülü
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 184
Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51

AŞK YOLCUSU...!

Mesaj gönderen rüzgargülü »

''BEN AŞK 'IN OĞLUYUM, AMA BENİM

VARLIĞIM BABAMDAN ÖNCEDİR. ''


Divan-ı Kebir ' den


Ben aşıkların başı olmak sevdasına kapıldım da

aşk yoluna düştüm.

Ben aşk ın oğluyum; ama benim varlığım babamdan öncedir.

Ağaçtan maksat nedir?

Meyvedir.

Öyleyse hangisi öndür, hangisi son?

Görünüşte tohum öndür, meyve son; ama mana bakımından

meyve öndür, asıldır.

Çünkü meyve hatırı için tohum ekilir.

Niyet meyvedir.

Zihne ilk damlayan, meyve aşkıdır; öyleyse meyve öndür, ilktir.

Bu anlamda, bir çağın genel insanlık ovasındaeşşiz bir meyve hedef

liyorsa, herkesten sonrada gelse bu meyve öndür amaçtır.

Kainatta herşeyin varlığı bir sebebe dayanır.

Herşey aşama aşama bir gelişme sürecine tabidir.

Asıl maksat ışıltılı bir geliş olunca, bu gelişi saplayan bütün ön hazırlıklar

gönle damlayan geliş arzusundan sonra düşünülen, planlanan şeylerdir.

Öyleys asıl amaç aşk olunca, meyve daldan da öncedir, kökten de.

Aşığın gönlüne yerleşmiş sevgilinin anlamı, sureti asıldır, özdür. Bu yolda

yaşanan, görülen herşey, önceden yaşanıp görülsede sevgilinin en sonra gelecek manası,

sureti asıl maksat olduğu için öndür.

Birinin gönlünde bir ışık belirdi ve bir sanat eseri meydana getirmeyi diledi.

Gönüldeki bu ışık, bu plan , sonradan bu eseri meydana getirmek için yaşanan süreçlerden

önce değil midir?

Amaç bu ışığı somutlaştırmak olunca, sonradan gelen herşey bu ışığın

hatırı için gelmiştir.

Bu anlamda, Kainatın Efendisi Hazreti MUHAMMED Sallallahu Aleyhi Vessellem

varlığın asıl meyvesidir, amacıdır, billurlaşmış özüdür; en sonda da gelse bütün peygamberlerin

imamadır.

Alem, on üçüncü asrın ilk yarısında geleceğe doğru akarken bir kervan

Belh' ten Anadoluya doğru yol aldı.

Kervanın yükü altın, gümüş , değerli mallar değil; gerçek insanlık değerlerini

ruhlara içirecek okyonus genişliğinde bir gönüldü...

Bu gönül ilahi bir maksadın tezahürüydü ki bütün, planlar şartlar bu tezahür için

derlen di toparlandı.

'' BEN AŞK KERVANI İÇİNDE SONSUZLUĞA DOĞRU YOL ALMAKTAYIM.''

Bir AŞK yolcususun önce dünya yollarından geçmelisin.

Dünya yolları sana ÇİLE yi , SABRI , MEŞAKKAT i öğretecek.

Avamla havasla beraberlik , türlü insanlık hallerini yaşatacak.

Padişahlarla , dilencilerle münasebet; TEVAZU, KİBİR duygularının

hadlerinden haber verecek.

Her fıtratta insanla aynı havayı solumak; varlığında gizli bin bir hassayı,

latifeyi ayan eyleyip geliştirecek.

Ariflerle, alimlerle, bilginlerle geçirdiğin günler, geceler; içindeki madenleri

güçlendirip saflaştıracak.

Dünya yollarını yürümeyen, hayat süreçlerinden geçmeyen hangi insan

sonsuzluğa yol bulabilir?

'' DÜNYADAKİ BÜTÜN ŞEHİRLERİ DOLAŞTIM.


AŞK ŞEHRİ GİBİ GÜZEL BİR ŞEHRİ BULAMADIM.''


Hadi inmeye çalış bakalım bunun anlamına....

Bütün dünya şehirlerini dolaşmazsan nasıl anlarsın aşk şehrini,

aşk şehrinin güzelliği nasıl pekişir nazarında ?

Hayat pıratiğinden geçmedikçe aşkın nazenin çehresi nasıl gözükür sana ?

Peygamberler, gördü, yaşadı, meşakkat çekti, kendilerine hakikat ufkunda

RABB' in yüce manası ayan oldu

Allah dostları, iz sürdü, teslim oldu, çile çekti ki gönülleri sonsuzluk ufkunda

sırlara, hakikatlara ayna oldu.

Samimi kullar, hayat yolculuğunun gerçeklerinden kaçmadılar ki kendilerine

manevi iklimin kokuları, renkleri bildirildi.

Ve gönül ufku yaşamakla derinleşti, zenginleşti...



Said Türkoğlu
Resim
Kullanıcı avatarı
rüzgargülü
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 184
Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51

Re: AŞK YOLCUSU...!

Mesaj gönderen rüzgargülü »

DURAKLAR DURAKLAR...


''AŞK KENDİNDEN KENDİNİ BULMAKTIR.

AŞK ÜSTÜNLÜKTE, BİLGİDE ,DEFTERDE KİTAP SAYFALARINDA DEĞİLDİR.!

HALK DEDİKODUYA DÜŞMÜŞTÜR. O YOL DA AŞIKLARIN YOLU DEĞİLDİR!

AŞK ÖYLE BİR NUR AĞACIDIR Kİ, DALLARI EZELDE, KÖKLERİ EBEDDEDİR.

BU AĞAÇ NE ARŞA DAYANIR, NEDE YERYÜZÜNE !

BU AĞACIN GÖVDESİDE YOKTUR!

DALLARI EZELDE , KÖKLERİ EBEDDE...''


Bir ağaç arzuluyorsan bütün dünya duraklarını bir bir geçmen gerek.

Bu duraklardan geçmeyen, kalbin öte atılımlarını nereden nasıl bilsin!

Beden meşakkat vadilerinden geçecek; KALP , GURBET ,ÇİLE teknesinde

yoğrulacak, böylece ruh saflaşıp olgunlaşacak...

'' Ey aşıklar kervanının yularını çeken!

Ben başka yerde değilim sizin elinizdeyim.

Ben gece gündüz bu katarın içinde sonsuzluğa doğru yol almadayım.

Ey sevgilim...!


Ey canımın canı..!

Ben kendinden habersiz mest bir deve gibi gece gündüz senin aşk yükünü

çekmedeyim.

Senin yükünün altında ezilmekten pek mutluyum.

Yalvarırırm sana, bana daha çok yük yükle!

Gerçek aşık , aşk yükünün divanesidir. Sürekli arzular bu yükü; iştiyakla,

yakarışla ister durur aşk yükünü, aşk meşakkatini..

Çünkü bu meşakkat, ruhunu geçici dünya alımlarından koruyabilmişlere baldan

şekerden daha tatlı gelir.

Hani kim dünya duraklarından geçtikçe üzerine dünyanın tozu, kiri pası, sevgisi

tasası birikir durur ya. İşte böyleleri hantallaştıkça birer dünya yerlisi; oyun oyalanma

delisi oluverirler. İsteselerde kopamazlar, topraktan , paradan , maldan , şandan....

Ama kimi de ukba yurdunun divanesidir. Dünyayı sadece bir talimgah gibi görür.

Eğilir bükülür, çile çeker, böylece derlenir toparlanır. Dünya hakkında ,na merde muhtaç olmamak

dışında bir kaygı taşımaz. Mala ,mülke , şan ,şöhrete kavi bir bağlanış zafiyeti olmadığı için

benliği daha çok mavera azıklarıyla ilgilidir.

'' GECE GÜNDÜZ , BİR KATARIN İÇİNDE SONSUZLUĞA DOĞRU YOL ALMAK ''

dünya yolculuklarınında üstesinden gelmiş olanların harcıdır.

Her yolculuk aşkın varlığına yeni şeyler ekler.

Her durak , aşkın damağındaki tadı artırdıkça artırır.

Aşk her nereye uğrarsa oradan, varlığı pekişerek, parlayarak ayrılır.



Said Türkoğlu
Resim
Kullanıcı avatarı
rüzgargülü
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 184
Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51

Re: AŞK YOLCUSU...!

Mesaj gönderen rüzgargülü »

YOL SENİN VARLIK BAHÇENDİR...


'' GÖNÜLLERE GİRMEK İÇİN KENDİNE YOL YAP;

YABANCILARI BAŞKA ŞEYLERİ DÜŞÜNMEYİ UZAKLAŞTIR KENDİNDEN...''

Gönül gerçek aşkın yurdu.

Varlığın evi.

Kudretin yoğrulmayı uman hamuru.

Sevgilinin has bahçesi...


Gönül kaf dağı .

Kavuşma aşkının son ucu.

Gönlün sularına ermek sefer tutkusu ister.

Gönüldeki gizli kapılar, şifrelenmiş sırlar , meşakkatli aşıldıktan sonra açılır.


Yolculuk ,


Farkına varmaktır.

Ruh ve gönül hallerini yaşayarak donanıp kuşanmaktır.

Sevgiliyi aramak, arayış şevkinin yalımıyladır.

Gönlünde şimşek olup çakmıyorsa arama tutkusu, aramaya koyulma daha iyi...

Arama , iştiyakın çocuğudur.

Gerçek arayanlar Yakup edalıdır.

Onları bulma sularına erdiren, iştiyakları, ısrarları, göz yaşıyla yoğrulmuş aşırı merhametleridir.

Bütün büyük arayıcıların gözleri RABB' in ışığıyla ışıklanmıştır, gönül göklerinde

bu ışıktan beslenen fenerler asılıdır.

Bütün büyük arayıcılar, gerçek aşk ustasının çıraklarıdır.

Yol, bütün gerçek arayıcılarının varlık bahçesidir...




Said Türkoğlu
Resim
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

Re: AŞK YOLCUSU...!

Mesaj gönderen der-ya »

871. 0 yüz, nasıl güzel bir yüzdür ki, geldi de, bağı bahçeyi süsledi!

Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün

(c. IV, 1879)

• 0 yüz, nasıl güzel bir yüzdür ki, geldi de, bağı bahçeyi süsledi? Bu ne hoş bir kokudur ki, o koku burnumuza geldi de, bizi mest etti?

• Burası cennet evi mi, yoksa meyhane mahallesi mi? Ya Rabbi! Bu ne biçim ev, bu nasıl mahalle?..

• Gönülde, kırmızı şaraptan ibaret, kevser gibi bir ırmak akmada; gönül, sevgi ile dolmuş! Ya Rabbi! Bu ırmak, nasıl bir ırmak?

• Ey dost! Senin güzelliğini, sanatını, yaratma gücünü, kudretini anlamak için bütün dünyada çeşitli memleketlerde yüzlerce bilgin kafa yormuş, ölüp gitmiş de, Sen yine perde arkasından çıkmamışsın ve hep perde arkasındasın! Ey dost! Bu ne huydur?

• Zevke dalan canlar, aşka kapılmışlar da, ikiye ayrılmışlar! Bir kısmı senin aşkının tesiri ile şarap olmuş, bir kısmı da o şaraba testi kesilmişlerdir!



888. Sen sus, söyleme; kendi kemalini aşk, kendisi söylesin!

Mef'ulü, Mefa'ilün, Fe'ülün

(c. IV, 1926)

• Bedenin kazancı maldır, altındır; gönlün kazancı ise, dostluğu artırmaktır!

• Dostsuz, bağ bahçe zindan gibidir; dostla beraber olunca, insana, zindan bile gül bahçesi gibi görünür!

"Şair Neşatî merhum; "Bağa sensiz varamam, çeşmime ateş görünür." .

• Dostluk lezzeti, zevki olmasaydı, ne erkek meydana gelirdi, ne de kadın!

• Dostluk bahçesinde yetişen diken, binlerce selviden, binlerce süsenden daha hoştur!

• Biz, iğneye ipliğe minnet etmeden, aşkımızı birbirine eklemiş ve dikmişiz!

• Alem evi karanlıksa, aşk, o eve tam altmış tane pencere açar!

• Eğer sen, oktan kılıçtan korkuyorsan, aşk zırhcısı sana zırh yapar!

• Sen sus, söyleme; kendi kemalini aşk, kendisi söylesin!



Resim
Divan-ı Kebir'den
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Kullanıcı avatarı
rüzgargülü
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 184
Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51

Re: AŞK YOLCUSU...!

Mesaj gönderen rüzgargülü »

AŞK'IN GONCASI...

Celaleddin aşkın gonca hali.

Gonca dünya duraklarından geçe geçe olgunlaşacak,

onu Mevlana eyleyecek gönül iklimine erecek.

DENİZE AŞIK OLAN IRMAK, DENİZE DOĞRU KOŞUP ONUN

KUCAĞINA DÜŞÜNCE , KENDİSİ DENİZ OLDU; IRMAKLIĞI KALMADI.


Durma,denize doğru koş, bu koşu seni hırpalayacak, keskin yanlarını yumuşatıp

munisleştirecek. Durultup arıtacak, denize layık bir yapıya erdirecek.

Irmak, denize düşü görmezse, denize doğru çoşkun coşkun kabarıp

köpürmezse ona nasıl kavuşur, kendisi nasıl deniz olur?

Demek , yol bir öğretmendir.

Büyük ruh atılımlarının hepsi de uzun yolculukların eseridir.

Yolculuk , ayrılık demek, hicret demek.

Hicret, arınma ,yükselme demek

Sen hicreti dünya ufuklarından al, ruhunun göklerine taşı , bak kendindeki

atılım ve açılım rüzgarına.

AYRILIĞIN NE OLDUĞUNU BİLMEK Mİ İSTİYORSUN ?

Bil ki ayrılık aşıkların yoludur.

BALIK OLANIN CANI ,DENİZDİR.

Bu yüzdendir ki denizden ayrı düşen balık, daima denizi özler.

İnsanlar bazen gölge isterler bazen güneş;

Ama gölge istemeyen bir zerre varsa, o da can dır.

Yüce yaratıcı, bir yüreği evirip çevirecek, çağlar boyu gönüller tahtına

sultan eyleyecek ya...! Onun içim her hayat pratiği , sahne sahne ayarlanıyor.

Frklı gecelerin cilveleri , renk renk gündüzlerin zenginliği bir bir yaşatılıyor.

Tohum kıvam bulacağı bütün hava, ses ,eda, iklim , ilim, marifet, irfan

gıdalarından nasiplendiriliyor.

'' GECELERİ YILDIZ GİBİ AY ' IN ETRAFINDA DÖNÜP DOLAŞMAYAN

AŞIK OLAMAZ...''


Bu sözü benden duy... bu söz boş değil.


'' RÜZGAR ESMEDİKÇE SANCAĞIN DALGALANMASINA İMKAN YOKTUR.''


Ah, kim anlar, uluların gece sofrasında devşirdiklerini, gecenin mümbit ovasından

nasıl beslendiklerini, Rabb'in sonsuz hazinelerinden neler neler nasiplendiklerini...



*** *** ****








Resim
Kullanıcı avatarı
rüzgargülü
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 184
Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51

Re: AŞK YOLCUSU...!

Mesaj gönderen rüzgargülü »

Dünyanın bir ucundan bir ucuna saatlere sığdıran günümüz ulaşımına karşılık,

yolları yıllara yayan bir meşakkatin bahtiyar yolcuları....


bir meşakkatin dediysek sen onu geçici say , ucunda sonsuz rahmet

meyveleri olan zahmet günler, geceleri...

Yol yolculuk, gönüllere girmek için , bir ihsandır, bir fırsattır.


SEVGİLİYİ O KADAR ARAYAYIM Kİ SONUNDA ARAMAMAK GEREKTİĞİNİ ANLAYAYIM.


Uzun yolculuklarda bulunmadıkça nasıl olurda o bilgeliğin , o beraberliğin sırrını

anlayabiliriz.

Allah Celle Celalihu: '' O SİZİNLE BERABERDİR.'' dedi; ama bu beraberlik gönül

kulağına aksedip o beraberliği kendisinden uzaklaştırmasın diye de gönlü mühürledi.

İnsan yolculuk ettikten , uzun yollar aştıktan sonra gönüldeki o mührü açtı.

Apaydın hesapdaki iki yanlış kural gibi hani; o da bu irliği , bu beraberliği iki yanlıştan

sonra açık, aydın bir hale korda anlar. Anladıktan sonra da bu beraberliği bilseydim

ararmıydın hiç, der. Fakat onu biliş , onu anlayış, yolculuğa bağlıdır, o bilgi,

düşüncenin keskinliğiyle elde edilemez.

Büyük gönül böyle diyorsa sen bunda büyük anlamlar ara.

Büyük sırlar gizlidir, bil.

Aramaya koyul...

Hac yolcusu kervan , büyük vuslata erer nihayet.




Said Türkoğlu
Resim
Kullanıcı avatarı
rüzgargülü
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 184
Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51

Re: AŞK YOLCUSU...!

Mesaj gönderen rüzgargülü »

GERÇEK AŞK..

Dünyada herkesin gönlü birşeylere meyleder.

Her aşık kendine bir güzel seçer.

Ama gerçek aşığın yeri yurdu dünya mıdır?

Gerçek aşkın gölgeleri parıltıları bu dünyaya vursada

kaynağı yücelerdedir.

Öyleyse dünya gerçek aşık için bir hapishanedir.

Bütün iş, geçici aşklardan geçip aşka yükselmektir.

Gerçek gıdası derttir, tasadır , meşakattir, benlikten geçmektir.

Gerçek aşkı bulamayanlar geçici aşkın tozunda dumanında perperişan,

rezil rüsva olurlar.





****
Resim
Kullanıcı avatarı
rüzgargülü
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 184
Kayıt: 02 Haz 2011, 14:51

Re: AŞK YOLCUSU...!

Mesaj gönderen rüzgargülü »

PERDELER...

PERDELER,HEP PERDELER


HER YERDE HER YERDELER.


PENCEREDE KAPIDA...


GEÇİTTE KEMERDELER,


PERDELER HEP PERDELER,


GÖNÜLDE ASIL PERDE;


ONU HANGİ GÖZ DELER ?


SURAT MASKE ALTINDA,


SİS ALTINDA BELDELER.


PERDELER HEP ,PERDELER.


BİR TOHUMDA BİN GÖMLEK.


GİYİM GİYİM FİDELER.


KALPLER DİLİNİ YUTMUŞ,


BANGIR BANGIR MİDELER.


PERDELER HEP, PERDELER...


SON, NOKTADA SON PERDE;


ÇEVRİLMİŞ SECCADELER.


ORADA İŞTE İŞTE,


ÖLÜMDEN AZADELER !


PERDELER HEP, PERDELER...




Necip Fazıl Kısakürek
Resim
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön