"ÜMİD"İN HAKİKATİ

İmam-ı Gazalî (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

"ÜMİD"İN HAKİKATİ

Mesaj gönderen aNKa »

"ÜMİD"İN HAKİKATİ

Ey sâlih kişi!

Sen bil ki, gelecek bir şeyi ümit edenin haline UMMA (RECÂ) derler.

Kimine de, TEMENNİ denilir.

Kimine de GAR (ALDATICILIK) ve AHMAKLIK denir.

Ebleh, aptal kişiler bunları birbirinden ayırt edemez.
Bunların hepsini seçkin, beğenilmiş ÜMİD sanırlar.
Ama hâl hiç de böyle değildir.

Bir kimse güzel tohum elde edip bir yere ekse,
o yerin dikenini, otunu temizlese,
onu vaktinde sulasa harman zamanı —eğer ALLAHÜ TEÂL âfetten saklarsa— biçim götürmesini beklese bu bekleyişe ÜMİD derler.

Eğer kötü tohum ekse veya sürülmemiş toprağa ekmiş olsa,
yahut ottan ve dikenden temizlemese veya sulamasa,
diktiğinin büyümesini beklese buna GARÛR (ALDATICI) HAMAKAT ve APTALLIK derler. ÜMİD demezler.

Ve eğer güzel tohumu temiz yere ekse,
toprağı diken ve yabancı otlardan temizlese, ama sulamasa:
- Yağmur yağar, yer sulanır!
deyip yağmuru beklese,
yağmur da yağabileceğinden,
bunda da güçlük olmadığından buna ARZU ve TEMENNİ denir.

Bu tohumda olduğu gibi kişi eğer imân tohumunu göğüs yaylasına ekerse
ve göğsünün yaylasını kötü ahlâktan temiz kılarsa,
tâate kendisini verip imân ağacını sularsa,
hastalık ve âfetlerden saklayıp imânını tâ ölüm vaktine kadar
selâmete kavuşturup ALLAHÜ TEÂLÂ'nın fazlını beklerse buna da ÜMİD denilir.

Bunun alâmeti, elverişli, güzel zamanlarda mümkün olan şeyleri esirgememektir.

Zira ekileni timar etmemek, ona bakmamak ümitsizlikten ileri gelir.
Ümit etmekten gelmez.

Ama imân tohumu çürümüş olsa, yakîni (kesin bilgisi) doğru değilse veya
doğru bile olsa, kötü huy ve ahlâktan temizlemese,
ibadet ile suyunu vermese, ondan rahmet beklemek AHMAKLIK olur.

Nitekim RASÛLULLAH (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:

“Ahmak, o kişidir ki, nefsinin dilediği işi yapar ve rahmet temennisinde bulunur.”

ALLAHÜ TEÂLÂ da şöyle buyurmuştur:

"Enbiyadan sonra kendilerine ilim erişen kimseler dünya işiyle uğraştırlar, "Hak Teâlâ'nın rahmetini bekliyoruz!" dediler ve bunlar zemmedildi." (Araf Sûresi: 169).

Eğer, bir şeyin sebepleri kulun seçmesi ve isteyip dilemesiyle ilgiliyse ve de bunlar tamam olursa bu bekleyişe RECÂ yâni UMMA denir.

Eğer dileme sebepleri yarım yamalak ve vîransa,
bir de tamamlanmazsa bekleyiş GARÛR yâni ALDATICI hâl ve AHMAKLIK olur.
Eğer o sebepler yarım yamalak değilse ve de olgunlaşmış, mâmur bir hâl almamışsa ona da İNTİZAR (BEKLEYİŞ) denir.

RASÛLULLAH (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:

"Din işleri temenni ile olmaz!"

Bir kimse, tevbe kılsa, o tevbenin kabul edilmesine ÜMİD bağlamak gerektir.

Bir kişi tevbe etse, ama işlediği günahtan ötürü tasalı ve acılı olsa:
“HAK TEÂL benim tevbemi kabul etse!” diye yakarıp beklese, işte buna REC (ÜMİD) denilir.

Çünkü onun üzülmesi tevbesinin sebebi olur.

Eğer üzüntü duymayıp tevbeyi beklerse o da GARÛR olur.

Ve eğer tevbesiz olarak ALLAHÜ TEÂLÂ'nın gufranını,
mağrifetini beklerse o da GARÛR olur ki,
ahmaklar, aptallar, ebleh kişiler ona ÜMİD diye ad takmışlarsa da değildir.

Nitekim ALLAHÜ TEÂLÂ şöyle buyurmuştur:

"İmân getirip kendi dilek ve arzularını, şehirlerini ve hanümanlarını bırakıp gurbeti seçenler, kâfirlerle Allah yolunda cihat (gaza) edenler, bizim rahmetimizi uman kişilerdir. Onlar benim rahmetimi umsalar yeridir." (Bakara Sûresi: 18).

Vaktiyle Hayl Oğlu Zeyd adında biri vardı.
RASÛLULLAH (S.A.V.)'e geldi:
“Yâ Resûlâllah! Sana bir soru sormağa geldim. Hak Teâlâ'nın hayır dilediği kişinin nişanesi nedir? Ve Hak Teâlâ'nın kendisine hayır dilemediği kişinin de nişanı nedir?”
RASÛLULLAH (S.A.V.), Zeyd'e şöyle sordu:
“Her gün yerinden kalkarken ne sıfatla kalkarsın?”
Hayl oğlu Zeyd şu cevabı verdi:
“Kendime Hayr'ı ve hayır ehlini dost tutarım. Eğer bir hayır fırsatı meydana çıkarsa gecikmem, yerine getiririm. Onun sevabına inanırım. Eğer o hayrı yapamazsam tasalanır, üzülürüm, o hayrı yapmak arzu ve dileğine bulunurum.”
RASÛLULLAH (S.A.V.) o zaman Hayl oğlu Zeyd'e:
“Hak Teâlâ'nın sana hayır dilediğinin alâmeti işte budur!”
diye buyurdu.

İmam Gazali “Kimya-yı Saadet”
Resim
Cevapla

“►İmam-ı Gazali◄” sayfasına dön