..."NÛRLAR HAZİNESİ"nden KUDSÎ HADİS (41-80)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
..."NÛRLAR HAZİNESİ"nden KUDSÎ HADİS (41-80)
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... cc507d7af2
..."NÛRLAR HAZİNESİ"nden KUDSÎ HADİS (1-40)' in devamıdır...
MUHİDDİN-İ ARABÎ
MİŞKÂTÜL ENVÂR
-NÛRLAR HAZİNESİ-
101 KUDSÎ HADİS
ALLAH TEÂLÂ'ya muhtac olan, RABBinden kendisi, ana babası, kardeşleri, arkadaşları ve bütün müslümanların bağışlanmasını dileyen Muhammed b. Ali b. Muhammed b. el-Arabî der ki:
Şimdi de isnâd zinciri olmaksızın, kırk kudsî hadîs daha zikrediyorum:
بِسْمْ اللّهِ الرَّحْمٰنِ الرّحِيمُ
رَبِّي يَسِّرْ بِبَرَكَةِ نَبِيِّكَ عَلَيْهِ السَّلَامُ
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla!
Yâ Rabbî!
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) in bereketiyle kolaylaştır!
..."NÛRLAR HAZİNESİ"nden KUDSÎ HADİS (1-40)' in devamıdır...
MUHİDDİN-İ ARABÎ
MİŞKÂTÜL ENVÂR
-NÛRLAR HAZİNESİ-
101 KUDSÎ HADİS
ALLAH TEÂLÂ'ya muhtac olan, RABBinden kendisi, ana babası, kardeşleri, arkadaşları ve bütün müslümanların bağışlanmasını dileyen Muhammed b. Ali b. Muhammed b. el-Arabî der ki:
Şimdi de isnâd zinciri olmaksızın, kırk kudsî hadîs daha zikrediyorum:
بِسْمْ اللّهِ الرَّحْمٰنِ الرّحِيمُ
رَبِّي يَسِّرْ بِبَرَكَةِ نَبِيِّكَ عَلَيْهِ السَّلَامُ
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla!
Yâ Rabbî!
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) in bereketiyle kolaylaştır!
En son aNKa tarafından 22 Haz 2008, 22:04 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
1. HABER (41. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah, peygamberi ve dostu İbrahîm'e şöyle buyurdu:
Bu şiddetli korku niçindir?
İbrahîm cevap verdi:
Yâ Rabbî!
Nasıl korkmayayım ve dehşet içinde olmayayım:
Babam Âdem (aleyhisselâm) ki yeri Senin yakınındaydı.
Onu Kendi elinle yarattın.
Ona Kendi Ruhundan üfledin.
Meleklere ona secde etmelerini emrettin!
Ve bir tek günahtan dolayı onu yanından uzaklaştırdın!
Bunun üzerine Allah şöyle vahyetti:
Ey İbrahîm, bilmez misin ki sevenin sevgiliye karşı itâatsizliği çok zor gelir?
(İbrahîm b. Abdullah'tan mevkûfen naklettiğim bu haber, İsmail b. el-Herevî'nin Derecâtü't-Tâibîn adlı kitabındadır.)
... Azîz ve Celîl olan Allah, peygamberi ve dostu İbrahîm'e şöyle buyurdu:
Bu şiddetli korku niçindir?
İbrahîm cevap verdi:
Yâ Rabbî!
Nasıl korkmayayım ve dehşet içinde olmayayım:
Babam Âdem (aleyhisselâm) ki yeri Senin yakınındaydı.
Onu Kendi elinle yarattın.
Ona Kendi Ruhundan üfledin.
Meleklere ona secde etmelerini emrettin!
Ve bir tek günahtan dolayı onu yanından uzaklaştırdın!
Bunun üzerine Allah şöyle vahyetti:
Ey İbrahîm, bilmez misin ki sevenin sevgiliye karşı itâatsizliği çok zor gelir?
(İbrahîm b. Abdullah'tan mevkûfen naklettiğim bu haber, İsmail b. el-Herevî'nin Derecâtü't-Tâibîn adlı kitabındadır.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
2. HABER (42. HADÎS) :
... Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
Ey Dâvûd!
İsrâil oğullarına aşırı istek ve arzulardan sakınmalarını söyle!
Zîrâ aşırı istek ve arzulara bağlı olan kalblerin akılları (idrakleri) bana karşı örtülüdür, aramızda perde bulunur.
(Ebû Ca'fer el-Cezerî'den mevkûfen, Herevînin Derecâtü't-Tâibîn'inde yer alır.)
... Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
Ey Dâvûd!
İsrâil oğullarına aşırı istek ve arzulardan sakınmalarını söyle!
Zîrâ aşırı istek ve arzulara bağlı olan kalblerin akılları (idrakleri) bana karşı örtülüdür, aramızda perde bulunur.
(Ebû Ca'fer el-Cezerî'den mevkûfen, Herevînin Derecâtü't-Tâibîn'inde yer alır.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
3. HABER (43. HADÎS) :
... Mûsâ (aleyhisselâm) şöyle sordu:
Yâ Rabbî
Sen uzak mısın ki Seni yüksek sesle çağırayım, yâhut yakın mısın ki alçak sesle Sana yalvarayım?
Allah Teâlâ buyurdu:
Ben, Beni zikredenin yakın dostuyum ve onunla birlikteyim.
Mûsâ sordu:
Sana en sevimli gelen amel hangisidir Yâ Rabbî?
Allah cevap verdi:
Her hâl ve durumda Beni çok zikretmendir!
(Bunu Makburî'den adı geçen eserden mevkûf olarak rivâyet ettim.)
... Mûsâ (aleyhisselâm) şöyle sordu:
Yâ Rabbî
Sen uzak mısın ki Seni yüksek sesle çağırayım, yâhut yakın mısın ki alçak sesle Sana yalvarayım?
Allah Teâlâ buyurdu:
Ben, Beni zikredenin yakın dostuyum ve onunla birlikteyim.
Mûsâ sordu:
Sana en sevimli gelen amel hangisidir Yâ Rabbî?
Allah cevap verdi:
Her hâl ve durumda Beni çok zikretmendir!
(Bunu Makburî'den adı geçen eserden mevkûf olarak rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
4. HABER (44. HADÎS) :
... Allah Teâlâ buyurur:
Beni sevdiğini iddiâ edip de, Benden gafil olan yalan söylemiştir.
Seven herkes, sevdiğiyle birlikte olmayı (hâlvet) istemez mi?
Ben nice sevenlerimi tanırım ki, Beni gözlerinin önünde temsîl ederler; görürcesine Bana hitab ederler ve huzûrumda Benimle konuşurlar.
Yarın onların gözlerini cennetlerimde serinleteceğim.
(Bunu Mufaddal'dan adı geçen eserden mevkûf olarak rivâyet ettim.)
... Allah Teâlâ buyurur:
Beni sevdiğini iddiâ edip de, Benden gafil olan yalan söylemiştir.
Seven herkes, sevdiğiyle birlikte olmayı (hâlvet) istemez mi?
Ben nice sevenlerimi tanırım ki, Beni gözlerinin önünde temsîl ederler; görürcesine Bana hitab ederler ve huzûrumda Benimle konuşurlar.
Yarın onların gözlerini cennetlerimde serinleteceğim.
(Bunu Mufaddal'dan adı geçen eserden mevkûf olarak rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
5. HABER (45. HADÎS) :
... Allah Teâlâ, intihar eden kimse hakkında şöyle buyurur:
Kulum kendi kendine (ölüme teşebbüs ederek) Benim önüme geçti.
Ben de ona cenneti haram kıldım!
(Bunu Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'e çıkan bir isnâd ile rivâyet ettim. Müslim'in Sahîh'inde mevcûddur.)
(Buhârî, Enbiyâ, 50; Tecrîd terc. IX, 192)
... Allah Teâlâ, intihar eden kimse hakkında şöyle buyurur:
Kulum kendi kendine (ölüme teşebbüs ederek) Benim önüme geçti.
Ben de ona cenneti haram kıldım!
(Bunu Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'e çıkan bir isnâd ile rivâyet ettim. Müslim'in Sahîh'inde mevcûddur.)
(Buhârî, Enbiyâ, 50; Tecrîd terc. IX, 192)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
6. HABER (46. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Benim kulum, Benim has kulum savaş sahnesinde dengiyle karşı karşıya bulunduğu hâlde Beni zikr edendir.
(Bunu, Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'a çıkan bir isnâd ile rivâyet ettim; Tirmizî'nin Müsned'inden tahrîc ettim.)
(Tirmizî, Deavât, 119)
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Benim kulum, Benim has kulum savaş sahnesinde dengiyle karşı karşıya bulunduğu hâlde Beni zikr edendir.
(Bunu, Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'a çıkan bir isnâd ile rivâyet ettim; Tirmizî'nin Müsned'inden tahrîc ettim.)
(Tirmizî, Deavât, 119)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
7. HABER (47. HADÎS) :
... Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Ey Âdem oğlu!
Ömründen geri kalan sürenin kısalığını bilseydin;
Beslediğin uzun emellerini terk ederdin!
İhtiras ve hîlelerini kısardın!
(İyiliklerini) artırmaya gayret ederdin!
Ne ki (ölüm anında);
Ayağın kaydığı,
Âilen ve hizmetindekiler seni terk ettiği,
Dostların senden yüz çevirdiği,
Ve yakınların senden uzaklaştığı zaman ancak pişmanlığa düşersin!
Fakat o zaman artık âilene dönemezsin, iyi amellerini arttıramazsın!
O hâlde şimdiden felâket ve pişmanlık günü olan kıyâmet için çalış!
(Es-Suhufü'l-Münzele'de yer alan bu haberi Vehb b. Münebbih'ten rivâyet ettim.)
... Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Ey Âdem oğlu!
Ömründen geri kalan sürenin kısalığını bilseydin;
Beslediğin uzun emellerini terk ederdin!
İhtiras ve hîlelerini kısardın!
(İyiliklerini) artırmaya gayret ederdin!
Ne ki (ölüm anında);
Ayağın kaydığı,
Âilen ve hizmetindekiler seni terk ettiği,
Dostların senden yüz çevirdiği,
Ve yakınların senden uzaklaştığı zaman ancak pişmanlığa düşersin!
Fakat o zaman artık âilene dönemezsin, iyi amellerini arttıramazsın!
O hâlde şimdiden felâket ve pişmanlık günü olan kıyâmet için çalış!
(Es-Suhufü'l-Münzele'de yer alan bu haberi Vehb b. Münebbih'ten rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
8. HABER (48. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyuruyor:
Ey Âdem oğlu!
Sana verdiğim şeye râzı olursan, kalben ve bedenen rahatlık içinde olursun, ayrıca övülürsün.
Şâyet sana verdiğim kısmete râzı olmazsan, senin başına dünyâyı musallat ederim;
O kadar ki, yabânî hayvanların çöllerde dolaşması gibi oradan oraya koşar durursun;
İzzetim ve Celâlime yemîn olsun ki, dünyâdan ancak senin için takdir ettiğim kadarını elde edebilirsin, hem de zemmedilmiş, aşağılanmış olursun!
(Kâ'bü'l-Ahbâr'dan rivâyet ettim. er-Rabbaî Cüz'ünde bunu, Kâ'bü'l-Ahbâr'ın Tevrat'tan aldığını kaydeder.)
... Azîz ve Celîl olan Allah buyuruyor:
Ey Âdem oğlu!
Sana verdiğim şeye râzı olursan, kalben ve bedenen rahatlık içinde olursun, ayrıca övülürsün.
Şâyet sana verdiğim kısmete râzı olmazsan, senin başına dünyâyı musallat ederim;
O kadar ki, yabânî hayvanların çöllerde dolaşması gibi oradan oraya koşar durursun;
İzzetim ve Celâlime yemîn olsun ki, dünyâdan ancak senin için takdir ettiğim kadarını elde edebilirsin, hem de zemmedilmiş, aşağılanmış olursun!
(Kâ'bü'l-Ahbâr'dan rivâyet ettim. er-Rabbaî Cüz'ünde bunu, Kâ'bü'l-Ahbâr'ın Tevrat'tan aldığını kaydeder.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
9. HABER (49. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah cennet ehline, oraya girdikleri vakit şöyle buyuracak:
Kullarım! Size selâm olsun, merhaba! Allah size hayat versin, size selâm olsun!
(Nakkâş'ın Mevâkıfü'l-Kıyâme hadîsindeki bu ifâdelerini Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'a isnâd ederek rivâyet ettim)
* Bu haberin devâmı, 13, 15, 20, 26, 29, 38 numaralı haberlerde verilmiştir. Muhammed Valsan'ın yazdığı Giriş bölümünde şu şekilde yazılıdır:
El-Fütûhâtül-Mekkiye (64 ve 65. bölümler)de İbn Arabî Hasan en-Nakkaş (Ali b. Ebî Talibten) dan "Hadîsü Mevâkıfil-Kıyâme : Kıyâmetin Durakları Hadîsi" ismi ile tanınan uzun bir hadîs nakleder.
Bu hadîs 9, 13, 15, 20, 26, 29 ve 38. sıralardaki haberlerde parçalar halinde karşımıza çıkar.
... Azîz ve Celîl olan Allah cennet ehline, oraya girdikleri vakit şöyle buyuracak:
Kullarım! Size selâm olsun, merhaba! Allah size hayat versin, size selâm olsun!
(Nakkâş'ın Mevâkıfü'l-Kıyâme hadîsindeki bu ifâdelerini Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'a isnâd ederek rivâyet ettim)
* Bu haberin devâmı, 13, 15, 20, 26, 29, 38 numaralı haberlerde verilmiştir. Muhammed Valsan'ın yazdığı Giriş bölümünde şu şekilde yazılıdır:
El-Fütûhâtül-Mekkiye (64 ve 65. bölümler)de İbn Arabî Hasan en-Nakkaş (Ali b. Ebî Talibten) dan "Hadîsü Mevâkıfil-Kıyâme : Kıyâmetin Durakları Hadîsi" ismi ile tanınan uzun bir hadîs nakleder.
Bu hadîs 9, 13, 15, 20, 26, 29 ve 38. sıralardaki haberlerde parçalar halinde karşımıza çıkar.
En son aNKa tarafından 09 Haz 2008, 18:10 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
10. HABER (50. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyuruyor:
Ey Âdem oğlu!
Herkes seni kendisi için ister.
Ben ise seni senin için isterim.
Oysa sen Benden kaçıyorsun!
Ey Âdem oğlu! Bana karşı hiç de âdil değilsin!
(Kâbül-Ahbâr'dan rivâyet ettim. Rabbaî (rahımehullah)'ın Cüz'ünde mevcûd olup, onu Tevrat'tan naklettiğini söyler.)
... Azîz ve Celîl olan Allah buyuruyor:
Ey Âdem oğlu!
Herkes seni kendisi için ister.
Ben ise seni senin için isterim.
Oysa sen Benden kaçıyorsun!
Ey Âdem oğlu! Bana karşı hiç de âdil değilsin!
(Kâbül-Ahbâr'dan rivâyet ettim. Rabbaî (rahımehullah)'ın Cüz'ünde mevcûd olup, onu Tevrat'tan naklettiğini söyler.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
11. HABER (51. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah, dünyâ ehlinden en çok nîmet ve refah sahibi bir kimseyi ateşe daldırıp çıkaracak ve şöyle buyuracak:
Ey Âdemoğlu!
Sen herhangi bir iyilik, herhangi bir nîmet gördün mü?
O kimse:
Hayır, vallâhi Yâ Rabbî! diyecek.
Hak Teâlâ, dünyâda iken en çok sıkıntı ve meşekkate dûçâr birini cennete daldırıp çıkaracak ve:
Ey Âdem oğlu herhangi bir sıkıntı gördün mü, herhangi bir zorlukla karşılaştın mı? buyuracak.
Kul cevap verecek:
Hayır Yâ Rabbî! Ne bir sıkıntı gördüm, ne de aslâ herhangi bir zorlukla karşılaştım!
(Senedli olarak rivâyet ettiğim bu hadîs Müslim'in Sahîh'inde mevcûttur.)
... Azîz ve Celîl olan Allah, dünyâ ehlinden en çok nîmet ve refah sahibi bir kimseyi ateşe daldırıp çıkaracak ve şöyle buyuracak:
Ey Âdemoğlu!
Sen herhangi bir iyilik, herhangi bir nîmet gördün mü?
O kimse:
Hayır, vallâhi Yâ Rabbî! diyecek.
Hak Teâlâ, dünyâda iken en çok sıkıntı ve meşekkate dûçâr birini cennete daldırıp çıkaracak ve:
Ey Âdem oğlu herhangi bir sıkıntı gördün mü, herhangi bir zorlukla karşılaştın mı? buyuracak.
Kul cevap verecek:
Hayır Yâ Rabbî! Ne bir sıkıntı gördüm, ne de aslâ herhangi bir zorlukla karşılaştım!
(Senedli olarak rivâyet ettiğim bu hadîs Müslim'in Sahîh'inde mevcûttur.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
12. HABER (52. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyuruyor:
Ey Âdem oğlu!
Seni topraktan, sonra da menîden yarattım.
Senin yaratılışın Bana hiç de zor gelmedi.
Herhangi bir anda bir ekmeği sana ulaştırmak mı Bana zor gelecek?
(Kâbül-Ahbâr'dan mevkûfen rivâyet ettim. er-Rabbaî'nin Cüz'ünde mevcûttur. Kâbül-Ahbâr, bu ibâreye Tevrat'ta rastladığını söyler.)
... Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyuruyor:
Ey Âdem oğlu!
Seni topraktan, sonra da menîden yarattım.
Senin yaratılışın Bana hiç de zor gelmedi.
Herhangi bir anda bir ekmeği sana ulaştırmak mı Bana zor gelecek?
(Kâbül-Ahbâr'dan mevkûfen rivâyet ettim. er-Rabbaî'nin Cüz'ünde mevcûttur. Kâbül-Ahbâr, bu ibâreye Tevrat'ta rastladığını söyler.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
13. HABER (53. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyuruyor:
Rahmân, Rahîm, Hayy ve Kayyûm olan Allah'tan size selâm olsun!
Mutlusunuz, cennete ebedi kalmak üzere girin, orası sizin için iyidir.
Sürekli nîmetlerin, Kerem Sahibi'ne yakınlığın ve devâmlı kalışın tadını çıkarınız.
(Nakkâş'ın hadîsinden rivâyet ettim.)
... Azîz ve Celîl olan Allah buyuruyor:
Rahmân, Rahîm, Hayy ve Kayyûm olan Allah'tan size selâm olsun!
Mutlusunuz, cennete ebedi kalmak üzere girin, orası sizin için iyidir.
Sürekli nîmetlerin, Kerem Sahibi'ne yakınlığın ve devâmlı kalışın tadını çıkarınız.
(Nakkâş'ın hadîsinden rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
15. HABER (55. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah, cennet ehline hitab ederek şöyle buyuracak:
Sizler mü'minlersiniz.
Ben güvenlik veren (el Mü'min), görüp gözeten (el-Müheymin) Allah'ım! Sizin için isimlerimden bir isim ayırdım.*
Sizin için korku ve hüzün yoktur.
Siz Benim velîlerim (dostlarım), komşularım, sevdiklerim, asfiyam, seçkinlerim, muhabbet ehlimsiniz ve evimde oturuyorsunuz!
(Mevâkıfta yer alan Nakkâş'ın hadîsinden rivâyet ettim.)
* El-Mü'min ismi kasdediliyor.
... Azîz ve Celîl olan Allah, cennet ehline hitab ederek şöyle buyuracak:
Sizler mü'minlersiniz.
Ben güvenlik veren (el Mü'min), görüp gözeten (el-Müheymin) Allah'ım! Sizin için isimlerimden bir isim ayırdım.*
Sizin için korku ve hüzün yoktur.
Siz Benim velîlerim (dostlarım), komşularım, sevdiklerim, asfiyam, seçkinlerim, muhabbet ehlimsiniz ve evimde oturuyorsunuz!
(Mevâkıfta yer alan Nakkâş'ın hadîsinden rivâyet ettim.)
* El-Mü'min ismi kasdediliyor.
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
16. HABER (56. HADÎS) :
... Gecenin son üçte birinde nüzûl ettiği vakit* Allah şöyle buyurur:
Ben mülk sahibiyim!
Kim Bana seslenirse ona cevap veririm.
Kim Benden isterse ona veririm.
Kim Benden mağfiret dilerse onu bağışlarım!
(Müslim, Münafikîn, 168-172)
* Bu Hadîsin farklı rivâyetlerinde zikredildiğine göre, Allah gecenin muhtelif zamanlarında ve son üçte birinde dünyâ semâsına kadar iner. Bkz. Müslim, Münafikîn. 168.
(Müslim b. Haccac'ın Sahîh'inden rivâyet ettim.)
... Gecenin son üçte birinde nüzûl ettiği vakit* Allah şöyle buyurur:
Ben mülk sahibiyim!
Kim Bana seslenirse ona cevap veririm.
Kim Benden isterse ona veririm.
Kim Benden mağfiret dilerse onu bağışlarım!
(Müslim, Münafikîn, 168-172)
* Bu Hadîsin farklı rivâyetlerinde zikredildiğine göre, Allah gecenin muhtelif zamanlarında ve son üçte birinde dünyâ semâsına kadar iner. Bkz. Müslim, Münafikîn. 168.
(Müslim b. Haccac'ın Sahîh'inden rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
17. HABER (57. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyuruyor:
Kulum bir iyilik yapmayı düşündüğü vakit, yapmasa bile onun için bir iyilik yazarım; onu yaptığı vakit ise on katını yazarım.
Bir kötülük yapmağı düşündüğü vakit, onu yerine getirmediği sürece affederim; yaptığı vakit ise bir kötülük olarak yazarım.
(Müslim b. Haccac'm Sahîh'inden rivâyet ettim.)
(Müslim, Îman, 205)
... Azîz ve Celîl olan Allah buyuruyor:
Kulum bir iyilik yapmayı düşündüğü vakit, yapmasa bile onun için bir iyilik yazarım; onu yaptığı vakit ise on katını yazarım.
Bir kötülük yapmağı düşündüğü vakit, onu yerine getirmediği sürece affederim; yaptığı vakit ise bir kötülük olarak yazarım.
(Müslim b. Haccac'm Sahîh'inden rivâyet ettim.)
(Müslim, Îman, 205)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
20. HABER (60. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah, cennet ehline hitab ederek şöyle buyuracak:
Size selâm olsun ey Müslüman kullarımdan oluşan topluluk!
Sizler müslimlersiniz ve Ben Selâm'ım!
Evim sulh (selâm) evidir.
Sözümü işittiğiniz gibi size Yüzümü de göstereceğim!
(En-Nakkâş'ın kendisinden rivâyet ettim.)
... Azîz ve Celîl olan Allah, cennet ehline hitab ederek şöyle buyuracak:
Size selâm olsun ey Müslüman kullarımdan oluşan topluluk!
Sizler müslimlersiniz ve Ben Selâm'ım!
Evim sulh (selâm) evidir.
Sözümü işittiğiniz gibi size Yüzümü de göstereceğim!
(En-Nakkâş'ın kendisinden rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
21. HABER (61. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Ey Âdem oğlu!
Benim senin üzerinde bir takım farzlarım vardır; ve senin rızkın da Bana âittir.
Şâyet farzlarımda Bana hâinlik edersen, senin bu hâline rağmen rızkını vermekte Ben sana hâinlik etmem!
(Kâbül-Ahbâr'dan mevkûf olarak er-Rabbaî'nin Cüz'ünden rivâyet ettim.)
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Ey Âdem oğlu!
Benim senin üzerinde bir takım farzlarım vardır; ve senin rızkın da Bana âittir.
Şâyet farzlarımda Bana hâinlik edersen, senin bu hâline rağmen rızkını vermekte Ben sana hâinlik etmem!
(Kâbül-Ahbâr'dan mevkûf olarak er-Rabbaî'nin Cüz'ünden rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
23. HABER (63. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyurur:
Âdem oğlu!
Benim kudretimi nasıl inkâr edebiliyorsun?
Hâlbuki seni işte şu (toprağa veya tükrüğe) benzer şeyden yarattım!
Sana ölçülü ve düzgün bir biçim verince ayak üstü yürüdün.
Senin çalımlı yürüyüşünden arz neredeyse inliyor.
Sonra mal biriktirdin ve sakladın vermedin.
Nihâyet ölüme yaklaşınca:
"Tasadduk edecektim!" diyorsun.
Heyhât! Nerede sadaka vakti!
(Esed b. Mûsâ'nın hadîsinden rivâyet ettim.)
(İbn Mâce, Vesâyâ, 4; Ahmed b. Hanbel, IV, 1210)
... Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyurur:
Âdem oğlu!
Benim kudretimi nasıl inkâr edebiliyorsun?
Hâlbuki seni işte şu (toprağa veya tükrüğe) benzer şeyden yarattım!
Sana ölçülü ve düzgün bir biçim verince ayak üstü yürüdün.
Senin çalımlı yürüyüşünden arz neredeyse inliyor.
Sonra mal biriktirdin ve sakladın vermedin.
Nihâyet ölüme yaklaşınca:
"Tasadduk edecektim!" diyorsun.
Heyhât! Nerede sadaka vakti!
(Esed b. Mûsâ'nın hadîsinden rivâyet ettim.)
(İbn Mâce, Vesâyâ, 4; Ahmed b. Hanbel, IV, 1210)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
24. HABER (64. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyurur:
Kulum büyük abdest bozup da abdest almadığı vakit, Bana cefâ etmiş olur.
Abdest alıp da namaz kılmadığı vakit Bana cefâ etmiş olur.
Namaz kılıp da Bana duâ etmediği vakit, Bana cefâ etmiş olur.
Bana duâ edip de, Ben ona icâbet etmediğim vakit, kendisine cefâ etmiş olurum; oysa Ben cefâ edici bir Rabb değilim!
(Bu haberi, İbnü'l-Cerrâh diye bilinen Abdullah b. Haneş el-Kinânî'den merfû olarak rivâyet ettim.)
... Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyurur:
Kulum büyük abdest bozup da abdest almadığı vakit, Bana cefâ etmiş olur.
Abdest alıp da namaz kılmadığı vakit Bana cefâ etmiş olur.
Namaz kılıp da Bana duâ etmediği vakit, Bana cefâ etmiş olur.
Bana duâ edip de, Ben ona icâbet etmediğim vakit, kendisine cefâ etmiş olurum; oysa Ben cefâ edici bir Rabb değilim!
(Bu haberi, İbnü'l-Cerrâh diye bilinen Abdullah b. Haneş el-Kinânî'den merfû olarak rivâyet ettim.)