25. HABER (65. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Ey Âdem oğlu!
Mâdemki Benim ebediyyen tükenmez olan hazinelerim dolu olarak kalacaktır, rızkının elden gideceğine dâir korkun olmasın!
(Er-Rabbaî'nin Cüz'ünden rivâyet ettim.)
er-Rabbaî nisbesi taşıyan çeşitli şahıslardan sâdece Ebû Bekr Muhammed b. Süleyman b. Yusûf b. Ya'kûb er-Rabbaî (374/985)'nin Cüz'ü vardır ve kendisi sikadır.
Bkz. Zehebî, Siyerü A'lâmin Nübelâ, XVI, 339.
İbn Arabînin, Cüz'ünden 8 hadîs aldığı Rabbaî bu şahıs olmalıdır.
(M. Demirci).
..."NÛRLAR HAZİNESİ"nden KUDSÎ HADİS (41-80)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
28. HABER (68. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Ey Âdem oğlu!
Sırat'ı geçinceye kadar Benim hîlemden (mekr) emîn olamazsın!
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Allah'ın hîlesinden ancak hüsran içindeki topluluk emîn olur. (A'raf 7/99)
(Er-Rabbaî'den rivâyet ettim.)
--- Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz. (A'raf 7/99)
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Ey Âdem oğlu!
Sırat'ı geçinceye kadar Benim hîlemden (mekr) emîn olamazsın!
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Allah'ın hîlesinden ancak hüsran içindeki topluluk emîn olur. (A'raf 7/99)
(Er-Rabbaî'den rivâyet ettim.)
--- Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz. (A'raf 7/99)
En son aNKa tarafından 05 Ağu 2008, 22:00 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
29. HABER (69. HADÎS) :
... Cennet ehline söylediği bir sözde Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Bana geliniz, etrafımda oturunuz!
Nihâyet Bana bakınız ve Beni yakından görünüz!
Böylece Ben de size armağanlarımı vereyim!
İkramlarımla sizi mükafatlandırayım!
Sizi nûrumla kuşatayım!
Cemâlimle örteyim ve size mülkümden bağışta bulunayım!
(Mevâkıfta Nakkâş'ın hadîsinden rivâyet ettim.)
... Cennet ehline söylediği bir sözde Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Bana geliniz, etrafımda oturunuz!
Nihâyet Bana bakınız ve Beni yakından görünüz!
Böylece Ben de size armağanlarımı vereyim!
İkramlarımla sizi mükafatlandırayım!
Sizi nûrumla kuşatayım!
Cemâlimle örteyim ve size mülkümden bağışta bulunayım!
(Mevâkıfta Nakkâş'ın hadîsinden rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
30. HABER (70. HADÎS) :
... Allah Teâlâ buyurur:
Ben ancak şu vasıftaki kimsenin duâsını kabul ederim:
Duâsıyla Benim azametim karşısında tevâzû gösteren,
Yaratıklarım üzerinde üstünlük taslamayan,
Bana itâatsizlikte ısrar ederek gecelemeyen,
Gününü Benim zikrime tahsis eden,
Yoksula, yolcuya ve dul kadına acıyan,
Musîbete uğrayan merhamet eden kimse.
Böyle kimsenin ışığı güneş ışığı gibidir.
Ben, o kimseyi izzetimle korurum ve onu meleklerime emânet ederim. Kendisi için karanlıkta bir nûr, cehâlette bir ilim yaratırım.
Mahlûkatım içerisinde bu kimsenin misâli cennetteki Firdevs'e benzer.
(Bezzârın Müsnedinden rivâyet ettim.)
... Allah Teâlâ buyurur:
Ben ancak şu vasıftaki kimsenin duâsını kabul ederim:
Duâsıyla Benim azametim karşısında tevâzû gösteren,
Yaratıklarım üzerinde üstünlük taslamayan,
Bana itâatsizlikte ısrar ederek gecelemeyen,
Gününü Benim zikrime tahsis eden,
Yoksula, yolcuya ve dul kadına acıyan,
Musîbete uğrayan merhamet eden kimse.
Böyle kimsenin ışığı güneş ışığı gibidir.
Ben, o kimseyi izzetimle korurum ve onu meleklerime emânet ederim. Kendisi için karanlıkta bir nûr, cehâlette bir ilim yaratırım.
Mahlûkatım içerisinde bu kimsenin misâli cennetteki Firdevs'e benzer.
(Bezzârın Müsnedinden rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
31. HABER (71. HADÎS) :
... Melekler:
Ya Rabbi, senin bu kulun kötülük işlernek istiyor! deyince
Azîz ve Celîl olan Allah, onu en iyi gören olduğu halde, şöyle buyurur:
Onu kontrol edin, şâyet o kötülüğü işlerse bir kötülük olarak yazınız;
Eğer ondan vaz geçerse onun için bir iyilik yazınız, zira onu ancak benim hatırım için terk etmiştir!
(Bu hadisi Bagavî'nin Şerhu's-Sünne'sinden rivâyet ettim. Müslim de tahrîc etmiştir.)
(Müslim, İmân, 205)
... Melekler:
Ya Rabbi, senin bu kulun kötülük işlernek istiyor! deyince
Azîz ve Celîl olan Allah, onu en iyi gören olduğu halde, şöyle buyurur:
Onu kontrol edin, şâyet o kötülüğü işlerse bir kötülük olarak yazınız;
Eğer ondan vaz geçerse onun için bir iyilik yazınız, zira onu ancak benim hatırım için terk etmiştir!
(Bu hadisi Bagavî'nin Şerhu's-Sünne'sinden rivâyet ettim. Müslim de tahrîc etmiştir.)
(Müslim, İmân, 205)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
32. HABER (72. HADÎS) :
... Kıyâmet gününde amellerin arzı sırasında Azîz ve Celîl olan Allah, meleklerine şöyle buyuracak:
Kulumun namazına bakınız, tam olarak mı yerine getirmiştir, yoksa eksiği var mıdır?
Eğer tamamsa, tam olarak yazılır.
Şâyet herhangi bir noksanı varsa Allah:
Bakınız, kulumun nâfilesi var mı? buyuracak;
(Şâyet varsa), Allah:
Kulumun farzını nâfilesinden ikmâl ediniz! buyuracak.
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) devâmla şöyle buyurur:
Sonra, böylece ameller kabul edilir.
(Kitabü's-Salât müellifi (radiyallahu anhu)'inden rivâyet ettim; meclislerde bize yazdırmıştı.)
(Tirmizî, Salât, 305; İbn Mâce, İkâmet, 202; Ebû Dâvûd, 149)
... Kıyâmet gününde amellerin arzı sırasında Azîz ve Celîl olan Allah, meleklerine şöyle buyuracak:
Kulumun namazına bakınız, tam olarak mı yerine getirmiştir, yoksa eksiği var mıdır?
Eğer tamamsa, tam olarak yazılır.
Şâyet herhangi bir noksanı varsa Allah:
Bakınız, kulumun nâfilesi var mı? buyuracak;
(Şâyet varsa), Allah:
Kulumun farzını nâfilesinden ikmâl ediniz! buyuracak.
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) devâmla şöyle buyurur:
Sonra, böylece ameller kabul edilir.
(Kitabü's-Salât müellifi (radiyallahu anhu)'inden rivâyet ettim; meclislerde bize yazdırmıştı.)
(Tirmizî, Salât, 305; İbn Mâce, İkâmet, 202; Ebû Dâvûd, 149)
En son aNKa tarafından 12 Ağu 2008, 00:40 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
33. HABER (73. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Âdem oğlu!
Sana üç darbe vurdum:
Yoksulluk, hastalık ve ölüm!
Bununla birlikte sen hep sıçrayıp duruyorsun!
(Bunu Mûsâ b. Muhammed'den rivâyet ettim. O da Abdülvehhâb b. Sekîne'den aldı.
Mûsâ şöyle der: Bu isnâdım Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'e kadar ulaşır, o da Allah'tan naklen verir.)
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Âdem oğlu!
Sana üç darbe vurdum:
Yoksulluk, hastalık ve ölüm!
Bununla birlikte sen hep sıçrayıp duruyorsun!
(Bunu Mûsâ b. Muhammed'den rivâyet ettim. O da Abdülvehhâb b. Sekîne'den aldı.
Mûsâ şöyle der: Bu isnâdım Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'e kadar ulaşır, o da Allah'tan naklen verir.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
34. HABER (74. HADÎS) :
... Allah Teâlâ Mûsâ (sallallahu aleyhi ve sellem)'a buyurdu:
Sana dînin direği olan beş söz öğretiyorum:
Benim hâkimiyetimin zâil olduğunu bilmediğin müddetçe, bana itâat etmeyi bırakma!
Benim hazinelerimin muhakkak tükendiğini bilmedikçe rızkın için üzülme!
Düşmanının mutlaka ölmüş olduğunu öğrenmedikçe, onun ânî bir saldırısından emîn olma! Ve onunla savaşmayı bırakma!
Seni mutlaka bağışladığımı bilmedikçe günahkârları ayıplama!
Cennetime girmedikçe, hîlemden emîn olma!
(Bize Yûnus'un ulaştırdığı bu haberi... Cerîr merfû olarak Hz. Peygamber'den nakleder.)
... Allah Teâlâ Mûsâ (sallallahu aleyhi ve sellem)'a buyurdu:
Sana dînin direği olan beş söz öğretiyorum:
Benim hâkimiyetimin zâil olduğunu bilmediğin müddetçe, bana itâat etmeyi bırakma!
Benim hazinelerimin muhakkak tükendiğini bilmedikçe rızkın için üzülme!
Düşmanının mutlaka ölmüş olduğunu öğrenmedikçe, onun ânî bir saldırısından emîn olma! Ve onunla savaşmayı bırakma!
Seni mutlaka bağışladığımı bilmedikçe günahkârları ayıplama!
Cennetime girmedikçe, hîlemden emîn olma!
(Bize Yûnus'un ulaştırdığı bu haberi... Cerîr merfû olarak Hz. Peygamber'den nakleder.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
35. HABER (75. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah, Peygamberi Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'i muhayyer bırakarak şöyle buyurdu:
Kul peygamber mi olmak dilersin, yoksa hükümdar peygamber mi olmak dilersin?
Cebrâil (aleyhisselâm) kendisine tevâzû göstermesini işâret etti ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem):
Kul peygamber olmak isterim! dedi.
(İsmail Herevî (radiyallahu anhu)'ın Derecâtü't-Tâibin'inden rivâyet ettim.)
... Azîz ve Celîl olan Allah, Peygamberi Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'i muhayyer bırakarak şöyle buyurdu:
Kul peygamber mi olmak dilersin, yoksa hükümdar peygamber mi olmak dilersin?
Cebrâil (aleyhisselâm) kendisine tevâzû göstermesini işâret etti ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem):
Kul peygamber olmak isterim! dedi.
(İsmail Herevî (radiyallahu anhu)'ın Derecâtü't-Tâibin'inden rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
37. HABER (77. HADÎS) :
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Benim nazarımda ibâdetin en iyisi nasîhattır (ihlâstır).
(Herevî'nin Derecâtü't-Tâibîn ve Makâkâtü'l-Kâsıdîninden rivâyet ettim)
------------------------------------------------------------------------------------
Nasîhat zengin mânâlı bir kelimedir.
Nush ve nasîhat, lügatte hâlislik ve sâfîlik (balı mumundan tasfiye etmek gibi) ve söküğü dikmek, yırtığı yamamak sûretiyle onarıp düzeltmek demektir.
Bunlardan hareketle, nasîhat iyi niyet, hulûs-i kalb ve yumuşaklıkla öğüt vermek, hîleleri gönülden çıkarıp nasîhat edilenin dünyevî ve
uhrevî bakımdan iyiliğini istemek mânâsına gelir.
Nitekim Dîn nasîhattır hadîs-i şerîfi İslâm'ın medârı olan dört hadîsten biri sayılmıştır.
(Bkz. Buhârî, İman, 42; Müslim, Îman, 95; Tirmizî, Bin 17)
(M. Demirci)
------------------------------------------------------------------------------------
... Azîz ve Celîl olan Allah buyurur:
Benim nazarımda ibâdetin en iyisi nasîhattır (ihlâstır).
(Herevî'nin Derecâtü't-Tâibîn ve Makâkâtü'l-Kâsıdîninden rivâyet ettim)
------------------------------------------------------------------------------------
Nasîhat zengin mânâlı bir kelimedir.
Nush ve nasîhat, lügatte hâlislik ve sâfîlik (balı mumundan tasfiye etmek gibi) ve söküğü dikmek, yırtığı yamamak sûretiyle onarıp düzeltmek demektir.
Bunlardan hareketle, nasîhat iyi niyet, hulûs-i kalb ve yumuşaklıkla öğüt vermek, hîleleri gönülden çıkarıp nasîhat edilenin dünyevî ve
uhrevî bakımdan iyiliğini istemek mânâsına gelir.
Nitekim Dîn nasîhattır hadîs-i şerîfi İslâm'ın medârı olan dört hadîsten biri sayılmıştır.
(Bkz. Buhârî, İman, 42; Müslim, Îman, 95; Tirmizî, Bin 17)
(M. Demirci)
------------------------------------------------------------------------------------
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
38. HABER (78. HADÎS) :
... Cennet ehline hitab ederek Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyuracak:
Ben, sizin görmediğiniz hâlde ibâdet ettiğiniz Rabbinizim!
Benden yardım istemiş, Beni sevmiş ve Benden korkmuştunuz.
İzzetim, Celâlim, ulvîyyetim, büyüklüğüm, güzelliğim ve yüceliğim üzerine yemîn olsun ki,
Ben sizden râzıyım, sizi seviyorum, sizin sevdiğiniz şeyi seviyorum.
Sizin için benim nezdimde canınızın istediği ve gözünüzün hoşlanacağı şeyler vardır.
Arzu ettiğiniz ve dilediğiniz şeyi Benim nezdimde bulabilirsiniz.
Sizin dilediğiniz her şeyi Ben dilerim.
Benden isteyiniz, utanıp sıkılmayınız!
(Nakkâş'ın Mevâkıf hadîsinden rivâyet ettim.)
... Cennet ehline hitab ederek Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyuracak:
Ben, sizin görmediğiniz hâlde ibâdet ettiğiniz Rabbinizim!
Benden yardım istemiş, Beni sevmiş ve Benden korkmuştunuz.
İzzetim, Celâlim, ulvîyyetim, büyüklüğüm, güzelliğim ve yüceliğim üzerine yemîn olsun ki,
Ben sizden râzıyım, sizi seviyorum, sizin sevdiğiniz şeyi seviyorum.
Sizin için benim nezdimde canınızın istediği ve gözünüzün hoşlanacağı şeyler vardır.
Arzu ettiğiniz ve dilediğiniz şeyi Benim nezdimde bulabilirsiniz.
Sizin dilediğiniz her şeyi Ben dilerim.
Benden isteyiniz, utanıp sıkılmayınız!
(Nakkâş'ın Mevâkıf hadîsinden rivâyet ettim.)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
40. HABER (80. HADÎS) :
... Arefe gününde (Hac esnasında), Azîz ve Celîl olan Allah meleklere şöyle buyurur:
Kullarıma bakınız!
Saç baş dağınık, toz toprak içinde ve zahmetli yollara tahammül ederek* bana gelmişler.
Bakınız, sizi şâhid tutuyorum ki, muhakkak onları bağışladım!
Melekler:
Yâ Rabbî falan kimse günaha dalmıştı, falan kadınla falan da öyle! derler.
Allah Teâlâ:
Muhakkak onları bağışladım! buyurur.
(Kasım b. Asbağ'ın kitabından naklettim.)
(Hadîsin ilk cümlesi için bkz. Ahmed b. Hanbel, II, 224, 305)
--- İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin. (Hac 22/27-28)
Allah'a muhtac olan bu kul der ki:
Burada Allah Teâlâ'ya âit kırk söz sona erdi.
Başta belirttiğim üzere, bunları senedini vermeksizin rivâyet etmiş bulunuyorum.
Şimdi de Allah'a âit yirmi hadîs daha söyleyeceğiz; bunların senetleri alındıkları kitaplara âittir.
Fazla uzar endîşesiyle kendim ayrı bir senetlendirme işine girmedim.
Bu kitabın yüz ilâhî hadîs ihtiva etmesini düşünmüşken, sayının tek olmasını uygun bularak bir hadîs daha ilâve ediyorum;
--- Buhari'nin rivâyetine göre:
Allah tektir tek olanı sever!
(Buhiri, Deavât, 69; Müslim, Zikr, 5)
... Arefe gününde (Hac esnasında), Azîz ve Celîl olan Allah meleklere şöyle buyurur:
Kullarıma bakınız!
Saç baş dağınık, toz toprak içinde ve zahmetli yollara tahammül ederek* bana gelmişler.
Bakınız, sizi şâhid tutuyorum ki, muhakkak onları bağışladım!
Melekler:
Yâ Rabbî falan kimse günaha dalmıştı, falan kadınla falan da öyle! derler.
Allah Teâlâ:
Muhakkak onları bağışladım! buyurur.
(Kasım b. Asbağ'ın kitabından naklettim.)
(Hadîsin ilk cümlesi için bkz. Ahmed b. Hanbel, II, 224, 305)
--- İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin. (Hac 22/27-28)
Allah'a muhtac olan bu kul der ki:
Burada Allah Teâlâ'ya âit kırk söz sona erdi.
Başta belirttiğim üzere, bunları senedini vermeksizin rivâyet etmiş bulunuyorum.
Şimdi de Allah'a âit yirmi hadîs daha söyleyeceğiz; bunların senetleri alındıkları kitaplara âittir.
Fazla uzar endîşesiyle kendim ayrı bir senetlendirme işine girmedim.
Bu kitabın yüz ilâhî hadîs ihtiva etmesini düşünmüşken, sayının tek olmasını uygun bularak bir hadîs daha ilâve ediyorum;
--- Buhari'nin rivâyetine göre:
Allah tektir tek olanı sever!
(Buhiri, Deavât, 69; Müslim, Zikr, 5)
- kuloglan
- Aktif Üye
- Mesajlar: 156
- Kayıt: 26 Kas 2007, 02:00
ankakusu yazdı:16. HABER (56. HADÎS) :
... Gecenin son üçte birinde nüzûl ettiği vakit* Allah şöyle buyurur:
Ben mülk sahibiyim!
Kim Bana seslenirse ona cevap veririm.
Kim Benden isterse ona veririm.
Kim Benden mağfiret dilerse onu bağışlarım!
(Müslim, Münafikîn, 168-172)
* Bu Hadîsin farklı rivâyetlerinde zikredildiğine göre, Allah gecenin muhtelif zamanlarında ve son üçte birinde dünyâ semâsına kadar iner. Bkz. Müslim, Münafikîn. 168.
(Müslim b. Haccac'ın Sahîh'inden rivâyet ettim.)
Buradaki nüzûlün zahir manası inmek olsada tüm alimler bunun tecellî olduğunu buyurmuşlardır, çünkü Allah-u Teala madde değildir sabittir bu Alemle ne bitişik ne Ayrıktır, Muhyiddin-i Arabî Kuddise Sirruh Efendimiz o devirdeki kitabın muhatablarının alimlerin bu Hadis-i Kudsiyi böyle açıkladığını bildiği için açıklamamıştır.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/118-119kr.jpg[/img]