Füsus’ul Hikem

Muhiddin-i Arabî (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Füsus’ul Hikem

Mesaj gönderen meryemnur »




Füsus’ul Hikem





HAZRETİ MUHAMMED’İN VERDİĞİ KİTAP


GİRİŞ

Füsus’ul Hikem, bir başka deyişle Hikmetlerin Özü, rüyasında Muhyiddin Arabi hazretlerine bizzat Peygamber Efendimiz tarafından verilmiş olan kitaptır. İbn Arabi, kitabın yazımı konusunda, “ben sadece Peygamber Efendimizin verdiği kitabı kelimelere dönüştürerek tercüme ettim, benim katkım bundan fazla değildir” demiştir. Bu kitabın bizzat Peygamber Efendimiz tarafından verilmiş olması, içeriğinin Hz. Peygamber’e ve onun Allah bilgisine ait olduğunun bir göstergesidir.

Füsus, kendine konu olarak marifetullahı seçmiştir. Yani Allah bilgisini, Allah, alem ve insan ilişkisini açıklamıştır. Bu bilginin kaynağı da doğal olarak bizzat Peygamber Efendimiz ve onun sonsuz hazinelerinin kaynağı olan Allah’ımızdır.

Hikmet, varlıkların Allah katındaki hakikatlerini bilmek demektir. Ancak bu bilgi aynı zamanda, o bilgiye uygun davranışı, yaşamayı da içinde taşımaktadır. Bu anlamda hikmet, marifet ve bilgi kelimesinden farklılaşmaktadır. Hem gerçeği hem de ona uygun yaşamayı içeren bir kavramdır. Bu sebepten Peygamberler, hikmet ile donanmışlardır. Füsus, hikmet kavramını Peygamberimizin verdiği ışığın altında incelemektedir.

Füsus’un Giriş kısmında, İbn Arabi, peygamberleri, gönderildikleri ümmetlerin yetenek seviyesi olarak görür. Peygamberlerin getirdikleri vahiy ile ümmetlerin arasında doğrudan bir ilişki vardır. Peygamberler geldikleri ümmetin seviyesine uygun olarak gelmişlerdir. Ümmetin yeteneği, aynı kaynaktan gelen, aynı öze sahip olan Peygamberlerin neden farklı olduğunu da açıklar. İbn Arabi’ye göre, tecellinin gerçekleştiği mahallin yeteneği, yani ümmetlerin genel kabiliyetleri, tek olan tecelliyi farklı şekillerde göstermektedir. Dolayısıyla tecelli ortaya çıktığı mahallin rengine göre renklenmektedir. İşte bu hakikat, dinlerin neden birbirinden farklı ama tek bir gerçek olduklarını açıklamaktadır.

Füsus, 27 ‘fas’tan oluşur. Fas, yüzüğün kaşı manasına gelir. Yani, yüzüğün en kıymetli ve göze çarpan yeridir. Bu Faslarda, İbn Arabi, 27 Peygamberin her biri ile özdeşleşen bir hakikati açıklamaktadır. Her fas, söz konusu peygamberin ismiyle birlikte o peygambere ilişkin hikmeti ifade eder. Örneğin “Adem Kelimesindeki İlahlık Hikmeti” gibi. Burada “Âdem kelimesi” ifadesi kullanılarak, her varlığın Allah’ın kelimesi olduğu vurgulanmıştır. Allah, varlığı kendi nefesinden yaratmıştır. Bu anlamda varlıklar Allah’ın nefesiyle oluşan kelimelerdir. Dolayısıyla bu başlığı “Hazreti Âdem’in Varlığındaki İlahlık Gerçeği” olarak anlamak mümkündür.

Füsus’un Giriş kısmında, İbn Arabi aşağıdaki şiir ile Füsus’un nasıl okunacağını ifade ederken bir taraftan da okuyucuya bir görev yüklüyor. O görevi yerine getirebilmek ümidiyle…



Allah’ı Dinle
Dön Allah’a
Söylediklerimi işitince
Öğren iyice
Ayrıştır kapalı sözü anlayış gücüyle
Ve sonra toparla gerisin geriye
Ardından aktar isteyene
Seni saran bu rahmeti engelleme
Yay onu herkese





-alıntı
En son meryemnur tarafından 05 Eyl 2009, 20:45 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

*Ne mutlu ki gerçek SEVGİLİyi bulana, vesileleri doğru görüp, doğru ANlayana.

*Ne mutlu, CAN için gerçek CANANı arayıp; CANAN için CAN olmaya çalışana...


Resim

*Razı etmiş ve edilmiş olarak sevgiyle dön Rabbine."(Fecir; 27-28)

hitabına mazhar OLasın CANım kardeşim meryemnur...

sevgiyle...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Mesaj gönderen meryemnur »



En güzel hitaplar Sana ve burdaki güzel kardeşlerime olsun sevgili Mina kardeşim..

sevgilerimle..


Resim
Cevapla

“►Muhiddin-i Arabi◄” sayfasına dön