buyrun DUAya...

Hergün bir Dua.
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: buyrun DUAya...

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


اَللّٰهُمَّ فَارِجَ الْهَمِّ كَاشِفَ الْغَمِّ مُجِيبَ دَعْوَةِ الْمُضْطَرِّينَ رَحْمٰنَ الدُّنْيَا
وَالْآخِرَةِ وَرَحِيمَهُمَا أَنْتَ تَرْحَمُنِي فَارْحَمْنِي بِرَحْمَةٍ تُغْنِينِي بِهَا عَنْ
رَحْمَةٍ مِنْ سِوَاكَ


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme fârice'l- hemmi, kâşife'l- ğammi, mücîbe da’veti'l- muttarrîne rahmâne'd- dünyâ ve’l- âhirati ve rahîmehümâ ente terhamünî ferhamnî bî-rahmetin tüğnînî bihâ ‘an rahmetin min sivâke: Kederleri gideren, sıkıntıları kaldıran, zor durumda kalanların dualarını kabul eden, dünya ve ahretin Rahmân'ı ve Rahîm'i olan ALLaH’ım!. Bana ancak SEN merhamet edersin, bana SENden başka hiç kimsenin merhametine ihtiyaç duymayacak bir merhamet ihsan eyle!.” diye duâ etti..
(Hâkim, De’avât, no:1898)


er Rahmân:
Resim

er RahîM:

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: buyrun DUAya...

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

الَلّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي دِينِي وَدُنْيَايَ وَأَهْلِي وَمَالِي
اَللّٰهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي وَاٰمِنْ رَوْعَاتِي
اَللّٰهُمَّ احْفَظْنِي مِنْ بَ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِي وَعَنْ يَمِينِي وَعَنْ شِمَالِي وَمِنْ
فَوْقِي وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنِ اغْتَالَ مِنْ تَحْتِي


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme innî es’elükel-‘afve ve’l- ‘âfiyete fî dînî ve dünyâye ve ehlî ve mâlî. Allâhümmestür ‘avrâtî ve âmin rav’âtî. Allâhümme’hfaznî min beyni yedeyye ve min halfî ve ‘an yemînî ve ‘an şimâlî ve min fevkî ve e’ûzü bi-’azametike eniğtâle min tahtî:
Allah’ım!. Dinim, dünyam, ailem ve malım hakkında af ve âfiyet istiyorum.
Allah’ım!. Açıklarımı ört, korkularımı gider ve bana güven ver.
Allah’ım!. Ayıplarımı ört ve korkularımı gider.
Allah’ım!. Beni, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gökten) gelecek tehlikelere karşı koru, altımdan (yerden) tehlikelerden Senin azametinle sığınırım!.”
diye duâ etti..

(Hâkim, De’avât, no:1902, I, 517; İbn Hıbbân, Ed’ıye, 961; İbn Ebî Şeybe, Duâ, 22, no:29269)


El Afüvvü:

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: buyrun DUAya...

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ الْمَسْأَلَةِ وَخَيْرَ الدُّعَاءِ وَخَيْرَ النَّجَاحِ وَخَيْرَ
الْعَمَلِ وَخَيْرَ الثَّوَابِ وَخَيْرَ الْحَيَاةِ وَخَيْرَ الْمَمَاتِ وَثَبِّتْنِي وَثَقِّلْ
مَوَازِينِي وَحَقِّقْ إِيمَانِي وَارْفَعْ دَرَجَاتِي وَتَقَبَّلْ صَ تَالِي وَاغْفِرْ خَطِيئَتِي
وَأَسْأَلُكَ الدَّرَجَاتِ الْعُلٰى مِنَ الْجَنَّةِ
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ فَوَاتِحَ الْخَيْرِ وَخَوَاتِمَهُ وَجَوَامِعَهُ وَأَوَّلَهُ وَظَاهِرَهُ
وَبَاطِنَهُ وَالدَّرَجَاِت الْعُلٰى مِنَ الْجَنَّةِ آمِينَ
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا آتِي وَخَيْرَ مَا أَفْعَلُ وَخَيْرَ مَا أَعْمَلُ وَخَيْرَ
مَا بَطَنَ وَخَيْرَ مَا ظَهَرَ وَالدَّرَجَاتِ الْعُلٰى مِنَ الْجَنَّةِ آمِينَ اَللّٰهُمَّ إِنِّي
أَسْأَلُكَ أَنْ تَرْفَعَ ذِكْرِي وَتَضَعَ وِزْرِي وَتُصْلِحَ أَمْرِي وَتُطَهِّرَ قَلْبِي
وَتُحْصِنَ فَرْجِي وَتُنَوِّرَ لِي قَلْبِي وَتَغْفِرَ لِي ذَنْبِي وَأَسْأَلُك الدَّرَجَاتِ
الْعُلٰى مِنَ الْجَنَّةِ آمِينَ
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ أَنْ تُبَارِكَ لِي فِي نَفْسِي وَفِي سَمْعِي وَفِي بَصَرِي
وَفِي رُوحِي وَفِي خَلْقِي وَفِي خُلُقِي وَفِي أَهْلِي وَفِي مَحْيَايَ وَفِي
مَمَاتِي وَفِي عَمَلِي فَتَقَبَّلْ حَسَنَاتِي وَأَسْأَلُكَ الدَّرَجَاِت الْعُلٰى مِنَ
الْجَنَّةِ آمِينَ


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Allâhümme innî es’elüke hayra’l- mes’eleti ve hayra'd- dü’âi ve hayra’n- necâhi ve hayral- ‘ameli ve hayre's- sevâbi ve hayra’l- hayâti ve hayra'l- memâti. Ve sebbitnî ve sekkıl mevâzînî ve hakkık îmânî verfe’ deracâtî ve tekabbel salâtî veğfir hatîetî ve es’elükedderacâti’l-‘ ulâ mine’l- cenneti. Allâhümme innî es’elüke fevâtiha’l- hayri ve havâtimehû ve cevâmi’ahû ve evvelehû ve zâhirâhû ve bâtınehû ve’d- deracâti’l-‘ulâ mine’l- cenneti, âmin!.
Allahümme innî es’elüke hayra mâ âtî ve hayra mâ ef ’alü ve hayra mâ a’malü ve hayra mâ batane ve hayra mâ zahera ve'd- deracâti’l-‘ulâ mine’l- cenneti, âmin!.
Allâhümme innî es’elüke en terfe’a zikrî ve teda’a vizrî ve tusliha emrî ve tütahhira kalbî ve tuhsıne fercî ve tünevvira lî kalbî ve teğfira lî zenbî. Ve es’elüke'd- deracâti’l- ’ulâ mine’l- cenneti, âmin!.
Allâhümme innî es’elüke en tübârike lî fî nefsî ve fî sem’î ve fî besarî ve fî rûhî ve fî halkî ve fî hulikî ve fî ehlî ve fî mahyâye ve fî memâtî ve fî ‘amelî fetekabbel hasenâtî ve es’elüke’d- deracâti’l- ‘ulâ mine’l- cenneti, âmin!.:

Allah’ım!. Senden istenen şeylerin hayırlısını, duânın hayırlısını, kurtuluşun hayırlısını, işlerin hayırlısını, sevabın hayırlısını, hayatın hayırlısını, ölümün hayırlısını istiyorum. Beni dinimde sabit kıl, mizanda sevaplarımın ağır gelmesini nasib eyle, imanımı gerçek eyle, derecelerimi yükselt, namazımı kabul eyle, günahımı bağışla.
Allah’ım!. Senden cennette yüksek dereceler istiyorum.
Allah’ım!. Senden benim için hayırları açmanı, işlerimin hayırla sonuçlanmasını, önceki, açığı ve gizlisi ile her türlü hayırı, cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!) Duâmı kabul eyle.
Allah’ım! Senden gelecekte olacak şeylerin hayırlı olanlarını, yaptıklarımın hayırlısını, gizli şeylerin hayırlısını, açık olan şeylerin hayırlısını ve cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!) Duâmı kabul eyle.
Allah’ım!. Senden şanımı yükseltmeni, günahlarımı silmeni, işlerimi ıslah etmeni, kalbimi temizlemeni, tenasül uzvumu korumanı, kalbimi nurlandırmanı, günahımı bağışlamanı ve cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!) Duâmı kabul eyle.
Allah’ım! Senden nefsim, kulağım, gözüm, ruhum, yaratılışım ve ahlâkım, ailem, hayatım ve ölümüm ve işlerim hakkında benden razı ol, hayır ve hasenatımı kabul eyle ve cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!) Duâmı kabul eyle.”

(Hâkim, De’avât, no:1911)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: buyrun DUAya...

Mesaj gönderen kulihvani »

Sahabeden Ebû Ümâme, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme, “Yâ Resûlullah! Sen pek çok konuda duâ ettin. Biz bu duâların hepsini ezberleyemedik” demiş; bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Size benim yaptığım duâların hepsini içeren bir duâ öğreteyim” buyurmuş ve şu duâyı öğretmiştir:

اَللّٰهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ مِنْ خَيْرِ مَا سَأَلَكَ مِنْهُ نبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى الٰهّلُ عَليْهِ
وسَلَّمَ وَنَعُوذُ بِكَ مِنْ شرِّ مَا اسْتَعَاذَ مِنْهُ نَبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى الٰهّلُ عَليْهِ
وسَلَّمَ وَأَنْتَ الْمُسْتَعَانُ وَعَلَيْكَ الْبَلاَغُ وَلَاحَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلاَّ بِالل


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme innâ nes’elüke min hayri mâ se’eleke minhü nebiyyüke Muhammedün (aleyhi's-selâm). Ve ne’ûzü bike min şerri meste’âze minhü nebiyyüke Muhammedün (aleyhi's-selâm) Ve ente’l-müsteânü ve ‘aleyke’l-belâğu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh: Allah’ım! Biz Peygamberin Muhammed (aleyhi's-selâm)’in Senden istediği hayırlı şeyleri istiyoruz. Yine Peygamberin Muhammed (aleyhi's-selâm)’in Sana sığındığı şeylerden biz de Sana sığınıyoruz. Sen yardım istenilensin, duâlar ancak sana ulaşır, duâları sen kabul edersin, güç ve kuvvet ancak Allah ile birlikte vardır.”
(Tirmizî, De’avât, 94)
Resim
Kullanıcı avatarı
nurunnehar
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 159
Kayıt: 18 Oca 2007, 02:00

Re: buyrun DUAya...

Mesaj gönderen nurunnehar »

Resim

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, eşi Hz. Âişe Vâlidemiz’e şöyle duâ etmesini tavsiye etmiştir:

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنَ الْخَيْرِ كُلِّه۪ عَاجِلِه۪ وَاٰجِلِه۪ مَا عَلِمْتُ مِنْهُ وَمَا
لَمْ أَعْلَمْ وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الشَّرِّ كُلِّه۪ عَاجِلِه۪ وَ اٰجِلِه۪ مَا عَلِمْتُ مِنْهُ وَمَا
لَمْ أَعْلَمْ وَاَسْأَلُكَ الْجَنَّةَ وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ وَأَعُوذُ بِكَ
مِنَ النَّارِ وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ وَأَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا سَأَلَكَ
عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى الٰهّلُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا
اسْتَعَاذَبِكَ مِنْهُ عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى الُهل عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَاَسْأَلُكَ
مَا قَضَيْتَ لِي مِنْ أَمْرِ أَنْ تَجْعَلَ عَاقِبَتَهُ رُشْدًا

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allâhümme innî es’elüke minel-hayri küllihî ‘âcilihî ve âcilihî mâ ‘alimtü minhü ve mâ lem a’lem. Ve e’ûzü bike mineş-şerri küllihî ‘âcilihî ve âcilihî mâ ‘alimtü minhü ve mâ lem a’lem ve es’elükel-cennete ve mâ karrabe ileyhâ min kavlin ev ‘amelin. Ve e’ûzü bike minen-nâri ve mâ karrebe ileyhâ min kavlin ev ‘amelin. Ve es’elüke hayra mâ se’eleke ‘abdüke ve Rasûlüke Muhammedün (aleyhi’s-selâm). Ve e’ûzü bike min şerri meste’âze bike minhü ‘abdüke ve Rasûlüke Muhammedün (aleyhi’s-selâm). Ve es’elüke mâ kadayte lî min emrin en tec’ale ‘âkıbetehû ruşden:
Allah’ım! Bildiğim ve bilmediğim, hemen verdiğin veya daha sonra verdiğin (dünya ve ahiretin) her türlü hayrını Senden istiyorum.
Bildiğim ve bilmediğim, hemen verdiğin veya daha sonra verdiğin (dünya ve ahiretin) her türlü şerrinden Sana sığınıyorum. Senden cenneti ve beni cennete yaklaştıracak sözleri ve işleri yapabilmeyi nasib etmeni istiyorum.
Cehennemden ve beni cehenneme yaklaştıracak olan sözlerden ve işlerden Sana sığınıyorum. Kulun ve Peygamberin Muhammed (aleyhi’s-selâm)’in istediği şeyleri Senden istiyorum. Kulun ve Peygamberin Muhammed (aleyhi’s-selâm)’in Sana sığındığı şeylerden ben de Sana sığınıyorum.
Hakkımda hükmettiğin işlerin sonucunu hayır yapmanı istiyorum.”
(Hâkim, De’avât, no: 1914; bk. İbn Hıbbân, Ed’ıye, no: 869; İbn Ebî Şeybe, Duâ, 32, no: 29336)
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

Re: buyrun DUAya...

Mesaj gönderen der-ya »

Kim Allâh’tan korkarsa, Allâh ona bir çıkış yolu ihsan eder ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allâh’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allâh emrini yerine getirendir. Allâh her şey için ölçü koymuştur.” (Talak, 2-3)

Fatma hanım, sırtına ekin destesini aldı ve düşünceyle ilerlemeye başladı.

Birden kayınvalidesinin sesiyle kendine geldi:
“-Kız Fatma çabuk buraya gel. Sari inek doğuruyor, yardim et!..”

Can havliyle sırtındaki destesini indirdi ve ahıra koştu.

Aman Yâ Rabbi… Hayvan da olsa, ne kadar acı çekiyordu.

Fatma hanim, kayınvalidesiyle birlikte hayvanin doğum yapmasına yardım ediyordu.

Kayınvalidesi:
“-Bir hayli zor olacak galiba!..” dedi.

“-Evet zora benziyor. Dana toplu herhâlde.” diye mırıldandı Fatma hanim da…

Fatma, hayvan aci çekmesin diye şifâ âyetlerini, ardından bildiği bütün sûreleri okumaya başladı.
Kayınvalidesi:
“-Deli kız, ineğe de okunur mu?” dedi.

Fatma ise:
“-Ana bak, çok aci çekiyor, yüreğim dayanmıyor.” diye cevap verdi, gözyaşlarıyla…

Bir saat zorlu bir çabanin ardindan, sari kizin bir tosunu oldu.

Sarı kız hemen şefkatle onu yalayıp kokladı.

Fatma’nın bütün merhameti, sanki gözlerinden yaslarla ılık ılık akıyordu.

Kayınvalidesi:
“-Bak, ineğin bile yavrusu oldu. Dört senedir bu kapıdasın, bir torun veremedin kucağımıza!” dedi.

Fatma ise:
“-Allâh hayırlı evlat versin, ana.” dedi.

Kayınvalidesi ise:
“-Hayırlı, hayırsız!.. Bir evlâdın olsun. Bizi ele güne dil ettin ya!..” dedi öfkeyle…

Fatma, ikindi namazından sonra duâ için secdeye vardı ve:
“Rabbim dört yıldır senden hayırlı evlâd istiyorum. Olmuyor Rabbim! Hep hayırlı istiyorum, ben âciz hâlimle nasıl hayırsız bir evlâtla bas edebilirim. Ben kendimi ıslâh edemezken onu nasıl islâh edeyim.” diye gözyaşlarıyla yıkanan, salevâtlarla taçlanan duasını bitirdi.

Dört kez hâmile kalmış, ama hepsini kaybetmişti.

Ve ısrarla “hayırlı evlat ver” diye duâ etti, etti. Birkaç ay sonra rüyasında bir ses:
“-Kızım, hayırlı bir kız evlâdın olacak, adını Hediye koy.” dedi.

O, yine hep “hayırlısını” istedi.

Nihâyet Allâh’in lutf- u keremiyle yavrucuğuna kavuştu.

İsmini, Ayşe Hediye koydu.

Yalnız Ayşe durmadan hasta oluyor, her gece doktora götürüyorlardı.

Fatma hanim, geceleri nefes alıyor mu diye sürekli onu dinliyordu.

Uyku nedir bilmez oldu. Bir gece yine doktora götürdüler.

Doktor:
“-Kızım, sen bu çocuğa köyün zor imkânlarında bakamazsın, bünyesi çok zayif ve hassas, ölür! Benim de yıllardır çocuğum olmuyor onu bana ver!” dedi.

Fatma’yi bu teklif iyice bunalttı ve:

“-Aslâ!” dedi.

Ve çocuğuyla birlikte eve döndüler.

O gece, iki rekat hâcet namazı kıldıktan sonra Rabbine yalvardı, duâ etti:
“-Rabbim, bu evlât hayirli olacaksa onu bana nasip edip sevindir. Bende büyüsün, bir yetimle evlendirip onu sevindireyim.” diye duâ etti.

Seccâdesini toplarken:
“-Veren de O, alan da O, bize sadece duâ düşer.” dedi.

Ayşe, günden güne iyi oluyordu ve gün geçtikçe büyüdü, şirin bir kız oldu.

Allah, Fatma hanıma ardı ardına dört evlat daha ihsân etti.

O, hep:
“-Hayırlı olursa nasip et, hayırsızsa ben nasıl onu islâh ederim, ben kendimi bile islâh edememişken!..” diye duâ etmeye devam etti.

Ayşe, ilkokulu bitirince Kur’ân Kursuna verdiler.

Orada çok başarılıydı.

Edebiyle, ahlâkiyla, çalışkanlığıyla kendini sevdirmişti hocalarına.

Hocaları Hafızlığa başlatmak için ısrar ediyorlardı.

Çünkü hıfzı çok kuvvetliydi.

Ayşe ise “Ya onun hakkini veremezsem, Rabbimin huzuruna nasıl çıkarım” diye iç hesapları yapıyordu.

Ve nasiptir, bu düşünce sebebiyle hıfzına başlamadı.

16 yaşındaydı, güzelliği ve edebi onu akranlarından ayırıyordu.

Yaşı küçüktü, ama çok talibi vardı.

Bir gün bir genç talip oldu, âilesi oldukça varlıklıydı.

Diğer taraftan da fakir, anasız babasız bir genç talipti:
“-Öğretmenlik imtihanlarına girdim. Kazanırsam elimde tek hünerim o… Başkaca verecek hiçbir şeyim yok.” dedi.
İki taraf için de zaman istediler.

Fatma hanım, kızına:
“-Ben çok yokluk gördüm, sen görme kızım. Fakir olan çocuk, kendine başkasını bulsun. Seni böyle göz göre göre yokluğa atamam.” dedi.

Karar verildi.

Ertesi gün, zengin gencin âilesine haber verilecekti.

Fatma hanım, o gece rüyasında Kâbe’nin duvarlarını siliyordu.

Fakir genç de sırtında harç taşıyıp, ona yardım ediyordu.

Böylece Kâbe’yi sıvayıp bitirdiler.

Uzaktan bir ses duydu:
“-Bir yetimi sevindirmek Kâbe’yi inşa etmek gibidir. Kızım verdiğin sözü unutma, yetimi sevindir. Allâh onu mübarek kılsın.”

Bu sesi tanımıştı.

16 yıl önce yine rüyâda kendine çocuğunun olacağını müjdeleyen sesti.

Uyandı ve rüyasını kızına anlattı.

Ayşe ise:
“-Anneciğim sen her zaman en hayırlısını istersin, Rabbimden. Bu apaçık bir rüya!.. Rabbim gönül evlerimizi lutfuyla zengin kilsin.” dedi.

Kur’ân sadâlari içinde düğün yapıldı.

Her şeyin en sâdesi seçilmişti evi için…

Bir takısı yoktu Ayşe’nin, ama gönlü îmân dolu bir hazineye sahip olduğu için Allâh’a duâ ediyordu…


Unutmayalım biz insanoğlu çok âciziz.

Neyin hayır, neyin şer olduğunu bilemiyoruz.

Âyet-i kerimede buyurulduğu üzere, bazen: “Hayır ister gibi ısrarla şerri istiyoruz.”

Onun için Rabbimizden, her zaman her şeyin en hayırlısını isteyelim.

“Ey Rabbimiz! Bizi Sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de Sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibâdet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et. Zîrâ, tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhametli olan ancak Sen’sin.” (Bakara, 128)

Peygamberimiz s.a.v Hadis-i Şeriflerinde: “Bir kadınla 4 şey için nikahlanılır: 1-Malı için 2-Güzelliği için 3-Nesebi için 4-Dini için, sen dindar olanını tercih et” buyurmuşlardır.

Her şeyin madde ile ölçüldüğü günümüzde insanların kaçta kaçı dindar özelliği için tercihte bulunuyor. Diğer maddeler için yapılan evlilikler ise kısa zamanda mahkeme salonlarında son buluyor. Mal, güzellik ve bunun yanında da dindar olursa “aliyyül âlâ” olur. Ama Dikkat…! dindarlık hiçbir zaman ikinci plana itilmemeli…
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Cevapla

“►Günün Duası◄” sayfasına dön