THE CANDLE - MUM

Cevapla
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen der-ya »

Sevgili kardeşimiz Colleen,
Büyüklerimiz buyurmuşlar ki,

**HER ARAYAN BULAMAZ AMA BULANLAR ARAYANLARDIR...**

sÖZÜnü hatırladım şiirinizi OKUyunca.


Our Beloved sister Colleen
One of our noble friend of Allah said that:
The path of truth can not be found by seeking but those who seek are the ones who find...
I've remembered this word when I READ your poem.


Resim
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen der-ya »

8- Sevgi Yolu İrade ve Gayret İster


Allah kime irade gücü ve doğruluk vermişse o kişi mutlu ve talihlidir.
İradesi olmayan, arkadaşına uymadığı gibi yola da girmez.
İradeyi ve iki milletin birbirine yaklaşmasını sağlayan sevgidir.
Kendi âdetlerini terk etmeyenler iradesizdirler.
İradesiz kişi ilerleyemediği gibi bir işini de sonuçlandıramaz.
Yol ehli; can, baş mal ve mülk derdinde değildir.
Yol ehli sultan, biz kuluz ve eşiklerinde ayak toprağıyız.


Bize de lütuf, ihsan eyleyip bu eksiklinin derdine derman eyleseler ne olur.
Bizi topraklarda yuvarlanan bir vaziyette bırakmasınlar.
Bu can bedende olduğu sürece biz de varalım; bu sıkıntı diyarında bir şeyimiz kalmadı.
Onların her işi lütuf ve keremdir.
Burada ise pişmanlıktan başka bir şey yok.
Pişmanlık ateşi içimize düşmeden önce yanlış işlerimize pişman olalım; çünkü cihanın sonu fenâ, öncesi ise yokluktur.
Bu fani mülk için sıkıntı çekmek büyük bir belâdır.


Gözün varsa bak ve âdil şahları, kâmil insanları ve şeyhleri gör; bak ne yapmışlar.
Hiçbir peygamber ve evliya burada kalmadı.
Allah, “Yeryüzünde her şey gelip geçicidir.” buyurmaktadır; ve hiç kimse bu yurda konup da göçmemiş değildir.
Herkes gitti; sen burada ne aradın da buldun ve bu dünyanın nesine gururlandın.
Hiçbir şey bulmadığına göre âhiret kaygısını çekmelisin.
Ne kadar yaşarsan yaşa sonun ölüm; fırsatı elden kaçırma.

Burada kimse bir vefa görmemiştir ve sonunda herkesin gözünü toprak dolduracaktır.
Ecel, gül yüzlüleri de ay yüzlüleri de toprağa saldı.
Nerede mahmur nergisler ve nerede siyah sümbüller.
Tenleri çürüdü, kefenleri parça parça olup dağıldı.
Gözünle gördüğün hâlde neden bunları anmayasın.
Gelin hep birlikte Allah diyelim ve gece gündüz ibadet edelim.
İrade sahiplerinin halleri böyle olur ve kalbi masivadan temizlerler.
Gönülde Allah’tan başka bir şey olmamalı ki Celâl sahibinin fazlı ve feyzi ulaşsın.


Gönül marifet nurundan taze hayat bulup vasıf ve sıfatlardan arınınca temizlenir.
Zikir ve ibadet edip başkalarını unutmalısın ki, tecelli lütufları çok olsun ve fenâ zevki ulaşsın.
Nimete nankörlük etmeyesin ki adın dolaşık kalmasın.
Çünkü dolaşık olanlar sevgiliye varamaz.
Yoldan kalanlar da maksatlarına ulaşamaz, içlerindeki hasret ateşleri sönmez.

Pişmanlıktan sonra ah ve feryatlar kesilmezse bir fayda olmaz.
Dolaşık; her gördüğüne meyleden ve doğru yolu terk edendir.
Her gördüğüne meyleden pişman olur, fakat son pişmanlık fayda etmez.
Gel, şimdi o şahın aşkı yolunda başkalarından meylini kes ki bu mânâlar sana açılsın.
Bu belâ meydanında sakın ve sevgi ateşini canına siper yap.
Bu varlıktan geç ve şevk ışıklarını canına kanat yap.


Ey dost, cana ateş kalkan olunca kılıç da dik başlı bir alevdir. Sevgi saldırısı kılıcını saldığı zaman kalbinde korku kalmaz.
Sevgi hücumu mızrağını vurduğu zaman akıl binası darmadağınık olur.
Sevgi, Resûl’e uymaktır.
Sevgi yolu aydınlıktır; nefsin baskısını ve gönlün karanlığını giderir.
“Allah sizi sever, siz de Allah’ı seversiniz” kapısı açılır ve can penceresinden batın mülküne sevgi nurları; gönül pınarından da marifet suyu saçılır.
Bu inci saçan sözler aktıkça sevgi nurları gönlü doldurur.
Sen de bu marifet pınarından hissene düşeni al.
Bu Rabbânî bir lütuf ve Yezdânî bir nurdur ki âşığın kalbini parlatır ve yolunu açıkça gösterir.

Sevgi ışığından nasiplenmek için Habîb’e tam bir bağlılık ile bağlan.
Bu kadarı sana yetişir ve senin için kaygı etmeyiz.
Çünkü bu demektir ki artık hakîkat âlemi sana yüz göstermektedir.
Sevgi yolunun sırlarını ve sırların makamlarını bilenler aşk derdinin lezzetini de bilirler.
Ben âşıkların kulu, kurbanı ve sevgi hazinesinin yıkıntısıyım; definem de budur.
Bu sözler öyle lezzet vermektedir ki mertlerle arkadaşlık yapalı beri her zaman dertle yanıp yakılırım.


Dertle arkadaş olur, sevgi yoluna lâyık olursan; sadık ve bu derde derman olursan; yaralı ruha merhemsen canda taze taze yaralar açmak zamanıdır, çünkü aşk yarasının iç aydınlığı budur.
Azar azar mum gibi yan ve ciğer yağın damla damla erisin.
Bu aydınlık ile varlık zerre zerre dolsun ve sen parlak ay gibi yüz göster; işte yine kıymetli incilerin bir değeri kalmadı.
Bu inci saçan sözlerden can ve gönlün dolsun.
Kimse buna sabredemez; yakalarını yırtıp yaksınlar ve pervane gibi varlıklar yakalayarak bu sırlara vâkıf olsunlar.

İşte gönül yakan şimşek çaktı biz de gök gürültüsü gibi haykıralım.
Ciğer kebap oldu biz de rebab gibi inleyelim.


Her zaman yanıp yakılalım; gam yarası yüreğe vurulsun ve bağrın ney gibi delinsin.
Melamet darağacına heveng gibi assınlar ve Mansur’la aynı renkte ol.
Ney gibi öyle ateşli ahlar et ki bu aşk ateşine şahit olsun. Aşığın aşkla yanması Allah’ın bir lütfudur.


Külâhın bir mum gibi aşk ateşi olduğu sürece senin âhın cehennemi güle çevirir.
Siyah dumanlar göğe yükselip şafak vakti güneşin ve ayın bağrını da yaksın.
Derdinden yüreğine bir sıcaklık ve suya ve denize bir acılık bıraksın.
O da her zaman Hak derdiyle coşsun ve işi pervane gibi yanmak olsun.
Vücudun yanar ve külleri göklere savrulursa güzeldir.
O kadar aşk ile sarhoş olasın ki, Mansur gibi yolun darağacına uğrarsa sarhoşluktan dolayı onu duymayasın ve bu aşk derdine doymayasın.


Âşık olan utanmaz, çünkü halkın arasından ayrılmıştır.
İsim ve namus yokluk harabatıdır ve kötü işler buraya sığmaz.
Sevgiliye ulaşmak bu yolda yanmak, ışık vermekle, başsız ve ayaksız olmakla mümkündür.
Bu yolda baş, ayak, can, sarık ve isim olmaz.
Sevgi ateşi olmayanın ıslah edilecek bir başı da yoktur.

Can mumu ateşsizdir ve aydınlık da vermez.
Pervane onun nurunun güzelliğine delidir ve ateşine can atar.
Ateş tacını giymedikçe onun güzelliği görünmez.


Ateşsiz çıra yanar mı ve yürek yağı erimeden meclise aydınlık verip dost ile tanış olur mu; canını aşk ateşinde yakmadan, yüreği dertten kan olmadan olmaz.
Gel, lâle gibi kana bat; mum gibi ateşlere yan ve canın sussun.
Varlığını tamamen aşk ateşine at ki aşk nurlarına batasın.
Vücudunu baştan başa mahvet ki şühut nurları canında parlasın ve gözünden inci kıymetinde yaşlar dökülsün.

Gözlerini nergis gibi bu cihandan yum ve sözlerini aşk dili söylesin.
Sevgisiz bir nefes alma ve ondan başka hiçbir şeye heveslenme ki bu dünya sana kafes olmasın, gözüne de çer çöp dolmasın.
Reyhan gibi gönlü perişan olma; dünya gamını unut; sarhoş ve hayran ol.


Bana hâl dilim diyor ki: Deli oldun, aklını başına topla.
Ben de diyorum ki: Ey gönül, bulsam toplardım ve Sevgi ateşine mum yapardım.
Ben yaktım ve o da beni yakan söz dinlemez bir ateş oldu.
Bu dert beni ateş gibi yaksa da gönlüme cihanı soğuk gösterdi.
Gözüme goncanın yüzü okun sivri ucu gibi oldu ve bu gül bahçesi dikenlik gibi görünmeye başladı.

Aşk ateşi, aslan pençesi gibi beni vurduğundan beri cihanın zevki işkence oldu ve gözüme ne gülistan ne bağ ne de bostan görünür oldu.
Hazinesi ve parası yılan ve bu zenginliklerle övünmek utanç olur.
Yılanı, yılan zehrini ve diken yarasını kim ne yapar.
Bu gül kokusunun baş ağrısını ne yapayım.
Aşk ateşinin parıltıları bana yeter.


Bu dünya izzeti bizim için bir aşağılanmadır.
Allah’a kul olan makamı ne yapsın.
Sevgi gönülde dünya meyli koymaz ve sevgi ehli Allah adamlarıdır.


Sevgi, cana sarhoşluk verdiği zaman insanda kendini beğenmişlik ve varlık iddiası bırakmaz.
Kendini beğenenler boş boş konuşurlar ve kul olanlar ise Allah’a kulluk ederler.
Kul, dâima kullukta olursa güzeldir; sürekli şikâyet etme ise boynuna takılan zincir gibidir.
Boynu bağlı olduğu için de itaat edemez.
İtaat eden ibadette makbul, âsi ise isyanında perişan olmuştur.
Dergâha kabul olunmak istiyorsan ayıplanmaktan uzak dur.
İsyankârlardan sakın; her zaman bilgili, görüş ve kalb ehli ile birlikte ol.


Erenler nice yolda kalmışları bir bakışta maksatlarına ulaştırırlar.
Ancak kalbi temiz olmayanları bir ölçü olmadan nasıl tanıyacaksın.
Ölçüsüz insan bir şey elde edemez ve kıyas yapmak da doğru değildir.
Cevherden anlayan birini talep et.

Akıllıların anlayışı bu sırrı anlayamaz; ahmak bir insan nereden anlasın.
Bu yükselişleri nasıl anlasın; aklın gidişatının dışındadır.

Yol sırlarını bilenin gezintisi şimşek gibidir.
Niceler bunda inleyerek, göz yaşı dökerek ve nice akıllılar da şaşkın kaldı.
Nicelerin bağrı kebap oldu ve niceler serabı su sandı.
Niceler susuzluktan toprağa düştü ve niceler suya batıp başlarından su aştı.
Niceler dosta ulaşmaya özendi, nicelerin şevk hikâyeleri uzadı gitti.
Kimi belâdan yükünü tutup gitti, kimi safadan yanıp tüttü gitti.
Niceler sessizlik denizinin dalgası içinde, niceler kan denizinde battı gitti.
Kimisi ıstırap içinde kaldı kimisi de yiyecek ve uykuya düştü.


Kimine feryada yetişenden bir yardım ulaşmadı ki şu altı cihet kafesinden kurtulsun ve meydana girip erlik göstersin.
Kimisi şimşek gibi, kimisi de fırtınalı bir günde olduğu gibi perişan.
Kimisi şimşek hararetli, kimisi fırtınalı gündeki gibi şaşkın.
Kimine Hak’tan serfirazlık ulaştı, kiminin işi gönül okşamak; nicenin başı dik ve nice de köşede bucakta kaldı.

Nefsinin arzusuna uyanların yaptıkları işler boştur.
Gözünü gaflet örtenler, işlerinden bir netice alamazlar.
Böyle gözlerini açamayan nice insanlar var ve yolları sarptır.
Eğer anlarsan sana irade sahiplerinin durumunu anlattım.
Cihanda benim gibi bir şey elde edemeyen insan olmasın.
Ne uçmak için kanatlarım ne de gözümü açmak için ışığım var.
Ne feryat etmeğe yetecek sesim ne de o şaha yalvarmak için yüzüm var.


Yazık ki böyle kaldım ve tükendim.
Ömrümü gaflet içinde ve kötü bir isim yapmakla geçirdim.
Siz ömrünüzü böyle telef edip benim gibi hayırsız evlât olmayın.
Göz görürken ve elinizde fırsat varken bunu kaçırmayın. Büyüklerin nasihatlerini dinleyin ve hayır yapmaktan geri durmayın.


Kötülük etmeyin, çünkü Allah dostlarına adilik yakışmaz. Himmeti yüce olanlar yol aldı, himmetsiz olanların ise kıymeti bir pul bile değildir.
Malın elinden çıkıp dilin konuşmaz olunca nasıl hayır yapacaksın.
Sen yere düştüğün zaman cihan da senden yüz çevirir.
Seni sen bile düşünmezsen, kim düşünür ve ölümü anmayan insan ıslah olur mu?
Aziz ömrün kıymetini bil.

Dostum; aklına, anlayışına bir zarar ulaşmasın.
Gurur kimin gözünü örterse onun dünyaya olan hırsı gece gündüz artar.
Sürekli bir şeyler biriktirmek gayretindeyken bir gün ansızın ölüm gelir; vârislerin dağıtacağı bir mal için neden bu kadar gayret edesin.
Gayret edip herkesin ulaşamadığı bir şeye ulaşmak gerekir. İlim tahsilinde utanmak yoktur ve derviş olan, rızık için kederlenmez. Siz bu hâl ile külâh sahibi olduğunuzu, hususi kıyafet sahibi olduğunuzu ve yol adamı olduğunuzu zannetmeyin.

Bu işleri iyi yaptığınızı ve sevgilinin kederinden dolayı yaralı olduğunuzu söylemeyin.
Gurur ve gafletinizin adını hayret koymayın; korkaklığınıza da gayret demeyin.
Bu erlik değil, namertliktir ve Allah dostlarıyla birlik değildir.

Bu sizdeki aşkın hayreti değil gaflettir; aşk gayreti ayrılık gayrılık diye bir şey koymaz.
Gaflet gururu gözünüzü örter ve kendinizi de unutursunuz.
Zaman erlik zamanıdır, gayret edin ve gönlünüz hayrete batsın.
Böylece Sevgi sarhoşluğu ansızın size canınızı ve cihanı unuttursun.
Nişanı olmayan güzellikten parıltı ulaşıp şu bu sıfatlarından kurtarsın.

Gel ey görünmeyen denizin dalgıcı! Hidâyet nurları dalgalanmaya, denizi coşturmaya başladı.



Aşk eri de coşarsa şaşılmaz; deniz gibi ıstırap çeker, yıkar ve sarhoş ederse şaşılmaz.
Onu o kadar sarhoş eder ki, akıllı sözü ile saçma sözleri fark edemez.
O bu hâlde iken ansızın gözünü açar ve perdelerin kalktığını, güneş doğmuş gibi her tarafın aydınlandığını görür.

Perde kalkınca can ve akıl harap olur; hiç kimse bu şimşeğe dayanamaz.
O şimşeğin nurlarını hiç kimse anlatamaz; gözün yüz şevk ayını ıslatır.
Güneş bile bu hâli görse döner, zerre nasıl bulunsun.
Saadet sabahı olduğunda ay tutulur, güneş ışık vermez, yıldızlar ve ay o nurlara ulaşamaz.
Varlık yanar ve suret paramparça olursa şaşılmaz.

Yine hakikat doğusunun kadehi ulaştı ve vücuttaki bir tek kılı bile aklı başında koymadı.
Can, ten, gönül; baş, gömlek, sarık hepsi sarhoş oldu.
Dil de sarhoş oldu, ne söylediğini bilmiyor.
Baştan başa cihanı da sarhoş etti.
Gök gürültüsünün sesini duyuyorsun, şimşeğin parıltısını görüyorsun ya.
Dağlara yağmur düşer, sel olur; sen eteğine sarınıp ne yatıyorsun.
Sevgiden bir eser ulaşmadı mı?


Mecnun olup göz yaşını Ceyhun itmedin ya.
Şimdi delilik vaktidir, sen de kilimini suyu salıp gel.
Bu sarhoşluk ve harabiyetten gözün açılmaz, artık bu cihandan vazgeçmiştir.
Bu bağı, bostanı; bu koyunu ve destanı neylesin.
Bu efsaneye kulak vermez, çünkü dîvâne gönlün buna ihtiyacı yok.
O, bu viranenin baykuşu olmaz.

O oyuğu gördükten sonra cihanın varına yoğuna baş eğmez. Baştan, sarıktan, külahtan geçen, şaşkınlıktan gözünü nasıl açsın.
O nişanı olmayana âşık olan artık ayıklarla dost olmaz.
Başını terk edip bu cihandan geçen yüzünü onun eşiğinden ayırmaz.

Kadehten aşk şarabı içilmez, elden ayaktan düşenler gelsin; zira aşk şarabı can olur ve aşk sarhoşluğu bir başkadır. Gönül, görünenleri terk etmiş, can koymuş, aklı sarhoş etmiş ve sarhoşlukla ayaklar altında kalmış.


Beyim, erenler sarhoş olmuş ve bağırları yanarak kebap olmuş.
Bu sarhoşlukla yürüyemez ve yollarını göremezler.
Bülbül gibi ve şarap gibi ciğerleri her zaman coşturanlar; cihanı unutup bu dert ile kucaklaşanlar âşıklar meclisine lâyık olur.
Bizim aramıza ayık yaraşmaz.

Aşk elinden yüreğe taze taze yaralar açalım ki, bu yaralı ruha o sevgili acısın.
Bülbülün güzel sesini işitenler ona acır.
Yeni yeni yaralar açılsın, ciğer parça parça olsun.
İyi bir tarafı kalmasın ve aşk bütün yaralarını yaksın.
İşte bu meclis o sarhoşların meclisidir, gel.

Bugün mertlerin savaş günüdür.
Bugün içtikçe içmek günüdür; bu ne coşku bu ne karmaşadır ki meyhanedekileri mahvetti ve sarhoşlukla yüzlerini toprağa vurmaktalar.
Gönül Musa’sı sarhoş oldu ve Tur dağının parça parça olduğunu gördü.
Musa baygınlıktan, “Beni göremezsin.” cevabını işitmedi.
Nasıl Musa’nın canı böyle korku içinde kaldıysa nice suret de kayboldu.



Çünkü tecellî gelince ne Musa kalır ne Tur ne de zaman. Tecellî parıltısı can mumunu yakınca âşık göz yaşı dökse ayıplanmaz.
Pervaneler de kendini bu muma atar.
Vasfını, varlığını yok ederek ifade edersen de bu bir hâl dilidir.
Sözlerini sûret ehli anlamaz.
Çünkü onlara basîret verilmemiştir.
Bu sarhoşluk ile niceler helâli haram etti ve niceler mülklerini ve mallarını ellerinden çıkardı.
Kimisi boğuldu gitti, kimisi yapılmamış bir iş bırakmadı gitti.
Kimi de Mecnun gibi dağa taşa düşüp kayboldu.
Çünkü sel de dağlardan taşlardan taşa taşa gider.
Benim söz ettiklerim saçlarını, sakallarını yiyen, zühdü, takvası, yakîn nuru olmayan kişiler değildir.

Onlar böyle şeylerden haberdar değillerdir ve öyle dalâlet içerisindedirler ki, yüz bin kez yıkansalar yine de temizlenmez, cünüp kalırlar.
Çünkü üzerlerine kat kat giydikleri çul gibi kirlidirler ve gönülleri de o kadar inkâr içindedir.
Onlardan din ve diyanet beklenmez; mümin bile değillerdir ve hainlik içindedirler.
Resul’ün düşmanlarının bu yolu kabul ettiklerini zannetme.
Resul’ün düşmanlarına dost olan da ebediyen kabule ulaşamayacaklardır.



Bu yolda onlara yükseklik yoktur.
Çünkü bidat onları aşağı çeker.
Nebî’nin şeriatına uymayanın kalbinde din ışığı yoktur.
Hak yolu ona kapalıdır ve herkesin katında da reddedilmişlerdir.
Sen ise bunları bırak, âşıkların meclisine gel ki gönlün neşelensin.

Ey dost, bizden yana gel ve meclisi şereflendir.
Bu meclisin adı yokluk harabatıdır.
Bu meclisin sarhoşları ve hayranları şeyhlerdir.
Bu topluluğun mumu tecellî nurları, pervanesi ise Allah dostlarıdır; en aşağıda olanı Hallac-ı Mansur’dur ki o da varlık cübbesinden soyunmuştur.


Kimisi Edhem’dir ki, dünya zehrini içmemiştir.
Kimi Şiblî, kimi Kerhî, kimi Cüneyd, kimi Ebu Said, kimi Semnûn, kimi Mecnûn; hepsi boyunlarına aşk ipi geçirmişlerdir.
Kimi deryaları içer ve kimi tuzak olsun diye bir kadeh daha isterdi.
Kimi bu sarhoşluk içinde korkar, kimisi dilsiz kalırdı.
Kimi darağacına çıkıp “ene’l-Hak” hutbesini okudu ve onu parça parça ettiler.
Tanrı’nın has kulları bunlardan kurtulmak için herhangi bir tedbir almazlar; can ve baş korkusu taşımazlar.

Bunların işi kahramanlık, sağlamlık, azamet ve mertliktir.
Bunların heybetinden gök titrer, aslanlar korkar.
Kimi abdal, kimi fert, kimi kutup, kimi yakın, kimi gizli; her biri farklı farklı hâl içerisindedirler.


Dostum iyi bil ki, Allah dostları yürürken bazen görünür bazen kaybolurlar.
Gözünün çapağını silemezsen onları göremezsin, görürsen de bilemezsin.
Çünkü güzelliği bilmeyen insan olgunluğu kemâli nereden bilsin.
Onları görmeye lâyık göz nerede ve izlerine sürülecek yüz nerede.
Şekle düşkün olanlar dert sahiplerini bilemezler ve bu yolda da bir mertlik elde edemezler.
Onlar mânâ hazinesini bilemezler, çünkü mânâ hazinesi can içinde gizlidir.
Başka dava iddiasında olanlar canda gizli olanı görmezler.


Suret gözünü açıp mânâ cemâlinin yüzünü göremezler. Âşık, sıfat gözüyle bir yüz görse yüzlerce mânâ açılır; suret ehli ise bunları göremez.
Çünkü akıl bunlardan haberdar değildir.

Nice zâhit zühdünü rehin koydu, nicesi bu varlıktan kurtuldu. Bu harabat, varlıktan soyup niceyi de iflas ettirdi.


Vücut elbisesini bırak, Sevgi ateşinde yan nur ol.
Varlığı tamamen yakmadan “cem-i cem” makamına ulaşılmaz.
Bu yolu kolay ve aklın bildirdiklerini irfan zannetme.
Bu sıfat ve vasıflardan kurtulmadan, marifet pınarından saki hiç kimseye bir tek yudum vermemiştir ki kavuşma gününe kadar sarhoş olsun.
“İlm-i ledün”nün bu dünyada alelâde insanların fenni olacağını zannetme.

Bu fen şahın sofrasında yüzlerce Ferhat’a verilmiştir ki sarığı ciğerlerinin kanına batmıştır.
Biraz nazarın var ise gözünden uykuyu gider; bu, aşk derdinin sofrasına bir davettir.
Yine şâh gibi gel ve aşk şarabıyla testi gibi dol ve yüzündeki örtüyü kaldır.
Bu erenler şahının ziyafetinde doy ve gerçeklerin sırrını duy.
O, velilik tahtının şahı, hidâyet göğünün ayıdır.
O, dinin sultanı, maarif denizi, yakîn hazinesidir.
Onun kalbi hakikat incisinin denizidir.
Onun eşiğinde bir köpek olmak da bir saltanattır.


Yüzü onların eşiğinde toprak etmek ve gözü onların yüzünden ayırmamak güzeldir.
Bu devlet hangi yüzü kirlinin eline geçerse muradına erişir. Onun eşiğinde duranlar olgunlaşır.

İrşadının nuru bütün âlemi de doldursa kişiye mânâ âleminden kapı açılmamışsa bir faydası yoktur.
Mânânın güzelliğini göremeyen şekilci insanlar, hâl ehlinin olgunluğunu anlayamazlar; dolayısıyla içlerini de bu kin ve hasetten temizleyemezler; ceset hapsinden de kurtulamazlar.
Şekilci insanlar, nakış ve resimlerden kurtulamazlar.
Görüş sahipleri ise bunlarda kalmayıp mânânın güzelliğini gözetirler.

Yazık ki nefsi derde koydun, dindar bir insan olamadın. Nefsine esir olanlara insan demeyin; takva ehli olmayanlar da bir gelişme elde edemezler.
Bu kişiler sürekli alçalırlar. Allah’tan iste ki sana takva nuru versin.
Uğursuz nefsin işi gücü rezil rüsva olmaktır; ona uydukça günahlardan ve karanlıklardan kurtulamazsın; gaflet ve utanç içerisinde kalırsın, talep de sana yüz göstermez. Allah’a yaklaşma konusunda yükselmek istiyorsan talep et; çünkü doğrulukla sevgiliye talip olanda nefs mağlup, aşk galip olur.


Aşk onu kendinden geçirir ve yüzünden nur saçılır.
Onun yüzüne bakanlar da Hakk’a daha fazla kulluk yaparlar.
Her ahmağı ve usulsüzü talip sanma.
Ancak görüş sahipleri talip olurlar, yabandaki hayvanlar, edepsiz ve hayasızlar sülûke kabiliyetli olamazlar.


Mânâ güzelliğinin parıltısından senin bir şey anlamaman şaşılacak şeydir.
Talep eden kişi dünyada beden rahatını gözlemez, ev ve vatan adını anmaz.
Bir saat bile dinlenmediği gibi dünyanın tuzaklarına da meyletmez.
Yazık ki sen bu tuzağa düştün ve hırs ateşiyle yandın.
Bunca veballe ve sekerek yol alınmaz.


Talep yolunda pîrin, rehberin yoksa kanat açamazsın. Göğsünü gerip kibirlenme; şâyet er isen talep yolunda bir erlik göster.
Yola girmeden ermek mümkün değildir.
Daha bir mesafe almadan gücünün kalmadığını söylüyorsun.
Yerinden hareket etmemiş, ömrünü bu yolda harcayıp yıpranmamışsın.
Cübbeni nefsin istekleri yolunda eskitmişsen iflastasın.
Ne çalıştın ki ne kaybedesin ve bundan seni alıkoyan nedir ki ettiğin yemini unutur, gayret ve çabayı terk edersin.

Allah’a tevekkül edip bir tek belâya bile dayanamazsın.
Kendini beğenerek göğsünü germekle neye yaradığını zannediyorsun.
Artık böbürlenmeyi ve benliği bırak; talip ol, yan gelip yatma.
Çünkü ten rahatı gözetip yatan, kapıdan çevrilir.


Gerçek kul olan her zaman kullukta olur. İtaat içinde ol ve kendini toprak gibi yap; alçak gönüllülükten ayrılma. Tevazu sahipleri miskin olmalıdır. Eğer benliği terk etmez, Allah aşkını sağlamlaştırmazsan işin iyi olmadığı gibi davranışların da iyi olmaz.

Kadınların saçlarını boynuna askı yapıp seher vaktine kader gaflet içinde yatarsan bu yolda bir mesafe alamazsın.

Ölüden bir farkın yoktur ve ölünün gideceği yer kabirdir.
Nefsinle savaşmak için herhangi bir gayretin yok; bir yol göstericiye teslim olmak ve bağlanmak için de bir inancın yok.


Oysa talep yolunda gayret gösteren istediğine, âşık da sevgilisine ulaşır.


http://www.muhammedinur.com/8-_Sevgi_Yo ... YF238.html

...

Ne GÜZEL NASİHATlar diye, bu bize he-diye OLsun inşallah...
Ebedi sevgiyle
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim SEN_HaKK&ben_halk

İÇim - DIŞım Resim ATEŞ ve BUZ
DIŞım DONmuş Resim İÇim SU-SUz
deLî gölüm Resim Gök YÜZü hayyy
RUHumun SıRRıysa Resim Son-SUz…

Resim Mâ-i MuM&mavi_alev...

SEVmek! SEVmek! SEVmek İŞim!
Baş - Sonum SEVmek BİLmİŞim!
Resim Basildon’da Resim Bangkok’tayım…
Resim DERuNî Resim DeLî DERvİŞİm!..


Resim

ZEVK 4798

AYNAKLım.. AŞKASLım… GÖKte ESen kara sevDÂm!..
cevr-i cihÂN.. çark-ı ÇİLEAŞK ÇÖLÜn KUM-u Resim yüreğiM
muhaBBet mecNÛN-u beneM.. ÖZ-ümün ÖZ-ünde leym!..
ER-idikçe Resim IŞIK SAÇar.. Resim NûR-u MîM MUM-u Resim yüreğiM


15.02.12 08:32
tktktrstkks..brsbrs..

sevgili Colleen JaNNımm,
muhaBBet MuMun hiç sönmesin ezel-ebed NûR SAÇsın inşae ALLAH!
çapraşık haYYatın; değişik yer, zaman ve hallerinden kaderince-kadarınca, ama içli, lirik ve zevkli şiirlerini içten duyarak hazzla okuyorum..
BİZ seni ALLAH celle celâluhu ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem için, candan gönülden SEVmekteyiz BİZ BİR-İZ kardeşimiz..
Bahtın YÂR olsun inşae ALLAH!.. Âminn!..



MuhaMMedi MuHABBEtlerimİZle!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen Gariban »

Resim

YOU & I

My INner – My OUTer
Resim FIRE and ICE
My OUTer is FROZEN
Resim My INner is WATER-LESS
My Crazy Heart
Resim The Heaven is HaYYY ( alternative translation:1- FACE of the Heaven is HaYYY. 2-My Crazy Heart is the Heaven and its face is Hayyy. )
Secret (SIRR) of my SPIRIT (RUH) is
Resim END-LESS… (Here , term “Less” in English is the suffix “Suz” in Turkish and there is “SU: Water” hidden in the suffix “SUz”…

Resim

Ma-i (Bluish. Related to water.) flame & MuMm (the Candle)
My WORK is to LOVE to LOVE to LOVE
I know that “My Beginning – My End” is to LOVE
Resim I am in Basildon Resim in Bangkok…
I am a DARuNi (spiritual, inner)
Resim Crazy DARwiSH!..

Resim

ZAWK 4798

“AYN (Source)” of my MIND..LOVE of my “ASL (Essence-Reality)”…
My Passionate Love that is blowing in the Heaven!.
“Cevr-i cihÂN [1]”.. Cogwheel of the Suffering…My heart is the sand of the desert of Love…
MajNUN of the muhaBBat is Me..My layLÂ is in the Essence of my Essence!..
More it melts
Resim More it eMaNates the light..Resim Candle of Nur-u MîM Resim is my heart!..

15.02.12 08:32
tktktrstkks..brsbrs..


[1] Cevr-i cihÂN (Cevr-i cihan): Cevr means “torture”, “infliction”, “worry”, “rigour”, “tribulation” . CihÂN means “the world, Universe”. Cevr-I CihÂN is like the tribulation/worry of the world or related to the worldly matters.

My dear Colleen JaNN
May your muhaBBat MuM (Candle) never burn off,
May it emanate NuR (Light) in “Azal-Abad” (eternally) inshaALLAH!
I am reading your touching, lyric, and pleasant poems which are written in various conditions, states and times in this complex life. I am reading them by hearing/feeling them and by “hazz” [2]..
WE love you by heart for the sake of ALLAH jalla jalaluhu and Rasulullah sallallahu alaihi wa sallam , our WE ARE ONE sister..
May your fate be BELOVED inshaALLAH!…Aminn!..

By our MuhaMMadi MuHABBAts!….

MuhaMMedi MuHABBEtlerimİZle!....

[2] Hazz: When all mind (aql) and senses will reach to a saturation point, a peak point, That is called ‘zawk’.To live this result actually is called Hazz.

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen simurg »

Resim



Bu kenardaki ağacın halini hiç unutmayın collen kardeşim,

Hayat bu,
yollar hep düz değil,
ayaklarımız da sandığımız kadar kuvvetli değil,
olurda yüreğiniz umuda değilde korku ve hüzne mağlup olacak olursa
asla ve sakın hiç bir zaman yılmayın sakın!.

bu resimdeki ağacı hatırlayın,
ve buna benzer, ancak bakan gözlerin göreceği umut figürlerini arayın hep etrafınızda,

onların size göstereceği yolda hiç şaşmadan yürüyebilirsiniz çünkü.

ben de kendimden bildiğim için yazdım size bu satırları,
kalbimin hep bu ağac misali bir tek umudu kaldığı zamanlarım çok oldu,
ama o da olmasa umutsuzluk beni yoldan döndürebilirdi,

bu ağaç kadar iman,
bu ağaç kadar hayat bağı,
ve bu ağaç kadar El Hayy aşkı ve inancı,

hiç bir yerde, ve zamanda yalnız hissetmeyin,
bu ağacın bile etrafı dikkat ederseniz gayet kalabalık,
hava, su toprak, gökyüzü,ve kalbindeki yaşama tutkusu var.

"BİZ-BİR-İZ" demek bir haliyle de bu demek çünkü.

Allah'a emânet olun,
mum şiirinizi kalbim okudu, ve ona dokunduğu için canı kalbimle söyledim bunları!.


Please don’t forget the state of this tree which is at the edge my sister Colleen,

That is life,
The paths are not always plain,
And our feet are not as strong as we think they are,
If it happens and if your heart is beaten by the fear and sadness instead of the hope,
Never and ever give up !.
Remember the tree in this photo,
And always seek for the figures of hope around you, which are similar to this tree,
Because you can walk on the road which they show you without being confused.
As I lived the similar things, I wrote these lines for you.
I had many times in my life that my heart has remained in the states having only a single hope like this tree.
But if that single had not existed, the hopelessness would have turned me away from the road.
A faith(iman) as much as this tree
A life line as much as this tree
And the love and belief of Al-Hayy (Everliving ONE) as much as this tree.

Never feel alone in anywhere and any time,
If you pay attention, this tree is not even alone and its environment is quite crowded with air, water, eart, sky and with a hope of living in its heart.

Because ,saying “WE-ARE-ONE” is this in a way.

Allah'a emânet olun,
I said these by my heart sincerely, as my heart has read your poem, the candle (MUM) and touched it!..

Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen simurg »

cmdunn1972 yazdı:Es selam, Lovely Simurg JaNN! OH MY, How did you know that is what I needed to hear? Masha'ALLAH, your words are very insightful and helpful. I shall try to remember them, insha'ALLAH.

Was salaam,
Colleen x


(Çevirisi)
GaribAN Can:
Es Selam Sevgili simurg CaNN! Aman Allahim, Benim bunlari isitmeye ihtiyacim oldugunu nasil bildiniz?
Masaallah, sozleriniz cok icten ve derin ve yardim dolu.
Onlari hatirlamaya calisacagim daima
Ves Selam Colleen
Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen simurg »

Merhaba sevgili kardeşim Colleen,
Şiirlerinizdeki içten ve samimi ifadeleriniz ile sizin hissettiklerinizi anlayabilmemiz çok kolay,
özel bir yetenekten dolayı değil sizi anlayabilmemiz.
Gerçek manada iman kardeşliği bağı ile biribirine bağlanmış olanlarız.
Bu sebeple de, bu kardeşlik bize, biribirimize karşı sorumluluk hissetmemizi sağlamakta
ve biribirimize yardım ve hizmet etmek duyguları vererek de, bu konuda istekli ve gönüllü kılmakta.

Hello my dear sister Colleen,
It is very easy for us to understand how you feel when we read your sincere and dear expressions in your poems. Our understanding is not because of a special ability.
In reality, it is due to us being connected to each other by the tie of sisterhood/brotherhood.
Therefore , this sisterhood is enabling us to feel responsibility towards each other.
And it is making us voluntary by giving us the feelings of giving aid and service to each other in this subject
.

Din kardeşini kendisinden önde ve üstün sayan İslam'ın,
hesapsız, karşılıksız ve sadece Allah için biribirimizi sevmemizi isteyen emirleri ile eşsiz bir hazinenin içerisindeyiz
bizler biribirimizden habersiz olamayız
dünyanın çok başka yerlerinde yaşıyor olsak da,
başka başka kimliklerimiz olsa da,
ve görüntülerimiz bile hiç benzemese de,
ortak çok önemli bir hazinemiz var.
İmana teslim olmuş Kalbimiz.
Yolumuz ise Resulullah sallallahu Aleyhi ve sellem Efendimizin izini takip etmek suretiyle
bize istikamet veren tek rehber.
(Bunları söylemem gerektiğini düşündüğüm için yazdım)

We are inside a peerless treasure by the commands of Islam saying to us to love each other without expecting anything from each other for the sake of ALLAH only, and this comes from Islam that holds one’s brother/sister superior than himself and before himself.
We can not be unaware of each other no matter how much we live in various parts of the world. Even if we have different and unique identities and even if our appeareances don’t look like each other, we have a very important common treasure.
Our hearts are surrendered to the faith (iman).
And our way is the way of our Master Rasulullah sallallahu alaihi wa salaam. He is our single guide who shows us direction as long as we follow his foot prints inshaALLAH.
(I have written these because I thought it is necessary for me to say these.)


What really passes through my heart are my expressions below:
Being very simple and plain in the life of this world will be our source of peace and happiness my dear sister. We all have lived the state of loneliness within our selves many times and we are still living it. If there was a claim or receivable debt to collect from the world, it would be very easy to find a friend and establish a fellowship. We would be surrounded with many people all of a sudden.
But if we are after the TRUTH and made our way to that real sacred target (eternal peace and happiness), then that road is somehow a little bit silent.
Because although those who choose to be deceived and taken in are numberless, those who want to wake up from heedlessness and look at the truth are really very less. This minority is a sign of worthiness.


Asıl kalbimden gelenler ise aşağıdaki ifadelerim.
Dünya hayatında çok basit ve düz olmak en temel huzur ve mutluluk kaynağımız olacaktır kardeşim,
Kendimizi yalnız hissetmek halini hepimiz birçok zamanlar yaşadık ve yaşamaktayız da,
dünyanın içerisinde bir alacağımız olsa bu yolda bir çok yandaş ve yoldaş bulabilmek çok kolay,
etrafımız anında birçok kimseler ile doluverir.
Ama biz hakikatin peşinde ve asıl olan o en kıymetli amaca yönelmişsek (ebedi saadet ve ebedi huzur)
işte o yol biraz tenha olmakta,
çünkü aldanmayı seçenler sayısız olduğu halde,
gözlerindeki uykuyu dağıtıp hakikate bakmak isteyenler ise gerçekten az.
Bu (az)lık, kıymetin işaretidir.

I could not understand this too at the beginning.
Therefore I had lived some times in which I felt my self very lonely.
My heart was willing to extract the strong feelings inside it and share it outside.
But do you know what? In later stages, silence took the place of this will.
What is real is to enjoy the taste of the warm climate which gives you warm and endless feeling of trust. May you rejoice by your self within your own self by the shimmering lights of that beautiful tresasure and be rather calm and simple outside by your self.


Bende ilk başlarda bunu anlayamamıştım,
o sebeple çok yalnız hissettiğim zamanlar yaşamıştım.
Kalbim kendi içindeki kuvvetli hisleri dışarı taşırıp paylaşmak istemekteydi.
Ama biliyor musunuz ki, sonraları bu isteğin yerini sukunet aldı.
aslolan bu ılık ve sonsuz güven duygusu veren tatlı iklimin tadını çıkarın,
kendi başınıza içinizde sonsuz güzel bir hazinenin ışıltıları ile coşun.
dışınızda ise gayet sakin ve basit olun.

And never forget that the essence/gem which we call “our heart” , which we think as something that is neither held by hand or seen by our physical eyes, is actually linking the beings to each other by the most powerful energy of the world. Although we think that we don’t ever feel its existence, Nur-u Muhammadi has such a power which could even prison matter. That is the whole beauty and my intention was actually to draw your all attention to here.

Ve hiç unutmayın ki, kalbimiz dediğimiz elle tutulmayan gözle görülmeyen bir şey sandığımız o cevherimiz
dünyanın en kuvvetli enerjisi ile varlıkları biribirine bağlamakta,
hiç varlığını hissetmediğimizi sandığımız halde, olanca sağlamlığı ile maddeyi bile esir edebilecek bir kuvvette o Nur-u Muhammedi.
Bütün güzellik bu, ve aslında benim niyetim sizin bütün dikkatinizi buraya çekmekti.

Because this is the heart energy of the Beloved (Habib) of our ALLAH who is Al-BiRR, Single and who has infinite Power. This is the heart energy of our Rasulullah who Allah esteems and loves and this is alive eternally right at this moment (AN).
Whole universe is finding existence by this energy.
But there are even those who were able to connect to the heart of that energy of Nur-u-Muhammad and and entered to that heart, and they are there because they are chosen, purified and loved.
Those who are loved are loved by the Love (ASHK) and moreover they are protected by LOVE (ASHK). This means the greatest feeling of peace and safety.


Çünkü Birr olan, Tek ve sonsuz kudret sahibi olan Allah'ımızın,
sevgilisi, en sevdiği en kıymet verdiği Resulullah 'ımızın halen şu anda ve ebediyyen yaşamakta olan Kalb enerjisi bu.
Bütün kainat bu enerji ile varlık bulmakta,
ama hele ki,o Nur-u Muhammed enerjisinin kalbine , kalben bağlanmış olanlar,
içine girmiş olanlar vardır ki, onlar seçilmiş ve sevilmiş olundukları için oradadır.
sevilen aşk ile sevilmektedir,
aşk ile ebediyyen korunmaktadır üstelik,
bu en büyük güven ve huzur duygusu demektir.

We are brethren and we are all inside the same HEART my dear sister. We are in the Caravan of those who are not going to be frustrated and be a loser eternally.
Find power and strength by this love and muhabbat.
Therefore never be grieved and sad.
The world outside will live the ebb and tides by up and downs and it will make us live these too.
But we should know these and always welcome it with calmness.
However our inner is the rose garden. We should feel ourselves as “TAMM” in a single soul like the atoms
.

Biz kardeşiz ve aynı Kalbin içindeyiz kardeşim,
ebediyyen hüsrana uğramayacak olanların kervanındayız,
bu sevgi ve muhabbet ile güç kuvvet bulun,
o sebeple asla mahzun olmayın,
dış dünya iniş çıkışlar ile med-cezirler yaşayacak
ve bize de yaşatacak
bunları bilmeli ve daima sukunet ile karşılamalıyız,
içimiz ise gül-gülistandır, orada nefeslenip Tek bir nefesin içinde zerreler gibi TAMM hissetmeliyiz kendimizi.

The peace which exists in everything is watched/seen in our hearts and the heart tie of all of us is enabling our hearts to be the possessor of immortal life.
Me not knowing you is not a barrier for me to prevent me from loving you.
And me having no knowledge of you is not an obstacle to prevent me from making prayers for you.
As your sister, my prayer is always with you.
I make salaam to you with the tie of eternal sister/brother hood (SILA-I RAHIM) and my feelings of Muhabbat,
“Allah’a emanet olun”
, Simurg

Herşeyde var olan huzur bizim kalbimizde seyredilmekte,
ve hepimizin el ele kalbi bağı daima kalbimizi ölümsüz hayat sahibi kılmakta.

Sizi tanımıyor olmam sevmeme mani değil,
ve hakkınızda bilgimin olmaması dualar etmeme engel değil,
kardeşim olarak, duam daima sizinledir,
ebedi kardeşlik bağı ve muhabbet duygularım ile selam ederim.

Allah'a emanet olun. Simurg
Resim
Kullanıcı avatarı
Hacer
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 505
Kayıt: 03 Nis 2007, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen Hacer »

Güzel gönüllü kardeşimiz COLLEN
ALLAH celle celâluhu sizi ve bizleri islamda dâim eylesin!
inşaallah islamın anlaşılmasında ve anlatılmasında sizin de katkınız olur
İslamla müşerref olduğunuz bu yolunuz açık olsun ve inşallah Peygamber efendimizin sancağının altında toplanmamız nasib olur çok sevindik gelişinize.
Hoş geldiniz gönlümüze…

Our Beautiful Hearted Sister COLLEEN
May ALLAH j.j keep you and us in islam continuously!
Insha'ALLAH, may you have a contribution in the true expression and understanding of Islam.
May this path of yours which is honoured by Islam be open, and may it be our alloted share (nasib) to be gathered under the banner of Rasulullah SAWS. We are very pleased with your coming.
Welcome to our heart...

Huriye - Zeliha - Belma
Dilek -Ülviye - Zehra - Nevin and me (Hacer)..

Solingen Almanya

Canım Kardeşim COLLEEN
Seni anlatmıştım arkadaşlarıma onlarda seni kutlamışlardı dün yine seni sordular sepsinin selamı var daha da çoğunun isimlarini. yazmama gerek görmüyorum. KULiHVANi ağabeyimle ben kardeşiz ya sen de bizim hepimizin kardeşisin .

müslüman müslümanın kardeşidir

My Dear Sister COLLEEN
I had explained you to my friends and they had celebrated you in past. They again asked about you yesterday and they all sent selam to you and I don't see a necessity to list the names of more of them here. Me and Kul Ihvani are brother and sister and you are sister to all of us.
A muslim is brother/sister of another muslim.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim, bir müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.”
(Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58)

Narrated 'Abdullah bin Umar: Allah's Apostle said, "A Muslim is a brother of another Muslim, so he should not oppress him, nor should he hand him over to an oppressor. Whoever fulfilled the needs of his brother, Allah will fulfill his needs; whoever brought his (Muslim) brother out of a discomfort, Allah will bring him out of the discomforts of the Day of Resurrection, and whoever screened a Muslim, Allah will screen him on the Day of Resurrection . " (Bukhari, Mazalim,3, Muslim, Birr, 58)

In another hadith , the Exalted being of the Universe:
the Prophet (PBUH) said: "By the One in Whose hand in my soul, you will not enter Paradise until you believe, and you will not believe until you love one another. Shall I not tell you of something that if you do it, you will love one another? Spread salam amongst yourselves." has expressed the importance of this issue like that.

As it was said in the hadith, you should pray (make dua) for us as well. You are one of those whose prayer is the purest at the moment and how happy to you. May Allah jalla jalaluhu be happy with my sister Simurg as well inshaALLAH. She has explained all our thoughts and feelings and I believe in your poem sincerely as well and I believe much more will come out of you heart in time inshaALLAH.

May ALLAH jalla jalaluhu be our help and guidance inshaALLAH!.

bir hadislerinde Fahr-i Âlem:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki iman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de (kâmil manada) iman etmiş olmazsınız” (Müslim; Tirmizî) buyurarak bu hususun önemini ifade etmişlerdir.

Hadistede buyruldugu gibi, sende bize dua et su anda duasi en temiz olanlardansiniz ne mutlu size Simurg kardeşimden de Allah le celâlihu razı olsun çok güzel yazmış hepimizin duygu ve düşüncelerini anlatmış sizin o şirinizde çok güzel inanıyorum devami gelecektir.

ALLAH celle celâlihu yar ve yardımcımız olsun!..
Resim
Kullanıcı avatarı
Hacer
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 505
Kayıt: 03 Nis 2007, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen Hacer »

Gariban kardeşim
ALLAH celle celâlihu razı olsun bu arada senin işini de ikiye katladık,
tabi ki sevabında katlanıyor ama onun sayisi hakkında yorum yapamayacam
Allah celle celâlihu bilir onu sağ olasın .
Bizlerid e duanıza katn!.

Allah celle celalluhu yarve yardımcımız olsun!.
Resim
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen der-ya »

Hacer yazdı: Gariban kardeşim
ALLAH celle celâlihu razı olsun bu arada senin işini de ikiye katladık,
tabi ki sevabında katlanıyor ama onun sayisi hakkında yorum yapamayacam
Allah celle celâlihu bilir onu sağ olasın .
Bizlerid e duanıza katn!.

Allah celle celalluhu yarve yardımcımız olsun!.
Güzel yürekli Hacer Canımız,
sevabında katlanıyor demişsin ya, ben o kısmı sevdanda katlanıyor okumuşum,
Ne GÜZELmiş diyorum İÇİMden, katlanarak artan sevda
Zahmette RAHMET var buyurulmuş ya hani,
Nitekim, bir hadis-i şerifin rivayetine göre, Peygamberimiz: “Kur’an’ı zahmetle, sıkıntıyla okuyan kimseye iki sevap vardır.” (Müslim, Musafirin, 788) buyurmuştur. Buna göre, bu sevaplardan biri –söz konusu kişi- Kur’an’ı okuduğu için, diğeri ise okurken çektiği sıkıntı için verilir.
Allah c.c sevdiği kulunu ZATıyla meşgul edermiş ya,
İnşallah HEPimiz İÇİN hep öyle olsun...

Hayırlı Cumalar
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen Gariban »

Amin inşaallah Der-Ya can çok güzel ifade etmişsiniz hamdolsun Rabbımıza.
Sevgili Hacer Kardeşim Allah cümlemizden razı olsun inşaallah.
Hizmettir inşaALLAH. Allah ve Resulu sallallahu aleyhi ve sellem bize yeter, gayri kimimiz var. Yoksa bize ağır gelir yapamaz idik.
İngilizce ehliyetimi türkçeye cevirecektim, 5 senedir çeviremedim hâlen, çünkü içimden gelmemekte :) Hizmet olduğundan yükler yok olmakta burda, elbette zorlukla birlikte kolaylık vardır diye tekrar ediyor Kur'ân da.

Es Selâm ve Sevgiyle
garibAN
Resim
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen der-ya »

HİZMETiniz daim olsun Sevgili Gariban Can,
elbette zorlukla birlikte kolaylık vardır..

Ferhat'a dağları deldiren,
Dağ delinir mi, dağı delen dELi mi

Bileşik kaplar MİSALi Muhammed-i yürekler, kimden kime AKmakta,
Zorluk-kolaylıkla DOĞmuş ZATen,
ÖLürken de, yeniden DOĞacağız ya inşaAllah sonSUz güzelliklere


Resim
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen Gariban »

Bak bu resim bana eski bir rüyamı hatırlattı hayrdır insaallah Der-Ya can,
Yüksek bir tepede bir evin penceresinden kumsal ve denize doğru bakıyorum. Deniz birden kıpırdanıyor ufukta ve dalga gibi deniz icinden beyaz hur, selesiz atlar kıyıya doğru kosuyorlar, ve atların önündende binlerce değişik çesit balık, hani ağların içindeki gümüş gibi parlayan kıpır kıpır oynarlar ya, öyle yakamoz gibi kıyıya doğru gelmekteler. Eskiden gördüğüm bir rüya idi. Hayr olsun inşaallah.

Es SELâM ve sevgiyle
garibAN
Resim
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

Re: THE CANDLE - MUM

Mesaj gönderen der-ya »

RüYAyı okuyupta HAYra yordu gönlümüz,
Ferahlıkla, Hayırdır inşaAllah...
Konu konuyu açıyor ya hep, İlahi Muhabbetin bir ucu EZELden, diğer ucu sonsuzlukta
O'ndan mı OLsa gerek.
HAYırlısı olsun...
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Cevapla

“►Poetry◄” sayfasına dön