Ebu RaHiM ü ÂLİ-den BÂdem>AŞKuLLaH AHMEDden TÂÇım
YİRmi SEKiz YAŞ-ındaydım:..-> BİR GECEde Ağardı SAÇIm
DâR Ağacı KURun BaNa!.. -> ÇEKtiren->ÇEKenim ÇEKsin!.. Kul ihvÂNi-> KıtMîRiyemm!.. -> İMKÂNsızı SEVmek SUÇum… sallallahualeyhumvesellem..
“feyeKÛN>YEMi”nde“KÛN-OL!”du TuZak! ECELLer->hER NeFeS! EMELLer ->UZak!.. ya GÖZünü->KAPAt!..->ya HAKK ile BAK! -->Ne OLur-->KAŞını ASma i h v  N i!..
*
bu ÂLeM-> “İKİ-lik” ŞEY-t-ÂN-lığıdır! ->SıRR-ı SıFıR-> SubhÂN SultÂNlığıdır
YOKluk-ÇOKluk-TEKlik->“TEK ÂN”lığıdır
YANılıp ->zANNına->BASma i h v  N i!..
*
BEN’i - SEN’i - O’nu -> İYİce ANLA! BİZ BİR-İZ YAŞAyan!. KULu>SultÂNla
“ben–sen–o” DEdiğin -> ÖLÜr zamANla
“KENDİ”nde “kendi”ni->KASma i h v  N i!..
*
HÂL-i Hazırda HAKK-> HaBBesi -> HaBîB DERdlerin-> ZeVK EYyle! DERdindir>TaBîB
-> KIRATın NALına -> dÖRT MIHı -> SaHîB
->KITMÎRin bOYNunda ->TASma i h v  N i!..
*
dÖRT TEK-ER ARAma -> BİSiklette VAR!
“HALAKA -> CeÂLe -> FeÂLe” de -> YÂR
NEreye?. NE zamAN?. ESsmekte RüzGÂR?.
-> AKLıyın KeYFince -> ESme i h v  N i!..
*
NAKLi DUYup-UYmak> CiMindeki>MîM
AKLın İKİ UÇu-> ceNNetle->caHÎM!. RahmÂNın NefHÂsı ->SILA-yı RaHÎM> SeLÂMı >sabAHı ->KESme i h v  N i!..
*
BUZla>BuHAR>BULut->SU da GEÇecek! ihvÂNim SON NEFes -> “HU!” da GEÇecek! GEÇmeyen GÜN OLmaz->bu da GEÇecek! HALKında->HALLAKa-> KÜSme i h v  N i!..
Eğer canı yananlarla konuştuysanız şu soruyu mutlaka duymuşsunuzdur..."İlahi adalet nerde?"...
Geçen gün yolda yürürken yolun ortasında bir kaplumbağa gördüm... Bir araba çarpmıştı. Onu öyle görünce çok canın yandığını sanmıştım taaa ki bana şunları söyleyene kadar: "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e ve Allahu zu'l celâle kim teslim olmamışsa, iman etmemişse, tabi olup itaat etmemişse işleyenin Allah'ın adaleti olduğunu hiç bir zaman anlayamayacaktır ve hep ilahi adaleti arayıp duracaktır...Kim ki teslimiyeti bulup istikamete girdiyse işte o artık ADİL bir MuhaMMedidir."
Kaplumbağadan bunları duyduktan sonra BİZBİR-İZinşâeALLAHsözünden başka herşey boş laftı...
biLÂd:belde..mekÂN..diYÂR.. dÂimiyet LÂ-sı bİLEliği.. viLÂd:vâlid-BaBa ile vâlide AnA-nın ETTiği İŞ.. Doğurmak.. dÂimiyet LÂ-sının vüCÛDa GELişi işi.. miLÂd:DOĞum günü.. şeÂNda her ÂN dÂimiyet LÂ-sının hakikat-ı muhaMmedî Meşki.. her ÂN YENİden DOĞuşu DUYuş-UYuş UYumu..
ÜMMm-ü MîMMm: …
YOKarı: yörükçede yukarı..
kEŞİK:EŞİKte sırasını-İşin VAKTını BEKLEmek.. SU değirmenlerinde UN ÖĞütülürdü çocukluğumda.. yüzlerce seklem-buğday çuvalı dizilirdi ard ardına başında keşik beklenirdi ki buğday dönen değirmen taşı ÜSTündeki Hakk HUNİsine döküle de cÂNlara gıda KINA gibi UN OLa!..
türküler uğuldar kulaklarımda çoKK uzak yılların ötesinden köyde ölüm ağıtları:
"gahbe FELEK Değirmenin DÖNdü mü DÖNe DÖNe ->Kişik BANA geldi mi? DÖNe DÖNe ->NÖbet BANA geldi mi?.. anam geldi mi?..
ve de keşik-kişik-nöbet dedim mi aklıma meşhur kişik hikâyemİZ gelir hep;
Hallac-Yorgancı-Derviş Mehmet Amca ANLAtmıştı yıllar önce, Rahmetli Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Hazretlerinin ilk dervişlerinden idi ruhları şâd olsun...
Kendisine:"Şu andaki târikatçılar için ne dersiniz?"diye sorunca derin derin“ahhhh!”çekti ve: "Efendim bizim Adana’daki köyümüz Kılıçlar'da değirmen yoktu.
Değirmenler yukarıdaki suyu bol köylerde idi ve o zamanlar çoğu Ermeni'lerindi... Osmanlı devri...
Bizim köyden Abdullah emmi 10-12 yaşındaki yiğeninide almış, bir merkebe 3 kile arpa sarmış değirmene gitmiş... Varmış ki değirmenci yok....
Sırada-keşikte seklemler var ama, taş boşa dönüyor, buğday bitmiş...
Abdullah emmi unluğa inmiş, unu aralamış ve kendi arpasını dökmüş tekneye, ögütüyor.
Derken Ermeni Değirmenci geliyor.... “Neden sen de sıraya girmedin ulan!” diye kavga başlıyor. vur ha vur birbirine..
Biraz sonra sarmaş-dolaş unluğa düşüyorlar. Ver Allah ver, yaka paça unun içinde...
Derken Abdullah emmi unluktan yiğenine:
"Ulan şurasını burdan geldiğimin yiğeni, elin gavuru beni dövüyor-öldürecek! sen de seyir mi ediyorsun!" deyince şaşkınca seyreden yeğeni:
"Dayı, dayı; vuruşunuz bir, duruşunuz bir, boyanız bir, boyağınız bir... Hanginiz gavur, hanginiz müslüman ayırıp anlayamadım ki yardım edeyim!"demiş. “Bu gün hâl bu,ne diyeyim!Biz ALLAH celle celâluhu ve Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selleme dayanalım yeter"dedi...
hüLÂsa-yı keLÂm
bütün Aksaray’lılara seLÂM…mıŞş..miŞş...
CANın ÇERler:gönül dağım hasan dağda yayla zamanı geldi sayılır.. mayısta çıkılır dağlara.. derler dolsus kar vardır.. haziranda karlar eridikçe kar yataklarından yeşilin her tonunda ot fışkırır tarütaze.. işte bu kesimlere sürüsünü vuran câhil çobanın sürüsü ÇERler-zehirlenir.. bir ötürek-ishal başlar ve ilacı verilmezse tezce götürür.. dağlar, taşlar, koyunlar, otlar ve de kalleş görünümler hatta ölümler AYNen ve’s- seLÂM…
Ne sorarsın gönül Kimdir KULİHVANİ
O Sendeki O'dur aslı KULİHVANİ
Bizliğin Birliğindedir O Kullar hep İhvani
Ne Dedi Derman Baba ;
Kul demek "Allah adına konuşan demektir."
Şiâr et bunu tâlim et aslı astarınca.
Sorma O'nu, O'ndan Gayrısını
Ne sorarsın gönül kimdir KULİHVANİ
Kim var ki kimdir KULİHVANİ
LÂ MEVCUD O, LÂ MEŞHUD O, HAYY DA O HÛ'DA O.
HAYY'DAN GELEN HÛ'YA GİDEN
Kitmirlik Makamı Sahibidir O.
Gözüm görmez Gönlüm bilmez
Ne sorarsın gönül kimdir KULİHVANİ...
ÂLEMin -> ÂDEMin ÖRTüsü -> CAN-a
cÂNÂN -> CAN GİYindi KULLuk bAHaNa
CAN-dan GÜLümsedi >SEVgilim -> BaNa
SIZIyor DuDaktan -> BALLarım Hayy Dost!.
*
bEN bU DERDe bEN bU DERDe ->bu DERDe
bEN DE BİLemedimm -> DÜŞmüşüm NErDE
gEcE gÜNdüz -> OLur - OLmaz -> her YErDE
->sAZda YEDi TELLi -> ÇALLarım Hayy Dost!.
şeÂNda -> ATe-eŞe ATTığı cANı
“OLsun!-OLmasın!”a KATTığı cANı
SERHUŞluk SeYrinde SATTığı cANı
cÜMMle ÂLEMin ALdığına NE DERsiN?.
*
SEN bende BEN idin>ben SENde sendim
->Vallahi >Billahi -> “DELidir!” Dendim
-> YEDi DİLLi SeSi -> SENden Öğrendim
-> çİLE SAZın -> ÇALdığına NE DERsiN?..
*
EL Pençe divÂNA DERvİŞ GELmeden
KâMiLin Kalbinde ->Kalbin SİLmeden
Damlanın DERyanın SıRRın BİLmeden
-> DERinlere -> DALdığına NE DERsiN?.
*
ÇEKen -> ÇEKtirenle -> ÇEKilen ÇİLe
YAŞAnmayan>YALAN >GELir mi DİLe
>TEKe TEK tERasta -> SEN İLE -> bİLE
->YAPaYALnız -> KALdığına NE DERsiN?.
Muhiti -> Merkeze >MİLLi OYNuyor
>YERe->GÖĞe >YEDi DİLLi OYNuyor
SaNki SEKiz YAŞta -> BİLLi OYNuyor
ÇELik-ÇOMak ÇELdiğine -> NE DERsiN?..
*
Bu NAsıl KıtMÎR ki -> BİLmez UYruğun!
DUYmadı -> UYmadı -> hiçbir BUYruğun
“ben de benim!” diyor >DİKip KUYruğun
-> YÜReğini DELdiğine -> NE DERsiN?..
*
TEKe TEK tERasa -> KUMrular KONa
DARmaDUMan Öte -> İLK ile SONa
NE OYUN OYNadı -> YARatan >Ona
“TEKe TEK” e GELdiğine -> NE DERsiN?..
*
“BİZ BİR-İZ!” diyor da NAsıl BİZmiş bU
YÂR >İPİne dİZmiş... -> gİZli İZmiş bU
BURAdan>KÂBEye -> PUT-un dİZmiş bU
HaKKa SALLat KILdığına -> NE DERsiN?..
gÖZ YAŞıyla YAZık -> YÜZün YUYmadı!
RaBBIn SÖZün >RaSÛL SESin DUYmadı!
“ÖLmden ÖLmedi!” HÜKMün -> UYmadı!
ÖZden ÖTE ->ÖLdüğüne -> NE DERsiN?..
*
cihÂNın CeVRine -> CeMRe ->BAHARın
KARAKIŞta ceNNet ->NÛRuna -> NÂRın
-> ALİ ŞAH ELİnden -> AŞK ANAHTARın
BİZ BİR-İZ-i BULduğuna -> NE DERsiN?.
*
Ben SENi SEVdim YÂR -> şe’EN ŞeHRinde
->AŞKımı -> YIKadım -> ZeHiR NeHRinde
ZeMZeMim ZEVK ETTim -> ZuHUr ZeHRinde
-> KARGAların GÜLdüğüne -> NE DERsiN?..
*
Kul ihvÂNi seFÎl ->AŞK-> bir TEK SÖZ-dü
ceheNNem-ceNNeti -> ÖZünde -> KöZ-dü
>“OLsun!. OLmasın!”ı ->“OL-AN”ı ÇÖZ-dü
-> gİZli -> gİZli GÜLdüğüne -> NE DERsiN?..
04.04.13 12:12
brsbrs..tk..trstkkm…
SaNki SEKiz YAŞta->BİLLi OYNuyor ÇELik-ÇOMak ÇELdiğine->NE DERsiN?.. BİLLi: Yörükçede çomak..
DÖNen MuHiT -> DÖNdüren KiM? GÜL gÖNlü-nde kOKUysa -> CİM?.
-> "KuRRetü AYNi’l- Lî ve -> LeK!." NÂRın -> NÛRun -> ANA-sı -> MîM!..
DEMEm o ki;
KuRRetüAYNi’l-Lîve->LeK:
وَقَالَتِ امْرَأَتُ فِرْعَوْنَ قُرَّتُ عَيْنٍ لِّي وَلَكَ لَا تَقْتُلُوهُ عَسَى أَن يَنفَعَنَا أَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَدًا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ ---“Ve kâletimraetu fir’avne kurretu aynin lî ve lek(leke), lâ taktulûhu asâ en yenfeanâ ev nettehızehu veleden ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne):Ve Hanımı, Firavun’a şöyle dedi: "Bana ve sana göz aydın olsun, onu öldürmeyin belki bize faydası olur veya o'nu evlâd ediniriz." Ve onlar, (gerçeğin) farkında değillerdi.”(Kasas28/9)
“AŞK” -tan ÖTüRü ihvÂNi!-> Bu-> dOKUz DELi Desinler!.:
dELi -> ZıR dELi -> ZıRZıR dELi->HıNZıR dELi ->nESLinden dELi -> fASLından dELi -> ASLından dELi!..
---Rasûlullahsallallahualeyhivessellem:“Bir kimseye dELi DEnmedikçe onun îmanı TaMMam OLmaz!”buyurdu… (İmam Rabbanî, 65 Altmışbeşinci Mektûb)
sen ki SUFÎ...
