KURBAN BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN

Mübarek Günlerimizde birbirimizi hatırlayalım.
Kullanıcı avatarı
HAS-AN
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 570
Kayıt: 02 Tem 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAS-AN »

Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/gullu.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

fedai yazdı:MÜNİR DERMAN HAZRETLERİ'nin sohbetlerinden bir alıntı



Bak yarın bir iki gün sonra bayram geliyor.
Bu sefer ki kurban bayramı da haaa…
Bildiğin kurban bayramlarından değil!
Ne olmuş?
Cuma’ya tesadüf ediyor Cuma’ya tesadüf ediyor!..
Haccü’l- Ekber!
Haccü’l- Ekber ne?
Büyük hacc!
Ya ötekiler küçük hacc mı?
Yooo...
Ne olur bu hacda?
Olanlar olur oğlum!
Dil yetmez ki söylensin….
Oğlum! Hacc günü Cuma’ya tesadüf ederse Haccü’l- Ekber ismini alır.
O gün camiden önünde namazda Kâbe’ye tevvekül eden insan, nasıl ki Resûlu sav Efendimizi rüyasında gören sahabe olur.
Mantiki sahabe olur.
Hacı olursun hacı hacı….
Bu sefer hacca gidenler zındıklı hacıda olsa günahları af edilir. İşte tesadüf etti oldu.
İçimizde hacılar var, Allah hacılığını devam ettirsin.
Bu kurban bayramının birinci günü akşamı bilhassa dönsün Kâbe’ye sabaha kadar oraya Rahmet-i İlahîye iniyor!
Haşır haşır haşır iniyor senin ruhuna da iner.
Gözünde hatırla!
Arafatı hazırla!
Kâbe-yi Muazzama’yı basit basit iki üç taş parçası ona kıymet verme!
Oralarda Cebrail Âyet-i Kerîm’eleri indirdi.
Resûlullah o havadan nefes aldı.
Mubarek ayaklarını oraya bastı.
Dünyaya oraya teşrif etti.
Bu Resûlullah hörmetine Allah’ın Kâbe’si hörmetine!
Yoksa taşında toprağında değiliz biz.
Resûlullah oraya bastığı için hürmet ediyoruz biz.
Onun için dönüyoruz oraya biz!
Onun için bayram yanaşıyor….
Tövbe… Allah-ü Ekber çekin!
Allah’ı tesbih edin!
Gece namazı kılın, çok değil iki dakikacık bitti ondan sonra yat gene!
Abdesli gezin!.
Bu günler mubarek günlerdir.
Elimizden tutup birbirimize maddî yardım yapamıyorsak hepimiz aynı tarafa dönersek ruhen yine birbirimize :
“Allah ümmet-i Muhammedi doğru yoldan ayırmasın!” desen bile kâfidir.
Onun için dünya, güneşin etrafında dönüyor.
Bi de kendi etrafında dönüyor her an, her saniye dünyada Kâbe-yi Muazzama’ya dönüp başını secdeye koyan muhakkak bir kul vardır, her an namazdadır.
Tasavvur edin ki biz de dünyalan beraber dönüyoruz.
Bir yerde dursaydık, başımızı secdeden kaldıramıyacaktık.
Beş vakit namaza şükret oğlum!
Beş yüz vakit oldu mu yandık!
Sonra kaçırdığınız zaman bişey de var “kaza da yap!” diyor bu ne kolaylık.
Allah cümlemizi islah eyleye! Amin!.

Allahümme salli ala muhammedin ve ala ehli beyti muhammed. Subhaneke ya allam tealeyte ya selâmeti ecirna min nari bi affuke ya mücir. Allahümme entel mennan bediüs semavati vel ard ya zel celali ve ikram ya hayyul ya kayyumu ya Allahü zel celali ve ikram
Yâ ilahî!
Bize giydirdiğin Muhammedi kumaşı, kıymetini bize takdir eyle Yâ Rabbiii!…
Bizi azizliğine eriştir Yâ Rabbi!…
Âhirete intikalimizde Resûl-u Kibriyâ’nın yüzünü görmek, elinden öpmek nasibi müyesser eyle Yâ Rabbiii!…
Bütün ev halkımıza, bütün ümmedi muhammedin miydesine girecek lokmaları helâl tarafından nasib-i müyesser eyle Yâ Rabbiii!…
Memleketimize her türlü afat-ı semayi afat-ı araziyeatı afatı & zelzele, sel, yangın afetlerinden sen masum kıl Yâ Rabbiii!…
Ordumuzu icabet ettiği zamanlarda Mansur ü muzaffer eyle Yâ Rabbiii!…
Sırat-ı mustakimden bizi ayırma Yâ Rabbiii!…
Evimize helâl lokma sok Yâ Rabbiii!…
Sıhhat afiyet dirilik ver Yâ Rabbiii!…
Kabre intikal ettiğimiz de kabir meleklerinlen bize iltifat nasib eyle Yâ Rabbiii!…
Son nefesimizdeki buyrun : Eşhedü enla ilahe illalah ve eşşedü enne muhammeden abduhu ve Resûluhu kelimeyi tayyibesinnen ruhumuzu azraile vermek nasib müyesser eyle Yâ Rabbiii!…
İllahil Fatiha!..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

Üç günlük Ramazan Bayramımız'ı dört günlük Kurban Bayramımız'a erdiren Rabbimiz'e sayısız sonsuz şükürler olsun.

Yüce Rabbimiz Allah Celle Celalîhu, Bayram hediyemizi BİZ'den BİZ'e bildiren Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vessellem'e BİZ'deki zerreler adedince ve BİZ'den mahrum kalmışlardaki zerreler adedince salat eylesin.


Âmin Ya Rabbim!
En son Gul tarafından 26 Kas 2009, 12:25 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

hayy-dost yazdı:Resim
MUHAMMEDİNUR CAMİASININ
KURBAN BAYRAMINI KUTLAR
BU MÜBAREK GÜNLERİN
ALLAHCC A, RESULALLAH
SAV EFENDİMİZE VE EVLİYAULLAHA
YAKINLIK VESİLESİ OLMASINI
DİLERİM.....
Resim
Kullanıcı avatarı
ayn-el-zeliha
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 10
Kayıt: 04 Tem 2009, 02:00

Mesaj gönderen ayn-el-zeliha »

Sabrı, şükrü, duayı, tevekkülü, teslimiyeti, İlahî Rızayı, içinde barındıran kurban ibadetinden Allah (azze ve celle) cümlemizi nasipdar eylesin
Amin!

Kurban bayramımız mübarek olsun inşAllah
Selam ve dua ile
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/5ymlw6v.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
ASLI
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 63
Kayıt: 09 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen ASLI »

tüm muhammedinur ailesinin kurban bayramını kutluyorum..tüm kardeşlerimi hasretle özlemle selamlıyorum..kalbi sevgilerimle..


Muhammedî nefeslere...Aşk'la..

Resim


Resim
" Esdikçe bâd-ı subh perîşânsın ey gönül,Benzer esîr-i turra-i cânânsın ey gönül "
- nedim -
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Gariban yazdı:Hz. İbrahim ve İsmail kıssası

Sevgim sizlere torunlarım. Bugün sizlere İbrahim ve İsmail peygamberin hikayesini anlatacağım.

İbrahim (a.s.) insanlara Allah’ın güzel davranışlarını ve kudretini göstermek üzere peygamber olarak gönderilmişti. Ve ateşe atıldığı zaman, imanının, kararlılığının ve gayretinin kuvvetini insanlara, meleklere ve diğer peygamberlere göstermişti.

Sonra bir gün Allah ona İsmail adında bir evlat verdi. İbrahim oğluna çok alaka ve sevgi gösterdi ve ona olan bağlılığı zamanla artmaya başladı.

Allah bu bağlılığa baktı ve dedi ki, “İbrahim, oğlunu bana kurban etmelisin. Sana bunu nasıl yapman gerektiğini anlatacağım. Gözlerin kıpırdamamalı, bedenin titrememeli ve kalbin tereddüt etmemeli. Burnun ve gözlerin nemlenmemeli bile. Yüzün bitkin görünmemeli. Bu kurbanı tebessüm eden bir çehreyle yapmalısın. Oğlunun yüzüne doğrudan bakmalısın ve o da senin yüzüne bakmalı. Önce üzerine bir miktar su serp ve ‘Bismillahirrahmanirrahim de: Sen yaratansın, koruyansın ve besleyensin.’ Sonra, oğlunun gözle-rine bakarken bıçağı almalı, onu boğazına yerleştirmeli ve boğazına üç kere sürmelisin.

“Bıçağı kullanırken elin sallanmamalı, parmakların titrememeli ve destek almak için hiç bir yere tutunmamalısın. Kalbinin atışı hızlanmamalı. Yüzünde mutluluk ifadesi olmalı ve oğlunu öldürmelisin.” Allah tüm bu sebat edilmesi gereken şartları ona bildirdi ve dedi ki, “İbrahim, oğlunu bu şekilde Bana kurban etmelisin ve bu kurbanın manasını anlamalısın.”

İbrahim (a.s.), yapmak zorunda olduğu şeyi düşündükçe cesareti kırıldı fakat oğlu dedi ki, “Ey babacığım, ne kadar yaşadığım önemli değil, Allah’ın beni kabul edeceği bir hale asla gelemeyebilirim. Eğer beni çağırdığı anda O’na gidemezsem, bir daha böyle bir şans elde edemeyebilirim. Bu sebeple, kederini bir tarafa koy ve Allah’ın emrettiği şekilde beni kurban et. Eğer sen yapmazsan ben kendimi O’na kurban edeceğim.” İsmail’in (a.s.) babasına söyledikleri bunlardı.

İbrahim oğlunun kalbindeki bu imanı ve kararlılığı görünce dedi ki, “Pekala İsmail. Allah’ın murad ettiği şekilde seni kurban edeceğim. Kurban etmemi buyurduğu dağa çıkalım” Ve birlikte dağa tırmandılar.

Sonra şeytan yanlarında beliriverdi. “İbrahim, sen bir insan değil misin? Sen bir baba değil misin? Hiç merhametin yok mu? Allah, Allah olabilir fakat bu çocuk senin öz evladın. Onu nasıl öldüreceksin? Hiç mi acıman yok? Hangi Tanrı böyle bir şey isteyebilir?”

İbrahim bağırdı, “Defol git şeytan! Ve ona bir taş fırlattı. Fakat şeytan geri geldi ve İbrahim ona bir taş daha attı. Sonra üçünü defa geri gelince İbrahim ona tekrar bir taş attı ve “Defol git şeytan!” diye haykırdı.

Sonra, Allah’ın emrettiği gibi oğlunun üzerine su serpti ve gülümseyen bir yüz ile onu kurban etmeye hazırladı. Birden bire Allah’ın emri yankılandı, “Dur İbrahim! Şimdi senin oğlun İsmail’i kabul ettim. Onun yerine kurban etmen için sana bir koyun gönderiyorum.” Ve böylece İbrahim oğlu yerine koyunu kurban etmiş oldu.

Sevgili torunlarım, bu hikayede anlatılmak istenileni kavramalıyız. Bu olay hakkında Kur’an’dan, hadislerden ve İncil’den okuyabilirsiniz. Fakat bunlar sadece dış manalardır. Daha derinliğe inmek zorundayız. Allah’ın neden İbrahim peygamberden oğlunu kurban etmesini istediğini anlamak zorundayız. Bunu Allah’ın zenginliği olan ilim ile anlamak zorundayız. İlmin içindeki ilim ile ve irfanın içindeki irfanla bunu idrak etmeliyiz. Bu içsel (enfüsi) manaları anlamak zorundayız. Allah insanı anlayabilme kapasitesiyle en şerefli varlık olarak yarattı. Meleklerin bile bilmedikleri şeyleri insanın bileceğini söyledi. Ve çünkü bu irfan ihsan edildiği için, insan her zaman iç manaları da araştırmalıdır.

Sevgili yavrularım, bu hikayeye irfanınızla bakın ve daha derinlemesine düşünmeye çalışın. Allah bir zalim yahut katil mi? İnsan kurban edilmesini ister mi? Bize hiç başkalarının hayatlarını kurban etmemizi söylemiş midir? Hayır, Allah bir katil değildir. Kurban kabul etmek O’nun görevi değildir. Tüm hayatlardaki hayat O’dur. Tüm irfanlardaki irfan ve tüm sevgilerdeki sevgi de O’dur. O merhametteki merhamettir. Tüm varlık-ları koruyan yaratıcıdır.

Bismillahirrahmanirrahim: Yaratır, korur ve besler. Bu O’nun görevidir. Tüm hayatlarda yaşayan O’dur. Tüm canlarda can olan katil olabilir mi? Eğer öyle olsaydı, kendisini öldürüyor olacaktı çünkü gerçekte hayat sahibi olan O’dur. Allah intihar mı edecek? Hayır. Bu yalnızca bir hikaye, dışsal bir örnek. İç manası çok farklı.

Eğer irfanımızla düşünürsek anlarız ki, İbrahim (a.s.) Allah’ın peygamberidir, yeryüzündeki temsilcisidir. O zamanda yeryüzünde başka peygamber yoktu. Allah tüm yönlerdeki kulları için bu tek peygamberi göndermişti. Ve hepsinin peygamberi olarak, adalet için tüm varlıkları kendi canı gibi görmesi önemliydi. Tüm hayat sahiplerini kendi hayatı gibi sevmek zorundaydı, tüm açlıkları kendi açlığı gibi hissetmesi, tüm hastalıklara kendisininki gibi muamele etmesi ve tüm dertleri kendi derdi gibi bilmesi gerekiyordu. Allah’ın sevgi ve adaletini hepsine eşit olarak verebilmek zorundaydı.

Fakat İbrahim oğluna fazla bağlandı, hatta Allah’tan bile fazla. Bu bencilce bağlılığı geliştirdi ve bundan dolayı birisi oğluyla boğuştuğunda yahut ona düşman olduğunda tarafsız kalamadı. Böyle bir mücadele karşısında gerçek bir adaletle duramadı. Oğlunu o kadar çok sevdi ki, tüm hayatları eşit düşünmeyi başaramadı. Diğerlerini İsmail’den daha az değerli gördü. Başka hayatların değer ve zenginliğini göremedi ve Allah’ı artık gerektiği biçimde sevmeyi başaramadı. Böylece başkalarına olan adalet, sevgi, güzel amel ve eşitlik duyguları azalmaya başladı.

Oğluna olan bağlılığıyla, İbrahim (a.s.) dünyayla ve vehimle bir bağ kurmaya başlamıştı. Yanılsama ve kan bağları onu değiştirmeye başlamıştı, bu sebeple artık Allah’ın vasıflarına ve adaletine uygun davranamıyordu. İşte bu sebeple Allah İbrahimden kurban kesmesini istedi. Fakat gerçekte öldürülmesi gereken oğlu değildi, bağlılığıydı. “Ey İbrahim,” dedi Allah, “başkalarının sıkıntılarını kendininki gibi görmedin. Ben seni peygamberim olarak gönderdim fakat buna rağmen oğlunla olan münasebetini, cahil bir insanın oğluyla olan münasebetinden farklı bulmadım. Bu aşırılıktan dolayı adaletten sapacaksın. İşte bu sebeple Benim emirlerim geldi, senin bencil sevgini kesmek için. Adaleti ancak Allah’tan başkasına bağlanmadığın zaman gösterebilirsin.”

Sevgili torunlarım, eğer Allah’ın sıfatlarına sahipseniz ve herkesi eşit seviyorsanız, tüm varlıklara adil olabilirsiniz. Fakat eğer kan bağlarınız varsa, adil olamazsınız. Bu sebeple Allah, İbrahim’den oğlunu kurban etmesini istedi. İbrahim gönüllü/ hazır olunca Allah dedi ki, “Ey İbrahim, oğlunu kabul ediyorum. Sana bağlılıklarınla yeryüzünde toplamış olduğun neşe ve kederleri temsil eden bir koyun gönderiyorum. Bunlar senin önünden gitmiş ve seni mahşer gününde bekliyor olacaklar fakat Ben onları sana bu koyun suretinde gönderiyorum. Şimdi bu sevinçleri ve kederleri kurban et. Hazır ol!”

Böylece, onu düzeltmek ve adaletini, eşitliğini, huzurunu ve sıfatlarını tekrar peygamberinde tesis etmek üzere, Allah İbrahim’e bağlılıklarını, karmasını, kan bağlarını, sevgisini ve bencilliğini kesmesini istedi. Ancak o zaman tüm varlıklara eşitlik gösterebileceği bir huzur haline erişebilecekti.

Bu hikaye hakkında düşünmelisiniz sevgili yavrularım. Eğer bencil bağlılık halindeyseniz, her durumda kararınız adalete ters düşecektir. Eğer bir hakim olsanız ve karınız komşunun karısıyla kavga etmiş olsa, hep karınızın tarafında olacaksınız. Eğer çocuğunuz komşunun çocuğuyla kavga etse, kararınız çocuğunuzdan taraf olacaktır. Annenizle başkasının annesi arasındaki bir ihtilafta bu adalet kılıcını kullanamayacaksınız. Böyle bağlılıklarınız olduğu sürece, nasıl bir durum ortaya çıkarsa çıksın adil olamayacaksınız.

İşte bu sebeple İbrahim (a.s.) bu dersi öğrenmiş oldu. Ona gerçekte İsmail’i değil, kendi bağlılıklarını kurban etmesi söylendi. Bunu yapınca da Allah, mükemmel bir dere-ceye erişmiş olan İsmail’i kabul etti.

Bu hikaye gerçek adaleti açıklamaktadır. Bir peygamber için adaletsiz olmak düşünülebilir mi? Bir peygamberin davranışlarına bu durum ters düşmez mi? Allah’ın bir peygamber aşırılık gösterebilir mi? Eğer böyle yapmışsa başkasından ne farkı kalır? Allah’ın adaletiyle nasıl davranılır? Allah’ın sevgisi nasıl olur? İnsanlara Allah’ın sıfatları nasıl verilir? Bunu gerçekten düşünmek zorundayız. Bu hikayedeki manaları anlamak zorundayız. Bu durum İbrahim peygamberin başına, bir şeyi kesip uzaklaştırmak ve ötesine götürmek için geldi. Doğru olanı almalı ve yanlış olanı uzaklaştırmalıydı.

Torunlarım, bu durum bir hakim, alelade bir insan, bir bilge ve herkes için doğrudur. Bu hikaye size kendi hatalarınızı kesmeyi öğretebilir, böylece bulunduğunuz durumdan daha yüksek bir hale geçebilirsiniz. Böylesi bir hikayenin dersi budur.

Sevgili torunlarım, bir kere Allah’ın emirlerini ve peygamberlerin davranışlarını anladık mı, Hakk’ın seviyesine yükselmeye çalışmalıyız. Bunun gibi, kamil bir insanın sözlerini anlamaya başladığımızda da, onun içinde bulunduğu hali görmeli ve ona ulaşmaya çalışmalıyız. Aynı halde kaldığımız sürece, gün doğumundan gün batımına kadar herşeyi biliyor olsak da, hiçbir şeyi tam olarak anlamamış olacağız. Onun halinde olma-dığımız sürece, onun konuştuğu zamana ve ortama kendimizi götürmeli ve şartları dikkatle düşünmeliyiz. O zaman mana bize gelmeye başlar. İşte kutsal ilmi bu şekilde çalışmalıyız. Bunları yapmadan, kamil bir insanın sözlerini anlayamayacağız.

Sevgim sizlere yavrularım. Bunu anlamalıyız. Peygamberlere olan şeyler hakkında dünyanın pek çok farklı görüşleri vardır. Ve bazı insanlar bu yorumlar yüzünden peygamberlere olan inançlarını kaybetmişlerdir. Peygamberlerin ve Allah’ımızın sözlerini, konuşulduğu zaman ve yer düşünülerek ve nasıl bir ortamda cereyan ettiği anlaşılarak değerlendirilmelidir. Kendimizi gerçekten oraya koymalı ve iç manasını bulmaya çalışmalıyız. Başka türlü anlayamayız. Sevgili yavrularım, Allah size güzel vasıflar ve irfan versin.


Bawa Muhyiddin Hz.

Ceviren: Emre Yaşar

Konu ile ilgili ayetler:

[SÂFFÂT 37]
100. Rabbım! bana salihînden ihsan buyur
101.Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik
102.Vakta ki yanında koşmak çağına erdi, ey yavrum! dedi ben menamda görüyorum ki ben seni boğazlıyorum, artık bak ne görüyorsun! ey babacığım dedi: ne emrolunuyorsan yap! beni inşaallah sabirînden bulacaksın
103.Vaktâ ki bu suretle ikisi de teslim oldular ve onu tuttu şakağına yıktı
104.Ve şöyle ona nida ettik: ya İbrahim!
105.Ru'yayı gerçek tasdık eyledin, biz böyle mükâfat ederiz işte muhsinlere
106.Şübhesiz ki bu açık bir ibtilâ, kat'î bir imtihan
107.Dedik ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik
108.Namına da bıraktık sonrakiler içinde
109.Selâm İbrahime
110.Böyle mükâfat ederiz işte muhsinlere

Elmalili Hamdi Yazir Meali kullanilmistir.

www.muhammedinur.com
Resim
Kullanıcı avatarı
safa-merve
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen safa-merve »

Hakan yazdı:Resim

KULLUK BAYRAMIMIZ, Benligimizi ve nefsimizi kurban ettiğimiz. Bizlikte doğduğumuz Kurban bayramımız Rasulullah sav. in teşvikiyle mubarek olsun inşallah. Allah cc nun yolunda Benliğimizi kurban ederek BİZ'likte doğalım inşallah...

Dua kardeşliği içerisinde dualarımız daim, Nur-u Mim imiz daim, Sadakatimiz daim, adlimiz daim olsun inşâallah!.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gulgoncaa
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 182
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen gulgoncaa »

Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/gulgonca.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Mesaj gönderen meryemnur »

Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim


SEVgili kardeşlerimiz,

Âhir zamanın Benlik Denizinin fitne fırtınasında Muhammedû'l-Emin (aleyhi's-selâm)'ın Muhabbet, Merhamet ve Hasbî Hizmet GEMİSİnin GÖNÜL güvertesinde siz kıymetli kardeşlerimizle olmaktan çok mutluyuz...
ARİFhane gecemizin sabahında BAYRAMımız HAKK ve HAYRlara vesile olmasını Yüce RABBımızdan NAZ ve NİYAZ ederek kabulunu dileriz...
SEVgi ve SAYgılarımızla...



MuhaMMedi MuHABBEtler dilerİZ...


Resim
Kullanıcı avatarı
mehrican
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 297
Kayıt: 18 Kas 2007, 02:00

Mesaj gönderen mehrican »



TÜM KARDEŞLERİMİZİN MÜBAREK KURBAN BAYRAMINI KUTLAR,

HAYIRLARA VESİLE OLMASINI RABBIMDAN DİLERİM...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mihrican_1.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Şu-ÂNımızda Kurb-ANımız HaYY olsun!...

Resim

ZEVK 3936

MİKAT Mahalli YÜZüldük, Çırılçıplak cÂN-ÂNımız!
TAVAFımız SAYa SARdık, MİNAda Hayy Kurb-ÂNımız
Lâ İlâhe” ARAFATta!.. “İllâ ALLAH” İYD-i EKBER
Yedi Tevhid Temaşası!.. HİCR-i HACC-ERcec-ANımız!...


27.11.09 23:53
Resim
Kullanıcı avatarı
israfil
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 202
Kayıt: 28 Kas 2009, 02:00

Mesaj gönderen israfil »

Es-selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berakâtuhû.
Siteyi uzun zamandır izledim ve yararlandım.
Kurbanımda yakîn olmak istedim.
Kutlu olsun!
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/dairem.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

Mesaj gönderen elifdostu »

Ve aleyküm ESSELAM israfil kardeşimiz,

Muhammedi BİZlik BİRliğimize hoş geldin safalar getirdin. HAKK ve hayır'da hasbi ve harbi hizmetlerimizde senin de paylaşımlarını bekliyoruz...
En son elifdostu tarafından 01 Ara 2009, 07:37 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Ve Aleyna Aleykümesselam ve Rahmetullahi ve Berekatühü..
Muhammedinur Gönül BİRliği sitenize hoş geldiniz İsrafil kardeşimiz..

İlâhî Kurbiyyette Nur-u Mîm'imiz Hakk ve Bayramımız Hayr olsun!..
Allahü zü'l Celalimiz Cümle Müslümanlara Muhammedî İz'e düşmeyi nasip ve müyesser etsin!.
Tevbe - Dua - Rıza - Şehadet BİZliğimiz Rasulullah s.a.v. de buluşsun,
Allah'ımıza Hamd olsun,
Kurbanımız kabul ve bereketli olsun İnşâallah!...

Muhammedi MuhabbetlerimİZle.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Ve Aleykümselam Hoş geldiniz israfil kardeşimiz,
Cenab-ı Allah'tan tüm kardeşlerimiz için KurbAN bayramımızda hayr dileriz. Allah cümlemize maddi ve manevi bereket ihsan etsin, açlarımızı doyursun, hastalarımıza şifa versin, gönüllerimizi Muhammedi Nur ve Neşesi ile doldurup coştursun ve bizlere rahmet etsin.
Selam sevgi ve Dua ile
GaribAN
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

VE ALEYKÜMESSELAM,NİCE ALLAH CC A YAKINLIK
BAYRAMLARINDA BİR LİKTELİK DİLEK VE DUAMLA....


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
ayyildiz
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 710
Kayıt: 17 Ağu 2009, 02:00

Mesaj gönderen ayyildiz »

*** Kurban bayramı tebrik. ***
***
Gül bayram Nur gelmiş, tebrikler hoş sefa,*
Küs ve dargın barışsın, nur doğsun her defa,*
Eş, dost ziyaret gerek, ikramı kıl ifa,*
Dil der Allah-u ekber, gül duadır vefa.*
***
Kurban olduk Hak yola, Kurbanlar ser sebil,*
Allah için kurban kes, âhir sana kefil,*
Rahmet meltemi rüzgâr, kurbanlık gül efil,*
Kurban Burak sıratta, Nur bilmeyen sefil.*
***
Esrarı Hak gizlemiş, ârife Nur ayan,*
Talib ol ya dinleyen, âlime Nur yayan,*
İlim ve irfana koş, hürmete Nur şayan,*
Alem Gül Nebi Nur'u, nesline Nur mayan.*
***
Aşık Uslu şükreyle, arşa gönlünü aç,*
Yürekten yalvar Hak'ka, duadır gül ilaç,*
Sevgiyi rehber eyle, kin ve nefretten kaç,*
Her gönülü hoş eyle, sedanı gülce saç.*
***
Aşık Uslu ( Zübeyir Güngör Uslu )
26.11.2009 16:32 Samsun
Cevapla

“Bayram ve Kandil Mesajları” sayfasına dön