HAYRETTEYİM
Ben bilmedim ki ben kimim
Hayretteyim hayretteyim
Ben, bana hiç ben diyemem
Hayretteyim hayretteyim
Gözümdeki kimdir gören
Gönlümdeki kimdir duran
Kimdir nefes alıp veren
Hayretteyim hayretteyim.
Dilimde kimdir söyleyen
Kulakta kimdir dinleyen
Kimdir bu idrak eyleyen
Hayretteyim hayretteyim
Bu adımım kimdir atan
Ağzımdaki lezzet neden
Bu çiğneyip kimdir yutan
Hayretteyim hayretteyim
Elimdeki kimdir tutan
Tuttuğunu geri atan
Kimdir alan kimdir satan
Hayretteyim hayretteyim
Tenimdeki canım neden
Gözümdeki kanım neden
Bu dinim, imanım neden
Hayretteyim hayretteyim
Seyyid Nizamoğlu
HAYRET
- hasanfehmi
- Yeni Üye
- Mesajlar: 9
- Kayıt: 20 Kas 2009, 02:00
- Zulfikar
- Yeni Üye
- Mesajlar: 10
- Kayıt: 20 Şub 2008, 02:00
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
Sen ki her daim herşeyin her hâlini bilirsin
Hâlim sana âyân iken sessizliğimi de duâ bilip kabul eyle...
Sen ki hikmetle örttüğün sır perdelerini lütfunla açarsın
Lütfeyle aklıma da sırlarını beyan eyle...
Sen ki görüneni de görünmeyeni de bilirsin
Açık eyle sırrını da perdelerin ardında bırakma beni...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
habibi yazdı:
Sen ki her daim herşeyin her hâlini bilirsin
Hâlim sana âyân iken sessizliğimi de duâ bilip kabul eyle...
Sen ki hikmetle örttüğün sır perdelerini lütfunla açarsın
Lütfeyle aklıma da sırlarını beyan eyle...
Sen ki görüneni de görünmeyeni de bilirsin
Açık eyle sırrını da perdelerin ardında bırakma beni...
Adın'ki, eksilmeyen tek kelime
Her andığımda bana eksikliğimi hatırlatan; dile kolay, kalbe ağır adını
anıyorum. Adın ki, durmadan çoğalır içimde. Adın ki, bir emanet dilimde..
Her tercih bir vazgeçişse eğer; benim tercihim Sen oluyorsun. Dilim en çok
adını anınca, kalbim yalnız Sen'i hatırlayınca hayat buluyor. Adın, anlam
katıyor adıma. Adın ki, büyük.
Adın ki, yüce. Adın ki, en güzel...
İki tesbih boncuğu arasında bir kalp kaç kez çarpar, sayamıyorum. 'İkrar'ın
sükûtu oluyor suskunluğum. Az ve öz olan bir anlayışla ve kıbleye doğru bir
bakışla, Sen'i anıyorum. Andıkça
çoğalıyor anlamların. Adın ki, sonsuzluk... Adın ki, ahd ve vefa...
Nasıl oluyor da, Sen gelince aklıma, omzumdaki ağırlık azalıp ruhumda
bir şölen başlıyor? gözlerim neden böyle doluyor? Sorduğun suale,
'belâ' dediğim günden bu yana, ismine sığan meâle kulak veriyorum. Hayattan
uzaklaşıp, gerçeğe yaklaşırken, va'dedilen günü bekliyor,
ömrün gelip geçiciliğine tebessümler gönderiyorum.
'Kimi sevsem, sensin.' Bilirim ki; kainata dağılmış bütün sevmekler
isimlerine karşı verilmiş bir muhabbettir.
Vaha sandıklarım çöl oluyor, kıyılarıma vurup giden insanlar anlamıyor beni.
Kuyularda kalıyorum, yardım eden olmuyor. Bir adın kalıyor her şeyden
geriye. Ben kuyuya düşsem, Sen kovanı sarkıtırsın, bilirim. Menzili vefa
olan bir bağı var dostluğunun. Yazın buharlaşmayan, kışın donmayan,
sonbaharda yapraklarını dökmeyen bir dostluk... Dostluğundan cesaretle
istiyorum senden: Ne olur, Sana en güzel göründüğüm an, al beni yanına. Aşk
susturduğu oranda büyür,
büyüdüğü oranda sustururmuş. Susuyor, Seni dinliyorum. Adın için yaşıyorum.
Adın ki, bir emanet dilimde. Adın ki, eksilmeyen tek kelime...
ALLAH ( CELLE CELALUHU )...
-alıntı
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
Rabbim, istemeyi istemek kadar, istememeyi istemek de zor.
"Biliyorum ki katından bir koruma dökülmezse varlığıma, nefsimin altından kalkamam.
Son hızla aşağı doğru ilerleyen bir teknenin içinde yukarı doğru koşarak bahr-i ummanı aşamam.
Benim tedbîrim senin takdîrinden küçüktür.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]