ÖLMEDEN ÖLMEK
Gönderilme zamanı: 27 Nis 2008, 08:22
ÖLMEDEN ÖLMEK
Bizler Allah yolunda aciz kullarız.
Sizlere başımdan geçen bir olayı anlatayım.
2007 nisan ayıydı sanırım. işlerimiz çok yoğundu.
Bende hafta sonu eve gittim.
Kahvaltıdan sonra balkona çıktım. bir sigara içtim.
Bende bir gevşeme bir rahatlama bir mutluluk hissi belirdi. sonra balkondaki koltuğa uzandım.
Bizim balkon yeşilliğe bakar ağaçlar falan vardır. görüntü birden buğulandı.
Sadece gözümün önünde yeşilce bir çam dalı belirginleşti.
Ağaçlara bakmaya devam ettim ama ağaçlardan başka şeylerde görüyordum.
Ağaçların yaprakları arasına saklanmış, yaprak ve dallardan oluşan muntazam şekiller, hayvan resimleri...
Üstelik hemen her saniyede değişiyor.
Sanki şaşı bak şaşır resimleri gibi.
Ama onda sadece bir resim görürsün.
O resimde önceden bilgisayar ortamında ayarlanmıştır.
Bu öyle değil. her saniye bambaşka bir şekil.
Önce bir kaç dakika bunu izledim.
Keyfini çıkardım.
Ama akllım yerinde idi.
Biraz Düşündüm, dedim 'Bên daha evvel bu ağaçlara hep bakıyordum, ama bunları görmüyordum.
Bunun olması mümkün mü?' Hayır.
Bu görüntüyü en gelişmiş bilgisayararda bile yapamazsınız.
Bir yandanda hayret ediyorum insanlar bu apaçık güzelliği nasıl farketmezler.
Bu gördüklerim Cenabı Allah'ın Kudretinin sadece yüzde biri imiş.
İlahi bir ilhamla böyle bir his geldi. sonra kendimi bıraktım.
'Artık Beni yaksalar, kılıçla doğrasalar farketmez.' tek düşündüğüm şey Allah.
Vücüdum zikire başladı.
Aklım, Kalbim, vücüdum, sol işaret parmağım.
Hatta ağzımda sakız vardı onu da yuttum. dilim rahat zikir yapsın diye.
Kafamda annemin sesi vardı.
O nun sesiyle zikir yapıyordum.
La İlahe İllallah, La İlahe İllallah,
Bizler Allah yolunda aciz kullarız.
Sizlere başımdan geçen bir olayı anlatayım.
2007 nisan ayıydı sanırım. işlerimiz çok yoğundu.
Bende hafta sonu eve gittim.
Kahvaltıdan sonra balkona çıktım. bir sigara içtim.
Bende bir gevşeme bir rahatlama bir mutluluk hissi belirdi. sonra balkondaki koltuğa uzandım.
Bizim balkon yeşilliğe bakar ağaçlar falan vardır. görüntü birden buğulandı.
Sadece gözümün önünde yeşilce bir çam dalı belirginleşti.
Ağaçlara bakmaya devam ettim ama ağaçlardan başka şeylerde görüyordum.
Ağaçların yaprakları arasına saklanmış, yaprak ve dallardan oluşan muntazam şekiller, hayvan resimleri...
Üstelik hemen her saniyede değişiyor.
Sanki şaşı bak şaşır resimleri gibi.
Ama onda sadece bir resim görürsün.
O resimde önceden bilgisayar ortamında ayarlanmıştır.
Bu öyle değil. her saniye bambaşka bir şekil.
Önce bir kaç dakika bunu izledim.
Keyfini çıkardım.
Ama akllım yerinde idi.
Biraz Düşündüm, dedim 'Bên daha evvel bu ağaçlara hep bakıyordum, ama bunları görmüyordum.
Bunun olması mümkün mü?' Hayır.
Bu görüntüyü en gelişmiş bilgisayararda bile yapamazsınız.
Bir yandanda hayret ediyorum insanlar bu apaçık güzelliği nasıl farketmezler.
Bu gördüklerim Cenabı Allah'ın Kudretinin sadece yüzde biri imiş.
İlahi bir ilhamla böyle bir his geldi. sonra kendimi bıraktım.
'Artık Beni yaksalar, kılıçla doğrasalar farketmez.' tek düşündüğüm şey Allah.
Vücüdum zikire başladı.
Aklım, Kalbim, vücüdum, sol işaret parmağım.
Hatta ağzımda sakız vardı onu da yuttum. dilim rahat zikir yapsın diye.
Kafamda annemin sesi vardı.
O nun sesiyle zikir yapıyordum.
La İlahe İllallah, La İlahe İllallah,