Salevât-ı Şerîfe

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Salevât-ı Şerîfe

Mesaj gönderen Zehra »

Salevât-ı Şerîfe

Talebelerinin sayısının on binleri bulduğu rivâyet edilen Muhammed Cezûlî, bir gün bir kuyu başına abdest almak için uğradı. Kuyunun yanında su çekmek için kova ve ip yoktu. Ne yapacağını şaşırmıştı. Bir kız, onun bu hâlini yüksekçe bir yerden gördü ve ona şöyle dedi:

-Sen kimsin ve niye şaşırdın?


Muhammed Cezûlî, onun kova getireceği ümîdi ile kendisini tanıttı ve hâlini bildirdi. Kız bunun üzerine ona;


-İnsanlar seni hayır ve kerâmetle överler. Sen ise kuyudan su çıkarmaktan âciz kaldın ve şaşırdın, dedi ve gelip kuyuya seslendi. Allahü teâlânın izni ile su, kuyudan taşıp dışarıya akmaya başladı.

Muhammed Cezûlî abdest aldıktan sonra kıza;


-Sen bu kerâmete hangi amelin sebebi ile nâil oldun?" dedi.

Kız da;


-Resûl-i ekreme salevât-ı şerîfeyi çok getirmekle ve salevât okumaya devâm ederek kavuştum, diye cevap verdi.


Muhammed Cezûlî, bu duruma hayret ederek; "Acabâ hangi salevât-ı şerîfeyi okumaya devâm etsem?" diye düşünmeye başladı.


O gece, bu düşünceden dolayı uyuyamadı. Bu düşünce içerisinde yatakta yatarken, hanımı yatağından kalktı. En güzel elbisesini giyip, örtüsünü örtüp evden dışarı çıktı. Bunu görünce, hanımının bu saatte nereye gittiğini merak ederek arkasından dışarı çıktı ve onun deniz kıyısına doğru gittiğini gördü. Önünde ve ardında bir arslan ona bekçilik ediyordu. Merakı daha fazla arttı. Hanımı kıyıya varınca denize girdi ve yürümeye devâm etti, sonunda küçük bir adaya ulaştı. Arslanlar denizin kıyısında yattılar. Orada abdest alıp, namaz kılmaya başladı. İbâdetten sonra, yine su üzerinde yürüyerek kıyıya geldi. Arslanlar da kalkarak, biri önde, diğeri arkada yürümeye başladılar. Muhammed Cezûlî daha önce eve gelip, uyuyor göründü. Hanımı, eve gelip elbiselerini değiştirip, yattı. "Hanım bunu her gece mi yapıyor?" diye düşünerek, üç gece onu gözetledi. Hanımının her gece böyle yaptığını gördü.Üçüncü gecenin sabahında, bu durumu hanımına sordu.


Hanımı ona;


-Siz, bu işe şimdi mi vâkıf oldunuz? Uzun senelerdir ben böyle yapıyorum, dedi.


Bunun üzerine Muhammed Cezûlî;


-Acabâ, bu kerâmete ne sebeple kavuştunuz? diye sorunca, hanımı;


-Resûl-i ekreme salevât-ı şerîfe okumayı hiç bırakmadım. Nîmete bu yüzden kavuştum,dedi.


Muhammed Cezûlî;


-Devâm ettiğiniz bu salevât-ı şerîfe hangisidir? diye suâl etti.


Hanımı cevap vermedi. Isrâr edince;


-Bu gece istihâre edeyim, izin olursa, cevap veririm, dedi.


Sabahleyin hanımı;


-Açıkça söyleyeyim, haber vermeye izin yoktur. Ancak salevât-ı şerîfeleri topla, onların içinde varsa, "Vardır" diye haber veririm." dedi.


Bunun üzerine Muhammed Cezûlî, birçok kitaplarda bulunan salevât-ı şerîfeleri topladı ve bir kitap yazdı. Hanımına, yazdığı bu kitabı okuduğu zaman, hanımı; "İçinde birkaç yerde vardır." dedikten sonra;


"Bu kitabı okumaya devâm edenin, Allahü teâlânın rahmetine kavuşacağında şüphe yoktur." dedi.


Muhammed Cezûlî bu eserine; Hayırlara deliller ve nûrların doğuşu mânâsına gelen Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr ismini verdi.


--------------------------------------------------------------------------------
Delâil-ül-Hayrât'ta toplanmış olan salevât-ı şerîfelerden bâzıları şunlardır:
--------------------------------------------------------------------------------

"Allahümme salli alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zürriyyâtihî kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve bârik alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zürriyyâtihî kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd."


"Allahümme salli alâ Muhammedin kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ bârekte alâ İbrâhîme inneke hamîdün mecîd."


"Allahümme salli alâ Muhammedin-in-nebiyy-il-ümmiyyi ve alâ âli Muhammed."


"Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd. Allahümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ bârekte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd. Allahümme ve terahham alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ terahhamte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd. Allahümme ve tehannen alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ tehannente alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd. Allahümme ve sellim alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ sellemte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd."


"Allahümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ bârekte alâ İbrâhîme inneke hamîdün mecîd."


"Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve eshâbihî ve evlâdihî ve ezvâcihî ve zürriyyetihî ve ehl-i beytihî ve eshârihî ve ensârihî ve eşyâihî ve muhibbihî ve ümmetihî ve aleynâ maahüm ecmaîne yâ erhamerrâhimîn."


"Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin ve alâ ehl-i beytihî."
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Değerli kardeşim Zehra, hayırlara vesile olan bu güzel yazınız için RABBİMİN ihsanı ikramı üzerinize ola diye niyaz ederim. Hatırlattığınız konu kerametlere mazhar olmanın, ikramlara yüksek derecelere mazhar olmanın dışında ziyadesiyle şerefli bir konudur ki, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimize salavatı şerife getirmek, Onu anmak, yad etmek, daim yanında hissetmek, ALLAH sevgilisi olmayı,HAKKA yakınlığı niyet etmişlerin vazgeçilmez düstüru olmalı gerektir. Ki salavatı şerife getirmek getirene şeref katar, dili tatlı olur, gönlü huzur bulur, yakınlık hasıl olur biiznillahi teala... Salavatı şerifeleri Onun razısına, yakınlığına, sevgisine ermek için vesile olması niyeti ile okumanın efdal olduğunu idrak ederek, sonunda kavuşulacak ikram ve lütuflar için okumaktan imtina etmek te edebdendir diye düşünüyorum. RABBİMİZ HAKKIMIZ SULTANIMIZ taneye değil candan, saygıyla, sevgiyle yapılan işleri kıymet verendir. Az amelimizi, ihlasımızı, takvamızı, imanımızı, iştiyakımızı, aşkımızı çoğa kabul buyura, çok kusurumuzu, eksiğimizi, cahilliğimizi aza kabul buyura....
Resim
786

Mesaj gönderen 786 »

DEĞERLİ ZEHRA KARDEŞİMİZ, ALLAH CC RAZI OLSUN ÇOK GÜZEL YAZINIZ İÇİN.
PEYGAMBERİMİZE SALEVAT GETİRMEK GERÇEKTEN ÖNEMLİ OLMANIN ÜSTÜNDE BİR DURUMDUR.
BİLDIĞİNİZ GİBİ PEYGAMBERIMIZ KENDİSİ İÇİN GETİRİLEN HER SALEVATA KARŞILIK VERMEKTE OLUP, BİZİM BÖYLE YAPMAMIZLA CONNECTION YANI BAĞLANTI SÜREKLI KURULMAKTADIR.
DR. MUNIR DERMAN HZ.LERİDE SALEVATI ŞERİFE GETİRMENİN ÖNEMİ ÜZERINE DURUR VE EN ÇOK DUYDUĞUM Kİ AŞAĞIDAKİDİR.


"Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin ve alâ ehl-i beytihî."

ALLAH CC DİNİNİ HAKKIYLA YAŞAYAN MÜMİN KULLARINDAN EYLESIN INSAALLAH BİZLERI. SİZ SIZE EMANET. EN GÜZEL MUHAMMEDİ DUALARIMLA...786
Kullanıcı avatarı
Zehra
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 422
Kayıt: 10 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen Zehra »

Cok degerli Güllale Ablacim
Paylasimlariniz icin Allah (cc) RAZI OLSUN
Insaallah burada yaptigimiz sohbet ve
Paylasimlari Yüce Rabbim ahirette
Peygamber Efendimiz in Livaül-Hamd
Sancagi altinda yapmayi nasip etsin INSAALLAH
Resim
Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

Mesaj gönderen elifdostu »

Değerli Zehra kardeşim;

Allah(CC) razı, SAV memnun olsun inşaallah. Gerçekten salavat-ı şerife okumak o derece önemlidir ki, yaptığınmız bu iş yalnnız kendimiz için olmayıp tüm ümmetin yararınadır. DERMAN hocamız şöyle der: "Salavat okumak ümmete yardımdır". Zira kendisinin salavata ihtiyacı yoktur, İki Cihan Sultanıdır(SAV). Salavatları ümmeti için istemektedir, bu yüzden devam edelim ve ediyoruz inşaallah. Selam ve dua ile...
Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Cevapla

“Hikaye, Makale ve Yazılar” sayfasına dön