Nuriye Ablamla Yakınen tanıma fırsatı bulduğumuz mübarek kişiyi sizlere anlatmak istedik.
Ali dede Yenişehirin Söylemiş Köyünde yaşamış bir mübarektir. Yakınları onu derviş dede olarak bilir. Kendi halinde bir zattır. Devrin büyük zatlarından Simavlı Muhammed Necati Hz.lerinden ders almıştır.
Hani ak sakallı dede diye anlatılan kişilerdendir. İnşallah bir resmini de yayınlarız. Birkaç ay kadar kendisini misafir ettik. Bazı olağan üstü hallerine şahit olduk. Şahit olduğumuz bir birkaç olaydan bahsetmek isteriz.
-Bi gün annem eve gelmiş ve Ali Dedeyi evde otururken görmüş. Evde kapıyı açacak kimse yok. Annem Nasıl girdin Dede deyince gülmüş. Bi ara Annem Dedeye evin anahtarını bastırmak istedi. Dede Bize anahtar gerekmez kızım diye cevap vermişti. Bu konuşmaya bende şahit olmuştum.
-Ali Dede bize geldiğinde 97 yaşında idi. Kulakları duymadığı için işitme cihazı kullanıyordu. Günde 3 saat uyku uyurdu. Gündüz 12 de 1,5 saat, gece saat 10da 1,5 saat. Uyanık olduğu zamanlarda ibadet ederdi, Kur-anı Kerim okurdu. Biz bu genç halimizle bile bu kadar az uyku uyuyamıyoruz!
-İlginç bir şeyden de bahsetmek isterim, Dede bizim rüya diye gördüğümüz şeyleri bizzat yaşıyordu. Eminim bu hali, bilen büyüklerimiz daha iyi açıklayacaklardır.
-Bir gün rüyamda motorsiklet kullanıyordum. Yoldan çıkıp futbol sahası gibi bir yere düştüm. Bu rüyayı Dedeye anlattım. Dede düştüğüm sahayı tarif etmeye başladı. Orada büyükçe bi su kanalı vardı onu gördün mü? O kanalın başında biri vardı onuda gördün mü? Sonra güldü, anlatmaya başladı. Bende oradaydım. Baktım sen geliyosun Beni görmeyesin diye kaçtım. Bunu derken ellerini de motor kullanır gibi yaptı. O zaman anladım Dede oradaymış.
-Dedenin bizde kaldığı zamanlar. Dedeyi görmeye mahalleden komşular gelmişler. İçlerinden bir tanesi çocuğuyla gelmiş. Çocuk baya bi yaramazmış yerinde duramıyormuş o derece. Annesi Dede biraz okusun da uslansın düşüncesiyle oğlunu da getirmiş. Ali Dede orada bulunanlara şöyle demiş: Bu sözümü bir kenara yazın. Bu çocuk geleceğin Başbakanı olacak. Sonra çocuğa dönerek Öğretmenlerine ben okumak istiyorum, beni okutun de diye nasihat etmiş. Bu olay 1997de gerçekleşti. Biz çocuğun adını bir kenara yazamadık, ihmal ettik, unuttuk. Ama olayın kendisini en azından kaydettik. Bunu da Sizlerle paylaşmak istedik. Hepinize hayırlı günler diliyoruz. -
Ali Dede (Ali Osman Efendi)
- Volkancan
- Üye
- Mesajlar: 32
- Kayıt: 19 Nis 2008, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Volkan CANım Ali dedem uykudan uyandırılmamız için bize Rabbül alemimizden bir hediye!
Gaflet içinde olduğumuz dönemlerde İlmin KAPIsını sevdirendir. SEVmeden girişin yapılamacağını 98 yaşında bize görsel ve sezgisel yaşatanlardandır. Yakinen yanında bulunduğumuz ve bir çok güzelliklerini yaşadığımız Hz. Ebubekir r.a'ın verdiği tohumları ekmesini ve hasat zamanı geleceğini söylediğinde yanındaydık! Biliyorsun 4 bayandık biride annendi ve eşlerimizin ve çocuklarımızın da duacısı olmuştur gelişimleri için! ÖZ yuvaya birer bire gelişiniz bizi o günlerde söylenen sözleri hatırlatıyor ve şükrediyoruz. samimiyetimiz ve sadakatımız vardır kendisine daima!
O zamanlar mış-miş olarak dinlediğimiz ŞEYlerde şimdi kendimizi kendimizde seyr etme çalışmalarındayız şükür.
Bahsettiğin çocuğun adı serkan Alevi kökenli bir aile komşumdur kendilerini tanıyorum o konuşma geçerken yanlarındaydım.
Mesut abinle Ali dedem dualarımda yan yanadırlar. Hiç ayırmam sözüm vardır kendisine!
RABBım cümle canları Resulullah sav Efendimin Yüreğinde CEM eylesin inşaallah!
MUHAMMEDİ MuHABBetlerimİZle!....