AHMED KUDDUSİ (ks) DİVANI ŞERHİ
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
AHMED KUDDUSİ (ks) DİVANI ŞERHİ
*****
ÂŞIK KUDDÛSÎ BaBaMız
KaLBi DiRi KaBuĞu HaYY
MuHABBEtte MeRHaBaMIız
TeVHİd TâCı-KaVuĞu HaYY…
Kul İhvanî
GİRİŞ:
AHMED KUDDÛSÎ
Kaddesallâhu sırrahu
(1769 – 1849)
1769 yılında Rebî'ul-evvel ayının on birinci gecesinde, Niğde'nin Bor beldesinde doğdu.
Babası Hacı İbrâhim, sûfi-meşreb bir kişi, annesi ise bir veliyyedir.
1849 (H. 1265) senesi Cemâziye'l-âhır ayında Bor'da vefât etti.
Vasiyeti üzerine Eski Mezarlık'a defnedildi.
Atalarımın da mürşidi olan Kuddûsî Baba, İslâm'a girişte şartsız şart olan TEVHİD üzere Kadirî Târikatının “Abdullatif Kolunu” bizzat Rasûli Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimizin izni ile Ravzasında mucâvirken kurmuştur.
Rahmetli Ninem (babaannem) doğduğum zaman bu nedenle adımı Abdullatif, göbek adımı da Ekrem koymuş ve her Cuma duâ edip ÂŞIK olmamı dilemiş…
Bizim memleketimiz Aksaray’da Kuddûsî Baba’yı sevmek, saymak ve Adını AŞKLa anmak devam edip gitmektedir hamdolsun..
Genişçe hayâtını muhammedînur sitemizde bulacaksınız.
Ben de çocukluğumdan beri, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in saf ve pâk Erenlerini BİLme, BULma, Onlarla OLmak ve Hâllerini AYNene Yaşamak sonra da Eserlerini genç neslimize anlaşılır şekilde sunmak Hasbî Hizmetini şiar edindim..
Geriye baktığımda ilk hatırladığım ilâhiler rahmetli Hoca Babamın sesinden Kuddûsî Baba kaddesallâhu sırrahu ilâhileri idi.
Cidde’de HAKK’a yürüyen Rahmetli âşık Hacı Osman Babamın ömrünce susmayan sesinde ve nefesinde hep Kuddûsî Baba kaddesallâhu sırrahu olurdu.
Mükemmel bir Muhammedî Melâmî Meşreb olan Kuddûsî Baba kaddesallâhu sırrahu, Dîvanında devrindeki Halk Dilini kullandığı için gençlerimizce kolay anlaşılamamaktadır.
Okudukça insan Özünü Muhammedî Nûra gark eden ve TEVHİDi esas alan Kuddûsî Baba kaddesallâhu sırrahunun DÎVÂNını,
ALLAH celle celâluhumuzun selâmet izni, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin İlâhî İlham şefâatıyla gönlümden geldiğince şerhedip hizmete sunmaya azmettim.
Kuddûsî Baba kaddesallâhu sırrahumuzun HİMMetini Hâl-i Hazırda diler,
Aziz rûhuna ALLAH celle celâluhudan ebediyen Rahmet yağmasını niyaz ederim..
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ve DUYup Uyanlarına İlmullah iklimince SALLat u SELÂM olsun..
ALLAHu Zu’l-Celâl’e sonsuz şükür ve hamdederim.
MuHaMMeDî MuHABBetlerimle..
KUDDÛSÎ BABA..
Kaddesallâhu sırrahu
A S L ı AŞKullah AHengi
MuHaMMeDî Meşk Mihengi
RAVZAsında RIZÂ Rengi
AL-ı KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
GÖRür Gönül Merceğinden
sÖZün SÖYLer Gerçeğinden
Ç İ L E ÇÖLÜn çİÇeğinden
BAL-ı KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
Fırka-yı Nâciyyede YoL
ORTAsında Ne Sağ ne SoL
Abdullatif KADİRÎ KoL
DAL-ı KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
ÂŞIK OL-an YÂRin Tanır
İnkâRı – İkRâR, İnanır
Hâl İÇinde hâl Yaşanır
HÂL-ı KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
AŞK RAVZAda AN-latılmış
İÇ-ine C E Z B e KATılmış
ELeST Bezminde SATılmış
MAL-ı KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
SıRR-ı Sıfır SıRAT-ında
DAMLa ÇaĞlar FırAT-ında
AK YELE-li KIR AT-ında
NAL-ı KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
İLM u İRFAN IŞIĞIdır
Aslen ALLAH ÂŞIĞIdır
ANA RaHMi BEŞİĞİdir
SAL-ı KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
RıZâ-sı RASÛLULLAH-a
PîR ALİ, GeYLÂnî ŞÂH-a
EL ELe EL YEDULLAH-a
EL-i KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
BUZu Suyu BUHARı HaYY
BULutu HaYY BaHaRı HaYY
TECRîmen-i NEHaR-ı HaYY
SEL-i KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
HaSS MuHaMMeDî Ser u SER
NaZ NeFeSi KeVSeR KeSeR
CeNNeT BaHÇesinden ESeR
YEL-i KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
TeVHiD ile GELir - GeÇer
TeVHiDin Yer, TeVHiD İÇer
TeVHiD EKer, TeVHiD BİÇer
DİL-i KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
HiMMeti HaYY Herkezdedir
Tek TeVHiDe Tek TEZdedir
MuHaMMeDî Merkezdedir
MİL-i KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
HAKKtan HAKKa HAKKla HAKKta
TeVHiDini Y A Ş A -makta
TeVHiD Hüner ON Parmakta
ZİL-i KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
KaLBi KâBe Yapısına
RaSûLuLLaH Tapısına
ALİ ŞAH’ın Kapısına
YOL-u KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
Yaşanmayan Gelmez Dile
TeVHiD İle BİZ-lik BİLE
Cevr-i Cihan Çark-ı ÇİLE
ÇÖL-ü KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
Elin Alan Kalmaz Naçar
Subhân ALLAH NÛRun Saçar
SeHeR TeVHiDiyle Açar
GÜL-ü KUDDÛSÎ BABA-nın..
*
Kul İHVâNî KaFeSidir
SîneSînde SıRR SeSidir
HaKK ÂŞIKlar Nefesidir
TÜL-ü KUDDÛSÎ BABA-nın..
18.01.11 00:23
göklerin kuşağında
yerlerin kucağında…
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
AHMED KUDDÛSÎ
Kaddesallahu sırrahu
Kendi DİLiyle Hayâtı
Açıklama:
Hikâyet edeyim ahvâlimi filcümle yârene
Sabâvetten berü başıma gelini diyem ihvâne
Gönül dostlarına hayat hikâyemi baştan aşağı anlatayım.
Çocukluktan başıma gelenleri ihvanlarıma söyleyeyim.
Sâbi iken gelürdi gönlüme âsârı ışkın
Yanar idi yüreğim gece gündüz nâri sûzâne
Daha sâbi-3 yaş civârında iken AŞKın izleri-işâretleri gönlüme gelirdi.
Gece-gündüz yüreğim AŞKın yakıcı ateşiyle yanardı.
Pederim merhum icâzet verdi Zikrullaha pes bana
Dedi çalış heman ben sağ iken ol zikri yezdâne
Sonra, Rahmetli Babam Zikrullahı çekmem için bana izin-görev verdi.
“Ben sağ iken Cenâb-ı HAKK’ın Zikrine durmadan çalış ki göreyim!” dedi.
Şu kez çok eyle kim zikri olasın mesti lâyakıl
Münâfıklar desünler ya murâidir ya divâne
Zikrullahı öylesine çokça et ki aklı başında olamayan sarhoş gibi olasın.
Seni gören münâfıklar: “bu kimse ya gösterişçi ya da deli!” desinler.
Vefât etti peder ben onsekiz yaşında iken
Kararım kalmadı hiç başladım pes âh-u efgâne
Ben 18 yaşımdayken babam öbür âleme göçtü.
Bundan sonra kendime sâhip olamadım ah etmeye ve ağlayıp sızlamaya başladım.
Rasûlun ışkı düşüp gönlüme HAKKa niyâz ettim
Dedim aç yâ ilâhi yol varam ol Fahr-i Ekvâne
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin AŞKı gönlüme düşünce HAKK Teâlâ’ya yalvardım-yakardım.
Yâ İlâhî! Yolumu aç da o Âlemlerin Övünç Kaynağına varayım!” dedim.
Kabûl etti duâmı bir sene kaldım mücâvir hem
Gelüp Rum'a yine gittim o şahlar şâhı Sultâna
HAKK Teâlâ duâmı kabul etti de yurdumu terk edip 1 yılımı Medîne-i Münevvere’de ibâdetle geçirdim.
Anadolu’ya gelip sonra, o şahlar şâhı Sultan Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selleme yine gittim.
Mecâzî ışka oldum mübtelâ hiç kalmadı sabrım
Hevalandı düşüp gönlüm benim hem hubbi nisvâne
Bir zaman geldi ki zâhirî AŞKa tutuldum öyle ki sabrım kalmadı.
Gönlüm Kadınların sevgisine düşüp havalandı gitti.
Beni rusvâyi âlem eyledi ışkı mecâzî pes
Atardım kendimi pervâne asa şem'i hûbâne
Sonra bu zâhirî aşk beni el âleme rezil etti,
Öyle ki sanki atardım kendimi pervâneler gibi güzellerin ışığına...
Tezevvüc eyledim andan doğuben nice evladlar
Kimisi oldu yar bana kimisi oldu bi-gâne
Evlendim ve bu evlilikten nice oğul-kızlar doğdu.
Bunlardan bir kısmı bana Yâr oldu, bir kısmı da kayıtsız-alâkasız oldular.
Sene Bin ikiyoz kırk altıda yazdım bu ebyatı
Eriştirdi Hudâ fazliyle nısfi mâhi Şâbân'e
Ben bu beyitleri Rûmî 1246 (Miladî 1831) senesinde yazdım.
HUDÂ Teâlâ fazlıyla Şâban Ayının yarısına ulaştırdı.
Peder târihimi yazmış ki Bin yüz seksen üç deyu
Ana Hak eylüsün rahmet cem'i ehli îmâne
Babam doğum târihimi Rûmî 1183 (Miladî 1770) diye yazmış
HAKK Teâlâ babama ve Ehl-i îmânın cümlesine rahmet eylesin.
Rebi'ul Evvel'in pen on biri isneyn gicesinde
Demiş kim doğdu bu oğlum ki hamd etmiş o Vehhâbe
Arabî ayların üçüncüsü Rebiu’l- Evvel'in 11 i Pazartesi gecesinde,
“Mâdem ki oğlum doğdu!” demiş o VEHHÂB Teâlâ’ya hamd etmiş.
Kumuş him ismimi Ahmed teyemmün edüben demiş
Adaş olsun bu oğlum Fahri Âlem Kevni Ekvâne
Hem ismimi AHMED koymuş ve uğur sayıp bereket umarak: “Bu oğlum Âlemin, Kâinatın ve Âlemlerin Övünç kaynağı Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selleme Adaş olsun!” demiş.
Anın bihad salât ile selâm et rûhuna ya RABB
Bu kuddûsi günahkârı bağışla hem o Hâkâne
Yâ RABB!
O’nun rûhuna sınırsız SALLat ve Selâm et!
Hem de bu KUDDÛSÎ günâhı çoğu O Hâkân Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem hürmetine bağışla!..
- israfil
- Saygın Üye
- Mesajlar: 202
- Kayıt: 28 Kas 2009, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
KUDDÛSİ BABA...
Nefs ü şeytan ile cengiz
Aşk Sırattır, Arşa dengiz
Dört mevsimde yedi rengiz
Alımız Kuddûsi Baba...
*
Seherlerin zârı biziz
Âşık kovanları biziz
Bahar, çiçek, arı biziz
Balımız Kuddûsi Baba...
*
Bezm-i Elest bestesidir
Halka himmet nefesidir
Geylanî’min gür sesidir
Dalımız Kuddûsi Baba...
*
Şah’ın şarkısın şakırız
Gönül Kitabı’n okuruz
Yedi renk iple dokuruz
Halımız Kuddûsi Baba...
*
Ko, şikayet şüküre gel!
Kalma câhil fikire gel!
Halaka-yı zikire gel!
Elimiz Kuddûsi Baba...
*
Bizi HAKK’a bağlayan aşk
Gönlümüzü dağlayan aşk
Gözümüzden çağlayan aşk
Selimiz Kuddûsi Baba...
*
Tevhid teslimi her yerde
Himmetiyle düştük derde
Ilgıt ılgıt seherlerde
Yelimiz Kuddûsi Baba...
*
Kabuk bizim, Öz O’nundur
Bakan biziz göz O’nundur
Ağız bizim söz O’nundur
Dilimiz Kuddûsi Baba...
*
Bâtın nuru zâhir narız
ALLAH aşkıyla kaynarız
Gâh çalarız gâh oynarız
Zilimiz Kuddûsi Baba...
*
Dost Değirmenci ömürü
Ak eder kara kömürü
Muhabbet Bağın tomuru
Gülümüz Kuddûsi Baba...
*
Aşka bizi bananımız
Hem canımız Cânânımız
Yanan yürek, yananımız
Külümüz Kuddûsi Baba...
*
Yâr’le yâd ili döneriz
Ezel-evveli döneriz
Devranda deli döneriz
Tülümüz Kuddûsi Baba...
*
Misak ahtı Kerbelâ’dır
Âşık bahtı Kerbelâ’dır
Payütaht-ı Kerbelâ’dır
Çölümüz Kuddûsi Baba...
*
Aşk ü Cezbe sevdâmızdır
Mecnunumuz, Leylâ’mızdır
Akan ırmak, deryâmızdır
Gölümüz Kuddûsi Baba...
*
Hak-Hikmette Muhammed’e (sav)
Kul-Kudrette Muhammed’e (sav)
Muhabbette Muhammed’e (sav)
Yolumuz Kuddûsi Baba...
*
Âşığız ölmez, diriyiz
Nev baharın nâdiriyiz
Atamızdan Kadirîyiz
Kolumuz Kuddûsi Baba...
*
Sözleri ok Geylanî’min
Hilafı yok Geylanî’min
“ER” leri çok Geylanî’min
Ulumuz Kuddûsi Baba...
*
Âşıkların her biri Dost
İhvânları Dost, Pîri Dost
Kul İhvâni Kıtmîri Dost
Kulumuz, Kuddûsi Baba...
07.01.1989 13:58
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/dairem.jpg[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
ÂŞIK KUDDÛSÎ BaBaMız
KaLBi DiRi KaBuĞu HaYY
MuHABBEtte MeRHaBaMIız
TeVHİd TâCı-KaVuĞu HaYY…
Kul İhvanî
MARAŞiZÂDE AHMED KUDDÛSÎ DÎVÂNI ŞERHİ
ARAPÇA ŞİİRLERİ:
I
Bismillâhirrâhmanirrahîm
Bismike’l- Fettâhi kad bâşertu yâ Ze’l- Kibriyâ
Nazme şi’irin misle dürrin tâliben minke’r-ridâ
El-Fettâh celle celâlihu İSMinle SENin RIZÂnı dileyerek;
Kâfiyeli, vezinli, nazm sözleri şiir olarak inciler gibi sevinçle dizmek istedim Ey Kibriyâ Sâhibi.
Zâhirde Azâmet ve Bâtında Kudret Sâhibi ALLAH celle celâluhu!.
Hâmiden Yâ Rabbi hamden şâkiren şükren leke
Mil’e ekvânin alâ mâ sâre min cinsi’l-elâ
Ey RABBim! Âlemleri dolduran çeşitli ni’met ve yaratıklarıyın dolusunca,
Sana gönülden hamdeden ve candan ŞÜKReden kulun olarak..
Ellezî en’amtehu lutfen aleynâ mevhiben
Kad aceztu an edâ-i şukrihi hakke’l-edâ
O RABBim ki,
O ni’metleri lutfen, hîbe, hediye, ihsan olarak verendir.
Kesinlikle onun şükrünü hakkınca ödemekten ve yerine getirmekten âciz kaldım.
Ve’s- salâtu ve’s-selâmu adde mahlûkin alâ
Men huve hayru’l-berâyâ ma’cemîi’l- enbiyâ
Es-Salat ve Es-Selâm;
Mahlûkatın sayısınca O ZÂTa ki, Haşmet, metânet, ilim, şecaat, güzel vasıflarda misli olmayan,
Hüsn u Cemâlde tamm ve en hayırlısı Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e ve O’nunla birlikte bütün peygamberlere olsun.
Summe âli’l- muctebâ ve’s-sahbi ve’z- zurriyeti
Hum ulu’l-kadri’l- celîyi ve’l- vefâ-i ve’l- 'alâ
Sonra, Seçilmiş ve Kıymetli Âilesine, Zor günlerde O’na Sâhib çıkan ve Sâhib çıkılan Sahâbe-i Güzîne, ve Aziz Zürrriyetine-Necib Nesline ki,
Onların Kadir ve kıymetleri, vefâları ve yüce şerefleri aşikâr, açık, alenî, meydandadır.
Yâ amîme’l- lutfi amme’l- âlemîne lutfuke
Ci’tü ercü katreten yâ Rabbi min yevmi’l- atâ
Ey lütfu, herkese ve her şeye mahsus-umuma ait olan.
Tüm âlemlere olan Senin lutfundan, Senin Bağış olan Atâ Gününde bir Lütuf-İhsan Damlası ricâ etmeye, niyaz edip yalvarmaya geldim.
Lâ tu’ahiznî bi cürmin iktesebtü muhtien
Ente Settârü’l- uyubî gattı aybî bi’l-gıtâ
Hatalara düşerek kazanıp elde ettiğim kabahat, kusur, hatâ, isyan, Günahlarım yüzünden beni yakalama!
Sen gizli ayıbları El Settâr celle celâlihu isminle örtersin.
Ente Rahmânun Rahîmun ente Hallâku’l- Verâ
Ente Hayyun ente Hakkun ente Rabbun Zü’n- Nevâ
Sen Esirgeyen Başışlayansın! Sen tüm mahlukatını halk eden El Hallâku celle celâlihusun.
Sen Hayy olansın. Sen Hakk olansın. Sen Rububiyyet ahengini koruma sahibi er RABBsın.
Ente Gaffârun ve innî müznibün müstagfirun
Ente Ma’bûdun ve innî küntü abden kad elâ
Sen günahları daha çok bağışlayan El Gaffârsın ve Bense şüphesiz günah sahibi-suçlu ve bağışlanmamı dileyenim.
Sen ibadet edilensin, Bense şüphesiz varedilmiş kul olanım.
Tüb aleyye va’fu annî v’ehdinî v’erham ve cûd
Rabbi v’agfirli zünûbî elletî eznebtuhâ
Tevbem Sana; beni affet, ve bana hidayet eyle ve bana merhamet et cömertlik et!
RABBım, işlemiş olduğum günahlarımı, kabahatlarımı ve suçlarımı bağışla!
Rabbî v’ağfir lillezîne minhumâ ebda’tenî
İz hümâ kad Rabbeyânî münzü eyyâmi’s- sabâ
RABBim,
Onları ki ikisini El Bedîu Esmana mazharkılıp eşsiz-örneksiz yarattın ve yartma yedi gününden beri terbiyendeler, buâleme getirdin büyüttün yaşattın ve rücu’et buyurdun.. Nefsim ve Ruhum..
Rabbenâ v’erham cemî’a ümmet-i Hayru’l- Verâ
Va’fu-annâ Rabbenâ v’eltuf bihâ v’agfir lehâ
RABBımız,
Yaratılmışların hayırlısı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in bütün üMMetine rAHMET et!
AFFet RABBımız ÜMMet-i MuHaMMEDe lutfet ve bağışla!
V’eskı yâ Kuddûsu Kuddûsiyyike’l- hamre’llezî
Mâ-sahâ men zâkahu cüdden ilâ vakti’l-likâ
Ey Kuddûsu ALLAH celle celâlihu!
Kuddûsi’ne öyle bir Aşk şarabı sun ki, kavuşma vaktinde cümle cemolup toplandığında o şarabdab tadanın aklı kalmasın ve Sen ile olsun...
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Bismillâhirrâhmanirrahîm
II
Yâ Men yücîbu du’ae’l- mü’minini’l- herimi
Ercûke’l- âfiyete Yâ vâhibe’n- ni’amî
Çok yaşlanmış bu ihtiyar mü’minin dualarına icabet eden Ey gerçek ve tek “BEN” olan RABBım!
Ey ni’metleri hibe eden, SENden sağlık-selâmet niyaz edip yalvarıyorum.
Ente’l- Alîmü bi-hâlî küntü mürteciyen
Minke’s- selâmete fi’d- dâreyni min sedemi
Senden ümitli olan halimi bilen SENsin
Her iki âlemdeki; hüzün, keder, tasa, nedâmet, pişmanlıklarım için sâlim selâmet SEN’den..
Yâ Rabbî es’elüke afven ve mağfireten
Eznebtü zenben kesîren mûcibe’n- nedemi
Yâ Rabbî!
SENden bir afv ve mağfiret-günahlarımı örtmeni isterim.
Nedamet-pişmanlık gerektiren pek çok zenb- suç, günah, kabahatlar işledim.
Ve’l- cismü kad da’ufe ve’l- kâlbu muztaribu
F’ağfir li-abdike yâ Ze’l- Rahmi ve’l- keremi
Ve benden-cismim çokça zayıf ve kalbim ızdırablı.
Ey Rahmet ve Kerem Sahibi bu kulunu bağışla..
V’eltuf bi-abdike’l- Kuddûsiyyi v’erfuk bihi
V’ahfezhu fi’d- dâreyni min hevlin ve min sedemi
Bu Kuddûsi kuluna rıfk u mulâyemet lutfunla lutfet!
Her iki âlemde; korku ve hüzün, keder, tasalarımdan SEN Muhafaza buyur.
II
Yâ Men yücîbu du’ae’l- mü’minini’l- herimi
Ercûke’l- âfiyete Yâ vâhibe’n- ni’amî
Çok yaşlanmış bu ihtiyar mü’minin dualarına icabet eden Ey gerçek ve tek “BEN” olan RABBım!
Ey ni’metleri hibe eden, SENden sağlık-selâmet niyaz edip yalvarıyorum.
Ente’l- Alîmü bi-hâlî küntü mürteciyen
Minke’s- selâmete fi’d- dâreyni min sedemi
Senden ümitli olan halimi bilen SENsin
Her iki âlemdeki; hüzün, keder, tasa, nedâmet, pişmanlıklarım için sâlim selâmet SEN’den..
Yâ Rabbî es’elüke afven ve mağfireten
Eznebtü zenben kesîren mûcibe’n- nedemi
Yâ Rabbî!
SENden bir afv ve mağfiret-günahlarımı örtmeni isterim.
Nedamet-pişmanlık gerektiren pek çok zenb- suç, günah, kabahatlar işledim.
Ve’l- cismü kad da’ufe ve’l- kâlbu muztaribu
F’ağfir li-abdike yâ Ze’l- Rahmi ve’l- keremi
Ve benden-cismim çokça zayıf ve kalbim ızdırablı.
Ey Rahmet ve Kerem Sahibi bu kulunu bağışla..
V’eltuf bi-abdike’l- Kuddûsiyyi v’erfuk bihi
V’ahfezhu fi’d- dâreyni min hevlin ve min sedemi
Bu Kuddûsi kuluna rıfk u mulâyemet lutfunla lutfet!
Her iki âlemde; korku ve hüzün, keder, tasalarımdan SEN Muhafaza buyur.
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
III
Bismillâhirrâhmanirrahîm
Elhamdu li’l-Hakemi’l- Muheymini’l- Ahadi
Hamden alâ kullî ni’metin bilâ adedi
El-hamd, El-Hakem, El-Muheymin, El-Ahad olan ALLAH celle celâluhu'ya bütün ni’metlerine sayısız hamd ederim.
El Hakemu : Haklı-haksızı tek ayırıcı ve son hükmü verecek olan Hakem. Mutlak hükmedici ve uygulatıcı olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
El Muheyminu : Korku ve hüzünden emanda kılıp dikkatle koruyan ve gözeten. Meymenetli (bereketli), saâdetli, mutluluk verici, uğur verici. Hükmü altına alıp kontrol eden ve gayrinin korkusundan koruyan, kullarının mutlak güven kaynağı olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
El Ehadu : Her türlü bilinemezlikte zâtına mahsus tek, bir ve eşsiz olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL..
Ma’a’s- salâti alâ Ahmed’e hayri’l- verâ
Ve’l-âli ve’s- sahbi ve’l-ehli zevi’r-reşedi
Mahlûkatı en hayırlısı AHMED aleyhi's-selâm’a Salât ile.
Âilesine, sahâbelerine, ve hayır, rahmet, hidâyet sâhibi EHLine Salât ile.
Bâşertu nazme kasîdetun mubâreketin
Ve kultu muttekilen fihâ ale’s- Samedi
Ölçülü-kâfiyeli Mubârek şiirler yazmaktan sevinçliyim.
Yaşlı ve Muttâki olarak İhtiyaçlarımın giderilmesi için Tek ve Mutlak Olana yönelerek Samadî sözler dedim.
Es-Samedu : Herşey kendisine muhtaç olduğu hâlde, kendisi hiçbir kimseye ve hiçbir şeye asla muhtaç olmayan; kasdedilen, yönelinen, ihtiyaçları teminde îtimad edilen; yüksek, yüce ve yeterliliği mutlak olan...Şânı yüce, dâim, ihtiyaçların temini için baş vurulan, kendisi zâten ihtiyaçsız eksiksiz olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL...
Kad ci’tu bâbeke yâ Gaffâru mu’teziren
Min kullî zenbin azîmin mûcibi’s- sa’adi
Sâidliğimi icâbettiren bütün büyük günahlarımlarımdan, özür dileyen bir kulun olarak Kapına geldim yâ Gaffâru ALLAH celle celâluhu!
El Gaffâru : Kullarının hatâ ve günâhlarını çokça örten, kapayan, bağışlayan ve affeden...
Kullarının hata, noksan ve günahını çok çok afveden, yarlıgayan ve bağışlayan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
Ğafera : Günâhını cürmünü örtüp afvetmek. Yarlıgamak. Bir şeyi örtmek. Bir işi ıslah etmek.
F’ağfirlî va’fu annî kulle seyyieti
Ve an ebî ve ummî ve’l- ehlî ve’l-veledi
Beni Bağışla, bütün kötülük, günah, suç, yaramazlık, fenâlık ve günahlarımı ört,
Babamı, anamı, ehlimi ve oğullarımı da..
Ve amen kâne lehu hakkun aleyye ve cûd
Ente’l-Cevâdu’l- Kerîmu sâhibu’l-mededi
Hakk ve Cömertliğin Onun üzerine emin ve güvenilir olsun!
SeNsin imdad eden Meded Sâhibi el-Kerîm ve El-Cevâd olan!
El Cevâd: (Cevvad) Çok çok ihsan eden. Çok cömert olan ALLAH celle celâluhu.
El Kerîmu : Her hususta; iyilik, faydalılık, fazîlet ve kerem ile sıfatlanmış. İhsân ve inâyet sâhibi. Şerefli ve izzetli, muhterem ikrâm edici, cömert, musâmahakâr, muazzez, mükerrem olan. Mutlak Kerîm olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
V’eltuf binâ v’ehdinâ ve âfinâ ve ecib
Du’âne yâ Mucîbe’s- sâili’l- Vahadi
BİZe lutfet, hidâyet eyle, âfiyet, sağlık, selâmet, sıhhat ver!
Yapayalnız dilencinin duâsına icâbet eden, lâzım ve lâyıkını yapan duâmıza icâbet et, duâmızı kabûl eyle!
Bismillâhirrâhmanirrahîm
Elhamdu li’l-Hakemi’l- Muheymini’l- Ahadi
Hamden alâ kullî ni’metin bilâ adedi
El-hamd, El-Hakem, El-Muheymin, El-Ahad olan ALLAH celle celâluhu'ya bütün ni’metlerine sayısız hamd ederim.
El Hakemu : Haklı-haksızı tek ayırıcı ve son hükmü verecek olan Hakem. Mutlak hükmedici ve uygulatıcı olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
El Muheyminu : Korku ve hüzünden emanda kılıp dikkatle koruyan ve gözeten. Meymenetli (bereketli), saâdetli, mutluluk verici, uğur verici. Hükmü altına alıp kontrol eden ve gayrinin korkusundan koruyan, kullarının mutlak güven kaynağı olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
El Ehadu : Her türlü bilinemezlikte zâtına mahsus tek, bir ve eşsiz olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL..
Ma’a’s- salâti alâ Ahmed’e hayri’l- verâ
Ve’l-âli ve’s- sahbi ve’l-ehli zevi’r-reşedi
Mahlûkatı en hayırlısı AHMED aleyhi's-selâm’a Salât ile.
Âilesine, sahâbelerine, ve hayır, rahmet, hidâyet sâhibi EHLine Salât ile.
Bâşertu nazme kasîdetun mubâreketin
Ve kultu muttekilen fihâ ale’s- Samedi
Ölçülü-kâfiyeli Mubârek şiirler yazmaktan sevinçliyim.
Yaşlı ve Muttâki olarak İhtiyaçlarımın giderilmesi için Tek ve Mutlak Olana yönelerek Samadî sözler dedim.
Es-Samedu : Herşey kendisine muhtaç olduğu hâlde, kendisi hiçbir kimseye ve hiçbir şeye asla muhtaç olmayan; kasdedilen, yönelinen, ihtiyaçları teminde îtimad edilen; yüksek, yüce ve yeterliliği mutlak olan...Şânı yüce, dâim, ihtiyaçların temini için baş vurulan, kendisi zâten ihtiyaçsız eksiksiz olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL...
Kad ci’tu bâbeke yâ Gaffâru mu’teziren
Min kullî zenbin azîmin mûcibi’s- sa’adi
Sâidliğimi icâbettiren bütün büyük günahlarımlarımdan, özür dileyen bir kulun olarak Kapına geldim yâ Gaffâru ALLAH celle celâluhu!
El Gaffâru : Kullarının hatâ ve günâhlarını çokça örten, kapayan, bağışlayan ve affeden...
Kullarının hata, noksan ve günahını çok çok afveden, yarlıgayan ve bağışlayan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
Ğafera : Günâhını cürmünü örtüp afvetmek. Yarlıgamak. Bir şeyi örtmek. Bir işi ıslah etmek.
F’ağfirlî va’fu annî kulle seyyieti
Ve an ebî ve ummî ve’l- ehlî ve’l-veledi
Beni Bağışla, bütün kötülük, günah, suç, yaramazlık, fenâlık ve günahlarımı ört,
Babamı, anamı, ehlimi ve oğullarımı da..
Ve amen kâne lehu hakkun aleyye ve cûd
Ente’l-Cevâdu’l- Kerîmu sâhibu’l-mededi
Hakk ve Cömertliğin Onun üzerine emin ve güvenilir olsun!
SeNsin imdad eden Meded Sâhibi el-Kerîm ve El-Cevâd olan!
El Cevâd: (Cevvad) Çok çok ihsan eden. Çok cömert olan ALLAH celle celâluhu.
El Kerîmu : Her hususta; iyilik, faydalılık, fazîlet ve kerem ile sıfatlanmış. İhsân ve inâyet sâhibi. Şerefli ve izzetli, muhterem ikrâm edici, cömert, musâmahakâr, muazzez, mükerrem olan. Mutlak Kerîm olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
V’eltuf binâ v’ehdinâ ve âfinâ ve ecib
Du’âne yâ Mucîbe’s- sâili’l- Vahadi
BİZe lutfet, hidâyet eyle, âfiyet, sağlık, selâmet, sıhhat ver!
Yapayalnız dilencinin duâsına icâbet eden, lâzım ve lâyıkını yapan duâmıza icâbet et, duâmızı kabûl eyle!
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Nercûke’l- âfiyete ve’s- sutre mubtehilen
Min kullî sû’in ve min hevlin ve min kemedin
Bütün kötülük, fenalık, gam ve tasalardan yalvarark dua eden kulun olarak setredilip örtülmesini ve âfiyete döndürülmemizi diliyoruz!
V’erham ve heyyi’ lenâ min emrina raşeden
V’ahrusnâ min mûcibâti’l- kahri ve’t- taradi
Bize merhamet et!
Ve emrimizden-işimizden bizi irşad edecek olan doğruyu kolaylaştır!
Yüce katından Sürülme, kovulma, uzaklaştırılmamıza sebeb olacak ve kahrolmamaızı-mahvolmamızı icâb ettirecek amellerden-hallerden bizi koru!
إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا
---“İz eve'l-fityetu ile'l-kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ raşedâ(raşeden) : O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: "RABBimiz, katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)." (Kehf Sûresi, 18/10)
Ve lâ tekilnâ ilâ men ente HÂLIKUhu
İnneke hâfizunâ min esbâbi’l- ba’adi
Bize kimseye: “Sen onun HÂLIKısın!” dedirme!
Şüphesiz SENsin Helâk olmak sebeblerinden bizi muhafaza edecek Olan!
El Hafîzu : Muhafaza eden, saklayan, koruyan, denge, düzende ve nizamda tutan. Mutlak muhafaza edici olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
Vessi’ ma’âyişenâ min gayri mazlemetin
V’erzuknâ halâlen bilâ kedin velâ kebedi
Zulüm, adâletsizlik, haksızlıklardan uzak geçimlik kadar gerkeli şeyleri genişlet!
Şiddetsiz mihnetsiz başkasına minnetsiz
Va’simnâ min şerrin iblîse ve a’vânihi
Ve sellim îmânenâ min raybeti’l- haledi
İblis’in ve avanelerinin-yardımcılarının şerrinden Bizi koru!
Kalbî şek-şüphelerden îmanımızı sellim kıl! Selâm ve selâmette kıl! Kusur ve ayıptan hâli ve beri eyle!
Yâ vâhibe’n-ni’ami zidnâ ilmen nâfi’an
V’ehdinâ yâ Hâdiye’n- nâsi ile’s- sededi
Ey bunca Ni’metleri Bağışlayan, veren, ihsan eden, hibe eden ALLAH celle celâluhu!
Faydalı-menfaatlı ilmimizi ziyâde kıl, artır!
İnsanları; istikamet, kasd,haklı oluş ve hayrı doğru yaşayışta Akıl kullanmakta hidâyete ulaştıran Ey El Hâdî ALLAH celle celâluhu!
El Vehhâbü : Karşılıksiz çok çok hibe eden, bağışlayan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
Hüdâ, hedy, hidâyet (doğru yolu bulmak, yol göstermek, rehberlik etmek) kökünden türeyen sıfat isimdir.
El Hâdî : İnsan sûretinde halkedilip, aklı olup, hür olup da özgür iradesini kullanma rüşdüne (bedenî, aklî, nefsî, kalbî ve de ruhî) eren kullarına nebîler gönderip, nakli sunup, açıklatıp ve uygulatıp, salahı ve felahı emredip, sapıklıktan sakındırıp, hakkı ve hayrı ilham edip, inanmayı tercih edenler için hidâyetini halkeden ve ömür boyunca hakta ve hayırda kılavuzluk eden ALLAH-U ZU'L-CELÂL!
El Hâdî : Hidâyet yolunu gösteren ve hidâyete doğruluğa eriştiren. Kullarını; Emrullahla Murâdullaha ulaştıran. Kullarına kulluk imtihanında gerekli, lâzım ve lâyık olan maddî-mânevî imkanlar bahşedip sıla yollarını da gösteren, dalaletten uzaklaştırıp hidâyette kılıcı olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: "ALLAH'ım! Senin saptırdığını hidâyete erdirecek hiç bir kimse yoktur." buyurmuştur. (Müslim, Cum'a, 45-46)
Min kullî sû’in ve min hevlin ve min kemedin
Bütün kötülük, fenalık, gam ve tasalardan yalvarark dua eden kulun olarak setredilip örtülmesini ve âfiyete döndürülmemizi diliyoruz!
V’erham ve heyyi’ lenâ min emrina raşeden
V’ahrusnâ min mûcibâti’l- kahri ve’t- taradi
Bize merhamet et!
Ve emrimizden-işimizden bizi irşad edecek olan doğruyu kolaylaştır!
Yüce katından Sürülme, kovulma, uzaklaştırılmamıza sebeb olacak ve kahrolmamaızı-mahvolmamızı icâb ettirecek amellerden-hallerden bizi koru!
إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا
---“İz eve'l-fityetu ile'l-kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ raşedâ(raşeden) : O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: "RABBimiz, katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)." (Kehf Sûresi, 18/10)
Ve lâ tekilnâ ilâ men ente HÂLIKUhu
İnneke hâfizunâ min esbâbi’l- ba’adi
Bize kimseye: “Sen onun HÂLIKısın!” dedirme!
Şüphesiz SENsin Helâk olmak sebeblerinden bizi muhafaza edecek Olan!
El Hafîzu : Muhafaza eden, saklayan, koruyan, denge, düzende ve nizamda tutan. Mutlak muhafaza edici olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
Vessi’ ma’âyişenâ min gayri mazlemetin
V’erzuknâ halâlen bilâ kedin velâ kebedi
Zulüm, adâletsizlik, haksızlıklardan uzak geçimlik kadar gerkeli şeyleri genişlet!
Şiddetsiz mihnetsiz başkasına minnetsiz
Va’simnâ min şerrin iblîse ve a’vânihi
Ve sellim îmânenâ min raybeti’l- haledi
İblis’in ve avanelerinin-yardımcılarının şerrinden Bizi koru!
Kalbî şek-şüphelerden îmanımızı sellim kıl! Selâm ve selâmette kıl! Kusur ve ayıptan hâli ve beri eyle!
Yâ vâhibe’n-ni’ami zidnâ ilmen nâfi’an
V’ehdinâ yâ Hâdiye’n- nâsi ile’s- sededi
Ey bunca Ni’metleri Bağışlayan, veren, ihsan eden, hibe eden ALLAH celle celâluhu!
Faydalı-menfaatlı ilmimizi ziyâde kıl, artır!
İnsanları; istikamet, kasd,haklı oluş ve hayrı doğru yaşayışta Akıl kullanmakta hidâyete ulaştıran Ey El Hâdî ALLAH celle celâluhu!
El Vehhâbü : Karşılıksiz çok çok hibe eden, bağışlayan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
Hüdâ, hedy, hidâyet (doğru yolu bulmak, yol göstermek, rehberlik etmek) kökünden türeyen sıfat isimdir.
El Hâdî : İnsan sûretinde halkedilip, aklı olup, hür olup da özgür iradesini kullanma rüşdüne (bedenî, aklî, nefsî, kalbî ve de ruhî) eren kullarına nebîler gönderip, nakli sunup, açıklatıp ve uygulatıp, salahı ve felahı emredip, sapıklıktan sakındırıp, hakkı ve hayrı ilham edip, inanmayı tercih edenler için hidâyetini halkeden ve ömür boyunca hakta ve hayırda kılavuzluk eden ALLAH-U ZU'L-CELÂL!
El Hâdî : Hidâyet yolunu gösteren ve hidâyete doğruluğa eriştiren. Kullarını; Emrullahla Murâdullaha ulaştıran. Kullarına kulluk imtihanında gerekli, lâzım ve lâyık olan maddî-mânevî imkanlar bahşedip sıla yollarını da gösteren, dalaletten uzaklaştırıp hidâyette kılıcı olan ALLAH-U ZU'L-CELÂL.
---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: "ALLAH'ım! Senin saptırdığını hidâyete erdirecek hiç bir kimse yoktur." buyurmuştur. (Müslim, Cum'a, 45-46)
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Rabbi-stür avretenâ ve âmin rav’atenâ
İnnâ na’ûzu bike min mûsi’l- haredi
RABBim! Avret hallerimizi - eksik, gedik, gizlenmesi lâzım gelen, utanılacak ve hayâ edilecek hallerimizi setr et! Rav’-ımızdan – Nefsî Ürküntü, korku, halecandan emîn kıl!
Şüphesiz ki Biz, ferahlık ve zenginliğin isyana sürüklemesinden sana sığınırız.
V’erfuk binâ v’ekfinâ külle mühimmatinâ
V’akdi havâyacenâ v’ahfez ani’l- ganedi
Herr türlü bize lâzım ve gerekli olan ihtiyaçlarımızda Yardımcı ve Kâfi ol!
Yeryüzünde kibirlenerek yürümekten koru, muhafaza et!
Yâ men egâse Habîbehu ve ümmetehu
Unsurnâ v’eftah lenâ ehli’l-cehedi
Ey HABÎBine ve ÜMMetine Yardım edip İmdadına yetişen!
Bize Yardım et Nasrullah ver, Cehd Ehlinin azim ve fedakarlık yollarını bize aç Fethullah ver!
V’eftahli-sultâninâ fethen bilâ nasabin
V’ensurhu nasren ma’al-eltâfı ve’r- ragadi
Bize Sultanımıza ulaşan Yollarımızı aç, dertsiz, meşakkatsiz ve zahmetsiz olan bir fetihle..
Bize Nusret öyle bir nusret verki Refahlıkla genişlikle kolaylıkla LUTfun ile..
Ve lâ tu’âhizhu in ahtâe ev nesiye
V’ahresu v’esturhu v’ahfezhu ani’l- evedi
Unuttu veya hata yaptı diye yonu yakalayıverme,
Eğrilikten, ağır yükten koru, ört ve sustur..
İnnâ na’ûzu bike min mûsi’l- haredi
RABBim! Avret hallerimizi - eksik, gedik, gizlenmesi lâzım gelen, utanılacak ve hayâ edilecek hallerimizi setr et! Rav’-ımızdan – Nefsî Ürküntü, korku, halecandan emîn kıl!
Şüphesiz ki Biz, ferahlık ve zenginliğin isyana sürüklemesinden sana sığınırız.
V’erfuk binâ v’ekfinâ külle mühimmatinâ
V’akdi havâyacenâ v’ahfez ani’l- ganedi
Herr türlü bize lâzım ve gerekli olan ihtiyaçlarımızda Yardımcı ve Kâfi ol!
Yeryüzünde kibirlenerek yürümekten koru, muhafaza et!
Yâ men egâse Habîbehu ve ümmetehu
Unsurnâ v’eftah lenâ ehli’l-cehedi
Ey HABÎBine ve ÜMMetine Yardım edip İmdadına yetişen!
Bize Yardım et Nasrullah ver, Cehd Ehlinin azim ve fedakarlık yollarını bize aç Fethullah ver!
V’eftahli-sultâninâ fethen bilâ nasabin
V’ensurhu nasren ma’al-eltâfı ve’r- ragadi
Bize Sultanımıza ulaşan Yollarımızı aç, dertsiz, meşakkatsiz ve zahmetsiz olan bir fetihle..
Bize Nusret öyle bir nusret verki Refahlıkla genişlikle kolaylıkla LUTfun ile..
Ve lâ tu’âhizhu in ahtâe ev nesiye
V’ahresu v’esturhu v’ahfezhu ani’l- evedi
Unuttu veya hata yaptı diye yonu yakalayıverme,
Eğrilikten, ağır yükten koru, ört ve sustur..
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
V’ecburhu v’erhamhu yâ Rahmânu v’erfuk bihi
V’a’sımhu an şerri zî-şerrin ve zî-hasedi
Onu Hakka ve hayra mecbur kıl, rahmet et ve ona yoldaş ol YâRahmân!
Onu hased ve şer sahiblerinden koru!
Ve âlimhu’r- rüşde ve’l- adle ve’r- rıfke binâ
Ve elkı fî kalbihi’l- hanâne li’r- reşedi
Ona; rüşdü, adli, Rıfkı bize öğret!
Onun kalbine; Hayır, Rahmet ve Hidayetin; Merhamet, şefkat ve acıma duygusunu koy!
Verzukhu’l- âfiyete fî küllî hâlâtihi
Ve temim tevfikahu bi’n-nebiyyi’s- senedi
Tüm hallerinde afiyetle rızıklandır!
Sözleri kavi Nebî aleyhisselâm ile onun tevfikini-ilahî yardımını tamamla!
V’ağfir lehu ve li-eşyâ’ihi kâtibeten
Ve li-ebîhi ve ecdâdihi ve’l-amedi
Onun yazdığı şeylerden dolayı onu bağışla!
Babasını ceddini ve gelecek neslini de bağışla!
V’ağfir li-hâzihi’l- ümmeti bi-ecma’ihi
Ve li-cemi’l- ehli’l- iymâni ve’s- sadedi
Bu Muhammed Ümmetinin cümlesini de bağışla!
Cümle Ehl-i Beyt aleyhumusselâm-i imanı ve yakınlarını da bağışla!
V’a’sımhu an şerri zî-şerrin ve zî-hasedi
Onu Hakka ve hayra mecbur kıl, rahmet et ve ona yoldaş ol YâRahmân!
Onu hased ve şer sahiblerinden koru!
Ve âlimhu’r- rüşde ve’l- adle ve’r- rıfke binâ
Ve elkı fî kalbihi’l- hanâne li’r- reşedi
Ona; rüşdü, adli, Rıfkı bize öğret!
Onun kalbine; Hayır, Rahmet ve Hidayetin; Merhamet, şefkat ve acıma duygusunu koy!
Verzukhu’l- âfiyete fî küllî hâlâtihi
Ve temim tevfikahu bi’n-nebiyyi’s- senedi
Tüm hallerinde afiyetle rızıklandır!
Sözleri kavi Nebî aleyhisselâm ile onun tevfikini-ilahî yardımını tamamla!
V’ağfir lehu ve li-eşyâ’ihi kâtibeten
Ve li-ebîhi ve ecdâdihi ve’l-amedi
Onun yazdığı şeylerden dolayı onu bağışla!
Babasını ceddini ve gelecek neslini de bağışla!
V’ağfir li-hâzihi’l- ümmeti bi-ecma’ihi
Ve li-cemi’l- ehli’l- iymâni ve’s- sadedi
Bu Muhammed Ümmetinin cümlesini de bağışla!
Cümle Ehl-i Beyt aleyhumusselâm-i imanı ve yakınlarını da bağışla!
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
V’erham kutbe’l- asri v’esturhu setren ve eğis
Fe’l-hamlu eskalu sellimhu ani’n- nekedi
ASRın Kutbuna rahmet et ve onu en güzeliyle ört ve İmdâdına yetiş yardım et!
Ağır yükünden gelen sıkıntı, dert, keder, belâ ve musîbetten refah ve selâmet üzere kıl!.
Muzâyikah ve a’tıhi’l- cehele alâ tahammilehu
V’ahrushu ve encihi min mihneti’s- safedi
Onun; ilimden mahrum câhillerden gelen sıkıntı, darlık, yokluk, parasızlık, zorluk gibi esâret bağlarına karşı ona tahammül gücü ver!
Onu sakla, himâye et, kurtuluş ver muhafaza et-koru!
Ve elhimhu’l-hakka fî kulli tasarrufihi
V’akdi havâyicehu bi’l- yusri ve’l- ğayedi
Onun tüm görevini kullanmakta-tasarruflarında HAKK ilhâmı ver!
Onun her türlü ihtiyaç, hâcetler ve gerekli-lüzumlu şeylerinde; kolaylık, genişlik, rahatlık, zenginlik, ğına, refah, en zarifinden kolaylık ver!
Ve lâ-tezerhu vâhiden âcizen hazînen
Ve kun Mu’înen lehu fi’l- emri’l- muctehedi
Onu âciz kalmış halde ve hüzünlü olarak tek başına bırakma!
Onun Şeriat-ı Garra şer’i ve fer'î-şeriat yorumu mes'elelerine âit hükümleri, usûlüne uygun olarak, Kur'an ve Hadis-i Şeriflerden emirler çıkarması ve bunun için tam gayretinde ona yardımcı ol!
V’ahfezhu v’elfut bihi v’acburhu v’ağfir lehu
Ve âfihi min sekâmi’r- rûhî ve’l- cesedi
Onu muhafaza et, ona ulfet et, dostu ol ve iltifat et! Onun yaralarını sar ve Onu bağışla!
Ona Cesedî ve Rûhî sakamlardan- illet, hastalık, dert, hatâ, yanlış ve zilletlerden âfiyet- sağlık, selâmet, ve sıhhat ver!
Fe’l-hamlu eskalu sellimhu ani’n- nekedi
ASRın Kutbuna rahmet et ve onu en güzeliyle ört ve İmdâdına yetiş yardım et!
Ağır yükünden gelen sıkıntı, dert, keder, belâ ve musîbetten refah ve selâmet üzere kıl!.
Muzâyikah ve a’tıhi’l- cehele alâ tahammilehu
V’ahrushu ve encihi min mihneti’s- safedi
Onun; ilimden mahrum câhillerden gelen sıkıntı, darlık, yokluk, parasızlık, zorluk gibi esâret bağlarına karşı ona tahammül gücü ver!
Onu sakla, himâye et, kurtuluş ver muhafaza et-koru!
Ve elhimhu’l-hakka fî kulli tasarrufihi
V’akdi havâyicehu bi’l- yusri ve’l- ğayedi
Onun tüm görevini kullanmakta-tasarruflarında HAKK ilhâmı ver!
Onun her türlü ihtiyaç, hâcetler ve gerekli-lüzumlu şeylerinde; kolaylık, genişlik, rahatlık, zenginlik, ğına, refah, en zarifinden kolaylık ver!
Ve lâ-tezerhu vâhiden âcizen hazînen
Ve kun Mu’înen lehu fi’l- emri’l- muctehedi
Onu âciz kalmış halde ve hüzünlü olarak tek başına bırakma!
Onun Şeriat-ı Garra şer’i ve fer'î-şeriat yorumu mes'elelerine âit hükümleri, usûlüne uygun olarak, Kur'an ve Hadis-i Şeriflerden emirler çıkarması ve bunun için tam gayretinde ona yardımcı ol!
V’ahfezhu v’elfut bihi v’acburhu v’ağfir lehu
Ve âfihi min sekâmi’r- rûhî ve’l- cesedi
Onu muhafaza et, ona ulfet et, dostu ol ve iltifat et! Onun yaralarını sar ve Onu bağışla!
Ona Cesedî ve Rûhî sakamlardan- illet, hastalık, dert, hatâ, yanlış ve zilletlerden âfiyet- sağlık, selâmet, ve sıhhat ver!
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Sâmihhu in tereke’l- evlâ fî-hizmetihi
Sehhil lehu’l- hukme ve’r- re’ye bilâ-akadi
Onun hizmetlerinde en iyisini bırakması husûsunda sahvet sâhibi cömerti ol!
Rey ve hükümlerinde ona düğümsüz-bağsız kolaylıklar ver!
Ma’a ehli’t- tabakâti’t- tâbi’ine lehu
Ve’l- evliyâi zevi’l- ahkâmi ve’l- cehedi
Onunla berâber, ona tâbi olanlar tabakasındakilerle hükümler sâhibi evliyalar ve mücâhidlere de!..
Kaddis serîrahum v’erfa’ makâmâtihim
V’ecma’ lehum şemlehum min cemî'i'l- anedi
Tahtlarını kudsal kıl ve makamlarını yücelt!
Cemaatlarını en üstününden cem’et bir arada tut!
Vahşurnâ yâ Câmi’a’l- halâyıkı ma’ahum
Tahte livâ-i nebiyyin şâfi’r- ramedi
Bütün Hizmetçileri Onunla haşr et, BİR kıl!
Göz-gönül hastalıklarının Şifâsı Nebî aleyhi's-selâm'ın
Hamd Sancağı altında!
Salli aleyhi salâten lâ-hisâbe lehâ
Sellim aleyhi bilâ-haddin ve lâ emedi
Ona hesapsız SALL eyle salât eyle
Ona hadsiz-hududsuz ve nihâyetsiz Selâm eyle!
Sehhil lehu’l- hukme ve’r- re’ye bilâ-akadi
Onun hizmetlerinde en iyisini bırakması husûsunda sahvet sâhibi cömerti ol!
Rey ve hükümlerinde ona düğümsüz-bağsız kolaylıklar ver!
Ma’a ehli’t- tabakâti’t- tâbi’ine lehu
Ve’l- evliyâi zevi’l- ahkâmi ve’l- cehedi
Onunla berâber, ona tâbi olanlar tabakasındakilerle hükümler sâhibi evliyalar ve mücâhidlere de!..
Kaddis serîrahum v’erfa’ makâmâtihim
V’ecma’ lehum şemlehum min cemî'i'l- anedi
Tahtlarını kudsal kıl ve makamlarını yücelt!
Cemaatlarını en üstününden cem’et bir arada tut!
Vahşurnâ yâ Câmi’a’l- halâyıkı ma’ahum
Tahte livâ-i nebiyyin şâfi’r- ramedi
Bütün Hizmetçileri Onunla haşr et, BİR kıl!
Göz-gönül hastalıklarının Şifâsı Nebî aleyhi's-selâm'ın
Hamd Sancağı altında!
Salli aleyhi salâten lâ-hisâbe lehâ
Sellim aleyhi bilâ-haddin ve lâ emedi
Ona hesapsız SALL eyle salât eyle
Ona hadsiz-hududsuz ve nihâyetsiz Selâm eyle!
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Ma’a ihvânihi’l- enbiyâi ve’r-rusüli
Ve küllî men âmene bike ile’l- ebedi
Resûlerin ve Nebîlerin ihvanları-sadık dostları ile birlikte,
Sana iman edenlere de, ile’l-ebed, abede kadar, nihayetsiz..
Habbib ilâhî menzûmeti ilâ halkıke
Vec’al fihâ lezeten ahlâ mine’ş-şühedi
Yâ İlahî Halkına manzumelerimi SEVdir!
Onlarda petek Balından daha tatlı, çok şirin lezzetler kıl!
V’agfir li nâzımiha’l- Kuddûsiyyi’l- hâtı’î
V’ahfazhu min şerri zî-hıkdin ve zî-demedi
Hep hata yapan KULun Kuddûsi’nin ŞİİRlerinden doğan hatalarını bağışla!
Onu, intikam almak için fırsat bekleyenlerden ve kin, buğz, adâvet körükleyenlerden koru!
V’ağfir li-kâriihâ ve’l- müslimîne ma’an
Yâ Râfi’as-sukufi’l- ulyâ bilâ-amedin
Müslümanlarla birlikte, beraber OKUyucularını da bağışla!
Pek yüce gökleri direksiz yükseltip kaldıran ve tutan el RâFi ALLAH celle celâluhu!
Er Refiu :
Hakedeni ref' eden, yükselten, saygın, şerefli ve değerli kılan...
Mutlak kaldırıcı, yükseltici, kemâlâtı tamamlatıcı, hâlden hâle yükseltme kudretinin sahbi olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.
Er Râfiu :
Zâtî itibâriyle kadr ü kıymeti yüksek, yüce, alî, bülend olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.
Bi’men li-eclihi’l- mevcûdâtu kad hulikat
Zi’t- tâci ve’l-miğferi ve’s- seyfi’l- muhtefedi
O ZÂT hürmetine ki ondan dolayı tüm VARlıkları halk ettin,
En kesici kılıcın ve Miğferin ve TÂCın sahibi için..
Salli aleyhi ve Sellim ve alâ âlihi
Zevi’l-merâtibi’l- âliyeti’l- celedi
Ona SALL Salâtı ve SELL Selâmı olsun ve Âilesine de,
En korunaklı veâli-yüce mertebeler Sahibi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e..
Not: "Bu kasideyi hayırlı muradın husuli ya korktuğundan selâmet ve necat içün bir defa okuyan inşae ALLAhu Teâlâ ve Tekaddes eserini müşahade eder maksud mubah ve helâl olmak şartıyla okuyana izin ve icâzet verdim!"
Ve ene Ahmed bin İbrahim Eş-şehir Mer’aşi-zâde.
Receb-i Şerif’in ibtidâsından sene 1272
Sâhib Efendi Ustâzı Hüseyin Efendi.
KELİMELER:
Husul: Peydâ olma. Hasıl olma. Meydana gelmek. Üremek, türemek.
Necat: Kurtuluş, selâmet.
Müşahade: Gözle görmek. Seyrederek anlamak. Seyretmek. Muayene, kontrol.
Maksud: Kasdedilmiş. Kasdedilen. İstenilen şey. İstek. Arzu. Gâye.
Mubah: (İbâhe. den) İşlenmesinde sevab ve günah olmayan şey. Fık: Yapılması ve yapılmaması şer'an câiz bulunan şey. (Yemek, içmek, uyumak gibi.)
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5154
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
~ KÛDDÜSİ BABA ~
Aksaray dervişleri
Daim zikir işleri
KÛDDÜS’u sevişleri
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Yanar yüreğim korda
Cemâl-i Cânân zorda
Cennet mekânı BOR’ da
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Zikr halkası kurulmuş
Kûdümlere vurulmuş
Dost elinden durulmuş
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Kadiriler peşrevî
Hem Nakşî hem Mevlevî
Cansızlara can evi
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Âşıkların bülbülü
Aşk bağının al gülü
Sırr-ı sırat düldülü
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
İhvanına söyledi
“Aşk cezbe işim!” dedi
MUHAMMED’in Ahmedi
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
”HU” esmasın avazı
Âşıkların aşk sazı
Geylâni’nin Şahbazı
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Sevdâ sahrasın sesi
Gavs-ı Azam nefesi
Âşıkların neşesi
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Gezmeyen gönül körmüş
Mısır’ı Şam’ı görmüş
Gönüllere aşk örmüş
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
On yedi yıl mücavir
MUHAMMED’e misafir
Aşkla sal selâm getir
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Agyâr ele bigâne
Zari zikr-i Yazdân’e
Yâre yangın divâne
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Muhiblerin yoldaşı
Fahr-i âlem adaşı
Birlik bezminin başı
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Aşkı rehber eyleyen
Sevenlere söyleyen
Dostun Dostu Dost diyen
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Er Meydanında eşsiz
Aşk Meyini nefissiz
Dikmiş başına sessiz
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Esselâ ey âşıklar
Sevdâsı dolâşıklar
ALLAH aşkın kaşıklar
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Dervişiz abamızdır
Çilemiz çabamızdır
KÛDDÜS-İ BABA’mızdır
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
“Gece - gündüz tevhidi
Bırakma sakın!” dedi
Ümmilerin ümidi
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
Kul İhvâni kıtmiri
Sevdi eyledi diri
Osman Babamın pîri
KÛDDÜS’ün Kuddûsisi…
01.10.1987 14:10
Duraliler.
Kul İhvânî
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
IV
Bismillâhirrâhmanirrahîm
Yâ Rabbî Ahmedüke alâ vehbi’l- mineni
İnneke zû-keremin ve zû-fazlin haseni
Yâ Rabbî Senin AHMED’in Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem minnetlerin- iyiliğe karşı duyulan şükür hissinin âlemlere iyilik etmekte vehbî- Allah vergisi ve görevi üzere olandır.
Şüphesiz ki SEN, keremin, yüce ihsanın ve en güzel fazlın- Sana yaraşır olgunluğun, cömertliğin, ihsanın, ilimin, ma'rifetin, üstünlüğün, hünerin, inayetin ve hidâyetin Sahibisin.
Ebdâ’tenî yâ-bedî’l- halkı ecma’ihim
Ve künte dâminen bi’r- rızki ile’l- ceneni
Beni de üstünlüğe ulaştır ey cümle yarattıklarını örneksiz, benzersiz kendince güzel yaratan el Bedî’ ALLAH celle celâluhu..
Ve SENsin cümle canlara-gizli açık ceninlere dâima rızklarını veren!
El Bedîü : Eşsiz, benzersiz, zıdsız güzellikte olan.
Benzersiz şeyleri vücûda getirişte benzersiz olan.
Sanatkâr-ı Mutlak olup seyrâna seren...
Eşsiz, örneksiz ve benzersizliği mutlak olup, mahlükatını da her zerrenin şahsına mahsus eşsizlik, örneksizlik ve benzersizlik kimlik ve kişiliği içinde Ulühiyyeti hakkı olarak yaratma kudretiyle yaratan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.
El Mübdiü : Yok iken ilk defa ortaya koyan, icâd eden, yaratan.
Zâtınınibtidası ve ilki olmayan.
Halkını eşsiz ve örneksiz olarak ortaya çıkarıp aşikâr kılan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.
Ammertenî yâ bedîi’l’l-halkı ecma’ihim
Ve küntü kablu sabiyyen râdı’a’l-lebeni
Bana hayrlı ömür ver ey cümle yarattıklarını örneksiz, benzersiz kendince güzel yaratan el Bedî’ ALLAH celle celâluhu..
Ve beni henüz süt emen sabi çocuk gibi kabul buyur!
Allemtenî ebeden fehhemtenî hikemen
Sayertenî lakinen fî ekalli’z-zemeni
Ebediyyeti öğret! Hikmetlerin fehmettir-anlayış ve zihnen kavrayış ver!
Bana kemâlâtla bir hâlden diğer hâle intikal etmemi nasib et!
Lâkin çok az kalmış bir zamanım da var!
Erşedtenî li’t-tarîki’l-müstakîmi kemâ
Selemtenî min zuhûbi’l-minheci’l-haceni
Beni de Müstakî Yolunda İRŞAD et-rüşde erdir öyle ki;
Tarikat Ulularımızın açık ve belli sülük yollarında teslim olarak selametle gidenler gibi..
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Lev lâ hidâyetüke lemma’htedi ebeden
Ve mâ teyesserelî i’tisâmu’r-reseni
Eğer ki Sen bana Hidayet etmezsen, ben ebediyen hidâyete eremem,
Ve Rabbanî Bağlılık muradıma ulaşma azmim kolayca elime geçemez.
Ve salli yâ Rabbenâ alâ Muhammedike
Ve hayrı halkıke zî-ilmin ve zî-zeheni
Ve Muhammed Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize Salât et ey RABBımız!
Mahlukatıyın en hayırlısı ve hayır vereni, İlim sahibi ve zeyreklik-zekâ-hıfz sahibi..
Ve âlihi ashâbihi’llezîne ertakav
Fi’l-izzi ve’ş-şerefi ve’l-fazlı ve’t-tabeni
Va Aziz Âilesine sahib çıkan ve çıkılan SAHABElerine ki onlar;
İzzette, Şerefte, Fazilet ve Akıllı davranışta daime Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile BİZ BİR-İz Bileliğinde bitişik olanlardır.
Ve’t-tâbine lehüm ve’l-muktedîne bihim
Zevi’l-ma’ârifi ve’t-tıbyâni ve’l-leseni
Ve kendilerine tâbi olunanlara ve kendilerine uyulup önde gidenlere, imamlara,
Ma’ârifet, manevîderdlere devâ tıbyânı ve fesâhat, düzgün, güzel ve akıcı konuşma sahibi olan bu zâtlara.
Azemtü müttekilen aleyke Rabbi alâ
Terkîm-i nazmin ma’a’n-noksâni ve’l-veheni
Ehl-i takva arzumla Sana sunmaya azmettim Yüce RABBım!
Bu Şiirlerimi; gevşeklik, kuvvetsizlik, zayıflık ve noksanlıklarıyla birlikte Yazdım hazırladım..
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Fe innî es’elüke min Hayri mâ se’ele
Nebiyyüke’l-müctebâ zu’l-mecedi ve’z-zekeni
Büyüklük, azamet, şeref, itibar ve ilim, feraset sahibi seçilmiş-kıymetli,
Nebînce istenen HAYR şeylerden muhakkak isitiyorum.
Ve atlubu’n-nusrate minke fî külli münen
Marziyyeten indeke lâ-fi’lin muhtadani
Senden tecellî eden bütün Zahmet ağırlıklarından yardımına talibim, isterim.
Fiilerime hiddet göstermeden ve katında razı olunmuş olarak.
Ve esta’îzu bike min şerr-i iblîse iz
Huve’l-aduvvu’l-mübînnü sâhibbü’l-aneni
İçte dışta bizleri karıştırma izni olan açık-seçik düşmanımız olan,
İblis’in şerrinden Sana sığınırım.
Ve min şerr’in-nefsi ve’l-a’dâi fâtıbeten
Ehlihi’d-dağeli ve’l-mekri ve’l-fiteni
Hışımla düşmanlık edenlerden ve nefsimin şerrinden,
Hileci dolandırıcıların oyun, düzen aldatma fitnelerinden.
Ve esta’înuke yâ ze’l-avni ve’l-mededi
İnneke muktedirün alâ ref’i’l-hazeni
Ey Meded ve yardımın gerçek sahibi Sana sığınırım.
Şüphesiz ki Sensin; hüzün, keder, tasa ve gamları hükümsüz kılmaya gücü yeten iktidarı olan..
Nebiyyüke’l-müctebâ zu’l-mecedi ve’z-zekeni
Büyüklük, azamet, şeref, itibar ve ilim, feraset sahibi seçilmiş-kıymetli,
Nebînce istenen HAYR şeylerden muhakkak isitiyorum.
Ve atlubu’n-nusrate minke fî külli münen
Marziyyeten indeke lâ-fi’lin muhtadani
Senden tecellî eden bütün Zahmet ağırlıklarından yardımına talibim, isterim.
Fiilerime hiddet göstermeden ve katında razı olunmuş olarak.
Ve esta’îzu bike min şerr-i iblîse iz
Huve’l-aduvvu’l-mübînnü sâhibbü’l-aneni
İçte dışta bizleri karıştırma izni olan açık-seçik düşmanımız olan,
İblis’in şerrinden Sana sığınırım.
Ve min şerr’in-nefsi ve’l-a’dâi fâtıbeten
Ehlihi’d-dağeli ve’l-mekri ve’l-fiteni
Hışımla düşmanlık edenlerden ve nefsimin şerrinden,
Hileci dolandırıcıların oyun, düzen aldatma fitnelerinden.
Ve esta’înuke yâ ze’l-avni ve’l-mededi
İnneke muktedirün alâ ref’i’l-hazeni
Ey Meded ve yardımın gerçek sahibi Sana sığınırım.
Şüphesiz ki Sensin; hüzün, keder, tasa ve gamları hükümsüz kılmaya gücü yeten iktidarı olan..
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Li’enne’l-gaflete ve’l-fetre kad temetâ
Fi’l-kâlbi ve’r-rûhi ve’l-akli ve fi’l-bedeni
Şunun için ki, Şüphesiz gaflet ve uyuşukluk-zayıflık topladım
Kalbimde, ruhumda, aklımda, bendenimde.
V’esta’sati’n-nefsü min ecli hâzâ ve tagat
Mislü’s-sayyibeti lâ-tahlû ani’d-dedeni
Şu başımdaki illetlerden sebeblerden Nefsime bir genişlik-ferahlık ve tâkat-güç ver!
Geçen zamanla bozulmayan ve yağmur getiren bulutların benzeri olsun!
Terasade’l-fürsate’ş-şeytânü ve’z-zafere
Yurîdu en yec’alenî âbede’l-veseni
Şeytanın fırsatlarına ve zafer kazanmasına karşı kalkanım olsun.
Dileğim o ki beni Kendine sürekli ibâdet eden KULun kıl!
Yâ men yücîbü du’ae’l-muztarrîne ecib
Dâ’vete müstağrikin fî lücceti’ş-şezeni
Ey Çaresiz sıkıntılar içinde olanların dualarına icabet edip lâzımını veren!
Engin sularda-deli dalgalara gark olup kalanların duasına icabet eden sağlam kalesi..
Femen yuğîsuhu yâ Muğîsu in lem tuğis
Ve men yüferricuhu an kürbeti’l-lezeni
Bu haldeyken ona yardım-meded eden Ey tek Yardım edebilen Muğîs!
Tasa, keder, belâ, musibetten titreyeni kurtuluşa, feraha çıkaran!
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Ve inne’r-rahmete yâ rahm’anu kad vesi’at
Külle şey’in ve mahat mâ kâne min keneni
Ey Râhmân!
Şüphesiz ki Rahmetin her şey için ve Olan şeylerin gizliliğinin hududsuzluğunda çok geniştir.
Ed-Dünyâ sâhiretün teshuru mâilehâ
Ve fî hakîkatti’l-emri ekbahu’s-sekeni
Bu Yalan Dünya, büyücü kadın gibidir ve içindeki tüm âilesinin sihirler.
Ve sâkinleri-ahâlisinden bâki kalacak olamaz Hakikat EMRini de sihreder unutturur!
Ve’n-nefsü câhiletün temîlü zînetehâ
Ve hiye dâru’l-ceva ve’l-keddi ve’l-mahani
Ve şu NEFS câhillik üzere halkedilmiş olup Yalan Dünyanın zînetine-süsüne emel eder durur.
Halbuki o, hizmetçi eden, kendine çalıştırıp sonunda hasta eden bir diyârdır ve gelip-geçmeye konaktır.
Selektü mürteciyen minke’l-hidayete yâ
Rabbi ile’l-menheci’l-erseddi’l-mü’temini
Yâ RABBi!
Senden hihâyetinden geri dönmüş birisi olarak,
Tekrar emniyetli bir menhec-geniş çıkış yolu istiyorum-diliyorum!.
Sehil tarîkake ve lâ tekilnî ilâ
Nefsî velâ gayrihâ yâ menzile’d-deceni
Ey RAHmetin Kaynağı!
Yolunu kolaylaştır-aç, Beni Nefsime veya gayrı şeylere takılıp kalan kılma!
Külle şey’in ve mahat mâ kâne min keneni
Ey Râhmân!
Şüphesiz ki Rahmetin her şey için ve Olan şeylerin gizliliğinin hududsuzluğunda çok geniştir.
Ed-Dünyâ sâhiretün teshuru mâilehâ
Ve fî hakîkatti’l-emri ekbahu’s-sekeni
Bu Yalan Dünya, büyücü kadın gibidir ve içindeki tüm âilesinin sihirler.
Ve sâkinleri-ahâlisinden bâki kalacak olamaz Hakikat EMRini de sihreder unutturur!
Ve’n-nefsü câhiletün temîlü zînetehâ
Ve hiye dâru’l-ceva ve’l-keddi ve’l-mahani
Ve şu NEFS câhillik üzere halkedilmiş olup Yalan Dünyanın zînetine-süsüne emel eder durur.
Halbuki o, hizmetçi eden, kendine çalıştırıp sonunda hasta eden bir diyârdır ve gelip-geçmeye konaktır.
Selektü mürteciyen minke’l-hidayete yâ
Rabbi ile’l-menheci’l-erseddi’l-mü’temini
Yâ RABBi!
Senden hihâyetinden geri dönmüş birisi olarak,
Tekrar emniyetli bir menhec-geniş çıkış yolu istiyorum-diliyorum!.
Sehil tarîkake ve lâ tekilnî ilâ
Nefsî velâ gayrihâ yâ menzile’d-deceni
Ey RAHmetin Kaynağı!
Yolunu kolaylaştır-aç, Beni Nefsime veya gayrı şeylere takılıp kalan kılma!
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Ve vaffiknî v’ehdinî ilâ sebîlike yâ
Hâdiye külli velî sâhibi’l-lahani
Yâ Hâdi ALLAH celle celâluhu Sahib olduğum ve benden ayrılmayan bozuk-bozan, kokutan yanlış ve saptırıcılarımdan
Bana Hidayet eyle ve muavvak-başarılı kıl!
Kad ci’tü bâbeke yâ ze’l-afvi mu’terifen
Bi küllî mâ sadere min nefsiyi’d-dağani
Ey Af Sahibi Yüce RABBım!
Nefsimin azgın baş kaldırışlarını i’tiraf ederek ve ilk başa dönerek kapına geldim!
Ve bi’z- zünûbi’ kibâri’l-lleti sadaret
Minha bilâ adedin fi’s-sırrı ve’laleni
Ve açık ve gizlileri olmaksızın benden sudur edip ortya çıkan bütün büyük günahlarımdan da dönüyorum!
Ve bi’z- zünûbi’s-sagâri’lletî umilet
Ve bi’l-hatîâti ve’z-zellâti ve’-zağani
Benim AMEllerimden olan fitne, ayak sürçmesi ve hatalarımdan oluşan küçük günahlarımdan da..
Emertenâ Rabbenâ bi en nestağfirike
Ercûke gufrâneke bi’l-mustafa’l-Medeni
Ey RABBımız!
Sen bize kendine istiğfar etmemizi emrettin!
Medine Medenîsi Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem’e teslim olarak senin bağışlaman için kapına döndük!
Ve kulte innenî lâ uhliku müstağfiren
F’ağfir bifadlike li’l- Kuddûsiyi’l-yefeni
Ve buyurdun ki: “Bağışlamayacağımı yaratmadım!”
Bu bunak kulun Kuddûsi için de Bağış ve setrini göster!
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
V’ağfir livalideyhi ve li-akâribihi
Ve’l-müslimîne uli’l-iymâni ve’s-seneni
Anamı babamı ve akarabalarımı da!
İman ve Tarikat sahibi Müslümanları da!.
Bi’n-Nebiyyi’l-Müctebâ ve’r-Resûli’l-Murtezâ
Ve’l-âli ve’s-sahbi ve’l-iymâni ve’l-ayeni
Seçilmiş-Kıymetli Nebîn, Razı olmuş-olunmuş, beğenilmiş ve rağbetli Resûlün,
Ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ailesine, sahib çıkmı-çıkılmış sahabelerine ve man da seçilmişlere de..
Salli aleyhi salâtenl’enkıteâ lehâ
İz hüve ehlü lehâ ale’l-vechi’l-kameni
O yüce Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e arkası kesilmez SILA mızsa İstikamet SALLımız, Salatımız olsun ki,
O, lâzım ve lâyıkınca Ehlidir..
Sellim aleyhi selâmen enkıteâ lehâ
İz hüve eşrefü’l-halki sâhibü’s-süneni
O yüce Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e arkası kesilmez TESLiMiyyet SELLimiz, Selâmımız olsun ki,
O, Sünnetullah Sahibi ve mahlukatın en şereflisidir..
Sümmakdi hâcâtinâ vekfi mühimmâtinâ
Ve âmin rav’âtina yâ kâdiye’ş-şahani
Sonra, ihityaçlarımızdan Mühimlerini-Lüzumlu olanlarını yeteri kadar lutfet, kaza et ve ver!
Ve Ey her hacaeti gideren!
Nefsimizin korku ve helecanından emin kıl, koru!
Rabbi v’ensurnâ alâd’dâ-ib milletinâ
Zevi’d-dîni’l-iveci müstebkahi’l-haşeni
Ya RABBi milletimizden dininde; sert, katı ve kalb kırıcılıktan vaz geçemeyenlerimiz ile;
Dinimizi, eğri, çarpık, yanlış, hakkı ve hakikatı eğri büğrü heveslerle tahrif etmek, istikametsiz şekle getirmek isteyen iki gurubanusret ver, yardım et!
V’ağfir li-kârî hâze’n-nazmi muhtesiben
V’ehfezhu min kürebi’d-dâreyni ve’l-fiteni..
Emr-i bil ma'ruf nehy-i an-ilmünker vazifesi için yazılan bu şiirlerimi okuyanı da bağışla!
Ve onu her iki âlem fitnesinden, sıkıntı, tasa, keder, belâ ve musibetinden muhafaza et koru!.
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
V
Bismillâhirrâhmanirrahîm
Şeribna’l-hamre yevme’l-ictimâi
Ma’a uşşâki fî hayri’l-bukâi
Bize, Toplanma-Mahşer gününde; El Bâki celle celâluhu Hayrina ulaşmış Âşıklar içinde şarab içir!
Felâ nashû ilâ vakti’l-vusuli
İle’l-mahbûbi min gayri-ctizâi
Sevgiliye kesin ulaşma vaktine kadar suya kanmışlığımız bitmesin..
Ve künna’-yevme ke’t-tıfli’s-sagîri
Yasîhu dâimen li’l-irtidâi
O gün bizler çok küçük çocuklar gibiyiz ve daima kabuk gibi örtüp bürümene muhtacız.
Nesînâ mâsivâ’l- mahbûbi turran
Vasrina’l-âne sekrâne’s-simâir
Sevgilinin damgaladığı ondan gayrılıkta unuttuk kendimizi,
Şu an ki asrımızda eser ve âlâmetlerinin sarhoşluğundayız.
Yerânâ mâ nerâhu nahnu cidden
Alimna hüsnehu bi’l-istimâi
Bize göstermen gerekeni gerçekten onu bize göster.
Biz ise onun güzelliğini duyarak bildik ancak.
Âşıknâhu fesâre’l-ışku bahren
Fegudnâ fîhi ke’l-mer’i’ş-şücâi
Onun Aşk daeryasında ona âşık olduk,
Onun içinde Yiğit, cesur, bahadır, şecaatli Erler gibi gıdalandık.
Te’âlâ Rabbunâ an kulli kavlin
Yekûlü ehlü vüd ve’s-süvvâi
RABBımız Teâlâ!
Tüm sözler-ilhamlar üzerine muhabbet ve doğruluk ehlince söylediklerince.
Hüve’l-Hallâku zu’t-tavli’l-azîmi
Benâ safken bilâ nasbi’s-sitâi
O Azamet ve bolluk sahibi olan el Hallâk ALLAH celle celâluhudur.
Direk dikmeksizin bizi kullanarak bina et.
Bismillâhirrâhmanirrahîm
Şeribna’l-hamre yevme’l-ictimâi
Ma’a uşşâki fî hayri’l-bukâi
Bize, Toplanma-Mahşer gününde; El Bâki celle celâluhu Hayrina ulaşmış Âşıklar içinde şarab içir!
Felâ nashû ilâ vakti’l-vusuli
İle’l-mahbûbi min gayri-ctizâi
Sevgiliye kesin ulaşma vaktine kadar suya kanmışlığımız bitmesin..
Ve künna’-yevme ke’t-tıfli’s-sagîri
Yasîhu dâimen li’l-irtidâi
O gün bizler çok küçük çocuklar gibiyiz ve daima kabuk gibi örtüp bürümene muhtacız.
Nesînâ mâsivâ’l- mahbûbi turran
Vasrina’l-âne sekrâne’s-simâir
Sevgilinin damgaladığı ondan gayrılıkta unuttuk kendimizi,
Şu an ki asrımızda eser ve âlâmetlerinin sarhoşluğundayız.
Yerânâ mâ nerâhu nahnu cidden
Alimna hüsnehu bi’l-istimâi
Bize göstermen gerekeni gerçekten onu bize göster.
Biz ise onun güzelliğini duyarak bildik ancak.
Âşıknâhu fesâre’l-ışku bahren
Fegudnâ fîhi ke’l-mer’i’ş-şücâi
Onun Aşk daeryasında ona âşık olduk,
Onun içinde Yiğit, cesur, bahadır, şecaatli Erler gibi gıdalandık.
Te’âlâ Rabbunâ an kulli kavlin
Yekûlü ehlü vüd ve’s-süvvâi
RABBımız Teâlâ!
Tüm sözler-ilhamlar üzerine muhabbet ve doğruluk ehlince söylediklerince.
Hüve’l-Hallâku zu’t-tavli’l-azîmi
Benâ safken bilâ nasbi’s-sitâi
O Azamet ve bolluk sahibi olan el Hallâk ALLAH celle celâluhudur.
Direk dikmeksizin bizi kullanarak bina et.
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Felemmâ kâle kün li’l-halki câ’ü
Bi-emrin vâhidin bi’l-intibâi
Ne zaman ki, Kalben ve ruhen Tek bir EMRi ile HALKına-mahlukata “OL!” dedi mekana geliverdiler.
Ve in şâe’z-zevâle fekâle zûlû
Yezûlûne cemî’an bi-inkımâi
Ve sona erdirmek dilediğinde hemen Yok ol der de,
Kökü kesilerek hepsi birden yok olur gider.
Melikü’l-Mülki Vehhâb u Gâniyyün
Nezîhun an şerîkin ve’n-tifâi
Mülkün Meliki, çok ihsan edici ve gerçek zaebgin olan,
Menfaat ve ortalıktan pak ve temiz olan O dur.
Semî’un yesma’u’-s savte’l-hafiyye
Mücibün lâ yeruddu kavle dâ’i
En gizli sesleri bile duyan Es Semî’ ALLAH celle celâluhu,
Duacının sözünü reddedmeden icabetle cevap verendir.
Gafûrun yağfiru’l-müstagfirîne
Rahîmün yerhamu ehle’d-dümâi
İstiğfar eden, günahlarının örtülmesini, bağışlanmasını ALLAH celle celâluhu'dan isteyenleri bağışlayan El Gafûr ALLAH celle celâluhu.
Şekûrun yeşkuru’l-abde’l-muti’a
Halîmun lâ yübâlî zenbe lâ’i
Kendisine itaat edenlerin şükrünü kabul eden El Şekûr ALLAH celle celâluhu,
Günaha batanlar akarşı da el Halîm ALLAH celle celâluhu.
Yuhubbi’s-sâilîne minhu rızkan
Fe-yu’tî men yeşâ’u bi’l-kubâ’i
O’ndan rızk isteyenlere çok seven,
Ve dilediğine en büyük ölçekle hemence veren ALLAH celle celâluhu.
Tevessel bi’n-nebiyyi fî’l-umûri
Şefîkun yechedu li’l-incilâi
Her iş ve ömürde Nebî aleyhisselâm ile vesile yolu açan,
Hak yolda görünmeke cilalanmak dileyenlere- cehdedenlere çok merhametli el Şefûk ALLAH celle celâluhu.
Ve lâ edri metâ yahmî Habîbî
Ani’l-ehvâ’i kâlbi ve’l-vicâ’i
Kalb ağrısı ve lekesi için sevgilinin Himmeti ne zaman?
Murâdî zikrün Rabbî bi’l-huzûri
Ve terkü’l-kîlli ve’l-kâli’ş-şiyâ’i
RABBım Zikrinden Muradım, Huzurunda açıkça işlediğim dedi-koduları terk etmektir.
Ve kâne’l-cismü ma’lûlen nahifen
Feyen’ânî bi na’yi’l-mevti nâ’i
Cismim İlletli, hasta, çelimsiz, zayıf oldu,
Ölümümüze ölüm olgunluğu nayı olduk.
Ve a’dâî tünâdi kulle yevmin
Tekûlü hâlünâ’l-yeme’t-tenâ’î
Düşmanlar nida edip çağırır ki,
Halimiz için yevme’t tenad-bağrışıp çığrışma günü derler.
Fe-ercullâhe Rabbî hüsne hatmin
Masûnen sâlimen min irtiyâ’i
Rabbim ALLAHımıza Güzel son- hüsn-ü hatm ile dönüş ki, Ürkmeden, korkmadan, mahfuz, emin, sağ, noksansız, eksiksiz olarak.
Ene’l- Kuddûsiyyü’l-Fâkîrü
Nazımtu’ş-şi’re hâle’l-idticâ’i…
Ben KuDDusî fâkirim.
Sana yönelerek şiirler yazdım..
Arapça son şiir..
Bi-emrin vâhidin bi’l-intibâi
Ne zaman ki, Kalben ve ruhen Tek bir EMRi ile HALKına-mahlukata “OL!” dedi mekana geliverdiler.
Ve in şâe’z-zevâle fekâle zûlû
Yezûlûne cemî’an bi-inkımâi
Ve sona erdirmek dilediğinde hemen Yok ol der de,
Kökü kesilerek hepsi birden yok olur gider.
Melikü’l-Mülki Vehhâb u Gâniyyün
Nezîhun an şerîkin ve’n-tifâi
Mülkün Meliki, çok ihsan edici ve gerçek zaebgin olan,
Menfaat ve ortalıktan pak ve temiz olan O dur.
Semî’un yesma’u’-s savte’l-hafiyye
Mücibün lâ yeruddu kavle dâ’i
En gizli sesleri bile duyan Es Semî’ ALLAH celle celâluhu,
Duacının sözünü reddedmeden icabetle cevap verendir.
Gafûrun yağfiru’l-müstagfirîne
Rahîmün yerhamu ehle’d-dümâi
İstiğfar eden, günahlarının örtülmesini, bağışlanmasını ALLAH celle celâluhu'dan isteyenleri bağışlayan El Gafûr ALLAH celle celâluhu.
Şekûrun yeşkuru’l-abde’l-muti’a
Halîmun lâ yübâlî zenbe lâ’i
Kendisine itaat edenlerin şükrünü kabul eden El Şekûr ALLAH celle celâluhu,
Günaha batanlar akarşı da el Halîm ALLAH celle celâluhu.
Yuhubbi’s-sâilîne minhu rızkan
Fe-yu’tî men yeşâ’u bi’l-kubâ’i
O’ndan rızk isteyenlere çok seven,
Ve dilediğine en büyük ölçekle hemence veren ALLAH celle celâluhu.
Tevessel bi’n-nebiyyi fî’l-umûri
Şefîkun yechedu li’l-incilâi
Her iş ve ömürde Nebî aleyhisselâm ile vesile yolu açan,
Hak yolda görünmeke cilalanmak dileyenlere- cehdedenlere çok merhametli el Şefûk ALLAH celle celâluhu.
Ve lâ edri metâ yahmî Habîbî
Ani’l-ehvâ’i kâlbi ve’l-vicâ’i
Kalb ağrısı ve lekesi için sevgilinin Himmeti ne zaman?
Murâdî zikrün Rabbî bi’l-huzûri
Ve terkü’l-kîlli ve’l-kâli’ş-şiyâ’i
RABBım Zikrinden Muradım, Huzurunda açıkça işlediğim dedi-koduları terk etmektir.
Ve kâne’l-cismü ma’lûlen nahifen
Feyen’ânî bi na’yi’l-mevti nâ’i
Cismim İlletli, hasta, çelimsiz, zayıf oldu,
Ölümümüze ölüm olgunluğu nayı olduk.
Ve a’dâî tünâdi kulle yevmin
Tekûlü hâlünâ’l-yeme’t-tenâ’î
Düşmanlar nida edip çağırır ki,
Halimiz için yevme’t tenad-bağrışıp çığrışma günü derler.
Fe-ercullâhe Rabbî hüsne hatmin
Masûnen sâlimen min irtiyâ’i
Rabbim ALLAHımıza Güzel son- hüsn-ü hatm ile dönüş ki, Ürkmeden, korkmadan, mahfuz, emin, sağ, noksansız, eksiksiz olarak.
Ene’l- Kuddûsiyyü’l-Fâkîrü
Nazımtu’ş-şi’re hâle’l-idticâ’i…
Ben KuDDusî fâkirim.
Sana yönelerek şiirler yazdım..
Arapça son şiir..
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
KUDDUSÎ DİVANI
TÜRKÇE ŞİİRLERİ
2
Kapanur ise bir kapu
Ne kapular açar Mevlâ
Tevekkül it yime kaygu
İşini hoş yapar Mevlâ
Bir kapı kapanırsa yüzüne, el Mevlâ celle celâluhu ne kapılar açar sana.
Sen ALLAHı Vekil et, sebeblere tevessül ettikten sonra netîcesini ALLAH 'a bırak.
Sakın tasalanma kaygı çekme ki, küllî şeye Kadîr olan el-Mevlâ celle celâluhu cümle işlerin en güzelini yapandır.
El-Mevlâ ismi, velâyet (birinin dosdu, yakını, yardımcısı olmak, onun idâresini elinde bulundurmak) kökünden masdar ismi ve sıfattır. Muhabbet bağıyla bağlı dosd, sâhib, mâlik, efendi demektir.
Velâ kökü parmak-yüzük "ile"liği değil de et-tırnak "bile"liğini yâni "yakîn"i içerir.
Mevlâ, İlâhî yakînliğin adıdır.
RABBu'l-Âlemîn'in Mâlikiyyetini mânevî yakınlık ve muhabbet kabul ediştir. ALLAHu Zu'l-CELÂL'in Mevlâmız olduğu Kur'ân-ı Kerîm'de 16 âyette geçer.
Hadis listelerinde geçmemekle berâber Kur'ân-ı Kerîm'de geçmektedir. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, o zamanın şartlarında köle olanları sâhiblerine hitâben konuşurken onlara: "Rabbim, Mevlâm" demelerini yasaklarken, köle sâhiblerine de kölelerine "kulum" demelerini yasaklamıştır.(Müslim, Elfâz,14 bkz.)
Mevlâ isminin, Velî, Vâli, Vedûd isimlerinin anlam ilşkisi vardır.
El-Mevlâ : Halkının velîsi, dosdu, var edip idâre edeni olan ALLAHu Zu'l-CELÂL. : Sâhib, mâlik, Rabb, velî, mürebbi, yardımcı, ihsan edici, dosd ve eserlerini seven ALLAHu Zu'l-CELÂL...
El-Vâlî : Herşeye (kâinâta) sâhib, hakîm ve mâlik olduğu sistemi idâre eden, tasarruf eden. Külli şey'in mutlak sâhibi olan ALLAHu Zu'l-CELÂL.
El-Veliyyu : Sâhib, mâlik, nâsir, mûin (yardımcı), dosd (seven ve yardım eden), mütevelli (herşey O'nunla yürüyen). Her şeye her şeyden daha yakîn olup her işlerini üzerine alıp icrâsını yüklenen, kullarının dosdu, yâri, sâhibi ve velîsi olan ALLAHu Zu'l-CELÂL.
Tabibindir senin inan
İder her derdine dermân
Olur müşkillerin âsân
Kılar zahme tîmâr Mevlâ
Gönül dertlerine tek doktorun inan O’dur ve O’ndan gelir derman sana.
Bütün zorlukların güçlüklerin kolaylaşır ve her yaranı sarıp tedâvi eder el-Mevlâ celle celâluhu..
Günâh dermânı istiğfâr
Dimiş Peygamber-i Muhtâr
Hemân sen ağlayub yalvar
Kulun yarlıgar Mevlâ
Günah derdinin dermanı tevbe istiğfardır,
Buyurmuş seçilmiş Peygamber Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem. Sen hemence ağlayıp yalvar durmadan elbette kulunu bağışlar-affeder el-Mevlâ celle celâluhu..
---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: " Şurası muhakkak ki, bâzan kalbime gaflet çöker. Ancak ben ALLAH'a günde yüz sefer istiğfar eder (affımı dilerim). " buyurdular
(el-Eğarru'l-Müzeni ra’dan; Müslim, Zikr 41, (2702); Ebü Dâvud, Salât 361, (1515)
Sığın hem ana şeytândan
Dahi dost gibi düşmândan
Niyâz eyle dil ü cândan
Â’dû mekrin bozar Mevlâ
"Eûzu billâhi mine'ş-şeytâni'r-racîm bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm: kovulmuş-taşlanmış şeytandan /şeytanın şerrinden ALLAH'a sığınırım. ALLAH'ın adıyla (başlarım)" diyerek şeytan şerrinden ALLAH celle celâluhu ya sığın!
Dost gözüken içi düşmanların şerrinden de,
Sen gönülden ve candan sığın ki düşmanların; mekrinden, hile, aldatma, oyun ve düzenlerini bozar el Mevlâ celle celâluhu..
Gurûr itme öğerlerse
Hazîn olma söğerlerse
Tahammül it döğerlerse
Olur nâçâra çâr Mevlâ
HAKK’ın Halkı seni övebilir sakın kibirlenip büyüklenme!
Gün gelir sana küfredebilirler o zamanda üzülme.
Taşa tutup döverlerse ve çâresiz kalırsan çâren olur el-Mevlâ celle celâluhu..
TÜRKÇE ŞİİRLERİ
2
Kapanur ise bir kapu
Ne kapular açar Mevlâ
Tevekkül it yime kaygu
İşini hoş yapar Mevlâ
Bir kapı kapanırsa yüzüne, el Mevlâ celle celâluhu ne kapılar açar sana.
Sen ALLAHı Vekil et, sebeblere tevessül ettikten sonra netîcesini ALLAH 'a bırak.
Sakın tasalanma kaygı çekme ki, küllî şeye Kadîr olan el-Mevlâ celle celâluhu cümle işlerin en güzelini yapandır.
El-Mevlâ ismi, velâyet (birinin dosdu, yakını, yardımcısı olmak, onun idâresini elinde bulundurmak) kökünden masdar ismi ve sıfattır. Muhabbet bağıyla bağlı dosd, sâhib, mâlik, efendi demektir.
Velâ kökü parmak-yüzük "ile"liği değil de et-tırnak "bile"liğini yâni "yakîn"i içerir.
Mevlâ, İlâhî yakînliğin adıdır.
RABBu'l-Âlemîn'in Mâlikiyyetini mânevî yakınlık ve muhabbet kabul ediştir. ALLAHu Zu'l-CELÂL'in Mevlâmız olduğu Kur'ân-ı Kerîm'de 16 âyette geçer.
Hadis listelerinde geçmemekle berâber Kur'ân-ı Kerîm'de geçmektedir. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, o zamanın şartlarında köle olanları sâhiblerine hitâben konuşurken onlara: "Rabbim, Mevlâm" demelerini yasaklarken, köle sâhiblerine de kölelerine "kulum" demelerini yasaklamıştır.(Müslim, Elfâz,14 bkz.)
Mevlâ isminin, Velî, Vâli, Vedûd isimlerinin anlam ilşkisi vardır.
El-Mevlâ : Halkının velîsi, dosdu, var edip idâre edeni olan ALLAHu Zu'l-CELÂL. : Sâhib, mâlik, Rabb, velî, mürebbi, yardımcı, ihsan edici, dosd ve eserlerini seven ALLAHu Zu'l-CELÂL...
El-Vâlî : Herşeye (kâinâta) sâhib, hakîm ve mâlik olduğu sistemi idâre eden, tasarruf eden. Külli şey'in mutlak sâhibi olan ALLAHu Zu'l-CELÂL.
El-Veliyyu : Sâhib, mâlik, nâsir, mûin (yardımcı), dosd (seven ve yardım eden), mütevelli (herşey O'nunla yürüyen). Her şeye her şeyden daha yakîn olup her işlerini üzerine alıp icrâsını yüklenen, kullarının dosdu, yâri, sâhibi ve velîsi olan ALLAHu Zu'l-CELÂL.
Tabibindir senin inan
İder her derdine dermân
Olur müşkillerin âsân
Kılar zahme tîmâr Mevlâ
Gönül dertlerine tek doktorun inan O’dur ve O’ndan gelir derman sana.
Bütün zorlukların güçlüklerin kolaylaşır ve her yaranı sarıp tedâvi eder el-Mevlâ celle celâluhu..
Günâh dermânı istiğfâr
Dimiş Peygamber-i Muhtâr
Hemân sen ağlayub yalvar
Kulun yarlıgar Mevlâ
Günah derdinin dermanı tevbe istiğfardır,
Buyurmuş seçilmiş Peygamber Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem. Sen hemence ağlayıp yalvar durmadan elbette kulunu bağışlar-affeder el-Mevlâ celle celâluhu..
---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: " Şurası muhakkak ki, bâzan kalbime gaflet çöker. Ancak ben ALLAH'a günde yüz sefer istiğfar eder (affımı dilerim). " buyurdular
(el-Eğarru'l-Müzeni ra’dan; Müslim, Zikr 41, (2702); Ebü Dâvud, Salât 361, (1515)
Sığın hem ana şeytândan
Dahi dost gibi düşmândan
Niyâz eyle dil ü cândan
Â’dû mekrin bozar Mevlâ
"Eûzu billâhi mine'ş-şeytâni'r-racîm bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm: kovulmuş-taşlanmış şeytandan /şeytanın şerrinden ALLAH'a sığınırım. ALLAH'ın adıyla (başlarım)" diyerek şeytan şerrinden ALLAH celle celâluhu ya sığın!
Dost gözüken içi düşmanların şerrinden de,
Sen gönülden ve candan sığın ki düşmanların; mekrinden, hile, aldatma, oyun ve düzenlerini bozar el Mevlâ celle celâluhu..
Gurûr itme öğerlerse
Hazîn olma söğerlerse
Tahammül it döğerlerse
Olur nâçâra çâr Mevlâ
HAKK’ın Halkı seni övebilir sakın kibirlenip büyüklenme!
Gün gelir sana küfredebilirler o zamanda üzülme.
Taşa tutup döverlerse ve çâresiz kalırsan çâren olur el-Mevlâ celle celâluhu..
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Su'âl it 'âfiyet her dem
Şikâyet itme gelse gam
Hemîn ol sâbir ü ebsem
Kışı eyler bahâr Mevlâ
Hiç drumadan-dâima HAKK Teâlâ’dan Sağlık, selâmet, sıhhatli olmak iste,
Gam-tasa gelirse de hemence şikâyete geçme şükret!
Hemi de Sabreden ve güleryüzlü-gülümser ol!
Göreceksin karakışı ilk bahar eder Mevlâ celle celâluhu..
Güneş-veş 'âmiyye nef it
Hızır-veş çağırana yit
Tarîk-ı muhsinâta git
Ki bire on yazar Mevlâ
Güneş gibi herkese-herşeye menfaat ver!
Hızır gibi her çağırana yetiş!
Sen durmadan ihsan edenler, iyilik edenler, kerim ve cömert olanların yoluna git!
Ki, Bir iyiliğine 10 kat sevab yazar Mevlâ celle celâluhu..
Telattuf eyle yârâna
Teleyyün eyle düşmâna
Otur kalk gez hakîrâne
İder a'dâyı yâr Mevlâ
Lütuf ve nezâketle davran eşe dosta sâdık arkadaşlarına.
Düşmanlarına da yumuşaklıkla muâmele et!
Bu hayatta halkın nazarında; küçük, ehemmiyetsiz, kıymetsiz, îtibarsız ve kudretsiz biri gibi Otur kalk gez!
Düşmanlarını ağyârlarını sana dost-yâr eder Mevlâ celle celâluhu..
Sakın bühtân u gıybetden
Dahi buğz u 'adâvetden
Edîblerden edeb öğren
Ki bî-'ân yakar Mevlâ
Birisine yalandan bir şey isnad edip, iftira atıp suçlu göstermek, bühtanından ve arkadan çekiştirmek, hazır olmayan birisinin aleyhine konuşmak, birisinin gıyâbında hoşuna gitmeyen bir şeyi söylemek olan gıybetten sakın haa!
Ve bir de, birisi hakkında gizli ve kalbi düşmanlık hissedip kin ve düşmanlık besleme BUĞZundan ve düşmanlığından da sakın!
El EDÎB olan Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Dostlarından EDEBi öğrenen ERENlerden sen de Edeb öğren!
Ki bir ÂN oluverir yakar atar her şeyini bu kötülükler içindeyken Mevlâ celle celâluhu..
---Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem buyurdular ki:
"Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?"
"ALLAH ve Rasûlu daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine:
"Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam:
"Ya benim söylediğim onda varsa, (Bu da mı gıybettir?)"dedi. Aleyhi's-salâtu ve's-selâm:
"Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir."
(Ebû Dâvud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70 (2589).
---Muaz İbnu Esed el-Cühenî radıyallâhu anhu anlatıyor: "Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Kim bir mü'mini bir münafığa (gıybetçiye) karşı himâye ederse, ALLAH da onun için, Kıyâmet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, ALLAH onu, kıyâmet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder."
(Ebû Dâvud, Edeb 41, (4883)
Zinâdan çün eşed gıybet
Düşürür meclise zulmet
Virir câlislere kasvet
İder hem ihtimâr Mevlâ
Çünkü zinâdan da beter şiddetlidir gıybet.
Atıldığı meclise nursuzluk getirir, karanlığa buğar.
O mecliste oturan herkese konuşan ve dinleyenler olarak iç sıkıntısı-kalb katılığı kasveti verir.
Hem de bu pisliklerini mayalar-artırır ve taşırır Mevlâ celle celâluhu..
إِنَّ الَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ لُعِنُوا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
---“İnnellezîne yermûne'l-muhsanâti'l-gâfilâti'l-mu’minâti luınû fi'd-dunyâ ve'l-âhırati ve lehum azâbun azîm(azîmun) : Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünyâ ve âhirette lânetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük bir azap vardır.”
(Nur 24/23)
---Sa'îd İbnu Zeyd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem buyurdular ki:
"Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (mânevî şahsiyetini) rencide etmektir."
(Ebû Davud, Edeb 40, (4876)
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: AHMED KUDDUSÎ (ks) DİVANI ŞERHİ
Sevinme mâl-ı dünyâya
Kıvanma zühd ü takvâya
Tekebbür itme ednâya
Saha hürmet kılar Mevlâ
Dünya malına sevinmeyesin. Dünyaya rağbet etmiyorum, nefsâni zevk ve arzulardan kendimi çekip ibâdete verdim gibi zühd ve takvâ görüntülerine bürünme!
Başkalarını alçak görüp de kibirlenme-büyüklenmeki,
Sahavet ehli olup her dardakine el edene hürmet ihsan eder Mevlâ celle celâluhu…
Hakîr zann itme dervîşi
Odur Hak sevdiği kişi
Anı bil şöyle ey şaşı
Ki itmiş bahtiyâr Mevlâ
Pejmürde ve perişa görüpde Hakk DERvişleri hakir; küçük, ehemmiyetsiz, kıymetsiz, itibarsız ve kudretsiz zannetme hamm aklınla!
HAKK Teâlâ’nın gerçek sevdiği kişi o DERviştir.
Şunu iyice gör-anla ki şaşı gören aklınla,
Gerçek Zühd ehli olan bu DERvişleri 4 âlemde bahtıyâr; açık bahtlı, ikballi, talihli, mes'ud, mutlu, şanslı kılmıştır Mevlâ celle celâluhu…
İdüb yağma kamu varın
Kabûl itmiş hemân yârin
Zelîl bu gün 'azîz yarın
Kılısar şehr-yâr Mevlâ
O DERvişler ki;
Bu şehadet şehrinde kendilerine imkanla imtihan için yağdırılan-giydirilen geçici, iğreti, izafî Varlık kisvelerini yağmaya verip dağıtmışlardır.
YÂR ALLAH celle celâluhu bilip kabul edip ispat ederek;
Bu gün sen gibi şaşı gözlere zelil; hor, hakir, alçak, aşağı tutulan gözükmekteyse de yarın mahşerinde Azîz kılacaktır iktidarın El Mâliki Mevlâ celle celâluhu…
يَقُولُونَ لَئِن رَّجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الْأَعَزُّ مِنْهَا الْأَذَلَّ وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ
---“Yekûlûne le in reca’nâ ilel medîneti le yuhricennel eazzu min hel ezell(ezelle), ve lillâhil izzetu ve li resûlihî ve lil mû’minîne ve lâkinnel munâfikîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne) : Onlar: Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır, diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.” (Munâfikûn 63/8)
Dakîkdir kalbi miskinin
Yıkarsan yıkılır dînin
Yaşını bil ki şâhînin
İdübdür ihtisâr Mevlâ
RABBısıyla içli-dışlı sakin olmuş Dervişlerin kalbi dakik, incelikleri derin, anlaşılması çok dikkat isteyen keyfiyetler yurdudur.
Kendi dinini ancak sen yıkabilirsin ve yıkılır.
Eren ocağında terbiye gören av avlayacak her şahbâzın-şahinin rüşd yaşı vardır ve sende iyi anla bunu ki;
En basitinden anlaycak şekilde herkese bu kabiliyeti vermiştir Mevlâ celle celâluhu…
Hazer kıl ehl-i ilhâddan
Urur yolunı ol râh-zen
Tutar isen sözimi sen
Elini bil tutar Mevlâ
Allahın varlığına, birliğine inanmayan, dinden çıkmışlardan çekin ve kendini koru!
Yol vuran, yol kesen, eşkiyâ, haydut yolunu keser bak!
Eğer benim Dost sözümü tutarasan bilki aziz velimiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem eliyle senin de elini tutar Mevlâ celle celâluhu…
إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللَّهَ يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَى نَفْسِهِ وَمَنْ أَوْفَى بِمَا عَاهَدَ عَلَيْهُ اللَّهَ فَسَيُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا
---“İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh(yubâyiûnallâhe), yedullâhi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih(nefsihî), ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ(azîmen) : Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.” (Fetih 48/10)