2. sayfa (Toplam 12 sayfa)

Gönderilme zamanı: 06 May 2009, 08:01
gönderen Hakan
ZEVK 1078

Mazhar-ı Muhammedî Yol, noksandan dâvet Kemâle
Tevhid-i ZÂTİ’ye gider, CELÂL çevrilir CEMÂLe
Boynun eğ! - İtâat eyle! Ahmak olma! - Asi olma!
Sözde olan özde gerek, tapınma şekle – şemâile!..


17.11.1994 11:48 dr..

Şemâil : (Şimal. C.) Huylar, ahlâklar, tabiatlar.

Gönderilme zamanı: 07 May 2009, 17:00
gönderen Hakan
ZEVK 1079

Söz söyleme Kul İhvâni, Âşığın arzı hâl ile
Âşıklar, ALLAH’la âlim, ahmak anlar masal ile
Nerden çıktı Âşık-Ahmak?.. Tenezzül et-tevhid eyle!
Soyunalım sûretleri, zehri katalım bal ile!!..


17.11.1994 12:44 dr..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 21:47
gönderen Hakan
ZEVK 1080

Seyrettiğin Vücûdadır, aranan Halkın Esrârı
HAKK mevcûdda mütecellî gösteren HAKK’ın Envarı
Vehim başka-akıl başka, şecer-hacer hepsi perde
Gir Gönül Gârı’na Âşık! Bırak artık Nûru-Nârı…


17.11.1994 14:00 dr..


Mütecellî : Tecelli eden, meydana çıkan, görünen. Parlak.

Envar : (Nûr. C.) Nûrlar, ışıklar, aydınlıklar. Maddi veya mânevi karanlıktan kurtarmaya vâsıta olanlar.

Vehm : (Vehim) Mübhem ve mânasız korku. * Belirsiz fikir ve düşünce. * Cüz'i mânaların anlaşılmasına yarayan bir idrak kuvveti.

Şecer-Hacer : Ağaç – taş, kaya.

Gönül Gârı : Kalbin Hırası olan içteki Fuad…

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 21:49
gönderen Hakan
ZEVK 1081

Suyun “Ayn”ı birdir lâkin, farklıdır her dağın suyu
Câhillerin gönlü çorak, zemzem gibi Ârif Huyu
Sırat Köprüsü bu hayat! Yürü Yâr’e Yusuf isen!
İşte Esfel-i safilin, beden ve tabiat Kuyu…


18.11.1994 09:28 dr..


Buz, içindeki yabancıları sıkıca tutar ve bırakmaz ki bu içindeki Gayriyyettir. Dıştan baktıgınız da Ayniyetle görürüsünüz…

Halkın “Ayn”ı HAKK’tır ancak bu husus da derin mârifet haramdır. Halk, HAKK değil, HAKK’tan ve HAKK’tadır!!!

Esfel-i safilin :
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ
“Sümme redednahü esfele safiliyne : Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.” (Tîn 95/5)

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 21:51
gönderen Hakan
ZEVK 1082

Ad Kavmini helâk eden Rih-i Debur : Batı yeli
Nefislerin hevâları, mazlumlara zülum eli
HAKK’la olan el an Cennet, HAKK’tan ırak Cehennemde
Vücûd HAKK’ın!.. Başka yer yok!.. Firavunu yutan Zann Seli!..


18.11.1994 09:49 dr..

Mazlum : Zulüm görmüş. Kendine zulmedilmiş. * Halim, selim, sakin, sessiz.

Cennete hesapsız ve ebedi girenle Nâim-i Mutlak’tadır…
Önce cehenneme sonra cennete girenler Nâim-i Kurb’dadırlar…

HAKK’tan ırak Cehennemde :

وَمِنْهُم مَّن يَقُولُ ائْذَن لِّي وَلاَ تَفْتِنِّي أَلاَ فِي الْفِتْنَةِ سَقَطُواْ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ
“Ve minhüm mey yekulü'zel li ve la teftinni e la fil fitneti sekatu ve inne cehenneme le mühiytatüm bil kafirin : Onlardan öylesi de var ki: «Bana izin ver, beni fitneye düşürme» der. Bilesiniz ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Cehennem, kâfirleri mutlaka kuşatacaktır.” (Tevbe 9/49)

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 21:52
gönderen Hakan
ZEVK 1083

Benim midem – Benim kalbim, araları tam dört parmak
Komşu, Bok evi-Hak evi!... Tıpkı Tevhid, Haksızla – Hakk
Değme gülün gübresine! Bir “Sırr” var asala diyemem!
Kabuğuna gir İhvâni! Bir derddir dördü yaşamak…


18.11.1994 16:38 dr..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 21:54
gönderen Hakan
BAK!..

Gel eyleme etme Güzel
Aşkınla söyletme Güzel
Başın alıp gitme Güzel
Ceylan gözlüm ardına bak!..

*

Kâmilsiz gitmek nicedir
Kendin bilmek bilmecedir
Aşkın dağı çok yücedir
Kuzusuna-kurduna bak!..

*

Düşürdün aşkın ağına
Bağladın Belâ Bağına
Sînemdeki Kaf Dağına
Anka Kuşum yurduna bak!..

*

Mecnun’ a Leyl⒠sı zanmış
Ferhat –Şirin bir nişanmış
Aslı ateş Kerem yanmış
Âşıkların derdine bak!..

*

Aşk baha değil bahana
Yazık Kul İhvâni sana
Derdin diyorsun Cihana
Erenlerin merdine (!) bak!..


18.11.1994 10:47

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 21:57
gönderen Hakan
DÖND܅

Bahtım Yâr’den bâde içti
Yâr derdiyle ömrüm geçti
Yedi renk içinden seçti
Deli gönlüm ala döndü…

*

yolun gözler iki gözüm
gizli gizli özler özüm
Dost uyunca acı sözüm
Şeker-şerbet bala döndü…

*

Benzim sarı saçlarım ak
Tevhid türbem oldu turab
Merhamet Dost, hâlime bak
Hâl içinde hâla döndü…

*

Karar yok Yâr Aşığında
Muhabbeti Mâşuğunda
Sûret –Sîret beşiğinde
Canın verdi sala döndü…

*

Sever şanın yücelerim
Tevhid eder hecelerim
Sensiz geçen gecelerim
hasretinle yıla döndü…

*

Virâne benim gülşenim
Gübrem güle güldü benim
İpek gibi olan tenim
Pırtı – palas çula döndü…

*
Ağlar Âşıklar gülen az
Bülbüle niyaz-güle naz
Âşık kadrini bilen az
Geçmez akçe pula döndü…

*

Cümle “Ben” ler şükür Kendi
Lütfu fazlı fikir Kendi
Mezkür-Zâkir-zikir Kendi
Kara sevdâ kula döndü…

*

Gölgesizlik sücûd Huu Dost!
Gölge gören vücûd Huu Dost!
Habli’l Verid Vedûd Huu Dost!
Zevkin hazzı zula döndü…

*

Sekiz köşe altı yüzdü
İlk sözü son sözü süzdü
Bilye oldu Yâr’e yönsüzdü
Sağa döndü sola döndü…

*

Âşıktı aşka mayaydı
Göz göze meyli ay’aydı
Yüceydi yalçın kayaydı
Tozlu toprak yola döndü…

*

Baktıran bakanı gönlüm
Hâllerin Hakanı gönlüm
Menekşe mekanı gönlüm
Çilelerle çöle döndü…

*

Gönlüm: “Yâr, aşk eken!” dedi
Aşk çarkına çeken dedi
Ne çile ne diken dedi
Bülbül gibi güle döndü…

*

Ş’ol ceylan bir bakış baktı
Bakışı bağrıma aktı
Umudum korkumu yaktı
Varım-yoğum küle döndü…

*

Kâmil gönlünde güzledim
Ehl-i Beyt izin izledim
Özün gönlüme gizledim
Beden bende tüle döndü…

*

Cânân’sız candan bezerem
Demir leblebim ezerem
Yersiz-yurtsuzum gezerem
Garib ömrüm yele döndü…

*

Dost beni sürdü Sultanım
Defterim dürdü Sultanım
Coştu köpürdü Sultanım
Sînem Suyu sele döndü…

*

Aşk-ı Muhammedi esti
Bağsız bağlı ezel mesti
Yüreğim Kerbelâ kesti
Gözüm yaşı Nil’e döndü…

*
Aşk ağısı aşımıza
Âşık yazdı taşımıza
Cevr-i Cihan başımıza
Felek Çark-ı Çile döndü…

*

Kul İhvâni aşk peresti
“Su”dan sarhoş meyin mesti
Meğer “Buz”dan imiş “Testi”
Eridi de “Bile” döndü…


18.11.1994 15:22


Habli’l Verid Vedûd : Şah damardan da yakın Dost…

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:01
gönderen Hakan
HOŞ…

Benlik Bağını yolanlar
Boşalıp HAKK’la dolanlar
“O” değil “O”nda olanlar
Hâlis ALLAH Âşığı hoş…

*

Erenlerin Sırr Sofrası
Buyur etti haslar Hası
Kâmil kalbi sevdâ tası
Aşkın aşı kaşığı hoş…

*

Âşık aşkta HAKK’a adak
Bezm-i Elest sözü saddak
Mühürledim dudak dudak
Ehl-i Beyt’in eşiği hoş…

*

Varam başım derde banam
Nûr-u Muhammed’ de yanam
Cihan bilsin Fatma Anam
Kıtmirine beşiği hoş…

*

Kul İhvâni üfle Sûr’u
Tebliğ – Tevhid arı-duru
Sahibim Muhammed Nûru
Söken şafak - ışığı hoş…


18.11.1994 15:47


Saddak : Çok çok doğru.

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:02
gönderen Hakan
ZEVK 1084

Sevdân boşaltmış içimi, umutsuzum-korkusuzum!
Ne gecem var ne gündüzüm, rahatım yok uykusuzum!
Nere gitmiş bunca eşya, bunca insan Kul İhvâni!
Tek başıma yapayalnız, acıkmışım ve susuzum!...


19.11.1994 19:44 ev..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:04
gönderen Hakan
ZEVK 1085

Gönlüme girdin Güzelim, gözüm başkasın görmüyor
Ağyâr ahım alkışlıyor, Yâr’im hâlimi sormuyor
Yüküm ağır-yolum yokuş, keçem suda Kul İhvâni!
Islanmışım sırılsıklam, gönlümde yağmur durmuyor!..


20.11.1994 13:44 ev..

Keçem suda : Çoban giyecekleri olup yünden yapılan keçeler ıslandığında suyu emer ve taşınmaz olabilir… Hasan Dağı tecrübemle…

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:05
gönderen Hakan
ZEVK 1086

Aklın tekemmülü kemâl, ermeyenin hâline vay!
Kemâlâtta virânedir, cehâlette Sırça Saray!
Denize akan ırmaklar gibiyiz Biz ayni yolda
Gönülsüzlere göz bağı, bunca eşya bunca olay…


20.11.1994 13:51 ev..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:06
gönderen Hakan
ZEVK 1087

Kimi giyinmiş kuşanmış, saç-sakal şöhret peşinde
Ne kendin ne RABB’ın bilmiş! Mürşidmiş, rüşde ermemiş
Tevhid etmemiş aç tavuk, darı görürmüş düşünde
HAKK’a canım kurban demiş, saçın telini vermemiş…


20.11.1994 14:00 ev..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:16
gönderen Hakan
ZEVK 1088

Mükemmeli seyre Kâmil – Noksan aramaya Câhil
Gelmiştir Cihana Hocam! Hıçkırıkla gör gülüşü
Kendini bil, RABB’ını bul! Bu hayat bir oyun değil
Hikmet – İbret Sahnesinde, Cemâl-Celâl Cünbüşü…


20.11.1994 14:21 ev..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:17
gönderen Hakan
ZEVK 1089

Anahtar, “Nefsini bilmek - RABB’ını bilmek” Fatiha
Gönül Aynasından ağyâr adını silmek Fatiha
Sebeb – Sonuç Sahnesinde bir Kâmil bul Kul İhvâni!
Muhammedî dirilmeye ölmeden ölmek Fatiha…


20.11.1994 14:50 ev..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:19
gönderen Hakan
ZEVK 1090

Aşk meydanında fark yoktur, Âşık-Mâşuk Ayn-ı Cem’de
Yolun hicabı “Halk”lığım, “Benlik” başımız belâsı
İki ayak – iki adım, aşksız akıl ikilemde
Mecnun’a perde kendisi, Mevlâ’ya perde Leylâ’sı


21.11.1994 10:41 dr..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:21
gönderen Hakan
ZEVK 1091

Cansızlar Bitkiye dönük, Bitkiler Hayvana koşar
Hayvandaki her zerrenin İnsandadır tekemmülü
Bir kemâl bulma zinciri, Şe’enullah çağlar-coşar
Kim olduğun bilir kâmil, karıştırmaz gübre-gülü…


21.11.1994 10:56 dr..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:24
gönderen Hakan
ZEVK 1092

Tahdidlidir cümle kaplar, Halk-HAKK ile muhabbette
“O” değil O’ndandır “olan”! Olan yaşanır elbette
İkilikle Benliğine yer arama Kul İhvâni
Mevcudun Sücûd Hırası, Câmi’-i Küll Muhammed’de…


21.11.1994 11:33 dr..


Tahdidli : Hududlanmış, sınırlandırılmış.

Câmi’-i Küll : Tümün toplamı.. Sûretin anası…

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:26
gönderen Hakan
ZEVK 1093

Bir Merkezkaç Kuvvetidir dâimi Devran ettiren
Gözden gönüle bir akış sisteme Seyran ettiren
“Zevk-i Raks-ı Rıza” Zerre, Küreyi Cevlan ettiren
AHAD ü SAMED ü HAKK’tır. Halkını Hayran ettiren…


21.11.1994 12:29 dr..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:28
gönderen Hakan
ZEVK 1094

İsimden resimden beri, müstağnidir Zât-ı HAKK’
Mutlak sözünde kayıd var, sözsüz konuş Kul İhvâni
İlimle – İrade – İdrak yaşayışla İştirak
Altı günde Âlem-Âdem, “Kün!” la oluş Kul İhvâni…


21.11.1994 13:53 dr..

Kayıd : Şart. Sınır. Sınırlamak.

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:29
gönderen Hakan
ZEVK 1095

Adı güzel Muhammed’in duasın “Ben”de diri kıl!
Gazabından rızana Dost! Razî-Merzî baştan sona
Kul İhvâni Senin kulun! Kâmillerin Kıtmiri kıl!
Fenâda Bekâ bulunca “Sığınırız Senden Sana!”


21.11.1994 14:17 dr..


Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Euzü bi ridake min sahtike : Gazabından rızana sığınırı!” buyurmuştur.
Kendini bilen kişinin bu sığınması esmâ yönüyledir.

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “ Euzübike minke : Senden Sana sığınırım!” buyurmuştur.
RABB’ını da bilen kimsenin bu sığınması esmâ cihetiyle değil, Sıfat-Zât cihetiyledir.

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:33
gönderen Hakan
ZEVK 1096

Suver-i Âlem, HAKK’ın zâhiri, zâhir olan O’dur “AŞK”a
Halkın bâtınını HAKK bil! Bâtın yoktur O’ndan başka
HAKK Var iken Halk yok idi, Evvel –Bâtın Amâsında
Zâhir O’dur, Âhir O’dur… İnsan ayna olmuş meşke…


22.11.1994 08:19 dr..

Amâ : İnce bulut, perde, körlük, bilinemezlik…

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “ Kâne fil amâ ima fevkiha hevâü ve ma tahteha hevâü : Rabbımız ( eşyanın sûretlerini ortaya çıkarmadan önce, sûretsiz oln) Amâ da idi (yaratıkları için bilinemezlik- ulaşılamazlık körlüğünde) Ki onun üstü ve altı unsuriyyetten boş (hali-halâ) (4 unsurdan var edilen) hava yok idi.” buyurmuştur.

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “ Kânallahu velem yekün mâahu şey’un : Allah var idi, O’nunla beraber şbaşka bir şey yok idi..” buyurmuştur.

İmam Ali (kv) : “El an dahi öyle!..” buyurmuştur.

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:34
gönderen Hakan
ZEVK 1097

Sular menbağda tertemiz! İyi HAKK’tan, kötü senden
Vehim – hayal – fikir – zannla bulandırma Aşk Nehrini
Aşk, akıl işi değildir, nutkun durur hayretinden
Tasavvuf zemzemin zevk et! İçme felsefe zehrini…


22.11.1994 09:00 dr..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:35
gönderen Hakan
ZEVK 1098

Külli şey Halk, özünde HAKK! HAKK Bâki- Halk fâni Hocam
Akıla mı- Aşka mı teklif? Tahdidliye teklif nerde?
“Şey” şişesin kırdı şükür, Âşık Kul İhvâni Hocam
Kafa Tasım Kalb Kazanım, param parça düşdüm derde…


22.11.1994 09:15 dr..

Gönderilme zamanı: 08 May 2009, 22:37
gönderen Hakan
ZEVK 1099

Halkta HAKK’ı müşahade, Âriflerin Tevhid tacı
Sûretten tenzih ustası Arafat’ta “Akıl” hacı
Çırılçıplak akıl aşktır kefeni işin perdesi
Senden Sana Seninle HAKK, Muhammedî Aşk mi’racı…


22.11.1994 09:19 dr..