1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

4 UNSUR…

Gönderilme zamanı: 18 Nis 2009, 01:10
gönderen kulihvani
Resim

4 UNSUR…

“Men tezâkkâ!” duya duya
Uyup, özün yuya yuya
Aşk Közü düşünce suya
Hayret ettim “SU” yanıyor!..


*

“Nâr” ından doğan “Envâr” ı
Zıtların zevkinde “VAR” ı
Nice CAN”a Cahim nârı
“Zemheri”de “Nâr” donuyor!..


*

“TOPRAK” tan toprağa beden
Çırlçıplak gelip giden
Bir tek sonuç - bin bir neden
Kendinde kendin deniyor!..


*

Hevâ - hevesinde İNSAN
“HAVA” nefesinde İNSAN
“ÖZ”ünün sesinde İNSAN
“MUHİT”, “MERKEZ” e dönüyor!..


*

Kavl ü Amel - Ahlâk - Ahvâl;
Rasûl’e uyarsa kemâl
Kul İhvâni “HAKK” la hemhâl
Aşk Ateşi’nda yunuyor!..


14/04/ 2000 19:17
Zerdalilik Câmisi Antalya



“Men tezâkkâ!” :“Kad efleha men tezekka. Ve zekeresme rabbihi fesalla. : Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.” (A’lâ 87/14-15)

Nâr : (C.: Niran, envar, niyere, niyâr) Ateş. Cehennem. * Bir meyve adı. * Mc: Allahın gadabı. * Yakıcı, azab verici her şey. Şer. Dalâlet. Sefâhet.

Envâr : (Nur. C.) Nurlar, ışıklar, aydınlıklar. Maddi veya mânevi karanlıktan kurtarmaya vâsıta olanlar.

Cahim : Kızğın ateşli yandırıcı Cehennem :ثُمَّ الْجَحِيمَ صَلُّوهُ
“Summel câhiyme salluhu. : Sonra alevli ateşe atın onu!” (Hâkka 69/31)


Zemheri : en soğuk dondurucu (Zemheri ayı soğuğu gibi) Cehennem ki hikmeti ateşten yaratılmış olan İblis ve şeytanlar için halkedileceği bildirilmiştir. :

مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا
“Muttekiiyne fiyha 'alel'eraiki la yerevne fiyha şemsen ve la zemheriyren. : Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.” (İnsan 76/13)

Gönderilme zamanı: 18 Nis 2009, 10:03
gönderen MINA
EY GARİB BÜLBÜL

Ey garîb bülbül diyârın kandedir
Bir haber ver gülizârın kandedir

Sen bu ilde kimseye yâr olmadın
Var senin elbette yarin kandedir

Arttı günden güne feryâdın senin
Âh u efgân oldu mu’tâdın senin

Aşk içinde kimdir üstâdın senin
Bu senin sabr u kârarın kandedir

Bîr enîsün yok aceb hasretdesin
Râhatı terk eyledin mihnetdesin

Gece gündüz bilmeyip hayretdesin
Yâ senin leyl ü nehârın kandedir

Ne göründü güle karşı gözüne
Ne büründü baktığınca üzüne

Kimse mahrem olmadı hiç râzına
Bilmediler şeh-süvârın kandedir

Gökde uçarken seni indirdiler
Çâr unsur bendlerine urdular

Nûr iken adın Nîyâzi koydular
Şol ezelki i’tibârın kandedir.

Niyazi-ı Mısri