2. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 04 Oca 2015, 23:22
gönderen nur-ye
ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:


Derbentli Babam bir papazla garganın darb-ı meselini anlatıyor kıtMÎRine;

Kilisenin bahçesine bir garga gelmişMiŞş, yem arayıp duruyorMuŞş!.
Sağa bakıyorMuŞş, sola bakıyorMuŞş!.
Papazda camın ardından, onu izliyorMuŞş!.
Şu kendini AKıLlı sanan şaşkın gargaya, bir oyun oynayayım demişMiŞş!.
Benim diyenin AKLını başından alacak güzellikte,
Mutfaktan renk-renk desenleri olan, nadide bir kâse almışMıŞş!.
Ağzına kadarda tıkabasa içini şaRAB ile doldurMuŞş!..
Sunmuş bizim şaşkın, bir o kadarda AKILlı geçinen gargaya!.
Garga kardeş AKILlı ya hemence, havada taklalar ata-ata varmışMIŞş!.
Bir solukta kâsenin başına!
Kafasını kaseye DaldırMıŞş!.
Yudum-yudum şarabdan içmeye başlaMıŞş!.
Papaz ne kadar içtiğine bakmak için kendine doğru yaklaşMıŞş!.
Garga kardeş var güçüyle pırrr demiş uçMuŞş!.
Kilisenin çatısındak ki HAÇ'a konMuŞş!
Ve oraya bir güzelce sıçMıŞş!..
Papaz: "Oldu mu? şimdi garga kardeş!." deMiŞş!.
Müslüman gargaysan >"Nİye şaRAB İÇtin!."
Hırıstiyan gargaysan > "Nİye HAÇ'a sıçtın!." deMiŞş!.. MiŞş!..


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 24 Oca 2015, 09:34
gönderen nur-ye
BİZ BİR-İZ!..

Resim

AÇIKLAMALAR:

Demem O ki:

EBDalların ÂheNgiyİZ
EBRaRların MiheNgiyİZ
AHYâRlar yedi ReNgiyİZ
AHRâRların AL
-ıyız BİZ!..


EBDal: (Bedil veya Bedel. C.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış olanlar. Evliyâ zümresinden bir cemaat. Mâsivâ alâkasından mücerret ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetinde fâni ve müstağrak olan zâtlar.
EBRaR: (Berr. C.) Özü sözü doğru olanlar, hamiyetliler. Sâdıklar. İyiler.
AHYâR: Hayırlılar. Dostlar. İyilik sevenler. (Eşrar'ın zıddı)
AHRâR: (Hür. C.) Hürler. Esir veya köle olmayan kimseler. Silsilesinde esir veya köle bulunmayanlar. Hürriyetçiler.
ÂheNg: f. Seslerin arasındaki uygunluk. Düzgün tarz ve gidiş.
MiheNg: (Mihek) Altının ayarını anlamaya mahsus bir taş. Ölçü. İyiyi kötüyü ayıran, ayar âleti. Mc: Bir insanın kıymetini, ahlâkını anlamaya yarayan vasıta.


İNSANa AKIL EmâNeti
ŞeHVeti
-yle ŞeHâdeti
ÂDEMle HaVVa CeNNeti
HULD AĞACI DAL
-ıyız BİZ!..

HULD AĞACI:

فَوَسْوَسَ إِلَيْهِ الشَّيْطَانُ قَالَ يَا آدَمُ هَلْ أَدُلُّكَ عَلَى شَجَرَةِ الْخُلْدِ وَمُلْكٍ لَّا يَبْلَى
Resim---“Fe vesvese ileyhiş şeytânu kâle yâ âdemu hel edulluke alâ şeceretil huldi ve mulkin lâ yeblâ : Derken şeytan onun aklını karıştırıp "Ey Adem! dedi, sana ebedîlik-sonsuzluk ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi?” (Tâ-Hâ 20/120)

NeSL-i CeDîD KeVSeRiy-İZ
ÖL
-ür ÖL-ür DİRİ-lir-İZ
RESÛLULLAH
-ta BİZ BİR-İZ
Mâlikü
l- Mülk MAL-ıyız BİZ!..


NeSL-i CeDîD: Şe’enullahta her ÂN yeniden yaratılanlar.
KeVSeR: Kıyamete kadar gelecek Ehl-i Beyt aleyhumusselâm, Âl, Ashâb, Etbâ' ve onların iyilikleri, hayırları. Bereket. Kesretten mübâlağa. Çokluğun gayesine varan şey. Gayet çok şey. Pek çok hayır. Hikmet, ilim. Kur'an, İslâm, tevhid. İlm-i Ledün. Ma'rifetullah. Cennet ırmaklarının kaynakları. Cennet'te bir havuz veya nehir.
Mâlikü’l- Mülk: Eşyâ Âleminde küllî şeey mülkünün Sahibi ALLAH celle celâluhu.

LaTîFül- HaBîR KULuyuz
KeRîMü
l- KaDîR YOLuyuz
KervÂN Kıtmir
-in ÇULUyuz
AŞK KIRATIn NAL
-ıyız BİZ!..


KITMİR:

Kıtmir, yedi uyurlar olarak da bilinen Ashab-ı Kehf'in köpeğinin adı. Hurma ile çekirdeğinin arasındaki ince zar. Çekirdeğin arasındaki ince pürüz. Hakir ve küçük olan şeylerde mesel olmuştur. Cennet'e gireceğine inanılan hayvanlardan biridir.

Kıtmir, MuhaMMedî Melâmette AŞK KervÂNın KervÂN Köpeğidir ve bundandırki Kul İhvÂNiye soyadı olmuştur hamdolsun.

Beden Kehfinde-Gârında-İninde 7 Nefs Uykusunda-tekemmül âlemlerinde ÖLü gibiyken kapıda BEKLEyen AKIL İTi gibi sanki..


18.inci Sûre 18.inci Ayette..

وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُم بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا
Resim---“Ve tahsebuhum eykâzan ve hum rukûd(rukûdun), ve nukallibuhum zâtel yemîni ve zâteş şimâl(şimâli), ve kelbuhum bâsitun zirâayhi bil vasîd(vasîdi), levittala'te aleyhim le velleyte minhum firâren ve le muli'te minhum ru'bâ(ru'ben): Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk. Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu. Onları görmüş olsaydın, geri dönüp onlardan kaçardın, onlardan içini korku kaplardı.” (Kehf 18/18)

HaYY YOLUMuzun Aziz YOL Göstericisi Münir DERMÂN kaddesallahu sırrahu Hocamın hazırlayıp çizidirdiği bir DeRunî DER--da DoST Gönül GâRı Gemisinin KAPtanı KITMİR vardır..


Resim

Bir gün parkta Derbentli Deli Hasan Baba’yı buldum.
Hoş geldin Çoban! dedi.
Bu keyfi gıcır ve de benim halimi beğendi iç röntgende demekti.

Bii Türkü çığır, yanık sesinen al! dedi.
Şiir okumamı istemekteydi.. Orta halli yavaşça okudum.


Kul İhvÂNi Kıtmir Seni
Yine YÂR-eledin Beni..
deyince,

O da kim ki Kıtmir? dedi..
AŞK KervÂNın Köpeği! dediğimde kıskıs gülüp Köpek olur musun? dedi.
Hııı Hııı! dedim.
O gece sabahında ezandan önce Aksaray Ulu Câmiye çok erken gittim ki Derbent’limi bulayım.
Yoktu, çok aradım kimse yoktu, çok erkendi.
Giriş kapısının önünde yerde bir karaltı vardı, birisi paltosunu düşürmüş sandım loş karanlıkta.
Ayağımı
Bu nedir? diye uzatınca.
Hırrrr! Havvv! diye birden saldırdı çok korktum ve kaçtım.
Sonra anladım ki Baba, Uygulamalı ÖĞRETim-EĞİTim yapmaktaydı.
Ön kolları yerde kendisi diz üstüydü.

Çoban böyle kim yatar! dedi.
Bildiğim halde
bilmem! dedim.
Sen Yörük Köylüsün bilirsin, İTler yatar İTler! Sen yatabilin mi? Ama ütün bozulur, havan kaçar gören-mören olursa bak!
Dedi ve beni bir güzel yudu yıkadı..
Sonra duvara dayandı beni de kendine yapıştırıp:

Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem: Köpekte 10 haslet vardır ki kimde birisi varsa EVLİYÂdır! buyurdu.
Çoban KITMİR-liğine sahib çık Sahibini Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi unutma! dedi.

"Ruhu'l-Beyân Tefsiri"nde köpek'de on güzel ahlâk olduğu beyan ediliyor. Hasan Dağdaki Yayla-Oba hayatımdan, akıl yorup, fikir edip düşündüm, Oturup gönül yordum kendimce al gözüm seyreyle Hayy DOST!


Köpekteki 12 Haslet-Huy-Ahlâk-Yaradılıştan olan tabiat; GÜZELlik ve ÖZELlik:

1-Sadakâtkârdır : sahibine dâimâ sadıktır.
2-İtâatkârdır : sahibine dâimâ itâat eder.
3-Hamiyetkârdır : sahibini dâimâ korur.
4-Sebâtkârdır : bağlılığına güvenilir.
5-Kanâatkârdır : sahibi ne verirse kanâat eder.
6-Vefâkârdır : asla nankörlük etmez,başkasının peşine düşmez.
7-Fedâkârdır : sahibi için canını bile fedâ eder.
8-Tevâzu'kârdır : sahibine dâima başın eğer, yaltaklanır.
9-Muhabbetkârdır : sahibini çok sever,ayrılırsa o özler ve yolunu gözler.
10-Cefâkârdır : sahibinin sıkıntılarına katlanır ve terkedip gitmez.
11-Hizmetkârdır : emeğini esirgemez, üşenip usanmaz.
12- Hürmetkârdır : sahibine ve ev halkına saygılıdır. Evden bir çocuk başına vursa çeniler de saldırmaz... diyorum...

Diyorum demesine de...

Bir de: "Ey sefil İhvânî; tevhid tasmalı ve tescilli "kûn!..Kervanının kıtmiriyim" der durursun, sahibin (ALLAH celle celâluhu ve Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem) ile hâlin, durumun ve vaziyetin ne hâlde?" diyorum...
Cevâb, doyurucu değil...
Estek kerestek!..

Resim
ZEVK 2082

"Belhum e Dallun"u Unutma, Köpek! Deyip Geçme Sakın
Var Mı Sende Hasletleri
? İnsaf Et , Edebin Takın
Âlemde Noksan Arama, Mükemmeli Seyret ÂŞIK
Müftî
-Müfettiş Değilsin, Rahat Bırak "HAKK"In Halkın...

“Belhum e Dallun!”:

أَمْ تَحْسَبُ أَنَّ أَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ أَوْ يَعْقِلُونَ إِنْ هُمْ إِلَّا كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ سَبِيلًا
Resim---Em tahsebu enne ekserehum yesmeûne ev ya’kılûn(ya’kılûne), in hum illâ kel en’âmi BEL HUM EDALLU sebîlâ(sebîlen) :Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini yahut akıllanacağını mı sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta gidişçe daha sapıktırlar. (Furkân Sûresi, 25/44)

Resim

Resim
http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... &start=350

"Ruhu'l-Beyân Tefsiri"nde köpek'de beyan edilen on güzel ahlâk:

1- Sadâkat: Köpek sahibini terk etmez. Kovsa da bırakmaz, küsmez. Hizmet eder.

2- Kanâat: Ne verilirse razı olur. Sofraya sokulmaz, bulduğu ile iktifâ eder. Yerine biri gelse onu oradan kovmaz.

3- Tevâzu: Yattığı ve gezdiği yer, alelâde yerlerdir. Kendi için yüksek yer aramaz. Ne yedirilirse yer.

4- Tevekkül: Yarını düşünmez, yerini yermez, erzak biriktirmez.

5- Teslimiyet:
Sahibini bırakmaz. Dövse de, ayağını kırsa da yine çağırınca gelir (kuyruğunu sallayarak) teslimiyyet gösterir. İyilik edeni bilir ve unutmaz.

6- Zühd: Kendisini umûmî zuhûrâta bırakmıştır. Gelecek için bir düşüncesi ve hazırlığı ve esaslı bir bakımı yoktur.

7- Miskinlik: Her yeri dolaşır. Bir şey verilirse alır, vermezlerse bakar geçer. Kendini dokunmazlarsa, bir şey yapmaz; yoluna gider.

8- Uyanıklık: Çok az uyur. Şehirlerin, köylerin sokakların da gece bekçisidir. Hırsızları tanır, haber verir. Evleri, bağları, bahçeleri, sürüleri korur.

9- İstiğnâ: Çekingendir. Başkalarının nasîbine tecavuz etmez. (Kedi gibi sofralara sokulmaz) kabları bulaşdırmaz.

10- Edeb: Köpek, haddini bilir. İnsanlar arasında ve hayvan cinsleri içinde, insanlara en çok hizmet edenlerdendir. Emredilen işi tutar. Terbiyeyi kabul eder, terbiye edildiği zaman, tam bir liyakatla, çok büyük işler görür. Sürü, kızak, ev, harb, bekçilik, keşif ve yitik bulma... işlerinde hizmetleri çoktur.

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 16 Nis 2015, 23:58
gönderen nur-ye
Resim

ZEVK 4374

ÂŞIK ÖLMez ÖLen AHmak!.. H-AYY YILDIZlar DUYun Beni
Ne Yer ne Gök Görsün AH! ım.. Bir Tenhada SOYun Beni
ÇÖP-lükten ÇÖL-e ÇIKarken!.. HaSSaN DAĞIna GÖTÜRün
DERBEnT-li DeLi HaSSan-ın gÖZ YAŞı-yla YUYun Beni!..


26.02.11. 15.15

hayyelesselahta..
hayyelelfelahta..
ezan ANı
cÂNÂN cANı...

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 27 Nis 2015, 11:02
gönderen nur-ye
ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi: ''YÜK altında eŞŞek kıç atmaz!'' derdi.

Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 12 May 2015, 09:32
gönderen nur-ye
ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi;
--------------sanırım 1977 idi..
Derbentli Deli Hasan BaBa anlatmıştı:

"Taptık Babanın Dergahı Ekecik Dağının dibindeki Taptık Köyündeydi.
Yonus Baba, dağa çıkar dosdoğru odunları şelek eder sırtında taşırdı dergaha.
Aradan 40 yıl geçmişti.
Görünürde hiç bir şey yoktu, sadece Şeyhi onu hep yâderdi sohbette ve severdi.
Avara kasnak dervişlerde kıskanırdı Yunusu..
Bir gün şeyhe varıp dedilerki: " Bu Yunusun boynu yanır-yarabere içinde odun taşımaktan bir eşşek alsanız!"
Şeyh de: "Peki çağırın gelsin diyelim!" der!
Kan-ter içinde yorgun-argın gelen Yunusa müjde tez verilir.
Taptık Baba: "Evlad, kardeşlerin senin için bir iyilik düşünmüşler, odun çekmekten boynun yara-bere içindeymiş bana: "Bir eşşek alıp da çok sevdiğin Yunusunu kurtarsan!" dediler sağ olsunlar seni düşünmüşler de, bende yaşlılık var işte, 40 yıldır aklımıza gelmemiş kusur görme!" deyince.
Koca Âşık Yunus:
Bir "AHHHH!" çekip:
"Hayy, hayy Babacığım Bendenizden AKILlı bir EŞŞEK bulursanız neden olmasın!" buyurmuştur!"

Deyip de eklemişti Derbentli, Bendenize:
"Kul İhavani oğul, dağda odun kalmadı, Eşşeklik kalktı. Dergah dağdan Gönül ÇÖLÜne çekildi, sen de Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem' in AŞK KERVANında KıtMÎRi olursun inşaallah!" buyurmuştu..

Ruhuna rahmetler yağsın!
Ve şâd olsun!.. İnşâe ALLAH


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 25 May 2015, 20:52
gönderen nur-ye
ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi: Oysa Bilmemekte ki GÖRünen 4 Köpek VaR:
1- Çöplük Köpeği
2- Çadır Köpeği
3- Çöl Köpeği
4- ÇobAN Köpeği

Oysa Derbend'li’m olsa hemen derdi “7” dir deyü:

5- KâRR-ve-ÂN KItMıRi
6- MâRRR-ve-ÂN KItMıRi
7- HâRRRR-ve-ÂN KItMıRi .... de var Ulaa!" derdi kesin…


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 25 May 2015, 23:23
gönderen nur-ye
Onlar ki,ZIDlar ZEVKin ZAHRında, DÜN-ya DERdin KAHRında, MuhaMMedî FAKRın FAHRında MuBÂrek, Muazzez, Muazzam, Muhteşem, Mukaddes MuhaMMedî Hasbî HİZMetçilerdirler;

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:El fakr-i fahr : Fakrımla fahrederim!.” Buyurdu.
(Aclunî, Keşfü’l- Hafâ 2-87)

AHmak NEFsiler İçin PaRa PUTu OLan DÜN-ya MALı -> ÂŞIK-VelîYUllah İÇİN MuhaMMedî Hasbî Hizmette UMUttur;
RAHmetli DERbendliMm:
ULaa ÇobÂN! Mal, gurbette vatandır. Fakirlik vatanda gurbettir. Fakir, her yerde GARİBtir! der de kıkırkıkır GÜLerdi de sonra boş AVcuna üfürür: YELLenmeden TeYyâre!sini ÇEKerdi.. Tıpkı ÖNdeki ÖNcekiler giBi:

Yunus Emre kaddesallahu sırrahu de BİZ GARİBler için bir “ahh!” çekmişti..:


Söyler dilim ağlar gözüm,
GARİBlere göynür özüm
Gurbet elde geçmez sözüm
Şöyle GARİB bencileyin
!..

Bir GARİB ölmüş diyeler,
Üç günden sonra duyalar
-> Soğuk su ile yuyalar,
Şöyle GARİB bencileyin!.. De HaYy Dost ALLAH celle celâluhu



http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... 143#p85143

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 26 May 2015, 00:07
gönderen nur-ye
Resim

İZ üSTünde İZ-ndeydik
GÂR
-ı HiRÂ gİZindeydik
Bir DAMLAmİZ DELirdi DE
!
BİZ BİR-İZ DEnİZ-indeydik

AŞKın KIRAT-ı ihvÂNi.. SAVRulur YELEsi ApAk
AŞKın SIRAT
-ı ihvÂNi.. “Hakkul- HAKKça YAŞa!” mak

ZEVK 4995

ÂŞIKların ah!.ı ALLAH!." "vAHH!"ları hEYY YÂR! ey-MiŞ!..
devrÂNda seyrÂN Edişi seYR ü SüLuk SeYYâre-yMiŞ!
RUHun ŞÂD OLsun Derbendli DeLi HaSAN BaBam beniM!.
YALANı Yaşanmış SANmak "Osuruktan TeYYâre" yMiŞ!..


Kul İhvÂNi

25.07.12 02:55
brsbrs.tmmtktktrstkkmz…


Ulu CÂMinin kuytu köşesinde dizçök oturmuş başka bir iklimdeymişçesine ilgisizdi Vâizin yırtınarak dediklerine..
Yaşlı Vâiz Öylesine canhıraş anlatmaktaydı ki fenâfîLLAHı, oturduğu kürsü sallanmaktaydı belki de..
Başını kaldırmadan göz ucuyla baktı bana ve: “Osuruktan TeYYâre!” dedi: ..
Anladım kiYAŞAnmayan Yalan, BİLen Demez Diyen BİLmez!” demekteydi..
Miş.. miş.. maSALLımızda Derbend-liMMM..
kaddesallahu sırrahu..


Resim

Resim

TÜRKÇESİ: Allâhümemec’al efdala salavâtike ebeden Resim Ve enmâ berekâtike sermeden Resim Ve ezkâ tehiyyâtike fadlen ve adede Resim Alâ eşrafil halâikil insâniyeti ve mecmail hakkâikil imaniyyeti Resim Ve turittecelliyâtil ihsâniyyeti Resim Ve mehbitil esrarirrahmâniyyeti Resim Vâsitati akdinnebiyyine Resim ve mukaddemi ceyşil mürselin Resim Vekâidi rakbil enbiyâil mükerremin Resim Ve efdalil halâiki ecmain Resim Hâmili livâil izzil alâ Resim Ve mâliki Ezimmetil mecdil esnâ Resim Şahidi esrâril ezeli Resim Ve müşâhidi envarissevâbikil üveli Resim Ve türcümâni lisânil kıdemi Resim Ve menbail ilmi ve hilmi ve hikemi Resim mazhari sırril cudil cüz’iyyi ve külli Resim Ve insani aynil vücudil ülviyyi vessufliyyi Resim Ruhi cesidil kevneyni Resim Ve ayni hayâtiddâreyni Resim El mütehakkiki bi alâ rabbil ubudiyyeti Resim El mütehalliki biahlâkil makametil istifaiyyeti Resim El halilil a’zam Resim Vel habibil Ekrem seyyidinâ Muhammed ibni Abdillah ibni Abdilmuttalib Resim Ve alâ sâril enbiyâi vel mürselin Resim Ve alâ âlihim ve sahbihim ecma’in Resim Küllema zekerakezzâkirun Resim ve ğafela an zikrihimul ğafilun Resim Ve sellim teslimen kesira.

MÂNÂSI: Ey Rabbim, dâim en güzel salâtlarını; sermedî olan en geniş bereketlerini; fazlı ve adedi en pâk selâmlarını; insanlardan yaratılmışların en şereflisine; imâni hakikatlerin kendisinde toplandığı; ihsân dolu tecellilerin Tûr'u olan; rahmanî sırların iniş yeri; nebiler bağında vâsıta; resûller ordusunda öncü; tekrîm edilmiş nebiler kervanının önderi; tüm mahlûkâtın en faziletlisi; en yüce izzet sancağını taşıyan; en âli mecdin yularlarının sahibi; ezel sırlarının şâhidi; önce geçmiş olanların nurlarının müşâhidi; eskilerin dillerine tercüman; ilim, hilim ve hikmetlerin menbâ'ı; cüzî, küllî tüm "cûd"un sırlarını izhâr eden; ulvî ve suflî varlığın kendisi olan bir insân; her iki kevnin bedenindeki ruh; iki yurttaki hayatın kendisi; ubûdiyet derecelerinin en yücesine ulaşmış; seçilme makâmların ahlâkına bürünen; en büyük dost; en keremli sevgili; Muhammed b. Abdullah b. Abdulmuttalib (salallahu aleyhi ve sellem)'e, diğer nebi ve resûllere, onların tüm âline ve ashabına, zikredenler seni zikrettikçe ve gâfil olanlar da zikrinden gafil oldukça, Sen veriver!. Çokça selâm ediver!

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 04 Haz 2015, 01:05
gönderen nur-ye
ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:
Çok zor. Adam deli, ben ne yapayım!.
43 yıldır ben dağlardayım” dedi bana, 43 yıldır. Derbendli DELİ Hasan Babamız..
Ben bir gün kalamam. Çünkü o deli, ben akıllıyım ben öyle yetişmedim.
Her birisi güzel. O da bana başka bir şey söylüyor,
Ne diyordu?
Senin dil kâlemiyin mürekkebi, ağzındaki tükürük değil çoban, ağzına tükürülen tükürüktü.”


Resim

http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... %B1#p78795

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 12 Haz 2015, 13:27
gönderen nur-ye
Resim

İÇ -> İÇe”-> İÇ-te SEVgilim!
-> “İÇtiğiM”i >KUSmasam da!.
KıtMÎR”im -> KÖPEK değilim!
SUSsam OLmaz SUSmasam da!..


Resim

İÇ -> İÇe”-> İÇ-te SEVgilim!
-> “İÇtiğiM”i >KUSmasam da!.
KıtMÎR”im -> KÖPEK değilim!
SUSsam OLmaz SUSmasam da!..


Resim

KaDER >TEKe TEK tERaSı!
-> YAPaYALnızlık besı!.
ÖLsek BİLe BİLen OLmaz!
->OKUNmaz GARİB seLâsı!..


Resim

Kul ihvÂNi AŞK maSALI
OĞULcası -> uL MALı
ELEST –ü- mAHhşeRr şu ÂNda
OYSA!.” ki -> SÂDIK OLMaLı!.


ZEVK 5559

DERBeND-liMm DAĞda YAŞArdı!. OLur mu?.” deYu GÜLmüŞştüMm!.
TEKe TEKlik ->ZOR İŞş!” deyip -> “GARİB HÂL in ÜZÜLmüŞştüMm!.
->KARlı DAĞın -> KARTALıydıMm!. -> miŞŞli.. MıŞşlı.. maSALıydıMm!.
-> KaDER -> tAVladı!.. -> AVladı!.. -> “cuPp!..” diYe İÇİne DÜşştüMm!.


14.09.13. 13:17
brsbrs.. tktktrstkks..byldgçrzamANn..


OĞULcası -> OĞuL MALı:
İbnu'l- VAKTin -> EBU'l-VAKTi...


Es sâlatu ve's-Selâmu aleyke Yâ Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem

Resim

Es sâlatu ve's-Selâmu aleyke Yâ Ebul-KASIM
sallallahu aleyhi ve sellem
Es sâlatu ve's-Selâmu aleyke Yâ Ebu'l-TÂHİR
sallallahu aleyhi ve sellem
Es sâlatu ve's-Selâmu aleyke Yâ Ebu't-TAYYİB
sallallahu aleyhi ve sellem
Es sâlatu ve's-Selâmu aleyke Yâ Ebû'l -İBRAHiM
sallallahu aleyhi ve sellem



12. SALÂVÂT-I ŞERÎFE :
Hasanî Basri (kaddasallahu sirrehu)’nun muhtesem salâvâti:

"kim ki âhirette Havz-i Kevserden doya doya içmek istiyorsa
bu salâvâti çokça okusun."
buyurmuştur.


Resim

TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin Nebîyyil Ümmiyyil Habîbil Âliyyil Kadîril Azîmil câhiResimVe alâ âlihi ve ashâbihi ve evlâdihi ve ezvâcihi ve zürriyetihi ve Ehl-i BeytihiResim Ve eshârihi ve ensârihi ve eşyâihi ve muhibbihi ve ümmetihi Resim Ve aleynâ maahum ve'l-'minîne ve'l-'minâtı ve'l-müslimîne ve'l-müslimâtı ec'maîn.

MÂNÂSI: ALLAH'ım! Sahibimiz ve Efendimiz, kadri-kıymeti-değeri ve şerefi Senin katında azîm-kadîr-âlî olan Ümmî Nebîn ve Habibin Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e salât-ü-selâm eyle (teslimiyet ve tâbi' olmak için kendisine kavuşmamıza ve sılamıza salâtımızı vesile kıl!) Ve ailesine, ashabına, evlâdlarına, eşlerine, zürriyetine ve ehl-i beytine de! Eshârına (seher sırrına), ensarına (oluşum unsuruna, muhabbet Medine'sinin elemanlarına, ALLAH adına yardımcılarına) ve nûrundan oluşan herşeyine (herşeye) ve muhiblerine (el ele, kan kana ve can cana sevenlerine), ve ümmetine (O'na tam kemâlla teslim ve tâbi' olup onun imâmlığında ALLAH Tealâ'ya istikamet edenlere) de! Onlarla beraber bizlere de ve mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, müslüman erkeklere ve müslüman kadınların cümlesine de salât-ü-selâm eyle! (ulaşımımıza vesile kıl yâ Rabbü'l-Âlemin)

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 14 Haz 2015, 10:55
gönderen nur-ye
ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:
Hani Derbendli Deli Hasan Baban/m SORmuştu ya sana:
Bu ÂLEMde AKLı olan İkİ türlü ADAM vardır, ya ÂŞIKtır ya da AHhmak!. İyi de sen hangisindensin, Sen kiMsin ÇobÂNoğul?.”
Hangisini BEĞenmiştin o zaman, DEsen ya!..


Resim

http://www.muhammedinur.com/KENDI-ni_AR ... BR167.html

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 14 Tem 2015, 02:16
gönderen nur-ye
ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:
Çobanı ve Çoban Köpeğini pek severdi Dağcı Adamdı doğrusu, 43 yıl derdi dağda bağda bir ömür.
Bana Bazen “''Çoban!''” bazen ''“Firar!''” derdi.
Neden dediğim de;
“''Kökten Sürme başka, Daldan eğme başka KITMİR-im!”'' derdi.


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 21 Eyl 2015, 19:12
gönderen Gul
Resim

GEÇmiŞş zamÂN OL!.ur ki ->
->HAYyÂLi ->cihÂN DEĞer!.:


Aksaray ULU CÂMi ÖNü.. SABAHın KÖRü.. DERBENd-Lim bir bANka bANkına KÖSeLmiŞş.. ÇAKtırmadan bodosladım!.. hİÇ YÜZüme BAKmadan bANa: “ULâ ÇonANoğuL!. SAĞından SOLundan GEÇç de, şu ÂDEMoğLuna BULaşma HaAa!.” DEdi..
yıL 1977.. efkâr DİZ bOYU!. AL BUrdAN YAKk!.
bEN o meşhÛr hAVamLa:
“hİÇ bi ŞEYy ANLAmadım ki?!.” DEdim yAVaŞşça!.
maSALL ASLanı gibi KÜKredi DERBENd-Li DELi HAsÂN BaBam:
“bEN bU Sabah Erken, GÖĞe SIĞmayAN ve de YERe KONmayAN ANaç KIRLANgıç’a SORdum ki: “HAYyat NAsıL GİTmekte GÜLüm!.” DEyüü..
O BİLmiş KUŞş HINZIRca GÜLümsedi ve:
“şU İNsÂN VELeDLerinin KİMinin ALTından KİMinin de ÜSTünden UÇuYOMm!. EMMÂ ve LÂKinn şU AHmak OL-ÂNLarı YOK mu!. DÖNüp-DOLaşıp kANatLarıma ÇARPıYOoLaRr!.” DEdi..” DEmiŞşti!.. meğer biRr maSALLmıŞş..
RÛHu ŞÂDümÂN OLsun İNŞâe ALLAHu TeÂLÂ!. HAYy DOST ALLAH celle celâlihu!..


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 07 Tem 2017, 11:26
gönderen nur-ye
Resim

ZEVK 5285

DeLi DOKTORum DERmÂNım!. -> DERbendli DeLi HaSANım!
YeLLenmeden TeYYare kim?! -> YÂRAya AT-EŞ BAS-anım!.
ALTmış KOÇ KATımlık ÇOBAN -> YANık Yürek Osman BaBam
---> AŞKın YASA - ÂSÂsını --> GARİB BOYNUMa -> ASanım!..


11.02.13 -> 15:26
brsbrs-gmlk.. yllrı..


Resim

Derbendlim Hasan Babam.. en arkada en kuytu yerde.. Ulu CÂMİde Aksarayda..
Vâiz Efendi coşmuş.. kimisini ceNNete kimisini ceheNNeme ATmaktaBağırıp çağırmakta..
Herkes mest olmuşken.. geri döndü bana sessizce: “osuruktan Teyyare!” dedi

GÖKteki YILDIZlar giBi
SAĞnak SAĞnak YAĞan SEVgi
ANA-> Göbek BAĞı ->BeBEk..
SEVen -> SEVilen -> SEVgili..


30.08.13. 11:37
mğl-mls-örenköy..


ResimCUMA CEMMimİZde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemle SEVenlerine es seLÂM olsun!..

Resim

29. SALÂVÂT-I ŞERÎFE :
İbrâhim-i Dessûkî (kaddasallahu sırrehu)'nun salâvâtı:
Çok azîz bir Muhammedî âşık olup Evliyâullah:
“ Bu salâvâtın faziletini ALLAH (cc) bilir.” demişlerdir.


Resim

TÜRKÇESİ

"Allahumme salli ve sellim ale'z-zâtî'l-Muhammediyyeti'l-latîfeti'l-ehadiyyeti Resim Şemsi semâi'l-esrâri Resim Ve mazhâri'l-envâri Resim Ve merkezi medâri'l-celâlî ve kutbi feleki'l-cemâlî Resim Allahumme bi sırrıhi ledeyke Resim Ve bi seyrihi ileyke âmin havfî ve âkil asreti vezheb huznî ve hırsî Resim Ve kun lî ve hûznî ileyke minnî Resim Verzuknî'l-fenâe annî Resim Vellâ tec'alnî meftûnen bi nefsî Resim Mahcûben bi hissî Resim Vekşif lî an kullu sırrın mektûmin Yâ Hayyu Yâ Kayyûm!"

MÂNÂSI

"ALLAH'ım! Sırlar Semasının güneşi, nûrların mazharı, Celâl Dâiresinin merkezi (dönüm noktası : akdes noktası), Cemâl Feleğinin (yörüngesinin) kutbu (devrânda devreden cismin cihân çarkının aksı) olan; Ahadiyyet (her hususta mutlak teklik) lâtifetinin (Ahadiyyetten Ahmedîyyete lütûf edilen incelik ve hakikatlerin) tecellîgâhı (ilk zuhûr yeri, çoğalma ocağı olan) Zât-ı Muhammedîyyete salât-ü-selâm eyle! ALLAH'ım! O'nun Senin yanındaki sırrı (teslimiyet) ve Sana olan (istikamet) seyrinin hakkı için; korkumu gider emin kıl (emniyette eyle), (imkanla imtihan seyr-ü-sülûkümde, teslimiyet ve istikamet tevhidinde) ayak kaymalarımı (yolda sürçmelerimi, takılıp düşmelerimi yoldan geri kalmalarımı) azalt, hüznümü (üzüntümü, kederimi) ve hırsımı (dünyaya tamahkarlığımı) gider (bertaraf et), benden yana (lehime) ol; beni, benden Kendine (Sana) al (çek), beni benden fenâ ile rızıklandır (benlik hastalığımdan kurtar, benliğimin yok olmasına izin, inâyet ve hidâyet eyle, nefs perestlikten âzâd et!). Beni nefsime meftun kılma (nefsimin fitnesine düşürme, nefsimin hevâ ve hevesiyle sihirletme, nefsime tüm gönlümü verip ona vurulan, düşkün ve âşık olan kılma!). Âfâkı (dış dünyayı) tanıdığım hislerimi (enfüsümü ve özümü tanıdığım duygularımı) bana (şühûdî tevhid tekemmülüme) hicâb (perde, engel, yol kesici, çeldirici) etme! Bana her türlü, tüm gizli (saklı) sırları aç (ifrat ve tefritten koru, i'tidal üzere ve hazımlı kıl, şaşırtma-taşırtma!) YÂ HAYYU YÂ KAYYÛM (celle celâluhu)!"

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 18 Tem 2017, 21:35
gönderen nur-ye
Resim

ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu SıRRahu BaBam binBİR ÂLeMdi: Babama demiştim: “Ben bu şeyi anlayamıyorum, hani cennette bıldırcın eti verilecek ne varsa aynı varsa bizim öbür tarafta yediğimizin aynısı diyecekler erkekler için ceylan gözlü hanımlar yetmiş bin tane huri var!.” felân diye böyle biraz da abartarak söyleyince, Baba bir kürkledi: “Ulan bunlar, burada doymayan alçaklar için!. Bizim için Cemâlullah var!.” demişti.. hiç unutmuyorum!. Zâten MuhaMMedî MeLâMet Üniversitelerini böyle okumuştuk sadırdan sadıra!. Satırdan satıra hiç okumamıştık!. Satırdan okuduklarımız sadece yük oldu yâni!. ALLAHa hamd u senâ olsun!.

Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 20 Kas 2017, 12:15
gönderen nur-ye
Resim

ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu SıRRahu BaBam binBİR ÂLeMdi: Haa şeriatta felan gelince havada uçuşuyor bir laf canbazlığı, bir gariplik bir saçmasapanlık..
İşte Derbentli’min dediği: “Bu serserilerin elinde bizimkiler olsa sihirbazlık yaparlar, Musa aleyhi's-selâmın sihirbazlarını geçer bunlar.” diyor..

Bizim bir Mehmet Çabuk Amcamız var İnşâe ALLAH bir Aksaray’a gittiğimizde bi sohbete onu da alalım.. bizim tarikat sistemimizdeki en yaşlımız odur. Rahmetli Hacı Osman Efendinin yaşında 80-90 da vardır.. ağlayan insandır durmadan.. hemen ağlamaya başlayıverir.. güzel bir insandır yaşlıdır bize bağlıdır.. bizimle beraberdir Mehmet Çabuk Amca.. efendim o Amaratlı Yenikent’li.. “Orda yaşıyoruz diyor e tabi onlar çok iyi tanıyor Derbentli’yi.. Derbentli de dolaşıyor seyyah.. o zamanlar eee bir karakış günü hava karlı.. bir gün yassı namazına durduk farzına.. bir de baktık ki sünnette yoktu farzda Derbentli gelmiş” diyor.. İşte bir kaç kişiyle fiskos ediyor felan diyor.. ya ne oluyor ne oluyor felan derken ya bu bir şeyler söylüyor diyorlar.. diyor ki “tuz gölünün kenarındaki batıklıkların arasında bir tepe hüyük var mı?.” “var..” “O hüyükte hazine var!” diyor.. “Ne yapalım efendim, toplanalım traktörleri koşalım, kazma küreği alalım gidelim çıkaralım!.
Tamam nerede?. işte gidiyorlar belli bir süre gidiyorlar oralar çok berbat aralar çünkü bataklıklar var traktörle de olsa bunların tümünü götürüyor tuz gölünün batağına sokuyor.. “hangi hüyük?”.. “İşte şu karşıdaki hüyük beş metre şurdan gidin on metre şurdan işte oraya gelin orası..” bunlar gece boyunca çalışıyorlar.. iyi de, ne hazine var ne şey var.. amma hava ağırınca “geri dönelim” diyorlar.. ama dönecek hal yok çünkü traktörlerle geri dönülemiyor hep batak olmuş çamur içinde felan bunlar öğleye doğru çıktı geldi köye” diyor.. çamurlar içerisinde felan traktörler kaldı felan diyor yaa Derbentli?. Haa derbentli.. ne zaman sizi bıraktı bir süre sonra geri döndü.. “Ne oldu?” dedik.
Derbentli “Onlar hazineye gitti ben geri geldim gidiyorum” dedi döndü gitti şehre diyorlar..

Yani bir köyün halkına nerdeyse öyle bir ders veriyor ki, paraya koşmanın sonucu asla unutulmaz. yani “tümümüzün, sizin kıblenizde altın-para var sizin!” diyor. “Cami cematinin tümünü gitmeyen kimse kalmadı imam dahi gitti” diyor Mehmet amca.. inşâe ALLAH bi dek getirdiğimizde Aksarayda görürüz sizle.. Mehmet Amca da gitmiş tabi.. O da “gittim” diyor çünkü sözüne güveniyorlar Derbentli doğru söyler.. doğru söyler de Derbentli ağır bir ders veriyor o karakışta, o soğukta, çamurun içinde beline kadar sokuyor, sabaha kadar da Höyük kazdırıyor ve ondan sonra da diyor ki: “Namazdan önce dedim diye sizin namaz boyunca içiniz böyleydi!.
Öyle derdi Derbentli: “Bizim elimizde olan bunların elinde olsa keramet değil bunlar sihirbazlık yaparlar. başka maksatla kullanır keremde ikramda değil kirde kullanırlar..”


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 31 Ara 2017, 10:34
gönderen nur-ye
ResimBeBe-DeDemm!..
Resim ben NE EDemmm!..


"bÖYLE DE!"me cANkız NûR-ye-me!
"NâR-ye" dirirler baKk!. DEMEdi DEme!..

**
Resim
"DE"li-liğin beleş Olduğu 40 yıl ÖNcesiydi..
DELi HaSsan BaBama SEvdâlanmışım.. sabah namazına çok var.. sessizce sıyrıldım yataktan ve ERkenCE vardım Ulu Câmi Kapısına.. Oralarda idi.. o meşhur Koyun AĞılı Kokusu vardı amma kendisi yoktu.. Bakıştım ora bura yoktu.. kapı girişi loştu.. birisi paltosunu düşürmüş sandım YERdekini GÖRünce.. ayağımla dürtecekken "hAVv!... HAVv!." diye SALLdırdı.. AKLım UÇçtu gitti..
"KorKma ÇOBANım!. Korkma!. KervÂN İti HaSsÂN!.." dedi... olduğum yere ÇÖKktüm.. İÇim PaTtladı..
"canOĞUL! İtler nasıl yatar-UYyur BİLirmisin?" dedi.. ses Edemedim.. yerde gösterdi NASILı.. Diz üstü öne EĞİLdi..İki KOLunu uzattı başını yüzü koyun yere koydu.. İşte bu HÂLi Hizmete Hazır HÂLi! dir" DEdi.. Sonra kıvrıldı ve başını bacakları arasına soktu, OLduğu YERde DÂİRe ÇİZdi YAŞşlı bedeni.. " bu da karakışta kar altında YATışı..Burnunu KIÇına sokar ve DeVRin DÂİREsini TaMmamlar da kıŞş UYykusun UYyur!" dedi..

**
"NEY"se.. "DELi!. DE!"din DE!.. NeYZeni AĞlattın... NÂR-Ye-Ye-sice!..

23 Haz 2013 12:51


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 02 Şub 2018, 09:00
gönderen nur-ye
Resim


ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:
RAHmetLi DERbendLiMm;
ULaa ÇobÂN!.
Mal =>Gurbette ->Vatandır.
Fâkirlik =>Vatanda -> Gurbettir. Fâkir, her yerde GARİBtir!
” der de;
Sonra gözlerini kısar ve kıkırkıkır GÜLerdi de..
Sonra boş AVcuna ÜFfürür de: “YELLenmeden TeYyâre!”sini ÇEKerdi..


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 12 Mar 2018, 07:29
gönderen nur-ye
Resim


ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


DebentLi DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:
RAHmetLi DERbendLiMm derdi ki!: ''Nâzeninden uzak dur oğuL!. ''


2008 /Kulihvani -nur-ye, msn

Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 29 Nis 2018, 22:43
gönderen nur-ye
ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


Debentli DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:


Resim

İbret Sahnesindeki Korku İnsanı ile,
Hikmet Sahnesindeki Umut İnsanı arasındaki ara kesit Mutluluk mu acaba?..

Bendeniz ömrüm boyunca MUTluluk HAYR-ANıyım..
Mutsuz kalıp ağlayan bir çift gözün; o derinden, çökmüş ve içli bakışı hep yaktı içimi..
Bir çocuğun bütün vücudunu sarsan hıçkırıkla iç çekerek ağlayışı,
Karşı komşumuzun göç yükleyişi,
İçimdeki acı çığlığı çığ gibi dürter de omuzlarımı çöktürüverir!..
Bu nedenle kendime:
“Mutsuz geçen günleri sil çıkar ve gör ki, bu ay 30 çekmemiş!” derim sıkça..
Mutluluk Menbağı Muhammedi İnsanları çok gördüm ve yaşadım onlarla..
Yanlarında: “Huzurda, HIZIR Hazır!” derdim hep…

Yeni Yüksek Mühendis olmuş ve memleketimde işe başlamış sivrilivermiştim.
Birkaç yıl geçince siyasiler ilerde tehlike olacağımı anladılar ve sağdan soldan saldırdılar.
Her iktidar değişiminde tayinim çıkardı ve sebeb, köy kökenli oluşum ve siyasete atılıp potansiyel engel olacağım idi kendilerine!
1979 du sanırım, yine tayinim çıkmıştı ve çok mutsuzdum!..
İnsanları anlayamamaktan ve anlaşılmayışımdan, hizmet değil de zulmet istenişten vs...

O zamanlarda Seyyah Derbentli Deli Hasan Baba her yaz gelir 3-4 ay kalır bendenizle haşr ü neşr ederdi.
Bir cumartesi idi, ikindi namazına Ulu Cami’ye gideyim efkarım dağılsın-gitsin istedim.
Evden çıkıp da köprü başına gelince içimdeki acı aklımı yuttu ve önümdeki büfeye döndüm bir büyük bira istedim soluksuz içtim sanırım hınçla..
Aç karnına olunca bir anda darmadağın etti beni..
Yokuşa yürüdüğümde sallanmaktaydım sanırım..
Ancak karşıdan elinde o uzun dal parçası ile gelen Derbentli Deli Hasan Baba’yı gördüm!
Bu hâlimi görmesin diye kaçmak için nere dönsem o tarafa hızla yönelince, Lisenin duavarına dayandım ve:
“Gel Baba! Sen de gel!” dedim.
Mosmor bir suratla: “Bu ne hâl FİRAR!” dedi.
Ben de: “İnsanlar benden ne istemekte?” derken gözlerimden ateş dökülmeye başladı.
İşte o zaman elindeki sopayı iki eliyle kavrayıp var gücüyle karnıma saplamaya başladı ve:
“ALLAH’ın verdiğini alacak yok! ALLAH’ın aldığını verecek de yok! BİZ buna İMAN diyoruz köpek!..” diye sopayı karnıma sokmak istedikçe ellerimle yakaladım ve avuç içlerimin derileri sopada kaldı ve kanlar yerlere saçıldı!.
Kan-ter ve göz yaşlarım içinde etrafı bir alkol kokusu sardı..
Bıraktı vurmayı boynuma sarıldı bir müddet ağlayıp:
“İkindi okundu-geçti yürü KIYAMa!” dedi.

Koluma girip de yürüdüğümüzde içimde; makam-mevki, mal-mülk ve saire ile ilgili ne bir sevgi ne de bir İZ kalmadığını anladım ve ağlamaya devam ettim durdum yollarda..
Ve hamdolsun Beden, Nefs, Kalb ve Ruhum MUTlu olmuştu il kez!..
O gün kanı dökerek sıyrılan ve NEYe dönen içimde bir daha bir ŞEY barınamadı..
Yüce Sultan cc nun Rahman Nefesi Naz-Niyazda, yersiz-yurtsuz rüzgâr gibi inledi durdu ömrümce şükür!..
Ne durdu ne de durdurabildim!..

Lisedeyken Harb ve Sulh’u okumuştum ama unuttum gitti ve yıllar sildi konusunu bile..
Ancak son paragrafını silemedi.
Romanın kahramanı Levi idi.
“Levi, yemyeşil çayırların üzerine sırt üstü yattı ve uçsuz-bucaksız gök yüzünü ve bulutları seyretti. Sonra gözünden bir damla yaş kaydı: “İnanmak bu mu RABBım!” dedi.”

Belki de SEVmenin MUTluluk Olduğunu BİLemeyenler bendenizi DELİ sanacaklar ama Olsun!
DELİlik çok güzel olmasaydı Derbentli Deli Hasan Baba da Olmazdı!..

MuhaMMedî MUTlulukla, ÖZüme ait bir AYYAŞlık MaSALLımı anlattım…

****
***
**
*


ZEVK 3526

ÜzmE! Üzülme! SEV! SEVil!..

Çile ÇÖLümüz Çiçeği, Zâri Zâri ZÂRi SEVgi
SEVen-SEVilen-SEVgili, YARImızın YÂRi SEVgi
İKİliğin BİRlik BAĞı, BİZ im ÇÖLdeki İZ imiz
SEVmeyenler kıskanmasın, Kâinâtın KÂRi SEVgi!..


05.03.19 12:50
Cncmde..


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 30 Nis 2018, 11:19
gönderen nur-ye
Resim


ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


DebentLi DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:



ZEVK 4374

ÂŞIK ÖLMez ÖLen AHmak!.. H-AYY YILDIZlar DUYun Beni
Ne Yer ne Gök Görsün “AH!” ım.. Bir Tenhada SOYun Beni
ÇÖP-lükten ÇÖL-e ÇIKarken!.. HaSSaN DAĞIna GÖTÜRün

DERBEnT-li DeLi HaSSan-ın gÖZ YAŞı-yla YUYun Beni!..


26.02.11. 15.15

hayyelesselahta..
hayyelelfelahta..
ezan ANı
cÂNÂN cANı...



Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 26 May 2018, 01:27
gönderen nur-ye
Resim

TÜRKÇESİ: Allâhümemec’al efdala salavâtike ebeden Resim Ve enmâ berekâtike sermeden Resim Ve ezkâ tehiyyâtike fadlen ve adede Resim Alâ eşrafil halâikil insâniyeti ve mecmail hakkâikil imaniyyeti Resim Ve turittecelliyâtil ihsâniyyeti Resim Ve mehbitil esrarirrahmâniyyeti Resim Vâsitati akdinnebiyyine Resim ve mukaddemi ceyşil mürselin Resim Vekâidi rakbil enbiyâil mükerremin Resim Ve efdalil halâiki ecmain Resim Hâmili livâil izzil alâ Resim Ve mâliki Ezimmetil mecdil esnâ Resim Şahidi esrâril ezeli Resim Ve müşâhidi envarissevâbikil üveli Resim Ve türcümâni lisânil kıdemi Resim Ve menbail ilmi ve hilmi ve hikemi Resim mazhari sırril cudil cüz’iyyi ve külli Resim Ve insani aynil vücudil ülviyyi vessufliyyi Resim Ruhi cesidil kevneyni Resim Ve ayni hayâtiddâreyni Resim El mütehakkiki bi alâ rabbil ubudiyyeti Resim El mütehalliki biahlâkil makametil istifaiyyeti Resim El halilil a’zam Resim Vel habibil Ekrem seyyidinâ Muhammed ibni Abdillah ibni Abdilmuttalib Resim Ve alâ sâril enbiyâi vel mürselin Resim Ve alâ âlihim ve sahbihim ecma’in Resim Küllema zekerakezzâkirun Resim ve ğafela an zikrihimul ğafilun Resim Ve sellim teslimen kesira.

MÂNÂSI: Ey Rabbim, dâim en güzel salâtlarını; sermedî olan en geniş bereketlerini; fazlı ve adedi en pâk selâmlarını; insanlardan yaratılmışların en şereflisine; imâni hakikatlerin kendisinde toplandığı; ihsân dolu tecellilerin Tûr'u olan; rahmanî sırların iniş yeri; nebiler bağında vâsıta; resûller ordusunda öncü; tekrîm edilmiş nebiler kervanının önderi; tüm mahlûkâtın en faziletlisi; en yüce izzet sancağını taşıyan; en âli mecdin yularlarının sahibi; ezel sırlarının şâhidi; önce geçmiş olanların nurlarının müşâhidi; eskilerin dillerine tercüman; ilim, hilim ve hikmetlerin menbâ'ı; cüzî, küllî tüm "cûd"un sırlarını izhâr eden; ulvî ve suflî varlığın kendisi olan bir insân; her iki kevnin bedenindeki ruh; iki yurttaki hayatın kendisi; ubûdiyet derecelerinin en yücesine ulaşmış; seçilme makâmların ahlâkına bürünen; en büyük dost; en keremli sevgili; Muhammed b. Abdullah b. Abdulmuttalib (salallahu aleyhi ve sellem)'e, diğer nebi ve resûllere, onların tüm âline ve ashabına, zikredenler seni zikrettikçe ve gâfil olanlar da zikrinden gafil oldukça, Sen veriver!. Çokça selâm ediver!


Resim

İZ üSTünde İZ-ndeydik
GÂR
-ı HiRÂ gİZindeydik
Bir DAMLAmİZ DELirdi DE
!
BİZ BİR-İZ DEnİZ-indeydik

AŞKın KIRAT-ı ihvÂNi.. SAVRulur YELEsi ApAk
AŞKın SIRAT
-ı ihvÂNi.. “Hakkul- HAKKça YAŞa!” mak

ZEVK 4995

ÂŞIKların ah!.ı ALLAH!." "vAHH!"ları hEYY YÂR! ey-MiŞ!..
devrÂNda seyrÂN Edişi seYR ü SüLuk SeYYâre-yMiŞ!
RUHun ŞÂD OLsun Derbendli DeLi HaSAN BaBam beniM!.
YALANı Yaşanmış SANmak "Osuruktan TeYYâre" yMiŞ!..


25.07.12 02:55
brsbrs.tmmtktktrstkkmz…


Ulu CÂMinin kuytu köşesinde dizçök oturmuş başka bir iklimdeymişçesine ilgisizdi Vâizin yırtınarak dediklerine..
Yaşlı Vâiz Öylesine canhıraş anlatmaktaydı ki fenâfîLLAHı, oturduğu kürsü sallanmaktaydı belki de..
Başını kaldırmadan göz ucuyla baktı bana ve: “Osuruktan TeYYâre!” dedi: ..
Anladım kiYAŞAnmayan Yalan, BİLen Demez Diyen BİLmez!” demekteydi..
Miş.. miş.. maSALLımızda Derbend-liMMM..
kaddesallahu sırrahu..


Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 01 Ara 2018, 19:34
gönderen nur-ye
Resim


ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


DebentLi DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:


Biz deli olduğumuz için her gün Cuma” derdi.
Her gün Cuma. Daha delileri var içimizde” derdi.
Her vakit Cuma”…
Yatsı namazında da Cuma kılar bunlar!.” diyor yâni.




Resim

Re: Derbentli DELi’min DeDiği

Gönderilme zamanı: 19 Kas 2019, 09:45
gönderen nur-ye
Resim


ResimDerbentli DELi’min DeDiği:


DebentLi DeLi Hasan kaddesallahu sırrahu BaBam binBİR ÂLeMdi:


Deli HaSsÂN BaBa-ma: “BaBaM!” DEmiş..miş..diMmm de Ne Kızmıştı KüKreyerek!...
Deli HaSSana N-Olmuş!” diyerek!.. ve de EKklemişti ARDından;

DELİ!
ZıRR DELi!
ZıRR DELi!
HınzıR DELi!..


Deyü haykırmıştı ve de SORrmuştu.. “sen hangisiSÎN?”..
HePisi!..” Dediğimdeyse meşhur “ÇüŞş!”ünü patlamıştı..
DuRR hele daha DOKUz DOĞurmadın!.. dAHa ANAyın KOYduğu Adla DURuyorsun.. BâKİrsin!”… demiş. Miş.di..
NErden BİLecektim DOKUz DELİyi?.. daha DELİrmemiş..mış..tim ki…




Resim

https://www.muhammedinur.com/forum/view ... ena#p87894

Bunlardan birisi de benim hayatımda Derbentli idi işte.. 1965 yılında lise de okurken Adana da bir yaz tatilinde Hasan Dağına çıkmıştım yaylamıza.. Ordan dönerken ormanın içinden çıkıp geldiğini bu gün gibi hatırlıyorum, başında siyah bir yünden örme takke ve çok ince bir yeşil sarık sarılıydı.. tâbii ki daha gençti, fakat yüzü çok öfkeli bir insan gibiydi.. yüzüne bakıldığında korkutucuydu.. yâni ters gibi şeyli insandı.. ormanın içinden çıktı geldi.. durdurdu bizi “nere gidiyorsunuz?.” Dedi.. “Karaören’e gidiyoruz!.” Dedik. “Ben de oraya gideceğim Molla Memmedi göreceğim!.” Dedi.. yanımdaki yaşlıllar dediler ki: “Bak şu genç onun yiğeni!. bana dedi ki: “Çek ulan eşşeği kayaya!.” Ki binebilsin!. bizim o zaman afedersiniz kuvvetli bir hayvanımız vardı, katır gibi yâni..
Bende üzerindeyim.. kayaya çekeyim ki, binecek yâni.. ben mecburen çektim o da geldi atladı arkaya.. birlikte beraber gidiyoruz köye kadar.. hiçbir şey konuştuğunu hatırlamıyorum.. yarım saat kırkbeş dakika yürünmüştür.. ama ses hiç yok.. bir şey sorsalar dahi cevâb yok!. Benim duyduğum ise, sâdece bir titreşim var.. devamlı titreşim var.. yâni işte o bedeni meselâ ben şahsen elde edemedim.. nasıl oluyor da bedenen, nefsen, kalben, ruhen bir ZikruLLAH oluyor.. vibratör gibi bir titreşim içinde olabiliyor insan vücudu fiilen.. yalnız bu, durdurulamayan bir hareket.. hareke ve hareket.. tıpkı atomun durmadan döndüğü gibi güzellik içerisinde..
Köye girdik bizim eve kadar geldik.. Hoca Baba Amcamla komşuyduk biz.. Amcamın evine kadar geldi ve indi eşekten.. ama ben o gece yatsı namazından sonra zikir olacağını anlamıştım.. çünkü onun gelişi hiç te normal birşey değil idi.. Hoca Amcama böyle insanlar gelirdi de o gecelerde Halaka-yı Zikirler olurdu.. ellerinde kudümleriyle, çarpanalarıyla beş altı kişi böyle akşama yakın geldi mi misafir olarak anlardık ki, yatsı namazından sonra herkes dağılınca kalanlarla zikir olacak.. Bizim Hacı Mahmutla da biz bunu hiç kaçırmazdık..

İşte o gece yatsıda da muhteşem bir zikir oldu ki muazzam..
Bu âdete “BÂB Aziz” Filmindeki hani var ya o, çadırın içindeki, ordaki oynayan hanımı dışarı çıkarın, yerine Çolak Rasim Emmiyi koyun, Derbentli’yi de etrafına pervÂNe yapın!. ve kudüm verin birinin eline!. kudüm dediğimiz, sini büyüklüğünde bir def ki, değişik bir def.. bir başkasına çarpana, demir disk, ellere takılı ritim içerisinde vuruluyor, mehterde de var.. onlar ve birisi ki, yanık bir sesle ilâhiler okuyor.. bu dönüşler, halaka-yı zikirler, eller kenetli ve bu ritmik raksın görüntüsü içerdeki sesler sanki, ağızlardan değil de ruhlardan çıkıyorcasına harika..

İşte ben o rahmetli Rasim Amcanın o zikirdeki pervane dönüşünü ömrüm boyunca unutamadım zâten.. çünkü onun sol kolu çolaktı, ağzı da çarpılmış gibiydi.. doğuştanmış.. zaman zaman salyası akardı böylee.. seyrek sakallı idi.. Şemsi Tebrizî’ye pek benzeyen bir insandı.. Onların her ikisini de aynen gördüm çünkü.. görmüştüm yâni.. ve Çolak Emmim Şemsî Meşrebli bir insandı zâten.. yıllar sonra yakazada, Kâbe’de Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin imâm olduğu ve bütün insanların orda farz namazı kılınacak gibi beklediği bir ortamda.. bir müezzin nidâ etti ki: “AŞK Namazı kılınacaaaaak!.” diye Türkçe olarak, üç kere arka arkaya çok güçlü bir sesle bağırdı.. yedi kişi kalktık çeşitli saflerdan.. ötekiler, diğer insanlar olduğu yere oturdu..
Kalkanlardan birisi bana çok yakındı ve Müezziindi ve Rasim Amca idi.. O kadar mutlu oldum ki analatılmaz yaşanmadan..
Bu YEDi kişi, olduğu yerden duruyordu namaza.. gidip de ön safta değil.. nerede kalkmışsa oarada uyuyordu İmam Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme.. o yedi kişi bulunduğu yerlerden uydu Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme.. Rasim Amca da çok arkada idi.. çünkü yakındık yâni.. olduğu yerden ayaklarıyla zıplıyordu Neş’esinden..

Demek ki gerçek İlahî Aşka mazhar oluş, fiilen bu hayatta oluyor ki o zaman çoktan ölmüştü.. bunu gördüğümde burada oluyordu.. ki aynen devam ediyor ve ölmüyorlar yâni..

İşte Derbentli’yi o gece görmüştüm ilk defa.. yâni o gün görmüştüm hayatım da..
Seneler sonra tekrar çıkıp geldiğinde: “görevli olarak geldim, Diyaribekir’den Tersuza geldim!.” Diyor..Diyarbakırdan Tarsus’a yâni.. “Tersuz’dan Aksaray’a görevli geldim!.” der, getirdiği paltosunu Ulu Câminin önündeki dut ağacına asardı.. “bu benim evim-damım” derdi.. çünkü paltoyu görünce anlardık ki o gelmiş.. üç dört ay kalır ve bir gün palto yoksa artık gitmiş demekti..
Hiç kimsenin evinde kalmaz, bir tek kuruş veremezsiniz, bir lokma yediremezsiniz.. zâten selâm bile veremezsiniz ki, bu kadar ketum, bu kadar içeri dönüktü..

İnsanlarla konuştuğu oluyordu Amcamlarla felan.. Halen yaşayan Amaratlı Mehmet Çabuk amca var, halen yaşıyor.. Hacı Osman Efendi Babalarla felân görüşürdü.. onlarla zaman zaman görüşürdü..
Ama genellikle, halk arasında felân kimseyle konuştuğunu göremezdiniz.. Söyleyeceği şeyleri çok net, açık, anlaşılır bir şekilde, gösteriyle fiilen gösteriyle yapar ve asla unutamazdınız!.

Ben yeni mezun Yüksek Mühendis olduğum için, altına param yetmediği için gümüşten bir rozet yaptırmıştım yakama.. O’nun yüzünden Ulu Irmağa atmak zorunda kalmıştım da, bir daha da, hayatımda rozet takmadım asla.. Mecbur kalınca da inşaat yüksek mühendisiyim felân demedim.. yutturmuştu bana o kelimeyi çünkü.. bin cilt kitab okutarak değil, bir çift sözle..

İşte duymak ve uymak, sahib çıkmak budur!.
Çünkü Derbentli bana sahib çıkmıştı ki, o dönemde, o zamanlarda akıl fikir ermeyen bir hayatın içindeydim.. Maddî mânevî hiç kimsenin düşünemeyeceği, ayarlayamayacağı, anlayamayacağı bir başlangıçtı bu!. Hani çile çekirdeği “çattt!.” der ya.. siz hiç “çattt!.” sesi duydunuz mu İÇinizden.. daha ondan sonra içindeki havaya fırlar yakaryıkar herŞEYini.. ne fark eder?.
Ha çile çekirdeği patlamış, ha da atom bombası patlamış.. KÛN feye KÛN bu işte.. bu Hakk Kâmil Yüreğinde olduğu zaman kemâl verir, yoksa avara kasnak, boş teneke hiçbir netice alınmaz ALLAH korusun!.

Hayâlî bir inânçla hayâlî bir Rabb, hayâlî bir Abd oyunu sürer gider, kısır döngü de yalama olmuş cıvata-somun gibi, binlerce çevirsiniz bir diş attıramazsınız, çünkü yalamadır..

O zamanlar ben keramet diye bir şeye inanmıyorum, diye içimdekini bildiği için Derbentli Deli Hasan Babam kaddesallahu sırrahu, köpek sürüsünün içinde şehri dolaştırmıştır.. tüm insanlara göstermek kaydı ile.. şu Anda Aksarayda yaşayan, hâlâ yaşayan şâhid olan insanlara..
Çünkü ne diyor: “Senin aklını un ederiz, fırına sokar, ekmek eder pişiririz yeriz.. aklına hayaline gelmedik şey hâline getiririz!.” Diyor..
aklını diyor aklını.. onun için biz kendi kaderlerimizde, ALLAHu zü’L- CeLÂLe duâ ederiz ki: “Yaşadığımız sürece inşeallah; ALLAHu zü’L- CeLÂL’in, Kur’ÂN-ı Kerîmin, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin, Ehli beyt aleyhisselâmın, Evliyaullah kaddasallahu sırrahumun ve de, kendi insanlığımızın kadir ve kıymetini bilen, şerefini haysiyetini bilen ve öyle kullanan ALLAH dostlarıyla ALLAHu zü’L- CeLÂL haşır neşir etsin bizi, bizle bile etsin!.”
O zaman ben, sen, o olmayız BİZ oluruz.. BİZ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemde BİLE isek, zâten “BİZ”iz diyorum, bunu anlatmak söylemek için..

İşte Derbentli’min öğretim ve eğitimdeki görevi, çok basit gibi gelirdi ilk başta.. fakat o yıllar içerisinde sayısız olaylarla, sayısız olaylarla sizin kumar zarı gibi, tavla zarı gibi olan ki ben de bu çok bârizdi aşırı açıktı yâni çok gözde ve okuduğum için ve o zamanlar hiç kimse okumadığı için çok şey gözüken, herkesin el üstünde tuttuğu bir insan olmanın da getirdiği gençliğin ve her şeyin verdiği şeylerle köşeli bir insan!. ZÂR gibi.. attın mı yek duruyor tek duruyor.. bir rakam okuyorsun üstünde yâni bunu âdeta deniz kenarındaki hiçbir köşesi olmayan binlerce hani yassı taşlar vardır ya çeşitli boylarda çakıllar, mercimek gibidir hepsi.. duman etmiştir onu dalgalar, öyle çaktırmadan, öyle yavaş, öyle sessiz, öyle uzun zamanda ki bilyeye çevirmiştir!.
Kötü mü olmuş?. Hayır, hayır daha önce altı yüzümüz sekiz köşemiz on iki ayrıtımız vardı Kâbe gibi HaYyat ZÂRı gibi..

Çok şükür şimdi yüzsüz yaptı RABbım TeÂLÂ.. sokakta birisine “iki yüzlüsün sen!” desen kavga eder..
gerçek bir Âşığa “yüzsüzsün seb!.” desen senin elini öper teşekkür eder.. ama ince bir ayrıntısı vardır ki; Derbentli, bilye gibi her noktası ayak her noktası baştır, her noktası “BİZ BİR” ve “TEK”tir.. AYRı bir noktasını asla bulamazsınız..
Onun için varya Kur'ÂN-ı Kerîmimizde SıFırda SONsuzLuk;

وَلِلّٰهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَاَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ وَاسِعٌ عَلٖيمٌ
Resim ---"Ve lillahi’l- meşriku ve’l- mağribu fe eynema tuvellu fe semme vechullah, innallahe vasiun alîm: Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphe yok Allah, kuşatandır, bilendir. " (Bakara 2/115)

MUHİT: hareketli.
MERKEZ:sükût-sabit..
Nereye dönerseniz ALLAH celle celâlihu vechi ordadır..
İşte bu böyledir onun için diyordu Derbentli: “Çobanoğul, aslına sahib çık, aslına sahib çık, nesline sahib çık!.”der de böyle tek tek sayardı parmaklarıyla..
“Asıl asmaz bal kokmaz, kokarsa yağ kokar.. Onunda aslı ayrandır..” Efendim “Eşek sütünden pindir olmaz.. İt kılından kendir olmaz!.”
İnsan aslını takip edecek de, aslı nedir?. Falan oğlu falan oluşu mu?.
Ben onu bunu bilmem kimin oğlu olduğunu felan..
İstersen Nuh aleyhisselâmın oğlu olsun küfre düşebilmekte Sünnetullahta KULLuk İmtihanında.. asıl olan o değildir.. asıl insanın yaradılışındaki “Hakikat-ı MuhaMMedîye”sidir ki, kendinin ASLı Nurullahtır..
yâni şunu demek istiyorum ki; HaKk ÂŞıkLar BİLip-BULup-OLup YAŞAamaktadırlar ki; ASLı >Nurullah, NESLi >Nûr-u MîMdir..

İşte bunu anladığımızda; ben, sen, o, hepimiz.. BİZler onun için BİZler hepimiz..
“Elif demeyi bilir misin Baba?” derdim Derbentliye de: “Hayır, hayır, hayır ben harfi marfi bilmem, hiç görmedim, anlamam!.” Derdi..

Amma çok iyi bilirdi bir kere.. yanında “ALLAH!.” deseniz ya da, bir araba fren yapsa yanında “Huuuuu!.” Ya benziyen ses duysa âniden havaya fırlardı.. Çünkü Zikir SEViyesi Huuu Esmâsında idi, Kadirî Tarikatı Silsilesinde en yüce en son esmâ Huuuu Esmâsıdır..
Ben bunu Ricâl-i Gayb olan, Sâlih Baba kaddesallahu sırrahu da çoook yaşamışımdır çokkk.. yanında biri “Heeeeeee!” dese hemen “Huuuu!.”yu basar yâni mecburen basar..
İşte onlar “Huu!.” delisidirler ve okudukları okullar Ehlullah ve Evliyaullah okullları.. Ehlullah ve Ehli Beyt ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem okullarıydı..

Bizler, Sadakatta Samimiyette Sabırda ve SeLÂMette ALLAHu zü’L- CeLÂL’in emrettiği gibi onları İzlersek, dosdoğru islersek, birbirimizin BEDENen bütün uzuvları gibi, NEFSen tüm özellik ve güzellikleri gibi, KALBen saf ve safiyetleri gibi, RUHen RaBBimizi BİLdikleri gibi;
BİLişir, BULuşur, OLuşur ve de YAŞAyarak HAKk’ın Şâhidi olarak kaderlerimizi, kadarı kadar şâhid olarak yaşayarak, geçer gideriz bu Âlemden hayr ile inşâ ALLAHu TeÂLÂ!.
Bu bir kendi başına bir kaderdir, bizlerin kaderidir kendi kaderlerimizdir.. Siirtli Hocam insanlara beni işaret ederek “BİZi bir araya getirdiği için Rabbul âlemine sonsuz şükrediyorum biliyor musun Abdüllatifff!” derdi sık sık..
Bu da güzel bir şeydir ALLAHu zü’L- CeLÂL’in yolunda, emrinde ve muradında BİZ BİR olmak.. ne kadar muhteşem bir şeydir, hârika bir şeydir.. zâten BİZde-MuhaMMedî MeLÂMette, bilenimiz bilmeyenimiz olamaz.. BiZ İkİlik şeytanlığında yokuz.. BİZ de bilen bilmeyen olmaz seviyelenmek esastır.. seviyelenmeyen vardır.. biz seviyelenmek için varız ne yapalım işte.. ben yayınlayamadım bir resim vardı şu bizim MecNÛN genç Yunus Emre ile çekilmiş aksarayda.. tâbi ben ufacık tefecik bir insanım.. Yunus Emre de orta boylu, Barbaros da maşaallah iki metre.. hoş bir resim, tam bir çizgi çizseniz yukarıdan aşağıya üçgen elde ediyorsunuz bir açı elde ediyorsunuz Barbaros boyunun birazını bana ver değil ya bu.. bizim hakta ve hayırda neyimiz varsa Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemde “BİZBİR-İZ”dir..
Ancak bâtılda ve şerde oluşumuz şahsî bizim yüz karalarımızdır, yüzümüzdeki isler pislerdir.. ki, bunu silmek benim yüzümdekini silmek isesana düşer Barboros.. bu yoldaki Sadakatın Sabrın ve MuhaMMedî OLuşun gereğidir.. hep beraber duâda onun için diyoruz;
“BİZim geçmişe tevbelerimizi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin tövbelerinde istiğfarlarında bile et Yâ Rabbi!.” Diye..
“Uuâlaramızı bir et! Rızalarımızı bir et!. şehâdetimizi bir et, iki şehâdetli kılma!. Bizi yalancı durumuna düşürme bizi yardım et!.”
diye yalvarıp duruyoruz neden?.
Derbentli’den bahsettim bu gün şunun için ki,
İnsanlar birilerinin peşine takılıp gidiyor ağzı laf yapıyor diye..

Hulusîciler isim ona lâyık değil ama Hulusiciler var ya şu adam... şunlar bunlar gibi bir takım insanlar maşa olmuş; Dünya Kiliseler Birliğinin, İslam Dinini yıkmak için ve genç beyinleri tam içerden çökertmek için.. “Fırını, fırıncının çocuklarına yıktıracak” bir metodla bir yıkım mühendisliğiyle çağlara sığmayan İngiliz Oyunuyla konuşabilir, çok şey söyleyebilir, akıl fikir ermeyen maddî deliller ileri sürebilir..
Ancakk, ama bir Derbentli kaddesallahu sırrahu çıkar der ki: “Bırak git bree oğlum bütün zerrenin anası Nûr-u MuhaMMeddir!. Sen hangi zerreden bahsediyorsun geç orayı.. yoksa kurana mı inanmıyorsun?. yoksa Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme mi inanmıyorsun?.” gibi keser atar..