Bawa Muhyiddin Hazretleri'nin Resmiyle 4 Âlem
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5155
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Bawa Muhyiddin Hazretleri'nin Resmiyle 4 Âlem
Bu güzel resmi ilk gördüğümde aklıma hiçbir şey gelmedi. Baktım,baktım ,baktım ve bir şey anlamadım. Çok güzel görünüyordu gözüme ama bir şey anlamıyordum.Yıldızlarını saydım, ağaçlarını saydım, doğru dürüst öğrenemediğim arapçamla yazıları okumaya çalıştım, resme alttan baktım,üstten baktım, sağına soluna aynı resmi ekledim, insanlarına baktım, kapılarına, pencerelerine baktım ama tek bir şey bile anlayamadım.
Ancak hocamızın gönlünden gönül dostları ile bu güzel resmi zevk etmek geçtiği için foruma eklemeyi çok istedim. Çünki Bawa Hazretlerine ait bu güzel resim forumda paylaşıma açıldığı zaman, inşâallah, hocamızın ve gönül dostlarının zevklerini okuyabilme fırsatını yakalayacak ve okudukça içim kıpır kıpır olacak belki bir gün bende bunları anlayabilirim ümidiyle daha çok okumak isteyip, hayatla daha çok içli dışlı olmak isteyecektim.
Hocamızın satırları;
Sevgili Kardeşlerim,
Bawa Muhyiddin hazretlerinin kendi elleriyle bizzat yaptığı ve 4 Âlemi anlatan resmini sunacağız. İlerde inşâallah içeriğini gönül dostlarımızla birlikte zevk ederiz.
Hocamız böyle diyordu... Bu güzel resmi zevk edebilecek kapasitede olmadığımı hissediyor ama resme bakmaktan da kendimi alıkoyamıyordum.. Bugün ise bu resmi bilgisayarımda arka plan yapmaya karar verdim.
Foruma göndermek için aklıma tek bir şey gelmesini bekliyordum. Çok şükür bugün geldi.
Aklıma gelen bir alış-veriş merkezi ve bu merkezdeki yürüyen merdivenler idi. Ankarada geçen yıl bir alış veriş merkezi açılmıştı. Yürüyen merdivenlerle en üst kata çıkıncaya kadar tüm katları dolaşmak zorunda kalıyordunuz. Ve en son kata geldiğinizde ancak restoranlara, kafelere v.s ulaşıyordunuz. Bir gün çok aç bir şekilde o alış veriş merkezine gitmiştim. En üst kata çıkıncaya kadar bütün katları dolaşmak zorunda kalmıştım o yolculuk bana çoookk uzun gelmişti. Ama başka bir gün sadece gezmeye gittiğim için zevkle her katı dolaşa dolaşa en üste kadar ulaşmıştım. O alış-veriş merkezinde işleyen bir sistem vardı. Her katın kendine özgü özellikleri vardı. Her kat kendi içinde bir bütünlük sağlıyor ama birbirlerinden çok farklılık gösteriyordu. Ama bütüne baktığınızda hepsine birden alış veriş merkezi deniliyordu. Ve katlar arası geçişi de yürüyen merdivenler sağlıyordu.
Bawa Hazretlerinin bu resmine baktığım zamanda aynı şeyi hissettiğimi farkettim. Bir alış-veriş merkezi gibi düşündüm bu resmi. 4 katlı bir yapı ve yapının her katında gezilip görülecek bir saray var. Her katın içindeki saray o kata çıkanlarca ziyaret ediliyor, geziliyor, görülüyor, tanık olunuyor. Şahitlik ediliyor. Bu esnada her katta gezenin ihtiyacını göreceği her şey mevcut. Herkes herşeyi genel bir kanun çerçevesince kullanma hakkına sahip olduğu gibi hiç kimse o katın sahibi değil. Dileyen hayatının sonuna kadar aynı katta kalır benim, benim diye diye gökyüzünden mahrum kalır. Dileyende izleri takip eder ve herşeyin sahibinin farkında olarak şükrünü en güzel şekilde, gökyüzü manzaralı bir yerde eda eder .Ancak en üst katın bir güzelliğini görüyorum oda üstünün açık olması yani görüş mesafesinin tamamen bakanın kapasitesi kadar olduğu bir özgürlük var en üst katta. Ancak en üst kata çıkmak için yolu takip etmek zorunluluğu var. İzler takip edilecek. En üst kata çıkıpta muhteşem seyri yapan kişi aşağıya inip alt kattakilere üstte nelerin olduğunu anlatmaya çalışmalı ki sürekli bir geliş-gidiş olsun alış veriş merkezi hep diri kalsın, hareketliliğini muhafaza etsin.
İçime bir ferahlık doğdu!
Ferahlık hoşgeldin!
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Sevgili Gül Can,
Hasbi hizmet için kollarının sürekli sıvalı olması ne kadar güzel, Allah razı olsun. Ben de senin gibi gördüğüm şeyleri hemen saymaya başlarım, rüyalarımda da böyledir rüya içinde hemen bir yığın görünce tek tek içindekileri sayarım sonra anlamaya çalışırım, yolda giderken araba plakalarındaki sayıları kafamda çarpar bölerim, bunu niye yaptığımı bilmem, aklın paslanmamak için yaptığı bir egzersiz mi yoksa matematiksel bir düşünce biçimimi, yoksa kullanman ve kendinde keşfettiğin ve yerini henüz bulamadığın ve zaman içinde işine yarayacak bir yetenek mi, yahut ilahî ilmde keşf için gereken bir yetenek mi bunları zaman içinde keşfedeceğiz inşaallah.
Bawa Babanın başka bir resmini daha gönderiyorum yukarıda. Iman'a dört adım isimli kitabının kapağında. Bawa Baba dörtlü sistemi çok iyi kullanan bir Hakikat İnsan'ı bu yüzden bu Şeriat -Tarikat-Marifet-Hakikat dörtlüsünü ve elementleri, hikayelerinin içerisine gizlediği sayısal ve terimsel sembolleri ile bu çağda nadir görebileceğimiz türden bir Hakk Dostu. Kendi kitaplarındaki resimleri kendi eliyle yapmıştır. Resimlerle ilgili detayların kitapların içeriklerinde ip uçları ve hatta açıkça anlatımlarıda mevcuttur. Zamanla bunları belki keşf ederiz inşaallah.
Dikkat edersen resimde Hakikat üçüncü basamak ve Marifet dördüncü basamak olarak gösterilmiş. Halbuki Tasavvuf büyüklerinin hemen hemen hepsi marifeti üçüncü basamağa koymuştur, Hocamiz Kul İhvani de böyle gösterir. Bawa Baba bazen kitaplarında beşinci seviye olarak Suffiyat isimli ayrı bir kategori ile gelir ama sanırım buda o dört kategorinin içinde ama kendisi ayırmıştır. Bazı alimlerin nefs seviyelerini yedi yahut daha az gösterisi gibi.
Alt seviyelere bakarsan sağdaki ağaçlar Kesret Âleminin çokluğunu anlatan kara üzüm gibi ağaçlarla süslüyken birden en üstte tekliğin zeytini yahut eriği belirmekte. Yıldızlar dikkat edilirse en alt şeriat seviyesinde cami minarelerinin içinde kayıtlılar fakat en üst seviyede gökte HÜR olarak belirmekteler. Ashabım gökteki yıldızlar gibidir hadisi şerifindeki gibi sanki. Kalplerin ters yönlü başaşağı gösterimi kalbin dış dünyaya değilde içe doğru dönük oluşunu sembolize ediyor diye düşünmekteyim. Hacc Kitabının kapağında bunun güzel bir örneğini göstermekte ve Esmaül- Hüsna kitabından çevirdiğimiz yazıda kalb ile kelb (köpek) arasındaki farkı anlatırken bunu açıklamış idi. Kalbin şeriat seviyesinde tek oluşu ve sonraki seviyelerde sayısının artması ve içindeki renklerin değişimide ilginçtir. Dikkat edilirse yıldızlar sonra kalplerin etraflarında toplanacak kalp içinde BİZlik olacak. Kalplerin ucundaki noktada bulunan hilal Resulullah SAV'i temsil etmekte olabilir yani kalp SALL etme durumunda. En altta ki şeriat basamağında insanlar camiye karşı ilgisiz görünmekteler herkes akışında ama yukarı çıkıldıkça en üst basamakta bütün sokaktaki insanların yüzü camiye dönük. En üstteki 3 kalp ne ki düşünmek lazım.
Bütün seviyeler yol çerçevesi içinde kayıtlı kısıtlı iken en üst basamakta yol altta üst taraf ise gök yüzü. Gökyüzleri diğer basamaklarda gündüz iken en üst basamakta yıldızların göğe yayılmaları ile gece devreye giriyor ki bu da önemli. Karanlıkta parlayan nice gönüller vardır...
Selam ve sevgiyle
Gariban
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5155
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Sevgili Gariban Can,
Tefekkürünü paylaştığın için çok teşekkür ediyorum. Zevkle okudum. Ve İnşaallah resimde verilen ipuçları ile karşılaşırda paylaşımımız artar.
"En üstteki 3 kalp ne ki düşünmek lazım. " demişsin.
Bawa Muhyiddin (k.s.)'nin ana sayfadaki Kalbin Haccı yazısını okuyordum. Orada bu üç kalp olabileceğini düşündüğüm çok güzel bir tanımlama ile karşılaştım. Aktarıyorum:
"Allahın üç nehri vardır: Elif, Lâm, Mîm.
Allah Resûl (sav)una bu üç ırmaktan rahmetini yağdırmıştır."
Aynı yazıda kendisinin bu sözünü şu şekilde açıkladığı bir alıntı yapılarak aktarılmış.
Bawa Muhaiyaddeen bu Üç Harfin;
Üçlü Aşk Ateşi,
Üçlü Nur ve
İnsanın gerçek sûretini temsil ettiğini açıklar.
Elif ( ا ) Yaratan (Hâlik) Allahtır.
Lâm (ل ) irfan ışığı nurdur.
Mîm (م ) de Hz. Muhammed (sav)dir, ruhun nurudur.
Sen kimsin?
Sen Muhammed (sav)sin.
İçinde ne var?
Nur, yani lâm. Bu irfandır.
Onun içinde ne var?
Allah, yani sessiz elif.
Bu üçü bir tek sûrette, bir tek bedende bir araya gelmiştir. Bedende bir nur vardır, bu nurda da sır.
Rabb, Yaratan ve insan arasındaki ilişki budur.
Yalnız burada sen Muhammed (SAV)sin derken anladığım kadarı ile Peygamberimizin(sav) zat ismindeki 3 Mim'in bizim kemalatımıza ışık tuttuğunu vurgulamak istiyor. Açıkçası orayı tam anlayamadım.
Yine ana sayfada yayınlanmış olan ÎSÂ (as) ile ilgili yazısının altına açıklayıcı olması için, Gariban Can senin tarafından Bawa Hazretlerinin eserlerine dayanarak bir açıklama yazılmış. Onuda aktarmak istiyorum.
" E-L-H-M-D: İnsanın iç kalbini meydana getiren ya da iç kalbde bulunan 5 arap harfi. Allahı hamd eden kısım. Elif, Lam, Ha,Mim ve Dal. Bunlardan
Elif:Allah ı,
Lam: İrfan yahut kutbiyat Nurunu,
Mim: Muhammed (SAV)i,
Ha: Fiziksel vucudu temsil ediyor ve
Dal: Dunyayi temsil ediyor. Bunlar kamil insanda birlesip hamdi gerçeklestiriyor."
Bawa Muhyiddin(k.s.) Hazretlerinin Kalbin Haccı isimli eserindeki resmide eklemek istiyorum.Bu kapak resminde de 3 tane kalp bulunmakta. Ve bu üç kalbin birbiri ile ilişkisi sanki kanımızın tüm vücudumuzu dolaşması gibi birşey.
El Vedud (c.c)
Es Selam (c.c)
Tefekkürünü paylaştığın için çok teşekkür ediyorum. Zevkle okudum. Ve İnşaallah resimde verilen ipuçları ile karşılaşırda paylaşımımız artar.
"En üstteki 3 kalp ne ki düşünmek lazım. " demişsin.
Bawa Muhyiddin (k.s.)'nin ana sayfadaki Kalbin Haccı yazısını okuyordum. Orada bu üç kalp olabileceğini düşündüğüm çok güzel bir tanımlama ile karşılaştım. Aktarıyorum:
"Allahın üç nehri vardır: Elif, Lâm, Mîm.
Allah Resûl (sav)una bu üç ırmaktan rahmetini yağdırmıştır."
Aynı yazıda kendisinin bu sözünü şu şekilde açıkladığı bir alıntı yapılarak aktarılmış.
Bawa Muhaiyaddeen bu Üç Harfin;
Üçlü Aşk Ateşi,
Üçlü Nur ve
İnsanın gerçek sûretini temsil ettiğini açıklar.
Elif ( ا ) Yaratan (Hâlik) Allahtır.
Lâm (ل ) irfan ışığı nurdur.
Mîm (م ) de Hz. Muhammed (sav)dir, ruhun nurudur.
Sen kimsin?
Sen Muhammed (sav)sin.
İçinde ne var?
Nur, yani lâm. Bu irfandır.
Onun içinde ne var?
Allah, yani sessiz elif.
Bu üçü bir tek sûrette, bir tek bedende bir araya gelmiştir. Bedende bir nur vardır, bu nurda da sır.
Rabb, Yaratan ve insan arasındaki ilişki budur.
Yalnız burada sen Muhammed (SAV)sin derken anladığım kadarı ile Peygamberimizin(sav) zat ismindeki 3 Mim'in bizim kemalatımıza ışık tuttuğunu vurgulamak istiyor. Açıkçası orayı tam anlayamadım.
Yine ana sayfada yayınlanmış olan ÎSÂ (as) ile ilgili yazısının altına açıklayıcı olması için, Gariban Can senin tarafından Bawa Hazretlerinin eserlerine dayanarak bir açıklama yazılmış. Onuda aktarmak istiyorum.
" E-L-H-M-D: İnsanın iç kalbini meydana getiren ya da iç kalbde bulunan 5 arap harfi. Allahı hamd eden kısım. Elif, Lam, Ha,Mim ve Dal. Bunlardan
Elif:Allah ı,
Lam: İrfan yahut kutbiyat Nurunu,
Mim: Muhammed (SAV)i,
Ha: Fiziksel vucudu temsil ediyor ve
Dal: Dunyayi temsil ediyor. Bunlar kamil insanda birlesip hamdi gerçeklestiriyor."
Bawa Muhyiddin(k.s.) Hazretlerinin Kalbin Haccı isimli eserindeki resmide eklemek istiyorum.Bu kapak resminde de 3 tane kalp bulunmakta. Ve bu üç kalbin birbiri ile ilişkisi sanki kanımızın tüm vücudumuzu dolaşması gibi birşey.
El Vedud (c.c)
Es Selam (c.c)
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Değerli Gönül Dostları
İlk defa gördüğüm bu resme baktığımda gönlüme ilk düşenleri paylaşayım istedim.
Zamanla daha dikkatli baktıkça ve olası ilhamlarla belki yeni ve farklı şeyler de görmek mümkündür...
Ama madem ki şu AN bu HÂL deyiz HÂLimizce
OL-AN ı ANlatalım
Dün gece diyordum ki kendime;
ZAMAN TEK BİR YOL dur
- YOL un başındayım
- YOL un ortasındayım
- YOL un sonundayım
Diyerek SEN;
- Bulunduğun YER e
- Bulunduğun HÂL e
- İçinde bulunduğun ŞART lara göre YOL u bölümlere ayırırsın
Zaman TEK BİR AN dır Her ŞEY i BİR den görüp AN layamadığın için AN ladıkça SIRA ya koyarsın ki buna da DÜN-BUGÜN-YARIN dersin ZAMAN ın geçtiğini düşünürsün
Şeriat-Tarikat-Marifet-Hakikat te ASL ında BİR dir
Ayrı ayrı zikredilmesinin nedeni ise işte dediğim gibidir
ŞERİAT ın tasviri olarak çizilen en alttaki resimde
SARAY ın önündeki hareketlilik ve SARAY ın dış süslemeleri dikkati çekmekte
Öyle ki DIŞ GÜZELLİĞİ ni seyrederek geçmek görenleri yeterince tatmin etmiş olacaktır.
SARAY ın GİRİŞ kısmındaki merdivenler oldukça DAR ve kapı belirgin değil
Alttan ikinci resimde ise bu durum değişmiş halde
SARAY ın dış detaylarında azalma var MERDİVEN ler genişlemiş ve bir kişi veya bir çocuk o merdivenlerde bulunuyor Hemen önünde iki kişi daha var
Ortadaki YEŞİL BÜYÜK KUBBE nin altında İKİ kanatlı bir YEŞİL KAPI
Üzerinde BİSMİLLÂHİRRAHMANİRRAHİM Yazıyor Üzerinde BİR HİLÂL ve İKİ YILDIZ VAR Bu sanki PİR e tabi olan AKIL-NEFS İKİ lisine işaret etmekte
Onun sağında ve solunda biraz daha küçük İKİ KUBBE daha var Onların Üzerinde ise
Bir HİLÂL ve ÜÇ YILDIZ var Bunlar SARAY ın İÇ kısmında olduğundan
Sanki oraya girince AKIL-NEFS-KÂLB in AYN-ı amaç etrafındaki BİR likteliği gibi
Ön kısımda ise DÖRT sütun-kolon üzerinde KUBBE lerde ise sadece HİLÂL var
Geride Üçü büyük kubbe ön kısımda ise DÖRT küçük kubbe ile toplam YEDİ kubbeli bir yapı Gerideki ağaçların görünmesini engellemekte
Önündeki YOL da AT lı ARABA dikkatimi çekti At; Taşıyan YÜK ü çeken
Taşınan KİM acaba AKIL NEFS i mi taşımakta oraya kadar
Üçüncü RESİM de ise GİRİŞ KAPI sı ÜÇ bölümlü MERDİVENler daha geniş ve biraz daha ALBENİLİ Üzerinde bir insan var Ve sanki gelen geçenleri davet eder gibi bekliyor
Önceki resimdeki devasa kubbeler küçülmüş fakat yine toplamda yedi tane Sarayın iç kısmındaki Ağaçlar vs. süsler daha belirgin
Burada sanki şu var; Dünyasal imkanlar SARAY ı incelemekten alıkoymakta insanları
Otomobil vs. motorlu araçla geçenler daha hızlı geçecek ve SARAY ı fazla inceleme imkanı bulamayacaklardır
At arabasıyla gelen-geçen kimse biraz daha avantajlı iken bu açıdan en şanslı olanlar
YAYA olanlardır
Bu nedenle olsa gerek DÖRDÜNCÜ RESİM de yalnızca YAYA olanlar var
SARAY ın girişinde MERDİVEN dahi yok
Her resimde SARAY' ın (KAPI) yüksekliği ZEMİN' e YOL' a biraz daha
yaklaşmakta... Burada PENCEREler ve KAPI ZEMİNle aynı seviyede...
Bir de DÖRT' ü ÖN' de...ÜÇ' ü geride görünen YEDİ KUBBE (NEFS' in yedi mertebesi) Burada AYN-ı HİZA' da görünmekte...
GİRİŞ Kapının üzerinde YEDİ tane YILDIZ veya işleme var
SARAY ın üzerinde YILDIZ lar uçuşmakta adeta DANS eder gibi
Ağaçlar daha yakın belirgin
OKUyanları sıkmamak için daha fazla uzatmamak sanırım daha doğru olacak diye düşündüğümden bu kadarıyla yetinmeliyim
Muhammedi Muhabbetlerle
İlk defa gördüğüm bu resme baktığımda gönlüme ilk düşenleri paylaşayım istedim.
Zamanla daha dikkatli baktıkça ve olası ilhamlarla belki yeni ve farklı şeyler de görmek mümkündür...
Ama madem ki şu AN bu HÂL deyiz HÂLimizce
OL-AN ı ANlatalım
Dün gece diyordum ki kendime;
ZAMAN TEK BİR YOL dur
- YOL un başındayım
- YOL un ortasındayım
- YOL un sonundayım
Diyerek SEN;
- Bulunduğun YER e
- Bulunduğun HÂL e
- İçinde bulunduğun ŞART lara göre YOL u bölümlere ayırırsın
Zaman TEK BİR AN dır Her ŞEY i BİR den görüp AN layamadığın için AN ladıkça SIRA ya koyarsın ki buna da DÜN-BUGÜN-YARIN dersin ZAMAN ın geçtiğini düşünürsün
Şeriat-Tarikat-Marifet-Hakikat te ASL ında BİR dir
Ayrı ayrı zikredilmesinin nedeni ise işte dediğim gibidir
ŞERİAT ın tasviri olarak çizilen en alttaki resimde
SARAY ın önündeki hareketlilik ve SARAY ın dış süslemeleri dikkati çekmekte
Öyle ki DIŞ GÜZELLİĞİ ni seyrederek geçmek görenleri yeterince tatmin etmiş olacaktır.
SARAY ın GİRİŞ kısmındaki merdivenler oldukça DAR ve kapı belirgin değil
Alttan ikinci resimde ise bu durum değişmiş halde
SARAY ın dış detaylarında azalma var MERDİVEN ler genişlemiş ve bir kişi veya bir çocuk o merdivenlerde bulunuyor Hemen önünde iki kişi daha var
Ortadaki YEŞİL BÜYÜK KUBBE nin altında İKİ kanatlı bir YEŞİL KAPI
Üzerinde BİSMİLLÂHİRRAHMANİRRAHİM Yazıyor Üzerinde BİR HİLÂL ve İKİ YILDIZ VAR Bu sanki PİR e tabi olan AKIL-NEFS İKİ lisine işaret etmekte
Onun sağında ve solunda biraz daha küçük İKİ KUBBE daha var Onların Üzerinde ise
Bir HİLÂL ve ÜÇ YILDIZ var Bunlar SARAY ın İÇ kısmında olduğundan
Sanki oraya girince AKIL-NEFS-KÂLB in AYN-ı amaç etrafındaki BİR likteliği gibi
Ön kısımda ise DÖRT sütun-kolon üzerinde KUBBE lerde ise sadece HİLÂL var
Geride Üçü büyük kubbe ön kısımda ise DÖRT küçük kubbe ile toplam YEDİ kubbeli bir yapı Gerideki ağaçların görünmesini engellemekte
Önündeki YOL da AT lı ARABA dikkatimi çekti At; Taşıyan YÜK ü çeken
Taşınan KİM acaba AKIL NEFS i mi taşımakta oraya kadar
Üçüncü RESİM de ise GİRİŞ KAPI sı ÜÇ bölümlü MERDİVENler daha geniş ve biraz daha ALBENİLİ Üzerinde bir insan var Ve sanki gelen geçenleri davet eder gibi bekliyor
Önceki resimdeki devasa kubbeler küçülmüş fakat yine toplamda yedi tane Sarayın iç kısmındaki Ağaçlar vs. süsler daha belirgin
Burada sanki şu var; Dünyasal imkanlar SARAY ı incelemekten alıkoymakta insanları
Otomobil vs. motorlu araçla geçenler daha hızlı geçecek ve SARAY ı fazla inceleme imkanı bulamayacaklardır
At arabasıyla gelen-geçen kimse biraz daha avantajlı iken bu açıdan en şanslı olanlar
YAYA olanlardır
Bu nedenle olsa gerek DÖRDÜNCÜ RESİM de yalnızca YAYA olanlar var
SARAY ın girişinde MERDİVEN dahi yok
Her resimde SARAY' ın (KAPI) yüksekliği ZEMİN' e YOL' a biraz daha
yaklaşmakta... Burada PENCEREler ve KAPI ZEMİNle aynı seviyede...
Bir de DÖRT' ü ÖN' de...ÜÇ' ü geride görünen YEDİ KUBBE (NEFS' in yedi mertebesi) Burada AYN-ı HİZA' da görünmekte...
GİRİŞ Kapının üzerinde YEDİ tane YILDIZ veya işleme var
SARAY ın üzerinde YILDIZ lar uçuşmakta adeta DANS eder gibi
Ağaçlar daha yakın belirgin
OKUyanları sıkmamak için daha fazla uzatmamak sanırım daha doğru olacak diye düşündüğümden bu kadarıyla yetinmeliyim
Muhammedi Muhabbetlerle
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12887
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Cankardeşlerim,
Bu güzel görüşlerinizle ben de baktım Hakk Dostunun güzel resmine gönülden ve bize bu güzellikleri yaşatan GaRiB-ÂN cÂNıma teşekkür ettim cÂN-dan..
Alttan yukarı gezdim bendeniz de Şehadet Şehirlerimizi..
1- ŞERİAT ŞEHRİ: Ubudiyyet-KUL-luk Şehri
1 adet Ana giriş RUKNu alttan 4 ve üstten 3 YILDIZlı -sav-
2 adet girişte Rükun-Direk-Evtad, 2 YILDIZlı mm ve hlf-
Ana Kubbe bu 2 rükun la birlikte TÜMdür.
Sağında:
Ön Planda, Yıldızsız 3 Rukun
Arka Planda, 3 YILDIZlı Kubbe
Solunda:
Ön Planda, Yıldızsız 3 Rukun
Arka Planda, 3 YILDIZlı Kubbe
ŞERİAT ŞEHRİnde;
3+3+7+2=11 YILDIZ..
8+1=9 Rukun Hilalli
7 Kubbe Hilalli ve 16 Hilalle 16.000 âlem buyurmakta Geylanî (kaddesallahu sırrahu)..
2- TARİKAT ŞEHRİ: Velâyet-Pîr Şehri (ehl)
Ana Kubbe, 2 YILDIZlı,
Sağında ve solunda, ön ve arka Planlı YILDIZlı 2 Rükun ve 3 iç 3dış 6 YILDIZlı 2 Kubbe
Sağında ve solunda 8 adet YILDIZla toplam 16 YILDIZ. (Ş.Ş. de kml)
Ve toplamda 3+3+1= 7 HİLAL.. (ehl)
3- MÂRİFET ŞEHRİ: NÜBÜVVET ŞEHRİ (sav)
Hemen Önde YILDIZlı 2 Rukun.
Hemen Arkasında YILDIZlı 2 Rukun.
Arkada sağ sol YILDIZlı 2 Rukun.
Arkada Merkezde YILDIZlı 1 Rukun ve İçte 4 dışta 6 yıldızlı Kubbe (iç 5+3sağ+3sol= 11 YILDIZ)
YILDIZ: 8 sağ+8 sol+1 merkez= 17.
HİLAL: 3 sağ+3 sol+1 merkez= 7.
4- HAKİKAT ŞEHRİ: RASÛLİYYET ŞEHRİ (sav)
Resûlî SEViye..
Sağ ve solda 1 er adet YILDIZlı BİZBİR bitişik Rukunlar.
Sağ ve solda 1 er adet YILDIZsız BİZBİR bitişik Rukunlar.
Sağ ve solda 1 er adet 2 YILDIZlı BİZBİR bitişik KUBBE.
Merkezde içte 1 YILDIZlı BİZ KUBBEsi.
YILDIZ: 16 sağ+14 sol+1 merkez= 31.
HİLAL: 3 sağ+3 sol+1 merkez= 7.
Aziz CÂNlar DivÂNa Derunumda;
ŞEMSi, hep rahmetenlilâlemin Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem..
KAMERi, Ehl-i Beyt aleyhumusselâm,
YILDIZları HAKK DOSTları kaddesallahu sırrahu
İNSANları da zor görülen ama kemalatla görülecek YILDIZlar gibi DUY-arım DUY-ur-urum..
Sevgili canım Halimce desem ki KITMİR-i gören var mı?
AÇ mı? Taç mı? Ağaç mı? Hiç mi?..
Gereksiz soru amma, Köpeksiz Köy ve hele ÇÖLde İZ Burun işi derlerdi Hakk Dostları diye..
Bawa Muhyiddin kaddesallahu sırrahu ya Rahmetler YAĞsın!..
İZ-deyiz BİZ-İZ-deyiz
Muhammedî BİZ-BİR-İZ-deyiz..
İnşâallah!
Elhamdulillah!..
Nur-u MiM HABBesiyle
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
Sevgili Dostlar,
Bendeniz de resmi inceledim. Kendimce fikirler yürütürken,
Kalbime şöyle geldi: Bunun izahını en güzel , bu resmi çizen yapabilir.
Tıpkı bu kainat resmini çizen , herşeyi yaratan Allahcc , nasılki yüce kitabımız, Kuran-ı Kerim ve Resulallah sav nakli ile, maksat ve muradını
anlatmakta, inanıyorum ki İnsan-ı Kamil Bawa Muhyıddın Hazretleri de,
bu enteresan resminin kelimeler diliyle bize tercümesini yapmıştır.
Okuyan dostlardan rica olunur. İlahi sevgi ve muhabbetlerimle....
Severem ben seni candan içeri
Yolum vardır bu erkandan içeri
Beni sorma bana benden değilem
Suretim boş yürür dondan içeri *** ***
Tecelliden nasib erdi kimine
Kiminin maksudu bundan içeri
Senin aşkın beni benden alıptır
Ne Şirin dert bu dermandan içeri *** ***
Şeriat tarikat yoldur varana
Hakikat Marifet andan içeri
SÜLEYMAN kuş dili bilir dediler
SÜLEYMAN var SÜLEYMAN dan içeri *** ***
Unuttum din diyanet, kaldı benden
Bu ne mezheptir, dinden içeri
Dinin terk edenin küfürdür işi
Bu ne küfürdür imandan içeri
Geçer iken Yunus şeş oldu dosta
Ki kaldı kapıda andan içeri *** ***YUNUS EMRE PÎR
Bendeniz de resmi inceledim. Kendimce fikirler yürütürken,
Kalbime şöyle geldi: Bunun izahını en güzel , bu resmi çizen yapabilir.
Tıpkı bu kainat resmini çizen , herşeyi yaratan Allahcc , nasılki yüce kitabımız, Kuran-ı Kerim ve Resulallah sav nakli ile, maksat ve muradını
anlatmakta, inanıyorum ki İnsan-ı Kamil Bawa Muhyıddın Hazretleri de,
bu enteresan resminin kelimeler diliyle bize tercümesini yapmıştır.
Okuyan dostlardan rica olunur. İlahi sevgi ve muhabbetlerimle....
Severem ben seni candan içeri
Yolum vardır bu erkandan içeri
Beni sorma bana benden değilem
Suretim boş yürür dondan içeri *** ***
Tecelliden nasib erdi kimine
Kiminin maksudu bundan içeri
Senin aşkın beni benden alıptır
Ne Şirin dert bu dermandan içeri *** ***
Şeriat tarikat yoldur varana
Hakikat Marifet andan içeri
SÜLEYMAN kuş dili bilir dediler
SÜLEYMAN var SÜLEYMAN dan içeri *** ***
Unuttum din diyanet, kaldı benden
Bu ne mezheptir, dinden içeri
Dinin terk edenin küfürdür işi
Bu ne küfürdür imandan içeri
Geçer iken Yunus şeş oldu dosta
Ki kaldı kapıda andan içeri *** ***YUNUS EMRE PÎR
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
SEVGİLİ GARİBAN CANIMIZ, Ne kadar teşekkür etmeliyim size ki,
minnet duygularımı ifade edebileyim. En yukardaki çizim resimlerinin açıklanması merakı ile mübarek sitemiz Muhammedinur'da yayınladığınız,
Kamil İnsan Bawwa Muhyıddın(kas) ile ilgili yazıları okudum.
Gönlüme hiç yabancı gelmeyen Allah cc dostlarından birisiyle daha
tanışmama vesile oldunuz. Allahcc sizden çok ama çok hoşnut ve razı olsun. Güzel ve derin manalı gönlüğnüze selamlar olsun mübârek kardeşimiz. Allah cc cümlemizden memnun olsun
inşallah ae o...
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Sevgili Hocam ve kardeşlerim güzel paylaşımlarınız için Allah razı olsun. Hocam Allah dualarınızı kabul etsin inşaallah, bu kısmı ingilizceye çevirelim de sitemizin ingilizce kısmında yayınlayalım inşaallah.
Hayydost Anam,
Güzel ve temiz gönlünden gelen duaların için amin diyoruz ve Allah razı olsun. Hasbi ve Habibi hizmet yolunda bir kişiye dahi faydası dokunsa belki SAV'in yüzü güler inşaallah.
Selam ve sevgiyle
GaribAN
Hayydost Anam,
Güzel ve temiz gönlünden gelen duaların için amin diyoruz ve Allah razı olsun. Hasbi ve Habibi hizmet yolunda bir kişiye dahi faydası dokunsa belki SAV'in yüzü güler inşaallah.
Selam ve sevgiyle
GaribAN
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Re: Bawa Muhyiddin Hazretleri'nin Resmiyle 4 Âlem
GaribAN canım evet dedikleri gibi İLAÇ mahiyetindedir ve kişiye ÖZ-EL yapılır bu VEFKler
Üste eklediğimde HATİCE HANIM tarafından bana ÖZ-EL yapılmış bir VEFKtir..
Kulihvanî Hocamızın İZni ile kardeşlerimizle paylaşıyoruz...
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Re: Bawa Muhyiddin Hazretleri'nin Resmiyle 4 Âlem
Nur-Ye Abla, vefk için teşekkürler. Bu Havas ilmi diye bahsedilen ilimi Hatice abla gibi bilen insanlar çok az! Bir çok insan netteki sitelerde bu işlerle bilmeden uğraşıp başlarını derde sokmaktalar. Bir takım kitaplardan bunu öğrenip bilinçsizce bu islere girip, İslam temeli kazanmadan Ortalıkta gizemli şeyler yapmanın verdiği bir kibirle dolasan insanlar var ki bunlar başlarına ne çorap ördüklerinin farkında değiller. Çevrelerindekilerin onlara "Ooo bunlar harika, aman ne çok şey biliyorsun" demelerinden nefisleri bir çeşit tad almakta ve bu önemlilik hissi ile bu islere devam edip durmaktalar. Ne elde edeceklerini düşünüyorlar bilemedim. Geçenlerde böyle bir genç ile karşılaştık, siteye gel madem bu bilgilerin var, onlarla ne yapabiliriz, bize faydası olur mu? paylaşım yap, bize göster bilgilerini dedik gelmedi.
Çünkü o ilmin mukallitliğini yapmakta olduğu için akıllı bir sorgulamada baş aşağı yuvarlanacağını bilmekte ve burasının MuhaMMedi Aşıklar sitesi olduğununda farkında idi. Bundan kendisine güvenemedi msn den de yok oldu gitti zamanla. Biz bu ilimlerin varlık ve alanlarını red etmeyip kullanım alanını ve bize faydası olup olmayacağını görmek istedik.
Hocamın dediği gibi birisinde kapı kilidi olur. Anahtarı yoktur o sizdedir, yahut tam tersi olur, bizim maksadımız insanları küçük düşürmek değil İslamiyet’e hizmette faydalı olanı öne getirmektir inşaALLAH.
Es-Selam ve Sevgiyle
GaribAN
Çünkü o ilmin mukallitliğini yapmakta olduğu için akıllı bir sorgulamada baş aşağı yuvarlanacağını bilmekte ve burasının MuhaMMedi Aşıklar sitesi olduğununda farkında idi. Bundan kendisine güvenemedi msn den de yok oldu gitti zamanla. Biz bu ilimlerin varlık ve alanlarını red etmeyip kullanım alanını ve bize faydası olup olmayacağını görmek istedik.
Hocamın dediği gibi birisinde kapı kilidi olur. Anahtarı yoktur o sizdedir, yahut tam tersi olur, bizim maksadımız insanları küçük düşürmek değil İslamiyet’e hizmette faydalı olanı öne getirmektir inşaALLAH.
Es-Selam ve Sevgiyle
GaribAN
- simurg
- Özel Üye
- Mesajlar: 928
- Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00
Re: Bawa Muhyiddin Hazretleri'nin Resmiyle 4 Âlem
Temel taşımız olan dörtlü geldi aklıma
BİL-BUL OL-YAŞA
Bilmek ile başlamak gerekiyor herşeye,
bu ise alfabeyi öğrenmekle başlıyor,
alfabe dahi harf harf ve hiç değişmeyen sıralaması ile alfabe olmakta.
İlkokul birinci sınıfa başlamadan, doktora tezi yazmaya kalkışmanın akıl işi olmayacağı kesin.
Tam da şimdilerde AKIL konusunu ders etmişken hocamız, aklıma bunlar geldi benimde.
Daha testimizin ne miktarda hacmi olduğunu bile bilmeden, açgözlülükle içine her bulduğumuzu BİLmeden
doldurmaya çalışmak, kırk haramilerdeki şifreyi bilmeyen hırsızı hatırlattı bana.
içeriye girer bir şekilde ama ya çıkamazsa.
Herşeyde olduğu gibi ilim de de açgözlülükten, hırs ve kibirden
ve boyumuzu aşmaktan Allah'a sığınırız inşaallah.
BİL-BUL OL-YAŞA
Bilmek ile başlamak gerekiyor herşeye,
bu ise alfabeyi öğrenmekle başlıyor,
alfabe dahi harf harf ve hiç değişmeyen sıralaması ile alfabe olmakta.
İlkokul birinci sınıfa başlamadan, doktora tezi yazmaya kalkışmanın akıl işi olmayacağı kesin.
Tam da şimdilerde AKIL konusunu ders etmişken hocamız, aklıma bunlar geldi benimde.
Daha testimizin ne miktarda hacmi olduğunu bile bilmeden, açgözlülükle içine her bulduğumuzu BİLmeden
doldurmaya çalışmak, kırk haramilerdeki şifreyi bilmeyen hırsızı hatırlattı bana.
içeriye girer bir şekilde ama ya çıkamazsa.
Herşeyde olduğu gibi ilim de de açgözlülükten, hırs ve kibirden
ve boyumuzu aşmaktan Allah'a sığınırız inşaallah.