Su, kendine sırdaş arıyordu
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
Su, kendine sırdaş arıyordu
SU KENDİNE SIRDAŞ ARIYORDU
Su, kendine sırdaş arıyordu.Önce buluta verdi sırrını. Ağır geldi sır buluta. Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.
Sonra göle gitti su. Ona anlattı derdini.
Bu arada bulut suyun sırrını yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için, zaman zaman taşıyordu göl
ve suyun sırrı iyice açığa çıkıyordu.
Sonra nehre verdi su sırrını. Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti. Dereye verdi.
Dere biraz daha yavaş olsada nehirden, o da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze..
Çağlayanlar, şelaleler,akarsular..Hepsi kayboluyordu bir anda.
Sonra bir gün su takip etti dereyi. Dereye okyanusa kavuşunca farketti su, bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla, ırmaklarla...okyanusa taşındığını.
Karar verdi su.
Sırrını okyanusa verecekti. Öyle de yaptı zaten.
Tüm sırlarını okyanusa verdi.
Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu. Ne taştı okyanus, ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını, ne de kurudu....
Geçen karşılaştık suyla. Bir bardaktaydı. Suskundu. Çok uğraştım konuşturamadım. Ben tam giderken '' Dur !'' dedi su. Durdum!
'' Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma! Taşıyamazlar, kaldıramazlar senin yükünü, canını yakarlar, utandırırlar ...'' dedi.
Hep cevrenizde OKYANUS yürekli dostlarinizın olmasi dilegiyle....
(ALINTI)
Su, kendine sırdaş arıyordu.Önce buluta verdi sırrını. Ağır geldi sır buluta. Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.
Sonra göle gitti su. Ona anlattı derdini.
Bu arada bulut suyun sırrını yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için, zaman zaman taşıyordu göl
ve suyun sırrı iyice açığa çıkıyordu.
Sonra nehre verdi su sırrını. Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti. Dereye verdi.
Dere biraz daha yavaş olsada nehirden, o da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze..
Çağlayanlar, şelaleler,akarsular..Hepsi kayboluyordu bir anda.
Sonra bir gün su takip etti dereyi. Dereye okyanusa kavuşunca farketti su, bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla, ırmaklarla...okyanusa taşındığını.
Karar verdi su.
Sırrını okyanusa verecekti. Öyle de yaptı zaten.
Tüm sırlarını okyanusa verdi.
Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu. Ne taştı okyanus, ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını, ne de kurudu....
Geçen karşılaştık suyla. Bir bardaktaydı. Suskundu. Çok uğraştım konuşturamadım. Ben tam giderken '' Dur !'' dedi su. Durdum!
'' Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma! Taşıyamazlar, kaldıramazlar senin yükünü, canını yakarlar, utandırırlar ...'' dedi.
Hep cevrenizde OKYANUS yürekli dostlarinizın olmasi dilegiyle....
(ALINTI)
En son zahidzenderun tarafından 24 Eki 2007, 13:07 tarihinde düzenlendi, toplamda 4 kere düzenlendi.
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12884
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
"İrfani olmayan ve kalbi kati olan ve başkaları için eriyecek bir kalbe sahip olmayan kişilere vaazetme.
O senin irfanının olgunluğunu ve hakiki değerini anlamıyacaktır.
Senin ilmin ona işlemiyecektir, o onu sert bir kayaya cevirip onu sana geri fırlatacaktır.
Sadece bununla kalmayıp, (onun) kalbindeki dagın kayalıklarından parcalar koparıp, onları sana firlatacaktır.
Bunun sonucu olarak, bir çok dertle yüzleşebilirsin.
Eğer hayatın üzerinde başarı kurmak istiyorsan, böyle insanlardan sakınmayı ve kendi yoluna gitmeyi öğrenmelisin. "
Bawa Muhayiddin (rh.a)
O senin irfanının olgunluğunu ve hakiki değerini anlamıyacaktır.
Senin ilmin ona işlemiyecektir, o onu sert bir kayaya cevirip onu sana geri fırlatacaktır.
Sadece bununla kalmayıp, (onun) kalbindeki dagın kayalıklarından parcalar koparıp, onları sana firlatacaktır.
Bunun sonucu olarak, bir çok dertle yüzleşebilirsin.
Eğer hayatın üzerinde başarı kurmak istiyorsan, böyle insanlardan sakınmayı ve kendi yoluna gitmeyi öğrenmelisin. "
Bawa Muhayiddin (rh.a)
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12884
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4966
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Sufican
- Aktif Üye
- Mesajlar: 163
- Kayıt: 14 Şub 2007, 02:00
- ceylin
- Saygın Üye
- Mesajlar: 213
- Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
DEGERLİ ARKADASLAR;
YORUM YAZIP DÜŞÜNCELERİNİ "BİZ"LERLE PAYLASAN ARKADASLAR,
SİZLERE TESEKKÜR EDERİM..
SEVGİLİ GARİBAN demiş ki;
"başkaları için eriyecek bir kalbe sahip olmayan kişilere vaaz etme...
..Senin ilmin ona işlemiyecektir, o onu sert bir kayaya cevirip onu sana geri fırlatacaktır.
Sadece bununla kalmayıp, (onun) kalbindeki dağın kayalıklarından parcalar koparıp, onları sana firlatacaktır.."
İnsanlardan kendimi ayıramadım hiç bir zaman..Çok zor öğreniyorum.,üzülerek öğreniyorum
Üzülsem de denemekden vaz geçemiyorum..mutlaka güzel ve iyi bir taraf o katı kalbleri değiştirecektir..
Ben insana güveniyorum ve inanıyorum ve umudum hiç azalmıyor
Ve Sevgili Gariban devam ediyor.;
"böyle insanlardan sakınmayı ve kendi yoluna gitmeyi öğrenmelisin. "
Evet..
ÖĞRENECEĞİM...ÖĞRENİYORUM
Çünkü yolumda gitmeyi, devam etmeyi ve durmamayı istiyorum.
İnsan denilen mucizeyi yaratan ve hayatı baslatan RABbime şükrüm ve sevgim sonsuzdur..
Sıratı mustakiym yolundan ayrılmadan ,nefsimin ve görünen görünmeyen kötülüklerin etkisinden ona sığınarak, ona doğru yürüdüğüm bu yolları yakınlaştırmasını diliyorum
Ve insanın içindeki özün ısığı görene öyle güzel yansıyor ki AŞIK olmamak sevdalanmamak TUTKUNu olmamak mümkün değil..
Sevgiyle bakmaya devem edeceğim
Rabbime sığınarak
RAZI olmasını dileyerek
ARKADAŞLAR
Ömrünüze bereket,yüreğinize sağlık
ALLAH RAZI OLSUN HEPİNİZDEN
ALLAHA EMANET OLUN
SU GİBİ KENDİ SIRDASIMI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİM
YORUM YAZIP DÜŞÜNCELERİNİ "BİZ"LERLE PAYLASAN ARKADASLAR,
SİZLERE TESEKKÜR EDERİM..
SEVGİLİ GARİBAN demiş ki;
"başkaları için eriyecek bir kalbe sahip olmayan kişilere vaaz etme...
..Senin ilmin ona işlemiyecektir, o onu sert bir kayaya cevirip onu sana geri fırlatacaktır.
Sadece bununla kalmayıp, (onun) kalbindeki dağın kayalıklarından parcalar koparıp, onları sana firlatacaktır.."
İnsanlardan kendimi ayıramadım hiç bir zaman..Çok zor öğreniyorum.,üzülerek öğreniyorum
Üzülsem de denemekden vaz geçemiyorum..mutlaka güzel ve iyi bir taraf o katı kalbleri değiştirecektir..
Ben insana güveniyorum ve inanıyorum ve umudum hiç azalmıyor
Ve Sevgili Gariban devam ediyor.;
"böyle insanlardan sakınmayı ve kendi yoluna gitmeyi öğrenmelisin. "
Evet..
ÖĞRENECEĞİM...ÖĞRENİYORUM
Çünkü yolumda gitmeyi, devam etmeyi ve durmamayı istiyorum.
İnsan denilen mucizeyi yaratan ve hayatı baslatan RABbime şükrüm ve sevgim sonsuzdur..
Sıratı mustakiym yolundan ayrılmadan ,nefsimin ve görünen görünmeyen kötülüklerin etkisinden ona sığınarak, ona doğru yürüdüğüm bu yolları yakınlaştırmasını diliyorum
Ve insanın içindeki özün ısığı görene öyle güzel yansıyor ki AŞIK olmamak sevdalanmamak TUTKUNu olmamak mümkün değil..
Sevgiyle bakmaya devem edeceğim
Rabbime sığınarak
RAZI olmasını dileyerek
ARKADAŞLAR
Ömrünüze bereket,yüreğinize sağlık
ALLAH RAZI OLSUN HEPİNİZDEN
ALLAHA EMANET OLUN
SU GİBİ KENDİ SIRDASIMI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİM
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
SU
Ateş yandı alevlendi sinesi tutuştu su
Bazen hayy dedi, bazen hu; yad ele savurdu su
Yandı, yok oldu sırrında, ötelerde kayboldu
Yaktı var etti can verdi, hasretle kavurdu su
Damla olduğunda dindi, sonra yokta kayboldu
Çağladı aktı ummana, günleri devirdi su
Kirlendi; kendi paklandı, günahlardan arındı
Siyahlar giydi, siyahı beyaza çevirdi su
Kor gibi yanınca her dem, aslına sırdaş oldu
Anlattığında cananı gönülden överdi su
Haykırınca alev alev, akınca şerha şerha
Mazisini hatırlayıp başını döverdi su
Sende hasret bende şeb-i aruzdur son nefeste
Vuslatı beklemek yaktı, manada ağırdı su
Kor ateş har olup yanar Hak katına erince
Kainata müjde verir yağmurla yağardı su
Toprağa her değdiğinde adı nimet olurdu
Ateşiyle başak verir seherde doğardı su
Damlasıyla güle değer cihana gül sunardı
Bülbüle gönlünü açar cihana değerdi su
Mezarımın üzerine şefkat olup değince
Yaratana teslim olur başını eğerdi su
Mehmet Tekeci
Ateş yandı alevlendi sinesi tutuştu su
Bazen hayy dedi, bazen hu; yad ele savurdu su
Yandı, yok oldu sırrında, ötelerde kayboldu
Yaktı var etti can verdi, hasretle kavurdu su
Damla olduğunda dindi, sonra yokta kayboldu
Çağladı aktı ummana, günleri devirdi su
Kirlendi; kendi paklandı, günahlardan arındı
Siyahlar giydi, siyahı beyaza çevirdi su
Kor gibi yanınca her dem, aslına sırdaş oldu
Anlattığında cananı gönülden överdi su
Haykırınca alev alev, akınca şerha şerha
Mazisini hatırlayıp başını döverdi su
Sende hasret bende şeb-i aruzdur son nefeste
Vuslatı beklemek yaktı, manada ağırdı su
Kor ateş har olup yanar Hak katına erince
Kainata müjde verir yağmurla yağardı su
Toprağa her değdiğinde adı nimet olurdu
Ateşiyle başak verir seherde doğardı su
Damlasıyla güle değer cihana gül sunardı
Bülbüle gönlünü açar cihana değerdi su
Mezarımın üzerine şefkat olup değince
Yaratana teslim olur başını eğerdi su
Mehmet Tekeci
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12884
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
"SU"bir"Damla"dır..
Damlabir"Hiç"gibidir,donunca..
katı,kasıtlı,kalıplı,kırıcı,yapayalnız...
adı"BUZ"dur...
BuzunkendindengeçişidirkidevegibiBuzDağınıiğnedeliğindengeçiren..
cisminiterkilecanınıtaşatantaşavuran...
yerdenyeresavuran..
adı"SU"dur...
birdamlagözyaşıgibiözden,esnek,gözüyerde,alçakbaşlı,akıcı,temizleyipkirlenmeyen..
birdamla..
kesilemeyen,ezilemeyen,yakılamayanveyokedilemeyen..
birdamlabu..
kızılkoraatsan,kanatlanıpkalkan,geridevarsaposabırakanaşkkanatlıdamla..
adı"BUHAR"dır..
ışıkkanatlıbuharcıklarınRahmetBİZliğiveBİRliği..
herkeseveherşeyeyürekyağmuru..
hercanınağzındakiyürekteki"Hep"birdamla..
adı"BULUT"dur..
MuhammedîUmuttur..
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
SU
SU
yaşayamazdım bu şehirde
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
dalgalarla yıkandığını sayısız sahillerin
ve kabardığını okyanusun, denizin
ırmaklardan balıkların geçtiğini
diliyle su içtiğini pınarlardan
ayıların, geyiklerin, kurtların
ben bu şehirde yaşayamazdım
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
milyonlarca milyarlarca metreküp
gürüldeyen, taşan, çağlayan
içinde çocukların yüzdüğünü
üstünde gemilerin gittiğini
öpüştüğünü yanında aşıkların bilmesem
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
yükseklerden gürültüyle dökülüp
derinlerde sessiz sakin bekleyen
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
çarşaf çarşaf sardığını ışıklı şehirleri
üstünde grup grup kuşların
birlikte özgürce uçtuğunu
geceleyin alıp ayı pırıl pırıl
göğsünde bin parçaya böldüğünü
bilmesem
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
dalga dalga, köpük köpük, serin
uçsuz bucaksız ve derin...
Ahmet Batal
05.03.2007
yaşayamazdım bu şehirde
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
dalgalarla yıkandığını sayısız sahillerin
ve kabardığını okyanusun, denizin
ırmaklardan balıkların geçtiğini
diliyle su içtiğini pınarlardan
ayıların, geyiklerin, kurtların
ben bu şehirde yaşayamazdım
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
milyonlarca milyarlarca metreküp
gürüldeyen, taşan, çağlayan
içinde çocukların yüzdüğünü
üstünde gemilerin gittiğini
öpüştüğünü yanında aşıkların bilmesem
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
yükseklerden gürültüyle dökülüp
derinlerde sessiz sakin bekleyen
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
çarşaf çarşaf sardığını ışıklı şehirleri
üstünde grup grup kuşların
birlikte özgürce uçtuğunu
geceleyin alıp ayı pırıl pırıl
göğsünde bin parçaya böldüğünü
bilmesem
eğer bir yerlerde su olduğunu bilmesem
dalga dalga, köpük köpük, serin
uçsuz bucaksız ve derin...
Ahmet Batal
05.03.2007
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- Seleme
- Dost Üye
- Mesajlar: 94
- Kayıt: 01 Ağu 2007, 02:00
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
Sır İçinde Sırdır
Su VI
Su bir şekil üstü ruh, kalıplarda gizlenen;
Yerde kire battı mı, bulutta temizlenen...
NECİP FAZIL KISAKÜREK
1980
Sır İçinde Sırdır
Baktıkça âleme hayretim artar;
Sır içinde sırdır kainat bize...
Arifler insanı söz ile tartar
Aşk ile yaşamak bir sanat bize...
Muhtaç olan benim muhtaçlık Sana,
Söz alıp yolladın beni cihana,
Iman etmek gerek ardı bahane
Gerçeğe ulaşmak muhabbet bize...
Görmek ister gözüm önünde perde,
Koymazsın mazlumu Sen asla darda,
Şüphesiz bir kabul olmalı serde
Imansız bir hayat çok külfet bize...
Alimdir bir sırrı öğrense insan;
Bir mekânda yaşar belli bir zaman,
Sensin âlemlere eşsiz tek sultan
Rızanı kazanmak bir devlet bize...
Güzellikler mevcut güzel görene,
Helâl kazanarak hayat sürene,
Ressam Halil, güldür - gülü derene
Arzumuz Seninle bir vahdet bize...
Halil Gülel
Solingen -
08.10.2000
Su bir şekil üstü ruh, kalıplarda gizlenen;
Yerde kire battı mı, bulutta temizlenen...
NECİP FAZIL KISAKÜREK
1980
Sır İçinde Sırdır
Baktıkça âleme hayretim artar;
Sır içinde sırdır kainat bize...
Arifler insanı söz ile tartar
Aşk ile yaşamak bir sanat bize...
Muhtaç olan benim muhtaçlık Sana,
Söz alıp yolladın beni cihana,
Iman etmek gerek ardı bahane
Gerçeğe ulaşmak muhabbet bize...
Görmek ister gözüm önünde perde,
Koymazsın mazlumu Sen asla darda,
Şüphesiz bir kabul olmalı serde
Imansız bir hayat çok külfet bize...
Alimdir bir sırrı öğrense insan;
Bir mekânda yaşar belli bir zaman,
Sensin âlemlere eşsiz tek sultan
Rızanı kazanmak bir devlet bize...
Güzellikler mevcut güzel görene,
Helâl kazanarak hayat sürene,
Ressam Halil, güldür - gülü derene
Arzumuz Seninle bir vahdet bize...
Halil Gülel
Solingen -
08.10.2000
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- ceylin
- Saygın Üye
- Mesajlar: 213
- Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00
Güzellikler mevcut güzel görene,
güzel görenlrden güzel düşününlerden ve su gibi olmak temenlisyle rabbm razı olsun kardeşim yazılarının hepsi birbirinden değerli rabbm razı olsun
güzel görenlrden güzel düşününlerden ve su gibi olmak temenlisyle rabbm razı olsun kardeşim yazılarının hepsi birbirinden değerli rabbm razı olsun
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/ucankuslar.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
DEĞERLİ CEYLİN
Yazıya yorum yapmışsın..
sağol, varol
Allah cc razi olsun
Yuregine saglik...
Şair diyor ki;
Su...
Sordum buldum cevheri, gerçek cevher bu imiş...
Hem hayattan koparan, hem bağlayan su imiş...
Enes Ali Sevgi
Yazıya yorum yapmışsın..
sağol, varol
Allah cc razi olsun
Yuregine saglik...
Şair diyor ki;
Su...
Sordum buldum cevheri, gerçek cevher bu imiş...
Hem hayattan koparan, hem bağlayan su imiş...
Enes Ali Sevgi
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
SU SIZIYOR İÇİME
burada bitmez,
bitmeyecek elbet
burada başlayan...
S-U-S-A-R toprak
yarılır
çatlar
hatta çatlamalı
içinden SUlar çıkar
hatta çıkmalı
taşmalı
ve
taşırmalı SU, kurumuş insan beyinlerini
S-U-L-A-M-A-L-I
açmayan, açılamayan gönüllerini....
Su değil mi, ey Şair
her şeyin başladığı nokta
Su değil mi ey Şair
durmaksızın zamanla yarışan oysa
Su değil mi, ey Şair
baraj baraj engelleri yıkan
mürekkep rengi denizlere KAN KIRMIZISI akan?..
bazen Su-
bazen Su-su-
bazen Su-su-yor-
ve
bazen sen de su-su-yor-san
ben ölümüne kadar Su-su-yor-um!..
zamana sızan hafiye gibi
uykularıma sızmaların
SUyun gemiye sızmaları gibi
SIZI-vermelerin içime...
Hoşuna mı gidiyor, bilmiyorum!..
MUAMMER ÇELİK
burada bitmez,
bitmeyecek elbet
burada başlayan...
S-U-S-A-R toprak
yarılır
çatlar
hatta çatlamalı
içinden SUlar çıkar
hatta çıkmalı
taşmalı
ve
taşırmalı SU, kurumuş insan beyinlerini
S-U-L-A-M-A-L-I
açmayan, açılamayan gönüllerini....
Su değil mi, ey Şair
her şeyin başladığı nokta
Su değil mi ey Şair
durmaksızın zamanla yarışan oysa
Su değil mi, ey Şair
baraj baraj engelleri yıkan
mürekkep rengi denizlere KAN KIRMIZISI akan?..
bazen Su-
bazen Su-su-
bazen Su-su-yor-
ve
bazen sen de su-su-yor-san
ben ölümüne kadar Su-su-yor-um!..
zamana sızan hafiye gibi
uykularıma sızmaların
SUyun gemiye sızmaları gibi
SIZI-vermelerin içime...
Hoşuna mı gidiyor, bilmiyorum!..
MUAMMER ÇELİK
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- illaedep
- Aktif Üye
- Mesajlar: 122
- Kayıt: 25 Eki 2007, 02:00
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12884
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
ZEVK 3063
illaedeb'e ankara esintisi...
Akan SIRR dır, SU sanma Sen, Erenlerin Çeşmesinde
Her zaman, Her yer, Her Hâlde, Herkese HAKK Neşesinde
Sırr-ı Sıfır Selsebildir, Nur-u Mîmdir, Bin bir Dildir
Habibullah Hizmetçisi, Lebbeyke! Lebbeyk! sesinde
23.12.07 08:53
gölbaşı ankara
Selsebil : Cennet'te bir çeşme veya ırmak. * Mc: Tatlı, lâtif, leziz su. Anadoluda ıssız dağ yollarında yapılan, Musluk denilen, büyük küpler içine insanlar için, yalaklar içine kuşlar için SU konulan Selsebil yapılar vardır ve buralara su ancak eşek sırtında çıkarılmakta idi biz çocukken
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
SUYUN RAKSI
Dâim kaynayan, dertli rûhum gibi
Bir gece vakti şevkle coşsun su lar;
Yine köpürsün yine taşsın sular.
Öyle taşsın ki görünmesin dibi,
Dâim kaynayan dertli rûhum gibi.
Ân gelince de sussun su, durulsun.
Sâkin ve berrâk hâle gelsin ki âb,
En hoş aksiyle görününce mehtâb
Gönlüm o mâha yeniden vurulsun;
Vakti gelince sussun su, durulsun.
FAHRİ KAPLAN
Dâim kaynayan, dertli rûhum gibi
Bir gece vakti şevkle coşsun su lar;
Yine köpürsün yine taşsın sular.
Öyle taşsın ki görünmesin dibi,
Dâim kaynayan dertli rûhum gibi.
Ân gelince de sussun su, durulsun.
Sâkin ve berrâk hâle gelsin ki âb,
En hoş aksiyle görününce mehtâb
Gönlüm o mâha yeniden vurulsun;
Vakti gelince sussun su, durulsun.
FAHRİ KAPLAN
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- Su
- Üye
- Mesajlar: 49
- Kayıt: 10 Mar 2008, 02:00
Su, halinden şikayet etmez; her cins mahluka çekinmeden varır. Hani derler ya: Seni toprak almaz, diye. İşte, toprağın almadığını bile, kabul etmediğini de su içerisine alacak kadar geniş ve de engindir.
Sıvı Hali: Su öncelikle sıvı olarak gözümüze, yüzümüze, elimize, tenimizin her zerresine, eşyalarımızın çatlak yerlerine varıncaya kadar çarpar.
Temiz olanın saflığıyla temizler ve arı duru kılar tüm çehreleri.
Katı Hali: Sular dünyayı terk ediyor, dediler. Suyun kalbi katı değil ki terk etsin bizi, dedim.Katılaşan bir şeyler var demek ki? Oysa, suyun katı halinin buz olduğunu öğretmişlerdi yüzyıllardır bizlere. hoş, buzların eridiğini de duyduk; penguenler de üşürmüş meğerse!
Bir de Doğunun en doğusunda bir küçük gölde gördüm suyun katı halini, üzerinde çocuklar aylarca futbol oynuyorlardı
Gaz Hali: Kaç şehre gittimse suyun buhar olup uçtuğunu, rahmet olup yağdığını gördüm.Su ağlamak için kendini eriten tek mahluktu sanırım.
Gönen kaplıcalarında buhar olan su, Gönen ovasına bereket olarak yağıyor. İnanmıyorsanız, Gönen çok uzakta değil, Ömer Sdeyfettin kadar yakın, mutfaktaki musluğunuz kadar uzağınızda.
Gözyaşı Hali: Muhammed İkbal. Anadoluda gözyaşından çok kan akan yıllar uzakların uzağında, mümin yüreklerse tuzakların tuzağında.
Bir şair elini kalbinin üzerine koydu ve geceler boyu ağladı.
Ağladığı gülabdanın mantarını da bir damla kanıyla mühürleyip, selam etti suyunu İslam vatanına dökenlere:
"Gönderecek en kıymetli nesnem budur! Siz savaşırken muzaffer olasınız diye dua ederken akıtığım gözyaşımdan kıymetli nesnem yok! "
Diyebildi Doğunun sesi.
Kan Hali: Habil Kardeşim, yapma! derken bile kanının döküldüğüne değil de kardeşinin katil olmak üzere olduğuna üzülüyordu. Kurban kanı ki helaldir; Bağdatın, Çanakkalenin, Peygamber torunlarının kanını dökmek haramdır.
Suyun kan haline, suyun kanayan halidir de demek mümkün elbette.
Suyun en sık kanadığı yer Mekkeye, Kudüse, İstanbula en yakın olan, kalbimizin attığı yerlerdir.
Ter Hali: Bunu en çok babalar bilir, desem yeridir.
Emeklerinden süzdükleri ekmeğe karışan terleridir ki evlatların içine işleyen bir geleneğin tohumları saklıdır her damlalarında.
Çay Hali: Suyun en Türk halidir de desem yeridir.
Çay bardağıyla uyuyup, çaydanlıkla uyanan bir millet, suyu bir keyf, bir ferahlık, bir hasretin vuslata dönüşü olarak ancak bu kadar güzel demleyebilirlerdi.Bir de sılada içilen çay var ki, doğduğumuz topraklara karışan pınar sularının özünü, anamızın sütünün kokusunu taşırlar.
Kahve Hali: emen, acı kahve, kahvehane ve tabi ki muhabbeti yıllarca sürdürmek için suya kahve katılır.Su adeta telve telve mührünü basar yüreklere, unutulmasın kelamların en güzelleri diye.Suya mührünü vuramasa da kahve, dost yüreklere suyun azizliğiyle işlerler hatır bilmenin ne zorlu bir zenaat olduğunu.Tıpkı kahve her elde aynı tadı vermediği gibi, suyunu bulduğunda içindeki sırrı akıttığı gibi, bizlerde dost yüreği bulduğumuzda açarız sırrımızı.
Sıvı Hali: Su öncelikle sıvı olarak gözümüze, yüzümüze, elimize, tenimizin her zerresine, eşyalarımızın çatlak yerlerine varıncaya kadar çarpar.
Temiz olanın saflığıyla temizler ve arı duru kılar tüm çehreleri.
Katı Hali: Sular dünyayı terk ediyor, dediler. Suyun kalbi katı değil ki terk etsin bizi, dedim.Katılaşan bir şeyler var demek ki? Oysa, suyun katı halinin buz olduğunu öğretmişlerdi yüzyıllardır bizlere. hoş, buzların eridiğini de duyduk; penguenler de üşürmüş meğerse!
Bir de Doğunun en doğusunda bir küçük gölde gördüm suyun katı halini, üzerinde çocuklar aylarca futbol oynuyorlardı
Gaz Hali: Kaç şehre gittimse suyun buhar olup uçtuğunu, rahmet olup yağdığını gördüm.Su ağlamak için kendini eriten tek mahluktu sanırım.
Gönen kaplıcalarında buhar olan su, Gönen ovasına bereket olarak yağıyor. İnanmıyorsanız, Gönen çok uzakta değil, Ömer Sdeyfettin kadar yakın, mutfaktaki musluğunuz kadar uzağınızda.
Gözyaşı Hali: Muhammed İkbal. Anadoluda gözyaşından çok kan akan yıllar uzakların uzağında, mümin yüreklerse tuzakların tuzağında.
Bir şair elini kalbinin üzerine koydu ve geceler boyu ağladı.
Ağladığı gülabdanın mantarını da bir damla kanıyla mühürleyip, selam etti suyunu İslam vatanına dökenlere:
"Gönderecek en kıymetli nesnem budur! Siz savaşırken muzaffer olasınız diye dua ederken akıtığım gözyaşımdan kıymetli nesnem yok! "
Diyebildi Doğunun sesi.
Kan Hali: Habil Kardeşim, yapma! derken bile kanının döküldüğüne değil de kardeşinin katil olmak üzere olduğuna üzülüyordu. Kurban kanı ki helaldir; Bağdatın, Çanakkalenin, Peygamber torunlarının kanını dökmek haramdır.
Suyun kan haline, suyun kanayan halidir de demek mümkün elbette.
Suyun en sık kanadığı yer Mekkeye, Kudüse, İstanbula en yakın olan, kalbimizin attığı yerlerdir.
Ter Hali: Bunu en çok babalar bilir, desem yeridir.
Emeklerinden süzdükleri ekmeğe karışan terleridir ki evlatların içine işleyen bir geleneğin tohumları saklıdır her damlalarında.
Çay Hali: Suyun en Türk halidir de desem yeridir.
Çay bardağıyla uyuyup, çaydanlıkla uyanan bir millet, suyu bir keyf, bir ferahlık, bir hasretin vuslata dönüşü olarak ancak bu kadar güzel demleyebilirlerdi.Bir de sılada içilen çay var ki, doğduğumuz topraklara karışan pınar sularının özünü, anamızın sütünün kokusunu taşırlar.
Kahve Hali: emen, acı kahve, kahvehane ve tabi ki muhabbeti yıllarca sürdürmek için suya kahve katılır.Su adeta telve telve mührünü basar yüreklere, unutulmasın kelamların en güzelleri diye.Suya mührünü vuramasa da kahve, dost yüreklere suyun azizliğiyle işlerler hatır bilmenin ne zorlu bir zenaat olduğunu.Tıpkı kahve her elde aynı tadı vermediği gibi, suyunu bulduğunda içindeki sırrı akıttığı gibi, bizlerde dost yüreği bulduğumuzda açarız sırrımızı.
- Su
- Üye
- Mesajlar: 49
- Kayıt: 10 Mar 2008, 02:00
Zemzem Hali: Ebemin sandığındaki zemzem. Sanırım 1960 senesinde üç ay gidiş üç ay geliş, iki ay da konaklama sonunda gelmişti Ninem Kadının sandığına bir gazyağ şişesi içerisinde, kokusu içime bir sermestlik veren Zemzem.Suyun en masum olduğu anda doğmuş Zemzem.Çocuğun en susuz zamanında yetişmiş rahmet; ıpkı Meryem Anamızın sırtını yasladığı kuru hurma dalının dibinden parlayıp çıkan su gibi.Ve hürmetin, azizliğin en üst noktasında durupta içilen zemzem, Çanakkale harbinde, Bedir Muharebesinde gazilerin dudaklarına dokunan suyun mesutluğunu taşır daima.
Tuzlu hali: Tuzlu sular nedense pek muteber bilinmez. Oysa çorak topraklara sebep tuzlu sular ki hala Anadolunun bir çok yerinde çatılara serpilen çorak topraklara sebeptir ki, yine hayırlı iş yapmıştır su. İnsanların ve hayvanların barınaklarını bir yorgan gibi örtmelerine yardımcı olur bu toprak.
Deniz suyu tuzlu da zarar mı gördü cümle mahlûkat. Kokmasın diye dünya, Allah tarafından 2/3 si tuzlanmıştır. O dahi yetmemiş, derya kuzularının canlanmalarına vesile olmuştur tuzlu su.
Şekerli Hali: üm meyve aromalarını ıslatan , tüm limonataları, gazozları ve de meyve sularını mündemiç eden su ki çocuklara ağız dolusu gülücükler verirken, ben en çok şerbet adlı bir içeceğin suyla eylediği halvete hayran kaldım. Ağzı yok dili var bir şekerpare gibi dile dokunan, dokunmasıyla alemi bir pamuk şekerine çeviren o mai ki insanoğlunun diline de dünyasına da tad getirip, hele de az biraz soğuksa, çok şükür dedirten bir ulaktır.
Zehirli Hali; Meşhurdur; savaşlarda düşman güzergahındaki sulara zehir katılır. Terör zamanlarında şebeke suları bir zanlıya dönüşüp toprağın altına gömülür, utancından yüzünü saklar, hatta o kadar klonlar ki kendini, yüzü bembeyaz olur utancından
Lakin mesele başka! Ağuyu altın tas içre sunarlar / Bal da onun suç ortağı diye meşhur bir darb- mesel vardır. Hz. Hasan Ali Efendimizin ciğerparesi, Fatıma Anamızın yüreğinin yarısı, Kainatın Efendisi, huyu yılanı zehrinden caydıracak kadar selim olan Güzeller Güzelinin gözünün nûru, kardeşinin hem yoldaşı, hem kaderdaşı, hem de refiki olan Hz. Hasan!İşte su, Hz. Hasan içine cam zehri katıldığında farkına varmayan suyun gafleti sonunda şehit olur. Ve suyun bu gafleti sonunda Hz.Hasan kardeşini, Hz,. Hüseyni, suyla sınanan, suyun ona varmak için deli divane olduğu dünyanın en güzel torununu çağırtır: Kardeşim, beni zehirlediler! Der. Sanırım bu sözü duyan su utancından Arap yarımadasını terk etmiş, tüm vahalar çöle kesmiş, toprağın altını içilmeyen, nebatatı ve hayvanatı sulamayan bir mai kaplamıştır ki ademler o mavi sıvı için kırmızı kanlarını akıtır olmuşlardır.
Öfke Hali: Musa as. Kızıldenizi geçip gittikten sonra, Firavun ve askerlerinin hali ki, tam da öfkeye, gazaba gelmiş suyun hışmında boğulmaları olarak nitelenebilir.O sudan ancak Allaha ihanet etmeyenlerin kazasız , belasız geçebileceklerini anlayamamıştı Firavun ve Firavun imanında olanlar.Yüreğinin suyu kurumuştu belki de Mısırın hükümdarının.
Öfke bir de Dünyayı istila etti, cümle alem Nuha inanmadığında. Ve hatta Nuha gemi resimleri yapan çocuklardan başka inananın olmadığı bir zamanda, su, öfke elbisesini geçirdiğinde üzerine dünyanın yüzeyinde ıslanacak yer kalmamıştı. Derler ki o gün ördeklerin günahı alındı ve dünyayı su bassa, ördek, bana ne! Der, dediler. Oysa ördekler de diğer canlılar kadar suya yakın, diğer canlılar kadar suya uzaktılar.
Damlada deniz hali; Hz. İbrahimin ateşine bir damla su götüren karınca. Yükü ağırdı karıncanın. Derdi büyüktü o minicik zenci yaratığın. Zira dünyaya sükun ve huzuru getirmek isteyen insanı ateşe atmışlardı O gün dünyanın tüm nehirleri rotalarını Babil şehrine çevirip beklerlerken Mikailin bir işmarını; karınca, kararınca bir damla suyla anlaşıp düşer yollara
Pırlanta Hali: Hz Ebu Bekrin gözyaşının pırlanta olması. Rivayet ya; Malını mülkünü feda etmekte Hz. Ebu Bekri geçemez hiçbir sahabe. Öyle ki evinde hiçbir şey kalmadığı vakit, kızı ağlar; fakir kalmalarına. Mekkenin en zengini Mekkenin en fakiri olur Lakin Rahmet-i Rahman gecikmez.Kızının üzündüşü karşısında kederlenip ağlar Hz. Ebu Bekr Gözünden düşen yaşlar pırlanta olur! Al kızım, bunu bozdurup, ihtiyacınızı görün! Der, Peygamberin hesapsız yoldaşı.
Düşmana Benzeme Hali: Ve bir komutan gelipte denizi düşmana benzettiğinde denizin içi kan ağlasa da sevindi! Suyun iki yanında da ferah abdestler alınacak, varsın beni düşmana benzetsinler, dedi.Tarık bin Ziyad denizin gönlünü de dünyanın en güzel ülkesini de alıp gusl ettirdi Katalanların dağlarına.
Kevser Hali: Bilmek ve hissetmek isterim! Nasip kelimesi ve bir tatlı sure gelir dokunur dudaklara suyun Kevser halinde Ne denilebilir ki..içinden ırmaklar akan dört bir yanından pınarlar peydah olan kelamı kadîme? Vesairelere dokunmayan ayaklar Kevser adlı suyun başında kasvetin dağlarca uzağında serinleyecekler belki de
Dicle Hali: Mansurun dara gerilişindeki halidir ki anlatmak için de ağlamak için de yürek gerek. Zira, Mansuru dâra gerilmiş gören Dicle ki dayanamamış kanı helaldir, diye fetva çıkan ermişin kan kokusu Bağdat şehrini terk edene kadar yatağından taşmıştır.
Müjdeli hali: Musanın Nil nehrinden gelmesi sırasında acaba Nildeki dalgalar yedi sekiz yaşındaki bir kız çocuğunun elleri gibi salladılar mı Musa bebeği? Acaba Nil farkında mıydı o an bir kundak, bir anne, bir koyuyucu, bir yol olduğunun? Nil suyu sanırım farkındaydı Yahudilerce 10 kez ihanete uğrayacak, Firavun tarafından defalarca ideaya tutuşacak olan arz-ı mevdudun rehberini taşıdığının ve yıkacağı sarayın açıklarına taşırken prensi.
Ağlayan Hali: Ağlayan Kayalar, Salih peygamber ve bir de kurak topraklara yağmur taneleri düşerken ortalığı kaplatan o toprak kokusunda saklıdır suyun gözyaşları.
Hapis Hali: Van denizi! Barajlar, önüne set çekilen ırmaklar, Hazar Denizi Ama en güzel su hapsi, Babilin Asma Bahçelerinde, binlerce yıl önce evlerin ve binaların tepelerine kurulan asma bahçelerine günümüze göre ilkel, o devre göre çok ileri bir teknolojiyle pompalanan ve kanallarda muhafaza edilen suyla; İshak Paşa sarayının üçyüz yıl önceki ısınma biçiminde kullanılan sarayiçi kanallarıdır ki hala şaşırtıcı bir zihinle su odaların içindeki kanallarda akmakta ve bir akıp gidene ancak bakmaktan öte geçmemekteyiz.
Çocukluk Hali: Suyun bebeklik hali, yağmur damlasıysa, çocukluk hali de sanırım serin bir pınardır.
Gençlik Hali: Çok şükür o devirleri geride bıraktık, lakin Hesap Günü, gençliğini nerede kullandın diye sorulacak olan soru, bendenizi kara kara düşündürürken, kimi beldelerde sular seller olup akarken, gençlik hallerini sel şeklinde vermeye devam etmektedirler.
Olgunluk Hali: Denizler veya ırmaklar olduğunu düşünüyorsanız yanılırsınız! Sulama kanalları ve çeşmelerdir suyun olgunluk yaşı. Verirken hesap etmemenin en güzel biçimi çeşmedir. Tabi gölleri de olgunluk yaşlarıyla yaşlılık yaşları arasına alabilirsiniz.
Yaşlılık hali: Yağmurlar ve kuyular. Her ne kadar Yusuf kuyuya küçükken düşse de, kuyu yaşlı olduğu için bir çocuk peygamberi saklayabilecek kadar metanetlidir. Kör taklidi yapar. Kurnazdır. Suyu varken bile yokmuş gibi yapar.
Su Yusuftur! Su kuyudan gelendir.
İçerisinde inciyi saklayan midye gibidir kuyu. İçinde Yusuf vardır. İçinde rüyamız vardır. İçinde hayatın temelindeki su vardır.
Yağmurlar Rahmet, bereket, sevgili, meleklerin dudaklarındaki ıslaklık, bebeklerin kokusuyla gelen bilgelik. Toprağı gebe bırakan hayatın diriliği. Yağmurlar için ne söylense azdır!
Su ölür mü? Hayır! Bir devir daim içerisindedir, insana benzer. Bir farkla ayrılırlar birbirlerinden: İnsan ölür, su ise kıyamete kadar yaşayacaktır. Halden hale girer her ikisi de. Belki de buna sebep insanoğlunun vücudunun yarısından fazlasının su olmasının da buna etkisi vardır.
Süt Hali: Anne!
Hallarını dilim döndüğünce yazdım. Lakin senden bana gelen bir damlanın dahi hakkını verecek kadar ter dökmedim ey aziz olan. Lakin, sen rahmetin kardeşi olan ab, ma, su!Allah senden razı olsun.
Z.Bulduk
Tuzlu hali: Tuzlu sular nedense pek muteber bilinmez. Oysa çorak topraklara sebep tuzlu sular ki hala Anadolunun bir çok yerinde çatılara serpilen çorak topraklara sebeptir ki, yine hayırlı iş yapmıştır su. İnsanların ve hayvanların barınaklarını bir yorgan gibi örtmelerine yardımcı olur bu toprak.
Deniz suyu tuzlu da zarar mı gördü cümle mahlûkat. Kokmasın diye dünya, Allah tarafından 2/3 si tuzlanmıştır. O dahi yetmemiş, derya kuzularının canlanmalarına vesile olmuştur tuzlu su.
Şekerli Hali: üm meyve aromalarını ıslatan , tüm limonataları, gazozları ve de meyve sularını mündemiç eden su ki çocuklara ağız dolusu gülücükler verirken, ben en çok şerbet adlı bir içeceğin suyla eylediği halvete hayran kaldım. Ağzı yok dili var bir şekerpare gibi dile dokunan, dokunmasıyla alemi bir pamuk şekerine çeviren o mai ki insanoğlunun diline de dünyasına da tad getirip, hele de az biraz soğuksa, çok şükür dedirten bir ulaktır.
Zehirli Hali; Meşhurdur; savaşlarda düşman güzergahındaki sulara zehir katılır. Terör zamanlarında şebeke suları bir zanlıya dönüşüp toprağın altına gömülür, utancından yüzünü saklar, hatta o kadar klonlar ki kendini, yüzü bembeyaz olur utancından
Lakin mesele başka! Ağuyu altın tas içre sunarlar / Bal da onun suç ortağı diye meşhur bir darb- mesel vardır. Hz. Hasan Ali Efendimizin ciğerparesi, Fatıma Anamızın yüreğinin yarısı, Kainatın Efendisi, huyu yılanı zehrinden caydıracak kadar selim olan Güzeller Güzelinin gözünün nûru, kardeşinin hem yoldaşı, hem kaderdaşı, hem de refiki olan Hz. Hasan!İşte su, Hz. Hasan içine cam zehri katıldığında farkına varmayan suyun gafleti sonunda şehit olur. Ve suyun bu gafleti sonunda Hz.Hasan kardeşini, Hz,. Hüseyni, suyla sınanan, suyun ona varmak için deli divane olduğu dünyanın en güzel torununu çağırtır: Kardeşim, beni zehirlediler! Der. Sanırım bu sözü duyan su utancından Arap yarımadasını terk etmiş, tüm vahalar çöle kesmiş, toprağın altını içilmeyen, nebatatı ve hayvanatı sulamayan bir mai kaplamıştır ki ademler o mavi sıvı için kırmızı kanlarını akıtır olmuşlardır.
Öfke Hali: Musa as. Kızıldenizi geçip gittikten sonra, Firavun ve askerlerinin hali ki, tam da öfkeye, gazaba gelmiş suyun hışmında boğulmaları olarak nitelenebilir.O sudan ancak Allaha ihanet etmeyenlerin kazasız , belasız geçebileceklerini anlayamamıştı Firavun ve Firavun imanında olanlar.Yüreğinin suyu kurumuştu belki de Mısırın hükümdarının.
Öfke bir de Dünyayı istila etti, cümle alem Nuha inanmadığında. Ve hatta Nuha gemi resimleri yapan çocuklardan başka inananın olmadığı bir zamanda, su, öfke elbisesini geçirdiğinde üzerine dünyanın yüzeyinde ıslanacak yer kalmamıştı. Derler ki o gün ördeklerin günahı alındı ve dünyayı su bassa, ördek, bana ne! Der, dediler. Oysa ördekler de diğer canlılar kadar suya yakın, diğer canlılar kadar suya uzaktılar.
Damlada deniz hali; Hz. İbrahimin ateşine bir damla su götüren karınca. Yükü ağırdı karıncanın. Derdi büyüktü o minicik zenci yaratığın. Zira dünyaya sükun ve huzuru getirmek isteyen insanı ateşe atmışlardı O gün dünyanın tüm nehirleri rotalarını Babil şehrine çevirip beklerlerken Mikailin bir işmarını; karınca, kararınca bir damla suyla anlaşıp düşer yollara
Pırlanta Hali: Hz Ebu Bekrin gözyaşının pırlanta olması. Rivayet ya; Malını mülkünü feda etmekte Hz. Ebu Bekri geçemez hiçbir sahabe. Öyle ki evinde hiçbir şey kalmadığı vakit, kızı ağlar; fakir kalmalarına. Mekkenin en zengini Mekkenin en fakiri olur Lakin Rahmet-i Rahman gecikmez.Kızının üzündüşü karşısında kederlenip ağlar Hz. Ebu Bekr Gözünden düşen yaşlar pırlanta olur! Al kızım, bunu bozdurup, ihtiyacınızı görün! Der, Peygamberin hesapsız yoldaşı.
Düşmana Benzeme Hali: Ve bir komutan gelipte denizi düşmana benzettiğinde denizin içi kan ağlasa da sevindi! Suyun iki yanında da ferah abdestler alınacak, varsın beni düşmana benzetsinler, dedi.Tarık bin Ziyad denizin gönlünü de dünyanın en güzel ülkesini de alıp gusl ettirdi Katalanların dağlarına.
Kevser Hali: Bilmek ve hissetmek isterim! Nasip kelimesi ve bir tatlı sure gelir dokunur dudaklara suyun Kevser halinde Ne denilebilir ki..içinden ırmaklar akan dört bir yanından pınarlar peydah olan kelamı kadîme? Vesairelere dokunmayan ayaklar Kevser adlı suyun başında kasvetin dağlarca uzağında serinleyecekler belki de
Dicle Hali: Mansurun dara gerilişindeki halidir ki anlatmak için de ağlamak için de yürek gerek. Zira, Mansuru dâra gerilmiş gören Dicle ki dayanamamış kanı helaldir, diye fetva çıkan ermişin kan kokusu Bağdat şehrini terk edene kadar yatağından taşmıştır.
Müjdeli hali: Musanın Nil nehrinden gelmesi sırasında acaba Nildeki dalgalar yedi sekiz yaşındaki bir kız çocuğunun elleri gibi salladılar mı Musa bebeği? Acaba Nil farkında mıydı o an bir kundak, bir anne, bir koyuyucu, bir yol olduğunun? Nil suyu sanırım farkındaydı Yahudilerce 10 kez ihanete uğrayacak, Firavun tarafından defalarca ideaya tutuşacak olan arz-ı mevdudun rehberini taşıdığının ve yıkacağı sarayın açıklarına taşırken prensi.
Ağlayan Hali: Ağlayan Kayalar, Salih peygamber ve bir de kurak topraklara yağmur taneleri düşerken ortalığı kaplatan o toprak kokusunda saklıdır suyun gözyaşları.
Hapis Hali: Van denizi! Barajlar, önüne set çekilen ırmaklar, Hazar Denizi Ama en güzel su hapsi, Babilin Asma Bahçelerinde, binlerce yıl önce evlerin ve binaların tepelerine kurulan asma bahçelerine günümüze göre ilkel, o devre göre çok ileri bir teknolojiyle pompalanan ve kanallarda muhafaza edilen suyla; İshak Paşa sarayının üçyüz yıl önceki ısınma biçiminde kullanılan sarayiçi kanallarıdır ki hala şaşırtıcı bir zihinle su odaların içindeki kanallarda akmakta ve bir akıp gidene ancak bakmaktan öte geçmemekteyiz.
Çocukluk Hali: Suyun bebeklik hali, yağmur damlasıysa, çocukluk hali de sanırım serin bir pınardır.
Gençlik Hali: Çok şükür o devirleri geride bıraktık, lakin Hesap Günü, gençliğini nerede kullandın diye sorulacak olan soru, bendenizi kara kara düşündürürken, kimi beldelerde sular seller olup akarken, gençlik hallerini sel şeklinde vermeye devam etmektedirler.
Olgunluk Hali: Denizler veya ırmaklar olduğunu düşünüyorsanız yanılırsınız! Sulama kanalları ve çeşmelerdir suyun olgunluk yaşı. Verirken hesap etmemenin en güzel biçimi çeşmedir. Tabi gölleri de olgunluk yaşlarıyla yaşlılık yaşları arasına alabilirsiniz.
Yaşlılık hali: Yağmurlar ve kuyular. Her ne kadar Yusuf kuyuya küçükken düşse de, kuyu yaşlı olduğu için bir çocuk peygamberi saklayabilecek kadar metanetlidir. Kör taklidi yapar. Kurnazdır. Suyu varken bile yokmuş gibi yapar.
Su Yusuftur! Su kuyudan gelendir.
İçerisinde inciyi saklayan midye gibidir kuyu. İçinde Yusuf vardır. İçinde rüyamız vardır. İçinde hayatın temelindeki su vardır.
Yağmurlar Rahmet, bereket, sevgili, meleklerin dudaklarındaki ıslaklık, bebeklerin kokusuyla gelen bilgelik. Toprağı gebe bırakan hayatın diriliği. Yağmurlar için ne söylense azdır!
Su ölür mü? Hayır! Bir devir daim içerisindedir, insana benzer. Bir farkla ayrılırlar birbirlerinden: İnsan ölür, su ise kıyamete kadar yaşayacaktır. Halden hale girer her ikisi de. Belki de buna sebep insanoğlunun vücudunun yarısından fazlasının su olmasının da buna etkisi vardır.
Süt Hali: Anne!
Hallarını dilim döndüğünce yazdım. Lakin senden bana gelen bir damlanın dahi hakkını verecek kadar ter dökmedim ey aziz olan. Lakin, sen rahmetin kardeşi olan ab, ma, su!Allah senden razı olsun.
Z.Bulduk
- Su
- Üye
- Mesajlar: 49
- Kayıt: 10 Mar 2008, 02:00
- katre-iNur
- Saygın Üye
- Mesajlar: 272
- Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00
İnsan öldüğünde su cesedi yukarı iter. Artık ölen kişinin dünya işleriyle alakası kesilmiştir. Böylece dünyevi yüklerden kurtulmuştur...
Ne zaman ölmeden ölürse kişi ; dünya işleri onun için zahiri anlamını yitirir.Böylece dünyevi yüklerden kurtulmuştur...
İşte o zaman suyun üzerinde yürümek gerçek olur.
Ne zaman ölmeden ölürse kişi ; dünya işleri onun için zahiri anlamını yitirir.Böylece dünyevi yüklerden kurtulmuştur...
İşte o zaman suyun üzerinde yürümek gerçek olur.
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
SU GİBİ AKIP GELEN KIYMETLİ DOSTLAR;
DEĞERLİ KUL,
DEĞERLİ SU,
KATKILARINIZDAN DOLAYI ÇOK SEVİNÇLİYİM..
TERTEMİZ BİR NEFES OLARAK COŞA COŞA GELDİNİZ..
DAHA BİR ANLAM BULDU KONU SİZLERLE.
ELİNİZE SAĞLIK, GÖNLÜNÜZE BEREKET,
ALLAH FEYZİNİZİ ARTTIRSIN..
SU GİBİ KENDİ SIRDAŞIMI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİM..demiştim,
Evet halan aramaya devam ediyorum..
Ama artık ne aradığımı biliyorum.
Ve diyorum ki;
YA RAB BANA CİSM-Ü CAN GEREKMEZ,
CANAN YOK İSE CİHAN GEREKMEZ,
ŞEMS GİBİ YAR OLMAYINCA BU ALEMDE DURULUR MU ?!...
Ve Şair Diyor Ki;
SU
Kirli eller daha temiz.
Temiz elli
Kirli gönüllerden.
Ne dersiniz ?
ÖZDEMİR ASAF
DEĞERLİ KUL,
DEĞERLİ SU,
KATKILARINIZDAN DOLAYI ÇOK SEVİNÇLİYİM..
TERTEMİZ BİR NEFES OLARAK COŞA COŞA GELDİNİZ..
DAHA BİR ANLAM BULDU KONU SİZLERLE.
ELİNİZE SAĞLIK, GÖNLÜNÜZE BEREKET,
ALLAH FEYZİNİZİ ARTTIRSIN..
SU GİBİ KENDİ SIRDAŞIMI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİM..demiştim,
Evet halan aramaya devam ediyorum..
Ama artık ne aradığımı biliyorum.
Ve diyorum ki;
YA RAB BANA CİSM-Ü CAN GEREKMEZ,
CANAN YOK İSE CİHAN GEREKMEZ,
ŞEMS GİBİ YAR OLMAYINCA BU ALEMDE DURULUR MU ?!...
Ve Şair Diyor Ki;
SU
Kirli eller daha temiz.
Temiz elli
Kirli gönüllerden.
Ne dersiniz ?
ÖZDEMİR ASAF
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- Su
- Üye
- Mesajlar: 49
- Kayıt: 10 Mar 2008, 02:00
SU
Kirli eller daha temiz.
Temiz elli
Kirli gönüllerden.
Ne dersiniz ?
Doğru soze ,doğru denir...zahidzenderun kardeşimiz...
Yeter ki o kirli eller Allah için rizkini kazanan,gönlüne kiri,pasi bulaştırmayanlardan olsun...Allahu Zül-Celal cümlemizi alnı ak, yüzü pak yani gönlü temizlerden eylesin inşaAllah!
Hakk'i hakkıyla görebilenlerden, sevebilenlerden olabilmek azim ve duasi ile inşaAllah!
SU GİBİ AZİZ OLUNUZ...
Kirli eller daha temiz.
Temiz elli
Kirli gönüllerden.
Ne dersiniz ?
Doğru soze ,doğru denir...zahidzenderun kardeşimiz...
Yeter ki o kirli eller Allah için rizkini kazanan,gönlüne kiri,pasi bulaştırmayanlardan olsun...Allahu Zül-Celal cümlemizi alnı ak, yüzü pak yani gönlü temizlerden eylesin inşaAllah!
Hakk'i hakkıyla görebilenlerden, sevebilenlerden olabilmek azim ve duasi ile inşaAllah!
SU GİBİ AZİZ OLUNUZ...