Kul İhvanimİZin Kıymetli NASihatleri!

Bizi silkeleyip kendimize getirecek nasihat ve sözler.
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

senim yazdı:
KAİM kelimesi ayakta durmak varlığını devam ettirmek anlamında ise herşey ZIDDI İLE KAİM DEĞİLDİR, herşey zıddı ile idrak edilir!

Çok söylenenin kabul gördüğü bu hüküm aleminde uyarı önce kendimedir; HERŞEY ALLAH cc İLE KAİMDİR!!!

KEMAL TEFERRUATTA GİZLİ - İMİŞ...

Saygılarımla...
kulihvani yazdı:Allahuzülcelâl elan El hayyu'l- Kayyum (cc) OL-ANdır.
El Evvelü El Âhirü El Bâtınu El Zâhiru Olan el Ahadu'l-Vâhiddir.
Vâcibu'l-Vücûdu'l- Hallâk (cc) dur.

Küllî "ŞEY" ise Mevcûddur ve Mahluktur.
Bu âlemde varlıklar, Zıtlarıyla anlaşılır ve vardır.
Zât, Sıfat, Esmâ, Eşya ve Fâilin HAKK'tan oluşu ile Halkın-Aklın imkanla imtihan oluşundaki,
Hak-Hayr ile Bâtıl-Şerr İKİlisinden EMRedileni ve yasaklananı İlim-İrade-İdrak ve İştirak tercihiyle başbaşa kalan NEFS imtihan olmaktadır ve olacaktır..

Sünnetullah ve Şeriatullah açık ve nettir ve de değişmez..

Kaza-Kader-İrade ve Dilemesiyle Allahuzülcelalindir elbette bu âlemeler ki Rabbülâlemindir.

Sevgili sinem canımın dediği husus tam açık değildir.
Teferruatla imtihan olmaktayız.
İkilikte kalmak demek olan ŞEY-tAN'ı kaldırırsanız, Tevhidi nasıl bulacaksınız?
Musa as'ı çekerseniz Firavun yok olur.
Firavunu çekerseniz herkes Musa as gibi olur ki
Kulluk imtihanı kalkar.

Kısacası, zavallı AKLım;
Bir AN önce NAKLi -Kur'ân ve Sünneti- tez BİLir-BUL-ur-OLur ve YAŞARsa,
İmam-ı Mutlak Resûlullah Muhammed aleyhisselamı DUYar ve UYarsa işte o zaman ZITların Zevkini anlar ve;
Lâ İlâhe İnkar Batağından İllâ Allah İkrar Cennetinde ebediyyen Dârü's-Selâm Yaşar..

Sırf Aklın esas alındığı Kısır Felsefe Tasavvuru ile,
Aklın ve Naklin Şehadeti Muhammedi Melamet Tasavvufu arsındaki ana fark şudur acizâne;
Felsefede çok akıllı biri az akıllıları kendisindekiyle kandırır neticede liderleri İblistir.
Öz Tasavvufta ise Hizmetçi olanlar bir kimsede Olanı açığa çıkararak inandırmaya hizmet ederler ki Mürşid-i Mutlak tektir ve İmam-ı Mutlak Resûlullah Muhammed aleyhisselamıdır.
Kelâmullahı getiren, yaşayan ve şu an yaşarken el an Hayy olandır..

Yalnız kalan akıl; şu an var olan iki zıttan hayr olanı seçemezken kendi başına, olmayanı nasıl idrak edecekmiş?..
Ham akıl, idrakini idrakten aciz kalınca kendine perde olur Nakli göremez.
"BEN!" der gezer, yer içer, tepinir ve geçer gider "İKİ"likte bu Şehâdet Âleminden bir kuru laf ile..
"BİZ" ve "BİR"e hasret Tevhidsiz ve HAKK'a şehadetsiz hüsran içinde ölür Allah cc korusun!..

Kısacası Bu İmtihan salonunda soru Zıtların Tevhididir.
Sistemin kuruluş amacı-Muradullah budur.
Mülk Hakk'ındır, ancak Mülk Sûresinin hemen başında bu Mülk Âleminde ne ile denendiğimiz çok açıktır..
Amel, bâtıl ve hak olandan hakkı seçip işlemektir.
Amel bedenle işlenir ki Küllişey açıkça ortadadır.
Koyun etinin helalliği, zıttı olan Domuz etinin haramlığı ile vardır.
Allah cc ile olmayan bir şey veya husus var sanmak ise BİZim konumuz dışıdır..

Bizden Muhammedi Gayret,
Hakk Erenlerden Muhammedi Himmet,
Resûlullah Muhammed aleyhisselamıdan şefaat ve,
Allahuzülcelâl'imizden İnayet ve Hidayet le TEVHİDimiz Kemâl bulacaktır İnşaallah..

Muhammedî Muhabbetle..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

nur-ye yazdı:Resim
kulihvani yazdı:Resim

sevgili canım nur-ye yüreğine selâmet..
Lehvün ve Lâibün- Oyun ve Eğlence bahçesi olan olan şu ÂLEM'de,
Tasavvufun el ele- kalb kalbe bağsız bağını SALLanan bir ip sanıp da,
çocukların ip atlama oyunu sanan zavallı Tasavvurculara verilen bir Tasavvuf Dersidir..
Daha acısı ise SALLanan elin-ipin içindeki Nur-u MİM'i-ceryanı görmek istemeyen ya da yok sananlar son nefeslerine kadar zıplayıp duracaklar ve geçip gidecekler bu sahneden..

Biz Muhammedi Merhametle her CANa Hakk ve Hayr dua ederiz..
Muhammedi Muhabbetle..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Yuakardaki yazıda geçen:

Pîre Teslimiyyet ”Bu itaatin üstünkörü ve ihlasla olması lazımdır.Şartsız ve tam olmalıdır.Mü’rid te’vilsiz, cevâbsız, özürsüz ve tepkisiz Şeyhin emirlerine harfiyen bağlı kalmalıdır. Şeyhin emri akıl dışı hatta haram işlemeyide emretse harfiyen bu emirlere itaat etmesi lazımdır. "

alaimisema: Bu doğrumudur

Diye sormakta:

Değerli kardeşim, yukarıda da belirttiğim gibi bu inanç kesinlike küfürdür.
Âyetler çok açıktır.
Hiç bir kimse Allah Teâlânın küfür-yasak kıldığını iman diye İslam Dinine yamayamaz.
ne acıdır ki pek çok zındık-dinsiz kişi şeyh kılığında halkı köle gibi zındıklığında kullanmak için şu anda savunmasız gözüken çok kıymetli İslam Âlimlerini kendilerine kılıf yapmaktadırlar.
Eserlerinden alıntı gösterip kaynak vermemektedirler.
kuloğlu genç bir kardeşimiz olup sormaktadır zaten.

Rabıta ve benzeri uygulamaları halkı kendilerine zincirleme aracı kullnan ve küfretmekten korkmayan bu zorba zındıklardan Allaha sığınırız.

İslam Dini Şeriatında;
Muhammedi İman,
Muhammedi İbadet,
Muhammedi Ahlâk ve
Muhammedi Hâller ortadadır-açıktır.

Bazı değerli Âşıkların bir dizesini çekip sonuca gidilemez.
Şetahat yapan pek çokları vardır..
Kaldı ki Şeriat-ı Garraya uymayan hiç bir sözü kimden olursa olsun asla kabul etmeyiz elhamdülillah..

ilginize teşekkür ederim..
muhabbetle..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Resim

ZEVK 3328

EŞY – OLAY Ortasında, CİSİM GİYen insÂN cÂNı
ASLının GÖLGE OYUNu, ÂNda SEYR eyle zamÂNı
MUHİTin KIBLesi MERKEZ, YÜZün Öze DÖNmesidir
Resûlullah RAVZASInda, Samedî SAVM RamazÂNı…


19.09.08. 21:35
Çiçek camii


Değerli dostlar gerçekten İNSANlığın Ana Değer Yargılarından saptırılan İnsanoğlu toptan fikri uçuruma dünya dönüş hızınında çok üstünde koşmakta.

Batının AKLı İlah, Doğunun köle sanması ne acı ki aynı çizgide buluşturdu herkesi.
1844 lerde Nietzsche, AKLın yaratanını bilmesi ve bulmasındaki engeleri kaldırıp düğümleri çözerken önerisi AKLen Üstün İnsan olmuştur.
Bu ise Üstün Alman ırkının feci bir serüveni ile sonuçlanmıştır.
Yahudilerin ise; özel ve seçilmiş İnsanlar olduklarını, sonradan kimsenin asla bu imtiyazı alamayacağı vs gibi değişmez safsatalarının sonuçları hâlâ kan yutan bir kara delik gibidir..

İslam Âlemi ise, Allahu Teâlânın Nuru olan AKLını Nakille (İlâhi İlim ve Muhammedi edeb) öğretip eğitememesi.
Kısacası Şah damarından da yakın olan Sahbinin Sesini hiç duyamaması ve etkin-yetkin olanların Hakkın Kullarına "kulum!" demesi bu hâle geitirdi bizleri..
Yunus Emrem bîçârem gibi Hakk Dostları elan seslenmekteyse de kulaklara kurşun dökülmeye devam edilmekte maalesef..

1000km/saat hızla dönen Tekerleğin Göbeğinde-Merkezinde;
Tek, sabit, yalnız ve dönmeyen NOKtaya selâm olsun..

Sadece dönüş çapları-çenberleri farklı, sonsuz sayıda ve İlk Noktaya duramadan TAVAF eden Muhit Mahşerine de selâm olsun..

Bu çok değerli ve gençliğimizin amansız çıkmazına ışık tutan görüşleriniz için Hakktan RIZA bulmanıza duacıyım..

Muhammedi Muhabbetleerimle..
Resim
Kullanıcı avatarı
mim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2416
Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00

Mesaj gönderen mim »

Resim
kulihvani yazdı:Resim



Biz Muhammedi Merhametle her CANa Hakk ve Hayr dua ederiz..


Muhammedi Muhabbetlerimle..
Amin Amin.... Hizmet edenlerden Allah razı olsun
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mimimza.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Sevgili cankardeş mina,
Hasbi Hizmette hoşlukla candan çabanızı Allah Teâlâ Cennetleyecektir inşallah!..


Merhamet; sadece beşeri acıma hissi olmayıp;
Rahmâniyyet ve Rahîmiyyet tecellîlerine mazhar olan mü’minin bu özellik ve güzelliklerinin güneş (ışık - ısı) gibi kâinâtın her zerresine ulaştırma zevkidir.


Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” buyurmuştur.
(Buhârî, Edeb 18)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “İnsanlara merhamet etmeyene ALLAH Teâlâ merhamet etmez.” buyurmuştur.
(Ebi Saîd El Hudri (ra) dan; Tirmizî, Birr 16-1923; Cerir (ra) dan; Buhârî, Edeb 27; Müslim, Fezâil 66-2319)

Bakınız nasılda merhmaet duamızı herkese yapmamızı emretmekte Rahmetenlilâlemin olan Muhabbet Sultanımız (sallallahu aleyhi ve sellem):

“Allahümme islâh ümmet-i Muhammed,
Allahümme Ferec an ümmet-i Muhammed,
Allahümme irham ümmet-i Muhammed rahmeten ammeten!..


Allahım ümmet-i Muhammed’i islâh et,
Allahım ümmet-i Muhammed’e ferec ver (çıkış yolu, kurtuluş sebebi),
Allahım ümmet-i Muhammed’e merhamet et. Umûmen hepsine Yâ RABB’imiz!...”


Âmin!..
Yâ Muin (celle celâluhu)!...
Yâ Lâtif (celle celâluhu)!...
Yâ Kerîm (celle celâluhu)!...
Yâ Rahîm (celle celâluhu)!...
Yâ Rahmân (celle celâluhu)!...
Yâ Hannân (celle celâluhu)!...
Yâ Mennân (celle celâluhu)!...
Yâ Deyyân (celle celâluhu)!...
Yâ Furkân (celle celâluhu) !...
Yâ Sultân (celle celâluhu)!...
Yâ ALLAH (celle celâluhu) !...



Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “ALLAH Teâlâ merhametli olanlara rahmetle muamele eder! Öyleyse sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki semâda bulunanlarda size rahmet etsinler. Rahîm (akrabalık bağı) RAHMÂN (celle celâluhu)’dan bir bağdır. Kim bu bağı korursa ALLAH onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa ALLAH (cc) da ondan (rahmet bağını) koparır.” buyurmuştur.
(Abdullah ibn Amr İbni’l-As (ra) dan; Tirmizî, Birr 16; Ebu Dâvud, Edeb 66-4941)

O halde BİZ BİR OLalımda;
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’de buluşalım, tanışalım, bilişelim, oluşalım ve sevişelim!
Bu cihânda celâl, kemâl, cemâl ve hemhâl cenneti olan; can-ı canan, yâr-i Yezdan ve Habib-i Hannân-ü Mennân olan Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in;
Kalb Kâbesinde Tevhid Tavafı,
Ârifler Arafatında Derûn Duası,
Merhamet Meşari’l-Haram’ında Hürmet Hüşû’unu ve
Muhabbet Minâ’sında Kulluk Kurbanını (yakînliğini) diriltelim birlikte!... Gel!...
Aynı tende canlar olarak; ben, sen, o, BİZ!...
BİZ, Muhammedîyiz!...
Hepimiz, BİRimiz!...
BİRimiz, Hepimiz!...
Biz hamdolsun Muhammedîyiz!...


Muhammedi Muhabbetle!..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

NE HÂLLERdeyİZ!..

Latif YILDIZ ( Kul İhvani)


İslâm Âleminin ve Dünyanın içinde bulunduğu ve dehşetle izlemekte olduğumuz Âhir Zaman için:
Resûlullah (sallallahu alaeyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
"Yahudiler yetmiş bir veya yetmiş iki fraksiyona (fırkaya, kısma, lakıma veya gruba) ayrıldılar.
Hristiyanlar da yetmiş bir ya da yetmiş iki fraksiyona ayrıldılar.
Benim ümmetim ise yetmiş üç fraksiyona ayrılacaktır.
Bunlardan bir tanesi (Fırka-yı Nâciyye) dışında diğerleri cehennemdedir, kurtulan fraksiyonun dışındakilerle ne benim, ne de ashabımın herhangi bir ilişkisi ve bağı yoktur."

(Bu hadisi Ebu Davud ve İbn-i Hayyan "Sahih" adlı eserinde nakletmektedir. Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 42.)

Muhammedî Nura ve Şuûra Kayanağında kavuşan Rahmet Yürekli Muhammedi Gençlerimizin Fırka-yı Nâciyye İnanç Cihadında YOLları açık olsun!
Resûlullah (sallallahu alaeyhi ve sellem) YÂRimiz OLsun!
ALLAH (celle celâlihu) Yardımcımız olsun! İnşâallah!..



Muhammedi Melâmet, tamamen Muhammedi Edebdir.
O'ndan DUYduğumuz İlahî İlmi, O'nun gibi Muhammedi Edeble UYgulamaktır.
Şerâtın, Tarikatın, Mârifetin ve Hakikatın Muhammedi Meczidir, YAŞAmak için yenmesi şart olan ekmeğidir..

İfratsız (maximumsuz) ve Tefritsiz (minumumsuz) olarak İtidali (optimummu) Derunî Denge ve Düzen içinde YAŞAmaktır.
Aklın, Nakli ANlayarak SELİM AKIL OLmasıdır.

Kulluk imtihanının tek şartı olan İkilik-Kesret Batağından, Birlik-Vahdet Zirvesine ÇIKış ZEVKidir..
Zıtların zevkedilip, hazmedilip de AYRılık ve GAYRılıkların, Kulluk Oyununda roller olduğu gerçeğini görmektir..

Mecnun’u bıçak altına yatıran doktora Mecnun:
"Dikkat et Leylâ'mın canı yanmasın!" derken,
Muhammedî Muhabbet Birliğidir..
Mecnun’un bedenine değen neşterin Leylâ’yı incitmesindeki tüm canların EL HAYY (cc) zuhurunda;
“TEVHİD”ini BİLiş, BULuş, OLuş, YAŞAyış ve yaşatış YARIŞıdır..

Sanki elimin bir yüzü İbrahim (as) diğer yüzü Nemrud..
Sanki elimin bir yüzü Musa (as) diğer yüzü Firavun..
Sanki elimin bir yüzü Muhammed (as) diğer yüzü Ebu Cehil..
Sanki elimin bir yüzü İkrar da diğer yüzü inkar...
Ve..
Sanki elimin bir yüzü “Lâ ilâhe" diğer yüzü "İlllallah" gibi...

Onun için Muhammedi Melamette, Muhammedi Merhamet ve Muhabbet esastır..
Onun için, elimin bir yüzündeki Firavun’a ateş eden ham Sofuya:
"Dikkat et Musa (as) yı vuracaksın!" diyorum..

Onun için Benlik Batağında debelenen ak saçlı bebelere:
"Rahmetenlilâlemin" Sırrını silin artık gözlerinizden!
Nurullah'ı ANlayın!..
Nur-u Mim'i ANlayın!

İlk "ŞEY"i, İLK NOKTAyı, İLK HAREKETi ve İLK HAREKEyi anlayın!
Boğazlarımız son kez hırlamadan, Muhammedî Şehâdeti DUYmak ve UYmak için lûtfen!" diyorum

Onun için İstanbul’un en kötü gözüken kadını Muhammed (as) ın Rahmet Kapısını çalsa duyacağı söz şudur:
"Fatma (as) olmaya hoş geldin!
İşte Habibullah Hamamı yıkan!
İşte Habibullah Hastahânesi timâr ol!
İşte Habibullah Aşevi karnını doyur!
Toparlan, rahatla, da gel!
Kendini-Nefsini BİL, BUL, OL da; "BİR"likte ve "BİZ"likte "BİLE" olalım ve YAŞAyalım!..

Geçmiş için Muhammedi Tevbe BİZ BİRliğimize,

Gelecek için Muhammedi Dua BİZ BİRliğimize,

Şu an için Muhammedi BİZ BİRliğimize,

Her AN ve lâ mekAN için Muhammedi Şehadet BİZ BİRliğimize, katıl!.

Nemrut’lar İbrahimî'leşsin!
Firavun’lar Musavî'laşsın!
Ebu Cehil’ler Muhammedî'leşsin!
Şeytanlar müslümanlaşsın!
İnkârlar İkrârlaşsın!
"Lâ ilahe!"ler "İllâ ALLAH!" ile buluşsun!..

Hep zıtlardan “SÖZ” ettik..
Hep zıtlardan “SOHBET” ettik..

Artık zıtları “ZEVK” edelim..
Artık zıtların Habibî ve Hakikî “HAZZ”ını yaşayalım!..

" ilâhe illâ ALLAH" “TEVHİD”dir..
"Muhammede'r- Resûlullah" a İŞTİRAK ile ancak ŞEHÂDET Şerefine kavuşulur..

Kur'ân-ı Kerîmizi getirip, ALLAH'ımızı bildirip BİRlemekle görevli Rasulullah (sav) i DUYup-UYmakta sâdık olan Muhammedi Gençler!

O'nun adına hesabına ve şerefine Hasbî ve Habibî Hizmetlere BİZlik ve BİRlikte "BİLe" OLalım-KOŞalım!..

ALLAH (cc) O'nun Yüce Yüreğinde cennetlerinde yaşatacak ve ebedi kılacaktır İnşâallah!..

Allah celle celâlihu ile kandırmanın, pohpohlandıkça azgınlaşmanın Dinî bir Moda olduğu ortamda sınır tanınamamktadır..

Dedi koducu ala karga Süleyman alaeyhisselâme gelmiş:
"Şu serçe neler diyor neler!" demiş.
Netice alamayınca:
"Gider Süleyman'ın tahtını yıkarım başına! " da dedi deyince Süleyman alaeyhisselâm :
"Dişisi yanında mı idi?" diye sormuş.
Ala karga da:
"Evet!" deyince Süleyman alaeyhisselâm :
"O zaman yapar işte!" demiş...


İnsanın Kulluk imtihanı da ZITların Tevhidini yaşamak ve Yaratıcıya şâhidi olmaktır.
Lâ ilahe... İnkarını nefy etmek - kaldırıp atmak.
İllâ Allah... İkrarını isbat edip hayatta şahidi olmak..

Bu Tebliği getirip tebliğ eden Resûlullah salllallahu aleyhi ve sellem Efendimizin şehâdetine İŞTİRAK...

Bütün iman, amel ve hayatın son ucunda taklid olmayan hakiki TEVHİD istenmektedir.
Onun için İslam Dininde Tevhidin kendisi "ŞARTSIZ ŞARTTIR"
Söylenmeden İslam Dinine girilemez, söylenmesi şarttır.
Söylene bilmesi için de hiç bir şart başta öne sürülmez, şartı yoktur...

Zıtların zevki hayatın kendisidir.
Erkek-Dişi ve devam eden DİRİlik Tohumu ve El HAYY (cc) zuhuru..
El HAKK (cc) tecellîler zinciri..

Nemrud - İbrahim (as)
Firavun - Musa (as)
Ebu Cehil - Resûlullah salllallahu aleyhi ve sellem Efendimizin zıtlıklarının oluşu ve her insana verilen akıl ve imkan kadar DUYup - UYup tercihini yaparak sonucuna katlanması sistemi var edenin hükmüdür..

MURADULLAHı DUY-ANlara ve EMRULLAHa UY-ANlara ne MUTlu!..

EY GENç Yürek SEN de GEL!

Muhammedî Şuûru BiL!
Muhammedî Nûru BuL!
Muhammedî Surûru OL!
Muhammedî Onûru YaŞa ve de YAŞAT!

DUY-ur!
bUY-ur!

1- Geçmişte bilerek veya bilmeyerek yaşadığımız hata ve günahlardan geri dönüş tevbe istiğfarında Resûlullah (sav)'in ümmeti için tevbe istiğfarına doğrudan iştirak edip katılarak:
TEVBE İSTİĞFAR Birliğinde BİR yürek ve BİZ olmak…


2- Şu AN içinde yaşadığımız ve pek çok olumsuzluklar içinde devam eden hayatlarımızda, her hususta razı olacağımız şeyler için Resûlullah (sav)'in rızasında buluşarak:
RIZA Birliğinde BİR yürek ve BİZ olmak…


3- Gelecekteki hayatlarımızda hakkın ve hayrın yaşanmasında ALLAHU ZÜLCELÂL’e duâda Resûlullah (sav)'in evrensel ümmet duâsına katılırak:
DU Birliğinde BİR yürek ve BİZ olmak…


4- Her zaman, her yer ve her hâlde ALLAHU ZÜLCELÂL’i zikirde Resûlullah (sav)'in Ezel-Ebed Zikrine iştirak ederek:
ZİKİR Birliğinde BİR yürek ve BİZ olmak…


Tüm farklılıklarımızı Resûlullah (sav)'in Muhammedî Mahviyetinde yok ederek Muhammedî Kalb telefonlarımızla her Cuma akşamı Resûlullah (sav)'in Keremli Kalbinde BULuşalım İnşâllah!..

Ne Mutlu Muhammedî Nûra, Şuûra, Sürûra ve O-NURa ULAŞabilen genç yüreklere!

Tevbe, Rıza, Duâ ve Zikir Birliğimizde ve Bizliğimizde;

ALLAHU ZÜLCELÂL (cc) Yardımcımız olsun! İnayet ve Hidayet etsin!
Resûlullah (sav) ebedî Yârimiz olsun! Şefâat etsin!
Ehl-i Beyt (as) İZi Yolumuz olsun! Rehberlik etsin!
Hakk Erenler (ks) Yoldaşımız olsun! Himmetleri hazır olsun!
Allah Teâlâ Bize de;

Muhammedi Gayret,
Muhammedi Merhamet,
Muhammedi Muhabbet,
Muhammedi Hakikat Lutfetsin!


Âmin Yâ Muîn (cc)!..
Âmin Yâ Latîf (cc)!..
Âmin Yâ Kerîm (cc)!..
Âmin Yâ Rahîm (cc)!..
Âmin Yâ Vedûd (cc)!..

İnşâallahu Teâlâ!..

Muhammedi Muhabbetle…
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

hasancan yazdı:Selam,

Kul İhvanimiz MSN sine şöyle bir yazı düşmüş

"Zamansız açılan sırr zehirdir ..."

Burada ki zaman nedir?

öğrenmek için soruyorum. Sırr'ın açılması için gereken zaman dünya yaşı
olarak mı? yoksa ilm sahibi olmak, ilmi olgunluğa ulaşmak olarak mı ?
yada başka bir şey mi ?
kulihvani yazdı:Değerli ve vefâlı HasANcANımız,

Farkettiğin için sevindim ve dedim ki:
“Hasan ASLını ARAmakta ve ne güzel!..”

İnsan AKLı için var olan iki ana algılama ve uygulama yolu-üsulu-tavrı-tarzı-stili vardır.

Salt-Sırf Ham Akılla, çok akıllı birisi, az akıllı birisine bir şeyler vererek veya alarak KANDIRıyorsa buna FELSEFE deriz ve bu işle kendince Bilge-Feylesoflar uğraşır..

İlahî Nakille BİLişmiş-BULuşmuş-Oluşmuş ve Eşleşmiş de TEVHİDini DOĞurmuş Beşerî AKLın RÜŞD Adı artık AŞKtır..
BİR kimse ki;
Her CANın ANA kartında zaten yüklü OL-AN, NUR-u Muhammediyyesini ortaya çıkarmasına HAKK cc için Hasbi Hizmetle İNANdırıyorsa buna da TASAVVUF deriz ve Has Ârif-Âşık işidir..
Hakk ERenler Yoludur..

İmkanla İmtihan Sahnesindeki ANA Soru?

İlk başta ve henüz KULluk kimlik ve kişiliği yok iken Elest Bezminde verdiği İLK SÖZünün ispatı için HAYYat tatbikatına gelmiştir her NEFS-Kişi..

Halihazır Azametullahın ve potansiyel Kudretullahın fiilen icrası içinde Muradullaha ulaşmak için EMrulalhı DUYup Uymada;
Dinlenece SÖZ Resûlullah sav in SÖZü,
İzlenecek İZ Resûlullah sav in İzi,
ÖZlencek ÖZ Resûlullah sav in ÖZüdür..

Buların gerçekleşmesi ise;
AKLın İlahi İlim Öğretimi ve Muhammedi Edeb Eğitimyle mümkündür.
Yoksa yer-içer gelir-geçer, mutfakla tuvalet arasında muhteşem bir pislik fabrikasına dönüşür ki ASLında Halifetullah olan İNSAN iken!..

Sırr.. Bilinmeyendir..Bulunmayandır.. Olunmayandır.. Yaşanamayandır..

İşte bu 4 lü denkelemin Çözüm AŞAMAları AŞKla MEŞKle Olur..

3 yaşındaki çocuğa düğün-dernek maskaralıktır ve sonucu başında belli olan rezilliktir.
Yeni doğmuş bebeğe pirzola haramdır, zehirdir ve kesin boğar- öldürür!..
Kısa yoldan Oluversin bir şeyler diye çocuğunu Üniveristeye kaydettiren baba, okur-yazarlık nasibi bile olmayan zırr câhildir..

Kur’ânımızda bir tek âyet vardı: “Her İŞin VAKTi vardır!” diye..

Sırr, Emâneti taşıyacak İNSANlık Vasıf ve Haysiyetine sahib olana yüklenir ki;
Zâten o kimse “4 S” kadrini-kıymetini bilir demektir;
Sadakat ve
Samimiyyette
Sabır Sahibi olup
Selâmet Arzusu AŞKa dönüşmüştür!
DOSTun Dostluğuna EL-VERişli Olduğu denemelerinden geçtiğini;
Allahuzülcelâlden korkan, Resûlullah sav den utanan ve HAKK Dostlarını sayan iman ve vicdan sahibi bir Hasbi Hizmetçi, bilmeli ve bildirmelidir..

Yoksa o yük o zavallıyı ya ezer pestil eder ya da emânete ihanet ettirir..
“Azaben Mühina..: İhanet Azabına..”
Allah korusun!..

Son söz şu ki: Zaman dediğimzi şey Güneşin olup olmamasıyla ilgilidir.
Nur-u Mîm ise zamanı Oluşturan “AN” AKIŞIdır..
Tıpkı Elektirik gibi..
Mekik Teosrisi..
Allternatif Akım..
Kün fe yekun Nabız Atışı gibi..
Her AN “Şe’en" OLuşumuna İŞtirak ETtiğinin Şuuruana ulaşmak..

İnsAN Olduğunu ANlamaktır..

Cankardeşim Hasan can!
Ne der Aziz Münir HoCaMız:

“İnsanı İNSAN İnsan eder!…”
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:

Kul İhvani sefil der ki :



Es Selâmlarımız Resûlullah (sav) sînesinde selâmet yuvamız olsun!
Es Selâm Olan Allahu zülcelâl BİZleri Dârü’s- Selâm DİRİliğinde BİR etsin!
İnşâallah…
Yâr bilene yâdlık yoktur..
BİZler, Resûlullah (sav)’in Şeriat-ı Garrasını;
Bilmek,
Bulmak,
Olmak ve
Yaşamakta
Tevhid tercihi olanlarız Rabbımıza hamd olsun..

O Rahmetenlilâlemin Resûlullah (sav)’in;
Tevebe istiğfar,
Rıza,
Dua ve,
Şehâdet BİZliği ve BİRliği olan Ekrem Kevseri’ne düşen damlalarız inşâallah…

Şe’enullah, nabız atışı gibi her AN eskiyi yok edip yeniyi halk etmekte..
Akıllarımız İmtihan Salonunda sürekli sanmakta..

Yunus Baba’mızdan Sahibimizin sesini duyar ve uyarız inşâallah..

Allahu zülcelâl, kulluk imtihanı için giydiğimiz; geçici, iğreti ve izâfî BENliklerimizi,
Muhammedi Mahviyette eritip yok etmemiz için inâyet ve hidâyetini ihsan buyursun!
Resûlullah (sav) Efendimiz şefâatını şifâmız lütfetsin!
Şu an yaşayan Hakk Dostları himmet ve dualarına BİZleri de katsın!

İbret ve Hikmet Sahnelerinde denenirken;
Muhammedi gayret,
Muhammedi merhamet
Muhammedi muhabbet
Muhammedi hasbi hizmet
Muhammedi hakikate ulaşmamıza
Resûlullah (sav) Efendimizin sâdık bir hizmetçisi olarak daima duacıyım inşâllah…

Hakka ve Hayra vesile oldunuz Hakk cc kabul etsin!..


ZEVK 3175

Sırrr-ı Sıfır Sahrası’nda Aşkın Dilberi Güllâle
Sahibimiz (sav) Sînesinde, BİZ’de BİR’dir bunca nâle
Devran Seyran Cevlan Hayran, imtihanda her CAN olan
Cevr-i Cihan Çark-ı Çile, hâl içinde hâlden hâle…

05.05.08 10:07
A n k a r a


Nâle : f. İnilti, figân. * Kamış kalem. * Kamış düdük. * Şeker kamışı.
Resim
Kullanıcı avatarı
sdemir
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 487
Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen sdemir »

Sevgili nur-ye teyzem Allah razı olsun. Hocamızın ÖZEL NASihatlerini forumdan buraya aktarmanız çok güzel olmuş ellerinize sağlık.

Muhammedi Sevgi ile kalınız....
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:

Aziz kardeşlerim;

İnşâallah, bizler Muhammedî Muhabbet, Merhamet, Hasbî hizmet ve Hakikat içinde Resûlullah sav'in yüreğinde BİR ve BİZ oluruz!

İmam-ı Mutlak, Rehber-i Mutlak, Mürşid-i Mutlak ve Resûlullah sav olarak Allah cc nun seçtiği Muhammed aleyhisselâm'ın getirip uyguladığı saf ve pâk Sırat-ı Müstakim yolunda ifrat ve tefrite düşmeden itidal üzere birleşir de farklılıklarımızı ayrı yaşar Bileliğimizde ise:
"Şimdi Resûlullah sav olsa ne emreder idi?" sorusunu aklımızdan çıkarmadan ana rehberimiz ederiz..

İlâhî İlmi ve Muhammedî Edebi yaşamakta ve yaşatmakta hepimiz aynı safta tıpkı Resûlullah sav'in arkasında Hayat Namazı kılarcasına kardeşce Hasbî ve Habibî Hizmetçiler oluruz!

Allah cc Yardımcımız olsun!
Resûlullah sav Yârimiz olsun!
İnşâallah...
Resim
Kullanıcı avatarı
safa-merve
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen safa-merve »

kulihvani yazdı:Çok yönlü ve güzel bir çalışma.
Aziz Dermanımız Hocam da:
"İnsanı İNSAN insan eder!" buyururken tüm ömrünce Hayalî Tasavvufla, Hayatî-Yaşanan Tasavvufu ayırmaya hizmet etmiştir.

İnsan-ı Kâmil kimdir?
En doğru cevabı: Rahmetenli'l- âlemin Olan Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemdir.
Mürşid-i Mutlak O'dur ki Kur'ân-ı Kerîmimizde Allahüzülcelâl ferman buyurur:

Allah ve Resûlüne Teslim OLunuz!
Allah ve Resûlüne İman Ediniz!
Allah ve Resûlüne Tâbi OLunuz!
Allah ve Resûlüne İtâat Ediniz!

İZlerin - YÜZlerin - SÖZlerin ve ÖZlerin iyice karıştığı şu ortamda Ümmet-i Muhammed'e Muhammedî Şuûr Dua ederiz.

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in İNANCI OLan Şeriatı
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in AMELİ OLan Tarikatı
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in AHLÂKI OLan Mârifeti
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in AHVÂLİ OLan Hakikatını,
Her yerde, Her zamAN, her hâlde DUYup-UYan ALLAH Dostlarından bir tane gösterilemez Yaşarken kendisine mahsus bir topluluk oluşturup da:
“Ben Mübârek, Mukaddes, Meşhur bir şeyhim!” diyen!..

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in vârisi olduğunu ilan edip de;
Kur'ân-ı Kerîmi BİZe buyuran Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’i esas almayan Nefisperstlerin İzleri mutlaka Cehenneme çıkacaktır…

Bu nedenlerle BİZler;
Muhammedî Şuuru BİLmeyi
Muhammedî Nuru BULmayı
Muhammedî Sürurda OLmayı
Muhammedî Onuru Yaşamayı teminde ayırıp gayırmadan,
Muhammedî Muhabbet
Muhammedî Merhamet içinde
Muhammedî Hasbî Hizmeti ömür boyu görev BİLdik..
Muhammedî Hakikatın adresi de budur!..

Teslimiyyetteki BİZlikte
İstikametteki BİRlikte
İmam-ı Mutlak, HAYY olan Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemdir!
BİZ BİRi BİRimizin sadece Hizmetçileriyiz İnşâallah…

En tepe kavramların kargaşaları içinde,
Eşyanın hakikatını bilmek şöyle dursun daha kendini bile bilmeden,
Rüşde ermeden MÜrşid olunca,
Aslında nalbant olan birisi kalb amaliyatında doktorum demektedir..
Kör köre kandil tutup,
Uyuyan uyuyanı uyandırmaktadır güya, ne yazık!..


Bu şatafatlar, bu tantanalar, alıp-satmalar, verip-almaların hesabı yok sanmak cidden Ahmaklıktır.

Gerçek ERENlerin hemen hemen hepsi de sürgün, vurgun yemişlerdir.
Mısrî Baba, son nefesini gurbette-sürgünde vermiştir.
Yunus Emremizi köy köy dolaşırken asla halkın sırtında göremeyiz!

Bu Yaratıklar âleminde;
Küllî Şey “KÛN!-OL!” Emrullahıyladır.
İster cisim - ister CAN!
İster olay - ister düşünce!

Ruh nedir?
Yaratık mı değil mi?
Emr Âlemi neresi?
Mülk Âlemi neresi vs.?
Yıllarca KAAL edildi..
HÂLe gelince;
Öylesine uluorta atılmadı ortaya!
Bilen demedi-Diyen Bilmedi!
Aşkullahı dileyen birini;
İlâhî İlim Tâlimi ve Muhammedî EDEB terbiyesinden geçirip Yaşatıp Muhammedî Şâhidi etmeden HAKK’ın!..

BİZ Elhamdülillah tüm Müslümanlara Rabülâleminimizden;
Geçmiş için Muhammedî Tevbe BİZliğinde BİRlik
Gelecek için Muhammedî Duâ BİZliğinde BİRlik
Şu-ÂN için Muhammedî Rıza BİZliğinde BİRlik
Son Nefes için Muhammedî Şehâdet BİZliğinde BİRlik dileriz..

Bu yazı yukardaki yazıya karşı bir yazı olmayıp âcizâne fikrimizi açıkladık.

Elbette 40 yıldır içinde olduğum bu TASAVVUF ÂLEMinde kendisine secde ettiren soytarılara da şâhid oldum..
Ricâl-i gayb olduğuna bizzât şahid olduğum ŞAHlarla da yaşadım ve çok ekmeklerini yedik çok şükür..

Muhammedî Şuurun Sermayesi:
Sadakat Resim Samimiyyet Resim Sabır Resim Selâmettir..
Muhammedî Söz Resim Muhammedî Sohbet Resim Muhammedî Zevk Resim Muhammedî Hazz da SALL-SILA YOLU da budur..

Aklıma geldi Hüdâ-yi Nâbit Hakk Erenlerden Hallac Mehmed Dede anlatmıştı:

Derviş Mehmet Dedem, Rahmetli Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinin ilk dervişlerinden idi ruhları şâd olsun...
Kendisine:
“Şu ANdaki tarikatçılar için ne dersiniz?” diye sorunca derin derin bir “Ahhhh!...” çekti ve:
“Efendim bizim Kılıçlar’da değirmen yoktu.
Değirmenler yukarıdaki suyu bol köylerde idi ve çoğu Ermenilerindi...
Osmanlı devri...
Bizim köyden Abdullah amca 10-12 yaşındaki yiğenini de almış, bir merkebe 3 kile arpa sarmış değirmene gitmiş...
Varmış ki değirmenci yok....
Sırada seklemler var ama, taş boşa dönüyor...
Abdullah emmi unluğa inmiş, unu aralamış ve kendi arpasını dökmüş tekneye, ögütüyor.
Derken Ermeni değirmenci geliyor....
Neden sıraya girmedin diye kavga başlıyor.
Biraz sonra unluğa düşüyorlar.
Ver Allah ver, yaka paça unun içinde...
Derken Abdullah emmi unluktan yiğenine:
“Ulan şurasını burdan geldiğimin yiğeni, elin gavuru beni dövüyor-öldürüyor sen de seyir mi ediyorsun!...” deyince şaşkınca seyreden yeğeni:
“Dayı, dayı; vuruşunuz bir, duruşunuz bir, boyanız bir, boyağınız bir... Hanginiz gavur, hanginiz müslüman anlayamadım ki yardım edeyim!...” demiş.
Bu gün hâl bu, ne diyeyim!” demişti...

Muhammedî Muhabbetle
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
safa-merve
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen safa-merve »

kulihvani yazdı:Resim

cANlarımızdan Allah cc razı olsun bu güzellikler için..

ZEVK 3668

İLİM iledir ŞERİAT, “NEFSini BİL! RABBini BİL!”
EDEB Kapısı TARİKAT, PîR SoHBeTi Sırr-ı SeBİL!
İRFÂN MaKaMı MÂRİFET, RASÛLULLAH RaVZasında!
ERKÂN HAKK’ın Hakkıdır DoSt!. HiZMetçi Mürşid-i KÂMİL!..


31.05.09 13:58
BeŞ cANda..


Resim

BİLmek-BULmak-OLmaktır-YaŞaMaK
BuZ – SU – BuHaR – BULut BUL da AK!
dUY-UY! UY-AN! Ey iHvÂNî AH-M-AK!
HAKK’ta HAKK’tan HAKK’ladır HAKK’a HAKK!..
Muhammedü’r- RASÛLULLAH Mürşid-i MUTLAK!..


Resim

Allahümme salli âlâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedîn abdike ve nebîyyike
ve resûlüke ve nebîyyü’l-ümmîyyi ve âlâ âlihi ve ehl-i beytihi ve ashabihi!
Ve ümmetihi ya Rabbülâlemîn.


31.05.09 14:12
BİZ BİR cANda..
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
safa-merve
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen safa-merve »

kulihvani yazdı:ZEVK 1205

Verdiğin zahmetler Zakkum, cehâletin Cehennem bil!
Ağzındaki yalan, yılan!.. Senden Sana… Başka değil…
Bir Mürşid-i Kâmil bulsak, “Rüşd” e eriştirse “Biz” i
“SU” gibi secde et HAKK’a: eğil Kul İhvâni eğil!..


21.11.1995 15:31
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:
Gariban yazdı:Biz Allah'ın RAHMET'inin gölgesinin gölgesiyiz... (Numarasız söz- Resonance of Allah kitabı ndan)
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ

"Ve ma erselnake illa rahmetel lil alemin: (Resûlüm!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ 21/107)

Hakk Dostu Bawa Muhyiddin (ks) Hazretleri harika bir tesbitte bulunmaktadır:

Allahuzülcelâl, El Rahmân ve El Rahîm (cc) dur.
Resûlullah (sav) O'nun Rahmeti-Ni'met-i Uzmâsıdır..
Kur'ân'a sâdık Ehl-i Beyt (as) ve Veliyyullah da O'nun..
ÖZündeki Nur-u Muhammediyyeye sahip Mü'minler..



Uluhiyyet... : Nûr-u Nûn
Rusûliyyet...: Nûr-u Mîm
Velâyet.......: Nûr-u Mîm-Mîm
Ubûdiyyet....: Nûr-u Mîm-Mîm-Mîm...



Muhammedî Muhabbetle..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Resim

Muhammedî Tasavvufta; âcizâne ben (birey ve mükellef bir kul olarak), hayatı; HAKK’ta, HAKK’tan, HAKK’a, HAKK’la seyr-ü-sülûk olarak anlıyor, inanıyor ve yaşıyorum.
“Nasıl ?” sorusunun cevâbı ise;
“Kur’ânî ve Muhammedî Teslimiyet ve İstikamet İmtihanında Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e Teslim ve Tâbi’ olarak HAKK’ta HAKK’tan, HAKK’a, HAKK’la istikamettir...”
HAKK’ta fenâ, HAKK ile beka, budur...

İnsanoğlu, bu imtihan içinde; öğretim, eğitim, tevhidi tenezzül ve tevâzu’, kabiliyet, isti’dâd ve kaderi kadarınca eşyâyı (halkı) seyreder.
Kimi basit bir cisim sanırken kimisi de içiriğini, hakikat ve inceliklerini inceler.
Ustasını arar ve bulur...
Resmini seyreder, ressam’a hayrân kalır...
Ressam, fırça ve resim gibi düşün...

Kimisi; halkı halk olarak seyrederken avam adını alır.
Kimisi; halkın (eşyânın) hakikatini (Hakku’l-HAKK’ı) Mutlak Vücûd-i AHAD’ı,Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in gözleriyle seyreder HABİBΒlerden olur...
Kimisi; nisbetler, izâfetler ve kesretler giyinip meydana gelen halkı (mevcûdu) tek ve gerçek olan “VÜCÛD”dan bilip; tecellî tezgâhının, tezgâhtarını küllî seyreden Ehlullah ve Evliyâullah olur...
Kimisi; halkı görmeksizin HAKK’ı görür sükran (sarhoş) yaşar, Ahrâr (hürler) olur.
Kimisi; halk içinde HAKK’la hayrân yaşar Ahyâr (Yârin yâri) olur.
Kimisi; HAKK’ta-HAKK’tan-HAKK’a- HAKK’la yürüyüşte halkın hasbî hizmetçisi ve Muhammedî EBDÂL’leri olup halden hale tebdil eder, gezer ve çocukla çocuk, deli ile deli, velî ile velî ve herşeyle o şeyce olur...

Kimisi de Bencileyin gönüllü olarak saff kan Kervan Kıtmirliğini Tescilli kabul eder ve gereğini yapar inşâallah!..


Olur da olur ve’s Selâm...
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:sevgili canlar,


Teknik, Tasavvufun zahiridir.
İki elinizi iç içe yapıştırırsanız buna antipot denmektedir.
Latincedir antipot, türkçe ve arapçasını bulamadım.
Bu iki el; zıt değil, eşit değil, çok değil, tek değil, ters değil, düz, değil ayrı değil, gayrı değil..
Biri BEN biri SEN gibi Mütekellim- Muhatab..
Lâzım ve Lâyık...
Havva ve Âdem..
Gübre ve Gül..


AYNı CeryAN
AYNı CAN..

"Sizi bir NEFSten yarattım!"..

Hükmü..

BİLmek.. BULmak.. OLmak.. ve YAŞAmak Şehadeti..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Resim


Aziz kardeşlerim;

Bendeniz bazen bu tavla zarı gibi Kimlik Kâbemizin 6 yüzündeki 6 gözle Kâinat Kur'ânını okumaktan yorulunca,
Yedinci Yön ÖZ Gözümle bakmak isterim..
Karanlıkta göremem de Nur-u Mim Can Ceyanınım için,
AKIL Fişimi Habli'l -Verid Şahdamar kablomun el ERemez NAKİlL Ucuna SALLarım TUTturursam içim yANıverir ANiden..

İnANılmaz ACIyla yANarak BAKtığımda ZÂR-ZOR KÂBEmin BİLYEye DÖNdüğünü GÖRünce HAYRet ve Dehşete DÜŞ-ERim!..

Kaybettiğim ALIŞkanlıklarıma AĞLArım..
IŞIK SAÇ-AN ampül gibi yANsız-yÖNsüz KAL-IŞIma GÜL-ERim..

Her Noktamın Her ŞEY OLuşunu YAŞAmam sence DOST, DELilik mi ?..
ÂŞIKlık denilen bu illet YOKsa "KİM? KİM?" lik mi?..

ÇÖPlük ÇÖLün bu YÜZü..
AYNanın arkası daha AYdınlık..

Güzel gÖNlün Nur-u MîM le IŞIsın..
BAStığın yERlERe El HAYY TAŞIsın..

İÇime bir ANda ÇÖL ESinti ÜFÜRdün..
Dertlerimi ZEVKe topladın ÇÖLü DÜRdün..
ÇÖPleri ALdın GÖTÜRdün..

İÇİme rAHMET YAĞsa,
İliklerime kadar ıslANsam DEdirttin..
YAĞdı BAK da, DELİRttin..

Dert değil, 9 Deli içinde bir Akıllı delidir..
Bu bir, Ezel-Ebed ELidir..
Bilyeyi boş ver, ZÂRı bulmalıyım..
KITMİRlik ÇÖLdedir, ben yine insanCIK OLmalıyım..

Güzel yaşa mutlu ol!..
Mutsuz günlerini çarparsan, AY 30 çekmez bak,
Sakın üzülme çekmezse çekmesin!
Zaten sen;
Çaken-Çektiren ve ÇEKilenle ÇEKmektesin...

Muhammedi Muhabbet BİZden BİZ'e
BİZ BİR-İZ..

İnaşaallah SEVgi SULTANImız sav de..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:

ÇÖL de Tektir HERŞEY-HER CAN,
ADı BİZdir..

YOlda tek;

Bezm-i Elestten Meclis-i Mahşere ÇEKilAN kıldan ince kılıçtan keskin Sırat-ı Müstakim tELinde Har cAN bir CANBAZdır..

AKLı olanların elinde TEVHİD Sopası..

Bir tarafı Lâ İlâhe.. İnkarı.
Diğer taraf İllallah.. İkrarı..

Muhammedi EDEB ise İKİ EL in SEVİYEsine SAHİB Olmaktır ve hep ÖNüne bakmaktır..

Umut Işığı Yüreğimizle,
İç Dengemiz ve Dış Düzenimiz Daimâ Muhammedi kalsın,
ve Nur-u MîM Olup Nur SAÇsın..

İnşaallah Nur!..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Değerli kardeşimlerim,
Siz de görmüşsünüzdür ki Muhammedinur Sitemiz Muhammedi olan bir Melâmet Yolu izlemektedir.
Ve gerçekten Bu YOLun kadir ve kıymetini bilen sizler gibi değerli CANlarlayız şükür..
Ne varki;
Hakkı HAKK bilen inanan ve Hayrı işlemeyi gaye bilen bu yolda,
İnanç, amel, ahlâk ve haller daima,
Rabbanî
Kur’ânî
Muhammedî
Ehl-i Beytî
Ve Akl-ı Selim Kâmil-Hakk Erenler in sözleri sınırları içinde kalır.
Kervan KITMİRlerimiz yaramaz koku alırsa da engeller inşaallaah..
Elbette Burunun da Muhammedî olması gerekir..

AŞK ve ÂŞIKlar Âleminde “Şatahat” diye bir kelime vardır.
Şatahat: Mânevi sarhoşluk. Kendinden geçer bir hâle gelmek ve böyle istiğrak hâlinde iken söylenen müvazenesiz sözlerdir.

İslam Dininde bu muvazenenin ölçü kuralını ilk başta Kur’ân-ı Kerim koyar..
Buna uyulmazsa, dozajını ayarlayamazsa yukarda açıkça görüldüğü gibi doğrudan-drekt küfre düşer söyleyen !

Bakınız anladığım kadarıyla sizin İlahî bir coşkuyla söylediğiniz:

“BEN SİZİN EN YÜCE RABBİNİZİM desem...” sözünüzün harf harf aynısını söyleyen kulu Firavun için ne buyurmakta Allahu zülcelâl:
“(Habibim!) Sana Musa'nın haberi geldi mi?
Kutsal vâdi Tuvâ'da Rabbi ona şöyle seslenmişti:
Firavun'a git! Çünkü o çok azdı.
“Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin?
Seni Rabbine ileteyim de O’na karşı derinden saygı duyup korkasın!”
Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi.
Fakat o, Mûsâ’yı yalanladı ve isyan etti.
Sonra sırt dönüp koşarak gitti.
Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi:
“Ben, sizin en yüce Rabbinizim!” dedi.
Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.
Şüphesiz bunda Allah’tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.”
(Nâziât 79/15-26)

Siz gençlerimizle BİZ BİR olarak inşallah Şeriat-ı Garra içinde Hakkın ve Hayrın Hasbî Hizmetçisi olacağız…

Yazınızı bilerek kaldırmadık ki gençlerimice zor görülebilen Dinden çıkış tehlikesini görelim ve gösterebilm BİZ BİRlikte diye..
Bendeniz nice Melâmi şeyhleri duydum ki:
“Şeriat hamlar ve yozlar içindir, biz Hakikat ehliyiz namaz gerekmez bize!” diyen Şeytanî Melamîlerdi.
Bu nedenle Muhammedî Melâmet demek zorunda kaldık BİZ Yolumuza..

Değerli kardeşim 40 yıldıriçinde olduğum ve geçmekte olduğumuz bu BENlik Batağında, ana işimiz
Gençlerimize İlahî İlim ve Muhammedî Edeb öğretim ve Eğetiminde Hasbî Hizmettir.
Hepimiz Hizmetçiyzi ve Hepimiz öğrenciyiz.
Bu nedenle de kırılmak, gücenmek vs. olmamalıdır..

Muhammedi Muhabbetle..


Şatahat: Mânevi sarhoşluk. * Kendinden geçer bir hâle gelmek ve böyle istiğrak hâlinde iken söylenen müvazenesiz sözler.
Müvazene: Ölçmek. Denk olup olmadığını bilmek için tartmak, ölçmek. * Düşünmek. * İki şeyin vezince birbirine denk olması. Uygunluk
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı: Kıymetli kardeşlerim;

GEÇENDE TEVBE BİRLİĞİMİZ
ŞU ANDA RIZA BİRLİĞİMİZ
GELENDE DUA BİRLİĞİMİZ
SON NEFESTE ŞEHÂDET BİRLİĞİMİZ

RESÛLULLAH (sav) DE BİZ OLSUN!


"Yüce RABB'imiz!
Beleşinden bizi var ettin,
Beleşinden bize can verdin,
Beleşinden bizi besledin, büyüttün
ve bugüne getirdin bir de,
Beleşinden sevgili sahibimiz
ve herşeyimiz olan HABİBULLAH'ın
Sîne Hıra'sında (Kalbinde)
Cennetine sokuver bizi!... "

İNŞÂALLAH!..


AMİN AMİN AMİN. BİRAHMETİKE YA ERHAMNA RASULULLAH (sav) e layık hizmetçiler olmayı nasip eyle... Hizmette daim olma çaba ve gayretindeyiz. Yardım eyle Ya RABBimiz...
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

huallah yazdı:Hayranım : hayranım kelimesini lütfen tefsir ediverin ....

ALLAH ALLAH ALLAH YA HAYY
kulihvani yazdı:Devrân Resim Seyrân Resim Cevlân Resim Hayrân

Değerli kardeşim içinde yaşadığımız sonsuz Kâinât İnsan AKLı önüne serilmiş Muazzam bir Kur’ândır.

Bu âlemde DEVR etmeyen ne var ki madde de Atom da galaksilerde dönmekte,
Kaderler, ömürle, düşünceler ve Ömürler de Devrânda ve İLİM açıkça ortada.

AKl-ı Selim, rüşdüne ermiş AKILlar Seyr de Seyrânda ve AKIL İRADE edecektir, Doğru-Eğriyi ayıracaktır..

BİLen ve BULan Akıllar CEVl edip coşacak Cevlânda dır.
Bulduğu sonucu Doruğa çekecek kâni olacaktır ve İDRAK edecektir..

SON – UÇ ta İŞin ASLını anlayan NEFS, Bu Muhteşem Sistemin yaratılış, idaresi ve son bulup hesaba gidişine HAYR edip Hayrânkalacak ve protezliği-parmak-yüzüklüğü bırakıp et-tırnak gibi BİZ BİR olup fiilen ŞEHADETe İŞTİRAK edecektir..

Hayrân hâlinde serapa hayret ve dehşet vardır.

Tatmîn olmak her nefsin doğal hakkıdır.
Tatmîn etmek için bu Devrân dönüyor,
Bu Seyrân sergide,
Canlar bu Cevlân’da ve,
Halk, HAKK’ın Hakaik ve Dakaiklerine Hayrân’da...

Muhammedi Muhabbetlerimle..

AYRI KALINCA

AŞK: HÂLİK’a muhabbettir
Tüm halkına merhamettir
Cümle cihâna cesettir
HAYY CAN’dan ayrı kalınca...


AŞK: Sirkeyi şarab eder
Yakar-yıkar tûrab eder
KalbResimkabını harab eder
Dost kandan ayrı kalınca...


HAK; yakmıştır sönemem DOST
Gayrısına yönemem DOST
Biter ömrüm dönemem DOST
Devrândan ayrı kalınca...


“Yüsebbuhu sebbahâ”sın
“Yâ Sin” kalbinde “Tâ Hâ”sın
Bulamam “Tuv┠Vâhâsın
Seyrândan ayrı kalınca...


RABB-bü-Birrun Rahîm Vedûd
Hable’l-Verid sır-rı sücûd
Şühûdsuz şaşırır vücûd
Cevlândan ayrı kalınca...


Her letâif HAKK izzetin
RABBü’l-Âlem azametin
İdrak edemez kudretin
Hayrândan ayrı kalınca...


İHVÂNÎ celâl-cemâlîn
Can-Cânân Cem’inde hâlin
Öksüz kalır “Kul Kemâli”n
SULTÂN’dan ayrı kalınca...
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:
canan yazdı:Resim


YUSUF ÇÖL İÇİNDE GÖMLEKSİZ KALDI
GÖMLEĞİ EVİNDE BABASININ ELİNDE AL KANLARLA KALDI
YAKUP YUSUF LU İKEN YUSUFSUZ KALDI
YUSUFUN GİYDİĞİ İKİNCİ GÖMLEK
ZÜLEYHANIN ELİNDE ŞAHİTLİK İÇİN KALDI
ÜÇÜNCÜ GÖMLEĞİNİ
YUSUF KENDİ ÇIKARDI
YAKUBUN GÖZLERİNE ŞİFA OLDU GÖZ AYDINLANDI
YAKUP YUSUFUNU TAHT ÜSTÜNE ÇIKINCA ALDI
ALDIDA YUSUFLANDI...

YUSUF ÇÖL İÇİNDE GÖMLEKSİZ KALDI
GÖMLEĞİ EVİNDE BABASININ ELİNDE AL KANLARLA KALDI
YAKUP YUSUF LU İKEN YUSUFSUZ KALDI

Hasret gömleği

YUSUFUN GİYDİĞİ İKİNCİ GÖMLEK
ZÜLEYHANIN ELİNDE ŞAHİTLİK İÇİN KALDI

Şehvet gömleği

ÜÇÜNCÜ GÖMLEĞİNİ
YUSUF KENDİ ÇIKARDI
YAKUBUN GÖZLERİNE ŞİFA OLDU GÖZ AYDINLANDI

Muhabbet-Vuslat gömleği

YAKUP YUSUFUNU TAHT ÜSTÜNE ÇIKINCA ALDI
ALDIDA YUSUFLANDI...

YUSUF (as) Vahdet gömleğiyle HAKK'a yürüdü gitti ÇÖLde...

Kur'ânca gözlerine Nur-u Mîm IŞIK olsun!
Kur'ân-ı Kerîmimiz;
BİLinsin!
BULunsun!
OLunsun!
YAŞAnsın!
Diye İkram edilmiştir!
Hazzın Harika cÂNda cÂN-ÂN!..

Muhammedi Muhabbetsin...
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Resim


İZ..
BİZ…


Dervişler SILA SALLında
ÇÖLde CEYLAN Masalında
Av-Avcı AKIL Falında

İştar Nur’un AYNıysa Duacısı mı?
İştar’a SU Veren NUR’un Kocası mı?
BİZ-BİRiz Babazîz AŞKın Hocası mı?

Cehennem Cennete hasret, cAN Dudakta SU-SUz ise!
Umudumuz UY-ANmıştır, CANımız UYkuSUz ise!
Sıdk u Huşû’ Havf ü Recâ, UmutSUz – KorkuSUz ise!

AKIL ile NAKLi BULup, NEFSi BEDEN Batağından
KURTARıp Eren Eliyle, AŞIRmak Dost, KALB Dağından
Resûlullah’ın RUHuyla, GÜL DERmek Belâ Bağından!..


HAYAT Çile ÇÖLü! Sahibi El Mâlik (cc)
“AN” da Var-Yok eden, Halkeden El Hâlik (cc)
NAKLi DUYsa-Uysa AKIL, “Kün fe yekün!” dür kezâlik..


04.01.09 01:50
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Resim

ZEVK 3328

EŞY – OLAY Ortasında, CİSİM GİYen insÂN cÂNı
ASLının GÖLGE OYUNu, ÂNda SEYR eyle zamÂNı
MUHİTin KIBLesi MERKEZ, YÜZün Öze DÖNmesidir
Resûlullah RAVZASInda, Samedî SAVM RamazÂNı…


19.09.08. 21:35
Çiçek camii


Değerli dostlar gerçekten İNSANlığın Ana Değer Yargılarından saptırılan İnsanoğlu toptan fikri uçuruma dünya dönüş hızınında çok üstünde koşmakta.

Batının AKLı İlah, Doğunun köle sanması ne acı ki aynı çizgide buluşturdu herkesi.
1844 lerde Nietzsche, AKLın yaratanını bilmesi ve bulmasındaki engeleri kaldırıp düğümleri çözerken önerisi AKLen Üstün İnsan olmuştur.
Bu ise Üstün Alman ırkının feci bir serüveni ile sonuçlanmıştır.
Yahudilerin ise; özel ve seçilmiş İnsanlar olduklarını, sonradan kimsenin asla bu imtiyazı alamayacağı vs gibi değişmez safsatalarının sonuçları hâlâ kan yutan bir kara delik gibidir..

İslam Âlemi ise, Allahu Teâlânın Nuru olan AKLını Nakille (İlâhi İlim ve Muhammedi edeb) öğretip eğitememesi.
Kısacası Şah damarından da yakın olan Sahbinin Sesini hiç duyamaması ve etkin-yetkin olanların Hakkın Kullarına "kulum!" demesi bu hâle geitirdi bizleri..
Yunus Emrem bîçârem gibi Hakk Dostları elan seslenmekteyse de kulaklara kurşun dökülmeye devam edilmekte maalesef..

1000km/saat hızla dönen Tekerleğin Göbeğinde-Merkezinde;
Tek, sabit, yalnız ve dönmeyen NOKtaya selâm olsun..

Sadece dönüş çapları-çenberleri farklı, sonsuz sayıda ve İlk Noktaya duramadan TAVAF eden Muhit Mahşerine de selâm olsun..

Bu çok değerli ve gençliğimizin amansız çıkmazına ışık tutan görüşleriniz için Hakktan RIZA bulmanıza duacıyım..

Muhammedi Muhabbetleerimle..
Resim
Cevapla

“►Nasihat ve Güzel Sözler◄” sayfasına dön