YETİMİN, ÖKSÜZÜN VAR.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
YETİMİN, ÖKSÜZÜN VAR.
YETİMİN, ÖKSÜZÜN VAR...
Gönlüm döne döne izler semâyı.
İçerimde tarifsiz bir hüzün var.
Hangi bahar sevindirir âmâyı,
Yüreğimde yetimin, öksüzün var.
Hasretin rüzgâr, dallarımı kıran.
Aşkın ateş, beni yakıp kavuran.
Canım Muhammedim ve Aziz Kuran,
Nasıl tatlı kelâmın var sözün var.
Adına canımı adadığım yâr,
Yüreğimde hem ateş var hem de kar.
Gönlüm yarınlara umutla bakar.
Gecen varsa, bilirim gündüzün var.
Halim KÖK
03.03.2008
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12884
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
aziz halim can,
güzel gönlünle gökyüzünde seyretttiğin yetim-öksüzlerin derin hüznüne iştirakin,
Muhammedî ve Kur'ânî gerçek hasretin,
yanar dağ gibi yüreğindeki kor-kar kardeşliği,
kardelenler gibi umutların,
sanki BİZ BİR yürek olmuşuz!..
kısacık ömrümüzde bir yıldız gibi candostumuz, sevgimiz SAV de sonsuz olsun!
İnşâallah...
Muhammedî Uyarı ve Müjdeye bakınız :
* Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurdu:
Ben şu iki zayıfın hakkını yemeyi size haram kılıyorum: yetim ve kadın!
(Hâkim'in Müstedrek'i ve Beyhakî'nin Şi'abü'l İmandan.)
* Sehl bin Sa'd (r.a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Ben ve yetimin bakımını üzerine alan kişi Cennette (şehadet ve orta parmağını bitiştirerek) şu iki parmak gibiyiz!
(Buharî, Edeb- 24; Müslim, Zühd- 42; Ebû Davûd, Edeb-123; Timizî Bir- 14; Taberânî, Şiir- 5; Müsned, 2-375)
* Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurdu:
Ben senin kalbinin yumuşak olmasını istiyorum. Öyle ise yoksula yedir ve yetimin başını okşa!
(Taberânînin Kebîr'ı ve Beyhakî'nin Şi'abü'i-îmanından.)
güzel gönlünle gökyüzünde seyretttiğin yetim-öksüzlerin derin hüznüne iştirakin,
Muhammedî ve Kur'ânî gerçek hasretin,
yanar dağ gibi yüreğindeki kor-kar kardeşliği,
kardelenler gibi umutların,
sanki BİZ BİR yürek olmuşuz!..
kısacık ömrümüzde bir yıldız gibi candostumuz, sevgimiz SAV de sonsuz olsun!
İnşâallah...
Muhammedî Uyarı ve Müjdeye bakınız :
* Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurdu:
Ben şu iki zayıfın hakkını yemeyi size haram kılıyorum: yetim ve kadın!
(Hâkim'in Müstedrek'i ve Beyhakî'nin Şi'abü'l İmandan.)
* Sehl bin Sa'd (r.a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Ben ve yetimin bakımını üzerine alan kişi Cennette (şehadet ve orta parmağını bitiştirerek) şu iki parmak gibiyiz!
(Buharî, Edeb- 24; Müslim, Zühd- 42; Ebû Davûd, Edeb-123; Timizî Bir- 14; Taberânî, Şiir- 5; Müsned, 2-375)
* Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurdu:
Ben senin kalbinin yumuşak olmasını istiyorum. Öyle ise yoksula yedir ve yetimin başını okşa!
(Taberânînin Kebîr'ı ve Beyhakî'nin Şi'abü'i-îmanından.)
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
''YÜREĞİMDE, YETİMİN ÖKSÜZÜN VAR!!!!!!''
*DUHA SURESİ*
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
1-Andolsun kuşluk vaktine!
2-Ve dindiği zaman o geceye ki,
3-RABBın sana veda etmedi ve darılmadı!
4-Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahirat dünyadan) daha hayırlıdır.
5-İleride RABBın sana verecek de hoşnut olacaksın!
6-O seni bir YETİM iken barındırmadı mı?
7-Seni, YOL bilmez iken(doğru) yola koymadı mı?
8-Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
9-Öyle ise sakın YETİME kahretme (onu horlama)!
10-El açıp isteyeni de azarlama!
11-Fakat RABB'inin NİMETini anlat da anlat!
SADAKALLAHÜL AZİM
AMİN YA MUİN (CC)
SEVGİMİZ SAV EFENDİMİZ'DE SONSUZ OLSUN İNŞAALLAH!...
*DUHA SURESİ*
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
1-Andolsun kuşluk vaktine!
2-Ve dindiği zaman o geceye ki,
3-RABBın sana veda etmedi ve darılmadı!
4-Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahirat dünyadan) daha hayırlıdır.
5-İleride RABBın sana verecek de hoşnut olacaksın!
6-O seni bir YETİM iken barındırmadı mı?
7-Seni, YOL bilmez iken(doğru) yola koymadı mı?
8-Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
9-Öyle ise sakın YETİME kahretme (onu horlama)!
10-El açıp isteyeni de azarlama!
11-Fakat RABB'inin NİMETini anlat da anlat!
SADAKALLAHÜL AZİM
AMİN YA MUİN (CC)
SEVGİMİZ SAV EFENDİMİZ'DE SONSUZ OLSUN İNŞAALLAH!...
En son nur-ye tarafından 05 Mar 2008, 01:45 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
"SEVGİMİZ SAV EFENDİMİZ'DE SONSUZ OLSUN İNŞAALLAH!... &
Elinize, yüreğinize sağlık Değerli Hocam ve Değerli Nur-ye kardeşim.
"SEVGİMİZ SAV EFENDİMİZ'DE SONSUZ OLSUN İNŞAALLAH!... "
"SEVGİMİZ SAV EFENDİMİZ'DE SONSUZ OLSUN İNŞAALLAH!... "
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
Ben Sana Yetimliğimi Sunuyorum..
En Sevgili...
Yetim Bırakmayacağını Beni...
Bile Bile...
Alevler Kuşatmış Bak!!
Hasret Kokan Gurbetimi..
Sana Ömrümü Sunuyorum..Efendim..
Seve Seve...
En son mim tarafından 03 Nis 2008, 17:50 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mimimza.gif[/img]
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4966
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- akin
- Üye
- Mesajlar: 31
- Kayıt: 11 Şub 2007, 02:00
çılgın bencillik yangınına bir damla merhamette üstaddan..
Ağlayan Çocuklar
Kafesli evlerde ağlar çocuklar,
Odalarda akşam olurken henüz.
O zaman gözümün önünde parlar,
Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz.
Ne vakit karanlık kaplasa yeri,
Başlar çocukların büyük kederi;
Bakınır, korkuyla dolu gözleri:
Ya artık bir daha olmazsa gündüz?
Gittikçe kesilir derken sedalar,
Gece; bir siyah el gözümü bağlar;
Duyarım, içime sığınmış, ağlar,
Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz...
1924
Necip Fazıl Kısakürek
Ağlayan Çocuklar
Kafesli evlerde ağlar çocuklar,
Odalarda akşam olurken henüz.
O zaman gözümün önünde parlar,
Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz.
Ne vakit karanlık kaplasa yeri,
Başlar çocukların büyük kederi;
Bakınır, korkuyla dolu gözleri:
Ya artık bir daha olmazsa gündüz?
Gittikçe kesilir derken sedalar,
Gece; bir siyah el gözümü bağlar;
Duyarım, içime sığınmış, ağlar,
Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz...
1924
Necip Fazıl Kısakürek
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/akincm.gif[/img]
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
SEN HİÇ YETİM OLDUN MU?
Sen hiç yetim oldun mu
Yetim nedir bilir misin
Anlar mısın babasızlığı
Ölüm gününü bir yemekli tören
Sandın mı
Bir toprak yığıntısı gösterdiler mi sana
Mezar diye
İnsanlar acıyarak baktı mı yüzüne
Birileri okşadı mı başını
Soğuk elleriyle
Buğulu cama hiç yanağını dayayıp
Yol gözledin mi
Arkadaşlarının baba diye
Seslendiğini duydun mu
Yorganı yüzüne kapayıp
Babam babam diye ağladın mı
Resimlerine bakıp
Gelir diye beklediğin oldu mu yıllarca
Sofranızın bir kenarı boş kaldı mı
Derin derin dalıp gittin mi o tarafa bakıp
Yemeğini yarım bıraktın mı
Yetimliğin mağdurluğu çöktü mü yüzüne
Soluk soluk
Omuzların düştümü önüne
Erkeğin E sini bilmezken
Bu evin erkeği artık sensin dediler mi sana
Nerden bilesin ki
Peki
Gözü yaşlı bir anne gördün mü
Genç
Çocukları kanatlarının altında
Çifte sıcaklığı hissettiren
Sım sıkı sarılan
Konuştukça yürekleri dağlayan
Ağlarken gözlerini saklayan
Kadınlığını bir tarafa bırakıp
Ekmeğini taştan sağlayan
Bilemezsin
Tabi
Nerden bilesin
Acının yetimi ızdırapla
Uyuttuğunu
Acının yetimi boynu bükük
Büyüttüğünü
Acının ömürleri
Tükettiğini
Sende çocuk oldun
Bende
Sende büyüdün
Bende
Yetim güler yanlış güler derler
Olsun
Ben dim dik ayaktayım
Ya sen?
AYTAÇ SÖZEN
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- katre-iNur
- Saygın Üye
- Mesajlar: 272
- Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Sıkılır bazen insanlar hayatın tekdüzeliğinden,
Sabah işe git akşam gel Sürekli tekrarlar
Bu tekrarlar esnasında terkedilmiş eski bir sinema binasının kaldırımında yatan birini görürdüm. Onu her gördüğümde duygularım gelgit yaşayan sulara dönerdi.
Yaz kış orada Sırtında eski püskü paçavralar
Kaldırımın renginden ayırt edilemeyen bir sünger parçası ve battaniye veya bir çul
O zaman hayatımın tekdüzeliğinden boğulacak gibi olan ben şükrü hatırlardım.
Kendi halime şükrederken buna neden olan insan için bir şey yapamamanın sıkıntısını yaşardım İşyerine varıp ta yediğim iki poğaça ve iki bardak çay zıkkım olurdu Suçlu suçlu hissederdim kendimi
Sabahmış akşammış ne fark ederdi
Gözlerini ayaklarının ucuna dikerdi
Ne gidebileceği bir yer ne de acele
Ölümü bekler gibi öylece beklerdi
Akşam eve dönerken durakta beklerken yolun tam karşısında onu yine aynı yerde öylece oturuyor veya yatıyor görürdüm. Bir an önce otobüs gelsin de evime gideyim ayaklarımı uzatayım diye düşünürken utanırdım.
O dönemlerde bir şey dilemiştim Olursa eğer şu kadar sadaka vereceğim bu adama diye
Zaman geçti Ben işyerimi değiştirdim
Yeni işim daha hareketliydi Sıkılmıyordum Sık sık bir yerlere gidiyordum işim gereği.
Üzerimden bir ağırlık kalkmış gibiydi Ya işimin gereği ya da onu görmüyor oluşumdan
Bir Cuma günüydü Aklıma geldi bir vesileyle Vaat ettiğim sadaka da aklıma geldi
O gün durumum da müsaitti Ama ne yapsam da gidip onu bulsaydım Çünkü yeni işyerim
Eskisinden oldukça uzakta ve ters taraftaydı
Allah beni sınar gibi Dışarıda başka bir yöne doğru giderken işverenim beni aradı
Acilen halletmem gereken bir iş varmış Diğer iş bekleyebilirmiş
Nasıl sevindim Çünkü halletmem gereken iş için tam istediğim yere gitmem gerekiyordu.
Yol boyunca ağladım
Vardım yanına
Yine uzanmıştı Uyuyordu Öğlenin bir vakti o sıcakta Güneş altında pislikler içinde
Yanına parayı bırakıp gitsem fark etmez Bulamazdı Eline uzatayım istedim.
Hafifçe kıpırdattım ki beni fark etsin
Allahım
Korku ve çaresizlik bir yüzde bu kadar mı yansır
Daldığı uykudan öyle bir sıçradı ki şaşkınlık, korku Yüzündekileri okumak insanı vuruyor kurşun yemiş gibi.
Çok kötü oldum Pişman oldum uyandırdığıma
Alelacele parayı uzattım Uzaklaştım
Bu sefer ağlamam hiç durmaz oldu
Ne kendimi ne gözlerimi tutamaz oldum
Yol ortasında insanlar bana bakıyor Aldırmıyorum Ağlıyorum
İçimde kopan fırtınaları söze dökmemin imkânı yok Bir Allah bilir bir de ben
Korku çaresizlik
En çok yetimlerin, kimsesizlerin yüzünde en saf haliyle görülüyor
Sabah sabah Zahid Can kardeşimizin;
SEN HİÇ YETİM OLDUN MU?
Başlıklı yazı-şiirini okuyunca aklıma geldi Yine ağladım.
Bizler belki arada böyle hatırladıkça ağlıyoruz ama bir de bütün ömrü ağlamakla geçenler var Gördüğümüz ve göremediğimiz
Ayrı da olsak mekânsal olarak, bizleri ayırmayan tam tersine BİR BÜTÜNün parçası eden bir yanımız var Bu yanımıza sahip çıktıkça insanlığımıza, BİZliğimize sahip çıkmış oluruz diye düşünüyorum
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- selcan
- Yeni Üye
- Mesajlar: 1
- Kayıt: 22 Eyl 2007, 02:00
Seçilmişlerden olursunuz inşallah dostcanlar....
Bu ne güzelliktir. Yüreğim uçtu sanki.... Allah cümlenizde razı olsun. Candostum gördükçe mutlu oluyorum inan.
Allah sevginizi daim etsin..... Sevgiler.
Allah sevginizi daim etsin..... Sevgiler.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12884
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Toprağın deli Ateşine,
Havanın gözyaşıdır SU
Gurbette hasret peşine
Düşmek AŞK imiş doğrusu...
ZEVK 3154
Halim can; kırk yıl geçer de, insan o bir AN ı özler
Bir şarkıda içi yanar, bir türküde yolun gözler!
Ne girer ne çıkar acı, sevgisin sessiz mırıldar
Ham armut gibi oturur, kırk boğum gırtlağa sözler!..
22.04.08 23:48
Ankara
En son kulihvani tarafından 23 Nis 2008, 22:21 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Kırk yılında kıt kanâat,
İNSAN olmak zor zanâat,
Nefsim de hiç bitmez vaat,
Halim hangi YOL'u izler.
*** Yüreğine sağlık Canım KUL İhvani Hocam
Kırk yıl kırpılmış ömürden, o bir "AN" ın peşinde,
Ne yaşarsak EMİR'den, yalan dünya DÜŞ'ünde,
YAR'lar edindik BİR'den, kirpiğinde kaşında,
Fırtınaya gebeymiş, AŞK DERYA'sı gözler,
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Bir kuş uçar yüreğimden,
Boşlukta taklalar atar.
Bir şarkı dinlerim,
Gönlümü BİR BİR-ine katar.
Şu içimdeki titreyiş,
Ne bir söz ne deyiş,
Tarifsiz BİR isteyiş,
BEN-liğimi yutar.
YAR diyorlar
Zor diyorlar
Yaralıyım,
Bilmiyorlar.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
5.2. RESÛLULLAH (sav) İLE İLGİLİ ÂYETLER
5.2.1.-5.2.10 Resûlullah (s.a.v)
5.2.5. Resûlullah (sav) Önce Yetim Sonra Öksüz Olarak Binbir Çile İçinde ve ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'in Himâyesinde Büyümüştür
"Andolsun kuşluk vaktine.Ve dindiği (sükûta erdiği) zaman o geceye ki RABB'in sana vedâ etmedi (bırakmadı) ve darılmadı...Ve kesinlikle senin için sonu önünden (âhiret, dünyadan) daha hayırlıdır.İlerde RABB'in sana verecekde razı (hoşnut) olacaksın.O, seni bir yetim (olarak bulup) iken barındırmadı mı? Şaşırmış bulup (yol bilmez iken) da yol (hidâyet) göstermedi mi? Seni fakîr bulup zengin etmedi mi? Öyle ise, sakın yetime kahretme (horlama, ezme). El açıp isteyeni de sakın azarlama (köpürme). Fakat RABB'inin ni'metini anlat da anlat..." (Duhâ 93/1-11)
Duhâ : gündüzün kuşluk vakti... Musa (aleyhi's-selâm)'ın Tûr'da ALLAH (celle celâluhu) ile konuşması ve sihirbazların secdeye kapanması da duhâ vakti olmuştur.
Secâ : gece dindiği, karanlığın iyice dökülüp örttüğü vakit. "Asl"ında sâkin olmaktır. Gece dâima asıldır gündüz tâlidir. Kur'ân-ı Kerîmde çok örnekleri vardır.
Dalal : Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) için, hâşâ sapıklık değildir. Fıtrî yapısı gereği Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) geçmiş şerîatların (duyularak gelen) şartlarını tamamlayacak olan şerîatın (kendisine gelmesi gerekenin) gelmemesi ile doğan gizli şaşırma...
"Yetimler ağlarsa ALLAH'ın avuçlarına ağlar!"denmiştir. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in babası Abdullah Efendimiz ile Ebu Talib aynı anadan aynı babadan kardeş idiler. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yetim büyüdü. Amcası Ebu Talib büyümesine sahib çıktı ama tebliğine yâr olmadı (imân etmedi).
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) müşriklerle münazarasında; bir hususdaki haberi yarın bildireceğini buyuruyor, ancak o hâldeki heyecanla "inşâallah"demeyi unutuyor. 12 gün vahy kesiliyor (25 ve 40 diyenler de olmuştur.) Müşriklerde şamata edip ileri geri konuşmuşlar. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) çok üzülüp dışarı çıkamaz olmuş! İlk gelen âyet-i celile (Kehf 18/23) dür.
"ALLAH'ın dilemesine (inşâallah) bağlamadıkça..." (Kehf 28/23)
"Hiçbir şey hakkında "Ben bunu yarın muhakkak yaparım"deme." (Kehf 18/22)
Bu olaydan sonra gelen ilk sûre ise Duhâ oldu. Duhâ'nın gelişine çok sevinen Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) tekbir getirdi. "ALLAHÛEKBER lâ ilâhe illallahu VALLAHÛEKBER!" buyurmuştur. Hatim inerken Duhâ'dan sonra gelen sûrelerin sonunda tekbirin getirilmesi sünneti buna dayanmaktadır.
5.2.1.-5.2.10 Resûlullah (s.a.v)
5.2.5. Resûlullah (sav) Önce Yetim Sonra Öksüz Olarak Binbir Çile İçinde ve ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'in Himâyesinde Büyümüştür
"Andolsun kuşluk vaktine.Ve dindiği (sükûta erdiği) zaman o geceye ki RABB'in sana vedâ etmedi (bırakmadı) ve darılmadı...Ve kesinlikle senin için sonu önünden (âhiret, dünyadan) daha hayırlıdır.İlerde RABB'in sana verecekde razı (hoşnut) olacaksın.O, seni bir yetim (olarak bulup) iken barındırmadı mı? Şaşırmış bulup (yol bilmez iken) da yol (hidâyet) göstermedi mi? Seni fakîr bulup zengin etmedi mi? Öyle ise, sakın yetime kahretme (horlama, ezme). El açıp isteyeni de sakın azarlama (köpürme). Fakat RABB'inin ni'metini anlat da anlat..." (Duhâ 93/1-11)
Duhâ : gündüzün kuşluk vakti... Musa (aleyhi's-selâm)'ın Tûr'da ALLAH (celle celâluhu) ile konuşması ve sihirbazların secdeye kapanması da duhâ vakti olmuştur.
Secâ : gece dindiği, karanlığın iyice dökülüp örttüğü vakit. "Asl"ında sâkin olmaktır. Gece dâima asıldır gündüz tâlidir. Kur'ân-ı Kerîmde çok örnekleri vardır.
Dalal : Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) için, hâşâ sapıklık değildir. Fıtrî yapısı gereği Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) geçmiş şerîatların (duyularak gelen) şartlarını tamamlayacak olan şerîatın (kendisine gelmesi gerekenin) gelmemesi ile doğan gizli şaşırma...
"Yetimler ağlarsa ALLAH'ın avuçlarına ağlar!"denmiştir. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in babası Abdullah Efendimiz ile Ebu Talib aynı anadan aynı babadan kardeş idiler. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yetim büyüdü. Amcası Ebu Talib büyümesine sahib çıktı ama tebliğine yâr olmadı (imân etmedi).
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) müşriklerle münazarasında; bir hususdaki haberi yarın bildireceğini buyuruyor, ancak o hâldeki heyecanla "inşâallah"demeyi unutuyor. 12 gün vahy kesiliyor (25 ve 40 diyenler de olmuştur.) Müşriklerde şamata edip ileri geri konuşmuşlar. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) çok üzülüp dışarı çıkamaz olmuş! İlk gelen âyet-i celile (Kehf 18/23) dür.
"ALLAH'ın dilemesine (inşâallah) bağlamadıkça..." (Kehf 28/23)
"Hiçbir şey hakkında "Ben bunu yarın muhakkak yaparım"deme." (Kehf 18/22)
Bu olaydan sonra gelen ilk sûre ise Duhâ oldu. Duhâ'nın gelişine çok sevinen Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) tekbir getirdi. "ALLAHÛEKBER lâ ilâhe illallahu VALLAHÛEKBER!" buyurmuştur. Hatim inerken Duhâ'dan sonra gelen sûrelerin sonunda tekbirin getirilmesi sünneti buna dayanmaktadır.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
"Andolsun kuşluk vaktine.Ve dindiği (sükûta erdiği) zaman o geceye ki RABB'in sana vedâ etmedi (bırakmadı) ve darılmadı... Ve kesinlikle senin için sonu önünden (âhiret, dünyadan) daha hayırlıdır.İlerde RABB'in sana verecekde razı (hoşnut) olacaksın.O, seni bir yetim (olarak bulup) iken barındırmadı mı? Şaşırmış bulup (yol bilmez iken) da yol (hidâyet) göstermedi mi? Seni fakîr bulup zengin etmedi mi? Öyle ise, sakın yetime kahretme (horlama, ezme). El açıp isteyeni de sakın azarlama (köpürme). Fakat RABB'inin ni'metini anlat da anlat..." (Duhâ 93/1-11)
Allah razı olsun Nur-ye Kardeşim... RABB'in sana vedâ etmedi (bırakmadı) ve darılmadı... bu ayeti ne zaman okusam içim kalkar... Hayırlı Cumalar dilerim...
Allah razı olsun Nur-ye Kardeşim... RABB'in sana vedâ etmedi (bırakmadı) ve darılmadı... bu ayeti ne zaman okusam içim kalkar... Hayırlı Cumalar dilerim...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Halim kardeşim bu resmi gördüğümde dehşete kapılmıştım çok derinden üzüntü yaşamıştım bunca nimetin içinde şükrümün azlığı beni çok çok çok utandırmıştı.
Beyenilmeyen yemekler, beyenilmeyen giyecekler daha fazlası olsun düşünceleri!
Bu kader coğrafyasında yaşayan bu kardeşlerimizin hakkı olan yiyecek ve giyeceklere sahip olmak beni derinden üzmektedir. Birşey yapamamak ve çaresiz resimlerini seyretmek çok acı verici!
RABBım KADERlerindeki İMKANla İMTİHANları çok çetin olan bu kardeşlerimizin İMTİHANlarını kolaylaştırsın acı çektirmesin RESULALLAH sav Efendimizin hörmetine İNŞAALLAH
- Nurten
- Özel Üye
- Mesajlar: 724
- Kayıt: 25 Ağu 2007, 02:00
Değerli Kardeşim,
sana katılmamak mümkün değil...
Resme bakabilmek bile çok zor..
Gönül isterki, yardım etsin, bilsek ki yapılan bağışlar ve yardımlar bu güzel insanlara ulaşacak, neler neler vermezdik?
Çok basit misal, Suudi Arabistanda kesilen kurbanlar, kaç milyon ton et yapıyor. Ne yapıyor Suudiler?? çok az bir miktarını dağıtıp, gerisini açtıkları kocaman kuyulara gömüyorlar... bu hem kesilen hayvana ihanet, yapılan Hacca ihanet ve açlıktan ölmemek için yaşam savaşı veren o güzel insanlara ihanet..
Oysa bu değerlendirilse, aynı anda kamyonlara yüklenip oralara gönderilse hem ne büyük bir sevap olur hemde ne çok insan kurtulur...
Bizim hiçbir şey istemeye hakkımız bile yok, herşey ayağımıza gelirken ve bedavadan....
Selam ve sevgilerimle
Güzel Gönlüne sağlık
Nurten
sana katılmamak mümkün değil...
Resme bakabilmek bile çok zor..
Gönül isterki, yardım etsin, bilsek ki yapılan bağışlar ve yardımlar bu güzel insanlara ulaşacak, neler neler vermezdik?
Çok basit misal, Suudi Arabistanda kesilen kurbanlar, kaç milyon ton et yapıyor. Ne yapıyor Suudiler?? çok az bir miktarını dağıtıp, gerisini açtıkları kocaman kuyulara gömüyorlar... bu hem kesilen hayvana ihanet, yapılan Hacca ihanet ve açlıktan ölmemek için yaşam savaşı veren o güzel insanlara ihanet..
Oysa bu değerlendirilse, aynı anda kamyonlara yüklenip oralara gönderilse hem ne büyük bir sevap olur hemde ne çok insan kurtulur...
Bizim hiçbir şey istemeye hakkımız bile yok, herşey ayağımıza gelirken ve bedavadan....
Selam ve sevgilerimle
Güzel Gönlüne sağlık
Nurten
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/krgl.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Haklısın Nur-ye Kardeşim... insanın kanı donuyor sanki. Bu resimlere bakıp ta hissettiklerini anlatabilmesi çok zor insanın. Ya bir de yaşaması...
Allahım bizlere nimetlerine şükretmeyi nasip eyle ve bu kullarına da rızkını yay, genişlet Rabbim... ki onlar da şükredenlerden olsunlar. İnsan gibi yaşayabilsinler...
Bir şey yapmak isteyip te yapamamak ne kadar acı ise... Nurten kardeşim dediği gibi yapılabilecek şeyler varken yapılmıyor olması çok daha acı. Gerçekten Hacda kesilen kurbanlar... bırakın bir kısmını yemeyi hiç yenmeden bu insanlara ulaştırılmalı bence... Komşuluk yalnızca evimizin yanında olanla sınırlı değil ki... Artık dünya kumandanın tuşu kadar yakın bize... veya bilgisayarın tuşu kadar yakın...
Görüyoruz işte... şahit oluyoruz...Yanıbaşımızdalar...
Allahım sadece seyredenlerden eyleme bizleri... bir şeyler yapabilmeyi nasip eyle... Yediğimiz lokmalar gırtlağımızda düğümleniyor...
Allahım bizlere nimetlerine şükretmeyi nasip eyle ve bu kullarına da rızkını yay, genişlet Rabbim... ki onlar da şükredenlerden olsunlar. İnsan gibi yaşayabilsinler...
Bir şey yapmak isteyip te yapamamak ne kadar acı ise... Nurten kardeşim dediği gibi yapılabilecek şeyler varken yapılmıyor olması çok daha acı. Gerçekten Hacda kesilen kurbanlar... bırakın bir kısmını yemeyi hiç yenmeden bu insanlara ulaştırılmalı bence... Komşuluk yalnızca evimizin yanında olanla sınırlı değil ki... Artık dünya kumandanın tuşu kadar yakın bize... veya bilgisayarın tuşu kadar yakın...
Görüyoruz işte... şahit oluyoruz...Yanıbaşımızdalar...
Allahım sadece seyredenlerden eyleme bizleri... bir şeyler yapabilmeyi nasip eyle... Yediğimiz lokmalar gırtlağımızda düğümleniyor...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]