SUSMA GÖNÜL...

Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

DUYdum kendini arıyormuşsun,
BULmanın habercisi KOŞuşun,
Aydın olsun gönül ufkun,
SENide BULsun, aradığın COŞkun....

ARAmak, aranılmanın YARısı
SEVgidir, duyguların HAS'ı,
Kayboldukça bulunur yüreğinin AYNAsı,
ÖZlemdir yüreğinin mavisi...

mina....


Resim
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Aratan MEVLAM buldurur elbet,
GÜZELdir O'ndan gelen her sebep,
Ne olur Allahım (c.c) BİZe de lutfet...
BEN AYNA'mı arıyorumm...

Halim'i görmeye AYNA gerektir,
Her işde demeli, var bir HİKMET'tir...
İşin sırrı, beklemesini bilmektir.
BEN AYNA'mı arıyorum...

mina....
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen habibi »

Resim

Söndü sönecek gibi son titreşimiyle mum

Kederim¸ kaderimdir: yaşadıkça mahkûmum



Sisli uçurumlarla kuşatılmış dört-yanım

Issız bir dağ başında mahsur kaldı kervanım



Bir garip hâl üzreyim: esrikliği andırır

Hangi seher rüzgârı kalbimi uyandırır?



Ey Pîrim¸ ulu Derv Rabbimin kulu Dervîş

Mecnûn'un gözyaşı mı¸ büyüten gülü Dervîş?



Haziran'da kar gibi gâm tüketti günümü

Usandım sıratlardan¸ âzât et mümkünümü!



Sonsuz bir seferdeyim: yoldaşım âşk ve hüzün

Ayna tuttu rûhuma cihar-i yâr-ı güzin



Bir yanımız dolunay¸ bir yanımız İbrahim

Gökleri tutuşturan¸ şehirleri yakan kim?



Eşyanın ihtişamı kuşatırken cihânı

Nasıl başaracağız âteşle imtihânı?



Sûfî¸ ezel sırrını fısıldayan su sesi

Sabırla saydamlaşır mâsivânın ötesi




yüreginize saglık RABBİM razı ve hoşnut eylesin İNŞALLAH....
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

nur-ye yazdı:Resim


Yeni BİR güne Başlamış,
Nefes alırken HA!
Nefes verirken HE! diyorum.
Kendime KENDİMde,
Hoşgelmiş GİBİyim!....
HOŞ gelen bulur HOŞ'luk...
HOŞ geldin mavi yüreklim...
sevgiyle.....
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Resim

Dert de BENde Deva da,
MURAD'ım sonsuzluğa...
Gülün bir damlasında,
Esen yelin sabahında,
YAN'an ateşin kıvılcımında,
RUHun düştüğü kuyuda,
GÖNÜL kabın AYN'asında,
Ben kendimi arıyorum...


Şems Mevlânâ’nın aynası oldu,
Aradığı KENDİ'ni onda buldu,
Ezeli DOST'unda kayboldu ....
Kendini BULmak belliki buydu,
Ben kendimi arıyorum...

mina....
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Gecelerde geçti ömrüm,
Sabahlar hep hâyalimde,
Sensizlik dinmeyen sızı,
Yüreğim hep sağ elimde,

Her nefesim sessizliğim,
Varlığım kimsesizliğim,
Sabırsız, canı tezliğim,
Korku dolu bir iklimde,

Sonu sonumla gelecek,
Kim var bende kim bilecek,
Yine içim ezilecek,
Adın olacak dilimde.

11.04.2009 - 13:05
En son halimkok tarafından 11 Nis 2009, 12:39 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Benim AŞK’ ım BEN OL’ uşum,
BEN’ de OL-AN’ la doluşum,
Hiç çırpınma GÖNÜL KUŞU’ m,
SEM’ lar sana gelecek.

SEN AŞK’ a nasıl inandın,
YÂR SEN’ den ayrı mı sandın,
Niye CAN’ ından usandın,
CAN OL-AN CAN’ da GÜLecek.

Aldığını vermen çile,
NEY’ in var vermeyi dile,
VAR olmayan nasıl öle,
VAR’ ı bilmeyen ölecek.

11.04.2009 – 13:20
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

şAŞKın Halim hâline bak,
Bir yanın sen, bir yanın HAKK,
Gayen BİR’leştmekse YÂR’ la
HAKK nasıl yarım olacak,
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Sözlerim, söyleyeceklerimin ilk harfi,
Tutulmuş kalemim, bırakmıyor ki,
Nice sular akmış zaman, hangi zamanki,
DÜŞünü YORacak bir, CAN gerektir...

Bülbül GÜLünü GÖRsede ÖZler,
AĞLAmaktan YANsada gözler,
Tersine AKsada sular, nehirler...
Konuşmadan ANlayacak bir, CAN gerektir...

Yaprak neden düşer toprağa,
İsterki bedeni yok ola, ruhu HAYat BULa...
Halinden bir YAR, haberdardır Oysa
Kaybolup, BULunacak bir, CAN gerektir...

Bırakın çıkayım kafesimdem,
Söyleyeceklerim inanın GÖNÜLden,
Her dileğim SEVgi ülkesinden...
ANladım, herşey SABIR denilmekten,
Bana BENsiz, BEDENsiz bir, CAN gerektir....

mina....
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »




“Devir liderleri izleme devri değil, devir insanın kendini takip etme devri”... Bu sözün içinde bin bir anlam buluyorum her seferinde..Ve kendi içimde de yollara sapıyorum ne zaman düşse aklıma bu söz.. o yollar ki, daha önce hiç gör(e)mediğim, bil(e)mediğim, hiç keşfetmediğim..

Yollar dışarıda değilmiş, ya da yönler.. Kitaplar okumuşum, hayat hocaları edinmişim, kişisel gelişim çalışmalarına katılmışım... Her birini kendi keşfimde, aracı etmişim kendime...Ama aracıyla ben arasındaki gerçek bağı unutup gitmişim o ara.. Kendimi...

Dinle demiş, dinle ve öğren kendim kendime... Ama içim ne diyor duymamışım. Kalabalık, bir uğultu ve kargaşa doğmuş sonra dışarıda benden.. Okunacak kitaplarım başucumda birikmiş..

Uygulayacağım kişisel gelişim metodlarını yapamadığım zamanlarda, kendimden ve kişisel gelişimimden geri düşmüş hissetmişim. Ve ben, beni dinlemezken, başka aracılarla dinlemeyi bir tutmuşum sonra kendimi kendi dışımda-dışarıda...

Ve içimdeki ses susmuş mu? Küsmüş mü bana?.. Kimbilir.. O kadar çok sesin arasında duy(a)mamışım onu.. Her sessizlikte mırıldanırken belki de bana.. İlahi bir mırıldanmaymış halbuki duyamadığım.. Ney’in sesi gibi..

Duru ve berrak.. Mütevazı ve sevgi dolu.... Sesler karışmış birbirine.. O hep asaletini korumuş yerinde... Sevgide kalmış... Bağırmamış, beklemiş ben duyana kadar beni... Sevgiyi bulana kadar ben içimde..

An’ı yaşamanın, ya da an'daki farkındalığın, geçip giden-akan birşey olduğunu unutmuşum.

An’da bana verilen dersler, öğretileri sorgularken bir sonraki anı kaçırmışım çoğu zaman..Ve akışıma müdahale etmişim.. O müdahalede “bunu gördüm kendimde“ diyerek bulduğum şeyleri, aynı çocuğun eline aldığı şeyi binbir parçaya bölerek algılamaya çalıştığı gibi didik didik etmişim..

Elimde binbir parça kalmış sonra, atılamaz, satılamaz, bin bir parça-her biri kendi içinde parça parça ..

Ve ne doğruymuş, kime göre doğruymuş gibi sorular başlamış kafamda... Öğretici olarak seçtiğim kitaplar –metodlar bana anlatmışta anlatmış...

Peki sonunda hissettiğim doğru mu sağlamamı yap(a)mamışım, bir daha karışmışım... Kimse bil(e)memiş doğru olanı... Ne içim ne dışım.. Ben bile kendi içimde doğruyla yanlışı ayırt edemediğim noktalarda bulmuşum kendimi –içimden-merkezimden-özümden çok uzaklarda..

Ve aynalar... Aynalar beni göstermiş - ben ise gördüğümü gördüğüm olarak algılamışım.. Ne kadar güzel –ne kadar kötü derken, gördüğüm yansımamla – kendimi ayrı tutmuşum... Sanmışım ki aynalarda gördüğüm değiştirilebilir yada onlar benden başka...Sanmışım işte...

Aynaya bakan benim, değişimimin; tüm yansıyanda değişeceğini bilememişim... Güzel de –kötü de olanın ben olduğunu, bende var olan olduğunu sonra...İkisinin de insani olduğunu... Hayata dair olduğunu...

Savaştığım şeylerin, aslında ben savaştıkça yok olacağını sanmış kahraman yüreğim... Savaştığım şeylerin ben(im) olduğunu –benden olduğunu ve ne kadar savaşırsam o kadar büyüyeceğini –devleştirdikten sonra anlamışım...

O devleşen her şey ile yürekli bir konuşma yapmışım sonra... ”Sizde bendensiniz... Barışalım mı ” diye... Bu konuşma, savaştıklarım neyse büyümesinler artik diye değilmiş kurnazca.. Onları da sevdiğimden barışmak istemişim.. Benden oldukları için...Çünkü savaşanın da-savaştıranın da ve aracı olanında ben olduğunu anlamışım...

Yormuşum kendimi.... Bir ağacın kendi doğasındaki sukunetini isterken hayatta sadece...Yeşil ağaç hani, sokakta –köşe başında her gün gördüğünüz.. Bazen fark edemediğimiz.. Rüzgarda savrulan, yağmurda umarsız.. İsyanı da, mutluluğu da bir olan o büyük gövdeli ağaç..

Hayattan, sadece o köşe başı ağacının sukunetini isterken yorulmuşum... Didik didik etmiş ve çok şey yapmaya çalışırken yormuşum hayatı da... Hayatın aktığını unuturken, kendimi suyun üstünde debelenirken bulmuşum.. Su hiçbir şey yapmadan, kaldırırken beni yukarı oysa...

“Dışarda hiçbirşey yok” derdi meditasyon hocam... Nilambara’nın da aklımdan hiç çıkmayan bir cümlesi geliyor, her gün hatırladığım ilaç olan bana .. ”Sevgiyle-içinden gelerek yaptığın herşey doğrudur”..

Yol nerdedir peki..Dışarıda mı içeride mi?

Yolu bulmak için adım atmak gerekiyormuş, her adımda içinizde gideceğiniz yollar beliriveriyor aniden..Buna da hayat deniyor işte...Hayat dışarıda değil , içeride... Bilmece varsa o da biziz, cevaplarda bizde... içimizde...

Ve o ağaç akışa bırakır kendini.. İsyanı da doğaldır, mutluğu da... Güneş mi açmış, güneşi özümser yapraklarında.. Kar mı yağıyor, beyaza bürünür.. Ve teslim olur doğaya,.. Savrulurken direnmez dalları rüzgarda.. Üstüne konan kuşları kovalamaz "çekilin üstümden, huzur verin" diye... Ayırt etmez böcekleri,kuşları... Hepsini sever açar kollarını... Gövdesine çizik atar birileri, belki acıtırlar canını.... Bilir ki kabuk bağlayıp, yenilenir gövdesi yine....

ve o ağaç bir tanedir-eşsizdir
ama doğanında ta kendisidir
bir yolun köşesinde de olsa
ormanından çok uzaklarda...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

.

NİYE GELDİK?..

Kul İhvâni’m bu söz sana
Candan yâdigâr Cânân’a
Bazarı göster ihvâna
Almaya – satmaya değil!..

Resim

Boynun bük Kâmile diz çök
Cehâletten bağların sök
Etek dolu taşını dök
Aldığın atmaya değil!..



Hazır hâlde huşû-huzur
İman budur-amel budur
Dal deryaya “İlim” Su’dur
Batağa batmaya değil!..

Resim

Kulak ver özdeki sese
İncinmesin senden kimse
Tenezzül eyle gülümse
Kaşların çatmaya değil!..



Zevk denilen derde dalış
Âşık ol çileye alış
Hizmet ehli olmaya çalış
Yan gelip yatmaya değil!..

Resim

Düzen-denge Dost’un işi
Gözeten geliş-gidişi
Bu meydana gelen kişi
Atmaya-tutmaya değil!..

Resim

Söz söyleyen “Er”se eğer
Özündeki sözün söyler
Nasibi olan kısmetin yer
Dünyayı yutmaya değil!..

Resim

İlim-İrfan- Âyet-Hikmet
Akılla-Aşk… Zevke azm et!
HAKK Hatrına halka hizmet
Kötülük etmeye değil!..

Resim

Niyazında noksanı bul
“Naz-Niyaz” da olur makbul
Kendin ara, “Sen” sin meçhul
Âleme yetmeye değil!..

Resim

Havf ü Rec⠖ Sıdk ü Huşû
Derd zevki doldurur boşu
Sohbete gir Karga Kuşu
“Cak cakı!” ötmeye değil!...

Resim

Dost’la olan “HAKK Dost’um!” der
Eşyayı – Olayı nider
Her yerde olan nere gider?
Çekmeye itmeye değil!...

Resim

Gerçek “Sen” de, “Sen” gerçeksin
“ÖZ” ünden bak göreceksin
Bileliğe ereceksin
Tükenip bitmeye değil!...

Resim

Olanlar Ezelde olmuş
Seyri şimdi… Söyle, n’olmuş?
“Özden ÖZ” her yere dolmuş
Gelmeye gitmeye değil!...

Resim

Canın bil, kemiğin etin
Sahibi ol zimmetiyin
Çobanısın himmetiyin
Gafletin gütmeye değil!...

Resim

Kul İhvâni Gül-Gülizâr
Zevkin murad eylemiş Yâr
Gelmişiz Biz, atmaya ZAR
Oynayıp ütmeye değil!...


24.08.1990 14:40
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


tüm canlarımıza Dârü's- Selâm Selâmeti dilerim El vedûd cc dan..

ZEVK 3576

ÇİLE Çıkrığıyım ÇÖLde! AKLa KARA SARıyorum!
ATEŞten TEVHİDim Tarak; YÂR Zülfünü Tarıyorum
OLmuş-OLan-Olacaklar!.. Vaz geçtim Cihandan-Candan!
KUM Tanesi kadar KALdım: Bende “BEN”i Arıyorum!..


15.04.09 16:29
Gölbaşı-Ank
En son kulihvani tarafından 03 Tem 2009, 17:01 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Resim

ÂLEM GÖNÜL’ ün gölgesi, ASL-ı AŞK’ tır her zerresi,
Dört mevsimi dört yanında, döner durmaz yer küresi,
Her AN BİR İŞ’ te OL-AN’ ı, hangi İŞ’ iyle bilmeli,
Sabah yeni BİR gün doğar, gece gebelik süresi,


Biz de size Dârü's- Selâm Selâmeti dileriz El-Vedûd cc dan
Sevgili Hocam... Yüreğinize bereket...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

BİR-se dert ile dermanı,
BİR’ dir KÛLLİ ŞEY harmanı,
Her ŞEY’ i BİR’ leyen CAN’ ı,
BİR CAN’ ımla arıyorum.

YOL’ um uzun, ömür kısa,
Sırtımda yük binbir tasa,
Kim Firavun, kimdir Musa (as),
KİM’ i KİM’ e soruyorum.

Aklım, nefsim, kalbim RUH’um,
Toprak, ateş, hava SU’ yum,
Yedi delikli beş duyum,
Duyduğumu deriyorum.

SÖZ zevki MUHABBET HAZ-zı,
BİR şarkı binlerce SAZ’ ı,
Her AN’ ımı YAZAN YAZI,
OKU’ dukça görüyorum.

KÛN Fe Ye-KÛN nASIL “BİR” İŞ,
Her NEFES’ te alış-veriş,
Gece-Gündüz’ü BİR görüş,
AN’ lamıyor, KURu’ yorum.

Elif nedir, nedir Lâm, Mîm,
B NOKTA’ lı GÖBEK li CÎM
Altı YÖN EŞYA’ da HA-CÎM,
“YEDİ? “ dedim duruyorum.

17.04.2009 - 15:45
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Günlerdir yoktum biliyorum... Yalnızlığıma kavuşup, yalnızlığıma sığınıp kalabalığa katıyordum kendimi...

En güzelini yaşıyordum yalnızlığın... Varlığımı kalabalığın çoğulluğuna katıp tekilliğimi çoğaltıyordum... Tekilliğimi çoğaltırken içimdeki çoğulluktan arınıyordum... Sonra yine o çoğullukla tümleniyordum...

Ne demişler ‘Kendini bulmanın en kolay, en etkili yolu kendinden kaçmaktır! ’. Böyle mi demişler? Kim demiş? Laf aramızda ben dedim sanırım; yine özene bezene bir cümle, bir anlam kattım hayat diline, hayatımın diline... Yine bir felsefe yarattım kendimce... Kendimi aşarak... Kendimden taşarak...

Peki niye? Nedir bu cümlenin altındaki anlam? Kendimden kaçmak... Kendimi bulmak... Kendimden çıkıp kendime dışarıdan bakmak...

Kendi içimde cevaplarını bulamadığım sorgulamalarımı dışarıdan üçüncü bir göz olarak görmek, cevaplamak... Kendi savunma mekanizmalarımı yıkmak... Kendi duvarlarımı yine kendim yıkmak... Subejktifliğimden arınarak objektifliğimi yakalamak...

Nerden nereye?

Aslında bugün bambaşka duygu ve düşüncelerle yazmaya başlamıştım, başka bir olayı, başka bir konuyu ele alacaktım tüm toplumsal duyarlılığımla... Yine hayattaki acılı yansımalarına dem vuracaktım insanoğlunun... Yine isyanlı tepkimelerle dolup taşacaktı satırlarım...

Yine kalabalıktan biri olacaktım, kalabalığa dışardan bakıp kalemine yansıtan... Yine sosyal olacaktım... Olmadı... Bu kez kalabalığın çoğulluğundan çıkıp kendimin tekilliğine ulaştı satırlarım.... Sosyallikten çıkıp kişisel psikolojime indirgendi cümlelerim... Aslında normal ve son derece doğal... Toplumsallaşmanın temeli bireyleşmeyle atılır... Bugün izninizle bireyleşeceğim... Bencilleşmeden....

Evet, nerde kalmıştık? ‘Kendini bulmanın en kolay, en etkili yolu kendinden kaçmaktır!’ demişler, daha doğrusu demişim, diyorum...

İşte yine kendimden kaçtığım, sonrasında yine yavaş yavaş kendimi bulduğum sancılı, sorgulu, umutlu bir dönemden geçiyorum şu anda... Belki de bu yazım son durağı olur bu bitmez sandığım, benliğimde uzayıp giden bu yolun...

Belki bu yazı dışardan içime yansımamın dışa vurumudur kelime kelime... Belki satır satır analizim dökülüyordur; harf harf tekilliğimi çoğulluğuma, çoğulluğumu tekilliğime katıyorumdur...

Sanırım hayır, korkarım hayır... Bu yazım olsa olsa o yolun başlangıcıdır... Fizibilite çalışması yapılmış iç projemin altyapı çalışmasıdır ancak... Yazılı dışa vurumudur... Kendi kendimle ön sözleşmemdir hayatıma dair tüm proformalarımla... Kendi kendime siparişimdir... Tüm ihraç fazlası duygularım, tüm ithal artığı düşüncelerimin raporlarıyla....

Cümlelerim ne kadar alakasız kavramlara dayalı farkında mısınız?

Kimisi psikolojiye, kimisi sosyolojiye dair... Kimisi ise mühendislikten muhasebeye ulaşan terimler dehlizinde... Sosyal ve teknik bilimlerin ortaya karışık bileşkesi niteliğinde...

Aslında hayat da öyle değil mi? Hayat da ortaya karışık bir bileşke değil midir insanoğlu için? Hesaplar, hesaplaşmalar, hele ki iç hesaplaşmaların bileşkesi değil midir?

Dedim ya bugünlerde kendimle görülecek hesabım var... Kendi mizanıma diziyorum hayattan alacaklarımı ve vereceklerimi... En çok da kendime borçlarımı... İnsan en çok kendine borçluyken borçlu olmaz mı hayata?

Ben kendi borç batağımda boğulmaktan korkuyorum... Senetsiz, kefilsiz iç borçlarımı kapatmaya çalışıyorum tüm fazla mesailerimle... Bir iktisadımız eksikti o da girdi yazıma... Boşuna bileşke dememişim görüldüğü üzere...

Merak etmeyin anatomiden girip iç mimarlıktan çıkmayacağım bu yazıda... Hoş kendimi salıversem tüm bedensel ve ruhsal anatomimi de yansıtacağım sizlere, ruhuma sinen, psikolojimi şekillendiren iç mimarimi gözler önüne sereceğim...

Ancak henüz içine yerleşmeye müsait olmayan müstakil bir ev niteliğinde iç dünyam, içerisinde bulunduğu siteden bağımsız davranmaya çalışan... Dışa açan balkonlarımı inşaa ettikten sonra özgüven terasımdan sesleneceğim sizlere, ancak o zaman tam anlamıyla görüneceğim, göstereceğim kendimi...


Şimdi izninizle ben çekiliyorum... Dedim ya ön sözleşmem için proformalarımı düzenleyeceğim daha, mizanımı dengeye oturtacağım...

Daha ilk durağındayım yolumun... Daha yolum uzun... Arkamdan bir kova su döker misiniz? Kendimi bulup geri dönüşüm kolay ve erken olsun diye... Sahi siz beni bekleyecek misiniz hayat kapılarınızın önlerinde?

Geldiğimde bir demli çay kıvamında sıcaklığa bürüyecek misiniz tüm insani değerlerinizi? Şimdiden söyleyin bana, ki ona göre rotamı çizeyim kabataslak yol haritamı...

Funda Gülseven
15/09/07
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

VAR' lık YOK' luk İKİ YÜZlü

Mesaj gönderen halimkok »

Resim

ZAHİR’ de VAR olan “ŞEY” in, BATIN’ da YOK-luğu gizli,
ÂLEM’ e DOĞA’n her CAN’ lı, doğarken ÖLümle sözlü,
GECE ÖRTܒ lür de GÜNDÜZ, soyunur ZAHİR’ e döner,
Görünmek-Gayb olmak hüner, VAR’ lık –YOK’ luk İKİ yüzlü.

Giden nedendir gelene, o da gider başka gelir,
Gayb-oldu dersin ölene, her ölenin İZ’ i kalır
Anan-Baban BATIN’ ında SEN ZAHİR’ e dönmüş isen,
YOK mu oldun ölmüş isen, soy ağacını kimbilir.

18.04.2009 - 13:05
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »





Aynaya baktığında, aynayı göremezsin,
SENmi aynada, AYNAmı sende ÇÖZemezsin,
Gelene mi sevinsen, gidene mi üzülsen,
Bir garip haldir işte geçemezsin......

mina...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Resim



Toprak gibi, gül gibi herşeyin bir iç yüzü var,
Hikmet penceresinden bakan anlar, boşuna değil bunlar...
Kuşlar, böcekler, hemde çiçekler seherde seslenir YAR...
Kapıların ardında, türlü güzellikler var....

Hangi tohum toprağa düşer de, ağaca yürümez,
Can gözü görmeyen ilahi rahmeti sezemez...
Ömür dediğin, doğum ölüm arasındaki iki nefes,
BAK işte DUYdun kapılar ardındaki deruni ses...
Allah bes, bâki heves.............diYOR...

mina....
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

...DÜŞÜRDÜN...

Mesaj gönderen halimkok »

Resim

Adamdım… adımı bile unuttum,
Güldün, GÜL göründün, çöle düşürdün.
Bilmem ki var mıydı benim değerim,
Dünya pazarında pula düşürdün.

Halim’ ce yaşardım, düzenim vardı,
Kendimce hazinem, Karun kadardı.
Nasıl oldu bilmem, BİR ateş sardı,
Ben yandım dedikçe yele düşürdün.

Düşündükçe düştüm daha derine,
Kör kuyulardayım vaha yerine,
Ya kar ya kor içim, hasret serine,
Perperişan hâlden hâle düşürdün.

Ne benliğim kaldı, ne de bir şeyim,
Sorsalar bilemem, ben KİM’ im NEY’ im,
Deli divaneyim, kime ne deyim,
Dost düşman demedin dile düşürdün.

Yalnız mı olmalı yolun yolcusu,
Önünde sayısız engel ve pusu,
Atbaşı korkuyla umut doğrusu,
SON’ um bilmediğim yola düşürdün.

21.04.2009 - 16:25
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Resim




Yüreğinize sağlık...

bir kere sevdaya tutulmaya gör.........

*******
bir kere sevdaya tutulmaya gör
ateşlere yandığının resmidir
aşık dediğin mecnûn misali kör
ne bilsin alemde ne mevsimidir..........
..........
.........
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen MBurak »

Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Mburak kardeşim pek sitemli..: )

Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki..
MEVLANA....





Resim
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

"
nur-ye yazdı:
Bir AH ile yüz yıllık yolu aşıp gidersin
ahh canım...
ahh yüreğim...
ahh bendeki bana engellerim...

*****************


DÜŞ'müsün, ÜŞÜR'müsün, bir kuyuya düşmüşsün,
Yusuf (as) gibi, karanlıkta ışığı görürmüsün...
BİR ah'ım ı bin dermana değişmem DERmisin,
Gün olur, kendini de kendinde bırakıp gidersin...

******************

Nice ah'lar dokunur, SİNEye,
Sinelerin ÖZünü bilene ümitle, sevgiyle....
DÜŞTÜğün hallerden, bir bir geçtikçe,
Yüzyıllık yolu aşıp gidersin,
Düşürenle, düşeni BİR GÖRdükçe.....
SENİM---SIRrına ERmişçe........


******************


DÜŞ-ÜR-DÜN....
Dün'le beraber gitti cancağzım. Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.''
Diyen güneş misali Mevlana...
DÜN'de gördüğün DÜŞ'te dosttça......
Bu düşün yorumuda HOŞ'ça..



D-ÜŞÜR-DÜN
HAYAT dediğin zorsa, herşey ÜŞÜMEKle başlar oysa...
Her Zorlukla Beraber Bir Kolaylik Vardir nasıl olsa,
Düş'ümde gördüğüm ah'ıma AYN'a olssa...
Ve inşa eden, dağları YOL yapacaktır ASL'ıyla...

****************

mina...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

YÂR' in GÖNLÜ' ne girenin,
HAKK' ı HAKK ile görenin,
AŞK' ına ömrün verenin,
BEN' i gider BİZ' i kalır.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

O VAR' dır duyduğu SES' te,
O VAR AŞK denilen HİS' te,
CAN verirken son NEFES' te,
SEVİLEN' in YÜZ' ü kalır.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Cevapla

“Kendi Şiirleriniz” sayfasına dön