Başkalaştım...

[halimkok]

[img]http://www.hitresim.com/upload/Yağmur%20çiçeği-bfs.jpg[/img]

Başkalaştım...

NE’lere CAN’ım gitti…
Hep SABIR düştü gönlüme…
Söylemedin SÖZ’lerini bir AN’da,
Yaydın bütün ömrüme…

Ağladım.
Ağlatan SEN’din.
Ne varsa BEN’im dediğim…
“BEN’im" deyip İSTEYEN’din…

Çile yağdı… Çile çile,
“ISLAN” dedin bile bile,
Hem sapladın DİKEN’leri,
Hem GÖNLܒmü verdin GÜL’e…

Yoruldum YÂR…
Yorgun düştüm,
Yeri geldi isyan ettim,
Yeri geldi taştım…

"Bulamam" dedim yaklaştım,
"Buldum" dedim uzaklaştım
YÂR… BEN SEN’i düşünmekten…
Ne kadar da başkalaştım…

03.01.2009 - 21:25

[MBurak]

YÂR… BEN SEN’i düşünmekten…
Ne kadar da başkalaştım…

başkalaştık ama ötekileşmedik
Sevdik ve sevildik Rabbımıza Hamd olsun
BİR ve BİZ olduk Efendimizin (sav) gönlünde
Bu muhabbet nasıldır; Akıl sırr ermez
Herkes kaderini yaşıyor Halince...

Güzel Gönlüne sağlık Halim Can Abi...

[halimkok]

Ya BİZ ÖTEKİ'leşiriz ya da belki ÖTEKİ BİZ'leşir Burak Canım...
Nasıl olsa AN'laşmanın BİR YOLU'nu buluruz inşallah.

"Ben Sizin Rabbiniz miyim?" dedi
"Evet, Rabbimizsin" dedik...

O zaman nasıl AN'laştıksa şimdi de AN'laşırız...

Muhammedi Muhabbetle Burak Canım...

[kulihvani]

cANda cANlar!

"AN"laşmak sözünü-kelimesini DUYunca içim "cızzz!" ediyor!
"CIZZ!" sesi yAN-ANın çıkarıp asla duyamadığı ve de İZleyenlerin DUYup UYup da ANlaştıkları bir DUYum-UYum!..

"bunca yıldır tabAN teptik bu ÂL-eMde neden şu insANcıklarla ANlaşamadık çokça!" diye çıkışsam kendime, kendi özüme!

eFeMe ateş düşer cANı "Cızzzz!" eder ve der ki:

"Ey İnsANlar!
zamAN - mekAN
ve imtihAN içindesiniz!
yERlerinizi BİLin!
yERlerinizi BULun!
yERlerinizde OLun!
yERlerinizde YaşAYINNNN!
Siz de bir ANda ANlaşıverirsiniz!
Bir bırakabilseniz ZamANlaşmayı!..
ükalâ İnsAN Beyinli!.."

Desin halimcAN,
cANı sağ olsun;
Ben-Sen-O BİZ
BİZ Muhammediyiz!
Kendimizle,
Ailemizle,
kAiNatla,
YaratANla "AN" laşalım da,
bir de BİZ bakalım şu ŞE'ENULLAH Penceresinden:
ANlaşANlara,
ZamANlaşanlara
niceler ve niteler...

bu nicelik ve nitelik sorgulaması,
biraz güllalece oldu ama olsun,
o da cANdır..

[nur-ye]

Halim canım yine güzel bir başlık gönlüne bereketler dilerim. BİZce bunları çağrıştırdı!

BAŞKALAŞTIM= ‘’B’’ ile AŞKa A(U)LAŞTIM!

[halimkok]

Eyvallah Nuriye Canımız yüreğine sağlık ne güzel bir açılım getirmişsin.

Senden aldığım ilhamla benim de gönlümde doğanları paylaşayım inşallah.

BAŞKALAŞTIM;

Ben AŞKA LÂ'da (YOK'lukta) uLAŞTIM.

Ben AŞKA LÂ-AŞ'tım. Doymak için kendi AŞ'ımı yemem gerekiyordu... ta ki YOK olana, bitene kadar...

[elifdostu]

Başkalaştım...
"Bulamam" dedim yaklaştım,
"Buldum" dedim uzaklaştım
YÂR… BEN SEN’i düşünmekten…
Ne kadar da başkalaştım…

Eyvallah Halim CAN. "İki günü aynı geçen ziyandadır" hadisi gereğince BAŞKALAŞMAK gerektiğini anlıyoruz. Hem de her gün. Başaklaşmak için ne yapmamlı? Diye ufak bir TEFEKKÜR... Evvela Farz Vacib ve Sünnetlere dikkat etmek gerek... Sonra insan en çok sevdiğini yad eder... AŞIK olan da BAKİ DOSTu zikreder, Onun Dostuna(SAV) da salat-u selamlar gönderir. Teffekkür ettiğimizde kendimizi tefekkürde en ayrıntıya kadar inmeli ki nefimizi bilelim.("Nefsini bilen Rabbini bilir" Hadis) Peki kendimizi nasıl tefekkür edeceğiz? Daha önce göndermiş olduğumuz ESMA listesinden kendimizde tecelli eden esmayı tefekkür ederek:
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... highlight=
Muhammedi selam ve muhabbetlerimizle...

[halimkok]

Sağolasın AZİZ Canımız...

Mevlâna ne güzel söyler ;

Ne varsa DÜN'e dair... DÜN'de kaldı

Cancağızım... Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım...

Yeni şeyler söylemek için sürekli YENİ'yi aramak lâzım...

Sürekli YENİ OL-AN ise ancak senin de söylediğin gibi ;HER AN YENİ BİR

YARATMADA OL-AN'a yönelmek ile mümkündür...

Hayırlı Cumalar Dilerim...

Muhammedi Muhabbetler...

[elifdostu]

Eyvallah Halim CAN,

BİZim yani Muhammedilerin(SAV) cumamız mubarek olsun.

Mubarek olsun BİZe cuma,
Gaflete dalıp içinde uyuma,
Kenan ol da gönül kuyuma,
Eşref saatini bulmaya çalış...

Cumamız hayırlı ve bol salavatlı olsun...
Muhammedi muhabbetler...

[nafile]

Çok kıymetli can abilerim ablalarım kardeşlerim. Sebebimsiniz. Ne desem ki.
Allah razı olsun...
Aç heves od'uma odun atarken
Vicdanı hür, dediler:"Kız başına?"
Dedik:"Baş da O'nun aş da O'nun ya ,
Fokur fokur yanarken başkalaştım
Tarifi başka bir aşka ulaştım

[halimkok]

Ya ben DAR’ a düştüm, ya DÜŞ’ üm darda,
Bugün ATEŞ benim, KÖZ’ ü neyleyim.
BAHA’ sı CAN OL-AN yalan BAHAR’ da,
ÖZ’ ümden gelmeyen SÖZ’ ü neyleyim.

Yakan ATEŞ değil, KOR insan AKLI,
ÖZ’ ünde ATEŞ’ in AL GÜL’ ler saklı,
TERCİH Âleminde her insan HAKK-lı,
YÂR yakar yaramı, TUZ’ u neyleyim.

12.02.2009 - 00: 35

[nafile]

Bir hayal...BİR umuttur...

Bir sürü soruyorlar.Terliyorum sıkılıyorum utanıyorum yanıyorum.
İki büklümüm tutuyorlar.
Sormaya devam ediyorlar..
Ne diyorsak kâr etmiyor.
Devamla soruyorlar
"ee daha daha ne yaptın.
Onu mu?
sen mi sanki?
geç onu geç...yok ...
daha ne yaptın???...
daha daha ne yaptın???"
sayıyorum ne bildiysem,basiretsiz ,cahilane sayıyorum.
sormaya devam ediyorlar
"ee BAŞKA BAŞKA ne yaptın???...
BAŞKA ne yaptın???...
Hangi yolları seçtin de geçtin.
Hangi dağları aştın

TÂkat'im kalmadı derken dilim söyleyiveriyor kalbim tasdikleyiveriyor=

LÂ aştım BAŞKA, LÂ Aştım
BİR AŞK'LA ÂLÂlaştım

[halimkok]

Kara gözlüm…
Efkârlanma GÜL gayrı…
İbibikler öter ötmez ordayım…

Diyen bir şarkı vardı NAFİLE CAN…
Aşıyoruz DAĞ’ları tepeleri…
İbibikler ötmedi neyleyelim…
KARA GÖZ’ lümüz GÜL YÜZ’ lümüz beklemekte…

* * * *

AKIL DUYU değirmeni, gör, işit, dokun,tat,kokla,
Bilgilerin HAFIZ’ ı ol, ister dağıt, ister sakla.
SEVgiyi dUYAN’ ı söyle, ya da görüp işiteni,
Bir kıvılcım yakar seni, MAŞUK’ un attığı OK’la.

22.03.2009 - 02:15

[nur-ye]

cANda cANlar!

"AN"laşmak sözünü-kelimesini DUYunca içim "cızzz!" ediyor!
"CIZZ!" sesi yAN-ANın çıkarıp asla duyamadığı ve de İZleyenlerin DUYup UYup da ANlaştıkları bir DUYum-UYum!..

"bunca yıldır tabAN teptik bu ÂL-eMde neden şu insANcıklarla ANlaşamadık çokça!" diye çıkışsam kendime, kendi özüme!

eFeMe ateş düşer cANı "Cızzzz!" eder ve der ki:

"Ey İnsANlar!
zamAN - mekAN
ve imtihAN içindesiniz!
yERlerinizi BİLin!
yERlerinizi BULun!
yERlerinizde OLun!
yERlerinizde YaşAYINNNN!
Siz de bir ANda ANlaşıverirsiniz!
Bir bırakabilseniz ZamANlaşmayı!..
ükalâ İnsAN Beyinli!.."

Desin halimcAN,
cANı sağ olsun;
Ben-Sen-O BİZ
BİZ Muhammediyiz!
Kendimizle,
Ailemizle,
kAiNatla,
YaratANla "AN" laşalım da,
bir de BİZ bakalım şu ŞE'ENULLAH Penceresinden:
ANlaşANlara,
ZamANlaşanlara
niceler ve niteler...

bu nicelik ve nitelik sorgulaması,
biraz güllalece oldu ama olsun,
o da cANdır..

ZEVK 884

Nedenini sordum Dehr’e : Âşık, özrü varken mağdur
Cevab verdi çatık çehre : Güzel, özürsüz de ma’zur…
İlim : Bir soru – bir cevap, gördün işte Kul İhvâni
Böyle geldi böyle gider, Âşık – Mâşuk hâlde huzur…

04.01.1992 20:07

[kulihvani]

ZEVK 3588

YEDİ Dilli Düdük Oldum!. Naz-Niyaz Notama ŞAŞtım!
SESim İZim OLdu ÇÖLde!. YEDİ Dağı AŞKla AŞtım!
YEDİ Günde ÖLdüm-DOĞdum!. YEDİ Gök-YEDİ Yer GÖRdüm!
YEDİ Boya KÜPün GİRdim!. YEDİ RENKle BAŞKALAŞtım!..

27.04.09 13:04
G ö l b a ş ı

[MINA]

Başkalaştım...



B--AŞK--AL--AŞ--TIM...

AŞK AŞIM....

Aşk aşım, meğer ne çok açmışım,
Çok kapılar çalmışım,
Bir garip hülya'dan uyanmışım,
Dikeni de GÜL'den saymışım....

*****
AŞKı gösteriyor gönül yaşım,
Bundan önce varmıymışım,
Acıkmışım, AKmışım, HAMmışım,
Ukbâ pazarında AŞk-ı AŞ diye dolaşmışım....

sevgiyle...
mina...

[nur_umim]

ZEVK 3588

YEDİ Dilli Düdük Oldum!. Naz-Niyaz Notama ŞAŞtım!
SESim İZim OLdu ÇÖLde!. YEDİ Dağı AŞKla AŞtım!
YEDİ Günde ÖLdüm-DOĞdum!. YEDİ Gök-YEDİ Yer GÖRdüm!
YEDİ Boya KÜPün GİRdim!. YEDİ RENKle BAŞKALAŞtım!..

27.04.09 13:04
G ö l b a ş ı

bAŞK ALıŞTIM
Ben de şAŞtım...

[halimkok]

NEFES NEFES Kûn Fe YeKûn, ölüp ölüp DİRİ’lenler,
Mülk KAHHAR OL-AN ALLAH’ ın, “SÖZ” alınıp, verilenler,
Lâ İlâhe İllâ Allah, BİR RÛ-Ya’ dır GÖR’ ülenler,
AN’da ÂLEM’ i dOLaştım, AŞK’a şaştım, B-AŞK’alaştım…

28.04.2009 - 01:45

[habibi]

Neyleyim ey Müminler, ben kendimi kaybettim!
Ne Hıristiyan’ım, ne Musevi, ne Hindu, ne de Müslüman,
Ne Doğudanım, ne Batıdan, ne karadanım, ne denizden,
Ne duran yerdenim, ne dönen semadan,
Ne topraktan, ne sudanım; ne havadan, ne ateşten,

Ne arşı âlâdan, ne balçıktan, ne surettenim, ne varlıktan,
Ne Hintliyim, ne Çinli, ne Bulgar, ne de Sakson,
Ne Irak krallığındanım, ne Horasan ülkesinden,
Ne bu dünyadanım, ne ötekinden, ne Cennet, ne Cehennemden,
Ne Adem’den, ne Havva’dan, ne Adn’den ne Rıdvan’dan...

Benim yerim mekânsızlık, işaretim nişansızlık,
Ben ne bedenim, ne de ruh, canım Sevgiliye ait.
Ikiliği terk ettim, iki cihanı bir gördüm,
Tek’i ararım, Tek’i bilirim, Tek’i görür, Tek’i çağırırım.
Evvel O’dur, Ahir O, Zahir O’dur, Batın O.
Ya Hu, ya men Hu; başkasını bilmem ben,
Aşkın kadehiyle sarhoşum ben, iki cihan da gitti aklımdan;
Içip kendinden geçmekten başka işim yok benim,
Eğer bir kez olsun sensiz bir an geçirseydim bu yaşamda,
O vakit, o saatten beri yaşadığıma pişman idim.
Eğer bu dünyada sensiz bir vakit bulursam,
Her iki cihanın da üzerine çıkar, sonsuza dek bayram ederim.
Ey Tebrizli Şems, bu dünyada öylesine sarhoşum ki,
Sarhoşluğumdan ve kendimi kaybetmişliğimden başka söyleyecek sözüm yok!


Mevlâna Celâleddin-î Rûmî

[habibi]

"Sırlar âlemine uçan kuş idim.
Alçaktan yükseğe çıkmak istedim.
Sırra mahrem kimseyi bulamayınca,
Girdiğim kapıdan ben yine çıktım."



Ferîdüddîn-i Attâr

[MINA]

Dünyanın başka başka halleri vardır derdi annem...

biraz anlasam da biraz anlamazdım...

Anladım ki şeytan Allah diye de aldatır...
Bu da dünyanın bir hali olsa gerek...
Beterin beteri var...her hale şükür gerek...

Geçenlerde kapı çaldı..Açtım yaşlı bir teyze...Allah rızası için kızım deyince içeri aldım...Nerden bileydim kalbi başka der...
Sonra içerde ne istediyse verdim yok demedim....Ama gitmiyor...Korkmaya başladım...Teyze ben dışarı çıkacam işim var diyorum oralı olmuyor...
Kovar gibi de göndermek istemiyorum..Herneyse en son çocuğum hasta altın verirmisin bana dedi...Yok teyze desem de anlamıyor...
Allah c.c yardım etmeseydi gideceği deyoktu...O gittikten sonra da baktım masanın üstünde gümüş küpelerim vardı..Onlarıda almış gitmiş...

bu olayı canım habibi ile de konuşmuştuk...O da, gerçekten Allah diyenleri gözlerinden halinden tanırsın...onlar bişey istemeye çekinirler dedi...

buraya da yazdım...bir canım yaz dedi...Olurda aynı bir durum başkası içinde yaşanabilir diye...bizde yazdıkk inş...

başka başka işler işte...
İnsanın bakışını değiştiren, başkalaşmaya yönlendiren....

*****************
FELAK suresi

Mekke''de inmiştir. 5 ayettir.

Bismillahirrahmanirrahim

1 Kul e'uzü birabbilfelak

2 Minşerri ma halak

3 Ve min şerri ğasikın iza vekab

4 Ve min şerrinneffasati fiyl'ukad

5 Ve min şerri hasidin iza hased


ANLAMI

1 De ki: "Sığınırım o sabahın Rabbine,

2 yarattığı şeylerin şerrinden,

3 Karanlığı çöküp bastırdığında bir gecenin şerrinden,

4 o düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden

5 ve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın şerrinden!"


.....................................

[habibi]

Her insanın kıymeti iyiliği kadardır. Gökyüzüne yerden toz kalkar ama yeryüzüne gökten yağmur yağar. Her kap içinde olanı sızdırır. İyiler kendileri için değil, başkaları için vardır.

Bilge biri: “ALLAH’ım” diyordu. “Sen kötüleri esirge! İyileri zaten esirgemişsin, çünkü onları iyi yaratmışsın.”

İyilikte geciken, bugün yarın diyen, aza çoğa bakan aldanır. Yolda kalır. Hz. Ali; “Az vermekten utanma” der, “Umut kırmak daha utandırıcıdır.”

İyiler işini bilirler. ALLAH için severler. ALLAH için verirler. Ve şu müjdeye ererler:

“Onlar, ALLAH’a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği tavsiye ederler, kötülükten sakındırır, hayırda yarışırlar. İşte onlar iyi ve hayırlı kullardır.” (Âl-i İmran, 114)



Üzülme!
Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın.

RABBİM herdaim dogrularla beraber iyilerden mahrum eylemesin AMİN....

[MINA]

Hayat Bir Galeri
Her resim galerisi biraz kışkırtıcıdır. Oraya adım atar atmaz, galeri salonunda sergilenen her bir resme dikkatle bakar, çoğu zaman hayretimiz artmış bir şekilde salondan ayrılırız.

Hayatın da aslında bir resim galerisi olduğunu unuttuğumuz için hayat çoğu zaman bize sıkıcı gelir. Oysa gözümüze konan her sahneyi çerçeveletip onun üzerine yoğunlaştığımızda, muhteşem anlamlar çıkartabiliriz.

Mesela yokuş yukarı çıkan yorgun ihtiyar amcanın görüntüsü, annesinin kucağında etrafına bakınıp gülen çocuk, sokağın köşesine kıvrılıp kalmış kedi, kentin bulvarında sağa sola koşuşturan kalabalık, bulutlu bir gökyüzü, hafif dalgalı deniz, baharla birlikte yeşillenmiş toprak örtüsü...

Gördüğünüz her bir şeyi çerçevelediğinizi düşünün; duvarlarınızı süsleyen her görüntü, içinizi konuşturmaz mı?

Halim Can bu soruya benim içim hiç susmaz ki derdi sanırım..: )

neyse devam edelim...

Sorun ‘bakış’tadır. Çoğu zaman sahiden görmüyoruz. Hayatın orta yerinde yürüyüp giderken, çok şeyi görmeden geçiyoruz. Oysa bakışlarımızın üzerlerinden akıp geçtiği her bir şey öylesine bir şey değildir............

başkalaşmaktan çıktık yola nasipce dolaşıyoruz....

[MINA]

B/aşk/ADIR YOL...

Karanlığın tenhasından
İnsanlığın noksanlığından
Arşın yüceliğinden
Kalbin dehlizlerine
İnen bir ölgün haykırıştır
Hirasında kalmış bir Peygamber yalnızlığında
Benliğinde sıkışıp kalmış ümmede gelen bir bAŞKaLIKtır
bAŞKadır bu yolculuğun menzili
B-i-Aşk dır
B-i-Ahd dır

bAHDın bAŞKaLAŞIMIdır bu yol;
uçan kelebeleklerin
Esen rüzgarların
İnen her damlaların
Gönül dairesine toplanışıdır bu yol
Vecd ile gönül
Pır pır edip çarparken
Bir bir doruklardan vadilere akarken
Hicranın hıckırığını bestelerken
bAŞKaLAŞIMIDIR insanlığın
Varışıdır tamama noksanlığın..

sevgiyle....

[halimkok]

Değerli Mîna Can…

Senin de buyurduğun gibi HAYY-at BİR HAYY galerisi…

İnsan ne garip Allahım…
Hiç birini yapmaya gücü yetmeyen onca güzelliğe ne kadar da aşinadır insan…
Dönüp bakmaz bile…

Şu sınırsız uzayda bir zerre olmaktan bile aciz dünyamız…
Nasıl da tam bize göredir…

Gökler nasıl geniş… iç açıcı aydınlık maviler…
Doğan güneş nasıl bir enerji ve hayat kaynağıdır…
Bitkiler, hayvanlar dağlar taşlar… dereler denizler….

Bunlar olmasa biz nasıl yaşarız… nasıl oluruz…
Ama ne kadar da geri plana atılmışlardır vefasızlığımız yüzünden…

Bize en ufak bir iyilik edene gönlümüz minnetle dolarken…
Hayatın bu cömertliğine karşı insanın nankörlüğü, vefasızlığı ne kadar gariptir…

Sanki onlar olmak zorundalar ve bize yaşamamız için her şeylerini vermek zorundalar gibi…
Sanki biz yaşarken onların (tabiatın) bunda hiç katkısı yokmuş gibi nasıl da unutulurlar…

Oysa bir süre aç ve susuz kalmak,
Bir süre nefessiz kalmak..
Bir süre ışıksız kalmak…

Her şeyimizi bitirir…

Belki de tabiatı böylesine cömertçe eksiksiz ve esirgemeden sürekli verdiği için
Bizim sanmaktayız…

Oysa bizim değil… hiç birini biz yapmadık ve yapamayız…

İnsan gerçekten nankördür… NÛN-KÖR’ dür…
GÖREN O’dur…