Mütevazı Olunuz
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
SENDE GEL!
SENDE GEL!
Bu vurmaz duymazlığın nereye kadar
Imansız gecen günlerin sana hergün zarar
Elbette senin ruhun bir gün yaradanını arar
Sende gel kur'âna, kıyamet kopmadan
Burda yaradan var, kevser var
Aksini düsünme sakın, yoksa kabrin oluverir sana dar
Hic duymadınmı zararın neresinden dönersen kär
Sende gel Kur"ana azrail canını almadan
Ne namazın var ne abdestin
Ziyandadır onsuz geçen günlerin
Yok olur birgün seninde sevenlerin
Sende gel mescidlere nur'un kaybolmadan
Kemal der ki bende buldum burda yolumu
Allah elbette af eder tövbekâr kulunu
Sende gel şaşırmadan sağını solunu
Burda doğruluk var burda muhammedi nur var.....
kemal karakus
dostkervani
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12887
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Aziz kardeşimiz dost kervanı,
Gönlündeki Hakikat-ı Muahmmediyyenden coşarak Nur Kevserimize yağan âşıklamanı zevkle okudum.
İbadet daiama ALLAHu Teâlâ ya yapılır.
Hasbî Hizmet ise Resûlullah sav e yapılarak SALLavat edilerek Dârüsselâm SILAmız bulunur, kıymetli katkılaarınla İnşaallah...
HoŞ GELdin ve HOŞ BULduk HAKK Kervanımıza Dostkervanımız..
Muhammedi Muhabbetle...
ZEVK 3975
Hoş GELdin Sâfâ Getirdin, DoST YOLUna DostkervANı
Kendin BİLen RABBın BİLen, BİZ BİR-İz Yaşar Şu AN ı
Kûn feyekÂN MeydANında, EHL-İ BEYT ELli ERENler
Mürşid-i MUTLAK Muhammed (sav) HaYY OL-AN Güller SultANı
11.01.10 15:27
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
Sevmişim ben kainattı
Taşını, topragını ,kuşunu,yapragını.
Sevdiklerimi toplamısım bir bir yüregime .
yüregim'den bakmaya başlamısım .
kainata
sessiz sözlerle SADRDAN konuşan CAN ların kervanına hoşgeldiniz hoşluklar bulursunuz buluruz İNŞALLAH
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
Käbus
Hayatın İçinden Hikayeler
Kâbus
ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ dar mekânlardan sıkılır ve bu tür yerlere girmeyip kaçardım. İleri yaşlarda bunun bir hastalık olduğunu anlamış, fakat bu illetten bir türlü kurtulamamıştım.
Oysa ki o dar yerlere, şimdi ister istemez girecektim.
Beni sarıp sarmalamışlar ve uzunca bir tabuta yerleştirmişlerdi. Çevremde dolaşanların seslerini gayet iyi duyuyor ve gözlerim kapalı olmasına rağmen, her nasılsa onları görüyordum.
Genç yaşta öldü zavallı!. diyorlardı. Halbuki ne kadar çok işleri vardı.
Gerçekten de birçok işim yarım kalmıştı. Meselâ, oğluma iyi bir işyeri açamamış, araba ile renkli televizyonun taksitlerini henüz bitirememiştim. Büyük bir firma kurup, dostlarımı orada toplamak da hayâl olmuştu. Üstelik kış çok yaklaştığı halde odun kömür işini halledememiş ve çatının akan yerlerini aktaramamıştım.
Yarıda kalan işlerimi arka arkaya sıralarken, kulaklarımı çınlatan bir sesle irkildim. Sanki mikrofonla söylenen bu ses, beynimin en ücra köşelerinde yankılanıyor ve:
Geçti artık geçti!. diyordu.
İçimden: keşke geçmemiş olsaydı!. diyordum. Nereden başıma gelmişti o kaza bilmem ki? Halbuki ne kadar da iyi araba kullanırdım.
Olup bitenleri hatırlamaya çalışırken, dostlarımın çevremi sardığını ve içinde bulunduğum tabutun kapağını örtmeye çalıştıklarını fark ettim. Onları engellemek için avazım çıktığı kadar bağırmak ve çırpınmak istediğim halde ne kımıldayabiliyor, ne de bir ses çıkartabiliyordum. Biraz sonra koyu bir karanlıkta kalmış ve gözlerimi, tabutun tahtaları arasından sızan ışığa çevirmiştim. Dehşet içinde:
Aman Allahım!.. dedim. Ne olacak şimdi hâlim?
Korkudan hiçbir şey düşünemiyordum. Bu arada omuzlara kaldırılmış ve sallana sallana götürülmeye başlanmıştım. Dışarıdaki seslerden yağmur yağdığı belli oluyor ve su damlacıklarının sesi, tabutumun gıcırtısına karışıyordu.
Cenâze namazı için câmiye gidiyor olmalıydık.
Câmi deyince aklıma gelmişti. Çok yakınımızda olmasına ve her gün beş defa davet edilmeme rağmen, bir türlü vakit bulup gidememiştim. Ama her zaman söylediğim gibi, elli yaşına gelince namaza başlayacak ve herkesin şikâyet ettiği kötü alışkanlıklarımı terk edecektim.
Evet evet, şu kaza olmasaydı, ileride ne iyi bir insan olacaktım.
Daha önceden duyduğum ve nereden geldiğini kestiremediğim ses:
Geçti artık geçti!. diye tekrarladı. Bitti artık!.
Biraz sonra namazım kılınmış ve tekrar omuzlara kaldırılmıştım. Mahallemizdeki kahvehanenin önünden geçerken, her gün iskambil oynadığımız arkadaşlarımın neşeli kahkahalarını işitiyor ve herhalde ölüm haberimi duymamış olacaklar diye düşünüyordum. Sesler iyice uzaklaştığında, eğik bir şekilde taşındığımı hissederek mezarlığa çıkan yokuşu tırmandığımızı anladım. Şiddetle yağan yağmurun tabuttaki çatlaklardan sızarak kefenimi yer yer ıslattığının da farkındaydım. Buna rağmen, dışarıda konuşulanlara kulak verdim. Dostlarımın bir kısmı piyasadaki durgunluktan bahsediyor, bir kısmı da millî takımın son oyununu methediyordu. Tabutumu taşıyan diğer biri ise, yanındakinin kulağına fısıldayarak:
Rahmetlinin tersliği, öldüğü günden belli!. diyordu. Sırılsıklam olduk ya!.
Duyduklarım herhalde yanlış olmalıydı. Yoksa bunlar, uykularımı onlar için feda ettiğim dostlarım değil miydi?
Yolculuğum bir müddet sonra bitmiş ve tabutum yere indirilmişti. Kapak tekrar açıldı ve cansız vücudumu yakalayan kollar, beni dibinde su toplanmış olan bir çukura indirdi.
Boylu boyunca yattığım yerden etrafa baktım.
Aman Allahım!.. Bu kabir değil miydi?
O âna kadar buraya gireceğimi neden düşünmemiştim?
Sessiz feryatlarımı kimseye duyuramıyor ve dostlarımın, üzerimi örtmek için yarıştığını hissediyordum.
Tekrar koyu bir karanlıkta kalmış ve bütün âcizliğimle dua etmeye başlamıştım.
Yârabbi!. diyordum. Bir fırsat daha yok mu, senin istediğin gibi bir kul olayım. Ve kabrimi, Cennet bahçelerinden bir bahçeye çevireyim.
Aynı ses, her zamankinden daha şiddetli olarak:
Geçti artık geçti!. diye tekrarladı. Her şey bitti artık!.
Mezarımı . örten tahtaların üzerine atılan toprakların çıkardığı ses gök gürültüsünü andırıyor ve bütün benliğimi sarsıyordu.
Son bir gayretle yerimden fırlayarak gözlerimi açtım. Odamdaki rahat yatağımda yatıyor, fakat korkunç bir kâbus görüyordum. Bitişik dairede oturan doktor arkadaşım, beni ayıltmaya çalışarak:
Geçti artık geçti!. diye bağırıp duruyordu. Geçti bak, hiçbir şeyin kalmadı!.
Yattığım yerden yavaşça doğruldum. Terden sırılsıklam olmuş ve sanki yirmi kilo birden vermiştim. Dışarıda sağanak hâlinde yağmur yağıyor, şimşek ve gök gürültüsünden bütün ev sarsılıyordu.
Etrafımdakilerin şaşkın bakışları arasında kendimi toplamaya çalışırken:
Yarabbi!. Sana zerrelerim adedince şükürler olsun!. diyordum. İyi bir kul olmak için, ya bir fırsat daha vermeseydin?
kemal karakus
dostkervani
Kâbus
ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ dar mekânlardan sıkılır ve bu tür yerlere girmeyip kaçardım. İleri yaşlarda bunun bir hastalık olduğunu anlamış, fakat bu illetten bir türlü kurtulamamıştım.
Oysa ki o dar yerlere, şimdi ister istemez girecektim.
Beni sarıp sarmalamışlar ve uzunca bir tabuta yerleştirmişlerdi. Çevremde dolaşanların seslerini gayet iyi duyuyor ve gözlerim kapalı olmasına rağmen, her nasılsa onları görüyordum.
Genç yaşta öldü zavallı!. diyorlardı. Halbuki ne kadar çok işleri vardı.
Gerçekten de birçok işim yarım kalmıştı. Meselâ, oğluma iyi bir işyeri açamamış, araba ile renkli televizyonun taksitlerini henüz bitirememiştim. Büyük bir firma kurup, dostlarımı orada toplamak da hayâl olmuştu. Üstelik kış çok yaklaştığı halde odun kömür işini halledememiş ve çatının akan yerlerini aktaramamıştım.
Yarıda kalan işlerimi arka arkaya sıralarken, kulaklarımı çınlatan bir sesle irkildim. Sanki mikrofonla söylenen bu ses, beynimin en ücra köşelerinde yankılanıyor ve:
Geçti artık geçti!. diyordu.
İçimden: keşke geçmemiş olsaydı!. diyordum. Nereden başıma gelmişti o kaza bilmem ki? Halbuki ne kadar da iyi araba kullanırdım.
Olup bitenleri hatırlamaya çalışırken, dostlarımın çevremi sardığını ve içinde bulunduğum tabutun kapağını örtmeye çalıştıklarını fark ettim. Onları engellemek için avazım çıktığı kadar bağırmak ve çırpınmak istediğim halde ne kımıldayabiliyor, ne de bir ses çıkartabiliyordum. Biraz sonra koyu bir karanlıkta kalmış ve gözlerimi, tabutun tahtaları arasından sızan ışığa çevirmiştim. Dehşet içinde:
Aman Allahım!.. dedim. Ne olacak şimdi hâlim?
Korkudan hiçbir şey düşünemiyordum. Bu arada omuzlara kaldırılmış ve sallana sallana götürülmeye başlanmıştım. Dışarıdaki seslerden yağmur yağdığı belli oluyor ve su damlacıklarının sesi, tabutumun gıcırtısına karışıyordu.
Cenâze namazı için câmiye gidiyor olmalıydık.
Câmi deyince aklıma gelmişti. Çok yakınımızda olmasına ve her gün beş defa davet edilmeme rağmen, bir türlü vakit bulup gidememiştim. Ama her zaman söylediğim gibi, elli yaşına gelince namaza başlayacak ve herkesin şikâyet ettiği kötü alışkanlıklarımı terk edecektim.
Evet evet, şu kaza olmasaydı, ileride ne iyi bir insan olacaktım.
Daha önceden duyduğum ve nereden geldiğini kestiremediğim ses:
Geçti artık geçti!. diye tekrarladı. Bitti artık!.
Biraz sonra namazım kılınmış ve tekrar omuzlara kaldırılmıştım. Mahallemizdeki kahvehanenin önünden geçerken, her gün iskambil oynadığımız arkadaşlarımın neşeli kahkahalarını işitiyor ve herhalde ölüm haberimi duymamış olacaklar diye düşünüyordum. Sesler iyice uzaklaştığında, eğik bir şekilde taşındığımı hissederek mezarlığa çıkan yokuşu tırmandığımızı anladım. Şiddetle yağan yağmurun tabuttaki çatlaklardan sızarak kefenimi yer yer ıslattığının da farkındaydım. Buna rağmen, dışarıda konuşulanlara kulak verdim. Dostlarımın bir kısmı piyasadaki durgunluktan bahsediyor, bir kısmı da millî takımın son oyununu methediyordu. Tabutumu taşıyan diğer biri ise, yanındakinin kulağına fısıldayarak:
Rahmetlinin tersliği, öldüğü günden belli!. diyordu. Sırılsıklam olduk ya!.
Duyduklarım herhalde yanlış olmalıydı. Yoksa bunlar, uykularımı onlar için feda ettiğim dostlarım değil miydi?
Yolculuğum bir müddet sonra bitmiş ve tabutum yere indirilmişti. Kapak tekrar açıldı ve cansız vücudumu yakalayan kollar, beni dibinde su toplanmış olan bir çukura indirdi.
Boylu boyunca yattığım yerden etrafa baktım.
Aman Allahım!.. Bu kabir değil miydi?
O âna kadar buraya gireceğimi neden düşünmemiştim?
Sessiz feryatlarımı kimseye duyuramıyor ve dostlarımın, üzerimi örtmek için yarıştığını hissediyordum.
Tekrar koyu bir karanlıkta kalmış ve bütün âcizliğimle dua etmeye başlamıştım.
Yârabbi!. diyordum. Bir fırsat daha yok mu, senin istediğin gibi bir kul olayım. Ve kabrimi, Cennet bahçelerinden bir bahçeye çevireyim.
Aynı ses, her zamankinden daha şiddetli olarak:
Geçti artık geçti!. diye tekrarladı. Her şey bitti artık!.
Mezarımı . örten tahtaların üzerine atılan toprakların çıkardığı ses gök gürültüsünü andırıyor ve bütün benliğimi sarsıyordu.
Son bir gayretle yerimden fırlayarak gözlerimi açtım. Odamdaki rahat yatağımda yatıyor, fakat korkunç bir kâbus görüyordum. Bitişik dairede oturan doktor arkadaşım, beni ayıltmaya çalışarak:
Geçti artık geçti!. diye bağırıp duruyordu. Geçti bak, hiçbir şeyin kalmadı!.
Yattığım yerden yavaşça doğruldum. Terden sırılsıklam olmuş ve sanki yirmi kilo birden vermiştim. Dışarıda sağanak hâlinde yağmur yağıyor, şimşek ve gök gürültüsünden bütün ev sarsılıyordu.
Etrafımdakilerin şaşkın bakışları arasında kendimi toplamaya çalışırken:
Yarabbi!. Sana zerrelerim adedince şükürler olsun!. diyordum. İyi bir kul olmak için, ya bir fırsat daha vermeseydin?
kemal karakus
dostkervani
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
Mütevazı Olunuz
Mütevazı Olunuz
Bir gün iki Müslüman, bir vaka üzerine,
Sinirlenip küstüler, sonra birbirlerine.
Ve lâkin yakınları, bu hâle üzüldüler,
Bu büyük veli zata, gelip haber verdiler.
Dediler ki, (Efendim, iki arkadaşımız,
Küstüler siz onları barıştırır mısınız?)
Hüsâmeddin Uşşâkî, onları çağırarak,
Buyurdu ki, bu yolda, yoktur küsüp darılmak.
Ancak bazı kulların mütevazıdır hâli,
Onlar hep aşağıya, akarlar "su" misali.
"Yumuşak huylu" olur ve hep alttan alırlar,
Öyle ki her mahlûka, şefkatli davranırlar.
Alçak gönüllüdürler, çekinirler sertlikten,
Korkarlar bir kimsenin, kalbini incitmekten.
Lâkin bazısını da, tas ve toprak misali,
Yarattı Hak Teâlâ, gayet sert tabiatlı.
"Su" toprağa inerek, mütevazı davranır,
Böylece sert topraklar, hayat bulur, canlanır.
Yani su, yere inip, toprakla birleşince,
Ondan turlu nebatlar, yetişir nice nice.
Su yere inmeseydi olmaz idi bu hayat,
Bitmezdi o topraktan, böyle bitki ve nebat.
Zira toprak kalkıp da, suya gitmez idi ki,
Yetişsin üzerinde, turlu nebat ve bitki.
Bunun gibi ey insan, kırıldığın bir kimse,
Toprak gibi davranıp, yanına gelmez ise.
Sen "Su" gibi davranıp, yaklaş o yâranına,
O sana gelmiyorsa, sen git onun yanına.
Zira iki Müslüman, birbirine küsseler,
Hangisi ötekinden özür dilerse eğer,
Cennete daha önce, o girer âhirette,
Ve daha çok sevaba, o kavuşur elbette.
Hakiki bir Müslüman, sudur ki ey insanlar,
Elinden ve dilinden kimseye gelmez zarar.
Yumuşak bir halıya, benzer ki iyi insan,
Üzerinde gezenler, incinmez asla ondan.
O, öyle kimsedir ki, beğenmez kendini hiç,
Lâkin onu göreni, kaplar bir huzur, sevinç.
Yanına çekinmeden rahatça girer herkes,
Zira onlar bilir ki, o kimseyi incitmez.
O, kendini herkesten aşağı kotu bilir,
Aynaya baktığında, kendisinden iğrenir.
Hiçbir icraatını iyi bilmez o zinhar,
İbadet yapsa bile, eder yine istiğfar.
Değil ki bir Müminden, sivrisinekten hatta
Bile o, kendisini, üstün görmez hayatta.
kemal karakus
alintili siir,paylasmak istedim...
Bir gün iki Müslüman, bir vaka üzerine,
Sinirlenip küstüler, sonra birbirlerine.
Ve lâkin yakınları, bu hâle üzüldüler,
Bu büyük veli zata, gelip haber verdiler.
Dediler ki, (Efendim, iki arkadaşımız,
Küstüler siz onları barıştırır mısınız?)
Hüsâmeddin Uşşâkî, onları çağırarak,
Buyurdu ki, bu yolda, yoktur küsüp darılmak.
Ancak bazı kulların mütevazıdır hâli,
Onlar hep aşağıya, akarlar "su" misali.
"Yumuşak huylu" olur ve hep alttan alırlar,
Öyle ki her mahlûka, şefkatli davranırlar.
Alçak gönüllüdürler, çekinirler sertlikten,
Korkarlar bir kimsenin, kalbini incitmekten.
Lâkin bazısını da, tas ve toprak misali,
Yarattı Hak Teâlâ, gayet sert tabiatlı.
"Su" toprağa inerek, mütevazı davranır,
Böylece sert topraklar, hayat bulur, canlanır.
Yani su, yere inip, toprakla birleşince,
Ondan turlu nebatlar, yetişir nice nice.
Su yere inmeseydi olmaz idi bu hayat,
Bitmezdi o topraktan, böyle bitki ve nebat.
Zira toprak kalkıp da, suya gitmez idi ki,
Yetişsin üzerinde, turlu nebat ve bitki.
Bunun gibi ey insan, kırıldığın bir kimse,
Toprak gibi davranıp, yanına gelmez ise.
Sen "Su" gibi davranıp, yaklaş o yâranına,
O sana gelmiyorsa, sen git onun yanına.
Zira iki Müslüman, birbirine küsseler,
Hangisi ötekinden özür dilerse eğer,
Cennete daha önce, o girer âhirette,
Ve daha çok sevaba, o kavuşur elbette.
Hakiki bir Müslüman, sudur ki ey insanlar,
Elinden ve dilinden kimseye gelmez zarar.
Yumuşak bir halıya, benzer ki iyi insan,
Üzerinde gezenler, incinmez asla ondan.
O, öyle kimsedir ki, beğenmez kendini hiç,
Lâkin onu göreni, kaplar bir huzur, sevinç.
Yanına çekinmeden rahatça girer herkes,
Zira onlar bilir ki, o kimseyi incitmez.
O, kendini herkesten aşağı kotu bilir,
Aynaya baktığında, kendisinden iğrenir.
Hiçbir icraatını iyi bilmez o zinhar,
İbadet yapsa bile, eder yine istiğfar.
Değil ki bir Müminden, sivrisinekten hatta
Bile o, kendisini, üstün görmez hayatta.
kemal karakus
alintili siir,paylasmak istedim...
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
allahim
peygamber aşkına allah aşkına
kurban olayım yaradanım sana
sen olmasaydın kimbilir
neler neler gelirdi
bu kulunun başına
artık sevdanla yanmak isterim
senin imanınla aslanlar gibi kükrerim
bu dünyadan fayda yok
beni huzuruna kabulünü isterim
yansın bu can yansın çıra gibi
gönlüm artık virâne deli
üstümden alma allahım o ilahî eli
korkmam tek geçerim o azraili
kemâl karakuş
dostkervanı
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
ALLAH"IM
ALLAHım
Peygamber aşkına, ALLAH aşkına
Kurban olayım Yaradanım sana
SEN olmasaydın kimbilir
Neler neler gelirdi
Bu kulunun başına
Artık sevdanla yanmak isterim
Senin îmanınla aslanlar gibi kükrerim
Bu dünyâdan fayda yok
Beni huzûruna kabûlünü isterim
Yansın bu can yansın çıra gibi
Gönlüm artık virâne deli
Üstümden alma ALLAHım o ilâhi eli
Korkmam tek geçerim o Azrâili
Kemal Karakuş
dostkervanı
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
MÜSLÜMANIN KIMLIGI
MÜSLÜMANIN KİMLİĞİ
ADI : Müslüman
SOYADI : Muhammed Ümmeti
BABA ADI : ÂDEM Aleyhisselam
ANA ADI : Hazret-i Havva
DOĞUM YERi : Yeryüzünde Bir Yer
MESLEĞİ : Allah için İbâdet
MEZHEBi : Tarikat-ı Muhammediye
MiLLETİ : Hanif Milleti
IRKI : İnsan
VATANI : Hakk'ın Hâkim olduğu yer
HEDEFİ : Allah"ın Rızası
ADI : Müslüman
SOYADI : Muhammed Ümmeti
BABA ADI : ÂDEM Aleyhisselam
ANA ADI : Hazret-i Havva
DOĞUM YERi : Yeryüzünde Bir Yer
MESLEĞİ : Allah için İbâdet
MEZHEBi : Tarikat-ı Muhammediye
MiLLETİ : Hanif Milleti
IRKI : İnsan
VATANI : Hakk'ın Hâkim olduğu yer
HEDEFİ : Allah"ın Rızası
En son dostkervani tarafından 12 Oca 2010, 01:52 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- anlamak
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 546
- Kayıt: 12 May 2008, 02:00
Re: MÜSLÜMANIN KIMLIGI
Kim çıkardı bu kimliği?. Merakımı mazur görün...dostkervani yazdı:MÜSLÜMANIN KIMLIGI
ADI : Müslüman
SOYADI : Muhammed Ümmeti
BABA ADI : ÄDEM Aleyhisseläm
ANA ADI : Hazret-i Havva
DOGUM YERi : Yeryüzünde Bir Yer
MESLEGi : Alläh icin Cihad
MEZHEBi : Tarikat-i Muhammediye
MiLLETi : Hanif Milleti
IRKI : Insan
VATANI : Hakkin Hakim oldugu yer
HEDEFi : Alläh"in Rizasi
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
- israfil
- Saygın Üye
- Mesajlar: 202
- Kayıt: 28 Kas 2009, 02:00
Kardeşim, burda dostkervanı kendi anladığınca Müslüman nasıl olmalıdır'ı yazmış. Yanlış ve aykırı bir tanımda göremedim. Bu tanımı genişleterek biz de kendimizce katkıda bulunabiliriz. Saygılar.dostkervani yazdı: MÜSLÜMANIN KIMLIGI
ADI : Müslüman
SOYADI : Muhammed Ümmeti
BABA ADI : ÂDEM Aleyhisseläm
ANA ADI : Hazret-i Havva
DOGUM YERi : Yeryüzünde Bir Yer
MESLEGi : Allah için İbadet
MEZHEBi : Tarikat-i Muhammediye
MiLLETi : Hanif Milleti
IRKI : İnsan
VATANI : Hakk'ın Hakim oldugu yer
HEDEFi : Allah'ın Rızası
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/dairem.jpg[/img]
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
SÜRGÜN
Ben bir sana aşık, sana vurgunum,
Kalmadı mecalim, inan yorgunum,
Bitsin artık benim dünya sürgünüm
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Bas beni bağrına, Yâ Habiballah
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Dizlerim tutmuyor, gözlerim fersiz,
Lâl olmuş dillerim, lehcem yetersiz,
Geçmiyor bir günüm, bir anım sensiz.
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Bas beni bağrına, Yâ Habiballah
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Valllahi ben yetim, kalmış gibiyim,
Ayaktayım ama, ölmüş gibiyim.
Dut yemiş bülbülüm, susmuş gibiyim.
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Bas beni bağrına, Yâ Habiballah
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Vallahi istemem yalan dünyayı
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Bas beni bağrına, Yâ Resûlallah.
Al beni yanina Yâ Resûlallah
ne kadar sözleri bana ait olmassada, benim duygularımı aynen yansıtıyor.
DOSTKERVANI
Kemal Karakuş
Ben bir sana aşık, sana vurgunum,
Kalmadı mecalim, inan yorgunum,
Bitsin artık benim dünya sürgünüm
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Bas beni bağrına, Yâ Habiballah
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Dizlerim tutmuyor, gözlerim fersiz,
Lâl olmuş dillerim, lehcem yetersiz,
Geçmiyor bir günüm, bir anım sensiz.
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Bas beni bağrına, Yâ Habiballah
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Valllahi ben yetim, kalmış gibiyim,
Ayaktayım ama, ölmüş gibiyim.
Dut yemiş bülbülüm, susmuş gibiyim.
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Bas beni bağrına, Yâ Habiballah
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Vallahi istemem yalan dünyayı
Al beni yanına, Yâ Resûlallah.
Bas beni bağrına, Yâ Resûlallah.
Al beni yanina Yâ Resûlallah
ne kadar sözleri bana ait olmassada, benim duygularımı aynen yansıtıyor.
DOSTKERVANI
Kemal Karakuş
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
SÜRGÜN
SÜRGÜN
Ben bir sana aşık,sana vurgunum,
Kalmadı mecalim, inan yorgunum,
Bitsin artık benim dünya sürgünüm
Al beni yanına, ya Resulallah.
Bas beni bağrına, ya Habiballah
Al beni yanına, ya Resulallah.
Dizlerim tutmuyor, gözlerim fersiz,
Lal olmuş dillerim, lehcem yetersiz,
Geçmiyor bir günüm, bir anım sensiz.
Al beni yanına, ya Resulallah.
Bas beni bağrına, ya Habiballah
Al beni yanına, ya Resulallah.
Valllahi ben yetim, kalmış gibiyim,
Ayaktayım ama, ölmüş gibiyim.
Dut yemiş bülbülüm, susmuş gibiyim.
Al beni yanına, ya Resulallah.
Bas beni bağrına, ya Habiballah
Al beni yanına, ya Resulallah.
Vallahi istemem yalan dünyayı
Al beni yanına, ya Resulallah.
Bas beni bağrına, ya Resulallah.
Al beni yanina ya Resulallah
DOSTKERVANI
Kemal KARAKUŞ
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
ne kadar yaşassan dertlerin biter mi bu dünyada
inanki dostlar kaldım yanlız başıma
sanki su katılmış pişmiş aşıma
al beni yanına Yâ Resûlullah
al benide yanına habiballah
agla gözlerim durma sen agla
hasrettin bittermi aglamakla Resûlullaha
erişirmişsin bilmem yüce ALLAH-a
al benide yanına Yâ Resûlullah
al beni de yanına Yâ Habiballah
kemal derki akacak yaş kalmadı
tüm kâinat o nebiye agladı
bagrıma taş basacak taşımda kalmadı
al beni yanına Yâ Resûlullah
bas beni bagrına Yâ Habiballah
En son dostkervani tarafından 13 Oca 2010, 19:25 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- HAS-AN
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 570
- Kayıt: 02 Tem 2009, 02:00
SÜRGÜN
GÜNAHLAR SÜRGÜN VERDİ
HAVVA MEYVESİNİ KOPARDI
TEK CAN OLAN ÂDEM HAVVA
DÜNYAYA SÜRGÜN EDİLDİ
YAZGIMIZ BU İMİŞ MEĞER
HASRETLİK ALNIMIZA
İLMEK İLMEK DOKUNMUŞ
YUSUF HAYAT KUYUSUNDA
YAKUPTAN YANA SÜRGÜN EDİLDİ
KARDEŞLERİN GÜNAHLARI FİLİZLENDİ
YUSUFUN SESİ
FİLİZLERDEN DUYULDU
SÜRGÜNLÜK GÖMLEĞİ
YAKUBUN GÖZ IŞIĞI OLDU
HACER * İSMAİL ÇİLESİ
İBRAHİM'İN SARE'DEN YANA SÜRGÜNÜ
BEBE İSMAİL TOPUĞU
ZEMZEM BİZE
SÜRGÜNDEN HEDİYE OLDU
SEÇİLEN SÜRGÜN YERİ
KAFESLENEN DÜNYA
OLUNCA
MUHAMMEDİM (sav) YARDIMA KOŞUNCA
ELBET BİTECEK YA BU SÜRGÜN
RUHUM ÇIKINCA
CAN KAFESİNDEN
İŞ TE O GÜN BENİ SÜRGÜN ETME
RABBİM MUHAMMEDİM DEN (sav)
1301101720
GÜNAHLAR SÜRGÜN VERDİ
HAVVA MEYVESİNİ KOPARDI
TEK CAN OLAN ÂDEM HAVVA
DÜNYAYA SÜRGÜN EDİLDİ
YAZGIMIZ BU İMİŞ MEĞER
HASRETLİK ALNIMIZA
İLMEK İLMEK DOKUNMUŞ
YUSUF HAYAT KUYUSUNDA
YAKUPTAN YANA SÜRGÜN EDİLDİ
KARDEŞLERİN GÜNAHLARI FİLİZLENDİ
YUSUFUN SESİ
FİLİZLERDEN DUYULDU
SÜRGÜNLÜK GÖMLEĞİ
YAKUBUN GÖZ IŞIĞI OLDU
HACER * İSMAİL ÇİLESİ
İBRAHİM'İN SARE'DEN YANA SÜRGÜNÜ
BEBE İSMAİL TOPUĞU
ZEMZEM BİZE
SÜRGÜNDEN HEDİYE OLDU
SEÇİLEN SÜRGÜN YERİ
KAFESLENEN DÜNYA
OLUNCA
MUHAMMEDİM (sav) YARDIMA KOŞUNCA
ELBET BİTECEK YA BU SÜRGÜN
RUHUM ÇIKINCA
CAN KAFESİNDEN
İŞ TE O GÜN BENİ SÜRGÜN ETME
RABBİM MUHAMMEDİM DEN (sav)
1301101720
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/gullu.jpg[/img]
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
gözlerimden yaş yerine kanlar geliyor
hasretin beni yakıp kül edip kavuruyor
ne yapsa bu kemal-i hiç bisey avutmuyor
al beni yanıya Yâ Resûllullah
bas beni bagrına Yâ Habbiballah
neler çektin sen, sen bu Hak Yolunda
neler çektin o ufacık mağaranda
sana özlemim gayri hat safasında
al beni yanına Yâ Resûllullah
bas beni bagrına Yâ Habbiballah
hasretin beni yakıp kül edip kavuruyor
ne yapsa bu kemal-i hiç bisey avutmuyor
al beni yanıya Yâ Resûllullah
bas beni bagrına Yâ Habbiballah
neler çektin sen, sen bu Hak Yolunda
neler çektin o ufacık mağaranda
sana özlemim gayri hat safasında
al beni yanına Yâ Resûllullah
bas beni bagrına Yâ Habbiballah
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
Ey Resul,Ey Rahim, ve Ey Kerim
Ey Resul, Ey Rahim, ve Ey Kerim
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim
Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!.
Ey; Yaradanın en guzel eseri!. Sen olmasaydın, sen olmasaydın.. alemleri yaratmazdım!. dedigi!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!.
Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. Allahın sevgilisi, kainatın gözbebeği!.
Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.. şefaat edermisin?.
Ey; kupkuru çölleri cennete ceviren gül!.
Ey; gönlünden gül dökülen resul!.
Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa başsağlığı dileyen.. gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!.
Benim de gözümün yaşını siler misin?.
Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden; yüreğimden binlerce kuş uctu, bini de öldü desem.. bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?.
Ey; Islamın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en guzel çiçeği!.Ama mahzun, ama kederli Daima düşüncede, daima hüzün icinde ömründe, bir defa bile, kahkahayla gülmemiş.. gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!.
Gözlerimi yumsam, ve; hülyana dalsam.. o gül kokulu gülüşün ile, benim de gözlerimin içine güler misin?. Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana.. işte onun, işte onun hatrına!.
Ey; gözünü sevdiğim, özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!.
Ey; gönlümün sultanı efendim!. Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim Seninle Kevser havuzunun başında bulusabilecek miyim?. desem.. bulundugun yerden, yureğime bir damla su serper misin?.
Seni sevsem!. Cok, cok sevsem!. Öyle cok sevsem ki; sen koksa özüm, yüreğim.. sen koksa nazım, edam.. gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan ! Alin, Fatıman gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.. sen de; beni, onları sevdiğin gibi sever misin?
Ey; bize bizden daha ziyade merhamet eden!. Ümmetim, ümmetim!. diyerek, üstümüze titreyen!.
Ey; en ziyade muhtacımız, en cok isteyenimiz!. Bizi, Haktan dileyenimiz!.
Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin!. Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!.
Asr-ı saadetten değilim!. Kokladığın gül, soludugun hava, yediğin hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladıgın kum dahi değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!.
Lakin; ben, senin.. Kardeşlerim!. dediğindenim!. Ve; sana ve sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin; daha hala sevgili Veysel Karaninin tırnağının ucu misali bile değilim, desem.. bana da hırkandan gonderir misin
Doğduğun günün, gecenin hürmetine.. bu gün ve gece; yüreğime, bir nur olup düşer misin?.
Sevgili Peygamberim!. Rabbim; sana ve, senin al ve ashabına.. ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin;
Amin Amin Amin
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
Ey Resul, Ey Rahim, ve Ey Kerim
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim
Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!.
Ey; Yaradanın en guzel eseri!. Sen olmasaydın, sen olmasaydın.. alemleri yaratmazdım!. dedigi!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!.
Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. Allahın sevgilisi, kainatın gözbebeği!.
Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.. şefaat edermisin?.
Ey; kupkuru çölleri cennete ceviren gül!.
Ey; gönlünden gül dökülen resul!.
Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa başsağlığı dileyen.. gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!.
Benim de gözümün yaşını siler misin?.
Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden; yüreğimden binlerce kuş uctu, bini de öldü desem.. bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?.
Ey; Islamın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en guzel çiçeği!.Ama mahzun, ama kederli Daima düşüncede, daima hüzün icinde ömründe, bir defa bile, kahkahayla gülmemiş.. gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!.
Gözlerimi yumsam, ve; hülyana dalsam.. o gül kokulu gülüşün ile, benim de gözlerimin içine güler misin?. Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana.. işte onun, işte onun hatrına!.
Ey; gözünü sevdiğim, özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!.
Ey; gönlümün sultanı efendim!. Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim Seninle Kevser havuzunun başında bulusabilecek miyim?. desem.. bulundugun yerden, yureğime bir damla su serper misin?.
Seni sevsem!. Cok, cok sevsem!. Öyle cok sevsem ki; sen koksa özüm, yüreğim.. sen koksa nazım, edam.. gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan ! Alin, Fatıman gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.. sen de; beni, onları sevdiğin gibi sever misin?
Ey; bize bizden daha ziyade merhamet eden!. Ümmetim, ümmetim!. diyerek, üstümüze titreyen!.
Ey; en ziyade muhtacımız, en cok isteyenimiz!. Bizi, Haktan dileyenimiz!.
Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin!. Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!.
Asr-ı saadetten değilim!. Kokladığın gül, soludugun hava, yediğin hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladıgın kum dahi değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!.
Lakin; ben, senin.. Kardeşlerim!. dediğindenim!. Ve; sana ve sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin; daha hala sevgili Veysel Karaninin tırnağının ucu misali bile değilim, desem.. bana da hırkandan gonderir misin
Doğduğun günün, gecenin hürmetine.. bu gün ve gece; yüreğime, bir nur olup düşer misin?.
Sevgili Peygamberim!. Rabbim; sana ve, senin al ve ashabına.. ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin;
Amin Amin Amin
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim
Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!.
Ey; Yaradanın en guzel eseri!. Sen olmasaydın, sen olmasaydın.. alemleri yaratmazdım!. dedigi!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!.
Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. Allahın sevgilisi, kainatın gözbebeği!.
Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.. şefaat edermisin?.
Ey; kupkuru çölleri cennete ceviren gül!.
Ey; gönlünden gül dökülen resul!.
Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa başsağlığı dileyen.. gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!.
Benim de gözümün yaşını siler misin?.
Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden; yüreğimden binlerce kuş uctu, bini de öldü desem.. bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?.
Ey; Islamın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en guzel çiçeği!.Ama mahzun, ama kederli Daima düşüncede, daima hüzün icinde ömründe, bir defa bile, kahkahayla gülmemiş.. gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!.
Gözlerimi yumsam, ve; hülyana dalsam.. o gül kokulu gülüşün ile, benim de gözlerimin içine güler misin?. Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana.. işte onun, işte onun hatrına!.
Ey; gözünü sevdiğim, özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!.
Ey; gönlümün sultanı efendim!. Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim Seninle Kevser havuzunun başında bulusabilecek miyim?. desem.. bulundugun yerden, yureğime bir damla su serper misin?.
Seni sevsem!. Cok, cok sevsem!. Öyle cok sevsem ki; sen koksa özüm, yüreğim.. sen koksa nazım, edam.. gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan ! Alin, Fatıman gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.. sen de; beni, onları sevdiğin gibi sever misin?
Ey; bize bizden daha ziyade merhamet eden!. Ümmetim, ümmetim!. diyerek, üstümüze titreyen!.
Ey; en ziyade muhtacımız, en cok isteyenimiz!. Bizi, Haktan dileyenimiz!.
Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin!. Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!.
Asr-ı saadetten değilim!. Kokladığın gül, soludugun hava, yediğin hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladıgın kum dahi değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!.
Lakin; ben, senin.. Kardeşlerim!. dediğindenim!. Ve; sana ve sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin; daha hala sevgili Veysel Karaninin tırnağının ucu misali bile değilim, desem.. bana da hırkandan gonderir misin
Doğduğun günün, gecenin hürmetine.. bu gün ve gece; yüreğime, bir nur olup düşer misin?.
Sevgili Peygamberim!. Rabbim; sana ve, senin al ve ashabına.. ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin;
Amin Amin Amin
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
DEGiLSiN!!
sevgiden nasibini almamis
kendini güya allaha adamis
adarken etrafina kucak acmamis
tek basina cenneti kazanmak icin
yolla cikanlara bu SÖZÜM......
DEGiLSiN!!!!
islamiyet yasanirmi hic tek basina
komsun ac yatarken gidilirmi hic hacca
Halifeyken bile gizli gizli erzak dagitan fakir halka
sen o Hz Ebu Bekir Siddik degilsin.....
caren yok katilacaksin sende dostkervanina
kaybolur gidersin allah-a giden yolunda.....
sen kur-ani tek basina tasiyamazsin
yanliz basina hakka zaten ulasamazssin
sadece kendini düsünüp cenneti kazanamazsin
sen cennetle müjdelenmis Kul degilsin......
caren yok katilacaksin sende dostkervanina
kaybolur gidersin allah-a giden yolunda.....
kendini düsünseydi o peygamber ümmet-im dermiydi
onca iskenceleri, acilari,hic cekermiydi
o nebinin tek derdi ümmet-i degilmiydi
sen Hz.Muhammed-Mustafa degilsin.......
caren yok katilacaksin sende dostkervanina
kaybolur gidersin allah-a giden yolunda.....
allah-in rizasini kazanmak bu dünyadan gecer
delil istersen mekkeler medineler yeter
sahitdir magralar sahitdir issiz cöller
sen Hz.Rabbbia degilsin.......
caren yok katilacaksin sende dostkervanina
kaybolur gidersin allah-a giden yolunda.....
Dostkervani
kemal karakus
kendini güya allaha adamis
adarken etrafina kucak acmamis
tek basina cenneti kazanmak icin
yolla cikanlara bu SÖZÜM......
DEGiLSiN!!!!
islamiyet yasanirmi hic tek basina
komsun ac yatarken gidilirmi hic hacca
Halifeyken bile gizli gizli erzak dagitan fakir halka
sen o Hz Ebu Bekir Siddik degilsin.....
caren yok katilacaksin sende dostkervanina
kaybolur gidersin allah-a giden yolunda.....
sen kur-ani tek basina tasiyamazsin
yanliz basina hakka zaten ulasamazssin
sadece kendini düsünüp cenneti kazanamazsin
sen cennetle müjdelenmis Kul degilsin......
caren yok katilacaksin sende dostkervanina
kaybolur gidersin allah-a giden yolunda.....
kendini düsünseydi o peygamber ümmet-im dermiydi
onca iskenceleri, acilari,hic cekermiydi
o nebinin tek derdi ümmet-i degilmiydi
sen Hz.Muhammed-Mustafa degilsin.......
caren yok katilacaksin sende dostkervanina
kaybolur gidersin allah-a giden yolunda.....
allah-in rizasini kazanmak bu dünyadan gecer
delil istersen mekkeler medineler yeter
sahitdir magralar sahitdir issiz cöller
sen Hz.Rabbbia degilsin.......
caren yok katilacaksin sende dostkervanina
kaybolur gidersin allah-a giden yolunda.....
Dostkervani
kemal karakus
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
SELAM OLSUN
Allah için yananlara
Allah için göz yaşı akıtanlara
Zalimlerin karşısında dimdik duranlara
Selam olsun seLam....
Allah için göz yaşı akıtanlara
Zalimlerin karşısında dimdik duranlara
Selam olsun seLam....
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
Hoş Geldin Ey Rasül Hoş Geldin Nebi
Hoş Geldin Ey Rasül Hoş Geldin Nebi
Davet etti Mevlam miraç gecesi
Çağırılan insanlığın yücesi
Seni selamladı orda nicesi
Hoş geldin Ey Resul Hoş geldin Nebi
Mevlamın daveti mükafat mutlak
Mescidi aksadır birinci durak
Bineğin gelmiştir cennetten burak
Hoş geldin Ey Resul hoş geldin Nebi
Mevlam demiş artık gam kederi sil
O gece Rabbin sana uzak değil
Sana eşlik eden elçi Cebrail
Hoş geldin Ey Resul hoş geldin Nebi
Katları geçerken selam eyledin
Ümmetinden dosta selam söyledin
Günahı olanı bilmem neyle din
Hoş geldin Ey Resul Hoş geldin nebi
Hakkın huzuruna vardığın zaman
Dedin ümmetimin hali çok yaman
Bizler için Rabden diledin aman
Hoş geldin Ey Resul hoş geldin
dostkervani
alıntı
Davet etti Mevlam miraç gecesi
Çağırılan insanlığın yücesi
Seni selamladı orda nicesi
Hoş geldin Ey Resul Hoş geldin Nebi
Mevlamın daveti mükafat mutlak
Mescidi aksadır birinci durak
Bineğin gelmiştir cennetten burak
Hoş geldin Ey Resul hoş geldin Nebi
Mevlam demiş artık gam kederi sil
O gece Rabbin sana uzak değil
Sana eşlik eden elçi Cebrail
Hoş geldin Ey Resul hoş geldin Nebi
Katları geçerken selam eyledin
Ümmetinden dosta selam söyledin
Günahı olanı bilmem neyle din
Hoş geldin Ey Resul Hoş geldin nebi
Hakkın huzuruna vardığın zaman
Dedin ümmetimin hali çok yaman
Bizler için Rabden diledin aman
Hoş geldin Ey Resul hoş geldin
dostkervani
alıntı
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
ALLAHım!..
Tanımam ne ağayı ne beyi
Yanlız sana tanırım secdeyi
Çeksemde hayattaki çileyi
Şükrüm yanlız sanadır ALLAH-IM
Özelim sensin mahrumiyetimde sen
Takibindeyim dünyanın bir ucuna gitsem
Biliyorum günahlarla doluyum ben
Tövbelerim yanlız sanadır ALLAH-IM
Çaresiz hastalıklara düşsem
Ne gelir sanki elimden
İnim inim inlesem
Şifam yanlız sendedir ALLAH-IM
Tükense aksa son bulsa bu ömrüm
Yaklaşsa artık hesap günüm
Gelsede bu dünyadan sürgünüm
Dönüşüm yanlız sanadır ALLAH-IM
dostkervanı
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
Nicin Aglamak
ağlamak kimin için ağlamak
ağlamak kimin için ağlamak
ağlamak kime ağlamak
ağlamak aşk ile yâre ise doğrudur
ağlamak Filistinli kardeşlere ise doğrudur
ağlamak ravza-yı mutahharada ise içdendir
ağlamak Kâbe'yi Tavaf da Allah sevgisindendir
ağlamak Yakubun Yusufa ağlamasi gibi
ağlamak bir Ananın Yavrusuna ağlamasi gibi
ağlamanın en zevklisi de ALLAH RIZASI İÇİN AĞLAMAK....
DOSTKERVANI
KEMAL KARAKUŞ
ağlamak kimin için ağlamak
ağlamak kime ağlamak
ağlamak aşk ile yâre ise doğrudur
ağlamak Filistinli kardeşlere ise doğrudur
ağlamak ravza-yı mutahharada ise içdendir
ağlamak Kâbe'yi Tavaf da Allah sevgisindendir
ağlamak Yakubun Yusufa ağlamasi gibi
ağlamak bir Ananın Yavrusuna ağlamasi gibi
ağlamanın en zevklisi de ALLAH RIZASI İÇİN AĞLAMAK....
DOSTKERVANI
KEMAL KARAKUŞ
- dostkervani
- Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 08 Oca 2010, 02:00
EN SEVGILIYE( Hasretinle Yasanmiyor Gel)
EN SEVGİLİYE (Hasretinle Yaşanmıyor Gel)
Bu gece yine derin rüyaya daldım
Daldimda ben beni benden aldım
Yine özleminle hasretinle uyandım
Hasretinle yaşanmıyor gel Yâ RESÛLULLAH (sav)......
Tüglerim ürperir adını her duyduğumda
Ararım seni kelâmullah-ın sayfalarında
Nur cemaalin her daim karşımda
Hasretinle yaşanmıyor gel Yâ RESÛLULLAH (sav).......
Ayağının tozu olaydım sarı cöllerde
Taht kurmuşsun nice nice gönüllerde
Ne olur beni de götür gittiğin yerlere
Hasretinle yaşanmıyor gel ya RESULULLAH.....
Dilim tutuluyor çıkmıyor sesim
Sanki savaş açmış bana kendi nefsim
Gafletle dolu gittiğim her adresim
Dünyam gayri zindan gel Yâ RESÛLULLAH (sav)......
Kemal derki günahkar bir kulum
Yanlız Allah-ıma dır benim kulluğum
Yoluna ömrümü başım koyduğum
Dünyam bana Cehennem gel Yâ RESÛLULLAH (sav)......
Talaa'l bedrü aleyna talaa'l bedrü aleyna
Muhtacım ey Resul senin seffeaatina
Bir tek dilegim var Allah askına
Beni de al yanına ya RESULULLAH.......
Kemal-ı da al bu kervanına
Sar beni bas benide bagrına
Kavusurmuyum bilmem o yüce makamına
El uzatda tutam artık ya RESULULLAH........
DOSTKERVANI
KEMAL KARAKUŞ
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/doostker.jpg[/img]