keşke-LERim...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

keşke-LERim...

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim "KeŞKe!."LeriMMM!..

=>Şe’ÂNuLLaH İÇinde =>YENİden YARATılan
=>KÜLLî ŞEYy-HeRKes..
EŞYâ =>OLAy =>ZamÂN ve =>ZANNLarımmm...

AKLımın İkİ UÇ ÇIKmazı;
OLsun!”larım => “OLmazsa ya daOLmasın!larım
=>“OLursasa => SeYR-et "GÜMM!.."bürtüyü..
SeBeB ile SON-UÇ DÖNgüsü DeVRÂNda binBİR İNCe ELek
KULLuğu..
BeN-i =>FiiL-lerimi ve =>DüŞüNCe-lerimi dahi her ÂN yeniden yaratan
el HAKK celle celâluhu ya karşı SINIRLı SORumLu OLuş münasebetim ne HÂL-de?!.
Benim gibi Yaratıklarla, İnsanlarla, Hayvanlarla, Bitkilerle ve cansız sandığım Cisimler-Taşlarla aLÂkam
"N"e?!..

Arası 4 metre Mutfak ve TuvâLet arasında HAYyatım?!.
Arası 4 parmak Midem ve Kalbim arasındaki HAYyLığım!?.
GİRiş ve ÇIKış DeLikLerim arasında 4 metrelik Bağırsak mıyım?!.
ya da daha AÇıkÇA bir PiSLik Fabrikası mıyım!?. SORularımm???.

HaLk eden el HALîK celle celâluhu ya HALİFEliği;
BİLmiş =>BULmuş, =>OLmuş =>YAŞAyarak biZZâT ŞâHiDi OLmuş OLarak ALLAH’a HiZB miyim?.
=> Yoksa O’na muHALEFET eden bir GaFlet =>CeHâLet =>DaLâLet ve =>İHâNet ehli hâin bir ŞEY-t-ÂN HiZBi miyim "ben"?!..

MÂNâ- MaDDe, AKıL-NaKiL, ReSSam-ReSim ve en DOĞrusuysa =>RaBB-Abd BERZAHı, Nur-u NûN iLe Nur-u MiM Mâverâsı, Menbağı, Menşe’i, Mesnedi, Mansabı, Merci’i RASÛLuLLAH sallallahu aleyhi ve selemi DUYaBİLdim ve de UYaBİLdim Mİ?..

YETMiş İkİ GÖMlek ESkiten NEFSim =>KEFen GÖMleğine HaZZır mı?..
DÜNün ve YARINın İkİ YüZü OLduğu şuÂNda;
EMELLerim-UMUTLarım, pİŞmanLık-KORKuLarım!..
DüNyân'ın DÖNüş Hızıyla ki 1600 km/saat hızla benim "O"na KOŞtuğum/
"ben" deyken =>baNa KOŞan SON-UÇ-um =>ECELimm!..
Bize ANLAmsız gelen ufacık bir çocuğun İçLi HıçkırıkLarı gibi çığLık çığLığa
KeŞKe!lerim!?!.
DÜŞÜNce =>DEyiş ve de =>DAVRANışlarım!..

İÇim =>ZiHNim için ve DıŞım =>ZâHiRim İÇin,
=>İLÂHî ve NEBEvî
DENEme ELEKLerim!.
ÇÂresiz ÇıRPıNışLarım..
bir FEREC-ÇIKış ver Yâ RaBBî!.DUÂLarım!.. DUYuşLarım!.


ZEVK 4846

çOK SIKtı =>ÇİLLe ÇöPLüğü =>GöNLüMde =>çÖLL KöŞKüm GiRsem!
GÖRdüğüm=>KÖRdüğümLerLe.. =>AŞKı DUYsam=>MeŞKim GiRsem!
=>HâL-i Hazır =>HaRABîyeM!..
=>Kul İHVÂNi =>MeLÂMîyem!.

KeŞKe-LeriM =>YAKmak İÇİn.. =>AŞKk ATEŞine =>KeŞKem GiRsem!.


07.03.12 05:13
brsbrs..tktkyrktkksi..


Ve de sonra;
ak YELeli BAşımı;
ser ü SERi-SîN-den bir BURSA Seh-ERinde,
sadece Gökçe Deresi şeLLÂ-Lerinin ritmik şırıltısı-nefesinin SeS-inde,
BULunmaz BURSA KUMaşı, beş para ET-me-ce-SîNde,
iki AVVuçlarımla YAKalayıp DErince DüŞüNünce ve
AKLımı => NAKL ateşinde ERit-ince;

"KUL"luk İBÂDETi olan TEVHİDi TERCİH için verilen, zÂHİRimde SINIRLI, BÂtınımda SORumlu zavallı AKLım => KÖRdü/GÖRdü ki;

Düzen-BÂzLığın da bir sınırı varmış, benden bana YAKIN OL-ANa uzak yokmuş mEĞer:


لِّلَّهِ ما فِي السَّمَاواتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَإِن تُبْدُواْ مَا فِي أَنفُسِكُمْ أَوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُم بِهِ اللّهُ فَيَغْفِرُ لِمَن يَشَاء وَيُعَذِّبُ مَن يَشَاء وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Resim---“Lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve in tubdû mâ fî enfusikum ev tuhfûhu yuhâsibkum bihillâh(bihillâhu), fe yagfiru limen yeşâu ve yuazzibu men yeşâu, vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun): Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da gizleseniz de ALLAH ondan dolayı sizi hesâba çekecektir, sonra dilediğini affeder, dilediğine de azâb eder. ALLAH her şeye kâdirdir." (Bakara 2/284)

haMM AKLımın gİZLiLikLeri ve AÇIKçaLığı.. bendeki"BEN", ETTim-BULdum ŞâHiDlerimm!.. bana "BEN" ŞâhidLiğiMMM!..

الْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلَى أَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَا أَيْدِيهِمْ وَتَشْهَدُ أَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ
Resim---"El yevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teşhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne): Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz; (günahtan ve sevaptan yana) kazandıklarını, elleri bize söylemekte, ayakları (aleyhlerinde) şahitlik etmektedir." (Yâ-Sîn 36/65)

يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُم بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Resim---"Yevme teşhedu aleyhim elsinetuhum ve eydîhim ve erculuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne): O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dâir şâhidlikte bulunacaklardır." (Nûr 24/24)

Kendi DERdim yetmedi gibi birde, BİLir BİLmez ele ÂLEMe karışıp, DEdi-KOdudalara dalıp yarışıp başıma açtığım çİLE ÇOKurlarım!..

إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُم مَّا لَيْسَ لَكُم بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِندَ اللَّهِ عَظِيمٌ
Resim---"İz telâkkavnehu bi elsinetikum ve te'kûlûne bi efvâhikum mâ leyse lekum bihî ilmun ve tahsebûnehu heyyinen ve huve indallâhi azîm(azîmun): O durumda siz onu (iftirayı) dillerinizle aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylediniz ve bunu kolay sandınız; oysa o ALLAH katında çok büyük (bir suç)tür." (Nûr 24/15)

KULağı sağır AKLımın, SAHİBi Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin SeSini => DUYamayışı ve hâliyle UYamayış AHmaklığı..

Resim---Muaz radiyallâhu anhu anlatıyor:Ben:Yâ Rasûlullah! Biz konuştuklarımızdan da sorguya çekilecek miyiz?dediğim de Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Muaz! Annen hasretine yansın, insanları yüzüstü cehenneme atan dillerinin biçtiğinden başka bir şey midir?diye buyurdu."
(Kenzu’l-Ummal, h. No: 43579)

Milletlerde Merhâmet ve de Devletlerde Adâlet kalmamışsa
=> “Mazlumlara her AN ceNNet!. Zâlimler için her zamAN ceheNNem!
EzÂNını => Duyamayışım => ceNNeti Ucuz ve de ceheNNemi lüzumsuz SANNışlarım?!.

Karanlık Kibir Lâbirentinde kısır dolap BEYgiri DÖNgüsündeki AHmak haMM
AKLım;
MuhaMMedu’l- Emîn ÜMMeti GAYRetine,
Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm HaKK EREN hİMMetine,
=> Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem de NAKLen taMMlanmaya
=> ALLAH celle celâluhu da RASÛLEN tÜMMlenmeye tenEZZÜL buyursaydı,

Bedelsiz Beden-ben Fakriyyetimi
Kıyassız Nefs - Akıl Acziyyetimi
Seviyesiz Kalb - Nakil Zilletimi
ve de Şartsız RUH - RaBB İLLetimi
Her AN => ANLAr da ALLAH celle celâluhu’nun; Mâlikiyyet, Azâmet, Kudret, İzzet ve Hâlikiyyetini:
=> "Eğer" siz => "Şâyet" siz => "KeŞKe" siz ve de => "benCe" siz => YAŞARdı Şehâdet ÂLEMinde "İNSAN" gibi...

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bUYruğu-UYarısı AÇıktı oysa:


Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Kuvvetli (iman, azim, teşebbüs kabiliyeti bakımından güçlü) mü’min, zayıf mü’minden Allah’a daha sevimlidir. Her birinde hayır vardır. Senin için (her iki dünyâda) faydalı olan şeylere rağbet et; ALLAH’tan yardım iste, âcizlik/tembellik gösterme! Şâyet başına bir musîbet gelirse;eğer şöyle yapsaydım, şöyle şöyle olurdu (veya; keşke şöyle yapsaydım, o zaman şöyle şöyle olurdu)şeklinde bir şey söyleme! Bilakis şöyle de:Bu ALLAH’ın takdiridir, o neyi isterse onu yapar.Çünkülev(eğer, şayet, keşke) kelimesi şeytanın işine yarar/iş yapmasına kapı açar."
(Ebu Hüreyre’den; Müslim, kader, 34; İbn Mace, Mukaddime, 10; Ahmed b. Hanbel, 2/366, 370)

"Lev: eğer, şayet, keşke" dediğin KADER-e karşı değil de => sana verilen CÜZ’i irâde, güç, akıl, imkânları EMRedilen tercihlerde kullanamadıysan istediğini de ve yan AĞla dön AĞla AKıLcığımmm!..

ALLAH celle celâluhunun İBRET ve HİKMET Sahneleri OYUncusuz kalmaz!
Sen en iyisi
O ÂdiL ve Hikmetli RABBımdır!de de =>TesLiMiyet ve TeVekküL EYyLe!.
AKLen Hak ve Hayrını NAKlen EYle ki sen kendi kendini OKlama ve Kader OKu yoktur =>OL-AN vardır..
Murâdullahsa =>BİLİNEMEYENdir =>iyi OKu =>ANla.:


Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Bir kul, hayrıyla, şerriyle kadere îman etmedikçe; kendisine (hayır veya şerden) isâbet eden bir şeyin yanlışlıkla onu atlamasının mümkün olmadığını ve kendisini atlamış olan bir şeyin de yanlışlıkla ona isâbet etmesinin imkânsız olduğunu bilmedikçe îman etmiş olmaz.” buyurdu.
(Tirmizî, Kader, 10)

=>Rahmeteli’l- ÂLEMîn Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemi DUYar ve UYarsan =>
Her AN OL-ANın;
Hep Sebebdenya daHiç Sebebsizolmadığını ANlar,
ALLAH celle celâluhunun SüNNetullahını, HaMMlığınla YORumlamaz da,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin SüNNet-i Nebevîsiyle TaMMlar ve de DUÂmızlaTüMMlerdin;


ALLAHumme!
Ey ALLAHım celle celâluhu!
Beni bende BAĞlayan BUZ Damlası AKLımı, SENin SÖZünün SESİ Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Buyurup Uymamızı Duyurduğu NAKL KEVSERinde ER-it! ER et!
Kendimi Bilmeyi
Kâmilimi BULmayı
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem de OLmayı
ALLAH celle celâluhu HüKMünce YAŞAyıp ŞÂHİDin OLmayı Lutfet!

Şâyetsiz; GEÇmişimdeki tüm Yaramazlıklarım için Tevbe-İstiğfarımı,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin TEVBEsinde BİZ BİR-İZ KıL!.

Keşkesiz; Şu Anlarımı Yaşadığım Hayatımdaki Tercih Rızâlarımı,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin RIZÂsında BİZ BİR-İZ KıL!.

Eğersiz; GELeceğimdeki tüm EmeLLerim için DuâLarımı,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin DUÂsında BİZ BİR-İZ KIL!.

"ben"cesiz; bir gün VERip=>ALamayacağım ya da ALıp =>VERemeyeceğim =>son yarım Nefesimde son Şehâdetimi,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin Ezel-Ebed ŞEHÂDETinde BİZ BİR-İZ kıl İnşae ALLAH!.

Âmin Yâ MuîN ALLAH celle celâluhu!.

Resim DEyip DE =>DELi gönlüm kalan-a BAK-ınca.:


Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Süt çıktığı memeye girmediği gibi, ALLAH korkusundan ağlayan kimse de cehenneme girmez. ALLAH yolunda cihad edenlerin tozu ile insanın burun deliklerine dolan cehennem dumanı asla bir arada bulunmaz!buyurdu.
(Tirmizî, Nesâî, İ. Ahmed b. Hanbel)

Resim---Rasûlullah Ve Yine Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Benim bildiğimi bilseydiniz, az güler, çok ağlardınız!..buyurdu.
(Dârimî)

Ve Yine Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’den:

Resim---Ebû Zerr radiyallâhu anhu’dan rivâyet edilen hadiste ise şöyledir.: "Ben sizin görmediğinizi görür, işitmediğinizi işitirim. Nitekim sema uğuldadı, uğuldamak da ona hak oldu. Semâda dört parmak sığacak kadar boş bir yer yoktur, her tarafta ALLAH’a secde için alnını koymuş bir melek vardır. ALLAH’a yemin olsun, benim bildiğimi siz bilseydiniz; az güler, çok ağlardınız. Yataklarda kadınlarla telezzüz etmez; yollara ve çöllere dökülür, ALLAH’a yalvar yakar olurdunuz!.buyurdu.
Sonra Ebû Zer şunu ilâve etti:KEŞKE sökülen bir ağaç olsaydım!.."
(Tirmizî, İbni Mâce)

فَأَجَاءهَا الْمَخَاضُ إِلَى جِذْعِ النَّخْلَةِ قَالَتْ يَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنتُ نَسْيًا مَّنسِيًّا
Resim---"Fe ecâe hel mehâdû ilâ ciz’ın nahleh(nahleti), kâlet yâ leytenî mittu kable hâzâ ve kuntu nesyen mensiyyâ (mensiyyen): Doğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmaya) sevketti. "KEŞKE, dedi, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!." (MeryeM 19/23)

Hârut-Mârut.:

وَاتَّبَعُواْ مَا تَتْلُواْ الشَّيَاطِينُ عَلَى مُلْكِ سُلَيْمَانَ وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَانُ وَلَكِنَّ الشَّيْاطِينَ كَفَرُواْ يُعَلِّمُونَ النَّاسَ السِّحْرَ وَمَا أُنزِلَ عَلَى الْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَارُوتَ وَمَارُوتَ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنْ أَحَدٍ حَتَّى يَقُولاَ إِنَّمَا نَحْنُ فِتْنَةٌ فَلاَ تَكْفُرْ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنْهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِ بَيْنَ الْمَرْءِ وَزَوْجِهِ وَمَا هُم بِضَآرِّينَ بِهِ مِنْ أَحَدٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمْ وَلاَ يَنفَعُهُمْ وَلَقَدْ عَلِمُواْ لَمَنِ اشْتَرَاهُ مَا لَهُ فِي الآخِرَةِ مِنْ خَلاَقٍ وَلَبِئْسَ مَا شَرَوْاْ بِهِ أَنفُسَهُمْ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ
Resim---"Vettebeû mâ tetlû'ş-şeyâtînu alâ mulki suleymân(suleymâne) ve mâ kefere suleymânu ve lâkinne'ş-şeyâtîne keferû yuallimûne'n-nâse's-sihrâ, ve mâ unzile ale'l-melekeyni bi bâbile hârûte ve mârût(mârûte), ve mâ yuallimâni min ehadin hattâ yekûlâ innemâ nahnu fitnetun fe lâ tekfur fe yeteallemûne minhumâ mâ yuferrikûne bihî beyne'l mer’i ve zevcih(zevcihî), ve mâ hum bi dârrîne bihî min ehadin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yeteallemûne mâ yadurruhum ve lâ yenfeuhum ve lekad alimû le menişterâhu mâ lehu fî'l-âhireti min halâkın, ve le bi’se mâ şerev bihî enfusehum lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne): Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurup söylediklerine tâbi oldular. Halbuki Süleyman büyü yapıp kâfir olmadı. Lâkin şeytanlar kâfir oldular. Çünkü insanlara sihri ve Babil'de Hârut ile Mârut isimli iki meleğe indirileni öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek, herkese: Biz ancak imtihan için gönderildik, sakın yanlış inanıp da kâfir olmayasınız, demeden hiç kimseye (sihir ilmini) öğretmezlerdi. Onlar, o iki melekden, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa büyücüler, ALLAH'ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine fayda vereni değil de zarar vereni öğrenirler. Sihri satın alanların (ona inanıp para verenlerin) âhiretten nasibi olmadığını çok iyi bilmektedirler. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür! KEŞKE bunu anlasalardı!" (Bakara 2/102)

N” “kEŞkE!Li => “N” “kEŞkE!siz kuL ihvÂNi kıtmir =>“yuHHH!..sana Beee!…

Kader =>KaderuLLAHNEDeyim yine DE =>Her YER =>Her zamAN =>Her HÂLde =>
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimizin Yüce RûHunda,
BİZ BİR-İZe es SeLÂm olsun İnşâe ALLAHu TeâLâ!

Resim

ResimEs-selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuhu.

Eûzubillâhi's-semî'u'l-'alîmu mine'ş-şeytâni'r-racîm.
Bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm.
Es-selâtu ve's-selâmu aleyke Ya Rasûlullah '' Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- ÜMMiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ÜMMetihi...''

Dâimen ebeden İn şâe ALLAH.
Subhâneke Allâhumme ve bihamdike eşhedu en Lâ ilâhe illâ ente vahdeke la şerîke leke estağfiruke ve etûbu ileyke.
Ve'l-hamdu li'llâhi RABBi'l-ÂLEMîn.


MMM MuHABBEtlerimİZLe!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: keşke-LERim...

Mesaj gönderen simurg »

…………..
Bulut şeklindeki soru işareti ne de çok şey anlatıyor kendi hall lisanı ile.
Sultanım hocam bir sohbetinde bahs etmişti Sebahattin’den.
Antalya da yaşayan, halkın Sebuş diye ismini kısaltarak kullandığı
Hakk’kın sevgililerinden bir sevgili Can.

Vara –yoğa takılmasın diye,
OL’sun – OL’masın derdine düşmesin diye,
Çok aramasın yorulmasın diye, meczuplukla nimetlendirilmiş bir Hass Mü’min.

İnsanların, telaş içerisinde koşuşturmaktan dünyaya dalıp gittikleri,
Kördüğümlerinde bocalamaktan,
başlarını kaldırıp ta gökyüzünü seyir etmeyi bile düşünemedikleri bir zamanda,

Herkesi silkeleyip, Can hocamızada “Efendim bakın bakın” diye işaret edip
gökyüzündeki bulutları göstermiş bir gün.
Öylesine güzel bir cümbüş ve ahenk AN’ını kaçırmasınlar izlesinler istemiş.

Zaman zaman başımızı kaldırıp bakmayı akıl etsek,
gökyüzündeki devir daim eden alemlerde,
biz de kim bilir ne güzellikler seyredip, ferahlanacağız.

O Antalya göğündeki muhteşem cilveleri, nakışları,
bulutların diliyle seyredip coşan kalbi dile gelip Sebuş’a “Maşallah Allah’a” dedirttirmiş.
"Maşallah Allah’a".
Canımsın Sebuş, Can içre Can’dansın Ya Sebuş.

Taa o gün dediğin “Maşallah Allah’a” sözüne
bugün burada candan sarılan,
canına can gelmiş gibi sahiplenen bu cana da “Maşallah” de ne olur.

El elde- El Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Efendimiz Hazretlerinin EL'inde,
O ise daimen Allah Celle Celaluhu’nun sözüne ses olan,
en sevilmiş olan Hakikat nurlarının BAŞ-UCU aynı zamanda Alemlerin Rahmet sebebi.

El’den EL’e Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Efendimizin ellerinden öpmemi nasib eden Rabbime “Maşallah”.
Keşke demeyi bile bunca sevebilmemi Kalbime ihsan eden Rabbime “Maşallah”

Aynanın karşısında, etimden sırrıma bütün kat kat giysilerimin altında OL-AN’a bunca yakın hissettiren Rabbime “Maşallah”
“Maşallah” BİZ-BİR-İZ imanı ile Kalbimi bütünleyene.
Bulut buluttan habedar ise “BİZ-BİR-İZ” diye
İzler hiç gaib olmuyor, hep aşikar biliniyor ve İZ’leniyorsa “BİZ-BİR-İZ” diye.

“BİZ-BİR-İZ” sonsuz şükürler olsun Rabbim SANA.
Elhamdülillahirabbülalemin.
Amin.
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Re: keşke-LERim...

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim

ALLAHumme!
Ey ALLAHım celle celâluhu!

Beni bende BAĞlayan BUZ Damlası AKLımı, SENin SÖZünün SESİ Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Buyurup Uymamızı Duyurduğu NAKL KEVSERinde ER-it! ER et!
Kendimi Bilmeyi
Kâmilimi BULmayı
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem de OLmayı
ALLAH celle celâluhu HüKMünce YAŞAyıp ŞÂHİDin OLmayı Lutfet!

Şâyetsiz; GEÇmişimdeki tüm Yaramazlıklarım için Tevbe-İstiğfarımı,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin TEVBEsinde BİZ BİR-İZ kıl!

Keşkesiz; Şu Anlarımı Yaşadığım Hayatımdaki Tercih Rızâlarımı,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin RIZÂsında BİZ BİR-İZ kıl!

Eğersiz; GELeceğimdeki tüm emellerim için Duâlarımı,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin DUÂsında BİZ BİR-İZ kıl!

"ben"cesiz; bir gün verip alamayacağım ya da alıp veremeyeceğim son yarım Nefesimde son Şehâdetimi,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin Ezel-Ebed ŞEHÂDETinde BİZ BİR-İZ kıl İnşae ALLAH!

Âmin Yâ MuîN ALLAH celle celâluhu
!
Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: keşke-LERim...

Mesaj gönderen simurg »


“Keşke”lerimin neler olduklarını kendime itiraf etmeliyim.
Ne görmezden gelerek, ne de olduğundan fazla abartarak onlarla başedemem çünkü.

Bunlar hep, OL-SUN/OL-MASIN deme cüretimin,
hayatı, olayları, (eşya-olay-zaman-zan) herşeyi yönetme çabalarımın,
sanki herhangi bir aşamasında bir şeylere gücüm yetermiş sanmalarımın,
kendimi başarma odaklı “ben” döngümde, başaramamış bulup kendime zâlim oluşlarımın,
adet’ler halinde (çokluk algım ile) düşünmek programlanmamın neticesine uygun bir şekilde hareket ederek,
varlığıma, hatta güçlü bir varlığım olduğuna hükmedişlerimin eseri.

Keşkelerim fazlalaştıkça “samimiyet-sadakat-sabır-selâmet” yolum sarpa sarmakta.
Farkına varabildiklerimin yanında,
hiç farkında bile olmadığım keşke’lerim ile hayat yükümü kendim fazlalaştırmaktayım,
Ve şikâyet sebebim olacak sorunlara kendimi sürüklemekteyim.

Bütün bunlardan ferec bulmamın yolu ise Teslimiyyet’te.
Hakk’dan razı olabildiğimce, keşkelerimin esaretinden selamet bulabileceğim inşaallah.

OL “kun!” emrini veren Rabbim,
“feyekun”unu da kendisi halkedecektir nasılsa.
Benim “ben” lik dünyamda görevim razı ve şahid olmak inşaallah.
Her zerremdeki AKIL’ım buna itaat edip tabii olduğu kadar Emin olup, Emniyyet bulabileceğim,
Huzur’da Hazır OL-acağım inşaallah.
Anladıklarım şu AN’ın Şe’anda şimdilik bunlar olmakta...
Resim
Cevapla

“Kul İhvÂNi SÖZ SOHBETi ZEVKleri” sayfasına dön