BAZI SORULARIMIZ

Sorularınızı Ayet ve Hadisler ışığında cevaplamaya çalışacağız.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
kamuran
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 183
Kayıt: 17 Eki 2008, 02:00

BAZI SORULARIMIZ

Mesaj gönderen kamuran »

Yaşamak istediğimiz güzelliklere ulaşmak, yaşadıklarımızı anlamak, anlamlandırmak için sorulardan kaçınamıyoruz. Cevap bulamadığımızda bunlar soruna (probleme) dönüşebiliyor. Aşağıdaki sorularımızın maksadı budur...

1) Talebe ustasının ustalığındaki makamını bilemez ve takdir edemez. Bu kapalı durum nedeniyle herhangi bir bilgiye talip olduğumuzda istismara açık duruma düşüyoruz. Elbette Kur'an ve Sünnet'e uygunluk gibi bir ölçü var fakat, bu ölçüye hem tamamıyla vakıf olmadığımızdan, vakıf olsak bile bu tür bir ilim maneviyata yerine göre perde teşkil ettiğinden acze düşüyoruz. Ustanın hakikiliğini sorgulamak edebe muhalif olsa da teslimiyet açısından kaçınamadığımız bu durumun tatmin edici delilleri var mıdır?

2) Edebe uygun düşüp düşmeyeceği konusunda tereddütlerimizden dolayı bulunduğumuz hali soramıyor, sorsak bile bazen hali yaşadığımız halde cevabına hazır olmadığından cevap alamıyoruz. Halin zamanı gelse de cevabın zamanı gelmemiş oluyor. Kimseye sormadan kendi halimizi anlayabilmenin yolu sadece beklemek midir?

3) Bildiğimiz kadarıyla Kur'an'da ve hadislerde AŞK kelimesine rastlamıyoruz. Daha çok HUB kelimesi çerçevesinde, SEVGİ'ye yapılan vurguları görüyoruz. Allah'ın kendi sevgilisine HABİBİM dediğini dikkate alarak, bu aşk ve sevgi ayrımına nasıl bakabiliriz? Aşk tabiatı itibariyle MUHABBETte ifrat ya da tefrit olarak değerlendirilecek olursa, burada vasatı mı aramalıyız, yoksa gidebildiğimiz uçlara kadar yol mu aramalıyız?

Şimdilik bu üç sorunun cevaplarını merak ediyoruz. Selam ile
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Değerli Kamuran kardeşimiz,
Bendeniz kendi adıma Muhammedi Melâmet Meşrebi ve Mesleki içinde acizâne şöyle düşünmekte ve yaşamaktayım:

1-İlim, Edeb, İrfan, Erkan öğretim ve eğitim ister.
Maddî-manevî bu böyledir ve normaldir.
İlk okul, ortaokul, lise, üniversite gibi sanki..
Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat...
Bu Kemalat Aşamalarında HAKK'ın Halkına hizmet edenler çeşitli cisimler, resimler ve isimler içinde görülmüşlerdir.
Taçları kaç dilimli olacaktan tutunda saç, sakal, bıyık, kaş kazıtmak, cihar-ı darba kadar...
bir gerçek vardır ki ortada geniş bir Müslüman toplumu ve manevi istek, arzu ve hakları vardır..
Şeriatın olmazsa olmaz şart olduğunu düşündüğümüzden..
Tarikat, Marifet, Hakikatı bize öğretecek Üstad, Usta, Şeyh, Mürşid ne dersek diyelim herşeyden önce Allahtan korkması ve Resûlullahtan utanması, önce kendisinin rüşde ermiş olması, hesaba çekileceğini bilmesi şarttır.
Kur'anda Teslimiyyet Allah ve Resûlüne aittir.
Ne idiği çoğunda meçhul postunu; âlim mi zalim mi olacağını sadece Hakk cc nun bilebileceği oğul-torun-torunlara şimdiden bırakan 7 göbekçilere teslim olacak kadar ahmak olan kişiye delil vs. para etmez o kimseye lâzım ve lâyık olan olmuştur ve tercihi de budur.

Aklı herşeye eren cin gibi, çok çok zengin olduğu söylenmiş olan bir Kayseri'li İstanbul’da sohbette kendi yollarının ne kadar yüce, kısa olduğunu, ölüm tefekkürü ve rabıta ı, Hatm-i Haceğan yaptıkların, Şeyhlerinin sekarette-ölüm anında, kabirde hatta mahşerde terazide kurtaracağını vs. anlatıp “Muahammedi lik size mi mahsus?” dedi.
Ben de: “Yok yok hâşâ, kimin inancı, ameli, ahlâkı ve hâlleri Resûlullah Muhammed sav e uygunsa o Muhammedidir. Değilse boş konuştuğu görülecektir!” dedim.
“Yalan söylermisin?” dedim. “Evet!” dedi.
“O zaman size sözüm yok!.”
“Biz bağlanmayız Bize Hizmet edilir.
Hizmet edenler; basit, sıradan ve Mutlaka Hizmetçidirler.
Erenler el ele elleri Hakka ulaşır.
Bu senin dediklerine gelince bak dinle Muhammed aleyhisselamı:
"Beni size peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki yarın ahrette bana ne papacak bilemem. Umarım ki rahmetine gark eder." buyurmuştur sahih hadiste..”

Zaten son olmuştu o tür sohbet vs de..
Kısacası her akıl az çok gerçek Ustayı bilir bu devirde ama işine gelir gelmez bilemem.
toplu iğne alırken inceleyen kimsenin:
kendisine şeyh olarak: "Musalla taşındaki ölü gibi bana her şeyinle teslim olacaksın!" diyen kişi Evliya mı Eşkiya mı incelemesi şarttır.
Yeterli delil binlercedir Kur’an ve Hadiste..

2- Ben başkalarının edeb anlayış ve uygulamalarını da bildiğim kadar bilirim ama karışmam.
Bizde ise :
Resûlullah sav: " Sorunuz ki rahmet bulasınız!" esasını işletiriz.
Çok özel değilse meydanda sorarız ki sitemizde herkes yararlansın.
Özelse sorulanın, anı hali olmadan cevap verir.
Veya bilmiyorum yarın sana hizmet ederim denir mesela.
Bendeniz doğrusu, kumkuma kuşu gibi kafayı göğsüne gömüp tek kelime etmeden sohbet demeden herkesin kalbini okuyup manen sordunuz ve cevab aldınız vs. yi Muhammedi bulmadım, bulmam ve de değildir.
herkesin sorusu o kimsenin anlayacağı şekilde, dilde, seviyede ve lazım olduğu zamanda cevaplanmalıdır.
tüm yollar denenerek etrafına toplanan zavallı halkı ilimsiz ve edebsizce sadece kupkuru
zikirle oylayanların ilerde hesab verişine herkes şahid olacaktır.

3- Sizler gibi ilim ehli kardeşlerimizin bu tür soruları ne kadar güzeldir.
Arapçada gerçek sevginin ismi MUHABBETtir.
Habbe: Tohum, asıl, esastır. Düşünce ve işlerin iğne ucu gibi son ucudur.
Habibiyyet, Hakikat-ı Muhammediyye Makamıdır.
Hakkında söz etmek bile, sadece kişinin zannını demesidir…
IŞK da Arapçaya girmiştir. Farsçadan mı, yoksa Farsçaya Arapçadan mı bilemedim.
Anadolu’muzda AŞK, Muhabbet anlamında yer bulmuştur.
Her türlü ifrat ve tefrit yasaklanmıştır ve orta yol emredilmiştir.
“Neden sitemizde AŞK ifratta bahsedilmekte de engellememekteyiz?” sorusu doğrudur.
Günde binlerce insanın okuduğu sitemizde AŞK konusunda, bilgisayar çağında insanlar aşırı ilgi duymaktalar.
Bizler de küfre varmadan bu konuyu işleyerek ve işleterek, insanları gerçek İlahi İlim Öğretim ve Muhammedi Edeb eğitiminde Orta Yola çekmeye çalışmaktayız ve başarmaktayız şükürler olsun.
Rabbımıza: “Ben SENsin, Sen de Ben!” diyerek sitemize giren kardeşlerimiz bu gün Resûlullah sav BİZliğinde BİR oluş şehadetine ulaşmışlardır.
AŞK meşrebli insanları uzlete çekmek de çok yanlış olup o kişinin kaybedileceği kesindir.
Dikkatli olmak ise her müslümana farzdır her hususta.

Sevgili cankardeşim,
Sorunuz için teşekkür ederim.
Bizler birbirimizin sadece hizmetçileriyiz.
Çok bilenimiz
Çok hizmet etmeye;
Me’mur
Mecbur
Mahkum,
Kendisi de Muhtaçtır..

Allah cc lutf ü kereminden BENlik Başlarımızı Muhammedi Mahviyyette eritip yok etsin.
Bizleri;
Şeriat-ı Garranın sadece Hizmetçileri kılsın!
Şeytan ve şeytanlaşmışlara yem etmesin!
Resûlullah sav ve Hakk Erenlere yâr etsin!
Affetsin, bağışlasın ve rahmetine gark etsin!
Âmin! İnşâallah…

Muhammedi Muhabbetlerimle..
En son kulihvani tarafından 12 Kas 2008, 20:05 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
zahidzenderun
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1026
Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen zahidzenderun »

CAN HOCAM,

DEĞERLİ KAMURAN,




Sorular ve cevaplar ne kadar gerekli...

Hocam derki;


"
Bizde ise :
Resûlullah sav: " Sorunuz ki rahmet bulasınız!" esasını işletiriz."


Evet soran yol alır..

ve bilen yol aldırır.




"Çok bilenimiz
Çok hizmet etmeye;
Me’mur
Mecbur
Mahkum,
Kendisi de Muhtaçtır.. "


Resim

Latif Hocam Duanıza katılır;
tüm kalbimle niyaz ederim
ki,


"Allah cc lutf ü kereminden BENlik Başlarımızı
Muhammedi Mahviyyette eritip yok etsin.




Bizleri;
Şeriat-ı Garranın sadece Hizmetçileri kılsın!
Şeytan ve şeytanlaşmışlara yem etmesin!
Resûlullah sav ve Hakk Erenlere yâr etsin!
Affetsin, bağışlasın ve rahmetine gark etsin!
Âmin! İnşâallah…
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.

[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
ser-ay
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 74
Kayıt: 20 Tem 2009, 02:00

Mesaj gönderen ser-ay »

Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/smflogofi9.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
hamdolsun
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 496
Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00

Re: BAZI SORULARIMIZ

Mesaj gönderen hamdolsun »

dedikki hüzün sünnetir boyumuzdan büyük laf ettik belki... kul ihvani hocam ''hüzün sünnet midir''
Cevapla

“►Soru - Cevap◄” sayfasına dön