NUH (A.S)

Peygamberlerimiz hakkında detaylı bilgiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
dedekorkut1
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 208
Kayıt: 18 Ara 2007, 02:00

NUH (A.S)

Mesaj gönderen dedekorkut1 »

NUH (A.S)

ALPEREN GÜRBÜZER


Nuh (a.s) insanlığın ikinci atasıdır. Kendisine çok ağladığı için ağlayan anlamında Nuh denildi. Bir gün uyuz bir köpeğin yanından geçerken;
— Çekil ey pis köpek deyince, köpek lisanî hal ile dile gelmiş;
—Allah istese benden köpekliği, senden ise insanlığı almaya kadirdir. Peki ya gönlüne düşen kiri nasıl temizleyeceksin?
İşte bu sözler ister istemez Hz. Nuh (a.s)’ı can evinden vurmaya yetmişti. Öyle ki günlerce ağlar halde gezdi.
İdris (a.s)’dan sonra insanlar Allah'tan uzaklaştılar. Zira yeryüzünü cahillik ve sapkınlık kaplamıştı. Nuh (a.s)’a peygamberlik geldi, ama insanlar davetine hiç oralı olmadıkları gibi, taşladılar da. Yine de o hep sabretmesini bilip sürekli hak ve hakikat yolunu yılmadan, usanmadan tebliğ etmekten geri durmadı. Fakat bir türlü hidayet vuku bulmadı. Bu durumda Allah’a münacat etti;
—Ya Rabbi! Bu insanlardan iman edecek yok mu?
Allahü Teala;
—Yok, ama sen davetle mükellefsin.
Günler günleri kovalıyordu, yine aynı durum; davete icabet eden yoktu. Nuh (a.s) ümitsiz oldu tabii. Artık sabrı ve takati kalmamıştı. Tekrardan ellerini açıp; Ya Rabbi! Sana inanmayanları helak eyle diye yalvardı.
Allahü Teala bunun üzerine bir gemi yap dedi.
Nuh (a.s):
— Gemi nedir?
Allahü Teala:
— Ağaçtan bir evdir, su üzerinde yürür dedi.
Böylece Nuh (a.s) emri ilahi gereği Cebrail’in rehberliğinde gemi yapımına koyuldu. Bu arada yanından gelip geçenler Nuh (a.s)’ın ağaçları biçip doğradığını görünce;
— Bakıyoruz da şimdide kendini marangozluğa adamışsın diye alay ediyorlardı.
Tabii o tüm bunlara aldırış etmeksizin tüm gücünü gemi yapımına vermişti. Üstelik uzun yıllar yağmur yağmadığı halde azmini yitirmez de. Yine onu çalışır halde görenler:
—Bir damla su olmayan yerde gemi yüzer mi? diyerek gayretini kırmaya çalıştılar.
Beklenen gün yaklaşmıştı ki, son kez imana davet edip bu gemiye binen kurtuluş bulur çağrısını yapar, fakat hiç tınmazlar. Derken gemi yapımı tamamlandıktan sonra Rabbül Âlemin Nuh (a.s)’a her cins hayvandan bir çift almasını emreyler. Nuh (a.s):
— Ya Rabbi bütün dünyadaki hayvanları nasıl toplayabilirim ki?
Allahü Teala Hz. Nuh (a.s)’ın işini kolaylaştırmak için rüzgâra emretti, rüzgâr esince dünyada var olan her cins hayvan gemiye alınıverdi. Birazdan başlayan şiddetli gök gürültüsü ve ardından bardaktan boşalırcasına yağan yağmurla birlikte tufan kopmaya başlar. Derken sular kabardı, gemiye binenler ise necat buldu. Bu arada Nuh (a.s) boğulma üzere olan oğlu Kenan’ı almak için Allah’tan müsaade istedi. Fakat Allahü Teala izin vermedi. Çünkü kurtuluşun tek çaresi iman etmekti. Demek ki; iman edilmediği müddetçe peygamber oğlu da olsa gemiye alınmazmış. Nitekim tufan kâfirlere mezar oldu, Müslümanlara kurtuluş gemisi.
Sular dağ seviyesini aşacak duruma gelmişti ki Rabbül Âlemin bu sefer yağmura dur emri verip sular çekilmeye başladı. Bu arada gemide Cudi dağının tepesine oturur.
Nuh tufanından sonra yeryüzü yeniden neşvünema bulur. Sadece hayat bulan yeryüzü mü, elbette ki hayır, insan nesli de çoğalır. Nitekim Nuh (a.s)’ın Ham, Sam, Yafes adın da üç oğlu oldu. Bu üç oğlundan Sam, Nuh (a.s)’ın vekili oldu. Her fani gibi Nuh (a.s) ömrünün sonuna geldiğinde Cebrail:
— Ey Nuh! Dokuz yüz sene yaşadın, dünyayı nasıl buldun?
Nuh (a.s):
—Dünya iki kapılı bir handır, birinden girdim diğerinden çıktım cevabını verir Gerçekten de dünyanın fani olduğunu en iyi şekilde özetleyen bu sözlerdi. Artık, Nuru Muhammed Sam’ın vefatıyla Erfehsend’e intikal eder, ondanda Hud (a.s)’a geçer.
Ne mutlu nuru nübüvveti taşıyan o alınlara.
Cevapla

“►Peygamberler Tarihi◄” sayfasına dön