BESMELE ÂYET MİDİR?

Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1113
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

BESMELE ÂYET MİDİR?

Mesaj gönderen nur_umim »

BESMELE ÂYET MİDİR?

Besmele Kur’ân-ı Kerim’de bir Sûre içinde sadece Neml Sûresinde geçen bir âyettir.
113 Sûrenin başında ise tek başına yer alır.


إِنَّهُ مِن سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Resim“İnnehu min suleymâne ve innehu bismillâhir rahmânir rahîm(rahîmi) : "Gerçek şu ki, bu, Süleyman'dandır ve 'Şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla' (başlamakta)dır." (Neml 27/30)

Her sûrenin başında zikredilen besmelenin âyet olup olmadığı hususunda ise ihtilâf edilmiştir.
El-Mushafu'l-imâm (ilk ve esas Kur'ân nüshası) yazıldığı zaman Berâeh Sûresi dışında kalan sûrelerin başına besmele yazılmıştı.
O ana nüshadan istinsah edilen bütün nüshalarda da sûre başlarına besmele yazılmıştır.
Sahâbîler, Mushaftan olmayan bir şeyi Mushafa yazmazlardı.
O zaman Kur'ân'da nokta ve öteki işaretler de yoktu.
Daha sonra konan nokta ve diğer işaretler, Kur'ân'ın metninden ayrılsın diye, metin mürekkebinden ayrı mürekkeple yazılmıştı.


Resim---Ebû Davud'un ibn Abbâs'tan rivâyetine göre: "Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem kendisine "Bismillahirrahmanirrahim" ininceye dek bir sûreyi diğerinden ayırmayı veya bir rivâyete göre sûrenin bittiğini bilmezdi."
(Ebu Davud, Salat, 122)

Resim---Ümmü Seleme'nin rivâyetine göre: "Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem in, besmeleyi Fâtiha'dan bîr âyet olarak okuduğunu söylediği rivâyet edilir.”
(el- Fethurrabbani, 3/189)

Resim---Ebû Hüreyre'nin rivâyetinde ise Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Fâtiha'yı okuduğunuz zaman 'bismillâhirrahmânirrahîm'i de okuyunuz. Çünkü Fatiha Kur'ân'ın anası, Kitabın anası, yedişerli iki (es~Seb'u'l-mesâni)dir. Bismillâhîrrahmânirrahîm de onun âyetlerinden biridir." demiştir."
(Darekutnî, Salat, babu vucubi kıraati bismillah)

İşte bu kanıtlara dayanan İmam Şafiî, Besmele'yi Fâtiha'dan bir âyet saymıştır.
Öteki sûrelerdeki besmeleler hakkında tereddüdlü bulunan İmam Şafiî, kâh Besmele her sûrenin âyetidir, kâh yalnız Fâtiha'dan bir âyettir, demiştir."

(el- Cami’li Ahkamil-Kur’an 1/93)

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in, Fâtiha'dan önce Besmeleyi okuduğu hakkında hadisler varsa da bu hadisler, Besmelenin, Fâtiha'dan bir âyet olduğunu kanıtlamaz.
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem, her işe Besmele ile başlamanın, İslâmın bîr şiarı olduğunu belirtmek için Fâtiha'ya başlarken de Besmele okumuştur.
Kaldı ki Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in, Besmele çekmeden Fatiha okuduğu hakkında da hadisler vardır.

Resim---Hz., Ayşe (ra)'nin: "Resûlullah (S.A.V.) namaza Allah'u Ekber (lafzı) ile, başlardı.
(Müslim (498) rivayet etmiştir.)

Resim---Enes İbn Mâlik (ra): "Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in, Ebubekir'in, Ömer'in ve Osman'ın arkasında namaz kıldım. Bunlar “elhamdu lillâhi rabbi'l-âlemîn” ile başlardı, namazın ne önünde, ne de sonunda “bismillâhirrahmânirrahîm” demezlerdi.”
(Müslim, Salât 52; Nesâ'î, İftitâh 20)

Resim---Enes İbn Mâlik (ra): "Onlardan hiçbirinin, “bismillâhirrahmânirrahîm” dediğini duymadım.”
(Müslim, Salât 51)

Resim---Enes İbn Mâlik (ra): "Onlar okumaya “elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn” ile başlardı.
( Dârimî, Salât 34)

Resim---Ebû Hüreyre (ra), Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellemimizden şu hadisi nakletmiştir:
"ALLAH celle celâlihu buyurdu ki:
“Namazı benimle kulum arasında ikiye ayırdım. Yarısı benim için, yarısı kulum içindir. Kulumun dilediği, kendisine verilecektir.
Kul: “Elhamdu lillâhi rabbi'l âlemin” dediği zaman,
Allah celle celâlihu: “Kulum bana hamdetti” buyurur..
Kul: “Er-Rahmâni'r-rahîm” dediği zaman,
Allah celle celâlihu: “Kulum benim şerefimi andı” buyurur..
Kul: “Mâliki yevmi'd-din” dediği zaman,
Allah celle celâlihu: “Kulum işini bana havale etli” buyurur..
Kul: “İyyâke na'budu ve iyyâke nesta'în” dediği zaman,
Allah celle celâlihu: “Bu, benimle kulum arasında (bir sır)dır. Kulumun istediği kendisine verilecektir” buyurur..
Kul, ihdinâ's-sırâta'l-mustakîm... dediği zaman,
“Allah: Kulumun dilediği verilecektir” buyurur..”

( Ebu Dâvûd, Salât: 132; Tirmizî, Tefsir, ; Nesâ'î, İftitah 23; Ibn Mâce Edeb 52.)

Burada Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Fâtiha'nın âyetlerini sayarken besmeleyi zikretmemiştir.

İşte İmam Mâlik, bu delillere dayanarak Neml sûresinin 30. ncu âyeti dışındaki besmelenin, âyet olmadığı kanâatine varmıştır.
Ona göre besmelenin sûre başlarına yazılması, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in böyle emretmesi ve her işe besmele ile başlanmasını buyurması yüzünden olabilir.
Gerçi besmelenin, sûre başlarına yazılması mütevatir olarak nakledilmişse de besmelenin Kur'ân olduğuna dair tevatür yoktur.

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellemimizin, namazda besmeleyi okumadığına dair hadîsler de, okuduğuna dair hadîsler de vardır.
Fakat okuduğuna dair hadîsler daha kuvvetlidir.
Kendisinin ve sahâbîlerinîn, namazda besmeleyi gizli okuduğuna dair hadîsler de mevcuttur.
Bu rivâyetlerden, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in, namazlarında bazan besmeleyi açık, bazan gizli okuduğu anlaşılır.


ALLAH celle celâlihu :

أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَى اللّهُ فَبِهُدَاهُمُ اقْتَدِهْ قُل لاَّ أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِنْ هُوَ إِلاَّ ذِكْرَى لِلْعَالَمِينَ
Resim---Ulâikellezîne hedallâhu, fe bi hudâyuhumuktedih, kul lâ es’elukum aleyhi ecrâ(ecren), in huve illâ zikrâ lil âlemîn(âlemîne) : Eğer O'nun ayetlerine inanıyorsanız, artık üzerinde yalnızca Allah'ın ismi anılanlardan yiyin.” (En'âm 6/118) buyurmuştur.

Kur'ân-ı Kerimde Nuh aleyhisselâm, mü'minlere:

وَقَالَ ارْكَبُواْ فِيهَا بِسْمِ اللّهِ مَجْرَاهَا وَمُرْسَاهَا إِنَّ رَبِّي لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ
Resim---“Ve kâlerkebû fîhâ bismillâhi mecrâhâ ve mursâhâ, inne rabbî le gafûrun rahîm(rahîmun) : Dedi ki: "Ona binin. Onun yüzmesi de, demir atması (durması) da Allah'ın adıyladır. Şüphesiz, benim Rabbim bağışlayandır, esirgeyendir." (Hûd 11/41)
Diyerek gemiye binmelerini emretmiştir.

Kur'ân-ı Kerimde bilidirildiğine göre,
Süleyman aleyhisselâm da mektubunun başına "Bismillâhirrahmânirrahîm" yazmıştır:


إِنَّهُ مِن سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Resim---“İnnehu min suleymâne ve innehu bismillâhir rahmânir rahîm(rahîmi) : "Gerçek şu ki, bu, Süleyman'dandır ve 'Şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla' (başlamakta)dır." (Neml 27/30)

Allah, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem'ine:

أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَى اللّهُ فَبِهُدَاهُمُ اقْتَدِهْ قُل لاَّ أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِنْ هُوَ إِلاَّ ذِكْرَى لِلْعَالَمِينَ
“Ulâikellezîne hedallâhu, fe bi hudâyuhumuktedih, kul lâ es’elukum aleyhi ecrâ(ecren), in huve illâ zikrâ lil âlemîn(âlemîne) : “İşte Allah'ın hidayet verdikleri bunlardır; öyleyse sen de onların bu hidayetlerine uy. De ki: "Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur'an), alemlere bir 'öğüt ve hatırlatmadan' başkası değildir." (En'âm 6/90)

Buyurduğuna göre yeme, içme, çıkma, girme gibi her mubah işe, "Bismillâhirrahmânirrahîm" diyerek başlamak kuvvetli sünnettir.

Hanefilere göre besmelenin Kur'ân'a yazılması, onun Kur'ân olduğunu gösterirse de her sûreden bir âyet olduğunu göstermez.
Besmelenin, namazda Fatiha ile beraber açıktan okunmadığına dair hadisler de onun, Fâtiha'dan bir âyet olmadığına delildir.
O halde her sûre başında bulunan BESMELE, MÜSTAKİL BİR ÂYETTİR, sûreye dâhil değildir.
Yalnız Neml Sûresinin ortasında geçen besmele, o sûrenin bir âyetidir.

EN DOĞRU GÖRÜŞÜN, BU GÖRÜŞ OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR.
Zira sahâbiler devrinde Kur'ân'dan olmayan hiçbir şeyin Kur'ân metniyle yazılmadığı halde besmelenin yazılmış olması, onun Kur'ân olduğunu gösterir.
Besmelenin, Fatiha ile beraber açıktan okunmadığını belirten hadisler de besmelenin, Fâtiha'nın bir parçası olmadığını gösterir.
Ayrıca bu görüşü destekleyen başka deliller de vardır.

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Mülk Sûresinin otuz âyet olduğunu söylemiştir.
Kurrâ' ve âyet sayıcılar, "Mülk Sûresinin, besmele hariç otuz âyet olduğunda birleşmişlerdir.
Yine Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Kevser Sûresinin üç âyet olduğunu söylemiştir.
Kevser Sûresi de besmele hariç, üç âyettir.
Eğer besmele bu sûrelere dahil olsaydı, Mülk Sûresinin otuz bir, Kevser Süresinin de dört âyet olması lâzım gelirdi.
Demek ki besmele, sürelere dahil değil, müstakil âyettir.

Kur'ân olduğu hakkında tevatür bulunmadığından dolayı, besmeleyi Kur'ân'dan saymamak doğru olamaz.
Zira her âyet için "Bu Kur'ân'dır" denmesi ve bu sözün tevâtüren nakledilmiş olması gerekmez.
Bu hususta hal karinesi (durum delili) kâfidir.
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellemimizin, vahiy kâtiplerini çağırıp bir şeyi Kur'ân'ın falan yerine yazmalarımı emretmesi, onun Kur'ân olduğunu gösterir.
Besmele de böyle yazılmıştır.
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem"Onu her sûrenin başına yazın" buyurmuştur.

Besmelenin âyet olup olmadığı, âyet ise sürenin bir parçası olup olmadığı hakkındaki bu görüş farkları yüzünden besmelenin namazda okunması meselesinde de görüş ayrılıkları doğmuştur:

İmam Mâlik, besmeleyi âyet kabul etmediği için farz namazlarda ne açıktan, ne de gizli olarak besmele okunmasını caiz görmemiştir.

İmam Şafiî ve İmam Ahmed de besmeleyi, her sûreye dahil bir âyet gördükleri için açık okunan namazlarda açıktan, gizli okunan namazlarda gizliden besmele okunmasının farz olduğunu söylemişlerdir.

Ebu Hanîfe ise besmeleyi müstakil âyet kabul ettiği için Fâtiha'dan önce gizli olarak besmele çekmenin sünnet olduğunu söylemiştir.


(alıntı-derlemedir)
Resim
Cevapla

“Kur'an-ı Kerim” sayfasına dön