darma duman

Cevapla
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

darma duman

Mesaj gönderen gullale »

Resim

BAKARA 260

EUZU BİLLAHİ MİN EŞ-ŞEYTAN ER-RACÎM

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHÎM


"Ve iz kâle ibrâhîmu rabbî erinî keyfe tuhyil mevtâ kâle e ve lem tu’min kâle belâ ve lâkin li yatmainne kalbî kâle fe huz erbeaten minet tayri fe surhunne ileyke summec’al alâ kulli cebelin minhunne cuz’en summed’uhunne ye’tîneke sa’yâ(sa’yen), va’lem ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun)."

"Bir vakit İbrahim: «Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster.» demişti. Allah buyurdu: «Yoksa inanmadın mı?» İbrahim: «İnandım, ancak kalbimin iyice yatışması için.» dedi. Allah buyurdu ki: «Öyle ise kuşlardan dördünü tut ve onları kendine çevir, iyice tanıdıktan sonra her dağ başına onlardan birer parça dağıt. Sonra onları çağır, koşa koşa sana gelsinler. Bil ki, Allah gerçekten güçlüdür ve hikmet sahibidir.»"

Hz. İbrahîm(a.s) RABBİNDEN sordu da "ölü" leri nasıl dirilttiğini, RABBİ Ona dört kuş almasını, kendisine alıştırmasını, kendisini tanıtmasını ve her birini parçalara ayırıp dört dağ başına koymasını istedi, Çağırdığında dirilip ve bütün olarak sana gelecekler dedi ki kalbi Mutmain olsun...!

Bu aralar, darma duman hallerdeyim, halime baktım da bu ayet geldi aklıma, sanki o kuşlar gibiyim, İbrahim'im beni kendine alıştırdı sonra beni paramparça etti ve her parçamı bir yere koydu gibiyim...


Nefsimi çöle attı, kalbimi okyanus ortasına, ruhumu yüce dağ başına, aklımı buzullara...

NEFSİM çölde, gökte güneş, yerde ateş su-suz, uykusuz...
KALBİM derya ortasında su-suz, gök kara, korku her yanda, ...
RUHUM yüce dağ başında, su-suz, keskin soğuk, başımda duman!
AKLIM kutupta, su buz olmuş, gök siyah yer beyaz...

Darmaduman olmuşum halim yaman...
Ey İbrahim! çağırma vakti ne zaman?
Ne zaman dirilme vakti?
Mutmainlik ne zaman?
En son gullale tarafından 14 Oca 2009, 02:38 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Allah razı olsun abla bunu hiç böyle düşünmemiştim, ne güzel tarif ettin halimizi. Bir kaç yıl önce bir ramazan ayı bizim yöredeki Müslümanlarla oturup orucumuzu açtmıştık ve bir büyüğümüz helva getirmişti. Türklerin çok güzel helva yaptığını söylediler, derken konu helva üzerine olunca bende "Helva kulun benliğinin Hakkın huzurunda aldığı haldir, secdeye inerken acziyet içinde kum gibi dağılı verir" demiştim. Allah El-Cami bu dağınık halimizden parçalarımızı toparlasın ve bizleri kemalat yolunda daha güzel hallere koysun inşaallah.

Selam sevgi ve Muhammedi Kardeşlikle
Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِـي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِن قَالَ بَلَى وَلَـكِن لِّيَطْمَئِنَّ قَلْبِي قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِّنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلَى كُلِّ جَبَلٍ مِّنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا وَاعْلَمْ أَنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

" Ve iz kale ibrahimü rabbi erini keyfe tuhyil mevta, kale e ve lem tü'min, kale bela ve lakil li yatmeinne kalbi, kale fe huz erbeatem minet tayri fe surhünne ileyke sümmec'al ala külli cebelim minhünne cüz'en sümmed'uhünne ye'tineke sa'ya, va'lem ennellahe azizün hakim:
İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti. Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi. İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bunun üzerine Allah: Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azîzdir, hakîmdir, buyurdu.” (Bakara 2/260)


Darma-duman eden sorulara
Darma-duman deyişler…


Âyet ve meâli yukarıdadır..

BİZ ise BİRlikte anlamak için 4 boyutlu düşünelim-zevk edelim..
İbrahim (as), Rahmet Babası – Ebu Rahîm..
BİZ-BİRliğimizin Rabbî Himmet kaynağı..
İbrahîm.. Ebu Rahîm.. Ra.. Himm.. Himmeti.. m-m hakikati, Melekut Âlemine diriyken ulaşmak-anlamak ihtiyacı..

Hanif Dinin, Tevhidin Bânisi..
4 lü sistemin Tevhid Tekemmülü..
Doğum-Ölüm Âleminde ölüm her an olmakta iken
Dirilmeyi de Bedenen, GÖZle görmek istemek?..
“Yoksa inanmadın mı?” buyruk sorusuna bir daha olumsuza cevap: “Belâ!”
Kalbin tatmin olmaması-olması ne?
Emin, güvenen-güvenilir ve rahatlığı neden?

“Öyleyse, dört kuş tut.”

4 Kuş:
Karga (leş-tutku),
Horoz (şehvet),
Güvercin (muhabbet),
Tavus (vuslat)..

4 kuşu tut-yakala..
Beden-Nefs-Kalb-Ruh.
Toprak-Ateş-Su-Hava mı?..


fe sur hünne ileyke:

fe.. sad+ra… Sur..
sarret: hacet..
Sırr.. sârr.. onların sırlarına gir-parçala..otopsi yap..her birinin özelliklerini iyice bul-bil..iyice tanı..kendini bil..
Tüy.. et.. kemik.. kan..

Onları sana alıştır.. meylettir..
Kendine bağla, çevir..
Karekterlerini iyi tanı-anla..
Seni DUYup UYsunlar!..

Bu Nakli NUR;
Bilgi Erkanı, Bulgu İrfanı,
Aklın;
Olgu-İlmine, Yaşama-Edebine katılırsa,
Ancak diriltmeyi anlayabilmeni ve özünde dirilmeni sağlar...

O halde, o 4 kuşu kendi kimliğinde Bil-Bul-Ol-Yaşa.
Kendiliğine kat, onları özel kimlikleri ile ilmine al!..
Kısacası kendini BİL!
Teklifullahı kabul eden 4 Letâifin-Unsurun olan
Beden-Nefs-Kalb-Ruha mârifet elde et!
Bunu elde et ki;
Kendini bilesin de Hakikate eresin:


Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
“Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu” buyurmuştur.

(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in:
“Mütü kable en temutü: Ölmeden önce ölünüz!...” buyurmuştur.

(Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)

Sırrına eresin!..

Nasıl yapacaksın..


sümmec'al ala külli cebelim minhünne cüz'en:

kendi kendiliğinde onları analiz et-incele, parçalara ayır, her bir dağın;
İlim, Edeb, İrfan, Erkan,
Şeriat, Tarikat, Mârifet, Hakikat..
Ve tüm 4 lülerimizi iyice bir düşün!..

Nedemek bu:

– İlâhe – İll⠖ ALLAH..

Tasavvur et!.. Tasavvufa geç!..


Cebel: belâ cem’i mi?
Ce..be-lâ..: lâ .. ilâhe..illâ.. Allah

Her bir dağ?: 4 mü 7 mi?.

Kuşların başları neden yanında kalmakta.. onlar ne?..
Küllî ŞEY’in başı nedir?
Neden başları ezmemekte de gövdeleri harmanlamakta?


sümmed'uhünne:
sonra onlara dua et nedir?
dua: de.. ayn.. Ayn’ı daimiyyete dâvet mi?


ye'tineke sa'ya:
neden kuşlar uçarak gelmiyorlar da siğirterek gelmekteler?
sa’yen: koşarak-hızlıca yürüyerek.. kanatlar ne oldu?..
se.. ayn…: ayan-ı sabite sırrına eriş, sahiplik ne?

Kuşları öldüren ve dirilten (izni ile) İbrahim as…

Seninkine inanıyorum da ben nasıl yapacağım bu işi?..
Yapabilir miyim diyen hangi kısmı İbrahim as’ın?..


Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in:
“Mütü kable en temutü: Ölmeden önce ölünüz!...” buyurmuştur.

(Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)

Kesin bilgiden Makam-ı İlletten..
kesin müşahadeye Makam-ı Hullete (dostluk-Halilullah) nasıl geçerim???
Hayattan hayat verilmesi ne?..

O halde.. Uçan kuş gibi olan Hayatta..
Et-Tayr.. neden harf-i tarifli?.

Neden İbrahim as kalbi tatmin olsun diye Rabbülâlemin 4 kuşu diriltmekte?
Neden İsa as da çamurdan yaptığı kuş Rabbülâlemin izni ile dirilmekte?

İzzet (ilk yaratış) ve hikmet (insan kalbinin tatmin olmasını temin)?*
Kul tercihinin öldürmede kalmayıp diriltmeyi anlayış setrine çıkışına ne dersin?
Zorunlu doğum-ölümden, isteyerek ölüp dirilmeye geçiş nedir?

Tekasür Sûresindeki 4 Biliş ne?..

Bilme : Kella sevfe ta'lemun
Bilme: Sümme kella sevfe ta'lemun
İlmel yakin: Kella lev ta'lemune ilmel yekiyn
Aynel yakin: Sümme leteravünneha aynelyakiyn

Neden iki yakin arasında: Le teravünnelcehiym
Ve neden sonuç: Sümme le tüs'elünne yevmeizin anin neiym

Ni’met nedir?..

İbrahimî oluş.. Himmet rızası BİZ-BİRliği..
El Hayy dan El Muhyi zevkine ye geçiş..
El Azîz ve El Hakîm
İlk Yaratan da El Azîz ne?
Yaratılanı diriltişte El Hakîm ne?

İzzete tutunan-Teslim İpi Akıl mı? Nakil mi?
Hikmet İpine Uyuş ne?
İnfak-cihad..?
Karz-ı hasen, nedir infakta?
Cihad, canın içine geçiş midir?..

Çok çok soru var canımın içindeki?...
Soramadıklarım…
Diyemediklerim…
En son kulihvani tarafından 14 Oca 2009, 23:30 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
786

Mesaj gönderen 786 »

CAN GÜLLALEMİZ CAN ABLAMIZ DARMA DUMANLIKTAN KURTULUP DİRİLME VAKTIDIR ARTIK İNSAALLAH. AMA YAŞAYAN BİLEN O YÜREKTE SİZSİNİZ ZATEN VE O'NUNLA BİRLİKTE HER ZAMAN... KİTMİR KUL İHVANİ HOCAM O NE GÜZEL DÜŞÜNMEKTİR Kİ BİZ BİRKEN AKAN CEŞMEMİZ FARKLI CAN DER GİBİ HAKK'LISINIZ Kİ BU YOL BUNU GEREKTİRİR ZATEN HER İŞİMİZ ALLAH'LA ELHAMDÜLİLLAH. ZATEN BİR SOHBETİNİZDE DE BU KONUYU İŞLEMİŞ İDİNİZ BİZLER YANINIZDA LARA'DA İKEN VE ACİZANE ÇIKARDIK SUNDUK AŞAGIYA DÖRT KUŞ GİBİ SİZDEN GELİŞ VE BİLİŞTEKİ DÖRTLÜLERİ İNŞAALLAH...786


“Öyleyse, dört kuş tut.”

4 Kuş:
Karga (leş-tutku),
Horoz (şehvet),
Güvercin (muhabbet),
Tavus (vuslat)..

4 kuşu tut-yakala..
Beden-Nefs-Kalb-Ruh.
Toprak-Ateş-Su-Hava mı?..

Tüy.. et.. kemik.. kan..

1.Onları sana alıştır.. meylettir..
2.Kendine bağla, çevir..
3.Karekterlerini iyi tanı-anla..
4.Seni DUYup UYsunlar!..

İlim, Edeb, İrfan, Erkan,
Şeriat, Tarikat, Mârifet, Hakikat..
Ve tüm 4 lülerimizi iyice bir düşün!..

Nedemek bu:
L⠖ İlâhe – İll⠖ ALLAH..

Tekasür Sûresindeki 4 Biliş ne?..
Bilme : Kella sevfe ta'lemun
Bilme: Sümme kella sevfe ta'lemun
İlmel yakin: Kella lev ta'lemune ilmel yekiyn
Aynel yakin: Sümme leteravünneha aynelyakiyn

Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

"Tüy.. et.. kemik.. kan.. "
Bir Murşid İnâyet Khan insan bedeni için:

Kemikler ---- Toprak
Et ---- Su
Kan ---- Ateş
Deri ---- Hava
Kil, saç ---- Esir

Eşleştirmesi yapmış bunu da buraya ekleyim dedim.

Selam ve sevgiyle
Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1113
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Kulihvani yazdı:Resim



Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
“Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu” buyurmuştur.

(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in:
“Mütü kable en temutü: Ölmeden önce ölünüz!...” buyurmuştur.

(Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)

darma-duman sormuş..
Resûlullah sav de buyurmuş..
Kul İhvanî de demiş..

bendeniz de sorarım ÇÖLün Çilesini :

"Ölmeden Önce Kendini Bil!" de
"Çölde Öl! RABBini BİL!.."

benim de aklım değil canım karıştı!
KİM de KİM VARmış!..

İki "BİL!"in arası bir NEFES mi bir ÖMÜR mü?

Nefes ne ki
Ömür ne ki
Bu HAYYatta
Bu ÇÖlde...

“Kad efleha men tezekka. Ve zekeresme rabbihi fesalla: Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.” (A’lâ 87/14-15)

“Ve nefsin ve ma sevvaha. Feelhemeha fücureha ve takvaha. Kad efleha men zekkaha: Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.” (Şems 91/7-9)

Kelâmullahtaki bu Emrullah ve Hükmullah kim için?
İnsanın Bedeni, Nefsi, Kalbi ve Aklı kolayca kirletilirken kolayca temizlenebilmekte mi?

Nefsin Muhammedi Gayreti
Velayetin Muhammedi Himmeti
Resûlullah sav in Şifa Şefaatı
Allahuzülcelâlin İnayet ve Hidayeti
Nerede kuşlar parçalanırken ve ve ölüp diriltilirken?..

Kervan Hayal mi Hakikat mı?..
Resûlullah sav'in;
Tevbesinde-Duasında
Rızasında-şehadetinde
BİZ-BİR Olmak demekle mi yaşamakla mı?
Bu Hayatta KULluk nedir?
Çölde desek Kıtmir bozulur mu BİZe?..
Resim
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

Güllale kardeşim ne de güzel şeyler düşündürdünüz sağolunuz.
Kelâmullahtaki bu Emrullah ve Hükmullah kim için?
İnsanın Bedeni, Nefsi, Kalbi ve Aklı kolayca kirletilirken kolayca temizlenebilmekte mi? ...
İnsanı temizlemek için değilmidir ki cehennem ateşi. Günahkar ölünce cehennem ateşinde yanıp temizlendikten sonra girmeyecek mi cennete.
Temizlenmenin yolu ateşte yanmak ise bu dünyada ölmeden ateşe atılmanın yolu ilahi aşk ile yanmak , ilahi aşkın ateşine atılmak değilmidir o halde.
Aşk ateşi bu dünyada insanı yakar da öldürmez tıpkı cehennem ateşine atılanların ölmediği gibi.

Halim kardeşimiz ne güzel yazmış:
Gündüzü geceye örter, Geceyi gündüze sarar,
Biri ZAHİR, biri BATIN, ah akıl daha ne arar.
DIŞ’ım NEY’se İǒim O’dur, AŞK’ım kadardır gördüğüm.
AŞK’ı görmüyorsa GÖNÜL, varmış, yokmuş neye yarar.



13.01.2009 – 19:40

Bu söylenenlerden acizane anladığımız "AŞKIM kadardır gördüğüm yani yandığım kadardır gördüğüm."

Es Selam
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Bismillahirrahmanirrahim

Araf Suresi - 143 :

Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tûr'a) gelip de Rabbi onunla konuşunca «Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!» dedi. (Rabbi): «Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!» buyurdu.
Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim.

Hz.MUSA (as) dan önce DAĞ parçalanıyor...

Hz.İbrahim'e buyuruyor ki ;


Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azîzdir, hakîmdir, buyurdu.” (Bakara 2/260)

O'nu görmek anlamak isteyen "VAR"lık parçalanıyor veya O KUDRET'i ile parçalananı yeniden BİR'leştiriyor...

Dağ O'nu görmeye dayanamıyor parçalanıyor...

Parçalanan "KUŞ" lar ÇAĞRI'ya SEĞİRTEREK geliyorlar...

Öyleyse "VAR" lık ancak O gizlendiğinde VAR'lığını devam ettirebilir...
O tecelli edince VAR OL-AN O'dur... Yalnızca O'nu GİZ'leyen parçalanmıştır... PERDE'ler parçalanmıştır...

O yüzden baygın düşer Musa (as) ve gerçeği anlayınca o yüzden O'nun eksik ve noksanlardan münezzeh olduğunu dillendirir...MUSA (as) ın dillendirdiği bu gerçek bir itiraf, bir iltifat veya bir bilgi aktarımı değildir...

Bu OL'uşanın HÂL'idir... Bu hali yaşamasına neden olan da O'nu görme isteğidir... Dağ MUSA'nın isteği karşısında parçalanmıştır..

Öyleyse MUSA (as.) İÇ'indeki isteği dışında GÖRMÜŞTÜR ve GÖRDÜĞÜNÜ dile getirmiştir... Çünkü Musa (as) istemeseydi bunlar olmayacaktı...

O zaman dile gelen ancak görülen, yaşanan olmalıdır...
O nedenlede ancak YAŞAMAK lazımdır...
Mevlana'nın AŞK'ı soranlara BEN ol da bil demesi... bilmek için benim yaşadıklarımı yaşaman, hissetiklerimi hissetmen, gördüklerimi görmen lazım demesidir...

Öyleyse AŞK ancak YAŞANAN'dır... ve HER YAŞAYAN ancak KENDİ gibi yaşayabilir... Her his hissedenindir...

İÇ'imizde olan (isteği,arzuyu, AŞK'ı) DIŞ'ımızda göremiyorsak...
AŞIĞIM desek ne olur demesek ne olur...
AŞK varmış yokmuş neye yarar...

Sağolsun Nurullah Canımın alıntı yaptığı dörtlükte bunu anlatmaktı gayem...

Ama anlatmak neye yarıyor ki...

Akıl AŞK'ı sorar durur... ANlat der AKIL ALMAZI... İşte o aklım US'lansın diye anlatıyorum...

AKIL,NEFS,KÂLB, RUH... BİR'leştiğinde YAŞANAN AŞK'tır...

AKIL kendi başına neyi bilecek... Parçalanan DÖRT KUŞ'tan biri olan AKIL önce ÇAĞRI'ya uysun... ki BİR'leşsin... ve AŞK'ın KENDİ'si olsun...
KENDİ'si OL'sun ki... ne OL'duğunu bilsin... O zaman RAB'bini de bilir...
Ölüleri nasıl dirilttiğini de... O zaman RAB'bini görecek olan BEN dediği BEN artık BEN değildir ki... O yüzden SEN beni göremezsin buyurur...

BEN OL'da BİL...beni...O zaman gördüğün de KENDİ'indir... SEN değildir...




[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

DAĞ’a tecelli edince HAKK, niye baygın düştü AKIL,
BAŞ’ın İBRAHİM’de iken, BEDEN’le gönlünce takıl,
Parçalanmış halde iken, BÜTÜN’ü ne bileceksin,
SEĞİRTEREK GEL ÇAĞRI’ya, sana sesleniyor NAKİL
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Cevapla

“Peygamber Efendimiz (S.A.V)” sayfasına dön