Emîn'lik...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Emîn'lik...

Mesaj gönderen gullale »

Resim


EL Emîn Muhammed (sav)

Âlemin Sevgilisi, Aşk Sultanı, Aşk'ın kendisi…
Aşk halleri ile sarhoş oldu canım da dillendi seslendi yine...

Seni anlamam için dünya lisanı ile ne kadar süre gerekir bana?
Seni anlamam, yaşamam, anlatabilmem için…


Yüce SULTÂNIM, UMMÂNIM, ALLÂHIM, minnet, şükrân, yanık yönelişim SANA!
Duysun Âlem cömertliğini, SULTANLIĞINI, duysun bana verişini, benim seslenişimi, duysun da bilsin SENİN İkrâmını, benim şükrümü, niyâzımı hamdimi.
Şükrümü Âlem indinde eyleyeyim...
Şâhit tutayım SENİ SANA! YÂ ZU'L-CELÂLİ VE'L-İKRÂM!

Şu misafir olduğum kapta, neler sunmada, ikrâm, ihsân ve lutûf etmedesin cânıma!
Bir hânede, garip başıma neler ihsân eder ne hallere koyar yaşatırsın!
Hepsi iç çölümde devrân eden haller…
Ne renkli, ne çeşitli ne muazzam, muhteşem ve mubârek bir sunuş! Her BEN'e bir Âlem…
SENSİN SEN MATLÛB, AZİZU’R-RAHMÂN!

Âcizini AZÎZ eylersin dilersen istersen, ben ne bilmedeyim, ne anlamadayım, ne görmedeyim nasıl dileyip nasıl isteyeyim? SEN dileyensin yerime, SEN verensin dilemeden, SEN bahşedensin. Bahşinin sonu hududu tahayyülü yoktur. Tahayyüllerin ulaşamadığı bahişlerine el açtım SULTANIM!

Muhammedu’l-Emîn, Emîn olan efendimizin Emîn'liğini başka bir vechile anlamak nasip ettin canıma! Emînliğini, herkesin kendisine güvendiği olarak bilir düşünür anlardım da öyle sever öyle hayrân olurdum, öyle olabilmeyi dilerdim.

El-ân anladım ki, Emîn olmak; Ben'in gayrisinden Emîn olması demekmiş
Kendi Emîn olan !

Emîn'lik güven duymakla gelirmiş.
Kendinizdekinden emin olunca dışınızdan Emîn oluyorsunuz…
Dışınızdan Emîn olunca dışınızdaki sizden Emîn oluyor ve adınız Emîn olarak konuyor!

Emîn olursam,
- Yaşadıklarımdan, yaşatılandan yalan değildir! Sahici ve gerçektir!
- Kendimdekinden şüphem olmaz, endişem kalmaz gayrıdan!
- Çölüm sahraya dönüşür!
- Kimseye yalancı, sahtekâr olarak bakmam, görmem!
- Şâhitlik edenin şehâdetine inanırım!
- Emîn olan olurum, bana güven duyulur!

Muhammedu'l-Emîn Efendim! Emîn olan efendinin kuluna da Emîn'lik düşer!


Makamlar SÂHİBİ, Canlar SÂHİBİ, Mülkün SÂHİBİ, SÂHİBİM! Emîn'lik ile şereflendir Ben'i de, Sevgilini Emîn eylediğin gibi... Amin, amin, amin...
Resim
Kullanıcı avatarı
canan
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 145
Kayıt: 28 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen canan »

Resim

Emin!
Emin olmak...
Kendinden emin olmak doğruyu ve eğriyi ayırt edebilenlerden olmak.
FURKAN sahibi olmak.
Doğrunun bir güneş gibi parladığını görmek.
Yaşatılanlardan yaşadıklarından kendinden emin kılınırsan bâtının emin olursa budur yansıyan zatındaki aynana...
Bu gün içimizi yandıran ordan araya çarptıran bu değilmi.
Ne konuştum ? Niye dedim?
Bu düşüncelerde nerden çıktı? Niye bunu Düşündüm?
Doğrumu yaptım eğrimi oldu? Doğrumu söylüyor?
Bu vehimlerden kurtaracak bulanmadan akan su gibi ki, o yolunu bilir daima denize ulaşır, pislik tutmayan akar su gibi olmak...
O zaman ağzından çıkan her söz dirilir yerine ulaşır.
Yanında olan emindir sana bakan emin söylediğin emin.

Ayna gibi ve sana kim bakarsa aynada gördüğü kendi hali olur da onu
kendi hali bilmeyip aynadan sanır.
Mevlananın dediği gibi gördüğü her eksiklik kendindendir kusur kendinde...

Emin olmak doğru özlü, doğru sözlü, doğru gözlü.
Bunu bilen de kalbdir
Sakin dingin güveni sonsuz ALLAH C.C. Sesleniş yeri...
Vesvese yeri nefsin yanıdır sadır onun yatağı.
Demekki o yataktan çıkmak gerek, vesvesenin girmediği giremediği ve ikilik veren herşeye haram olan o EMİN olan yerde durmak oturmak oradan seslenmek elini ordan gelen komutlara göre hareket ettirmek ve her işe oradan bakmak oradan duymak, oradan görmek...
Eller sahibi olmak, gözler sahibi olmak...
İşte ozaman o bakışa bakan da emin olur o sesi duyanda emin olur gördüğünden ve duyduğundan...
İş bakışın görüşün ve duyuşun nerede olduğundadır.
Eminlik (kalb) içine giren Emin olur oradan bakan gören duyan da EMİN olur...


Sevgi ve muhabbetle...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sg_1.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

EMÎN OL!

Bu derûnî duyuşlarınızı ve uyuşlarınızı
RESÛL ü ALLAH İnşâallah duyulsun duasıyla..


Candan-Cânândan
Mekansız Zamandan
Harfsiz-Sözsüz BİZden yakın
İçerden gelen SIRR SESe bakın!
Kendi AT-Eşinde YUNmakta
AŞKın ARŞına SALL SEVdâsın SUNmakta..
İstivâ İLKinin Ahmedü’l Muhtarına muhabbet!
Ezel-Ebed El Emînü’l- Muhammed!
Sallallahu aleyhi Es Selâmullah!
Yâ Resûlullah!
Arz-ı Hâlimiz Bu!
Lâ Hüve İllâ Huu!..


Ubudiyyet ÇÖLünde SENi BİLmek için,
Velâyet Vâhâsında İZin BULmak için,
Resûliyyet Ravzanda-Rızanda OLmak için,
Uluhiyyet Ufkunda BİZ BİR Yaşamak için,
ANlardan OLuşAN ZamAN Zevkini sormakta cAN!
CANdan Kabı, KÂBEsindeki CÂNÂN!..

TEVHİDî Teslimiyyetin Şuyunî İstikametinde El SULTÂN cc!
Hava gibi yutan, küllî şeye MUHİT OL-AN El HANNÂN!
ÖZün Özünden de küllî şeye MERKEZ, İçe Yakîn OL-AN El MENNÂN!
KULLuluğumuzun Kabulünde KIBLendeyiz Kün fe yekûn! El FURKÂN!
“Yusebbuhu!” EMRin DUYduk – UYduk Yâ SUBHÂN!..

Şah damardan yakîn OLmakla SENle diri bu Beden!
HAKK’ta, HAKK’tan, HAKK’a, HAKK’la, HAKK gelen-giden!
NAKLi BUL-AN AKIL en diri KÂBE Kâinâtında!
Sadık-Samimi-Sabırla Muhammedü’l- Emîn Katında!
BİZ-BİR CANız Hazırında, Hasretinde, Firkatında!..

SALLa BİLdik SIRRImız Şe’eninde Şuûrunda,
SALLa BULduk Şuûrumuz Şe’eninde Nûrunda
SALLa OLduk Nûr-u Mîm’in Şe’eninde Sürûrunda
SALLa YAŞamak için “OL-AN Hakk!” Onurunda!
İle-Bile BİZ BİRiz!
El Emîn’de Emîniz!..
Duy SESimiz!..
Yâ RABB! Yâ HAKK!
Yâ Hakku’l-HALLÂK!..

Yâ ALLAHu Zü’l-CELÂLü Ve’l-İKRÂM!
CELÂL’inden İKRÂM eden MEVL’m!
Gübremizden GÜLümüzü
ÖMRümüzden ÇÖLümüzü
Muhammedî YOLumuzu
Emânda KIL Yâ MUHEYMÎN!
Ve Yâ Emînü’l- Emîn!
Yâ Hayy Amaan!
Yüce’s- SULTAN!..

İrsal Tahtın Direğinde
Birr ü Baht Mendirğinde
Habîbullah Yüreğinde
BAŞını ÖZüne eğen var!
YÜZünü yere değen var!
Naz-Niyaz Seccâdesinde
İki KÂB Kavseyn SECDESİnde
EL BAĞLAyan var! Yâ İLAHÎ!
DİL DAĞLAyan var! Yâ İLAHÎ!
CELÂL İÇİnde-Ateşinde YUNmaya!
CEMÂL’in İÇin TEVBE SUNmaya!
BİZ-BİR geldik Yâ GAFFÂR!
Yâ El CEMÎL! Yâ SETTÂR!

KAPI SENin! KÂB SENin!
Meryem SENin! Mihrâb SENin!
AY SENin! Mehtâb SENin!
İS’mız gibi Sâbi Kıl!
Nûr-u MÎM’imize Tâbi Kıl!
Koru BİZi!
SEVgimizi!...

Sırr-ı Seher Nefesiyle
Kün fe yekün Kafesiyle
Resûlullah’ın Sesiyle
Beldetü’l- EMÎN yerdeyiz
BİZ-BİRiz Seferdeyiz!
El hamdülillah!
Yâ ALLAH! Yâ Resûlullah!
Sallallahu aleyhi Es Selâmullah!

Yâ HUUUU! Yâ RAHMÂN!
Yâ MEN! Yâ DEYYÂN!..
Celle Celâlihu!..
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Can kardeşim, Yol kardeşim, Öz kardeşim! Cân-ân kardeşim, Emîn olmak ile ilgili yazmaya çalıştığım ve duygu selimin arasında gark olan ASLolanı ne güzel görmüş, anlamışsın ki goncalar vermiş gönül bağından demet eylemişsin. Gül rayihası geldi yazılandan !

Demişsin ki;

"Sakin dingin güveni sonsuz ALLAH C.C. Sesleniş yeri...
Vesvese yeri nefsin yanıdır sadır onun yatağı.
Demekki o yataktan çıkmak gerek, vesvesenin girmediği giremediği ve ikilik veren herşeye haram olan o EMİN olan yerde durmak oturmak oradan seslenmek elini ordan gelen komutlara göre hareket ettirmek ve her işe oradan bakmak oradan duymak, oradan görmek... "

Anlıyorum ki,

Sadır nefse vesvese verenin yatağı! Sadrımız neler almaz ki? Yatak UYuyana vesvese yatağı, UYana El-Beledu'l-Emîn'dir inşallah.

Demişsin ki,

" Eller sahibi olmak, gözler sahibi olmak...
İşte ozaman o bakışa bakan da emin olur o sesi duyanda emin olur gördüğünden ve duyduğundan..."

Anlıyorum ki buradan,

Emînlik âlemine alınan can için artık şüphe, endişe, korku, kaygı, dert, keder, sıkıntı, musîbet kalmamıştır. Bu hale erenin gözü, kulağı, aklı, eli, ayağı hidayete ermiştir, kendilerini avlayacak tuzaklar kalmamıştır Kalp huzuru, dingin akıl ve kesin karar içinde oyun ve oyalanmaları bitmiştir. Dediği doğrudur, duyduğu doğrudur, gördüğü doğrudur, yaptığı doğrudur.

Olana rızası oturmuştur, soruları, kızgınlıkları, alıp vermeleri bitmiştir, Hayrânlığı önden gelmiştir ki Sekînet ile seyrân eder, kemâl ile cevlân eder...

Emîn olmak; Bedeninde, Kalbinde, Aklında, Nefsinde, Ruhunda...

Bedenin Emînliğinde, sağlık, afiyet, ağız tadı!

Kalbin Emînliğinde, sekînet, hikmet, irfân!

Aklın Emînliğinde ilim, seviye, iştirâk,

Nefsin Emînliğinde, Tatmin, UYuş, Edeb!

Ruhun Emînliğinde, teslimiyet, sadakat, samimiyet!

ile mâmur bir inşâat haline geliriz izni, inâyeti ile es-SULTANımızın...

Kulihvanımız,
duanıza, her ne kadar sizin gibi idrâk edemesemde kalbim, aklım nefsim ve ruhumla icâbet ve iştirak ederim inşallah!
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Kul İhvani yazdı:Resim

ZEVK 3341

Zeytin Dalının Duâsı, dişi-erkek bilmez Çiçek!
Cudî Resim Ced’dir, Sinâ Resim Sîne!. Çile Çıkını Çekirdek!
Musa’ya Muhabbet Aynası! İsa’ya Aşkın Azığı!..
Muhammedî Emin Belde!. “Ve’z-Zeytuni!..” Sırrı gerçek!..


06.10.08 14:28
Gölbaşı-ankara



وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ
وَطُورِ سِينِينَ
وَهَذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ
فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِالدِّينِ
أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَحْكَمِ الْحَاكِمِينَ

"Vettiyni vezzeytuni : Andolsun o incire, o zeytine,
Ve turi siyniyne : Sinin (Sina) dağına.
Ve hazelbeledil'emiyni: Ve bu emin olan beldeye.
Lekad halaknel'insane fiy ahseni takviymin: Biz insanı en güzel biçimde (kıvamda) yarattık.
Sümme redednahü esfele safiliyne: Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.
İllelleziyne amenu ve amillus salihati felehum ecrun gayru memnunun: Ancak iman edip yararlı işler yapan kimseler başka; onlar için kesilmez bir mükafat vardır.
Fema yükezzibuke ba'du biddin: Öyleyse bundan sonra, hangi şey sana dini yalanlatabilir?
Eleysellahu biahkemil hakimin: Allah hakimlerin hakimi değil mi?”
(Tîn 95/1-8)

Resim

Z-enginlik mi istersin istediğin ilim ise!
E-vvel ve ahirin, muhabbet aynasının aşk azığından
Y- âr’ini Yâd et, düşlediğin ilim deryasında!
T-ecellinin sinâsının sinesinde, sabrın denenirken,
İ-drâk edilende, Muhammedî Emin Belde!.
N-iceler gelip geçti-geçecek çile çıkını çekirdekten!

NUR-ye

11.11.2008
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Yar yüreğim yar gör ki neler var
Bu halk içinde bize güler var

Ko gülen gülsün Hak bizim olsun
Gafil ne bilsin Hakk'ı sever var

Bu yol uzaktır menzili çoktur
Geçidi yoktur derin sular var

Girdik bu yola aşk ile bile
Gurbetlik ile bizi salar var

Her kim merdane gelsin meydana
Kalmasın cane kimde hüner var

Yunus sen bunda meydan isteme
Meydan içinde merdaneler var
Resim
Kullanıcı avatarı
safa-merve
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen safa-merve »

Resim
Her gecenin bir gündüzü vardır. (Hz. Ali k.v)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
Cevapla

“Peygamber Efendimiz (S.A.V)” sayfasına dön