Muhammed Rasûlullah…

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Muhammed Rasûlullah…

Mesaj gönderen kulihvani »



TEVHİD

Sıyır seyrin perdesin
Kimsin - nesin – nerdesin?
Dinle Âşığın sesin
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Ateş düşsün özüne
Yaşlar dolsun gözüne
Tevhid sinsin sözüne
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

İşte bu gün Din Günü
HAKK’a döndür yönünü
Görmek için önünü
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Başını bağrına çek
Senin için Tevhid tek
“Başka ALLAH yok!” demek
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Nûr-u Muhammediyiz
HAKK’a hâlis dinimiz
HAKK için Tevhidimiz
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Aşkın İmamı Ali
Aşk ü Cezbe kemâli
Dervişin dâim hâli
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Aşk sabahı Geylanî
Âşık ahı Geylanî
Tevhid şahı Geylanî
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Kuddûs’un Kuddûsi’sin
Deruni dinle sesin
Silsin gönül perdesin
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Söz etme Tevhidsizle
Eren esrârın gizle
Ehl-i Beyt izin izle
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Tevhid bilene hece
Bilmeyene bilmece
Söyleriz gündüz-gece
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Ezel Yazanı Tevhid
Ebed ezanı Tevhid
Aşkın düzeni Tevhid
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Arı – duru saf Tevhid
Kalb= Kâbe tavaf Tevhid
Tevbe Tevhid - af Tevhid
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Yarını – dünü düşün
Bu gün nedir görüşün
Tevhid canı cünbüşün
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Tevhid Sırrın Sûrudur
Âşıklar gururudur
Dost Muhammed Nûrudur
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Göz yaşıyla abdesti
Alsın Âşıklar mesti
Muhabbet Meltemi esti
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

İlim – İrade – İdrak
Yaşamaktır İştirak
Söksün diyorsan şafak
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Zerrelerin ünlesin
Sesin ruhun dinlesin
Arş ü Semâ dinlesin
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

İlk sözün – son sözün bu
Lâ İlâhe İllâ Hu
Tevhid ilâhi duygu
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Gönül Gârı’na çekil
Benlik Perdesi’ni sil
Tevhid sensin, kendin bil!
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

Resim

Kul İhvâni serseri
Aşk olsun meydan eri
Ebedi –ezel beri
Lâ ilâhe illâ ALLAH
Muhammed Rasûlullah…

02.05.1995 13:56
Karanlıkta..
Resim
Kullanıcı avatarı
NuruM
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 350
Kayıt: 22 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen NuruM »

Resim

GÜL KOKULUMUN VEDÂSI !!

Ey Nâs!
Sözümü iyi dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedî olarak bir daha beraber olamayacağım.

Ey İnsanlar!
Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz Mekke nasıl kutsal bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namus ve şerefiniz de öylece mukaddestir; her türlü tecavüzden masundur.

Ashabım!
Yarın Rabbinize kavuşacaksınız. Bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız. Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsinler. Olabilir ki, bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak hıfzetmiş olur.

Ashabım!
Kimin yanında bir emanet varsa, onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Fakat aldığınız borcun aslını ödemek gerekir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle bundan böyle faizcilik yasaktır. Cahiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım faiz de Abdülmuttalib'in oğlu amcam Abbas'ın faiz alacağıdır.

Ashabım!
Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası, Abdülmüttalib'in torunu (amcalarımdan Haris’in oğlu) Rabia’nın kan davasıdır.

Ey Nâs!
Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, aile namusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz razı olmadığınız kimseleri aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise, örfe göre her türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

Ey Mü'minler!
Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emanetler, Allah'ın kitabı Kur'ân ve O'nun Peygamberinin sünnetidir.

Ey Nâs!
Devamlı dönmekte olan zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü duruma dönmüştür. Bir yıl, l2 aydır. Bunlardan 4'ü Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep hürmetli aylardır.

Ashabım!
Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden nüfuz ve saltanatını kurma gücünü ebedî olarak kaybetmiştir. Fakat size yasakladığım bu şeyler dışında, küçük gördüğünüz şeylerde ona uyarsanız, bu da onu sevindirir. ona cesâret verir. Dininizi korumak için bunlardan da uzak kalınız.

Ey Mü'minler!
Sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin. Rabbiniz birdir, babanız birdir. Hepiniz Âdem'densiniz, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Hiç kimsenin başkaları üzerinde soy sop üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük, ancak takva iledir. Müslüman müslümanın kardeşidir. Böylece bütün Müslümanlar kardeştir. Gönül hoşluğu ile kendisi vermedikçe, başkasının hakkına el uzatmak helâl değildir. Ashabım! Nefsinize de zulmetmeyin. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır. Bu nasihatlerimi burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsinler.

Ey Nâs!
Cenâb-ı Hak Kur'an da her hak sahibine hakkını vermiştir. Mirasçı için ayrıca vasiyet etmeye gerek yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa, ona aittir. Zina eden için ise mahrumiyet vardır. Babasından başkasına soy (neseb) iddiasına kalkışan soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba yeltenen nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lânetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın. Cenâb-ı Hak böylesi insanların ne tevbelerini ne de adalet ve şahitliklerini kabul eder.

Ashabım!
Alllah'tan korkun, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, malınızın zekâtını verin, âmirlerinize itaat edin. Böylece Rabbinizin Cennetine girersiniz.

Ey Nâs!
Yarın beni sizden soracaklar, ne dersiniz? Ashabı kiram:
— Allah’ın dinini tebliğ ettin, vazifeni hakkıyla yaptın, bize nasihat ve vasiyette bulundun, diye şahadet ederiz, dediler.
Rasulallah (s.a.s.) mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırdı, cemaat üzerine çevirip indirdikten sonra üç defa:

Şâhid ol Yâ Rab!

Şâhid ol Yâ Rab!

Şâhid ol Yâ Rab!
Buyurdu.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/NuruMimza.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
sdemir
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 487
Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen sdemir »


Muhammed'i Çok Özledim

Muhammed’i çok özledim
Ciğerlerim pare, pare
Şol canımdan çok istedim
Yollar, götür beni yâre

Günüm gecem selâvattır
Ne huzurdur, ne rahattır
İstediğim şefâattır.
Yâr Muhammed, cana çare.

Irmak olsam, yâre aksam
Ravzasına, nasıl baksam
Şol gönlümü, bile yaksam
Kapanmıyor, canda yare.

Ümmetinim, şerefim çok
Gelmelere dermanım yok
Bir hasret ki, saplandı ok
Sırat üzre, düştüm nare.

Derdim elbet, Kabe ve Hac
Muhammed’e aşkım ilaç
Hasretinden düştüm bîlaç
Çöllerdeyim, hem avare.

Hak aşkına ömür versem
Muhammed’i bir kez görsem
Eşiğinde bile ölsem,
Yalvar, yakar, ben bîçare.

Aşk var ise, Sen sebebi
Habibullah, en son nebi
Selindeyim, coştu debi
Şefâat kıl, sitemkâre.


Bayram LEVENTOĞLU


Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

PEYGAMBER (SAV) EFENDİMİZ:

Kuranı Kerim beyanına göre :” Peygamber (SAV) efendimiz en doğru bir yoldadır."(En’am6/61 Yasin36/4)

İlăhi emir ve yasaklara teslimiyet Peygamber (SAV) efendimize tăbi olmaktır.
Allah teala ya muhabbet Peygamber (SAV) efendimize uymakla gerçekleşir.(Al-i İmran 3/31)

“O’ nun gösterdiği yoldan ayrılanın sonu hüsrandır.”(Ahzab33/36)

“O’na itaat , bizzat Allah CC ya itaattir.O’ na isyan eden Allah CC ya isyan etmiş olur”(Nisa4/69,80)

“O’ na hizmet eden , Allah CC ya hizmet eder; O’ na inanan Allah CC ya inanmıştır.” (Muhammed47/33. Enfal8/1,20,46. Tevbe9/71. Al-i İmran3/32. Nisa 4/59. Maide5/92 Nur24/54,56)

“O’nda Müslümanlar için çok güzel örnekler vardır.” (Ahzab33/36)

“O ‘nun şahsı, söz ve davranışları Müslümanlar için ilk ve son örnektir.” (Enbiya21/107)

Es Selam


[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ZEVK 1648

İlminde MAHV ü MÜSTAGRIK- El EVVEL’in HABİBİ DOST! (sav)
Cümle CİSM ü CANı CÂMİ’ – El ÂHİR’in AHMED’isin! (sav)
El BÂTIN MERCİ’-i MAHMUD –MAKAMATın SÂBİBİ DOST! (sav)
MUHİtin MERKEZ Mesnedi – Ez ZÂHİR MUHAMMED’isin DOST! (sav)


13.04.2000 02:00
ytkta..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim
Ey Resul,
Bir gece uyurken..
Açlıktan uyuyamadığın geldi aklıma
Ben de uyuyamadım..Ağladım...
Sonra birden sabah ezanı çınladı kulaklarımda..
Ne de zor geldi yataktan kalkmak
Buz gibi suyla abdest alıp namaza durmak.
Bir kılsaydım..
Bir kılsaydım da yatsaydım artık..
Namazımı alelacele eda ederken
Açlıktan oturarak namaz kılışın geldi aklıma
Halime yandım..Ağladım..
Tesbih çekmek zor geldi.
Nefis denen şeytan duayı bile çok gördü bana..
Ama....
'Kardeşlerime selam oLsun' diyen yüreğin düştü aklıma ..
Dualarına bizi de katışın düştü..
Eydim kafamı..
Utandım..Ağladım..
'Ümmetim' diye seslenişin geldi kulağıma,
'Layık değilim' dedim.
Bir düğüm düştü boğazıma..
Sustum..Ağladım..
Sonra unutayım dedim herşeyi..
Olmadı..
Hele bir çocuğun ağzından duyunca;
LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULALLAH
dayanamadım...ağladım...


yazan kardeşimizden Allah c.c razı olsun inşaallah
Çok etkilendim kıymetli kardeşlerimlede paylaşıyorum.

YARime ve BİZe Es SELAM olsun İNŞAALLAH
MUHAMMEDi MuHABBetimİZle....
Resim
Kullanıcı avatarı
nisa77
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 133
Kayıt: 01 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nisa77 »

Âlemlerin Rabbi olan Allah, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed´i (s.a.s.) âlemlere rahmet olarak göndermiştir.(1)

Peygamberimiz Muhammed (s.a.s.) şefkat, merhamet ve sevgi unsurudur. O, bütün insanların ve cinlerin peygamberidir.

Rahmet, Allah’ın sıfatlarından biridir. Kur´an-ı Kerim’in ilk âyetinde Allah´ın rahmet ve rahîm sıfatlarından bahsedilmektedir. En son ve en büyük peygamber olan Hz. Muhammed, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de; Allah’ın sıfatlarından -esma-i hüsna- üç tanesi Hazreti Peygamber için kullanılmıştır. Bunlar, rahmân, rahîm ve raûf. Esma-i hüsnaya baktığımız zaman, bunların büyük çoğunluğunun rahmet, merhamet, lütuf, cömertlik ve sevgi ifade eden isimler olduğunu görmekteyiz. İslâmî tefekküre göre, her şey sevgiden doğmuş, sevgi ile var olmuş, sevgi ile varlığını devam ettirmektedir. Bu varlıklar içinde biri vardır ki O, sevgililerin en sevimlisi, merhametlilerin en merhametlisidir. O, Hz Muhammed´dir. Sevgili Peygamberimiz, bir hadislerinde; "Ben Muhammedim, ben Ahmedim, ben mukaffi (son peygamberim), ben haşirim, benden sonra haşir gelecek, araya başka bir peygamber girmeyecektir. Allah, insanları benim önümde haşredecektir. Ben tövbe ve rahmet peygamberiyim.´´(2) diğer bir hadislerinde ise; "Ben âlemlere rahmet olarak gönderildim, lanet isteyici olarak değil.´´(3) buyurmuşlardır. Âyet ve hadis meallerinden anlaşılacağı üzere Hz. Muhammed (s.a.s.); Allah´ın rahmeti, kainat bahçesinin çekirdeği ve bahçenin açılmış son gülüdür. Onun bahçesine girip rayihasından sarhoş olmayan gönül, gönül değildir. İşte bu rayihanın (kokunun) manevi serhoşlarından

Fuzûli;
"Ya Habîballah! Ya Hayrelbeşer! Müştâkınam,
Öyle kim leb-teşneler yanıp diler hem-vâre su´´
(Ey Allah´ın Sevgilisi ve ey insanların hayırlısı!, Sana aşığım! Dudağı kuruyanların, suya ulaşmasının harereti ile yanmaları gibi, ben de Sana ulaşmanın hasretiyle yanıyorum).

Ali Ulvi Kurucu;
“Ruhum Sana aşık, Sana hayrandır Efendim,
Bir ben değil alem Sana kurbandır Efendim.”

Yunus Emre;
“Araya araya bulsam izini,
İzinin tozuna sürsem yüzümü,
Hak nasip eylese görsem yüzünü,
Ya Muhammed! Canım arzular Seni.”

Süleyman Çelebi Mevlid-i Nebî´sinde;
“Ey gönüller derdinin dermanı Sen,
Ey yaratılmışların Sultanı Sen.”

Merhum Necip Fazıl;
“Müjdecim, kurtarıcım, efendim Peygamberim,
Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim,” demektedir.

Yavuz Sultan Selim Han ise şöyle diyor:
"Ey herşeyi en iyi bilen Allah´ın Nuru! Ey muvahhidlerin canı! Ey insanlığa o kutlu gönderilişi ile mü´minlere canan olan, bayrak olan yüce Peygamber!.... Maksat, senin rızanı kazanmaktır. Ey günahkarların şefaatçisi! Ben de zaten, müslümanları Senin yoluna teşvik ettim, onları razı olmadığın istikametlere zorlamadım.´´

Tevbe suresinin 128. âyetinde peygamberimiz anlatılırken, Cenab-ı Hak; “Ey insanlar! Size dokunan, sizi rencide eden, sizi rahatsız eden herşey Peygambere’de rahatsızlık verir, sıkıntı verir.” buyurmaktadır.

Taif’de uğradığı ağır hakaretten sonra sığındığı bir üzüm bağında; ´´Ya Rabbi! Beni kime emanet ediyorsun?" diye hayatının en dokunaklı duasını yaptığında;
´´Eğer isterse, o insanların üzerlerine dağları yıkabileceğini´´ söyleyen Cebrail (a.s)´a yaşlı gözlerle şöyle demişti: ´´Hayır!.. Ben bunu istemem. Bunun yerine, Allah onların sûlbünden sadece Allah´a ibadet eden ve O´na hiçbir ortak koşmayan bir nesil çıkarabilir. Ben onu isterim Rabbimden.”(4)

Uhud´da tepesine kılıçlar yağarken bile;
´´Ya Rabbi! Bu insanları affet, çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar”(5), diye dua etmişti. Birgün huzurunda titreyen bir adama; “Arkadaş titreme!... Ben kral değilim. Kureyş´ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum,´´(6) demiştir.

Hz. Muhammed (s.a.s.), bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.

a) Mü´minlere rahmettir. O, dünyaya ümmetim diyerek teşrif etmiş, Mi´rac´da Rabb´inden ümmetinin af ve mağfiretini dilemiş, hayatı boyunca bize bizden yakın olmuş, ebedî âleme irtihal ederken de, "Ümmetim, ümmetim´´ diyerek irtihal etmiş, kıyamet gününde de mü´minlere şefaatçi olacağını müjdelemiş bir Peygamber’dir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şerifinde; ´´Ben mü´minlere kendilerinden daha yakınım.´´(7) buyurmuştur.

Yüce Rabbimiz; Kur´an´da;
“Allah Rasûlü mü´minlere kendi canlarından daha yakındır (azizdir).”(8) “Mü´minlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir...”(9) buyurmuştur.

Âyet ve hadislerden anlaşılacağı üzere Allah Rasûlü, bize kendi nefsimizden daha yakındır. Biz çoğu kez nefislerimizden kötülük görürüz. Halbuki, O’ndan hep iyilik, kerem, merhamet, şefkat ve mürüvvet gördük. O, ilâhî rahmetin mümessilidir. Bu sebeple, elbette bize bizden daha yakındır. Bize şefkatli ve merhametlidir.

b) O, devrindeki münafıklar için de rahmet olmuştur. Münafıklar, onun engin hoşgörüsü yüzünden, dünyada ceza görmemişlerdir. Peygamberimiz onların durumlarını bildiği halde, onları açığa çıkarmamıştır. Müslümanların yararlandığı bütün haklardan yararlanmışlardır.

c) Kâfirler de O´nun rahmetinden yararlanmıştır. Cenab-ı Hak daha önceki ümmet ve milletleri, küfür ve isyanları sebebiyle toptan helak ettiği halde, Allah Resûlü gönderildikten sonra toptan helak etmeyi kaldırmıştır. Böylece kâfirler de toptan helâk olma azabından kurtulmuşlardır. Bu da kâfirler için dünyada büyük bir rahmettir. Hazreti İsa; “Eğer azab edersen onlar senin kulların.”(10) derken, Cenab-ı Hak Peygamberimize; “Sen onlar arasında bulunduğun sürece, Allah onlara azab edecek değildir.”(11) buyurmaktadır.

Amr İbn´ül-As (r.a.) diyor ki; Sevgili Peygamberimiz bir gün bu iki âyeti okudu da iki elini kaldırdı; ´´Allahım! Ümmetim, ümmetim!´´ dedi ve ağladı. Yüce Allah´da şöyle buyurdu: “Biz seni ümmetin hakkında razı edeceğiz ve seni utandırmayacağız.”(12)

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şerifinde; “Her Peygamberin müstecap (Allah´ın kabul edeceği) bir duası vardır. Her Peygamber, o duayı yapmada acele etti. Ben ise bu duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek üzere sakladım. Ona inşallah, ümmetimden şirk koşmadan ölenler nail olacaktır.”(13) buyurmuştur.

Bir beyit var, hayran olduğum bir beyit; nefesleri kesen bir beyit;
“Muhabbetten Muhammed oldu hasıl,
Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl.”

Yunus şöyle diyor;
“Hak yarattı âlemi, aşkına Muhammed´in
Ay ve günü yarattı, şevkine Muhammed´in
Yeşerir dağ ve taşlar, yemiş verir ağaçlar;
Aşkına Muhammed´in.

Fahr-i Kâinat Efendimiz;
“Kalbinden tasdik ederek dili ile bir defa ‘La ilâhe illallah’ diyen bütün ehl-i tevhid hakkında şefaat etmeme izin ver, Ya Rabbi! Dediği zaman, "İzzetim ve celalim, kibriyam ve azametim hakkı için ‘La ilâhe illallah’ diyen ehl-i tevhidin hepsini muhakkak surette cehennemden çıkaracağım.”(14) buyurulur.

Hz. Enes Peygamberimize ´´Bana kıyamet gününde şefaat edersin değil mi Ya Rasûlallah?" demiş. Peygamberimiz de, ´´Evet, Allah izin verirse.´´ buyurmuştur.

Hz. Enes: ´´Sizi, o gün nerede arayayım, Ya Rasûlallah!" demiş. Peygamberimiz; "Evvela sıratta ararsın, bulamazsan mizanda ararsın, bulamazsan havzımın başında ararsın, bu üçünden birinin başında muhakkak bulunacağım.´´(15) buyurmuştur.

Herkes kıyamet gününde nefsim, nefsim diyecek, sen ben derdine düşecek, yalnız bir tek varlık, Hz. Muhammed (s.a.s.) ´´Ümmetim, ümmetim´´ diyecektir.(16)

Şeyh Galip, divanında der ki:
´´Ol dem ki, velilerle nebiler kala hayran,
Düstûru şefaatla senindir, yine meydan,
Sen Ahmed-ü Mahmud-ü Muhammed´sin efendim,
Haktan bize Sultan-ı Müeyyed´sin efendim.´´

Süleyman Çelebi Mevlid-i Nebî´sinde;
´´Merhaba ey asi ümmet melcei,
Merhaba ey çaresizler eşfai."
(Ey ümmetlerinin asilerinin sığınağı olan, çaresizlerin şefaatçisi olan Peygamber).

Şair Ali Ulvi Kurucu ise:
´´Kıtmirinim ey Şah-ı Rasûl, kovma kapından,
Asilere lütfun yüce fermandır efendim.´´ diyor.
"Ol Rasûlü Mücteba hem rahmeten-li’l Alemin
Bende medfundur deyu eflakâ fahreyler zemin
Ravza´sın ziyaret edip dedi Cibril-i Emin
Hêzihî Cennât-ü Adnin tedhûlûhe Halidin."

Aşıklar sultanı Mevlana;
“O´nun vasıflarını şerhini eğer ben devamlı durmadan söylesem, yüzlerce kıyamet geçer de o yine bitmez.”

Ne mutlu, O´nu sevip gösterdiği yolda yürüyenlere. Çünkü Allah O´nu sevip, gösterdiği yolda yürüyenleri övmüştür.
“O Peygamber’e inanıp O´na saygı gösteren, O´na yardım eden ve O´nunla birlikte gönderilen nur´a (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.”(17)

Biz O´na inanıyor, O´na güveniyor, O´nun getirdiği nur´a (Kur´an´a) tabi oluyor; O´nun şefaatine ulaşacağımızı ümit ediyoruz.

Şeyh Sadi´nin, O´nun hakkında söylediklerini tekrar ederek konumuzu tamamlıyoruz;
"Ya Muhammed, senin gibi dayanağı ve desteği olan bir ümmetin gönlünde gam ve kaygı olur mu?
Kaptanı Nuh olan geminin, deniz dalgalarından korkusu bulunur mu?


1- Enbiya, 107.
2- Müslim, Fedail, 124-125.
3- Buhârî, Menakıb, 17.
4- Hz. Muhammet (s.a.s.) Hakkında Konferenslar, s.116, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, ll. Bask, Ank-1972.
5- Tirmizi, Birr, 36; Müslim, Cihad, 111.
6- Asr-Saadet, 1/375.
7- İbni Kesir, Tefsiru’l-Kur´ani´l-Azim, c. 6, s. 381, Kahraman Yayınları, İstanbul-1985.
8 -Ahzab, 6.
9- Tevbe, 128.
10- Maide, 118.
11- Enfal, 33.
12- Müslim, İman, 346.
13- Buhârî, Da´vat, I, Tevhid, 31; Müslim, İman, 334.
14- Kütüb-ü Sitte Muhtasar, Türkçe Çv. İbrahim Canan, c.13, s. 82-83.
15- Tecrid-i Sarih Tercemesi, c. 12, Hadis No: 2188.
16- Tirmizi, 4/321; Kıyame. 9, H. N: 2433.
17- A’raf, 157.
Kaynak : www.diyanet.gov.tr
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/berivan.jpg[/img]
Cevapla

“Peygamber Efendimiz (S.A.V)” sayfasına dön