RIZIK-ER REZZAK (celle celâlihu)

Cevapla
Kullanıcı avatarı
tahaakb
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1312
Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00

RIZIK-ER REZZAK (celle celâlihu)

Mesaj gönderen tahaakb »

Resim

Ayetler

تُولِجُ اللَّيْلَ فِي الْنَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الَمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَتَرْزُقُ مَن تَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl(leyli), ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy(hayyi), ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb(hısâbın).:
Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü gecenin içine sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın. Dilediğine de hesapsız rızık verirsin.[ÂLİ İMRÂN süresi (3/27)]

فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ وَأَنبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًا وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّا كُلَّمَا دَخَلَ عَلَيْهَا زَكَرِيَّا الْمِحْرَابَ وَجَدَ عِندَهَا رِزْقاً قَالَ يَا مَرْيَمُ أَنَّى لَكِ هَذَا قَالَتْ هُوَ مِنْ عِندِ اللّهِ إنَّ اللّهَ يَرْزُقُ مَن يَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ(rızkan), kâle yâ meryemu ennâ leki hâzâ kâlet huve min indillâh(indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb(hısâbın).
Bunun üzerine Rabbi, onu hoşnutlukla kabul buyurdu, onu güzel bir biçimde yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya, onun yanına mihraba her girdikçe yeni bir yiyecek bulur ve: «Ey Meryem, bu sana nereden?» derdi. O da: «Allah tarafından» derdi. Şüphe yok ki, Allah dilediğine sayısız rızık verir.
[ÂLİ İMRÂN süresi (3/37)]

وَظَلَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْغَمَامَ وَأَنزَلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى كُلُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَكِن كَانُواْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
Ve zallelnâ aleykumul gamâme ve enzelnâ aleykumul menne ves selvâ kulû min tayyibâti mâ razaknâkum ve mâ zalemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).
Ve üstünüze o bulutu gölgelik çekdik, ve «size kısmet ettiğimiz hoş rızıklardan yeyin» diye üzerinize hem kudret helvası, hem bıldırcın indirdik, zulmü, bize etmediler lâkin kendilerine ediyorlardı.
[BAKARA süresi (2/57)]


Hadisler

Ömer İbnü’l-Hattâb radıyalluha anh’den rivayet edildiğine göre “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim” demiştir:
“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler.” Tirmizî Zühd 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 14



ALLAH (celle celâlihu) dünya üzerindeki her canlının rızkını vermekte olup, rızka kefil olduğunu buyurmaktadır.

Bunu şöyle tefekkür edersek; Bir gemi üzerinde yolculuk yaptığımızı düşünelim ve güverteden denizi seyr etmekteyiz bu esnada denizin dibinden geçmekte olan balık sürüsü gözümüze takılır, çeşit çeşit balıklar ne güzel der geçeriz. Daha sonra o anı unutur gündelik yaşamımıza devam ederiz . Buraya kadar hayatın olağan akışı,

Peki şöyle düşündük mü? O bakıp geçtiğimiz balıklardan birinin ALLAH (celle celâlihu) tarafından bize rızkımız olarak verildiğini, ama biz bunu bilmiyoruz, 3 gün sonra bir balıkçının o balığı tuttuğunu binlerce balık içerisinden dönüp dolaşıp rızkımız olan o balığın önümüze kadar geldiğini, bunu meyve sebze vs.. diğer örneklerle de çoğaltabiliriz. ALLAH (celle celâlihu) hazretleri Er REZZAK (celle celâlihu)‘dur. Bu mübarek ismince her canlıya, her insana ayırmadan ister inansın ister inanmasın ne olursa olsun, tüm kullarının rızıklarını vermektedir. Çokca şükürler olsun.

ALLAH (celle celâlihu) rızkımızı biz zahmet etmeden temizce önümüze kadar getirmektedir. Bu bize verilen büyük bir mükafattır nimettir. Ama biz bunu anlamıyoruz, Bize hayatımız boyunca ALLAH (celle celâlihu) tarafından takdir edilen, verilen veya verilecek rızık için birbirimize zulüm ediyoruz, hırsa, kapılıyoruz, hatta birbirimizi öldürüyoruz. Ne yapmalıyız.? Helal rızkımıza haram katmamalı, verilene razı olmalıyız, eğer razı olmaz isek ALLAH (celle celâlihu) korusun Ona isyan etmiş oluruz. İmanımız tehlikeye girer. Bu nedenle Er REZZAK (celle celâlihu)’ya şükür ve hamd etmeli, hırsa kapılmadan zaten belli olan rızkımız için çalışmalıyız. Böylece, Şükr eden kullardan oluruz, İnşâe ALLAHu TeâLâ!.
Resim
Cevapla

“Tasavvuf” sayfasına dön