CÖMERTLİK ve İNFAK

Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: CÖMERTLİK ve İNFAK

Mesaj gönderen simurg »

HAYY-DOST yazdı:YARATTIKLARINI, KARNI TOK, KALBİ AÇLARA MUHTAÇ ETME.



Aff, ben ne diyeyim,
üzüntüm çok büyük ama
ondan daha büyük utancım var,
bizim evimizde en az 3 çocuk daha rahatlıkla yaşayabilir,
karnı da doyar ve bir gelecekte kurabilir kendisi için içimizden beslenerek.

Ne demeli hiç bilemiyorum,
dua etmeye bile utanıyorum bende siz gibi.
Allah'ım bütün insanları, Zat-ı İnsaniyyeleri ile en güzel şekilde iltifatlarına nail eyle inşaallah,
çünkü dünyada bu yokluklarını ebedi bolluk ve bereket olarak ikram eyle,
ve yalvarırım BİZİM kayıtsız davranışlarımız ve elimizi uzatamamamızdan dolayı BİZ'i aff eyle ve mağfiret eyle.
Bizi gafiller olarak değerlendirme, kalbimizdeki üzüntümüzün hatırına
muhtaç kullarına uzanamayışımızın hesabını sorma Ya Rabbim. Amin.
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Re: CÖMERTLİK ve İNFAK

Mesaj gönderen meryemnur »

HAYY-DOST yazdı:Meryemnur'um öncelikle, sen hoşgeldin sefa geldin.
Özlemiştik...Kokun sardı gülzarı..
Güzel, güzel konularla estirmişsin yine Muhammedi rüzgârları...

....
ALLAH razı olsun, hoşbuldum sevda kokulu ablam.
Bende sizin yanık gönüllerinizi özledim..

HAYY-DOST yazdı:
Yukardaki yazını okuyunca , yazmak ihtiyacını hissettim.
Olaylara her açıdan bakmayı seviyorum.
Şimdilerde misafirler de çok ekâbir.
Ancak istisnalar kaide dışı.
İnsan bazen yoğurda ekmek doğrayıp, sarımsak, soğanla da yiyebiliyor.
Misafir gelmişse, aceleyle sofrasını topluyor ki, ne yediğimiz görünüp da ağızlara sakız olmasın diye.
Senin anlayacağın , ne misafir eski misafir, ne de ev sahibi eski ev sahibi.
Her şey öyle değişti ki....
Şükürsüzlüğümüz, nimetlerin de değerini düşürür oldu.
Allah Celle Celâlühü günahlarımızı af eyleye
....
Doğru söylüyorsun sevgili ablam, Yunus gönüllüm de, bir sohbetinde misafir ağırlamayla ilgili şöyle buyurmuştu;
Misafirinize mutlaka ikramda bulunun.
Aç mısınız diye sormayın, açım diyemez çoğu insan.
Bazı insanlar fakirliğinden utanır, kendisine nasip olunanları ikram etmeye layık bulmaz, bazısı da habersiz gelen misafir karşısında telaşa düşer.
Sakın sıkıntı yapmayın kendinize, rahat olun.
Geleni ALLAH misafiri olarak görün ve ALLAH rızası için hiç olmazsa bir yumurta kırıp ikram edin..
Bu ALLAHın hoşuna gider.
Bırak beğenmezse buda onun kusuru, kalbinde kusur var demektir.
Sen başka bir yemekte yapıp önüne koysan, kusurlu göz herşeyde bir kusur bulur..
İnsanları memnun etmek zordur.
O halde insanların değil, ALLAHın rızasını gözetelim..

HAYY-DOST yazdı:
İnsan bazen yoğurda ekmek doğrayıp, sarımsak, soğanla da yiyebiliyor.
Misafir gelmişse, aceleyle sofrasını topluyor ki, ne yediğimiz görünüp da ağızlara sakız olmasın diye.
Senin anlayacağın , ne misafir eski misafir, ne de ev sahibi eski ev sahibi.
....
Bu tür hataları ne çok yapıyoruz ablacığım. Şuursuz, perdeli ve gaflet içinde işlediğimiz hatalardan birisi sadece; riyaya, hatta Derman doktorumun buyurduğu gibi belkide şirke bulaştığımızın farkında bile olmadan.. Meseleyi birde bu yönüyle ele almak istedim. Çünkü Geylani Pirimden öğrendiğim kadarıyla riya ve şirk sadece namaz, oruç vb. ibadetler için değil, günlük yapageldiğimiz işler içinde söz konusu..


Resim



Yani bu durumda insanlar görmesin diye yoğurt yemeyi terk etmemiz riyadır
“Her kim halk görmesin diye ameli terkederse riyadır.”

Sırf insanlara iyi görünmek için,
arkamazından iyi konuşmaları için birşeyler hazırlayıp ikram etmemizse şirktir!

“Her kim halk görsün diye bir amel işlerse şirktir.”

Elbette ALLAH rızası için misafirine güzel ikramlarda bulunmak sevaptır. Burda niyet önemlidir..

Ah ablacığım, günlük hayatımıza baktığımız zaman, birçok işimizin buna benzediğini görürüz belkide..
Dışı güzel ve olgun, fakat içi çürük ve kurtlu bir meyve gibi..

Bu sebeple Geylani Pirim de şöyle buyurur;

herhangi bir amel işlemeden önce niyetini belirle..
Yaptığın iş sadece ALLAH için olmalı, başkasının hoşnut olmasını niyetine karıştırma, şirke bulaşma!
Niyetini ALLAH için belirlemeden o işe başladıysan, yaptığın iş, iyi bile olsa boşa gitmiştir.
Boşa yoruldun demektir!
Yüzüne çarpılır!..


Hani Şeyh Süfyân- Sevrî hazretleri (k.s.) evinden çıkıp dervişlerin yanına geldiğinde dervişler hırkasını ters giymiş olduğunu hatırlattıklarında hırkasını düzeltmemiş ve dervişlere,

"Ben bunu giyerken ALLAH rızası için giydim . Ters olduğunu görmedim. Şimdi halkı razı etmek için değiştirmem. Çünkü ALLAH rızası için yaptığım bir şeyi, halkın rızası için bozmam" demişti.

Halk için hırkasının yönünü değiştirseydi riya olacaktı diye buyurur Eşrefoğlu Rumi hazretleri.

Mevlâm bizleri gafletten uyadırsın, her AN, her amelimizde rızasını gözetmeyi nasip eylesin, bizleri ihlaslı ve samimi kullarından eylesin inşeALLAH.



Bir de Sudan’daki yardıma muhtaç kardeşlerimiz için devlete ait bir banka hesap numarasını paylaşmak istiyorum. Devlete ait olduğu için reklama girmediğini düşünerek paylaşmakta bir mahsur olmadığını düşünüyorum.

İban no: TR940001000820555555555001

Yine de göndermek isteyen kardeşlerimin kontrol ettikten sonra göndermelerini tavsiye edrim.

Bir büyüğüm derdi ki;

ALLAH için verdiğinin miktarı değil, verdiğinin cebindekine oranı ve niyetin önemlidir..
Yani az verdiğnizi düşünerek üzülmeyin yada vermekten vazgeçmeyin, sizin az gördüğünüz HAK katında büyüktür…


Mevlam Yâr ve yardımcıız olsun güzel gönüllü ablam..
sevgiyle..



Resim
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..…

Ahzâb Sûresi, 6
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Re: CÖMERTLİK ve İNFAK

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

SEVGİLİ MERYEMNURUM,
Ne yazmışsan, hepsi de dosdoğru.
Gerçekten"ALLAH" Cellecelalühü, insanların dışına değil içine nazar eyler"
Ne niyetimizi, ne düşüncelerimizi, ne de duygularımızı, kısacası herşeyimizi "Külli Şeyin ÂLİM" olandan saklamamız asla mümkün değildir.
Bilindiği gibi insanlar da, karşısındakini çok yakin tanımıyorsa, dıştan değerlendiriyorlar.
Herhangi bir yere gittiğimde(banka, resmi kuruluş, vs vs) tesettürlü giyimli ve başörtülü olduğum için olsa gerek, önce "teyze" diye hitap alıyorum.
Sonra kimliğim sorulduğun da, ya "eczacı hanım" ya da "hanımefendi" deniliyor, genellikle..
dindar çevrelerde de "hacı hanım"
kısacası, halk dışımıza, HAKK TEÂLA içimize teveccüh ediyor.
"Biz ne yapıyoruz"?, O önemli diyorsan bir tanem....

Halk içinde "HAKK" ile olmaya gayret ediyoruz işte..
Af ve mağfireti bol RABBimiz, bilerek ve bilmeyerek yaptığımız, riy'a ve şirkten bizi korusun.
Daha doğrusu, gafil nefsimizden...
Ama şu bir gerçek ki, HAKKın rızasını gözetmek, herşeyden üstün tutmak, yaşamın gayesi olarak, ihlasla yaşayabilmek, ne büyük bir Lütf-ü İlahidir KULa...
Sevgi ve muhabbetlerimle
.

Resim
Resim
Cevapla

“Tasavvuf” sayfasına dön