ORUC bedenin nimetlere duyduğu AŞK tır.

Olmaya devlet Cihanda bir nefes sıhhat gibi.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

ORUC bedenin nimetlere duyduğu AŞK tır.

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim

ORUC

ORUC bedenin nimetlere duyduğu AŞK tır.
Nasıl ki, aşk, özlemek, iştiyak duymak, hasret çekmektir...
Oruc da bir nevi aynen öyledir.
Bu hÂl sadece mide ile sınırlı değildir. Sırasıyla, dil ve damaklar ,
nimetin tadını özler. Dişler kıvamını taamların.
Boğaz, suyun yumaşaklığını, serinliğini, yenenlerin kendisiyle tatlı temasını...
Her nimet ve her şey yokluğunda daha iyi anlaşılır. Değeri , kıymeti daha da artar..
Çölde kalmış bir yocunun suya duyduğu ve fakirliğinden nefsinin ihtiyacı olanı alıp
yiyemeyenlerin o yiyeceklere duyduğ özlem ve ihtiyacın ne kadar da ızdırab verici
olduğunu kavramak zor olmasa gerek...
Mide ve barsaklardan süzülüp giden, kana karışan, ve oradan da tüm bedenin mikrodan
makroya kadar tüm azalarını dolaşıp ,gereken ihtiyaçlarını karşılayan taamların, ne kadar
büyük bir ikram olduğunu anlamak zor olmasa gerek...
Akıllı insan Allah cc ın insanlara bahşettiği izzetli ikramların kıymetini onlar la yaşarken,
vaktinde zamanında fark eder ve yaratıcısına şükür eyler...
Yoksa elden veye hayatından çıkıp gidenlerin ardından ahh- vahh ne kâr eyler?
İhtiyarlıkta gençliğe, fakirlikte mala mülke, hastalıkta sağlığa, yanıp durmanın hiç bir
faydası olmaz....
Beden için hal böyleyken; nefs için de durum hemen hemen aynıdır. Haramlardan el çeken,
hatta helallerden bile bir müddet uzak kalan nefs, beden ile aynı paralelde, özlemenin, hasretin ,
buruk hazzını tadar...Acizlğini, fakirliğini, varlığının kendinden olmadığını anlar ve bilir.
Nimetlerin yokluğunda , nimeti vereni tanır, ona yönelir.
Ayet-i Kerimede açıkca den diği gibi:
"Andolsun, Biz sizi biraz KORKU, AÇLIK ve bir parça mallardan, CANLARdan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz.
Sabır gösterenlere müjdele. (BAKARA SURESİ / 155)"
Allah (cc)ın bizleri apaçık bir imtihanıdır ORUC..
Gönüllü aç durup canın(enerjisinden)dan biraz eksilterek sabır eden insan ,oruç müddetinin sonunda ne büyük ikramlara uğramakta...
.Asıl ikram ise ahirette bizzat RABBimizin özel ikramı... Mahiyetini melekler bile bilmiyor..
Asıl mesele ise oruçta , KALB ve RUHun "ilahi bayramı" nı yaşamasıdır.
Gerçek yurdumuz ahirete bakan pencerelerin, isi pisi silinir. kalb aynasının cilası parlar. HAKK Te'âla (CC)nın tecellileri yansır.
Ruhumuz, asiliğinden ve yaramazlığından yorulduğu nefsin, hazır sakin ve dingin iken, (bir nevi terbiye olmuş ken)
kendi aleminin seyrine dalar. O alemden gıdalanır. Berhudar olur. Rabbi-Ül Alemin ile hemdem olur... Daha ne olsun ki....?
Kısacası, oruçlu insan, mazlum, sakin, inceduygulu, hassas, mütehakkik olur...
Allah cc orucu "ORUC" olanlardan eylesin cümlemizi.. Acizane oruclu bir kardeşiniz olarak, yaşadıklarımı
sizlere arz eyledim.. Kapasitemin yettiğince.....
Bu zaman yoculuğumuzda uğradığımız, ŞEHR-İ RAMAZANın, bizlere Allah(cc) ın rıza ve rahmetini kazandıracak ulvi bir kâr olmasını ,
Cümle Ümmet-i MUHAMMEDe
Huzur, bereket ,getirmesini, RABBül Alemin'e İlmel, Aynel ve Hakk'el yakıyn olmamızı , sağlamasını dilerim...
SelÂt ve selâmların en güzeli ve en makbulü sevgili Peygamber'imiz Muhammed Mustafa (sav) in üzerine olsun ve All ve Ashab'ının ve Ehl-i beyt'inin.....

GÜL-İ ZÂR
Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: ORUC bedenin nimetlere duyduğu AŞK tır.

Mesaj gönderen simurg »

Oruclu insanın iftar edinceye kadar ki tüm zamanları ve halleri ibadetten sayılıyormuş.
Yememek ve içmemek, dili boş sözden korumak gibi,
uyumak,nefes alıp vermek, yani her ne yapıyorsak veya yapmıyorsak hepside ibadet haline geliyormuş.

Uğradığı ve dokunduğu herşeyi kendisi gibi ibadet haline çeviren bir ibadet,
yada herşeyi olağanüstü umulmadık güzelliklere çevirebilen sihirli bir değnek gibi,
orucun sırlarını eminim ki hiç bilemeyeceğiz.

Kendi başımıza, Allah için olması kastından başka ne için aç kalırsak kalalım anlamı hiç yok,
Allah için olunca ise herşey sonsuz anlamlı ve muhteşem güzellikte ve eşsiz kıymette
Sabahtan akşama kadar içinde barındırıldığımız bir istiridye gibi oruc.

Otuz gün boyunca hergün içinde bulundurulduğumuz bir ilahi kuddusiyet hamamı gibi,
önceliği içimizi temizlemek olan bir rahmet deryası gibi,

Rabbimize sonsuz hamd,sena ve şükür olsun ki bizden oruç ibadeti kabul ediyor,
bunu böyle dilememiş olsaydı selamet şafaklarımız hiç aydınlığa geçemeyecekti belkide.

İmsakta dünyanın taamından kesilme vaktinde,
uhrevi taamların gıdasına ve lezzetine erişme ve doyma zamanlarımız.

Akşam olup iftarda gün batıp dünya taamlarına hazır olduğumuzda ise,
şükür,tefekkür,hamd ve niyaz zamanlarımız.

Anlamaya gayret ettiklerimi ifade edeyim istedim,
ama benim idrakim hakiki idrakin zerresi bile değil çok iyi bilmekte ve hissetmekteyim.

Oruclarımızı verdiği için Rabbimize sonsuz hamd ve şükür olsun inşaallah. Amin.
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: ORUC bedenin nimetlere duyduğu AŞK tır.

Mesaj gönderen MINA »

Hadis-i şerifte buyurmuş SAS Efendimiz:


(Hamsün) "Beş şey var ki, (yuftırnes-sàim) oruçluyu iftar ettirir, orucunu bozar. Yâni, iftar etmiş gibi oruçlunun sevabını kaçırttırır."


Şimdi burada orucunun bozulduğunu söyleyince; bunları yapan kimse, "Nasıl olsa benim orucum bozuldu." der de, bir de yemeğe içmeğe kalkarsa; bu sefer kefaret de gerekir. Mânevî bakımdan bozuluyor, onu hatırlatıyorum. Önce okuyalım:

Beş şey oruçluya orucunu bozdurtur, iftar etmiş gibi yaptırtır. (Yuftırnes-saim) "Oruçluyu iftar ettirtir." Akşam değil, günün ortasında iftar ettirtir. Yâni orucunu bozdurmuş olur.

1. (El-kezibü, ) Kezib, yalan. Yalan söyledi mi, iftar etmiş gibi olur, yemiş içmiş gibi olur. Orucun sevabı gider.

2. (Vel-gıybetü) Gıybet. Yâni mecliste olmayan bir mü'min kardeşinin ayıplarını fâşetmek, söylemek, dedikodu yapmak.

3. (Ven-nemîmeh) Yâni birisinin lafını alıp ötekisine götürmek, ikisinin arasının bozulmasına sebep olacak haberi ona ulaştırmak. Koğuculuk yapmak deniliyor esik Türkçede buna.

4. (Vel-yemînül-kâzibeh) Bir de mahkemede, veyahut herhangi bir işin inandırıcı olması için, yalan yere yemin etmek.

Tabii mahkemede olursa adaleti saptırtıyor. Herhangi bir muamele de olursa karşı tarafı aldatıyor, aldatmaca olmuş oluyor. Öbür tarafa da gadir oluyor. Mahkemede olunca yemin etti tamam ötekisinin hakkını şey yaptın. Zulüm ve gadir olmuş oluyor.

5. (Ven-nazaru biş-şehveh) Ve şehvetle bakmak. Yâni bakmaması gereken bir cinse; erkekse kadına, kadınsa erkeğe şehvetle bakması da orucu bozdurur. İftar etmiş gibi yapar oruçluyu.


Prof.Dr.Mahmud Esad COŞAN (Rha)
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Cevapla

“►Beden ve Ruh Sağlığı◄” sayfasına dön