CENAZE NAMAZI VE OKUNACAK DUALAR...

Peygamber Efendimizin (sav) mübarek sözleri ve Kudsi Hadisler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

CENAZE NAMAZI VE OKUNACAK DUALAR...

Mesaj gönderen Hakan »

Cenaze Namazı

Cenaze Erkek İse Baş Tarafında, Kadın İse Orta Tarafında Durulur

(1) Ebu Galib el-Hayyat (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:

“Enes bin Malik (Radiyallahu Anh)’ı bir kimsenin cenaze namazını kılarken gördüm. Cenazenin başı hizasında durdu. Cenazeyi kaldırıp götürdüklerinde, Kureyş veya Ensar’dan bir kadının cenazesi getirildi. Enes (Radiyallahu Anh)’a:

−Ya Eba Hamza! Bu falancanın kızı falandır; onun cenaze namazını kılsan, denildi. Enes (Radiyallahu Anh) onun cenazesini kıldırdı ve onun orta tarafında durdu. Cenazenin üzerinde yeşil bir örtü vardı. O anda aramızda el-Âlâ bin Ziyâd el-Adevi bulunuyordu. Enes (Radiyallahu Anh)’ın erkek ve kadına cenaze namazı kıldırırken değişik yerlerde duruşunu gördü ve:

−Ya Eba Hamza! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cenaze namazını kıldırırken bu şekilde senin erkeğe durduğun gibi ve kadına durduğun gibi mi dururdu? dedi.

Enes (Radiyallahu Anh):

−Evet, dedi.

El-Âlâ bin Ziyâd el-Adevi, bize dönerek bu ameli ezberleyin, dedi.”

Ahmed bin Hanbel Müsned 13112, Ebu Davud 3194, Tirmizi 1034, İbni Mace 1494

(2) Semure bin Cundeb (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nifaslı iken ölen Ümmü Ka’bın cenaze namazını Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in arkasında kıldım. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun cenaze namazını kılarken orta tarafında durdu.”

Müslim 964/87, Buhari 1253, Ebu Davud 3195, Nesei 391, Tirmizi 1035, İbni Mace 1493

Açıklama: Cenaze namazını kıldıracak imamın, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetinde geldiği gibi cenaze erkekse onun baş tarafında, kadınsa onun beli hizasında durması gerekir. Yukarıdaki hadisler böyle yapılmasına delalet etmektedir.

Cenaze Namazında Tekbirle Beraber Elleri Kaldırmak

(3) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir cenazeye namaz kılmak için tekbir aldı ve ilk tekbirde ellerini kaldırdı. Sonra sağ elini sol elinin üzerine koydu.”

Albânî Ahkâmu’l-Cenâiz 147, Tirmizi 1077, Darekutni 2/75, Beyhaki 4/38

Açıklama: Normal namazlarda olduğu gibi cenaze namazında da iftitah tekbiriyle beraber elleri omuz veya kulak hizasına gelecek şekilde kaldırmak vaciptir. Yine normal namazda olduğu gibi eller göğüs ezerinde, sağ el sol elin üzerine konur.

Cenaze Namazı İçin Tekbirler

(4) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir cenaze üzerine namaz kıldı, ona dört kere tekbir aldı ve bir kere selam verdi.

Darekutni 2/72, Hâkim 1/360, Albânî Ahkâmu’l-Cenâiz 163

Açıklama: Hadiste de zikredildiği gibi cenaze namazı için dört kere tekbir alınır. İlk İftitah tekbirinde eller omuz hizasına veya kulak memeleri hizasına kadar kaldırılır. Diğer tekbirlerde eller kaldırılmaz, göğüs üzerinde bağlandığı gibi sabit kalır.

Cenaze Namazının Kıraati

(5) Ebu Umâme (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Cenaze üzerine kılınan namazda sünnet, birinci tekbirle beraber sırrı olarak Ümmü’l-Kur’an’ı okumak ondan sonra üç kere tekbir almak ve sonunda selam vermektir.”

Nesei 1988, İbni Hazm Muhalla 5/129, Ahkâmu’l-Cenâiz 141

Açıklama: Cenaze namazında kıraat, birinci rekâtta İftitah tekbirini aldıktan sonra İstiaze, Besmele ve Fatiha okunur. Cenaze namazında kıraat açıktan yapılmaz, aksine ondaki kıraat gizlidir.

Cenaze Namazını Kılma Şekli

(6) Ebu Umâme bin Sehl (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Cenaze üzerine kılınan namazda sünnet; İmam tekbir alır. İlk tekbirden sonra o içinden sırrı olarak Fatihatu’l-Kitabı okur. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e selât-u selam getirir. Bundan sonraki üç tekbirde de cenazeye ihlâsla dua eder. Bunlarda kıraatten bir şeyi yapmaz! Sonra sağına döndüğü vakit içinden gizlice selam verir. İmamın arkasındaki kimselerin de imamın yaptığının aynısını yapması sünnettir.”

İbnu’l-Carûd 540, Beyhaki 4/39, Abdurrezzak 6428, Albânî Cenâiz 155

İmam Şafiî (Rahmetullahi Aleyh) şöyle demiştir:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ashabı, Allah’ın izniyle Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünneti dışında hiçbir şey için sünnet ve hak tabirini kullanmazlar!”

Şafiî el-Um 1/239, 240, Beyhaki 4/39, İbnu’l-Carud 265, Hâkim 1/360

Açıklama: Cenaze namazı, içerisinde rüku, secde ve ka’de olmayan bir namazdır. Cenaze namazı ayakta dört tekbir ve selamla kılınan tek namazdır. Kılınma şekli ise:

1) Önce cenaze namazı için kalbi niyet yapılır.

2) İlk İftitah tekbiri, bunun keyfiyetini yukarıdaki açıkladık. İftitah tekbirinin akabinde sessiz olarak İstiaze, Besmele ve Fatiha okunur.

3) İkinci tekbir, bu tekbirde el kaldırmak yoktur. İkinci tekbirin akabinde Salli ve Barik duaları okunur.

4) Üçüncü tekbir, bu tekbirde de el kaldırmak yoktur. Üçüncü tekbirin akabinde cenaze için dua edilir. Bu dua şöyledir:

اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ، وَارْحَمْهُ، وَعاَفِهِ، وَاعْفُ عَنْهُ، وَأَكْرِمْ نُزُلَهُ، وَوَسِّعْ مُدْخَلَهُ، وَاغْسِلْهُ بِالْماَءِ وَالثَّلْجِ وَالْبَرَدِ، وَنَقِّهِ مِنَ الْخَطاَياَ كَماَ نَقَّيْتَ الثَّوْبَ الْاَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ، وَابْدِلْهُ داَراً خَيْراً مِنْ داَرِهِ، وَاَهْلاً خَيْراً مِنْ اَهْلِهِ، وَزَوْجاً خَيْراً مِنْ زَوْجِهِ، وَاَدْخِلْهُ الْجَنَّةَ وَاَعِذْهُ مِنْ عَذاَبِ الناَّرِ

Burada bu duadan başka dualar da vardır, onları öğrenmek isteyen kimseler, hadis kitaplarının cenaze bölümüne bakmalıdır.

5) Dördüncü tekbir, yine bu tekbirde de el kaldırmak yoktur. Dördüncü tekbirin akabinde:

اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِحَيِّناَ وَمَيِّتِناَ وَشاَهِدِناَ وَغاَئِبِناَ وَصَغِيرِناَ وَكَبِيرِناَ وَذَكَرِناَ وَأُنْثاَناَ اَللَّهُمَّ مَنْ أَحْيَيْتَهُ مِناَّ فَأَحْيِهِ عَلَى اْلإِسْلاَمِ، وَمَنْ تَوَفَّيْتَهُ مِناَّ فَتَوَفَّهُ عَلَى اْلإِيماَنْ. اَللَّهُمَّ لاَ تَحْرِمْناَ أَجْرَهُ وَلاَ تُضِلَّناَ بَعْدَهُ

Şeklinde hafif bir dua edilir ve selam vererek namazdan çıkılır.

İbni Mace 1498, Beyhaki 4/41

Cenaze namazını kılacak kimseler, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in:

“Herhangi bir Müslüman vefat ederde Müslümanlardan üç saf onun üzerine cenaze namazı kılarsa o kimse mutlaka bağışlanır,” hadisinde geldiği gibi en az üç saf yapmaları gerekir. Bu cenaze namazını kılacak kimseler için bir sünnettir.

Ebu Davud 3166, Tirmizi 1028, İbni Mace 1490

Cenaze Namazında Cenaze İçin Dua Etmek

(7) Avf bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir cenaze üzerine namaz kıldırdı. O’nun duasından şunları ezberledim:

اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ، وَارْحَمْهُ، وَعاَفِهِ، وَاعْفُ عَنْهُ، وَأَكْرِمْ نُزُلَهُ، وَوَسِّعْ مُدْخَلَهُ، وَاغْسِلْهُ بِالْماَءِ وَالثَّلْجِ وَالْبَرَدِ، وَنَقِّهِ مِنَ الْخَطاَياَ كَماَ نَقَّيْتَ الثَّوْبَ الْاَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ، وَابْدِلْهُ داَراً خَيْراً مِنْ داَرِهِ، وَاَهْلاً خَيْراً مِنْ اَهْلِهِ، وَزَوْجاً خَيْراً مِنْ زَوْجِهِ، وَاَدْخِلْهُ الْجَنَّةَ وَاَعِذْهُ مِنْ عَذاَبِ الناَّرِ

“Allahummağfir Lehu Verhamhu Ve Âfihî Vağfu Anhu Ve Ekrim Nuzulehû Ve Vessiğ Mudhalehu Vağsilhu Bilmâi Vesselci Velberedi Ve Nakkihî Minel Hatâyâ Kemâ Nakkayte’s-Sevbe’l-Ebyada Mineddenesi Ve Ebdilhu Daren Hayran Min Dârihi Ve Ehlen Hayran Min Ehlihi Ve Zevcen Hayran Min Zevcihi Ve Edhilhu Cennete Ve Eizhu Min Azâbinnâri.”

Duanın Manası: “Allah’ım! Ona mağfiret et, ona merhamet eyle, ona afiyet ver, onu affet, ona konaklayacağı yerde ikram et, gireceği yeri genişlet, su, kar ve dolu ile onu yıka, onu günahlardan beyaz elbiseyi kirden arındırdığın ğibi arındır. Ona şimdiki yurdundan daha hayırlı bir yurt, ailesinden daha hayırlı bir aile, eşinden daha hayırlı bir eş ver. Onu cennete girdir ve onu cehennem ateşininden koru.”

Ravi şöyle dedi:

Avf bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Bu duayı işitince keşke bu ölünün yerinde ben olsaydım diye temenni ettim.”

Müslim 963/85, Nesei 62, Tirmizi 1025, İbni Mace 1500, İbnu’l-Carud 264, 265, Beyhaki 4/40, Tayalisi 999, Ahmed bin Hanbel Müsned 6/23, 28

(8) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir cenaze üzerine cenaze namazı kıldığı zaman, ona şöyle dua ederdi:

اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِحَيِّناَ وَمَيِّتِناَ وَشاَهِدِناَ وَغاَئِبِناَ وَصَغِيرِناَ وَكَبِيرِناَ وَذَكَرِناَ وَأُنْثاَناَ اَللَّهُمَّ مَنْ أَحْيَيْتَهُ مِناَّ فَأَحْيِهِ عَلَى اْلإِسْلاَمِ، وَمَنْ تَوَفَّيْتَهُ مِناَّ فَتَوَفَّهُ عَلَى اْلإِيماَنْ. اَللَّهُمَّ لاَ تَحْرِمْناَ أَجْرَهُ وَلاَ تُضِلَّناَ بَعْدَهُ

“Allahummeğfir Li Hayyınâ Ve Meyyitinâ Ve Şâhidinâ Ve Gâibinâ Ve Sagîrinâ Ve Kebîrinâ Ve Zekerinâ Ve Unsânâ. Allahumme! Men Ehyeytehu Minna Fe Ehyihi Ale’l-İslam Ve Men Teveffeytehu Minna Fe Teveffehu Ale’l-İman. Allahumme! Lâ Tahrimnâ Ecrehu Ve Lâ Tudillenâ Bağdehu.”

Duanın Manası: “Allah’ım! Yaşayanımıza da, ölmüşümüze de, hazır bulunanımıza da, bulunmayanımıza da, küçüğümüze de, büyüğümüze de, erkeğimize de, kadınımıza de mağfiret et. Allah’ım! Bizden kimi hayatta bırakırsan İslam üzere yaşat. Bizden kimin de canını alırsan iman üzere canını al. Allah’ım! Bunun ecrinden bizi mahrum bırakma ve ondan sonra da bizi saptırma.”

İbni Mace 1498, Ebu Davud 2201, Tirmizi 1024, İbni Hibban Mevarid 757, Beyhaki 2/41, Albânî Ahkâmu’l-Cenâiz 157

Açıklama: Yukarıda izah edildiği gibi cenaze namazının üçüncü ve dördüncü tekbirlerinin akabinde cenaze için dua edilir. Üçüncü ve dördüncü tekbirlerle beraber bu metnini verdiğimiz dualar yahut burada metnini vermediğimiz diğer Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den sahih olarak rivayet edilen başka dualar edilir. Hadislerde geldiği gibi, üçüncü tekbirle beraber birinci duayı, dördüncü tekbirle beraber ikinci duayı okumak caizdir. Bununla beraber diğer sahih duaları da okumak caizdir.

Selamla Cenaze Namazından Çıkış

(9) Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Üç haslet var ki, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onları yapardı ama insanlar onları terk etti. Birincisi, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda selam verdiği gibi cenaze üzerine kıldığı namazda da selam verirdi...”

Beyhaki 4/43, Albânî Ahkâmu’l-Cenâiz 162

Açıklama: Bu hadiste cenaze namazında selam vererek namazdan çıkmanın, normal namazlarda selam vererek çıkmakla aynı olduğu bildirilmektedir. Yani cenaze namazında, sağa ve sola selam verilebilir. Yukarda geçtiği gibi cenaze namazında namazdan çıkış için verilen selamın bir kere ve sağ tarafa olduğu zikredilmektedir. Bu iki hadisten anlaşılan, bu iki şekildeki uygulamanın her ikisinin de caiz olduğu anlaşılmaktadır.

Talim İçin Bazen Cenaze Namazında Kıraati Cehri Yapmak Caizdir

(10) Talha bin Abdullah bin Avf (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:

“Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma)’nın arkasında bir cenaze namazı kıldım. Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma), Fatiha Suresini okudu ve onu cehri yapıp bize işittirdi. Namazdan çıkınca elini tuttum ve Fatihayı cehri okumasını sordum.

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

−O sünnet ve haktır.”

İbni Hibban 3071, Buhari 1256, Ebu Davud 3198, Nesei 1986, Tirmizi 1027

Açıklama: Cenaze namazının ilk tekbirinde Fatiha’yı okumak Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetidir. Buradaki sünnetin anlamı, vacibin karşıtı manasındaki sünnet değildir. Aksine o, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in devamlı yapa geldiği yolu ve âdeti manasına olan sünnettir. Bu manasıyla sünnet vacib anlamını taşımaktadır. Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma)’nın Fatiha’yı açıktan okuması ise, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in her cenazede tekrarladığı bu Fatiha’yı insanlara öğretmek içindir. İnsanların bu vacibi bilmeden terk etmelerini istememiştir.

Gerektiğinde Mescidde Cenaze Namazı Kılmak Caizdir

(11) Abdullah bin Zübeyr’in oğlu Abbad (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:

“Aişe (Radiyallahu Anha) Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu Anh)’ın cenaze namazını kılmak için cenazesinin mescide uğratılmasını emretti. İnsanlardan bazısı bu hususta kendisine itiraz edince, Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

−İnsanlar ne de çabuk unutuyorlar! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sehl bin Beydâ’nın cenazesini mescidden başka yerde kılmamıştı!”

Müslim 973/99, 100, Ebu Davud 3189, Nesei 1966, Tirmizi 1033, İbni Mace 1518, İbni Hibban 3065, Ahmed bin Hanbel Müsned 6/79

Açıklama: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bazı istisnaî durumların dışında genelde cenaze namazlarını namazgâhta kıldırırdı. Bu sebeple asıl olan cenaze namazını namazgâhta kılmaktır ve cenaze namazını namazgâhta kılmak daha faziletlidir. Aşırı yağmur ve kar yağışı gibi herhangi bir sebeple cenaze namazını mescitte kılmakta bir beis yoktur.

Yukarıdaki hadiste ifade edilen, Sehl bin Beydâ (Radiyallahu Anh)’ın cenazesinin mescidde kılınışına her hangi bir sebep gösterilmese de âlimler normal şartlarda cenazenin mescidde kılınmasını kerih görmüşler ve bu fiil Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in genelde yapmadığı bir iştir! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bu fiili zorunlu haller için bir ruhsat hükmündedir, demişlerdir.

Gerektiğinde Kabir Üzerine Cenaze Namazı Kılmak Caizdir

(12) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Siyah bir adam yahut siyah bir kadın mescidi süpürürdü, vefat etti. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu sordu.

Sahabeler:

−O öldü, dediler.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Bana onun öldüğünü bildirmeli değil miydiniz? O adamın yahut kadının kabrini bana gösterin!”

Müteakiben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun kabrine geldi ve üzerine cenaze namazı kıldı.

Buhari 551

(13) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir kabre geldi, orada bulunanlar:

−Bu mevta dün gece gömüldü, dediler.

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

−Biz, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in arkasında saf olduk sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun cenaze namazını kıldırdı.”

Buhari 1250, Müslim 954/68, Ebu Davud 3196, Nesei 2022, Tirmizi 1037, İbni Mace 1530

Açıklama: Bu hadisin hükmüne göre, cenaze namazını kılmayı fevt etmiş kimsenin cenaze kabre defnedildikten sonra ona cenaze namazı kılması caizdir ve bu hususta genelde alimler arasında bir ihtilaf yoktur!

Bazı kimselerin, ölü kabre gömüldükten sonra ona cenaze namazı kılmak, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e has bir fiildir sözü âlimlerin geneli tarafından kabul görmemiştir.

Âlimler şöyle demişlerdir:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine has olan fiilleri beyan etmiştir.”

Tevhid Ehli Kimselerin Namazı, Cenazeye Fayda Verir

(14) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle demiştir:

...Öyle ise cenazeyi çıkarınız. Zira ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim şöyle buyuruyordu:

“Herhangi bir Müslüman ölür ve onun cenaze namazını, Allah’a şirk koşmayan kırk kişi kılarsa onların cenaze için yaptıkları dualarını Allah mutlaka kabul buyurur.”

Müslim 948/59, Ebu Davud 3170, İbni Mace 1489, İbni Hibban 3082, Tabarani 12158, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/277

Açıklama: Hadiste şirkin ne denli korkunç bir zulüm olduğu, şirk ehli kimselerin dualarının Allah tarafından kabul edilmediği vurgulanmakta; cenaze namazı kılanların dualarının ölüye fayda vermesi için özellikle tevhid ehli kimseler olmaları, akidelerinde şaibe bulunmamasına dikkat çekmektedir. Çünkü tevhid Allah’a sevgili salih amellerin başı ve duanın kabul edilmesi için kuvvetli bir sebeptir.

Cenaze namazı ölü için bir şefaat talebidir. Bu sebeple cenaze namazı kılanların sayısı ne kadar çok olursa onların dua ve istiğfarı o denli çok olacağı için ölüye o kadar faydalı olur.

Gıyabî Cenaze Namazı Kılmak

(15) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bu gün Habeş’ten salih bir adam vefât etti. Gelin onun cenaze namazını kılın.”

Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

−Namaz için saf olduk, bizler saflar halinde dizili iken, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geçip Necâşî’nin cenaze namazını kıldırdı.

Buhari 1243, Müslim 952/65, Nesei 1969

(16) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Necâşî’nin vefatını o öldüğü gün insanlara haber verdi. Müteakiben insanları musallâya çıkartıp dört tekbir alarak cenaze namazını kıldırdı.”

Müslim 951/62, Buhari 1182, Malik 1/226, Ebu Davud 3204, Nesei 1979, İbni Hibban 3068, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/438

Açıklama: Bilindiği gibi cenaze namazı farz-ı kifayedir. Yani Müslümanlardan bazı kimselerin bu farz-ı yerine getirmesiyle diğerlerinden bu mükellefiyet düşer. Bir Müslüman vefat ettiğinde onun üzerine cenaze namazı kılmak farzdır, bazı Müslümanlar bu vazifeyi yerine getirdiğinde diğer bütün Müslümanlar bu sorumluluktan kurtulmuş olur.

Habeşistan kıralı Necâşi imanını gizleyen İslam’a girmiş bir kimse idi. Necâşi Habeşistan’da vefat edince oranın ahalisinin Hristiyan olması nedeniyle ona cenaze namazı kılınmamış ve bu farzı orada yerine getiren kimse bulunmamıştı. Bu sebeple Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gıyabi de olsa onun cenaze namazını kıldı.

Bu durum göz önünde bulundurularak, bir Müslüman gayri müslümlerin arasında vefat ederde ona orada cenaze namazı kılınmazsa, gıyabî de olsa ona cenaze namazı kılmak farzdır. Ancak bir Müslüman herhangi bir mekânda vefat ettiğinde ona orada cenaze namazı kılmak mümkünse ona gıyabi cenaze namazı kılmak caiz değildir!

Cenazeyi Teşcî Etmenin Fazileti

Teşcî: Cenazenin, yıkanmasından defnine kadar bütün şerî yükümlülükleri yerine getirmektir.

(18) Amir bin Sa’d babası Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu Anh)’den şöyle demiştir:

“Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu Anh), Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’nın yanında oturuyor iken, oraya maksure sahibi Habbab (Radiyallahu Anh) geldi ve şöyle dedi:

−Ey Ömer’in oğlu Abdullah! Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)’ın dediği şeyi işitiyor musun?

Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Herkim cenaze ile beraber ölü evinden çıkar ve onun üzerine cenaze namazını kılar sonra da defnedilene kadar cenazeyi takip ederse ona her biri Uhud Dağı büyüklüğünde iki kîrât ecir vardır. Kim de cenaze namazını kılar sonra dönerse ona da Uhud Dağı büyüklüğü bir kîrât ecir vardır.”

Bunun üzerine Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma), Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)’ın bu hadisini sormak ve Aişe (Radiyallahu Anha)’nın ne dediğini öğrendikten sonra gelip kendisine haber vermek üzere Habbab’ı Aişe (Radiyallahu Anha)’ya gönderdi.

Sonra Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) mescidin çakıl taşlarından alıp elinin içinde evirip çevirmeye başladı. Nihayet Habbab geldi ve Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’ya Aişe (Radiyallahu Anha)’nın:

−Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) doğru söylemiştir, dediğini bildirdi.

Bunun üzerine Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) elindeki çakılları yere attı sonra da:

−Vallahi biz birçok kîrâtı kaçırdık! dedi.”

Müslim 945/56, Buhari 1248, Ebu Davud 3169, Nesei 1996, İbni Hibban 3079

Açıklama: Şer’î şerif bu vb. hadislerde cenazeyi teşcî etmeye teşvik etmektedir. Bunun sebebi, yıkamak, kefenlemek, namazı kılmak, dua etmek sonra defnetmek gibi mevtanın hakkı olan vazifeleri yerine getirerek hadiste vaat edilen ecre nail olmaktır.

Bir de vefat edenin yakınlarının üzüntü ve kederli olması nedeniyle onların acılarına ortak olmak, onları teselli etmek vb. görevleri ifa ederek de toplumsal hukuku yerine getirmektir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hadisinde toplumsal hukuk diye isimlendirilen her ferdin diğeri üzerinde hakkını açıklarken şöyle buyurmuştur:

“Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı beştir:

1) Selamı almak,

2) Hastayı ziyaret etmek,

3) Cenazeyi teşcî etmek,

4) Davete icabet etmek ve

5) Aksırana Yerhamukellah diye dua etmek.”

Buhari 1176
Resim
Cevapla

“►Hadis-i Şerifeler◄” sayfasına dön