RESÛLULLAH’ın 40 HADİS-i ŞERÎF ŞEREFLi YOLU-V

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 1.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اَلدّ۪ينُ النَّص۪يحَةُ قُلْنَا: لِمَنْ (يَا رَسُولَ اللّٰهِ؟) قَالَ: لِلّٰهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ وَلِأَئِمَّةِ الْمُسْلِم۪ينَ وَعَامَّتِهِمْ
“Din nasihattır/samimîyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?.” diye sorduk.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem de.: “ALLAH’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara!.” diye cevâb verdi.
(Müslim, İmân, 95 )



HADİS 2.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اَلْإِسْلاََمُ حُسْنُ الْخُلُقِ
"İslâm, güzel ahlâktır." buyurmuştur.
(Kenzü’l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225 )



HADİS 3.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
يَسِّرُوا وَلَا تُعَسِّرُوا، وَبَشِّرُوا وَلَا تُـنَـفِّرُوا
“Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.!." buyurmuştur.
(Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 4.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ
وَالْمُؤْمِنُ مَنْ أَمِنَهُ النَّاسُ عَلٰى دِمَائِهِمْ وَأَمْوَالِهِمْ
“Müslüman, insanların elinden ve dilinden emîn olduğu kimsedir. Mü’min ise, insanların canları ve malları konusunda kendisinden emîn olduğu kimsedir.” buyurdu.
(Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.)



HADİS 5.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اِتَّقِ اللّٰهَ حَيْثُمَا كُنْتَ، وَأَتْبِعِ السَّيِّـئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا، وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ
"Nerede olursan ol ALLAH’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlâkın gereğine göre davran!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Birr, 55.)



HADİS 6.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللّٰهُ
“İnsanlara merhamet etmeyene =>ALLAH merhamet etmez!." buyurmuştur.
(Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 7.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اِنَّ الدَّالَ عَلَى الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ
“Hayra vesîle olan, hayrı yapan gibidir.” buyurdu.
(Tirmizî, İlm, 14.)



HADİS 8.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
إِنَّ اللّٰهََ تَعَالٰى يُحِبُّ إِذَا عَمِلَ أَحَدُكُمْ عَمَلًا أَنْ يُتْقِنَهُ
"ALLAH, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur!." buyurmuştur.
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî.)



HADİS 9.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اَلْإ۪يمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ شُعْبَةً أَفْضَلُهَا، قَوْلُ لٰا إِلٰهَ إِلَّااللّٰهُ وَأَدْنَاهَا إِمَاطَةُ اْلأَذَى عَنِ الطَّر۪يقِ، وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ الْإ۪يمَانِ
“İmân, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ İLâHe İLLâ ALLAH.: ALLAH’tan başka El İLÂH yoktur.” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Hayâ da imândandır!." buyurmuştur.
(Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 10.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
لَا يُلْدَغُ اْلمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِ
“Mü’min, bir delikten iki defa sokulmaz!.” buyurdu.
(Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63)



HADİS 11.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
إِنَّ مِمَّا أَدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلَامِ النُّبُوَّةِ
إِذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ
"İnsanların Peygamberlerden öğrene geldikleri sözlerden biri de.: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!.” sözüdür.!." buyurmuştur.
(Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.)



HADİS 12.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
لَا تُمَارِ أَخَاكَ، وَلَا تُمَازِحْهُ، وَلَا تَعِدْهُ مَوْعِدَةً فَتُخْلِفَهُ
“(Mü’min) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Birr, 58.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 13.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
مَنْ رَأٰى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِلِسَانِه،ِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِقَلْبِهِ، وَذٰلِكَ أَضْعَفُ الْإ۪يمَانِ
“Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imânın en zayıf derecesidir!.” buyurdu.
(Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248)



HADİS 14.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
لَا ضَرَرَ وَلَا ضِرَارَ
"Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur!." buyurmuştur.
(İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31.)



HADİS 15.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
عَيْنَانِ لَا تَمَسُّهُمَا النَّارُ: عَيْنٌ بَـكَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِ، وَعَيْنٌ بَاتَتْ تَحْرُسُ ف۪ى سَب۪يلِ اللّٰهِ
“İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: ALLAH Korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini ALLAH YoLunda, nöbet tutarak geçiren göz.!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 12.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 16.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
لَا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتّٰى يُحِبَّ لِأَخ۪يهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ
“Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) imân etmiş olamaz!.” buyurdu.
(Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71)



HADİS 17.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
لَا تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتّٰى تُؤْمِنُوا، وَلَا تُؤْمِنُوا حَتّٰى تَحَابُّوا
"İmân etmedikçe CeNNete giremezsiniz, birbirinizi SEVmedikçe de (gerçek anlamda) imân etmiş olamazsınız!." buyurmuştur.
(Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56.)



HADİS 18.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اَلْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُ، مَنْ كَانَ ف۪ى حَاجَةِ أَخ۪يهِ، كَانَ اللّٰهُ ف۪ى حَاجَتِهِ، وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللّٰهُ عَنْهُ بِهَا كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ، وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا سَتَرَهُ اللّٰهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
“Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mü’min) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse ALLAH da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeble ALLAH da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı (kusurunu) örterse, ALLAH da Kıyamet Günü onun( kusurunu) örter!." buyurmuştur.
(Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 19.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
مَنْ غَشَّنَا فَلَيْسَ مِنَّا
“Bizi aldatan bizden değildir!.” buyurdu.
(Müslim, Îmân, 164.)



HADİS 20.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
تَبَسُّمُكَ ف۪ى وَجْهِ أَخ۪يكَ لَكَ صَدَقَةٌ، وَأَمْرُكَ بِالْمَعْرُوفِ وَ نَهْيُكَ عَنِ الْمُنْكَرِ صَدَقَةٌ، وَإِرْشَادُكَ الرَّجُلَ ف۪ى أَرْضِ الضَّلَالِ لَكَ صَدَقَةٌ، وَبَصَرُكَ لِلرَّجُلِ الرَّدِىءِ الْبَصَرِ لَكَ صَدَقَةٌ وَإِمَاطَتُكَ الْحَجَرَ وَالشَّوْكَةَ وَالْعَظْمَ عَنِ الطَّر۪يقِ لَكَ صَدَقَةٌ
"(Mü’min) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Birr, 36.)



HADİS 21.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اِتَّقُوا اللّٰهَ رَبَّـكُمْ، وَصَلُّوا خَمْسَكُمْ، وَصُومُوا شَهْرَكُمْ، وَأَدُّوا زَكَاةَ أَمْوَالِكُمْ، وَأَط۪يعُوا ذَا أَمْرِكُمْ، تَدْخُلُوا جَنَّةَ رَبِّكُمْ
“RABBinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan Orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) RABBinizin CeNNetine girersiniz!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Cum’a, 80.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 22.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
إِنَّ الصِّدْقَ يَهْد۪ى إِلَى الْبِرِّ، وَ إِنَّ الْبِرَّ يَهْد۪ى إِلَى الْجَنَّةِ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَصْدُقُ حَتّٰى يُكْتَبَ صِدّ۪يقًا، وَ إِنَّ الْكَذِبَ يَهْد۪ى إِلَى الْفُجُورِ، وَ إِنَّ الْفُجُورَ يَهْد۪ى إِلَى النَّارِ، وَ إِنَّ الرَّجُلَ لَيَكْذِبُ حَتّٰى يُكْتَبَ كَذَّابًا
“Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de CeNNete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye ALLAH Katı’nda sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye ALLAH Katı’nda kezzâb (çok yalancı) diye yazılır!.” buyurdu.
(Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.)



HADİS 23.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
إِنَّ اللّٰهَ لَا يَنْظُرُ إِلٰى صُوَرِكُمْ وَأَمْوَالِكُمْ وَلٰـكِنْ يَنْظُرُ إِلٰى قُلُوبِكُمْ وَأَعْمَالِكُمْ
"ALLAH sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalblerinize ve işlerinize bakar.!." buyurmuştur.
(Müslim, Birr, 33; ibn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)



HADİS 24.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
رِضَى الرَّبِّ ف۪ى رِضَى الْـوَالِدِ، وَسَخَطُ الرَّبِّ ف۪ى سَخَطِ الْـوَالِدِ
“ALLAH’ın Rızası =>Anne ve Babanın Rızasındadır. ALLAH’ın Öfkesi de =>Anne Babanın Öfkesindedir.!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Birr, 3.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 25.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
ثَلَاثُ دَعَوَاتٍ يُسْتَجَابُ لَهُنَّ لَا شَكَّ ف۪يهِنَّ: دَعْوَةُ الْمَظْلُومِ، وَدَعْوَةُ الْمُسَافِرِ، وَدَعْوَةُ الْوَالِدِ لِوَلَدِهِ كَذَّابًا
Üç DUÂ vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir.:
1-) Mazlumun DUÂsı,
2-) Misâfirin DUÂsı ve
3-) Babanın evladına DUÂsı.. buyurdu.
(İbn Mâce, DUÂ, 11.)



HADİS 26.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ أَدَبٍ حَسَنٍ
"Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez!." buyurmuştur.
Tirmizî, Birr, 33.)



HADİS 27.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
لَيْسَ مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغ۪يرَنَا وَيُوَقِّرْ كَب۪يرَنَا
“Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 28.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
خِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ
"Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır. buyurdu.
(İbn Mâce, DUÂ, 11.)



HADİS 29.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
كَافِلُ الْيَتِيمِ لَهُ أوْ لِغَيْرِهِ أنَا وَ هُوَ كَهَاتَيْنِ فيِ الْجَنَّةِ وَأشَارَ بِالسَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى
Peygamberimiz aleyhisselâm işâret parmağı ve orta parmağıyla işâret ederek.:
"Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile BEN, CeNNette işte böyle yanyanayız!." buyurmuştur.
(Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.)



HADİS 30.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
لَا تَبَاغَضُوا وَلَا تَحَاسَدُوا وَلَا تَدَابَرُوا، وَكُونُوا عِبَادَ اللّٰهِ إِخْوَانًا، وَلَا يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أَنْ يَهْجُرَ أَخَاهُ فَوْقَ ثَلَاثَةِ اَيَّامٍ
“Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize hased etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey ALLAH’ın Kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helâl olmaz.!." buyurmuştur.
(Buhârî, Edeb, 57, 58.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 31.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
مَا زَالَ جِبْر۪يلُ يُوص۪ين۪ى بِالْجَارِ، حَتّٰى ظَنَنْتُ أَنَّهُ سَيُوَرِّثُهُ
"Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (ALLAH TeALÂ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim. buyurdu.
(Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.)



HADİS 32.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ فَلَا يُؤْذِ جَارَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ، وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أَوْ لِيَصْمُتْ
ALLAH’a ve Âhiret Günü’ne imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. ALLAH’a ve Âhiret Günü’ne imân eden misâfirine ikramda bulunsun. ALLAH’a ve Âhiret Günü’ne imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun!." buyurmuştur.
(Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75.)



HADİS 33.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اِجْتَنِبُوا السَّبْعَ الْمُوبِقَاتِ: اَلشِّرْكَ بِاللّٰهِ، وَالسِّحْرُ، وَ قَتْلُ النَّفْسِ الَّتِى حَرَّمَ اللّٰهُ إِلَّا بِالْحَقِّ، وَأَكْلُ الرِّبَا، وَأَكْلُ مَالِ اْليَت۪يمِ، وَالتَّوَلَّى يَوْمَ الزَّحْفِ وَقَذْفُ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ
““(İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının!.” buyurunca,
“Onlar nelerdir Yâ Resûlullah!.” dediler.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
1-) ALLAH’a şirk koşmak,
2-) Sihir,
3-) ALLAH’ın haram kıldığı cana kıymak,
4-) Fâiz yemek,
5-) Yetim malı yemek,
6-) Savaştan kaçmak, suçsuz ve,
7-) Namuslu mü’min kadınlara iftirada bulunmak!.” buyurmuştur.
(Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 34.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ
"Söz taşıyanlar (cezâlarını çekmeden yada affedilmedikçe) CeNNete giremezler. buyurmuştur.
(Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.)



HADİS 35.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
اَلسَّاع۪ى عَلَى الْأَرْمَلَةِ وَالْمِسْك۪ينِ كَالْمُجَاهِدِ ف۪ى سَب۪يلِ اللّٰهِ أَوِ الْقَائِمِ اللَّيْلَ الصَّائِمِ النَّهَارَ
"Dul ve fâkirlere yardım eden kimse, ALLAH YoLunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibâdetle geçiren kimse gibidir.!." buyurmuştur.
(Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.)



HADİS 36.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
كُلُّ بَن۪ى اٰدَمَ خَطَّاءٌ، وَخَيْرُ الْخَطَّائ۪ينَ التَّوَّابُونَ
“Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.)

[Zehra]

Dünyâ Hayatı Ne kadar Lâzım ve Ne kadar Lâyık ÖLÇÜsünde,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem BUYrukLarı,
=>40 HADİS-i ŞERÎF.:

HADİS 37.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
إِنَّ فِى الْجَسَدِ مُضْغَةً، إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّه،ُ وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ، أَلَا وَهِىَ الْقَلْبُ
"İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücûd sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücûd bozulur. Dikkat edin! O, KALBdir." buyurmuştur.
(Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.)



HADİS 38.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
عَجَبًا لِأَمْرِ الْمُؤْمِنِ، إِنَّ أَمْرَهُ كُلَّهُ خَيْرٌ ، وَلَيْسَ ذَاكَ لِأَحَدٍ إِلَّا لِلْمُؤْمِنِ: إِنْ أَصَابَتْهُ سَرَّاءُ شَـكَرَ، فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ، وَإِنْ أَصَابَتْهُ ضَرَّاءُ صَبَرَ، فَكَانَ خَيْرًا لَهُ
"Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır.:
=>Eğer bir genişliğe (ni’mete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur.
=>Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur!." buyurmuştur.
(Müslim, Zühd, 64; Dârim”, Rikâk, 61.)



HADİS 39.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَغْرِسُ غَرْسًا أَوْ يَزْرَعُ زَرْعًا فَيَأْكُلُ مِنْهُ طَيْرٌ أَوْ إِنْسَانٌ أَوْ بَه۪يمَةٌ إِلَّا كَانَ لَهُ بِهِ صَدَقَةٌ
“Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.!." buyurmuştur.
(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.)



HADİS 40.:

---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
أَعْطُوا الْأَج۪يرَ أَجْرَهُ قَبْلَ أَنْ يَجِفَّ عَرَقُهُ
“İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz!." buyurmuştur.
(İbn Mâce, Ruhûn, 4 .)