SEN de mi Ya Resulallah!

Peygamber Efendimizin (sav) mübarek sözleri ve Kudsi Hadisler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

SEN de mi Ya Resulallah!

Mesaj gönderen alpervahit »

Resûlullah SallALLAHu aleyhi vesellem ashab-ı güzinine : “Sizden, ameli kendisini kurtarabilecek hiçbir kimse yoktur!” buyurmuştu. “Ashab: “Yâ ResûlALLAH, Seni de mi amelin kurtaramaz?” diye sordular. Resûlullah SallALLAHu aleyhi vesellemin : “Evet, Beni de amelim kurtaramaz! Ancak, RaBB’im ALLAHü Teâlâ Beni, tarafından bir mağfiret ve rahmetle kuşatır ve korur!” diye cevab verdiler.
(Ahmed İbn-i Hanbel, Müsned, 2/235)
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Re: SEN de mi Ya Resulallah!

Mesaj gönderen alpervahit »

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; Ümmü A’lâ radiyallahu anhu’nun, Osman İbni Maz’un’un ölümünden sonra onu tezkiye için söylediği: “ALLAH (bu imânlı, tâatli) kuluna ikrâm etmez de ya kime ikrâm eder?” demesi üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’a yemin ederim ki Ben ALLAH’ın bir peygamberi iken, Bana (ve size yarın) ALLAH tarafından ne muamele yapılacağını bilemem!” buyurdu.
(Buhârî, Cenâiz 3, Tâbir 13)
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: SEN de mi Ya Resulallah!

Mesaj gönderen Tahiri »

Tenezzül-Tevazu’ Tebliğini Temâşâ…Resim

ResimHz. Ömer' (radiyallahu anhu) dan rivayete göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Hristiyanların İsa hakkında Allah'ın oğlu dedikleri gibi, beni övgüde aşırı gitmeyin. Ben ancak Allah'ın kuluyum. Siz de benim hakkımda Allah'ın kulu ve elçisi deyin." Buyurdu.
(Buharî, Enbiya, 48.)

ResimHz. Enes (r.a.) nakleder: Bir adam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme: "Ey Efendimiz ve Efendimizin oğlu!" diye hitap edince: "Böyle söylemeyiniz! Şeytan sizi heva ve hevese kaptırmasın. Ben sadece Abdullah'ın oğlu Muhammed ve Allah'ın Resûluyüm." diye cevap verdi.
(Tîrmizi, Şemail, 57)

ResimHz. Aişe radiyallahu anha'dan, ev içinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in davranışlarından sorulduğunda şu bilgiyi verdi: "Peygamberimiz aleyhi's-selâm evine geldiğinde herhangi biri gibi fevkalâdelik ve inziva göstermeden insanlardan herhangi biri gibi tevazu ile davranırdı. Kendi elbisesinin söküğü ile meşgul olur, koyunları eli ile sağar, ailelerine ev işlerinde gerek olan kısımlarda yardımcı olurdu. Çarşıya pazara gider, bizzat alış veril yapar ve yükünü kendisi taşırdı. Ashâb-ı Kiram: “Müsaade buyrunuz da biz taşıyalım” derlerse de: “Herkes kendi yükünü kendi taşısın.” Buyururdu, pabuçlarını kendisi tamir ederdi."
(Tîrmizi, Şemail, 57)

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Merkebe biner, yün elbise giyer, hizmetçinin-kölenin dâvetine katılırdı. Hizmetçilerle ve dul kadınlarla beraber olur, onların ihtiyaçlarını görürdü.
Bir-gün huzuruna bir kadın geldi: "Yâ Resûlullâh benim size arz edecek bir ihtiyacım var!" dedi. Bu, yaşlı bir kadındı, belki de bunamıştı. Buna rağmen Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem her insana verdiği değeri ona da verdi: "Ey kadın, Medine'nin her hangi bir yerinde, nerede istersen geleyim, ihtiyacını söyle, karşılayayım!" dedi. Kadın çıkıp Medine sokaklarından birine oturdu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de gidip ihtiyacını öğrendi ve kendisine yardımcı oldu.
(İbn Kesir, Şemâilü'r-Resul, mtc. Naim Erdoğan, istanbul 1938, 88; Tirmizi, Şemail, 55)

ResimEnes b. Mâlik (radiyallahu anhu) anlatır: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir kere Hacca gitmişler, giderken yolda bir deveye binmişlerdi. Devenin semeri köhne idi. Bu semer üzerine örtülen örtü şayet satılsaydı 4 dirhem bile etmezdi. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bu kadar tevâzuya rağmen yine de: "Allah'ım Riya ve süm'adan (görsünler, işitsinler diye yapmaktan) uzak tut!" diyordu.
(Hoca M. Raif Efendi, Muhtasar Şemâil-i Şerif Tercümesi, 229 vd.)

ResimHz. Câbir (radiyallahu anhu) diyor ki: "Ben hastalanmıştım. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yürüyerek evimi şereflendirdiler ve benim halimi hatırımı sordular."
(Hoca M. Raif Efendi, Muhtasar Şemâil-i Şerif Tercümesi, 236. vd.)

ResimBirgün Ashâb-ı Kirâm'dan Abdullah b. Yusr Yarete gelmiş, huzuruna girince titremeye başlamıştı. Bunu gören Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem o kişiye: "Arkadaş, titreme! Ben kral değilim, Kureyş'den kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum." Buyurdu.
(Taberanî, Hâkim)

ResimBirgün Ashâb-ı Kirâm'dan Abdullah b. Yusr (radiyallahu anhu), Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e pişirilmiş koyun eti hediye etmişti. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yanındaki Müslümanlarla diz çöküp yemeye koyuldu. Derken, çölde göçebe hayatı yaşan bir bedevi geldi ve: "Bu nasıl oturuştur?" diye şaşkınlığını açığa vurmaktan kendini alamadı. Çünkü diz çöküp oturmak, törede âciz ve miskinlerin, yoksulların âdetiydi. Böylece bedevî, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in, yoksullar gibi oturuşuna bir anlam verememişti. Yüksek sezgisiyle bunu anlayan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Şüphesiz ki Cenân-ı Hak, beni kerem sahibi bir kul kıldı, cebbar ve muannid kılmadı." Buyurdu.
(Hoca M. Raif Efendi, Muhtasar Şemâil-i Şerif Tercümesi, 103. vd.)

ResimMevlüd kandilimiz Mubârek olsun!..
Resim
Cevapla

“►Hadis-i Şerifeler◄” sayfasına dön