KUL İHVÂNİ BORÇ DUASI ŞERHİ

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

KUL İHVÂNİ BORÇ DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen kulihvani »

KUL İHVÂNİ BORÇ DUASI ŞERHİ

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve selem’den BORÇ DUALarı..:

Resim---1-) Ashab-ı kiramdan, Ebu Said Hudri radiyallahu anhu anlatıyor:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz, bir gün, mescide girdi ve Ensar’dan Ebu Ümâme’ye rastladı ve kendisine: “Yâ Ebâ Ümâme! Namaz dışında niye mescidde oturuyorsun?” diye sordu.
Ebû Umâme: “Beni saran dertler ve borçlar yüzünden yâ Resûlallah!” dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Sana bir duâ öğreteyim, bunu okuduğun zaman, Allah derdine devâ verir, borcunu ödettirir. Sabah ve akşam bu duâyı oku!” buyurdu. Dua şöyledir:
“Allahümme innî eûzü bike mine’l- hemmi ve’l-hazen ve eûzü bike mine’l-aczi ve’l-kesel ve eûzü bike mine’l-cübni ve’l-buhl ve eûzü bike min galebeti’d-deyni ve kahri’r-ricâl.”
Hazret-i Ebû Ümâme radiyallahu anhu: “Bunu okudum, dertten ve borçtan kurtuldum” dedi.
(Ebu Davûd)

BoRÇ DuÂsı:
Allahümme innî eûzü bike mine’l- hemmi ve’l-hazen ve eûzü bike mine’l-aczi ve’l-kesel ve eûzü bike mine’l-cübni ve’l-buhl ve eûzü bike min galebeti’d-deyni ve kahri’r-ricâl!.

MâNâSı:
ALLAHım!
Hemmden- gamdan, kederden,
Ve hazenden- hüzünden, tasadan Sana sığınırım!
Ve aczden- beceriksizlik, iktidarsızlık, kuvvetsizlik, güçsüzlükten,
Ve keselden- tembellik, uyuşukluk, yorgunluk, ağırlıktan Sana sığınırım!
Ve cübünden- ürkeklikten, korkaklıktan,
Ve buhldan- bahillikten, eli darlıktan, cimrilikten, tamahkârlıktan, pintilikten Sana sığınırım!
Ve galebeti’d-deynden- zamanında verilmesi gerken borçlarımın çokluğundan, ağırlığından, sırtıma binmesinden,
Ve kahri’r-ricâlden- borçlandığım kimselerin kahrından, cebrinden, zorlamsından, mahv etmesinden, rezil etmesinden Sana sığınırım!..

Resim

2-)Bir başka Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hediyesi..

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz ashabı kiramdan Muaz b.Cebel Radıyallahu anh bir cuma günü göremez ve Cuma namazından sonra yanına teşrif eder ve nerede olduğunu sorar.
Muaz b. Radıyallahu anh: ''âa Resûlallah, bir yahudinin üzerimde kırk dirhem gümüş alacağı olduğundan, taraf-ı saadetinize teveccüh etmişken huzurunuza varabilmekten beni men’ etmiştir.'' deyince, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: ''Yâ Muaz, sana bir dua öğreteyim ki ona devam edersen Sabır dağı kadar borcun olmuş olsa Cenabı Hakk onu ödetir.'' buyururlar ve bu duayı öğretirler.

Diğer bir hadis-i şerifte bu duanın esrarına dair Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır: ''Yâ Muaz! Kulak ver, iyi dinle! Sana öyle bir dua öğreteceğim ki,üzerinde Uhud Dağı kadar borcun olsa Cenâbı Ecelli A'lâ sana borcunu ödettirir.
Şöyle dua et: “Allâhumme mâlikel mulki tû’til mulke men teşâu ve tenziul mulke mimmen teşâ’, ve tuizzu men teşâu ve tuzillu men teşâ’ bi yedikel hayr, inneke alâ kulli şey’in kadîr. Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl, ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy, ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb.
Rahmete’d- dünyâ ve'l- âhiretî ve rahîmehümâ tu’tîhimâ men teşâü ve temneu min-hümâ men teşâü, irhamnî rahmeten tu’nînî bihâ ammen sivâke.”
buyurdu.
(Taberanî)

MâNâSı:
Ey mülkün saahibi Allahım!
Sen mülkü kime dilersen ona verirsin, mülkü kimden dilersen ondan alırsın. Kimi dilersen onun kadrini yükseltir, kimi dilersen onu alçaltırsın. Hayr, yalınız Senin elindedir. Şübhesiz ki Sen her şey'e hakkıyle kaadirsin.
Geceyi gündüzün içine koyarsın. Gündüzü geceye sokarsın, ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın. Sen kimi dilersen ona sayısız rızk verirsin.
Dünya Ahiretime rahmet et ki Sen dileğine rahmet edersin.
Her ikisinden ni’metleneyim ki Sen dileğine ni’metlendirirsin.
Bana merhamet et, rahmetinle başklarına muhtaçetme gâni kıl!.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem duasında geçen âyetler:

قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَن تَشَاء وَتَنزِعُ الْمُلْكَ مِمَّن تَشَاء وَتُعِزُّ مَن تَشَاء وَتُذِلُّ مَن تَشَاء بِيَدِكَ الْخَيْرُ إِنَّكَ عَلَىَ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Resim---“Kulillâhumme mâlike'l- mulki tû’ti'l- mulke men teşâu ve tenziu'l- mulke mimmen teşâ’(teşâu), ve tuizzu men teşâu ve tuzillu men teşâ’ (teşâu, bi yedike'l- hayr(hayru), inneke alâ kulli şey’in kadîr (kadîrun) : (Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.” (Âl-i İmrÂn 3/26)

تُولِجُ اللَّيْلَ فِي الْنَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الَمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَتَرْزُقُ مَن تَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
Resim---“Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fî'l- leyl(leyli), ve tuhricu'l- hayya mine'l- meyyiti ve tuhricu'l- meyyite mine'l- hayy (hayyi), ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb (hısâbın) : Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin.” (Âl-i İmrÂn 3/27)

Resim

3-)İmam Ali kerremullahi veche'den rivayet edildiğine göre, bir, mükâteb (borçlu köle) kendisine gelip şöyle dedi: “Ben âzâd olma karşılığı olarak ödeyeceğim borcumdan acziyete düştüm, bana yardım et!.”
İmam Ali kerremullahi veche: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana öğretmiş olduğu bir takım duaları öğreteyim mi? Senin üzerinde dağ kadar borç olsa dahi, Allah onu sana ödetir. "Allâhümmekfinî bihalâlike an harâmike ve ağninî bifadlike ammen sivâke."

MâNâSı:
“Allah'ım!
Haramına karşı beni helâlin ile yetindir,
Senden başkasından da fazlınla beni müstağni kıl-muhtaç etme!.”

Resim

4-) Ebu'd-Derdâ'dan Radıyallahu anh rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kim sabah ve akşam yedi kez şu sözleri söylerse, dünya ve ahiret işlerinden kendisine üzüntü veren şeyleri Allah giderir: "Hasbiyellâhu lâ ilâhe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbü'l- arşi’l- azîm."

MâNâSı:
"Allah bana kâfidir; O'ndan başka ilâh yoktur. O'na tevekkül ettim; O, büyük Arş'ın Rabbidir."

"Allâhümme!
Yâ Ganiyyü, yâ Hamîdü, yâ Mübdiü, yâ Muîdü, yâ Rahîmü, yâ Vedûd!
Eğninî bihalâlike an harâmike bifazlike ammen sivâke:

Ey ganîy-zengin olan, eybütün hamdler kendisine âid olan, ey Herşeyi yokken başlangıçtan-ibtida halk eden, yaratan ve ey tekrar iâde edecek olan, ey dostlarına çok acıyan ve çok seven Allah'ım!
Beni helâlinle ganiy eyle, harama düşürme ve fazl u kereminle Senden başkasına muhtaç eyleme!."

Âmin Yâ MuîN celle celâlihu!..

فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُلْ حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
Resim---“Fe in tevellev fe kul hasbiyallâh (hasbiyallâhu), lâ ilâhe illâ hûve, aleyhi tevekkeltu ve huve rabbu’l- arşi’l- azîm (azîmi).: Bundan sonra eğer onlar dönerlerse, o zaman onlara şöyle de: “Bana, Allah yeter (kâfidir), O’ndan başka ilâh yoktur. Ben, Allah’a tevekkül ettim (güvendim). Ve O, azîm arşın Rabbidir.” (Tevbe 9/129)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ BORÇ DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)'den sahih bir hacet duası:

Resim--- Enes radiyallahu anhu'ya Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Yâ Enes! Bir hacet dileyeceksen ve çabuk olmasını istiyorsan şöyle de: "Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerike lehu'l-Âlîyyü'l-Azîm! Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerike lehu'l-Halîmü'l-Kerîm! Bismillâhi'l-lezi Lâ ilâhe illâ Hüve'l-Hayyü'l-Halîm! Subhanallahi Rabbi'l-Arşi'l-Azîm! Elhamdulillahi Rabbi'l-âlemîn! "Keennahum yevme yerevne mâ yu'adune lem yelbesûne illâ saaten min neharin belâgun. Fe hel yühlekü ille'l-kavmü'l-fâsikûn." (Ahkâf 46/35) ! Allahümme! İnnî es'elüke mûcibâti rahmetike ve azaime magfiretike ve's-selamete min küllî ismin ve'l-ganîmete min küllî birrin ve'l-fevze bi'l-cenneti ve'n-necâte mine'n-nâr! Allahümme! Lâ ted'a lî zemben illâ gafertehu velâ hemmen illâ ferectehu velâ deynen illâ kazeytehu velâ hâcetun min havaici'd-dünya ve'l-âhireti illâ kazeyteha birahmetike yâ Erhame'r-Rahîmin!" buyurmuştur.
(Enes radiyallahu anhu'dan Taberânî, Dua)

Mânâsı: Vâhid (tek) olan ALLAH'dan başka ilâh yoktur. O'nun ortağı da yoktur. El Âlîyyü'l-Azîmdir (çok yüce ve uludur). Vâhid (tek) olan ALLAH'dan başka ilâh yoktur. O'nun ortağı da yoktur. El Halîmü'l-Kerîmdir (çok yumuşak ve ikram edicidir). O'ndan başka İlâh olmayan El Hayyü'l-Halîm (dâima diri ve kullarına hilm sahibi). ALLAH'ın ismiyle yüce Arş'ın Rabbi ALLAH Tealâ'yı tesbih ederim (tüm noksanlıklardan uzak olduğuna inanır ve söylerim). Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH'a mahsustur (O'nun hakkıdır, O'nun içindir). "Sanki onlar kendilerine va'dedileni (sonu, azabı) gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu (yeterli, yerinde, açık) bir tebliğdir! Yoldan çıkmış topluluklardan başkası helâk edilir mi hiç!" (Ahkaf 46/35)
ALLAH'ım! Senden rahmetine mûcibâtı (kabul etmeyi, kabul edilmeyi, uymayı, vesilelerin gereğini yapmayı? Bizim için Rahmetenli'l-âlemin olan Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)'i duymayı ve her hususta uymayı), mağfiretini (bağışlamanı) sağlayacak her türlü azaimi (azm, irade, karar, gayret), her türlü ism'den (suç, günah, hata, zenb, kötülük) selâmeti (salimliği, eminliği, korku ve endişesiz şekilde kurtulmayı ve korunmayı), her türlü birr (iyilik, güzellik, hayr, bağışta bulunma)'den ganîmeti (çalışmaksızın, emeksiz ve beklenmedik nâsib ve kısmet, zenginlik payı), cennette fevzi (selâmetle ulaşıp kurtuluş zaferine kavuşmayı) ateşten (cehennemden) necâtı (kurtuluşu, halâsı) isterim (dilerim)!
ALLAH'ım! Bana bağışlamayacağın bir günâh, ferec (çıkış yolu, ferahlık, çözüm) vermeyeceğin bir hemm (gam, keder, tasa, kaygı, sıkıntı, problem), ödettirmeyeceğin bir borç, yerine getiremeyeceğim dünya ve ahiret havicinden (ihtiyaçlar, hacetler, lüzûm, gereklik, muhtaçlık, zaruret) bir hacete ihtiyaç bırakma! (isteme, gerektirme, denkleştirme, muhtaç etme)
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan ALLAH'ım rahmetinde ihsan eyle! (Yâ Rabbenâ! Âmin!)


Resim

http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... &start=150

Resim

Salâvât-ı Tefriciye-Kâmile:

Tefric: Gönül açmak, gam ve tasa gidermek.

Resim …

“Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ Seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihi’l- ukadü ve tenfericu bihi’l-kürebü ve tukdâ bihi’l-havâicu ve tünâlü bihi’r-reğâibü ve hüsnü’l-havâtimi ve yustaska’l ğamâmu bivechihi’l- Kerîm ve alâ âlihî ve sahbihi fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma’lûmin leke.”

MâNâSı:

“Allahım!
Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e;
Kâmil-kusursuz bir salâtla SALLımız sağla ulaştır!
TAMM bir teslimiyetle selâmetimizi lutfet!
O Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ki;
O’nunla çözülür bütün düğümler,
O’nunla genişlik-rahatlık-fearaha kavuşur; tüm kerbler, gam, tasa, keder, endişeler.
O’nunla kaza edilir, yerine getirilir, karşılanır; hâcetler, ihtiyaçlar, gerekli ve lüzumlu şeyler.
O’nunla nâil olup ulaşılır çok istenilen ve rağbet edilen maksadlara.
Ve O’nunla nâil olup ulaşılır en güzel sonuçlara.
O’nun Kerîm-ihsan sahibi-şerefli yüzü suyu hürmetine bulutlardaki yağmur istenilir.

Allah’ım, Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in; aziz âilesine ehl-i beytine, ashabına da her göz kırpacak kadar zamanda (her an, saniye) her nefes alacak zamanda sana malum olan varlıklar sayısınca salât u selâm eyle ulaşımımızı sağla!.”

Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.

Resim''Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedîn abdike (Muhammedîyyeti) ve nebîyyike (Mahmudîyyeti) ve Resûlike (Ahmedîyyeti) ve Nebîyyûl-ümmîyyi (Habibîyyeti) ve alâ âlihi ves-sahbihi ve Ehl-i Beytihi...''Resim

MuhaMMedî MuhaBBet!.
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön