ÖLŰME YAKLAŞIRKEN DİRİLİK Mİ BULDUK

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

ÖLŰME YAKLAŞIRKEN DİRİLİK Mİ BULDUK

Mesaj gönderen Gariban »

Resim

ÖLŰME YAKLAŞIRKEN DİRİLİK Mİ BULDUK?!..
garibAN & Simurg

İnsanoğlu ölümle yüzleşmekten korktuğu için mezarlıkları hep şehir dışlarına inşaa etti fakat kendisini mezara çevirdi ve cehennemde cennet gibi yaşamaya devam etti. Kabir azabını mezarların içine bıraktı ve içinde kemiklerini çatırdatan ve nefsiyle azaba düçar olan beden kabirlerini ise unuttu. Bu önceki cümleler iki kapılıdır, anlamanızı rica ederiz!..
Ölüm nedir, siz korkuyormusunuz diye sorduk bazı insanlara buyrun bakalım dinleyelim ne dediler:


1- Bir çok ateist: Yaşarken: “ Doğal bir fenomendir. Bitip yok olmaktır. Her şey biter ve yok olursunuz, işte hepsi bu…”. Ölüm döşeğinde: “ Ya Allah var ise. Aman Allah’ım!”
2- Bir İmanlı : Hayat testini geçebildik mi ? Ya Cehenneme düşersem.

3- Bir başka imanlı: Ölüm gelmeden elimden geldiği kadar cennet meyvesi toplayayım inşaallah. Orda bunları afiyetle yerim inşaallah.
4- Bir mü’min: Ölmeden evvel hakikati bilip bulup olup yaşamalıyım. Korkarım ki ölüm bunu yapamadan gelir çatar da gaflet içinde giderim diye. Korkum budur.
5- İnsanların çoğu genelde: Dünyayı bırakmak istemiyorum. Dünyaya olan bağlılıklarımı kesmek istemiyorum. Bütün bu bağlar hepsi içimde ölüm korkusu olarak feryad edip durmaktalar fakat bunu bir türlü kendime itiraf edemiyorum. Malım, mülküm, eşim, çocuklarım!..
6- Hakikate ulaşmış bir Veli: Şeb-i Aruz!.
7- Benliği eritmemiş Sipiritüel takımı: Ölünce kaynağa dönüyoruz (Tatile gidiyor sanki!)
8- Cahil Gençlikten bazı sesler: Eee, ölümü pek düşünmüyoruz. Herkes bir gün ölür, Hayatın bir geçeğidir bu. Herkese ne olursa bizede o olur. Herhangi bir korkumuz yok.

9- Hayatta çok zor durumda, fakir koşullarda yaşayan bazı insanlar: Biz zaten ölmüşüz, git işine!.
10- Hayat boyu günah işleyerek ömür geçirmiş bir kişi: Başım belada, en iyisi düşünmemek, düşününce ürpermekteyim.
11- Dünyaya müptela olanlar: Ölümü düşünmeye fazla fırsat bulamıyorum bu yüzdende bir korkum yok.
12- Niğde Aksaray’dan bir Allah dostu, Somuncu Baba:

Diriyiz daim, ölmeyiz
Karanularda (karanlıklarda) kalmayız
Çürüyüp toprak olmayız
Bize leyl ü nehâr (gece ve gündüz) olmaz.


13- Korku Filmi yapımcıları ve Tabut satıcıları: Eee, Biz seviyoruz ölümü çok, bizim için ana malzeme.
14 – Fantazi kuranlardan birisi: Hımm. Ben ölünce cesedimi yaksınlar, küllerimi havaya savursunlar, hür olup küllerim havaya karışacak, herkesi gökten seyredeceğim.
15- Bir Allah dostu der ki: Ölümden korkmak şirktir.

Liste uzayıp gitmekte. Burada kesiyoruz. Dışardan camilere, kiliselere ve tapınaklara bakıyoruz, hepsi mezarlıklarla çevrilmiş. Sebep? Ölüm korkusu, ruhani merkezlere yakınlıkta emniyet bulma, yahut dua edenlerden sevap kazanma duygusu!.. Etrafı mezarlarla çevrili camiler garip bir tablo çizmekte bu portre bize :

1- Esas diriliğin merkezde olduğunu
2- Ruh ve suretler arasındaki ilişkiyi
3- Diriliğin ölümle setredildiğini göstermekte.

Simurg can kardeşimize soruyoruz, ölüm ve ölüm korkusu hakkında ne düşünüyorsunuz ? Ekranına klavyesinden şu sözler diziliyor:


Yağmurun yağmak yağmamak diye bir kaygısı yok
Tohumun ben filizlenmek istemiyorum diye bir kaprisi yok
Güneşin güç gösterisine kapılıp yarıştığı bir rakibi yok
Ölümün kendisi ızdırap vermek diye bir murad taşımamakta
Kum çölde ait olduğu yerde halinden memnun
Damla deryada ne yalnızlık duygusu içinde, nede varlık telaşında
Ekmek fırına girerken eyvah demiyor
Kar altında karıncalar derin uykularında ayazı hissetmiyor
Bahar gelecek çok yakın, hiç böbürlenmeyecek kendisinden önceki kışa
Ve yaz sıcağı kavururken buğdayları, onlar tevazu ile teslim olacak kemalata
Ne siyahın efendiliği, ne beyazın saltanatı,ne de diğer renklerin cümbüşü
Hiç birisi yarış içerisinde değil
Her varlık bulunduğu heyecanlı hikayenin zevk-ü hazzı içerisinde
İnsanoğlu ibret sahnesinin sadece şeylerinden bir şey
Demez isek eğer biz ben-i Ademiz biz üstünüz
İşte kulluk yerine oturdu vesselam,
Her nefes hakkını almakta El-Hayy'dan
Ve cümle esma-i ilahiye can bulmakta seyrü sefer içerisinde
AN zamanın asıl adı
O ise huzurun teslimiyyet anahtarı
İtirazsız olmak demek, rayında giden tren gibi akıp gitmek demek,
Ne menzil umurunda vagonların, ne de gittikleri yol
Cennet cehennem kaygısı büker belimizi düşersek eline
Oysa bütün kaygılardan ve aşırılıklardan azade olmamız içindi imanımız.
İmanımız teslimiyyet için, Teslimiyyetimiz ise önce kendimizi yokluk sukunu ile damıtmak demek.
Varlık bağrında var etsin bize ne, biz O'ndanız, yine O'na dönecek değil miyiz?


Ahhhh Simurg cann!
Ekmek fırına girerken eyvallah der !
Lokma bedene severek gider ve insanda can olur.
Zerre ve kürreler sebbahanın ritmiyle coşku ile ölümüne raks ederler.
Mecnun (gündüz) bilirki Leyla’ya (geceye) kavuşmak ancak Leyla olmakla mümkün ve bu uğurda severek yok eder mecnunluğunu, ve leylada leylalığını.
Her AN OL-AN, tebdilde kabil içerisinde bu alemde.
Sıfırdan sonraki bütün dokuzlar tümmlenmek ve tammlanmak için BİRlerini ararlar.
Bahar gelince kar erimem demez ama firavun aklı olan yokmu, o anutlukta buz kesilir işte.
Tohum ölmeden evvel ölüp hemencecik gömüldüğü için toprağa, Allah onu bir iken bin eder.
Göz bebeği günde 36000 kez kirpiklerin kapanmasına izin verdiği için her kapanışında Allah gözün camını yeniler.
Kirpiklerse günde 36000 kez ayrılıp kavuşurken, artık son gün gelipde tiyatro perdeleri gibi son kez kapandıklarında ayrılığın bittiğini haykırırlar tüm aleme. Uykudayken ve uyanıkken ki kapanışları bir gün ölümle vuslatın geleceğine bir işaretti hep.

Ömrünü Allah aşkıyla geçirmiş bir zatın cenazesinde göz kapakları şöyle diyor du: İkilik bitti.
Gözü perdeli olmayan bir zat sordu: Nerede?
Göz kapakları: Kirpiklerim de!..

Resulullah (s.a.v)’a : Cennettekiler uyurlar mı? diye sorulmuştu.
Cevaben buyurdu ki:
Uyku, ölümün kardeşidir. Cennettekiler uyumazlar.
Hadis (Tirmizi).

Allah Dostu Dr.Munir Derman (k.s) ölüm anına dair kitabında:

Öleceği zaman yüzü sararmış.
“Ölümden korkuyor musun?” demişler.
“Hayır! Ölümden korkmak bir nev’î bâkilik iddia kokusunu taşır ki küfre ve şirke kadar gider.”
“O hâlde niçin sarardın?”
Be gafiller!..
Güneş batacağı zaman sararır.
Bunun farkında değil misin?
Her gün görürsün!...
[Allah Dostu Der ki , 2.Cilt]

Çiçekler solmadan evvel son bir kez gülerler ölüme ve sonra sararır, bedenleri ile Allah’ın bakiliğine şehadet edip giderler, her yeni gelen çiçek ölümün sadece tadıldığını haykırır hayata. Güneş, gecede olsa gündüzde olsa yemyeşil batmadan diridir mekânında. Kürre gibi dönen akıl onu renk renk görür semada.
İnanmıyormusunuz? Gücünüz yetiyorsa geçin semadan da görün:



يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ فَانفُذُوا لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَانٍ
"Ya ma'şerelcinni vel'insi inisteta'tum en tenfusu min aktarissemavati vel'ardi fenfuzu la tenfizune illa bisultanin: Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz." [ Rahman Suresi , (55/33) ]

Sıfırda olanınsa eksiden ve artıdan, solmadan ve yeşermeden, geçmekten ve kalmaktan bir üzüntü ve kaygısı yok.
Her mevsim yaprağını dökmeyen ağaçlar gibi diridir onlar.


وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُوا فِي سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتًا بَلْ أَحْيَاء عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ
فَرِحِينَ بِمَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِالَّذِينَ لَمْ يَلْحَقُوا بِهِم مِّنْ خَلْفِهِمْ أَلاَّ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
"Ve la tahsebennellezine kutilu fi sebilillahi emvate bel ahyaün inde rabbihim yürzekun.Ferihiyne bi ma atahümüllahü min fadlihi ve yestebşirune billezine lem yelhaku bihim min halfihim ella havfün aleyhim ve la hüm yahzenun: Ve sakın Allah yolunda katledilenleri ölmüşler sanma, hayır, hep hayattadırlar, Rablarının ındinde yaşarlar. Allahın fazlından kendilerine bahş ettiği saadetle şadgâm olarak merzuk olurlar, arkalarından şehadetle kendilerine yetişemiyen mücahidler hakkında da şunu istibşar ederler ki onlara bir korku yok, onlar da mahzun olmıyacaklar"[Ali İmran Suresi , (3/169-170)]


إِنَّ الَّذِينَ قَالُوا رَبُّنَا اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
"İnnellezine kalu rabbünellahü sümmestekamu fe la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun: Rabbımız Allah deyip de sonra doğru gidenler, her halde onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olmıyacaklardır"
[Ahkaf Suresi , (46/13) ]

Onlar, kendilerini dünyaya çivileyen raptiyelerini söküp atmışlardır.
“Ölmeden evvel ölünüz” hadisinin sırrına ermişlerdir.
Onların tek rabıtaları SILA-I RAHIMdir hayatta.
Tekrar Dr.Munir Derman Hocamiza kulak veriyoruz:


“Yaşamak hırsı içinde bulunan insanoğlunun, dünyada iken sarıldığı lezzet ve zevkin bir anda, yokluk diye inandığı ölüme sürüklenmesi kadar hicran olamaz.
İmansız, karanlık bir akıbete dünyadan giderken çivilenmiş hırsı ile ruhu birbirinden gıcırtı ile sökülür ve ayrılır.

Diğer taraftan imanlı bir insan, ölüm kelimesini hecelerken tatlı bir vuslat içindedir.
Bütün ömrünü sevgilisinden kalma bir mendil gibi dünya hayatına sallayarak ölümle sarmaş dolaş olarak ebediyete gözlerini yumar gider."
[Allah Dostu Der ki, Tekrar Dirilecegiz]

Resulullah (s.a.v): “Melek mü’minin ruhunu öyle kolay alır ki, sanki pamuğu çeker gibi. Kafirin ruhunu da öyle sarsarak alır ki, sanki dikenden yün çeker gibi.” [Hadis]

وَالنَّازِعَاتِ غَرْقًا
"Vennazi'ati ğarken:
Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara,"
وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطًا
"Vennaşitati neştan:
Andolsun (mü’minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,"
[Naziat Suresi, (79/1-2) ]

Her şey gibi bu yazıda bu ayetle bitiyor işte, İÇinde DİRİlik BULanlara BİZden SeLaM OLsun…

Es-Selam ve Sevgiyle

garibAN & Simurg
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: ÖLŰME YAKLAŞIRKEN DİRİLİKMİ BULDUK

Mesaj gönderen Gariban »

72 yaşında Pakistanlı yaşlı bir dostu ziyaretim ettim bu gün,
Konuşmamızın bir yerinde:
"Babam, 82 yaşında vefat etti. 13 yaşından beri namaz kılardı, benim gibi değildi hiç, çok derin ve bu yola sevdalıydı. Ben ihmal ettim gençliğimde çok, onun gibi olamadım hiç. Iki sene evvel mezarını ziyaret ettim, kabri uzun seneler olmuş bakım yapılmayınca toprağı çok derinlere çökmüş çatlamıştı, bir mezarlıkçı ile anlaştım, dedim ki kemikleri v.s düzeltin toprak koyun üzerine. Ben Londra'ya döndüm, ağabeyim de mezarlıkçı ile görüşmüş, birlikte gitmişler mezarın toprağı çok incelmiş ayaktarafından bir delik açılmış, ağabeyim eğilmiş delikten içeri bakmış, ayaklarını görmüş babamın. Eti taze dip diri, hiç bir morarma çürüme yok, sanki koyulduğu gibi duruyormuş. Telefonda bana bunu anlattı. Benim babam böyle ise, Resulullah SAV ve sahabenin durumunu sen düşün artık." dedi.

Sözüne sadık, doğru sözlü bir insandır bu kişi kayda geçsin diye not ediyorum.

Es Selam ve sevgiyle
garibAN
Resim
Kullanıcı avatarı
tamersah tarik
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 778
Kayıt: 19 Eyl 2008, 02:00

Re: ÖLŰME YAKLAŞIRKEN DİRİLİK Mİ BULDUK

Mesaj gönderen tamersah tarik »

Ninem ben küçük yaştayken vefat etmişti. Köyde defnedilmişti. Çilekeş Anadolu kadını. Geçenlerde rüyamda gördüm. Çöl gibi bir yer. Uçcuz bucaksız. Ama bir apartman dairesinde beyaz tüllerle örtülü bir divanda oturuyor. Gidiyorum yanına sarılıyorum. Tanımıyo beni. Sen kimsin diyor. Ben Musa'nın (babam) oğluyum diyorum. Ben sana küsüm diyor hiç gelmiyorsun diyor. Neyse gönlünü alıyorum. Pencereden bakıyorum karşıda bir kasaba. Bütün evler kerpiç gibi topraktan tek katlı. Koskoca yerde sadece orası var. Ben oraya gidiyorum diyorum nineme.

Bunu neden anlattım. Çünkü rüyadan sonra hemen aklım devreye girip ''çölde asansörlü apartman mı olur?'' oldu. Oysa ki ninem bir Fatiha bekliyordu sadece.

Bedenen bu dünyadan ayrılmayı yok olmak olarak algılıyoruz. Aynaya baktığımızda gördüğümüz bedenden ibaretsek nefsimiz, kalbimiz (gönül), ruhumuz yani bizi biz edenler nereye gidiyordu o zaman. Diriliğin kaynağı Toprak, Su, Ateş, Hava da ölümün diriliğinin kaynağı ne ola...


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: ÖLŰME YAKLAŞIRKEN DİRİLİK Mİ BULDUK

Mesaj gönderen nur-ye »

ÖLŰME YAKLAŞIRKEN DİRİLİK Mİ BULDUK?!..

SEVgili kardeşlerim GÖNLünüzdeki güzellikleri MuhaMMedî ÇEŞMEden ne güzel akıtmışsınız. İçtik kana kana إِن شَاء اللَّهُ



Resim

ÖLüme yAKlaşırken DİRİLİK mi BULduk!..

Dün gece sehere doğru UYkUYu UYuttuğum SIRalarda, ''ÖLüme yAKlaşırken DİRİLİK mi BULduk!..’’ düşünüyorduM.


Geçenlerde yine bir ''afakan boğması(taşıkardi)’’ vuku bulMUŞtu.
ÇATlattMIŞtı yine beni!
Ölümü düşünMÜŞtüm kalp atışlarımın 200’ün üstüne çıktığı sıralar.
Pamuk ipliğine bağlıydı Hayatım ve ölümüm!
''De ki: «Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm kesinlikle hep o alemlerin Rabbı olan Allah içindir.’’ ALLAHU ZÜ’l-CELÂL'in izni ve inayeti ile RaBBü'l-ÂLEMinin SÖZünü Rasûlullah SALLallâhu aleyhi ve SELLem’in SESinden dinlediğinde SÖZ vermemişmiydin dedim kendime!

قُلْ إِنَّ صَلاَتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---''Kul inne salâtî ve nusukî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne). De ki: «Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm kesinlikle hep o alemlerin Rabbı olan Allah içindir.’’
(6 / EN'ÂM - 162)

O kadar yakındım ki ÖLüme!
Film şeridi gibi resmi geçit yaptı bütün YAŞAdıklarım.
ÖLüme ne kadar hazır OLduğumu SORguladım!
Acilde 2 doktor ve bir hemşire başımdayken.
Korkmuşlardı.
Tansiyonumu ve kalp atışlarımı normale döndürmeye çalışıyorlardı.

Korkmayın diyeBİLdim. Onlara sesizce!
Konuşmam çok zordur.

O ÂNda Kendimde KENDİmi dinlerim,
İÇ SESimin çığlıklarında!

O ÂNlar çok-çok ÖZ-ELdir benim için
Çok büyük imtihÂNda olsa
Gidiş-gelişlerimi YAŞArım.
KALB atışlarımın hızla Ya HAYY, Ya HAYY, Ya HAYY….. beni BENe çekişinin HAZZına varmaya çalışırken!.
Kul İhvÂNi Hocamızın GÖNLül ZİKRi Zekeriyya aleyhi's-Selâm’ın hızar SESi gelir ve eklenir ahenkle;
''Yâ Hayy! Yâ Hayy Yâ!
Yâ Hayy! Zeker-iyya!
Yâ Hayy! Yâ YAHya!
Yâ Hayy! Yâ Hayy Yâ!
aleyhi's-Selâm!
’’…

ÖLümden korkup-korkmadığımı SORguladığımda;
İlk doğumum gelir aklıma, BÂTINında Ölümüm, ZÂHİRinde doğuşum!
Ve dünyaya teşrif edişim!
Ne kadar SAF masum, Annem-babamın ELlerine verildiğimde.
Neyle karşılaşacağımı BİLmeden
Neyi BULacağım BİLmeden!
Neyle OLacağım BİLmeden!
Nasıl YAŞAyacağımı BİLmeden!
Sadece ve sadece, MuHaBBetinin MerHaMeTiydim!
Dünya aleminde bu kadar güzel MuHaBBetinin MerHaMeTini tattırmıştı.

ÂHİRetinde daha fazla FAZLından MuHaBBetinin MerHaMeTini TADtıracağınada EMİNim, MuhaMMed’ul-EMİN gemisinde إِن شَاء اللَّهُ

Tabiî ki O saflık ve masumiyyet seneler içinde kendi ellerimle eritildi ve kirletildi.
Tekrar O saflık ve masumiyyet kazanmak için MuhaMMedi GAYRETlerim ŞARTı!
SONdan tekrar BAŞa dönmeliydim.
HaticeMin sözü geldi aklıma hemen ''TERS-YÜZ etmelisin kendini!.''
çokkk ZOR YOLdu.
ZÂHİRinde ÖLüp BÂTINında DİRİlmeliydim de DERVİŞin 4 SERmayesi olan SADAKATım, SAMİMİYYETim ve SABIRım ne kadar VARdı ki SELAMETi YAŞAyaBİLmeliydim.

ALİ kerremullâhi veche’nin buyurduğu gibi '' cehalette Öl, KEMÂLATta DİRİl!’’ meliydiM!

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in buyurduğu gibi ÖLmeden önce ÖLeBİLecekmiydim?

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in: “Mutü kable en temutü: Ölmeden önce ölünüz!” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)


Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in kerv-ÂNında ki âcizane HİZMETimden başka geride bırakacağım hiç bir şey yok.
Bu MuhaMMedi YOLa seneler önce giriş sinyalleri aldığımda CANımda- eşimde- oğlumda- anam-babamda sana feda olsun Yâ Rasûlullah SALLallâhu aleyhi ve SELLem demiştim.

Yâ رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ Rasûlullah SALLallâhu aleyhi ve SELLemMİM-İZ BİZim رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ nimmİZ-SÎN-nİZ!
El hamdu lillâhi rabbi'l-âlemîn!


وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ
Resim---" Ve ma erselnake illa rahmetel lil alemin: (Resûlüm!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.”''
(Enbiyâ 21/107)


''Salavâtüllahi ve cemii'l-halki bi'd-devâmi Adde mâ kad ehâta bihi ilmüke yâ Allâmi!
Alâ Seyyidinâ Muhalmedini'l-meb'ûsi rahmeten li'l-âlemîne ve âlihi ve's-sahbihi ve'l-enbiyâi aleyhimu's- selâmi
''
''ALLAH'ın ve bütün mahlûkatın salât ve selâmı; devâmla ve ilminin kuşattığı şeyler sayısınca, Efendimiz Rahmetenlil âlemin olarak gönderilen MUHAMMED (salallallahu aleyhi ve sellem)'e, âline, ashabına ve bütün peygamberlere olsun! Âmin!''
(ŞEYHÜL HAZİN HAZRETLERİN'İN SALÂVATIndan)

Şu mubarek saatlerde tüm kardeşlerime HAYYatlarında MuhaMMedi Mutluluk dilerim..
Resim
Cevapla

“►İslami Sohbetler◄” sayfasına dön