ZEKÂT

İslamiyet'de İ'tikad, İbâdet, Ahlâk, İtâat Hükümleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

ZEKÂT

Mesaj gönderen aNKa »

ZEKÂT
Namaz dinin direği, zekât da köprüsüdür.(Aclûnî, Kesfu'l-hafa I/530.) İslam'ın beş ana temelinden ikincisi zekâttır. Peygamberimiz İslâm'ı anlatmak için gönderdiği davetçilere: "Önce Allah'tan başka bir ilâh, bir otorite olmadığını anlatın, kabul ederlerse, benim Allah'ın kulu ve elçisi olduğumu söyleyin, onu da kabul ederlerse, günde beş defa namaz kılmalarının farz olduğunu ve zenginlerinin malında fakirlerin hakkı bulunduğunu anlatın." (Buharî, zekât 1.) buyurdu.
Zekât Kur'an-ı Kerim'de kırka yakın yerde namazın hemen yanı başında zikredilmiş ve namazdan sonra en önemli temel olduğu vurgulanmıştır.
Çünkü zekât İslâm ülkesini düzene koyan, vatandaşlarının sosyal güvenliğini sağlayan en etkili güçtür. Zenginlerin varlığından fakirlere doğru sürekli bir akıştır. Böylece fakir çok fakir olmaktan kurtulur, zenginin çok zengin olması önlenir. Fakirle zengin arasında sevgi bağları oluşturur. Zenginin hem günahlarını, hem de malını temizler. Toplumu anarşi ortamından kurtarır. Dünyayı düzene koyar, böylece âhirete yol açılır.
Zekât zenginlerin lütfen verdikleri bir yardım değil, fakirlerin, onların mallarındaki bir haklarıdır. Bu yüzden veren minnet bekleyerek vermez, alan da minnet ederek almaz. Zekâtı, devlet zorla da olsa alır ve yerine ulaştırır.
Vergiler zekât yerine geçmez, çünkü zekâtın alınmasının ve verilmesinin bir takım şartları vardır. Yerini bulmayacağı bilinen zekât geçerli değildir.
Akıllı, ergin, Müslüman, zekât için konmuş en az sınır (nisab) üzerinde çoğalır malı bulunan, yani zengin olan ve bu malı, elinde bir yılını dolduran her mükellef, genel olarak kırkta bir, yani yüzde ikibuçuk servet vergisi verir. Zekât denen bu vergi, Kur'an-ı Kerim'in belirlediği kimseler dışında bir binaya, bir kuruluşa, bir zengine, ana-baba ve çocuklara, eşine kâfire... verilmez.
Islâmca zengin sayılan, yani en az sınırın üzerinde malı olan mükellefin bu malının:
l. Kendi mülkünde bir yıl bulunmuş olması,
2.Bu ölçüye borçlarının dışında sahip olması,
3.Bu ölçünün; ev, binek, kapkacak, yiyecek, alet ve edevat dışında gerçekleşmiş olması,
4.Bu ölçünün tümüyle kendi mülkü ve artar bir mal olması halinde, zekât vermesi gerekir.
Zekâtı gerektiren en az ölçü, yani nisâb; altın için yaklaşık 85 gram, gümüş için 595 gram, diğer paralar için bunların birine eş değer paradır. Bu çeşitli değerlerin toplamı; birisinin en az ölçüsüne vardığında, kırkta birini zekât olarak vermesi gerekir. Toplamları en az ölçünün (nisabın) altında olursa zekât vermesi gerekmez.
Buna göre; kadının kullandığı elbiseleri, altın ve gümüşten başka süs eşyaları, kabı-kacağı dışında hepsinin değerlerinin toplamı 85 gram altının ya da 595 gram gümüşün değerini bulan, altını, gümüşü ve parası olsa ve bunlar onun mülkünde bir yıl kalsa, değerlerinin kırkta birini zekât olarak vermesi gerekir.
Zekâtın, zekât niyetiyle verilmesi, yani verirken zekât verdiğini bilerek vermesi şarttır.
Zekâtın düşmesi için hilelere başvurmak haramdır.
Usul ve furu'a, yani ana-baba ile onların ana-babalarına... çocuklar ile onların çocuklarına, eşine, kâfire, zengine zekât verilmez.


-alıntı-
En son aNKa tarafından 18 Şub 2008, 16:55 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
Sufican
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 163
Kayıt: 14 Şub 2007, 02:00

Mesaj gönderen Sufican »

Forumdaki bu bilgilendirici yazıların için sağolasın Ankakuşu Allah(C.C.)'a emanet ol...
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

sa

Mesaj gönderen kulihvani »

hidayet_88 yazdı:Forumdaki bu bilgilendirici yazıların için sağolasın Ankakuşu Allah(C.C.)'a emanet ol...
Hidayet can kardeş!
Hasbî hizmet edenlerden Hakk Teâlâ razı olsun..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Dosdumuz Kul İhvani yazdı:Hidayet can kardeş!
Hasbî hizmet edenlerden Hakk Teâlâ razı olsun..
AMİN DOSDLARIM HAK TEÂLA'NIN RAZI OLDUĞU VE HAK TEÂLA DAN RAZI OLAN MUHAMMEDİ HASBİ HİZMET ERLERİ OLMAK DİLEĞİYLE...
MUHABBETLE...
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: sa

Mesaj gönderen Hakan »

Kulihvani yazdı:
hidayet_88 yazdı:Forumdaki bu bilgilendirici yazıların için sağolasın Ankakuşu Allah(C.C.)'a emanet ol...
Hidayet can kardeş!
Hasbî hizmet edenlerden Hakk Teâlâ razı olsun..
Rasulullah sav. in önderliğinde hasbi hizmetlerimizden dolayı Allah razı olsun. Gaye Rasulullah sav. in gemisine binerek Allah cc ya ulaşmak olduğu için Rahman da ve Rahim de buluşalım inşallah...
Cevapla

“►Fıkıh ~ İlmihal ~ Hukuk ~ Akaid◄” sayfasına dön