ÜMMİ SİNAN k.s BaBaca edelim DUÂ

Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

ÜMMİ SİNAN k.s BaBaca edelim DUÂ

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim5.nci ŞİİR


ResimEy cümle halkıñ maksûdı
Al göñlümi senden yaña
Ey külli şey’iñ mevcûdı
Al göñlümi senden yaña


Ey cümle halkedilenlerin kasdı olan/ bile bile, isteyerek, niyet ederek, teslimiyet ve istikametle yolu doğru olarak kavuşmayı dilediği, benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!
Ey insan AKLına, izafî-İğretî-geçici şu madde ÂLEMi olan küllî şey’in Vahdet-i MevCÛDuna da MUHİT olan Rabbu’l ÂLEMîn benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!

وَللّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَانَ اللّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيطًا
Resim---''Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kânallâhu bi kulli şey’in muhîtâ(muhîtan): Ve, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Ve Allah, (ilmiyle ve rahmetiyle) herşeyi kuşatandır.” (Nisâ 4/126)


ResimBudur yüregüm yâresi
Gitmedi yüzüm karası
Ey bî-çâreler çâresi
Al göñlümi senden yaña


Şu içinde yaşadığım gel-geç dünyasında düşüncemin en derini yüreğimi yakan ateş ve yüzümün karası kusurum budur.
Çâresizlerin tek çâresi olan Rabbu’l ÂLEMîn benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ResimNefs elinden âvâreyim
Hırs elinden bî-çâreyim
Gayrı kime yalvarayım
Al göñlümi senden yana


Nefs-i EMMâremin sanki ebeden yaşayacakmış gibi, Kulluk imtihanım gereği hep istediği dünya hayatı ve nefs elinden gerçek KULLUK görevlerim dururken âvâreyim/ başıboş, serseri, boş gezen, işsiz güçsüz ve boşuna yaratılmış gibi düşüncesizim.

وَمَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Resim---Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûı illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm(rahîmun): Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize çıkaramam). Muhakkak ki nefs, mutlaka sui olanı (şerri, kötülüğü) emreder. Rabbimin Rahîm esmasıyla tecelli ettiği (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim, mağfiret edendir (günahları sevaba çevirendir). Rahîm'dir (rahmet nurunu gönderen ve merhamet edendir).'' (Yûsuf 12/53)

Nefsimin bitmez hırsı/ aç gözlülük, tamahkârlıkla şiddetli DÜNya istek ve arzusu yüzünden çâresizim. Beni yaratan SENsin SENden başka kimlere yalvarabilirim!
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!

Resim---Enes radıyallâhu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Âdemoğlu ihtiyarladıkça onda iki şey gençleşir: Mala karşı hırs ve hayata karşı hırs".
(Buharî, Rikâk 5; Müslim, Zekât 115, (1047); Tirmizî, Zühd 28. (2340), : İbnu Mâce, Zühd 27, (4234).

Resim---Ka'b İbnu Mâlik (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiği zarar, kişinin ma1 ve şeref hırsıyla dine verdiği zarardan daha fazla değildir."
(Tirmizî, Zühd, 43, (2377)

Resim---Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Âdemoğlu için iki vâdi dolusu mal olsaydı, mutlaka bir üçüncüyü isterdi. Âdemoğlunun iç boşluğunu ancak toprak doldurur. Allah tevbe edenleri affeder."
(Buhârî, Rikâk 10; Müslim, Rikak 116, (1048); Tirmizî, Zühd 27, (2338)


ResimKurtar nefsiñ belâsından
Cân bu lutfı bula senden
N’ola ihsân ola senden
Al göñlümi senden yana


Yâ RaBBenâ!
İndirildiği Esfelin derekesinden İlliyin Derecesine çıkarmam gereken nefsimin “EMMÂRE-EMRedicili”ğinden beni kurtar da EMRullahı DUYsun-UYsun inşae ALLAH!.

Resim---Sevgili Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: “Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu: Nefsinin Bilen RABBini BİLir”” buyurmuştur. (Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

Cânım karşılıksız lutf ü keremin diler ve bulsun SENden!
Bu İhsÂNını ancak SENden beklerim ve yoksa mahvolurum bu batakta ben!..
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ResimElim saña irmeklige
Gözüm seni görmeklige
Tapuña yüz sürmeklige
Al göñlümi senden yana


Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemin ELine EL verenlerin ELLeri YEDULLAH/SENin elinde olanlardan beni de kılman için,

إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللَّهَ يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَى نَفْسِهِ وَمَنْ أَوْفَى بِمَا عَاهَدَ عَلَيْهُ اللَّهَ فَسَيُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا
Resim---İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh(yubâyiûnallâhe), yedullâhi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih(nefsihî), ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ(azîmen): Muhakkak ki onlar, sana tâbî oldukları zaman Allah'a tâbî olurlar. Onların ellerinin üzerinde (Allah senin bütün vücudunda tecelli ettiği için ellerinde de tecelli etmiş olduğundan) Allah'ın eli vardır. Bundan sonra kim (ahdini) bozarsa, o taktirde sadece kendi nefsi aleyhine bozar (Allah'a verdiği yeminleri, ahdleri yerine getirmediği için derecesini nakısa düşürür). Ve kim de Allah'a olan ahdlerine vefa ederse (yeminini, misakini ve ahdini yerine getirirse), o zaman ona en büyük mükâfat (ecir) verilecektir (cennet saadetine ve dünya saadetine erdirilecektir)(Fetih 48/10)

ceMÂLuLLahı/ SENi görmem için,

Peygamberimiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hadislerinde ise cennette rü’yetin vukuunu kesin bir dille anlatır. Nitekim hadiste buyrulmuştur ki:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Cennette mü’minlerin derece bakımından en aşağı mertebede olanı bahçeler, saraylar, hanımları ve hizmetçileri ile oturarak bin yıllık bir mesafede olan mülke sahip kimsedir. En üstün derecede olan ise her gün sabah akşam rabbine nazar eden kimsedir” buyurdu ve delil olarak da Kıyame Suresi 75:22–23 ayetlerini okudu.
(Tirmizî, Tefsir, 75–1)

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ
Resim---Vucûhun yevme izin nâdıreh(nâdıretun): İzin günü pırıl pırıl yüzler vardır.(Kıyame 75/22)

إِلَى رَبِّهَا نَاظِرَةٌ
Resim---İlâ rabbihâ nâzıreh(nâziretun): Rab'lerine bakan.” (Kıyame 75/23)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kıyamette ve ahirette bizler Allah’ı görebilecek miyiz?” şeklinde soru soranlara peygamberimiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Sizler ayın on dördünde, bulutsuz gökyüzünde ayı görme konusunda bir şüpheye ve tartışmaya girer misiniz?” buyurdu. Sahabeler “Hayır yâ Resulallah!” dediler. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem devam etti: “İşte sizler Rabbinizi aranızda bir perde olmaksızın bu şekilde göreceksiniz” buyurdular.
(Buharî, Ez3an, 129; Rikak, 52; Müslim, İman, 299)

Cennette rü’yetin vaki olacağı konusundaki delillerden birisi de:

لِّلَّذِينَ أَحْسَنُواْ الْحُسْنَى وَزِيَادَةٌ وَلاَ يَرْهَقُ وُجُوهَهُمْ قَتَرٌ وَلاَ ذِلَّةٌ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Resim---''Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdeh(zîyâdetun), ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilleh(zilletun), ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne): Onlar için Ahsenül hüsna (Allah'ın Zat'ına ulaşmak) ve ziyadesi (daha fazlası, Allah'ın cemalini görmek) vardır. Onların yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet (küçük düşme, hakirlik) yoktur. İşte onlar, cennet halkıdır. Onlar, orada devamlı kalanlardır.(Yûnus 10/26)

“İyi davrananlar için cennet, cennetin nimetleri ve bir de ziyade vardır” ayetidir.
Bu ayette geçen ziyadenin “rü’yet” yani Allah'ın cemalinin müşahedesi olduğu müfessirlerce ifade edilmiştir. Çünkü Ubey b. Kaab (ra) peygamberimizden “ziyade”nin ne olduğunu sorduğu zaman peygamberimiz (sav) “Rahmanın yüzüne bakmaktır” buyurmuştur. Fahrettin-i Razi “Ziyade”nin cennetin nimetlerinden olmadığını, çünkü üzerine ilave edilen şeyin miktarının muayyen olmadığını bundan da ziyadenin ondan başka bir şey olduğunun anlaşıldığını belirtmektedir. Bu ise “Rü’yetullahtır” demektedir.
(Razi, Tefsir-i Kebir, 4:333)

Kudret kapına yüz sürmem için DUÂ Ederim, ve SENden DİLerim Yâ RaBBîm Teâlâ!
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ResimNefsiñ meyine kanmasın
Firkat odına yanmasın
Mâsivâya aldanmasın
Al göñlümi senden yaña


Dünyaya dönük Kulluk İmtihanındaki Nefs-i Emmârem Dünya lezzetleri şarabıyla sarhoş olmasın!
Ve SON-UÇta Şahdamarından da YAKÎN Olan RaBBu’l- ÂLEMînden ebden Ayrılık/firkatına yanmasın!
Mâsivâya/ ALLAH’tan gAYRısına aldanıp kanmasın, Hizbuşşeytanlıktan kurtulsun da HizBULLAH içinde olsun!
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ResimDâ’im sen ol dilde sözüm
Seni fikreylesün özüm
Gayrıya bakmasun gözüm
Al göñlümi senden yaña


Şu yalan Dünyada DİLimdeki SÖZüm/ZiKRim her zaman SEN ol!
Şu yalan Dünyada AKLımdaki/Özümdeki FiKRim her zaman SENol!
Küllî ŞEY’inde SENi Görüp senden başkasına/gayrısına baktırma gÖZlerimi!
Zikr-i dâim, Fikr-i dâim, Şükr-ü dâim ve de Sabr-ı dâim kıl beni!
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!.

اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
Resim---Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne): Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.” (Ankebût 29/45)


ResimMustafânıñ minnetine
Murtazânıñ himmetine
Şol birligiñ hurmetine
Al göñlümi senden yana


Rahmetenli’l- ÂLEMîn buyurduğun MuhaMMed Mustafa aleyhisselâm’a duyduğum derin MiNNet/Şükrüne İştirakim hürmetine,
İmam Ali kerremullahi veche’in muazzam HiMMeti/ MuhaMMedî Gayreti hürmetine,
VARlığın Nebiyyü’l- ÜMMî NûR-u MîM/MuhMMed BİZ BİR-İZlik ÜMMETi hürmetine,
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ResimGözlerimi giryân eyle
Hem cigerim biryân eyle
Esrârıña hayrân eyle
Al göñlümi senden yaña


fASLımın ASLına Rücu’/DÖNüşü için öylesine Ağlat ki gözlerim kançanağı olsun!
Ciğerim öylesine yansın ki, nefesim ocakta yanan keBÂB/püryÂN giBi koksun!
Yarattığın küllî ŞEY’de seyrettğimi sonsuz SıRRlarınla devrÂN-seyrÂN-cevlÂN-hayrÂN kalayım şu ÂLEMde!
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ResimEvliyâlar hurmetine
Enbiyâlar ‘izzetine
Mukarrebler kurbetine
Al göñlümi senden yana


Evliyâlar, onlarki SENi DOST Edindiler de DOZT Edinildiler de GELecekten korkusuz ve de GEÇmişten Hüzünsüz her ÂN SENden RAZİ kulların hürmetine,

يَا عِبَادِ لَا خَوْفٌ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَ وَلَا أَنتُمْ تَحْزَنُونَ
Resim---Yâ ibâdi lâ havfun aleykumul yevme ve lâ entum tahzenûn(tahzenûne): Ey kullarım! O gün size korku yoktur ve siz mahzun (da) olmayacaksınız.(Zuhruf 43/68)

BİLElik NÛRuyun İrSALLcisi NEBÎlerin İzzetine ve şerefine,

يَقُولُونَ لَئِن رَّجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الْأَعَزُّ مِنْهَا الْأَذَلَّ وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ
Resim---Yekûlûne le in reca’nâ ilel medîneti le yuhricennel eazzu min hel ezell(ezelle), ve lillâhil izzetu ve li resûlihî ve lil mû’minîne ve lâkinnel munâfikîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne): “Eğer biz şehre dönersek, mutlaka daha azîz (güçlü) olan, daha zelil (güçsüz, zayıf) olanı, oradan (şehirden) çıkarır.” diyorlar. İzzet Allah'ın ve O'nun Resûl'ünün ve mü'minlerindir. Ve lâkin münafıklar bilmiyorlar.(Münafikun 63/8)

Sana yakın olanlar/Mukarreblerin YAKÎNliği/kurbeti hürmetine,

أُولَئِكَ الَّذِينَ يَدْعُونَ يَبْتَغُونَ إِلَى رَبِّهِمُ الْوَسِيلَةَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ وَيَرْجُونَ رَحْمَتَهُ وَيَخَافُونَ عَذَابَهُ إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ كَانَ مَحْذُورًا
Resim---''Ulâikellezîne yed’ûne yebtegûne ilâ rabbihimul vesîlete eyyuhum akrebu ve yercûne rahmetehu ve yehâfûne azâbeh(azâbehu), inne azâbe rabbike kâne mahzûrâ: İşte o çağırdıkları (da), kendi Rab'lerine “onların hangisi daha yakındır” diye (O'na en yakın) vesileyi ararlar ve O'nun rahmetini ümit ederler, O'nun azabından korkarlar. Muhakkak ki Rabbinin azabı, hazer edilendir (korkulandır). '' (İsrâ 17/57)

Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


Resim ‘Aşkıña yoldaş olmaga
Derdiñe dildaş olmaga
Sırrıña hâldaş olmaga
Al göñlümi senden yana


Yâ RABBeNâ!
Sırat-ı Mustakîm YOLunda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemle Yoldaş olmağa,
KULLuğun ANA YASAsı Olmazsa olmaz Sıfatları: FAKRiyyet -> ACZiyyet -> ZiLLet -> İLLet DERDini Gönülden ÇÖZmeye,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemin yüreğinde SıRR-ı Sıfırında HÂL İÇİnde HÂLlenip “Lâ ilâhe İllâ ALLAH MuhaMMedün ResûLuLLAH!” SON-Uçunu BİLmeye-BULmaya-Olmaya-YAŞAmaya/İÇİn,
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ResimEy keremler kânı hâvce
Sensin yücelerden yüce
Ayrılmasun bir zerrece
Al göñlümi senden yana


Mevcudâtın TÜMMüne İkramlarda bulunan keremlerin kaynağı zü’l- CeLÂL-i ve’l- İkrâm RaBBım Teâlâ! Âliyyü’l ÂLÂ olan SENsin!
Gönlüm öylesine ANLAsın ki şah damarımdan/TEK İpimden de YAKÎNsin ve beni YAŞAT SENle ey RaBBım Teâlâ!

EL ALİYY:
Resim

EL A'LÂ:
Resim

EL MÜTEÂLÎ:
Resim

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---Ve lekad halaknel insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh(nefsuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verîdi: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf 50/16)

Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ResimÜmmî Sinân dir Yaradan
Götür perdeyi aradan
Kurtar beni bu yaradan
Al göñlümi senden yaña


Bu ÂŞIK KULun Ümmî Sinân kaddesallahu sırrahu, Kulundur ey YARatan RaBBım Teâlâ!
Yartan/Yaratılan ARAsındaki KULLUK ÖRTüsünü KALdır da,
Beni bu kanı DİNmeyen Ebedî AYRIlık YÂRemden kurtar inşae ALLAHu Teâlâ!.
Ey Yüce Rabbu’l ÂLEMînim benim de gönlümü-özümü-gayemi SENden yana çevir!


ÜMMİ SİNAN DİVANI ŞeRHinden

http://muhammedinur.com/forum/viewtopic ... 259#p82259
Resim
Cevapla

“Dua Köşesi” sayfasına dön