UNUTKANLIK DUAsı..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

UNUTKANLIK DUAsı..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in ALİ kerremallahu vechehu’ye ÖĞRETTİĞİ UNUTKANLIK DUÂsı:


Resim---İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "İmam Ali İbnu Ebî Tâlib kerremallahu veçhe, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e gelerek: "Annem ve bâbam sana kurban olsun, şu Kur’ÂN göğsümde durmayıp gidiyor. Kendimi onu ezberleyecek güçte göremiyorum!" dedi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem ona şu cevabı verdi: "Ey Ebû’l- Hüseyin! (bu meselede) ALLAH'ın sana faydalı kılacağı, öğrettiğin takdirde öğrenen kimsenin de istifâde edeceği, öğrendiklerini de göğsünde sabit kılacak kelimeleri öğreteyim mi?"
ALi kerremallahu veche: "Evet, Yâ Rasûlullah, öğret bana!" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem şu tavsiyede bulundu: "Cumâ gecesi (perşembeyi cumâya bağlayan gece) olunca, gecenin son üçte birinde kalkabilirsen kalk. Çünkü o an (meleklerin de hazır bulunduğu) meşhûd bir andır. O anda yapılan dua müstecâbtır. Kardeşim Ya'kub da evladlarına şöyle söyledi: "Sizin için Rabbime istiğfâr edeceğim, hele cumâ gecesi bir gelsin!."
Eğer o vakitte kalkamazsan gecenin ortasında kalk.
Bunda da muvaffak olamazsan gecenin evvelinde kalk. Dört rek'at namaz kıl.
Birinci rek'atte, Fâtiha ile YâSîN sûresini oku,
İkinci rek'atte Fâtiha ile Hâmim, ed-DuhÂN sûresini oku,
Üçüncü rek'atte Fâtiha ile Eliflâmmîm Tenzîlü's- SECDE'yi oku,
Dördüncü rek'atte Fâtiha ile TEBÂREKE'l- Mufassal'ı oku!
Teşehhüdden boşaldığın zaman Allah'a hamdet, ALLAH'a senâyı da güzel yap, bana ve diğer peygamberlere salât oku, güzel yap!. Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar ve senden önce gelip geçen mü'min kardeşlerin için istiğfat et!.
Sonra bütün bu okuduğun duâların sonunda şu duâyı oku:
"Allah’ım, bana günahları, beni hayatta bâki kıldığın müddetçe ebediyen terkettirerek merhamet eyle!. Bana faydası olmayan şeylere teşebbüsüm sebebiyle bana acı!. Seni benden râzı kılacak şeylere hüsn-i nazar etmemi bana nasîb et!.
Ey semâvât ve arzın yaratıcısı olan Celâl, İkram ve dil uzatılamayan İzzetin sâhibi olan ALLAH’ım!.
Ey ALLAH!. Ey RahmÂN!. CeLâLin hakkı için, yüzün nuru hakkı için kitabını bana öğrettiğin gibi hıfzına da kalbimi icbâr et!. Seni benden razı kılacak şekilde okumamı nasîb et!.
Ey semâvât ve arzın yaratıcısı, Celâlin ve yüzün Nûru hakkı için kitabınla gözlerimi nurlandırmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimi yarmanı, göğsümü ferahlatmanı, bedenimi yıkamanı istiyorum!.
Çünkü, hakkı bulmakta bana ancak Sen yardım edersin, onu bana ancak Sen nasib edersin!. Herşeye ulaşmada güç ve kuvvet ancak büyük ve yüce olan ALLAH'tandır."
“Ey Ebû'l-Hasan, bu söylediğimi üç veyâ yedi cumâ yapacaksın. ALLAH'ın izniyle duâna icâbet edilecektir. Beni hak üzere gönderen Zât-ı Zü’l- Celâl'e yemin olsun bu duâyı yapan hiçbir mü'min icâbetten mahrum kalmadı!."

İbnu Abbâs (radıyallâhu anhüma) der ki: "ALLAH'a yemin olsun, Ali kerremallahu vechehu beş veya yedi cumâ geçti ki Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e aynı önceki mecliste tekrar gelerek: "Yâ Rasûlullah!.” dedi. “Geçmişte dört beş âyet ancak öğrenebiliyordum. Kendi kendime okuyunca onlar da (aklımda durmayıp) gidiyorlardı. Bugün ise, artık 40 kadar âyet öğrenebiliyorum ve onları kendi kendime okuyunca KitabuLLAH sanki gözümün önünde duruyor gibi oluyor. Eskiden hadisi dinliyordum da arkadan bir tekrar etmek istediğimde aklımdan çıkıp gidiyordu. Bugün hadis dinleyip sonra onu bir başkasına istediğimde ondan tek bir harfi kaçırmadan anlatabiliyorum.
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem, bu söz üzerine Ali kerremallahu vechehu'ya: "Ey Ebû'l-Hasan! Kâbenin RaBBi’ne yemin olsun sen mü'minsin!." buyurdu.
(Tirmizî, Daavât 125, (3565)


Meşhûd: Görünen. Şehadet edilen.
Müstecâb: Hoş görülen. * İstediği kabul edilen. İcâbet olunmuş.
Teşehhüd: Şehadet getirmek. * Namazdaki şehadet miktarı oturmak ve "Et-tahiyyât" okumak.
İcbâr: Zor. Zorlama. Cebretmek.
Ta'zim: Hürmet. Riayet. İkramda bulunmak. Bir zât hakkında büyük sayıldığına delâlet edecek surette güzel muâmelede ve hürmet ifade eden tavırda bulunmak.

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l- aliyyi’l- azîm..: Herşeye ulaşmada güç ve kuvvet ancak büyük ve yüce olan ALLAH'tandır..

Kerremallahu vechehu: “ALLAH celle celâlihu, vechini (yüz, yön, taraf) mükerrem (keremli-şerefli) kılsın,!”
Meâlinde dua olup, İmam Ali kerremallahu veçhe, hiç putlara secde ve ibadet etmediği ve çocukluktan beri Allah'a secde ettiğinden, onun ismi anıldığında hürmeten söylenir.
İmam Ali kerremallahu veche, Resûl-i Ekrem aleyhisselâm'ın amcası Ebu Tâlib'in oğlu olup Hicretten 23 yıl önce doğmuş ve Bi'setin/peygamberliğinin ikinci günü imân etmiş, hiç putlara tapmamıştır. Bunun için mübarek ismi söylendiğinde, "Kerremallâhü Veche" diye ta’zim edilir.

Kur'ÂN-ı Kerîm de DUÂmız..:

وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Resim---Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb (karîbun) ucîbu da’vete’d- dâi izâ deâni, felyestecîbû lî velyu’minû bî leallehum yerşudûn (yerşudûne).: Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.(Bakara 2/186)

İnşâe ALLAHu TeÂLÂ
ve ÂMiNe Yâ Muîn ALLAH celle celâlihu!.

nOt: ALLAH Dostu’na sormuştum ki: “YâSîN- DuhÂN- SECDE- TEBÂREKE Sûrelerini ezbere bilmeyen kimseler ne yapacak?.” dediğimde.. "sağ yanına bir masa koyar, sûreleri belirler ve her rekatta ayaktayken Kur'ÂN-ı Kerîmi alıp o sûreleri okur, rükû ve secdeleri yapar.. her kıyamda yine okur ve bitince teşehhüd yapar!.” buyurmuştu.. ezber imkânı olmayan kimse için hîn-i hacette bir ferec kapısıydı..
El hamdu lillâhi rabbi'l’– âlemîn!..
Resim
Cevapla

“Dua Köşesi” sayfasına dön