KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz

Kendi yazdığınız Hikaye, Makale ve Yazıları paylaşalım.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim


Resim

KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz!..


Es SELÂMü Aleykum ve Rahmetullah ve Berekatühü ve Mağfireti ve Hidayeti

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

"ALLAHÛEKBER, zü'l-melekûtî ve'l-ceberûtî ve'l-kibriyâ i Ve'l-azameti."

ezbererime almaya çalıştığım
ilmin kapısı, edebin yapısı, gözümün ve gönlümün nûru olan İmam Ali (keremullahi veche) nin azîz salâvâtını okuyacağım:
"Lebbeyke Allahümme Rabbiye sadeyke... Salâvâtullahi'l-Berri'r-Rahîm! Ve'l-Melâiketi'l-Mukarrebin! Ve'n Nebîyiyine Ve's- Sıddıkine Ve'ş Şuhedâi ve's- Sâlihin. Vemâ sebbeha leke min şey'in yâ Rabbe'l-Âlemin! Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ MUHAMMED'in ibni abdillahi hatemi'n Nebîyyine. Ve seyyidi'l-Mürseline ve imâmi'l-Müttakîne... Ve Resûlî Rabbi'l-Âlemin e'ş-Şâhidi'l-Beşiri'd- Dai ileyke bi iznike's-sırace'l-Münir... Ve aleyhi's- salâtü ve's- selâmü ve Rahmetullahi ve berâkâtühü!."


SEVgili hocam kıymetli kardeşlerim HAYR gecelerimiz bol olsun إِن شَاء اللَّهُ

SEVgili NuruM Hocam
TASAVVUF İZAHı yapmışsınız,
Hafta içinde İçimde OLUŞan titreşimleri SUnmak istiyorum.

diyorsunuz ki;
2- Tasavvuf : AKLın antipotu olan NAKİLle birleşiminden doğan AKL-ı SELİM sahibi bir Tasavvuf öğretim, eğitim ve hizmetçisi olan birisi, AKLı olan birisine bir şey vermeden onda olanı ortaya çıkararak inandırmaya çalışır.
İlahî İlim Öğretimi ve Muhammedî EDEB Eğitimiyle;
BİLmeyi,
BULmayı,
OLmayı ve
YAŞAmayı- YAŞATmayı HEDEFler..

İÇimizi ÖZ güzELiklerinizle sürekli SERi olarak SUlamaktasınız.
sİZden gelen tohumlar uyarı vermekte ve tefekkür kÂN-DİLinin IŞIKları ile HAREKElenen ŞEYler HAREKETlenmekte Şükürler olsun.

Garibanla yaptığınız msn sohbetinizde
ALİ Keremullahivechenin Basacağı OMUZ neydi can?
Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLemin OMUZu!

Es Selâm olsun O'na can!..
bunlar tohum atma BİLirsin
KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz
ve; BİZ BİR-İZ ...
diyordunuz.

Evet NuruM Hocam bunlar TOHUM atma
attığınız her tohum çatlamaya geçiyor…
AKLımızın BUZu eriyince ERiyen SUya kavuşuyor. Titreşimler hız kazanıyor

BASMA kelimesini düşündüm sürekli ve nasıl bir BASıştı bu?
SİYAH ve BEYAZ arasındaki arakesit renklerin tonlarını son derece hünerle kaynaştıran NURULLAHın NÛRu-MÎM tezahürleri ahenkle ARZı endam etti ARZı-HÂLimİZden HÂLimize

Söylediğiniz sÖZ basitçe anlaşılamazdı.
BA’S neydi?
Neyin BA’Sıydı!
Ba's (a): Gönderme; diriltme.

BASılan OMUZ neydi?
BA’SılÂN O'muz?
BA’S-ÂN O!
ayan şekilde DİRİLTME ÂNı Dedirttirmiyor muydu?

İlahî İlim Öğretimi ve Muhammedî EDEB Eğitimiyle; ERENler yüreğinde İSTEnen neydi?

BİLmemizi,
BULmamızı,
OLmamızı ve
YAŞAmamız- YAŞATmamız HEDEFlenme mişmiydi?

TESLİMİYYETi ile İSTİKAMETinde NEFSin mutmain olması isteniyorsa,
Mutmain OL-ÂN, NEFSi -KALB, HÂL makamında YAŞA-YAŞAT, HEDEFine kilitlenmek isteniyorsa;
RIZÂ makamında kine razı oluş için burada Ya ŞEKÜR celle celâlihu diyorum.

Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem efendimizin Mubarek- Muhteşem - MükeMMel ve MükeMMil AY-AKlarıyla BA’S tığı OMUZu Şu kirli Nuriye halimle bunun ifadesinden haya ediyorum.

CEHALETİN NÂRında öldükçe(piştikçe) KEMALATımızın NÛR DİRİlişinde NUR-yemeklerimiz NASİPimiz, KISMETimiz olur إِن شَاء اللَّهُ

Resim---Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem efendimizin “Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu”
buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

buyurduğu gibi ‘’NEFSini BİLen RABBını BULacaktır!’’


ALLAHu Zü’l Celalimiz buyurmuştur ki;
وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمٖينَ
Resim---''Ve ma erselnake illa rahmetel lil âlemîn.: (Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.''
(ENBİYÂ suresi 107. ayet) (Resmi:21/İniş:73/Alfabetik:21)

TEK NEFS!
TEK NEFİS!
TEK NEFES!
TEK BİRR!
O! değilmiydi?

ALLAHU EKBER!

Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem efendimizin OMUZuna BA’S-ÂN ALİ Keremullahiveche efendimizdi

ALİ Keremullahiveche efendimizin omzuna BA’S-ÂN da HAKK DOSTlarımızdır.
YAŞAyan HAYY ZİNCİRinin HALKalarıdır diye düşünmekteyim.
Halka HİZMET edenler HAKKın LUTFuyla OKUrlar.
HAKK celle celâlihu Halkına HİZMET eden sizlerden RAZI olsun.

ALİ Keremullahiveche efendimizin hiç aklımdan çıkmayan sözü aklıma geldi diyorduki mubarek
''BEN GÖRMEDİĞİM HAKKA İMAN ETMEM’’ buyuruyordu.
Nette ise HAKK yerine ALLAh celle celâlihu olarak geçmektedir. Maalesef.

İLİM ŞEHRinin SAHİBi Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem efendimizin CANı ciğeri İLİM ŞEHRinin KABısı ALİ Keremullahiveche PÎRmİZi ÂNlayamamaktalar.
''İLİMsiz ilim İBLİSindir!'' dersiniz hep bize .
illa tabiî ki İLİM!

ALLAHu Zü’l Celalihumuz buyurmuştur ki;
وَقُلْ جَاء الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا
Resim---Ve kul câel hakku ve zehekal bâtıl(bâtılu), innel bâtıle kâne zehûkâ(zehûkan). De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”
17 / İSRÂ - 81

bu Âyeti Kerim’eyi Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem efendimiz Kâbe etrafındaki 360 PUTu kırarken okumuştur.
Her kırılan PUTun bizim BENLİK PUTLARIMIZı simgelediğini
Taşlanan ve taşlaşan benlik putlarımı düşündürmekte ne kadar çok kırmam gereken benlik PUTum var!

360 da çok dikkat çekiçidir.
Bir dairenin çapı 360
Yarı çapı 180 (sıfırın) 0 içinde 18 bin ÂLEMin DEVR-ÂN, SEYR-ÂN -CEVL-ÂN ve HAYR-ÂN HÂLleri!

MERKEZ ve MUHİT ilişkisini merkezkaç kuvveti ne harika MAÂŞALLAH
Her daire gördüğüm de O muhteşem
(nokta) gelir aklıma
KARA DELİK, SIRR-ı SÜVEYDA, SIRR-ı SIFIR

geçen forumda bir yazınızda okumuştum SIRR-ı SIFIR ZEVKleriniz için
sağda SIFIR
solda SIFIR
SIRRI-SIFIR çok hoştu!

Muhiddin Arabî PÎRimİZ (Kaddasallahu sırrıhu): "HAKK (celle celâluhu)'dan hakkını alan esmâ, kadın kapısından çıkar" buyuruyor ki ÂNladığım;
SEBEB-SONUÇ ilişkisinde HAKK celle celâlihu dan hakkını alan ESMÂ kadın kapısından çıkıyor KADIN>kADIN her yaratılan kadın kapısından çıkışında erkek olsun kadın olsun ADINın kimlik ve kişiliği ile İMTİHAN sahasında İMKANlarıyla imtihan ediliyor.

Buradada şunu ifade edeyim ki M. DERMAN baba PİRimin sohbet kasetini yazarken duymuştum..
‘’Aaa şaşkın ALLAHı bilemeyiz. ALLAH zatını bilmemizi sağlayacak hücreyi beynimize koymamıştır’’
Başka bir yerde de ‘’ALLAHın ALLAHlığıyla uğraşma ALLAH ALLAHtır’’ diyordu.

Ve bu HAYYYY zİNCİRi DİRİliğini kıyamete kadar sürdürecektir إِن شَاء اللَّهُ
BİZleride KİR SOHBETlerimizden bu ÖZ-EL PİR SOHBETinde tuttuğu için ŞÜKR-ÂNlarımıza HAMD OL-Sun! dileriz.

HAYYYY denİZinin beden gemisine binen yine-yeni OLUŞların yeni-yeni YARATILIŞ DEST-ÂNının DEVR-ÂNında, SEYR-ÂN eden BİZ BİR-İZ KÛN kervÂNının mesut-mutlu YOLcularıyız HAMD OL-Sun!

TEVHİD Penceresinden BAKIŞ OL-ÂN Bu mubarek PÎR SOHBETimizde,
Rasûlullah SALLallahu aleyhi veSELLem efendimiz ‘’La ilâhe!’’mizi SELL TESLİMİYETimizle TAMlatıp
''İLLÂ ALLAH!’’ımızı SALL İSTİKAMETimizle TÜMlesin HATEMen-NEBİyyi > NEBİyyi-üMMi SIRR-ıyla ERce ERENce ERiştirsin إِن شَاء اللَّهُ

dERin NEFESlerimizin, İDRAKımızı açması ve BİLgi kirliliklerimizden temizlenmek dileğiyle!

Ya Latif celle celâlihu
Ya Kerim celle celâlihu
Ya Rahim celle celâlihu
Ya Vedud celle celâlihu
Ya Fettah celle celâlihu
Ya Settar celle celâlihu
Ya Gaffar celle celâlihu
Ya ALLAH celle celâlihu


Âmin Âmin Ya MUÎN celle celâlihu

Sadakallâhu'l-azîm

dinlediğiniz için teşekkürlerimi sunarım..





Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Hazır ve Nâzır olanın (celle celâluhu) huzurundan hiç ayrılmazdı. Namaza başlarken:
"ALLAHÛEKBER, zü'l-melekûtî ve'l-ceberûtî ve'l-kibriyâ i Ve'l-azameti." buyururdu.
(Hüzeyfe b. Yemâni radiyallahu anhu' dan Tirmizî, şemâil)Nasût, melekût, ceberût, kibriyâ ve azamet (a'mâ) âlemlerinin sahibi Subhanallahû Tealâ'yı tekbir ederdi...
Elbette bu iş, basîret işidir.
Tevhidin aslı astarı ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'e ve Resûlulullah'a sıdk-ü-vefâ ile adl-û-ihlâstır...
Basîret ehli, mârifet ehlidir.
Mürüvvet: sıdk-ü-adl ile (En'âm 6/115 bkz.) dâim-kaim olmaktır...
Sıdk; Ferdaniyyetini idrak, adl ise; Vahdaniyyetini idraktir.


5.3 BÖLÜM: RESÛLULLAH (sav) ve MUHAMMEDÎ OLUŞ ŞUÛRU
ilmin kapısı, edebin yapısı, gözümün ve gönlümün nûru olan İmam Ali (keremullahi veche) nin azîz salâvâtını verelim:
"Lebbeyke Allahümme Rabbiye sadeyke... Salâvâtullahi'l-Berri'r-Rahîm! Ve'l-Melâiketi'l-Mukarrebin! Ve'n Nebîyiyine Ve's- Sıddıkine Ve'ş Şuhedâi ve's- Sâlihin. Vemâ sebbeha leke min şey'in yâ Rabbe'l-Âlemin! Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ MUHAMMED'in ibni abdillahi hatemi'n Nebîyyine. Ve seyyidi'l-Mürseline ve imâmi'l-Müttakîne... Ve Resûlî Rabbi'l-Âlemin e'ş-Şâhidi'l-Beşiri'd- Dai ileyke bi iznike's-sırace'l-Münir... Ve aleyhi's- salâtü ve's- selâmü ve Rahmetullahi ve berâkâtühü!."
"ALLAHUmme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin abdike ve nebiyyike ve Rasûlike ve Nebiyyi’l- ummiyyi ve alâ âlihi ve sahbihi ve ehli beytihi!"
MÂNÂSI: ALLAH'ım!
SENin; KULun, NEBİ’n, Rasûlun ve UMMî-ANA NEBİ’n Efendimiz MUHAMMED salallâhu aleyhi ve sellem'e ve Efendimiz Muhammed salallâhu aleyhi ve sellem'in Aziz Âilesine ve O’na Sâhib çıkan ve Sâhib Çıktığı SAHÂBElerine ve Şerefli-Necib NESLi Ehl-i Beyt aleyhumu’s-selâm’a Salât u Selâm’ımızı Ulaştır!
Teslîmiyyet SELLimizi ve İstikâmet SALLımızı BİZe Nasib ve bereketli kıl!
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz

Mesaj gönderen halimkok »

Değerli Nur-ye Kardeşimiz, gönül ışıltılarınızı bizimle paylaşmanız ne güzel.
İstedim ki onlardan gönlümüze sıçrayanları biz de hem sizinle hem de kardeşlerimizle paylaşalım.

Kâbe’ deki putları kırmak için Hz.Âli kv. Efendimiz bir merdiven kullanamaz mıydı!
Veya ona benzer bir yüksekliğin üstüne çıkamaz mıydı!
Ya da uzunca bir sopa gibi bir şey kullanamaz mıydı!
Niçin SaV Efendimizin omuzları üzerine çıkması gerekmiştir diye soruyorum kendi kendime.

Elbetteki bunda bilemediğim nice HiKMeT-ler vardır.
İnşallah düşünürüz, gönlümüze bir şey doğarsa da senin yaptığın gibi paylaşırız.
Ama şu an için yazıkdıklarını okurken içimden geçenleri paylaşayım istedim.

“Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.” A'RAF suresi 17. ayet)

Ön-Arka-Sağ-Sol Dört yön çevrildiği zaman 360 derece çevrilmiş olur ki bu çember’ dir…

Böyle olunca Altı yönden sadece Yukarı ve Aşağı kalır.
Aşağıdaki yönde ayaklar belirleyicidir.

“Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın.” TÂHÂ suresi 12. ayet

Doğru yere varıldığında ayakkabılar çıkarılır.Çünkü ayakkabının TOPRAK’ la irtibatı vardır.

Hz. Ali (kv) Efendimiz de şüphesiz ki ayakkabılarını çıkarmıştır Âlemlere Rahmet OL-AN SaV Efendimizin omuzlarına basmak için.

Bir kimsenin omuzuna çıktığınızda artık gideceğiniz yeri belirleyen omuzuna çıktığınız kimsenin ayaklarıdır. İSTİKÂMET’ i o belirler.

Bu da TeSLiMiYeT’ i gerektirir. Ayaklarını SAĞ-LÂM yere basmak ta elbette çok önemlidir.

360 derecelik bir daire dönerek PUT-lar temizlendiğinde artık İBLİS’ in yaklaşacağı bir yön kalmamıştır.

Putlardan kurtulmak İblis’ ten kurtulmak demektir. Tersi de doğrudur. İblis’ ten kurtulmak emin olmak aynı zamanda putlardan kurtulunduğu anlamına gelir.


DaiRe' nin MeRKeZ' inde SaV VaR' dır...ve Hz.Ali kv Efendimiz 360 derece dönerek DaiRe' yi TAMamlamıştır.
Yüzünü N yana çevirse Rabbinin Vechini görür...

İçime doğanları AN’ ında paylaşayım istedim. Bilemeyiz ki sonraki AN’ da NeLeR olur..

Muhammedi Muhabbetlerimle…
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Re: KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz

Mesaj gönderen halimkok »

Resim

“Soru ilmin yarısıdır” buyurmuş Hz.Ali (kv) Efendimiz.

Gönüle bir soru düşünce, düşüncenin veremediği cevapları gönül kendi diliyle dile getiriyor.

Gece geç saatlerde, Lunaparkta gördüğüm “TAGADA” canlandı gözümde.




ReSiM’ de de görüldüğü gibi DaiRe Şeklindeydi Tagada.
İnsanlar bindikten sonra hızla dönmeye başlardı.

İlk binenler kendilerince en emin yer olarak gördükleri kenardaki koltuklara oturarak parmaklıklara sıkıca tutunsalar da SAVrulmamak için… Yine de paldır küldür düşenler olurdu. Düşmeyenlerin hali ise düşenlerden de perişandı. Ayakları ve bütün vücutları havalara doğru savrulur sonra hızla koltuklara çarparlardı.

Kimisi ayakta kalarak cesaret gösterirlerdi ortalarda bir yerde. Ancak onların da uzun sürmezdi saltanatları. Fakat düşme şiddetleri kenardakiler kadar olmazdı. Düşseler de hemen ayağa kalkabilecek kadar DeNGe’ lerini SAĞlayabilirlerdi…

Yalnızca en ortada MeRKeZ’ deki NoKTa’ ya gelen bir kişi hızla dönen DaiRe’ de hiçbir şey olmamış gibi ayakta kalabilirdi rahatça.

Âlemlere RaHMeT OL-AN SaV Efendimiz bu KüRRe’ nin MeRKeZi’ dir.
Hz.Ali kv.Efendimiz omuzlarına çıkmakla KüRRe’ nin TaM MeRKeZi’ nde durmuş olmaktaydı. EN EMİN NOKTA’ da…

Çünkü MeRKeZ’ den MuHiT’ e doğru HAKK ve HaKiKâT’ ten uzaklaşma artmakta ve buna bağlı olarak ta Azaben Muhina artmakta idi…

اِنَّ الَّذٖينَ يُؤْذُونَ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ لَعَنَهُمُ اللّٰهُ فِى الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ وَاَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا مُهٖينًا
İnnellezine yu'zunellahe ve rasulehu leanehumullahu fid dunya vel ahirati ve eadde lehum azabem muhina.
Şüphesiz Allah ve Resûlünü incitenlere, Allah dünya ve ahirette lânet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır. AHZÂB suresi 57. ayet

Muhammedi Muhabbetlerimle...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz

Mesaj gönderen simurg »

Çok teşekkür ederim Nur-ye Canım,
konu aynı olsa bile,
farklı yansımalar ve örnekler
anlama ve idrak etme sürecimize katkıda bulunuyor.
Bu sebeple;
Hz. Ali Efendimizin, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin
omuzlarına çıkıp Kabe'deki en büyük putu kırmasını anlatan Hadis-i şerifi
anlamamıza yardımcı oldu yazdıklarınız, çok teşekkür ediyorum.
Allah celle celaluhu razı olsun inşaallah,
ben bu emeğinizden çok memnun oldum.

Ve Halimkok Can kardeşim,
Lunaparktaki Tagada salıncağı örneği de,
merkez hakkında düşünmelerimizi kolaylaştırdı doğrusu
çok teşekkür ediyorum.

Meğer;
Azap, merkezden uzaklaşmak ile kendi kendimizi müstahak ettiğimiz birşeymiş.
Korunaklı ve emin belde merkezin kendisiymiş,
kendi heva ve heveslerimizin ve benliklerimizin peşine takılınca
oradan oraya savrulmak, azaba düşmek,çekilmez sıkıntılara düçar olmak kaçınılmaz oluyormuş.

Belgesellerde, Afrikadaki insanların başlarının üzerinde çok ağır yükleri taşıdıklarını seyreder,

"boyunları büyük zarar görüyor olmalı,
omurgalarına onca yükü nasılda çektiriyorlar,
bu olacak iş değil, başka bir yöntemi neden kullanmıyorlar"
gibi yorumlar ile şaşar kalırdım.

İşin aslı ise başkaymış, anlamaz halim ne bilsin.
Beden merkezine yaklaşınca yük hafifliyor,
ve denge sağlamak kolaylaşıyormuş demek ki,

Bizler dünyanın yükünü üzerimizden atıp, kolayca taşıyabilmek istiyorsak aynen
batınımızda bu kuralı çalıştırmalıyız diye düşünmeye başladım.

Yani kalbi hayat, kalb merkezli düşünme ve yaşama,
Yani merkezde olan Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz
adına, hesabına, şerefine ve O'nun gibi yaşamak.

Çünkü, bize taşıyamayacağımız yük yüklenmedi ya,
mesele nasıl taşıyacağımızı bulmak ve anlamakmış meğer.

yoksa 1 kg birşeyi yol adıkça ağırlaşacağından
bıkıp usanıp elimizden bırakmanın yollarını arayacağız şüphesiz.

ve bu ise sadakat imtihanında hiçbir zaman başarılı olamamamız demek olacak,
Allah muhafaza buyursun inşaallah.

Heva ve heveslerimiz ve benliğimiz geniş çaplı alanlara pek meraklı,
sanıyor ki ne kadar geniş alan o kadar rahat yaşam olacak.

Bu zanlar ve daha fazlasını aramalar bizi ne kadar çok merkezden uzaklaştırıyor
bunu öğrendim sanırım şimdi.

Doğru yerden bakabilince herşey Cemal'in güzelliği, herşey Rahman'ın rahmeti
oluverdi.

Sonsuz teşekkürler ediyorum,
Rabbim batıni hastalıklarımıza tez şifa ihsan buyursun inşaallah,
ki benliklerimiz bizi daha fazla esir etmesin.

Amin.
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz

Mesaj gönderen nur-ye »

halimkok yazdı: Değerli Nur-ye Kardeşimiz, gönül ışıltılarınızı bizimle paylaşmanız ne güzel.
İstedim ki onlardan gönlümüze sıçrayanları biz de hem sizinle hem de kardeşlerimizle paylaşalım.
Resim

Kıymetli kardeşim Halim,
ÇİÇEK VADisinin sÖZlerinde ki ışıltılar, ÖMRüne saçılsın. Rengarenk çiçek buketin için teşekkürlerimi SUnarım...

MUHAMMEDİNUR gönül tekkemize gelen-geçen ve soluklanan kardeşlerimizde KALBden KALBE SEViye geçitlerimizden kÂNa kANA İÇsinler إِن شَاء اللَّهُ
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: KALBden KALBE SEViye Geçitlerimiz

Mesaj gönderen nur-ye »

simurg yazdı:Çok teşekkür ederim Nur-ye Canım,
konu aynı olsa bile,
farklı yansımalar ve örnekler
anlama ve idrak etme sürecimize katkıda bulunuyor.
Bu sebeple;
Hz. Ali Efendimizin, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin
omuzlarına çıkıp Kabe'deki en büyük putu kırmasını anlatan Hadis-i şerifi
anlamamıza yardımcı oldu yazdıklarınız, çok teşekkür ediyorum.
Allah celle celaluhu razı olsun inşaallah,
ben bu emeğinizden çok memnun oldum.
Kıymetli CÂN kardeşim sımurg,
Her ÂN AK-AN GÖNÜL ÇeşmemİZden İÇen, gönlününe SELÂM-et dilerim.
Resim
Cevapla

“►Kendi Yazdıklarınız◄” sayfasına dön