İPEK BÖCEĞİM

Kendi yazdığınız Hikaye, Makale ve Yazıları paylaşalım.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

İPEK BÖCEĞİM

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

EY tırtılım!
ÖZünde ki ger-gefe taaa BAŞtan gerilMİŞsin .
Kanat çırptıkça KANCAN KÂFesinde!
Darağacının DALLarında SALLınırsın

EY tırtılım!
DIŞın dağlandıkça İÇinden ÇIKanla
DALLara gerilecek,
DUT YAPRAKlarını DIŞtan İÇe semirireceksin.

İŞte dumanı tütmeyen ocakta ki AT-EŞLE böyle PİŞecekSÎN!
AL-EV-sİZ yanmalarla PİŞtikçe!

YÜREKte ki İP İLE,
ACIlarını BİLEleyip, İLMek İLMek dOKUyaBİLirsen!
İpince İPEKten ATLAS SALTAyı, atacaksın OMUZa
AYNada BAKtığım benim, gÖRdüğüM senSÎN! diyebirsen
SON-ta uracaksın GÖNÜL KELEBEĞİni!

EY tırtılım!
İPEK ELde etmek istiyorsan DİRİ-DİRİ YANacAksıN!
Böcek olmak istiyorsan, İPEKten vazgeçecekSÎN!

NÛR-ye!


15.03.2012
13.22
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: İPEK BÖCEĞİM

Mesaj gönderen Gariban »

Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: İPEK BÖCEĞİM

Mesaj gönderen simurg »

İpekböceği,
İpeğin BÖCEĞİ
Böceğin -->İPEĞİ..

Yani aslında birisinin bir şeyinden söz ediyoruz burada.
Hak var,aitlik var, elbetteki hukuk var.
Neresinden baksak başka türlü bir şey,
Aslında ipekböcekleri kozasından çıktıktan sonra
kırılmış kabuktan da ipek elde ediliyormuş,
Yani böceğin kabuğunu zorla almazsak
o kelebek olup muradına erip, ömrünü tamamladıktan sonra
kalan kozadan ipek elde etsek ne güzel olur.
Kim icad etti ki ipek kumaşı?
Toprak olacak bir bedeni ipeklere sarmak da neyin nesi ki?

Tırtıllar onca çok sayıdaki ayakları olmasa
o kadar çabuk örüp bitiremezlerdi kozayı sanırım.
Kırk ayaklı olmak ne güzel,
kırk kanatlı olmak ondan da güzel olsa gerek.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: İPEK BÖCEĞİM

Mesaj gönderen Gariban »

Yaprak -> Dudetu’l-Kazz -> Kazz’dan Koza -> Ferâşe

Yaprak yeme dönemi Şeriat,
Tırtıllık Dönemi çile çekiş, kırk ayakla sürünerek daldan sala yaşamak, Tarikat Dönemi,
Kozada olmak, Resulullah sallallahu aleyhi vessellemde, Rahimiyette olmak, Mârifet Dönemi,
Ferâşe olmak Hakk ile Hur-i ayn olmak ve Hakikat Dönemi,


İpek ipek içindeymiş, üç kat rahminde KeLeBeK
Ölmeden ölüp de demiş, Lebbeyk Allahümme LeBBeYK!..

Yaprağın dirisin yermiş, Rabbin Dudetu’l-Kazzı
BiL-BuL-OL-YAŞArmış, Söz, Zevki Sohbet, Hazzı


Kazz: Bükülmüş ibrişim. Ham ipek
Dude: Kurt, solucan, böcek.
Harir: İpek
Ferâşe: kelebek
Cevz: Koza

Es Selam ve Sevgiyle
garibAN
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: İPEK BÖCEĞİM

Mesaj gönderen nur-ye »

ResimZEVK4791

ne felsefe ne tasavvuf.. Resim koza sarmak koza çÖZmek
can içinde can derdidir.. Resim canını ateşe kÖZmek
nefsin fotoğrafı İŞte!.. Resim kalemin UCu ihvÂNi!..
“OLsun!-OLmasın!” Resim OL-ANda.. ÖMRün ÖZetini ÖZmek!..


13.02.12 20:48
tktktrstkks..brs..



Her ZAMAN, her YERde, her HÂLde ve BİR HÂLde -> MuhaMMedî'ce....

AŞKta AŞKtan AŞKa AŞKla!..

Resim ''AŞK-> İpek böceği hayat HaTMidir ki;
Yumurtasın DEVRini,
Tırtılının SEYRini,
Kozasının CEVLini
Kanatlarının HAYRını
7 İstiare İKLiminde YAŞAmaktır..

İpeK Kelebeğinin yeni yumurtasın SONucu yine;
ya Ateş-İpek.. ya da Şehvet-Şehâdet hayyı…
AŞKı ise -> ANLAtılamayanıdır!..''



İstiare:
Eskiden Araplar'dan bir kimse yolculuğa çıkmak istendiğinde, bu yolculuğun kendisi için hayırlı olup olmadığını anlamak için fal oklarına başvururdu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu âdeti kaldırarak onun yerine istihareyi getirmiştir.
(İlmihal 1, İman ve İbadetler, Türkiye Diyanet Vakfı, 1999)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Biriniz bir iş yapmaya niyetlenince farzın dışında iki rek'at namaz kılsın ve şöyle desin: Ey Allahım, ilmine güvenerek senden hakkımda hayırlısını istiyorum, gücüme güç katmanı istiyorum. Sınırsız lutfundan bana ihsan etmeni istiyorum, gücüme güç katmanı istiyorum. Ben bilmiyorum, ama sen bilyorsun, ben güç yetremem ama sen güç yetirirsin. Ey Allahım! Yapmayı düşündüğüm bu iş, benim dinim, dünyam ve geleceğim açısından hayırlı olacaksa, bu işi benim hakkımda takdir buyur, onu bana kolaylaştır, uğurlu ve bereketli eyle. yok eğer benim, dünyam ve geleceğim için kötü ise, onu benden, beni ondan uzaklaştır. Ve hayırlı olan her ne ise sen onu takdir et ve beni hoşnut ve mutlu eyle!"
(Buharî, Teheccüd, 25)

Resim


Resim


İPEK BÖCEĞİM

Küçükken ananemler ipek böceği yetiştiriciliği yaparlardı.
Köyde İmeceye meci derlerdi. Bütün kadınlar çocuklarıyla birlikte SARılan kozaları ÇÖZmeye giderlerken ananem bizi de götürürdü.

Bir nevi bağ bozumu, Buğday harmanının hasatı gibi,
ipek böceği de köylüler için bir hasattı.
Hayaller kurulurdu kimine elbise kimine ayakkabı kimilerine başka bir şey, umuttu ipek böceği!
Başka yerde bulunmayan "Bulunmaz Bursa kumaşı!" alınırdı gelinlik kızlara, agaları tarafından!

Seneden seneye ipek böceği satmaya gidilen BUrası BURSAnın KOZA HANına dönüşte annem büyükbabamdan Türküleri yakılmış " HALKALI ŞEKER" istermiş.
şimdilerde çocuklar bakmaz bile yüzüne o kadar çok şey var ki önlerine serilen...

O günlerden kalan yaşayanları gördüğümüz de "minicik ellerinizle ne güzel de koza çözerdiniz" derler. Onlara göre biz şehir çocuklarıydık. Fark görürlerdi yaşadığımız ortamdan dolayı. 7 den 70 mişine hürmet görürdük.

Elk. yoktu o zamanlar köyde gaz lambaları yakılırdı. Son evresi (4.ncü evre) olan Kanatların HAYRını 7 İstiare İKLiminde YAŞAmak için tırtıla Pinar (laden), eğrelti ve boruk (boru otu) adı verilen bitki dalları konulurdu tablalara.

Koza yapacakları sıra çok hırçın olurlardı. Doğumu başlamış kadın gibi çırpınırlardı. Kulakları delercesine Çığlık çığlığa bir ses SARardı etrafı! Birbirlerini ezercesine SARılacak DALL ararlardı CAN HAVLiyle Kozalarında SALLınmak için.

Ananem başlarında olurdu çoğu zaman. 3 katlı evin bir odası hâne sakinlerine diğer büyük bölümü ipek böceği tırtıllarına tahsis edilirdi.
Bazen de bizi gönderirdi ananem. Tabladan kaçmasınlar tırtıl heder olmasın diye kaçanları toplar dalların üstüne koyardık. Kardeşim çok korkusuzdu ben biraz korkaktım tırsardım. O koynuna doldurdu kaçan tırtılları. oyun oynardı onlarla. Kucağındakilerinin bir kısmını benim üzerime yapıştırıdı. Sonra ananem hışımla gelir kızardı bana "sen ablasın niye oynatıyorsun" bir yaş bile yoktu aramızda. Ama ablaydım ya.

Boruk DALLarına tutunan böceklerin kozaları temiz olurdu. Demekki AKLını kullanan tırtıl tutunacağı DALLı iyi seçiyor, TESLİM OLuyordu..
Teslim olmakta zorlananların seçimi pinar (laden), eğreltiyse dalların kurumuş yapraklar yapışır zor temizlenirlerdi.
KİŞİ tutunacağı DALLı iyi seçmeli ve TESLİM OLmalı ki SALLınacağı SALLıncakta İSTİKAMETin KEYFini sürsün.

Boruk dallarında yaprak olmaz sadece sarı çiçekler açar ve kokusuda müthiştir. Her sene baharda ormandan toplar vazomuza koyarız. Annem ANılarındaki bu kokuyu ÖZlüyor demekki.

Kul İhvÂNi Hocam dün geceki Cuma sohbetinde " her nefis kendinde olan Kemalât kozasını ÖRmekle mükelleftir. Ne yazık ki herkes kendindekini dışarda arıyor. Kendi içindekini kendi ile ÖRmeyi AKIL EDemiyor. " Diyordu.

Sohbetlerde soru pek soramıyoruz. Sormamıza gerek bırakmıyor Kul İhvÂNi Hocamız. Gün içinde veya bir hafta boyunca düşündüğümüz şeyleri arka arkaya sıralıyor, bizi her zaman HAYRette bırakarak tohumları atıyor yeşertmek bizlere kalıyor. ilmek ilmek kozamızı dOKUmamıza yardımcı oluyor.

Felsefede beni (ego) kandırılarak inandırma vardır. çürütülmeye mahkumdur.
Tasavvufta ise " BEN" e hizmet edilerek ÂNlatılır ve ÂNlaması sağlanan, İNANanır.

“OLsun!-OLmasın!” ResimOL-ANda.. ÖMRün ÖZetini ÖZmek!..
“OLsun!-OLmasın!” derdinden çıkar; OL-ÂN hükm-ü HAKKtır der.
"ÖMRün ÖZetini ÖZ"-ER ÖZümdür der. "KÛN fe yeKÛN" kervÂNında kelebeğini uçurur. ÖZünü HAYR-ÂNa serer!

Düşünüyorumda şimdilerde TIRTILın bütün bu evrelerine şâhid olmuşum.
kendi İÇimde ki TIRTILımın yumurta DEVResini devrederek,
tırtıllığını SEYRetmesini,
Kemâlât kozasını CEVLederek
kanatlarının HAYRını HAKK üzere HATM ederde 7 İstiare İKLiminde YAŞAmasına ŞÂHİD OLurum إِن شَاء اللَّهُ

"KÛN fe yeKÛN" kervÂNının KıtMÎRinin "ÖMRümün ÖZeti ÖZümdür" dediği gibi;
SEVgili CANlar HEPimizin ÖMRü; ÖMRümün ÖZeti ÖZümdür olsun إِن شَاء اللَّهُ
Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: İPEK BÖCEĞİM

Mesaj gönderen simurg »

Her tırtıl kendi kozasını kendisi örmekte.
Kendi ağzı ile beslenip, kendi kendisine büyümekte.
Çirkinse de kendisiyle, güzelleşirken de sadece kendisiyle.
Kimse yok elinden tutan.
Yolunu içindeki İlham-ı İlahi göstermekte.
Menziline sevkende de yine aynı İlham-ı İlahi.

İpek liflerini, böceğin ipekten kozayı dokumasını, ipeğin kumaş olmasını,
ipek ipliğinin mikroskpta incelenmiş halini,
ipliğin çeşitlerini, dokuma türleri ve kullanım alanlarını,
bütün bunları kapsamlı bir ders olarak öğrendik yakın zamanda.

İpekböceğine "Yakin- Karib" olduk bir anlamda.

İnsana uyarlanmış "koza örme" "kozadan çıkma" serüvenini çok güzel anlatmışsın Nuriye Can'ım.
Bereketlendik hamdolsun.

Tırtıl bile komşularından ya da başka birilerinden icazet alarak değil de,
Rabbisinin verdiği iç mesajdan aldığı bilgi ve ilham ile,
Tam Teslimiyyet ve Riayet ile görevini eksiksiz yapmakta ve yaşamını sürdürmekte.

Neye hizmet ettiğini, amacın ne olduğunu sorgulamadan,
Eleştirip, yargılamadan,
Beğenmemezlik etmeden, tembelliğe düşmeden,
Gaflet ve başıbozukluk göstermeden,
Kıyas ve mukayese ile yolunu şaşırmadan görevini yapmakta.

Her ibret bir berekettir hamdolsun.
Ve herşeyde bizim için örnekler ve ibretler var.
Gördüğümüzce!
inşaallah görenlerden ve gördüğü ile amel edenlerden olalım. Âmin!.

Evvelce, ipekböceğinin sıcak suyun içine atılarak, ipliklerinin kesintisiz alınması yöntemini öğrenmiştim
bu bana üzücü ve çok acımasızca gelmişti.

Şimdi,
"Ateş" hakkında da bilgiye (İLİM) Yakin olmak yolunda bulundurulmamızın da vesilesi ile düşündüklerim daha farklılaştı.
Canlar Aslına Vuslat etmek meselesinde, Usul tercihi yapmıyor, yaptırılmıyor.
En uygun Usul kullanılmak suretiyle maksad neticeleniyor.

Kaideler belli, dışına çıkılamaz, görmezden gelinemez,
bütün kâinat ve varlıklar için durum hep böyle
ve istisnalar da bu kaideleri ancak güçlendirmeye yarıyor.

Sadece İnsan Akıl bahşedilmiş olduğundan dolayı,
İllâ kaide icad etmek, ve bah3ane ve kılıflarda bulmak, derdinde herşey için.

Yoksa İnsan'ın ne için yaratıldığı,
Hükümler (Ahkam)
Şartlar (Şeriat)
İzlenecek yol hep belli.
Kapalı ve bilinmez olan hiçbirşey yok, Aklın örttüğünden gayri.

Şimdi bir ipekböceğini kendimize mürşid de edebiliriz.
Onu görmezden gelip, bu İlahi sanat neşesi ve eserini Haksızlıkla hebâ da edebiliriz.

İşte herşey bu kadar kısa ve Öz olarak anlatılabilmekte, anlaşılabilmekte.

Hayat ve herşey de aynı böyle.
Bu iki görünen tercih de aslında Birr Tek tercih ve Yol göstermekte Bize.
Arakesitteki İtidal ve Refah, Ferah, Selâmet Yolu O.

Her iki yol ve tercih bir tercih haline ancak böylece getirilebilmekte.
Biz "acı denizi, tatlı denizi" bir kaba koyup, elimize de bir kaşık alıp, biribirine karıştırarak Birr edemezmişiz meğer.

İkisinin arakesitinde, kıldan ince, anlatılamaz olan sınırda, sınırsızlık bileşkesinde Birr'leyebilir mişiz.

Yani.
Yüksek İLİM-İRADE-İDRAK-İŞTİRAK ile
seçerek, görür hale gelerek,
Aklımızı Hürr' ederek,
sıcağın soğukla arasındaki ince noktaya,
iyinin kötü ile arasını ayıran ipincecik belirsiz, belirleyici unsura,
hatta unsursuzluk halsiz mahalline vasıl olmak suretiyle,
BİRR.
Ve Tevhid İdrakine Vasıl olabileceğiz inşaallah.

Arakesitte bir kez olsun, Lutuf ve İhsan ile bulunmadan
ve Hakk ile Yaşamadan bunu anlamamızın imkanı asla yok.

Anlamak Lutfuna mazhar olunduğunda ise, bunun ancak İhsan-ı Rabbani olduğunu bilmek.
Bildiğine Teslim olmak, Yaşamayı Birr'in Takdiri ile kabul etmek.
Ses'i soluğu sıfırlamak.
İçeride bulunabilecek olanı dışarıda arayıp durmuş olmak kördüğümünden kurtuluş selâmeti olmakta.
İnşaallah ve Âmin!.

Her ipekböceğinin kaderi, daha çekirdek olduğu halden itibaren aynı.
farklı bedenlerde aynı hisle yaşanacak olan,
Birr hikaye ve Birr Sırr.

Sırrın sır olması örtülü olduğundan değil ama,
Sırr, kendinden vazgeçmek pahasına yola düşmek, yolda bulunmak, yolda ölmek. demek.

Ölüm ise bize ancak Dost.
/

"Ölüm Bize Dost"
Bu ayrı bir konu ve yazdırılacaktır inşaallah.

/
Resim
Cevapla

“►Kendi Yazdıklarınız◄” sayfasına dön