<MÜ'MİNİN YAPMASI GEREKEN İŞLER>

Abdulkadir Geylani (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

<MÜ'MİNİN YAPMASI GEREKEN İŞLER>

Mesaj gönderen aNKa »

Resim


Resim MÜ'MİNİN YAPMASI GEREKEN İŞLER Resim


Mümin evvela farzları yapmalı.
Bundan sonra sünnet-i şerifleri yerine getirmeye gayret etmelidir.
Daha sonra bunların dışında kalan ibadetleri yaparak faziletli işleri takip etmelidir.

Farzı bitirmeden sünnetle uğraşmak, pek akıl kârı değildir. Zaten farzları terk ederek yapılacak işler makbul değildir.
Buna bir misal vermek lazım gelirse şöyle demek yerinde olur:
Bir kişiyi padişah emrini yapmaya çağırıyor; O zata gelince, gitmek istemiyor; padişahın hizmetçilerinden birinin sözünü yerine getirmeye uğraşıyor.

Hz. Ali (K.V.) bir Hadis-i Şerifi şöyle rivayet eder:
- “Farzı bırakıp nafile ibadetle uğraşan, doğuracağı zamana yakın çocuğunu düşüren kadına benzer.”

Yapılan ibadetin yerine gelmesi için ilk önce farzları yerine getirmelidir. Aksi halde yapılan ibadetlerin kabulü güç olur.
Buna ikinci bir misal olarak sermayesini bilmeden, ticaret yürüten taciri göstermek yerinde sayılır. Bir tacir evvela sermayeyi bilmeli ve onu kurtarma yolunu bulmalıdır. Keza bir müminin de ilk başta farzı bilmesi gerektir.
Şunu da burada belirtmek yerinde olur; bir kimsenin sünneti yapmadan bazı evliyanın keşif yolu ile naklettikleri ibadeti yapmaya çalışması yerinde görülmez.

Farzlardan bazılarını şöyle sıralamak yerinde olur sanırız.
Başta haramı bir bütün olarak bırakmak, en büyük farzdır.
Sonra hassaten şirk yolunu bırakmak gelir…
Hak ve hakikat karşısında itirazı bırakıp doğruya uymak da farzdır.

Yine farzların arasında halkın hizmetini görmek, onlara yardım etmek vardır. Bu arada ilahî emirleri zedelememek yerinde olur…
Çünkü Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:
- “Hakk’a (C.C.) isyan şeklinde mahlûka koşmak yakışmaz.”



Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) - Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)
En son aNKa tarafından 17 Mar 2009, 00:09 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
nurluabdullah
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 2
Kayıt: 16 Mar 2009, 02:00

Mesaj gönderen nurluabdullah »

Selamun aleykum.

Yazınız çok güzel olmuş. Allah razı olsun. Ancak bir husus biraz eksik kalmış gibime geldi. Müsadenizle arz edeyim.

33 / AHZAB - 21
Lekad kâne lekum fî resûlillâhi usvetun hasenetun limen kâne yercûllâhe vel yevmel âhıre ve zekerallâhe kesîrâ(kesîren).
Andolsun ki, sizin için ve Allah'a ve ahiret gününe (Allah'a ulaşma gününe) ulaşmayı dileyen ve Allah'ı çok zikredenler için, Allah'ın Resûl'ünde güzel bir örnek vardır. (Ali Bulaç Meali)

ahzab 21. ayete göre Farzlarla beraber sünnetler de çok önemli. Çünkü Allah'ın resulü ne yapmışsa mutlak surette Allah yaptırdığı için bizim de mutlak uymamız emredildiğine göre sünnetleri de terk etmemiz uygun bir davranış değildir. Çünkü yukarıdaki ayet ışığında sünnetler de (her ne kadar yapılmazsa günah yoksa da) Allah'ın dolaylı farzı gibidir.

Dikkatinize sunmak istedim.
Allah razı olsun.
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

Rasulullah sav. den gelen nakille İslam Dini oluşmuştur.

Yani Kur'an-ı Kerim'i Rasulullah sav. den duyduk ve öğrendik. Buna keza Farzlar dahil her şeyi yaşayarak öğreten Rasulullah sav. dir.

Ben de acizane Rasulullah sav. in Veda Hutbesinde belirttiği iki konuya Kur'an ve Sünnet'lere önem vermeliyiz diyorum.

Muhammedi Muhabbetle...
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Ve aleykümes-Selam nurluabdullah kardeşimiz öncelikle Muhammedi muhabbet ve hasbi hizmet kervanımıza hoş geldiniz.
Foruma taşıdığım yazı bendenizin olmamakla beraber kaynak olarakta belirttiğim Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) hazretlerinin Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler) eserinden alıntı olan bu yazıda sizin belirttiğiniz bir husus eksikliği görünmüyor.
Dikkatli okursanız göreceksiniz ki burada sünneti terkten bahsedilmiyor. Sadece öncelikler belirtiliyor.
Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin getirdiği Şeriat-ı Garra da Farz ile Sünnet-i Seniyyenin öncelikleri bilinmesi gereken bir husustur.
Elhamdülillah BİZler Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin Sözlerini, Amellerini, Ahlakını ve Halerini; Bilip - Bulup - Olup - Yaşama gayretkeşliği içerisinde olan Muhammedileriz...
Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin Amellerini ve Fiillerini Tarikat-ı Muhammediye bilip O'nu (s.a.v.) Mürşit-i Mutlak kabul ederiz...
Yani demek isterim ki öylesine Sünnet-i seniyye terkini kabul edemeyiz ancak herşeyin değerini ve dengesini bulmaya azim ve gayret gösteririz...
Değerli kardeşim sizin dediklerinize çok katılıyorum ki zaten farklı birşey de söylemiyoruz sanırım yinede yanlış anlaşıldıksa affola şu fakirden biliniz, ancak Pirimiz Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) hazretleride aynı şekilde düşünür ve cevap verirdi diye düşünmekteyim...
Tekrar gönül sitenize hoş geldiniz..
Muhammedi muhabbetle selamlarım.
Resim
Cevapla

“►Abdulkadir Geylani◄” sayfasına dön