yalnızlık

Cevapla
Kullanıcı avatarı
turabi
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 76
Kayıt: 14 Şub 2008, 02:00

yalnızlık

Mesaj gönderen turabi »

AAAHHH .........
BİZ NEYİ BİLİRİZ, NEYİ BİLMEYİZ, BİLEN BİRİSİ ÇIKSIN DA BİLENLERİN NE OLDUĞUNU BİLELİM...
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

...LLA...

arada eksik kalan harfleri de ben tamamladım Turabi kardeşim...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

EYVALLAH.. EYi VALLAHi..
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

A benim güzel kardeşim Halimkök, ne bildin ki tamam olduğunu?
...LLA... ile mi tamam olur? ALL... ile mi tamam olur? Bir de de bile'lim... :roll:
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Bir kitabın arkasında okudum bugün, zaman zaman hissettiğim birşeydi okuduğum. Okuyunca da gülümsedim ve sanırım gönlüm destekledi. Belki bendeki halin hissiyatı idi belki sizdeki Turabi kardeşim. Diyordu ki:
"Her kul tektir.Tek doğar,tek yaşar,tek ölür, tek başına hesaba çekilir.Çokluk görüntüsü vehimden ibaret..."
Bu anlamda geceleri farkına daha çok vardığımız, hastalandığımızda, kalbi hüzün içine girdiğimizde daha ziyade hissettiğimiz yalnızlığımız aslında tam bir hakikat...
Siz bi AAAHHH ! çektiniz, biz o ah'tan aldık neler dedik, daha da neler denilecek kimbilir?
Kimbilir sizde bu ah! ı çektiren, yazdıran, paylaştıran ne sözler var?
Kimbilir? belki onları da paylaşırsınız...
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Değerli Güllale kardeşim, bana sorarsanız doğrusu "...LLA..." ile tamam olur...

Çünkü çekirdek ortadadır...merkezde yani...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

O zaman, çekirdeğin içeriğini açabilir misin Halimkök kardeşim? Yani bu çekirdek ekildiğinde ne yetişir? Çiçeği nasıldır? meyveye duru mu? Durursa kokusu, rengi,tadı nasıldır? Yararları nelerdir? (bunlar hulusi kalb ile bilginin açılması için sorulmuş sorulardır, hem de okuyanlara açık olarak...)
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Allah sizden razı olsun Değerli GÜL-ümüz, LÂLE-miz...
Siz sordukça ben de kendime soruyorum... içime doğanları da o anda yazıyorum... tıpkı şu anda yaptığım gibi...

Çekirdeğin ne olduğunu anlamak için O'ndan ortaya çıkan ağaca ve meyveye bakmak lâzım... Tabiattaki toprağa hangi çekirdeği ekerseniz onun ağacını, meyvesini görürsünüz...

Ama insanın toprağı öyle değildir... her insanda aynı çekirdek, yani AYN-ı ÖZ gizlidir ama tezahürleri farklı farklıdır...

Fakat şu aşikardır ki her birisinde çekirdek toprağın içine ÖZ-üne gizlenmiştir...

Turabi kardeşimin çektiği derin "AAAAHHHH" ın da AŞK çekirdeğini ekmek için GÖNÜL TOPRAĞI'na vurulan kürek darbelerinden dolayı çkan bir feryat olduğunu... o çekitiği AAAAHHHH ın tam ortasından açacak filiz ile
AAALLAHHH diyerek yeşeren bir GÖNÜL gördüğümü anlatmak istedim...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

halimkok yazdı:Resim

Söyle CAN-ım KULİHVANİ, yüreğinle duy da beni,
Önce CAN mıdır CÂNÂN mı, bir kenara koy da beni,
Çekirdek, ağaç, dal-budak, meyveye uzanır dudak,
Yine çekirdek kaldı bak, kabuğumdan soy da beni.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

halimkok yazdı:Resim

Çare belledim çileyi,
YAR’in gözü yukarda,
ATEŞ’in tadı yok KAR’da,
YOL’una öldüğüm YAR,
Gezdirir diyar diyar,
HÜZNÜN tadı yok BAHAR’da.

Halim KÖK
30.04.2008
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Hâlimce SEVgiler..

ZEVK 3312

Toh.. Resim Ağa.. Resim TOHUM Resim AĞAÇ Resim Toh.. Resim Ağa..

“KûNKEREM’in KANDİsidir! Resim sÖZü cÂNdır – ÖZü cÂNÂN!
Nakille BULuşÂN AKLın doğurduğu Resim Kâmil insÂN!
TecELlî, TEK-BİR TİTREşim! Tevhid Temâşâsı Resim ZamÂN!
Ne GEÇmiş - Ne GELecektir, Yarım Nefese ASL Resim OL-ÂN!...

31. 08.2008 00:37
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Eyvallah Canım Hocam, yüreğine sağlık...

D-UYdum ki YÂR BİZ’e gelmiş,
AŞIK-larla SÖZ’e gelmiş,
Sevgi O-lmuş GÖNÜL-lerde,
GÜL-ler ile YÜZ-e gelmiş…
Dedim ki YÂR tıpkı BEN-sin,
SEN’i SEV-mek ne güzelmiş.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

Güllale ve Halimkök kardeşlerim sizin tohum konusundaki tefekürleriniz eşkiya filmindeki Cumali ile Eşkiyanın son sohbet sahnesini hatırlattı.

Ölmek üzere olam Cumaliye Eşkiya rolünde Şener Şen şöyle söylemektedir:


-Korkma sadece toprağa gideceksin. Sonra toprak olacaksın , sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin. Oradan özüne ulaşacaksın. Çiçeğin özüne bir arı konacak , belki o arı ben olacağım...


Es Selam

[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Eyvallah, Turabi,
Eyvallah Halimkök,
Eyvallah Kulihvani,
Eyvallah Kul,
Bundan yürüyerek derim ki bana bunu tefsir eder misiniz?

"Elhamdu lillahi'llezi lem yettehiz veleden,
ve lem yekun lehu şerikun fi'l-mülki
ve lem yekun lehu veliyyun mine'z-zulli"
Resim
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »


İSRA 111.

Ömer Nasuhi Bilmen’e göre

Meali:

111. Ve de ki: Hamd o Allah Teâlâ'ya mahsustur ki, bir çocuk edinmedi ve onun için mülkte bir ortak da yoktur ve onun için acizlikten ötürü bir dosta ihtiyaç da yoktur ve o'na tam bir hürmetle hürmette bulun.

Tefsiri:

111. (Ve) Ey Yüce Resul!. Kerem sahibi yaratıcına hamd ve senada ve kullukta bulunacağın zaman (de ki: Hamd o Allah Teâlâ'ya mahsustur ki) kendisi için haşa (bir çocuk edinmedi) öyle Yahudilerin, Hıristiyanların ve Beni Melih denilen bir kısım müşrik kabilelerin iddiaları bâtıldır. Hiç kimse, Cenab-ı Hak'kın çocuğu olamaz. Allah Teâlâ çocuğa ihtiyaçtan uzaktır. Çocuklar, anne-babanın birer parçası demektir, mahiyetleri müşterek bulunmaktadır. Yüce Allah, ise parçalara ayrılmaktan başkalarıyla aynı mahiyette bulunmaktan uzaktır, beridir. Şüphesiz inanıyoruz.. (Ve onun) o kâinatın yaratıcısı (için mülkte) Hanlıkta, kâinatın tamamına hâkimiyette (bir ortak da yoktur.) "seneviyye" topluluğunun iddiaları gibi tanrılıkta çokluk olamaz. 0 takdirde kâinattaki yaratıcılıkları, hâkimiyetleri sınırlı, kendileri sonsuz kudretten mahrum bulunmuş olurlar. Böyle bir hâl ise, Hanlığın şanına asla lâyık olamaz. (Ve onun için) o ortak ve benzerden uzak olan Allah Teâlâ için (acizlikten ötürü bir dost da yoktur) kendisine hâşâ bir noksanlık bir acizlik yönelemez ki, onu defetmek için kendisine yardım edecek bir kimse düşünülsün. Öyle bir düşünce, Hanlığın şanına, kudret ve büyüklüğüne aykırıdır. (Ve) Resulüm!. Ve ey hakikî mümin olan herhangi bir zat!, (ona) o Yüce Yaratıcıya (tam bir hürmet ile hürmette bulun) onun çocuktan, ortak ve benzerden, başkalarının yardımlarına ihtiyaçtan uzak olduğunu hatırlayarak tam bir hürmetle birlemeye ve yüceltmeye devam et, kulluk vazifeni yerine getirmeye çalış..
İşte İslâm dini, bütün insanlığa böyle yüce bir vazife, bir dinî terbiye öğretmekte ve telkin etmektedir. Artık biz böyle mukaddes bir dine böyle bizleri irşat eden ve aydınlatan bir hikmetli Kur'ana kavuşmuş olmamızdan dolayı kulluk secdesine kapanır, mukaddes yaratıcımızı birler ve yüceltir ve ona tam bir hürmet ile hamd ve senaya devam ederiz. Başarı Allah'tandır.

İSRA 111.

Diyanet’ e göre

Meali:
“Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan,zillet ve acizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihyiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur” de ve onu tekbir ile yücelt.

Tefsiri:

111. Ayetin metnindeki veled kelimesi sözlükte "erkek evlât" anlamına gelmekle birlikte, âyette hıristiyanların Hz. îsâ'yı Allah'ın oğlu olarak telakki eden inançları; keza put perest Araplar'ın, erkek çocuklarını kendilerine, kız çocuklarını Allah'a nispet etmeleri, melekleri Allah'ın kızları saymaları şeklindeki bâtıl inanç ve telakkilerine işaret edilmiş olmalıdır. Bunu göz önüne alarak mealde bu kelimeye "çocuk" anlamı vermeyi uygun bulduk. Âyette ayrıca Allah'ın hüküm ve hâkimiyetinde ortağı bulunmadığı, O'nun için acizlikten, dolayısıyla kendisine yardım edecek bir destekçiye asla ihtiyacı olmadığı hatırlatılarak, müslümanların dilek ve ihtiyaçlarını yalnız O'na arzetmeleri, hayatlarını buna göre düzenlemeleri, bu inancın verdiği onurla gayretlerini üretken kılmaları gerektiğine işaret edilmektedir. Tekbir buyruğu da müslümanın Allah'ı bu inançla yüceltmeleri anlamına gelmekte; böylece sûre, İslâm'ın ulûhiyyet ve tevhid inancının âdeta özeti olan veciz bir dua örneğiyle son bulmaktadır.


Umarız ki buradaki meal ve tefsirler faydalı olur.

Es Selam
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »



Kıymetli Canlar şimdi de aşağıda yeralan bilgilere ulaştım. En doğrusunu ALLAH CC bilir.


İzzet Ayeti

(111) «De ki: Çocuk edinmeyen...»Bu Ayetin Tefsiri:

Ayetin «De ki: Hamd o Allah'a ki çocuk edinmemiştir» cümlesi yahudi, hıristiyan ve Beni Müleyh araplar aleyhinde bir ilâhî reddiyedir. Çünkü yahudiler «Üzeyr Allah'ın oğludur», hıristi-yanlar «Mesih Allah'ın oğludur», Beni Müleyh de «Melekler Allah'ın kızlarıdır» derlerdi. Cenab-ı Hak onların sözlerinden yücedir.

Çocuk edinmenin nefyedilmesi, evlat edinmenin de nefyine delâlet eder. Yani Cenab-ı Hakk'ın ne sulbünden gelen evladı, ne de öz evladı vardır. Nitekim Ihlas Suresi'nde «Doğurmadı» buyurulmaktadır.

«Hakimiyette ortağı bulamayan» cümlesi müşriklerin rububiyette şirk koşan putperestlerin aleyhinde bir reddiyedir. Ve aynı zamanda uluhiyetteki ortaklığı nefyetmekten de kinaye olmak suretiyle putperestler aleyhinde bir reddiye olur.

«Acizlikten dolayı bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan»; yani Cenab-ı Hakk'ın (hâşâ) zelil olması nedeniyle onu bu durumdan kurtaracak bir yardımcısı da yoktur. Çünkü izzetini kendi korur, kendi zatıyla bütün kainatın hakkından gelebilir.

«Onu büyük bir tekbir ile tekbir et». Elinden geldiği kadar onu ulula. Tekbir kelimesi Arapların tazim ve iclâl mânâsında kullandıkları en beliğ bir lâfızdır. Cenab-ı Hak daha Önceki hakikatleri sergiledikten sonra tekbir emrini verdi ve nekra bir mastar getirmek suretiyle fiili tekid etti.

Böylece ibarelerin onu ulu-lamaya kâfi gelmediğine, beşerî kuvvetin böyle bir vazifeyi hakkıyla yerine getirmesine elverişli olmadığına işaret buyurdu.

Evet, kul, tenzih ve temcide ne kadar ileri giderse gitsin, ibadet ve hamd hususunda ne kadar çalışırsa çalışsın, ne denli çaba gösterirse göstersin ancak kusurun bataklıklarında, acizliğin itiraf sahasında, zillet ayaklarıyla durmuş sayılır.

Birçok kimse «Rasûl-ü Ekrem, Abdulmuttalib oğullarından olan küçük çocuklara bu ayeti yedi defa tekrarlardı» demiştir.


Hz. Peygamber, (İmam Ahmed ve Tabarani'nin Muaz'dan rivayet etiklerine göre) bu ayete «izzet ayeti» demiştir. Ebu Ya'la ve İbn Seni, Ebu Hureyre'den şöyle rivayet ediyorlar: (1)

Hastalık Ve Fakirliği Kaldıran Dua:

«Rasûlullah ile beraber çıktık. Elim onun mübarek elinin arasındaydı. Üstü başı pejmürde bir kişinin yanına vardık.

Hz. Peygamber: «Seni niçin bu durumda görüyorum? Niçin böyle perişansın?» diye sordu.

Çocuk:«Hastalık ve zarar beni bu hale getirdi» deyince

Rasûl-i Ekrem buyurdu: «Sana bazı kelimeler öğreteyim ki senden hastalık ve zararı gidersin: «Ölümsüz olan diri Allaha tevekkül ederim». Bunu söyledikten sonra 111. ayeti sonuna kadar okudu.

Hz. Peygamber başka bir zaman o çocuğu görünce halinin güzelleşmiş olduğuna şahit oldu. «Durum ne oldu?» diye sorunca çocuk: «Bana Öğrettiğin o kelimeleri durmadan tekrar ediyorum ve onların yüzü suyu hürmetine bu hale geldim» dedi.»

Ebi Dünya «Kitab-ul Farac»ında, Beyhaki «Esma ve Sı-fa Um da, İsmail bin Ebi Hudeyk'ten rivayet ediyorlar:

«Allah'ın Rasûlü:
«Herhangi bir üzüntüm olduğu zaman Cebrail bana görünür ve «Ey Muhammed «ölümsüz olan diriye tevekkül ettim» de ve 111. ayeti sonuna kadar oku» der.»

İbn Salih ve Deylemi rivayet ederler ki,
Rasûl-ü Ekrem kızı Fatıma'ya şöyle demiştir: «Yatağına girdiğin zaman şunları söyle: «Kâfi olan Allah'a hamdolsun. En yüce olan Allah'ı ortaktan tenzih ederim. Allah bana kâfidir.
Allah neyi dilerse onu icra eder. Allah kendisine yalvaranların duasını kabul eder. Cenab-ı Hak'tan kaçıp sığınacak bir yer yoktur.
Allah'ın ötesinde iltica edecek bir nokta bahis konusu değildir.
Sizin de bizim de Rabbimiz olan Allah'a tevekkül et Yeryüzünde yürüyen hiçbir canlı yoktur ki onun nasiyesi Allah'ın yed-i kudretinden olmasın. Kesinlikle Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir» ve sonra 111. ayeti de sonuna kadar oku, dedi.

Hz. Peygamber şöyle devam etti: «Uyku anında bu ayeti okuyan herhangi bir müslüman okuduktan sonra uyursa şeytanlar ve vahşi hayvanlar arasında uyusa da onlar zarar veremezler».(2)

1 Ali Arslan, Büyük Kur’an Tefsiri, Arslan Yayınları: 10/374-375.
2 Ali Arslan, Büyük Kur’an Tefsiri, Arslan Yayınları: 10/375-376.

Es Selam
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
turabi
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 76
Kayıt: 14 Şub 2008, 02:00

İSRA 111

Mesaj gönderen turabi »

ISRA SURESİ

îsra suresinin büyük bir bölümü bölümüyle Mekkede nazil olmuştur. Ve yüz on bir âyettİr.

Bu sure-i Celile, Allah tealayı tesbih ile başlıyor ve ona hamdederek sona eriyor. Bu sure-i Celile de çoğunlukla inançla ilgili konulan bünyesinde toplamıştır.

Sure-i celilenin ilk âyetinde Resululahın bir gece, Mekkeden, Kudüste bulunan Mescid-i Aksaya götürüldüğü beyan ediliyor ve şöyle buyuruluyor:

"Kulu Muhammedi geceleyin, delillerini göstermek için, Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığı Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki o, her şeyi çok iyi işiten, çok iyi görendir."

İsra, gece yolculuğu anlamına gelmektedir. Miraç hadisesinin bir gece yolculuğu ile başladığını ifade eden ÎSRA sureye de adını vermiştir.

Sure-i celilede ana mevzu olarak Hz.Muhammed (s.a.v.) ile Mekke halkının ona karşı olan tutumu ele alınmaktadır. Önce Resulullahın İsra ve Miracı beyan ediliyor. Sonra da tevhid inancının temel kaideleri açıklanıyor. Sonra cahiliye putperestlerinin çirkin davranışları reddediliyor. Ve diğer Pey­gamberlere verilen mucizelerle Resulullaha verilen deliller beyan ediliyor. Sonra da müşriklerin, Hz. Muhammed (s.a.v.) e karşı düşmanlıkları, ona inen âyetler üzerine fitne çıkarmaya yeltenmeleri ve Resulullahı Mekkeden çıkarmaya çalışmaları bahse konu ediliyor.

Sure-i celile, Kur'anı ve ondaki gerçek hakikati dile getirerek son buluyor. O Kur'an ki, Resulullah, yeri geldikçe onu insanlara okusun, onlar da istifade etsinler diye parça parça inmiştir. İşte bu Kur'anin surelerinden biri olan bu mübarek sure de, Hamd'in Allaha mahsus olduğunu beyan ederek son buluyor.

"Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı bulunmayan, âciz olmayıp yardımcı da edinmeyen Allaha mahsustur." de. Onu layık olduğu şekilde yücelt."




111- De ki: "Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı bulunmayan, Acizlikten dolayı bir yardımcı da edinmeyen Allah'a mahsustur". Onu lâyık olduğu şekilde yücelt.

Ey Muhammed, de ki: "Tam övgü, çocuk edinmeyen, bütün mevcudata sahibolmakta hiçbir ortağı bulunmayan, acizlikten dolayı herhangi bir dost edinmeyen Allah'a mahsustur. Ey Muhammed, sen rabbini yücelt ve tekbir getir.

Allah teala bundan Önceki âyette, en güzel isimlerin kendisine ait olduğunu beyan ettikten sonra bu âyet-i Kerimede de, yaratanla yaratılanları birbirine karıştırmamak ve kendisini noksan sıfatlardan tenzih etmek için buyuruyor ki: "Tam övgü ancak Allah'a mahsustur. O, asla çocuk edinmemiştir. O, tektir, her şey ona muhtaçtır. O, hiçbir şeye muhtaç değildir. Doğurmamıştır, doğurulmamiştır. Onun hiçbir benzeri de yoktur. Onun, mülkte herhangi bir ortağı da yoktur. Zira böyle bir ortağı olan kimse âcizdir. Âciz olan ise Allah olamaz. Onun, acizlikten dolayı yardımcı edinmeye ihtiyacı yoktur. Zira o, her şeye yardım edendir, hiçbir şeyin yardımına muhtaç değildir. O halde ey Muhammed, sen, sözünde ve amelinde rabbini yücelt".

Katade diyor ki: "Resulullah (s.a.v.)ın, ailesinden oian küçük büyük herkese bu âyeti öğrettiği rivayet edilmektedir".

Hıristiyanlar ve Yahudiler, Allah tealanm çocuk edindiğini,-müşrikler, Allah'ın ortakları olduğunu, Sâbiîler ve Mecûsîler, Allah'ın, acizlikten dolayı yardımcılar edindiğini iddia etmişler, Allah teala da bu âyette, o iddiaların tümüne cevap vermiştir.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) bu âyet-i Kerimeyi okuyarak: "Bu âyet, izzet (Allah tealanın şerefini zikreden) âyetidir" buyurmuştur. [133]

Bu Sûre-i Celüle, Allah'ı teşbih ile başlamış, Allah'ı tekbir ile bitmiştir. Bundan sonra gelen Kehf Sûresi de Allaha Hamd ile başlamaktadır ki bu da Her iki sûre arasındaki güzel ahengi göstermektedir. [134]

Taberi tefsiri
BİZ NEYİ BİLİRİZ, NEYİ BİLMEYİZ, BİLEN BİRİSİ ÇIKSIN DA BİLENLERİN NE OLDUĞUNU BİLELİM...
Kullanıcı avatarı
turabi
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 76
Kayıt: 14 Şub 2008, 02:00

YANİ

Mesaj gönderen turabi »

ALLAH ALLAH'LIĞINI KİMSEYE VERMEZ...
BİZ NEYİ BİLİRİZ, NEYİ BİLMEYİZ, BİLEN BİRİSİ ÇIKSIN DA BİLENLERİN NE OLDUĞUNU BİLELİM...
Kullanıcı avatarı
turabi
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 76
Kayıt: 14 Şub 2008, 02:00

KASAS SURESİ 88.AYET

Mesaj gönderen turabi »

88- Allah ile beraber başka birini ilah edinme. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Hüküm sadece onundur. Ona döndürüleceksiniz.

Ey Muhammed, Allah'tan başka hiçbir ilah edinme. Zira ondan başka hakkıyla kendisine ibadet edilecek hiçbir ilah yoktur. Allah'ın zatı dışında her-şey helak olacaktır. Yarattıkları arasında hüküm verme sadece ona aittir. Öldük­ten sonra dirilince onun huzuruna döndürüleceksiniz ve amellerinize göre hesap vereceksiniz. [98]

KASAS SURESİ 88. AYET
BİZ NEYİ BİLİRİZ, NEYİ BİLMEYİZ, BİLEN BİRİSİ ÇIKSIN DA BİLENLERİN NE OLDUĞUNU BİLELİM...
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Değerli Turabi ve Kul kardeşlerim, aciz kardeşinizin çağrısına kulak verip sorduğum ayetin tefsirini ne güzel almışsınız. Ancak bu beni kandırmıyor, susuzluğum bitmiyor, başka ne olabilir? Neden HAKK veled edinmemesini tekrar etmiştir? Oysa Turabi kardeşimin dediği gibi ALLAH ALLAHLIĞINI kimseye vermez! Şeksiz şüphesiz O doğurulmaktan ve çocuk edinmekten münezzehtir. Ama neden bunu demiştir? Burada söylenmek istenen başka birşey olabilir mi? Ayette mülküne -ortak- tanımı ile cezalandırmasına -dost- edinmemiş olduğunu da veled konusuna bağlı olarak belirtmiştir... Demek ki çocuk sahibi ol-mak yani ana veya baba ol-mak ile oluşan durumlar sözkonusudur. Malikü'l-Mülk olan KENDİSİ iken bizim bunda bir ortaklığımız olmayacağından, çocuk sahibi olmak nasıl mülkte ortaklık olabilir? Burada çocuğun ortak olduğu nedir?
Turabi kardeşim bir AAAHHH!!! çekti, Halimkök kardeşim, çekirdeği belirtti oradan buraya gelindi, hadi hayırlısı...
Resim
Kullanıcı avatarı
turabi
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 76
Kayıt: 14 Şub 2008, 02:00

?

Mesaj gönderen turabi »

?????
BİZ NEYİ BİLİRİZ, NEYİ BİLMEYİZ, BİLEN BİRİSİ ÇIKSIN DA BİLENLERİN NE OLDUĞUNU BİLELİM...
Cevapla

“Tasavvuf” sayfasına dön