MECNÛN KİMDİR!
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
MECNÛN KİMDİR!
MECNÛN KİMDİR!
Köpeklerin sesi geliyor ezan okunduğu esnada ve sonrasında
Havlama değil Uluma değil İç çeker gibi Derinden bir aaahhh çeker gibi Yalvarır gibi
Ben de içimi çekiyorum köpeklerin iç çekişiyle
Onların halini anladığımı düşünerek Sezgilerimle İçime doğanlarla
Onların sıcak bir yuvaları yok insanlar gibi
Vakti geldiğinde sofraları kurulmuyor önlerine
Sokaklarda bir o yana bir bu yana...
İnsanlardan arta kalan veya atılan şeyleri bulabilmek ve karınlarını doyurabilmek için
Sonrasında Islak ve soğuk demeden uzandıkları kaldırım taşlarında kıvrılıp uyuyuşları
Simsiyah olan gökyüzü, kısacık sabah namazının sonunda maviye doğru dönmekte
Küçücük bir şeyi imal eden fabrikaların çıkardığı gürültüden yanına yaklaşılmaz
Oysaki GÖK lerdeki bu muhteşem dönüşüm gerçekleşirken en ufak bir ses çıkmamakta
Yumuşak Derinden İncitmeden
İnsanlar uykuda Sıcak yataklarında
Sabah olur mu, hava aydınlanır mı diye bir düşünceleri yok
Doğacak güneşten bir endişeleri yok
Endişeleri güneş doğduktan sonra yapmayı düşündükleri işlere dair
Akşamları yorgun argın eve döndüğümüzde bazen deriz ki; Oofff
Bugün köpekler gibi bir o yana bir bu yana Anam ağladı
Çok çalışmaktan olsa gerek bizim yerimize ağlayan anamız olur
Vaktimiz yoktur ağlamaya
AN lamaya da vaktimiz yoktur
AN lamak Anladığını AN ında YAŞAMAKTIR
Anlamak (Onun) ANında yaşadığını anlamaktır
O her AN yeni bir yaratıştadır Yeni yaratışında
Yaşayacak başka bir AN ımız olmayacaktır belki de
Anlatılır ki; Yemek dağıtırken Leylâ Herkese kepçe dolusu verir de,
Mecnuna geldiğinde kepçe ile tabağının kenarına şöyle bir Tıınnn! diye vurur geçer
Bunu gören diğerleri der ki Mecnuna; Sen ki sabah akşam Leylâ diye inler durursun
Oysa gördün mü bak Leylâ sana ne yaptı
Der ki Mecnun;
Ne güzel yaptı Ahh Leyla Ne güzel yaptı
Bana da size davrandığı gibi mi davransaydı
Önemli olan tabağına hazır konan yemek midir?
Yoksa YÂR in nazarında diğerlerinden farklı olduğunu bilmek midir?
Soruyorum kendime ;
Leylâ Sevgilidir YÂR dır ama Mecnun kimdir
BEN mi sokak köpekleri mi?
YÂR in nazarında farklı olması gereken BEN im
Çünkü BEN Onun Halifesiyim
BEN bu ÂLEM e HALİFE olarak geldim
HALİFE; HÂL İFA edendir
İFA ettiği, yani sergilediği her HÂL; Kendisine HALİFE liği VEREN in istediği gibi olmalıdır...
Vekâlet ASL ın temsil edilmesi içindir
Öyleyse ben bu ÂLEM de kimi temsil etmek için yaşamaktayım
Benim yapamadığımı KÖPEK ler yapmakta
Bir şeyler tersine dönmüş Sağ Sol olmuş Sol ise sağ olmuş
Hani AYNA nın karşısına geçip te sağ elinizi kaldırsanız görüntüdeki size sol elini kaldırır
Siz sol elinizi kaldırdığınızda da AYNA daki sağ elini kaldırır
Bir hadis vardır; Onlar sizin cehennemdeki yerlerinize varistir
Siz de onların cennetteki yerine varissiniz Buyurur Efendimiz
Müslüman olan biri ile olmayan birini nasıl ayırt edersin bir cümle ile söyle deseler derim ki;
Müslüman olmayan Dünyaya hâkim olmaya çalışandır
Müslüman OL-AN ise Dünyanın kendi üzerindeki hâkimiyetini yenmeye çalışandır
Her ikisi de mücadele halindedir Cihad halindedir
AYNA daki görüntü gibi; Ama tam tersidir...
Sağ sol olmuştur Sol ise sağ olmuştur
Bismillahirrahmanirrahim
(MERYEM suresi 52. ayet)
Ona, Tûr dağının sağ tarafından seslendik ve kendisi ile gizlice konuşmak için kendimize yaklaştırdık.
(TÂHÂ suresi 17. ayet)
Şu sağ elindeki nedir ey Mûsâ?
(SÂFFÂT suresi 28. ayet)
Şöyle derler: Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.
(HADÎD suresi 12. ayet)
O gün ki göreceksin o mü'minleri ve mü'mineleri, önlerinde ve sağlarında nûrları koşuyor,
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
Çok değerli kardeşim Halimkök, bugün sabaha karşı yazına cevap olmak niyeti ile bir saatten fazla uğraştığım yazı bir vesile ile silindi gitti. Bunun gibi olur zaman zaman. Yazdırılanı beğenmeyince siliniyor da. Bana da yazdırılınca göndermek silinince boyun bükmek kalıyor... O yazıda uzun uzun köpeklerin yaşamları vardı, şehir hayatı vardı, gönderilmedi. Demek ki sözü kısa kesmek gerek diye duyup uymaya gayret ederekten bu yazı çıktı. Leylâ'nın bir nazarına ermek ile kelb kâlb olmaz mı acaba ne dersin? Kef'i Kaf eylemez mi Leylâ...
Üzerinde yoğunlaştığım asıl konu;
" Müslüman olmayan Dünyaya hâkim olmaya çalışandır
Müslüman OL-AN ise Dünyanın kendi üzerindeki hâkimiyetini yenmeye çalışandır " cümleni anlamaya çalışmak oldu ve biliyorsun ki meşhûr sorular çıktı sahneye...
Müslüman olan; Nasıl tanımlanabilir ve nasıl tanınır? Bir zata baktığımızda bu Müslüman'dır demek için ne görmemiz gerekir? Dünya'nın kendi üzerindeki hâkimiyetini yenmeye çalışandır demişsin ya, bu hangi durum şart ve hâlinden belli olur sorusuna geldim, durdum. Çok şey söylenebilir, öz ve özet olarak kesin belirleyici, nitelendirici özelliği, tanıtıcı şekli nedir?
Sanırım bu soruya vereceğimiz cevap aksi itibarı ile Müslüman olmayanı da tanımamıza vesile olacaktır. En ilginç ve titretici yanı ise verilecek cevabın Külkedisi misali, masalı, ayağımıza uyup uymayacağıdır.
Bu konuda aaklıma gelen ayetler ile ilk tanımı başlatmayı isterim,
NİSA SURESİ 141-147
Euzu bi'llahi min eş-şeytan er-racîm
B'ismi'llahi er-Rahman er-Rahîm
141- Ellezîne yeterabbesûne bikum, fe in kâne lekum fethun minallâhi kâlû e lem nekun meakum, ve in kâne lil kâfirîne nasîbun kâlû, e lem nestahviz aleykum ve nemnakum minel muminîn(muminîne), fallâhu yahkumu beynekum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti) ve len yecalallâhu lil kâfirîne alel-muminîne sebîlâ(sebîlen).
Sizi gözetleyip duranlar, eğer size Allah'tan bir zafer (nasib) olursa, «Sizinle beraber değil miydik?» derler. Kâfirlerin (zaferden) bir nasipleri olursa (bu sefer de onlara), «Sizi yenip (öldürebileceğimiz halde öldürmeyip) müminlerden korumadık mı?» derler. Artık Allah kıyâmet gününde aranızda hükmedecektir ve kâfirler için müminler aleyhine asla bir yol vermeyecektir.
142- İnnel munâfikîne yuhâdiûnallahe ve huve hâdiuhum, ve izâ kâmû ilas-salâti kâmû kusâlâ yurâûnen-nâse ve lâ yezkurûnallâhe illâ kalîlâ(kalîlen).
Münâfıklar, Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı pek az anarlar.
143- Muzebzebîne beyne zâlike lâ ilâ hâ ulâi ve lâ ilâ hâ ulâi, ve men yudlilillâhu fe len tecide lehu sebîlâ(sebîlen).
Münâfıklar, küfür ile îmân arasında bocalamaktadırlar. Ne bu müminlere bağlanırlar, ne de şu kâfirlere. Allah kimi doğru yoldan saptırırsa, sen artık ona kurtuluş yolu bulamazsın.
144- Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûl kâfirîne evliyâe min dûnil muminîn(muminîne), e turîdûne en tecalû lillâhi aleykum sultânen mubînâ(mubînen).
Ey îmân edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
145- İnnel munâfikîne fîd derkil esfeli minen nâr(nâri), ve len tecide lehum nasîrâ(nasîran).
Şüphesiz ki münâfıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara bir yardım edici de bulamazsın.
146- İllellezîne tâbû ve aslehû vatesamû billâhi ve ahlesû dînehum lillâhi fe ulâike meal muminîn(muminîne), ve sevfe yutillâhul muminîne ecren azîmâ(azîmen).
Ancak tevbe edib hallerini düzelten ve Allaha sarılıb dinlerini Allah için hâlıs kılan kimseler müstesna, çünkü bunlar mü'minlerle beraberdir, mü'minlere ise Allah azîm bir ecir verecektir
147- Mâ yefalullâhu bi azâbikum in şekertum ve âmentum ve kânallâhu şâkiran alîmâ(alîmen).
Eğer şükreder ve iman ederseniz Allah size azabı ne yapar? Allah, şükredenlerin mükafatını veren ve her şeyi bilendir.
Sadakallahu'l-Azîm...
Gelelim, Mecnûn kim soruna...
"Leylâ Sevgilidir YÂR dır ama Mecnun kimdir
BEN mi sokak köpekleri mi? "
Halimcan, Mecnûn isem ASL mıyım fer' miyim? Köpek miyim aslan mıyım? Ne önemi var?
Leylâ su kabıma tınnnnnnnnnn... dolduruyor mu?
El-Farku fahrî dedirtiyor mu Leylâ?
Diyelim o vakit;
Bende Mecnûndan fûzun âşıklık istidâdı var
Âşık-ı sâdık benem Mecnûnun ancak adı var...
Fuzûlî nidasıyla!
Üzerinde yoğunlaştığım asıl konu;
" Müslüman olmayan Dünyaya hâkim olmaya çalışandır
Müslüman OL-AN ise Dünyanın kendi üzerindeki hâkimiyetini yenmeye çalışandır " cümleni anlamaya çalışmak oldu ve biliyorsun ki meşhûr sorular çıktı sahneye...
Müslüman olan; Nasıl tanımlanabilir ve nasıl tanınır? Bir zata baktığımızda bu Müslüman'dır demek için ne görmemiz gerekir? Dünya'nın kendi üzerindeki hâkimiyetini yenmeye çalışandır demişsin ya, bu hangi durum şart ve hâlinden belli olur sorusuna geldim, durdum. Çok şey söylenebilir, öz ve özet olarak kesin belirleyici, nitelendirici özelliği, tanıtıcı şekli nedir?
Sanırım bu soruya vereceğimiz cevap aksi itibarı ile Müslüman olmayanı da tanımamıza vesile olacaktır. En ilginç ve titretici yanı ise verilecek cevabın Külkedisi misali, masalı, ayağımıza uyup uymayacağıdır.
Bu konuda aaklıma gelen ayetler ile ilk tanımı başlatmayı isterim,
NİSA SURESİ 141-147
Euzu bi'llahi min eş-şeytan er-racîm
B'ismi'llahi er-Rahman er-Rahîm
141- Ellezîne yeterabbesûne bikum, fe in kâne lekum fethun minallâhi kâlû e lem nekun meakum, ve in kâne lil kâfirîne nasîbun kâlû, e lem nestahviz aleykum ve nemnakum minel muminîn(muminîne), fallâhu yahkumu beynekum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti) ve len yecalallâhu lil kâfirîne alel-muminîne sebîlâ(sebîlen).
Sizi gözetleyip duranlar, eğer size Allah'tan bir zafer (nasib) olursa, «Sizinle beraber değil miydik?» derler. Kâfirlerin (zaferden) bir nasipleri olursa (bu sefer de onlara), «Sizi yenip (öldürebileceğimiz halde öldürmeyip) müminlerden korumadık mı?» derler. Artık Allah kıyâmet gününde aranızda hükmedecektir ve kâfirler için müminler aleyhine asla bir yol vermeyecektir.
142- İnnel munâfikîne yuhâdiûnallahe ve huve hâdiuhum, ve izâ kâmû ilas-salâti kâmû kusâlâ yurâûnen-nâse ve lâ yezkurûnallâhe illâ kalîlâ(kalîlen).
Münâfıklar, Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı pek az anarlar.
143- Muzebzebîne beyne zâlike lâ ilâ hâ ulâi ve lâ ilâ hâ ulâi, ve men yudlilillâhu fe len tecide lehu sebîlâ(sebîlen).
Münâfıklar, küfür ile îmân arasında bocalamaktadırlar. Ne bu müminlere bağlanırlar, ne de şu kâfirlere. Allah kimi doğru yoldan saptırırsa, sen artık ona kurtuluş yolu bulamazsın.
144- Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûl kâfirîne evliyâe min dûnil muminîn(muminîne), e turîdûne en tecalû lillâhi aleykum sultânen mubînâ(mubînen).
Ey îmân edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
145- İnnel munâfikîne fîd derkil esfeli minen nâr(nâri), ve len tecide lehum nasîrâ(nasîran).
Şüphesiz ki münâfıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara bir yardım edici de bulamazsın.
146- İllellezîne tâbû ve aslehû vatesamû billâhi ve ahlesû dînehum lillâhi fe ulâike meal muminîn(muminîne), ve sevfe yutillâhul muminîne ecren azîmâ(azîmen).
Ancak tevbe edib hallerini düzelten ve Allaha sarılıb dinlerini Allah için hâlıs kılan kimseler müstesna, çünkü bunlar mü'minlerle beraberdir, mü'minlere ise Allah azîm bir ecir verecektir
147- Mâ yefalullâhu bi azâbikum in şekertum ve âmentum ve kânallâhu şâkiran alîmâ(alîmen).
Eğer şükreder ve iman ederseniz Allah size azabı ne yapar? Allah, şükredenlerin mükafatını veren ve her şeyi bilendir.
Sadakallahu'l-Azîm...
Gelelim, Mecnûn kim soruna...
"Leylâ Sevgilidir YÂR dır ama Mecnun kimdir
BEN mi sokak köpekleri mi? "
Halimcan, Mecnûn isem ASL mıyım fer' miyim? Köpek miyim aslan mıyım? Ne önemi var?
Leylâ su kabıma tınnnnnnnnnn... dolduruyor mu?
El-Farku fahrî dedirtiyor mu Leylâ?
Diyelim o vakit;
Bende Mecnûndan fûzun âşıklık istidâdı var
Âşık-ı sâdık benem Mecnûnun ancak adı var...
Fuzûlî nidasıyla!
En son gullale tarafından 19 Oca 2009, 10:45 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Sevgili CAN-ımız GÜLLÂLE'miz...
Bilmez miyim senin o meşhur sorularını...
Biliyor musun sen tıpkı EFEM gibisin... GÖNÜL KUŞUM gibisin...
Bir cevap verirken on tane soruyu da beraber verirsin...
Gerçi O'nun vasfıdır BİR'e ON vermek...
Ve ne gariptir ki ON yazı olarak O ve NÛN'dur...
Rakam olarak BİR ve SIFIR'dır...
İnan ki sana yazdırılanları okurken... hepsini okumadan henüz... okuduğum kısımlara ilişkin içime doğanları anında aktarıyorum ki senin de söylediğin gibi sık sık benim de başıma gelir... Yazarım ve kaybolur bir şekilde... Şu anda da bunları yazarken nasıl yazdığımı bir görsen... bir şey olmadan göndereyim diye... Çünkü işyerindeyim şu anda... Ya bir telefon çalar ya bir iş çıkar da içimdekiler de silinir gider diye...
Olanı yazayımda olacakları da olduracak olan O'dur zaten...
Müslüman olan ile olmayan kimsenin ayrımına ilişkin belki de örnek yazdığımız hikayedeki gibi...
Kabına yemek konmadığında Mecnun gibi mutlu mu oluyorsun...
Yoksa diğerleri gibi ; Sana kötü bir şey yapıldığını mı düşünüyorsun...
Mecnun her an Leyla dediği halde... Leyla'nın diğerlerine kolayca sunduğu şeyi kendisinden esirgemiş olmasından dolayı üzülmüyor... Ama diğerleri üzülür...
Belki de ölçüt ; Neye sevinildiği neye üzünüldüğüdür...
Bak insanlara... hangi olaya seviniyor... hangisine üzülüyor...
Hangisi her olana emin ve teslim bir şekilde eyvallah diyor....
Köpekler bunu yapabiliyor... O yüzden Köpeğin yaptığını ben yapamadığım için sordum kendime... Mecnun olan tabağına yemek konmadı diye üzülmez kaygılanmaz... Bunun ASL'ında kendisi için diğerlerinden esirgenen bir ikram olduğunu düşünür...
Bak işyerindeyim şu anda diye belirttim yukarıda... Niye dedim bunu... Çünkü bir iş çıkarsa şu anda belki de Mecnun'u düşünmeye bile vakit kalmaz... Nerde Kaldı OL'mak...
Sevgiyle ve muhabbetle
Bilmez miyim senin o meşhur sorularını...
Biliyor musun sen tıpkı EFEM gibisin... GÖNÜL KUŞUM gibisin...
Bir cevap verirken on tane soruyu da beraber verirsin...
Gerçi O'nun vasfıdır BİR'e ON vermek...
Ve ne gariptir ki ON yazı olarak O ve NÛN'dur...
Rakam olarak BİR ve SIFIR'dır...
İnan ki sana yazdırılanları okurken... hepsini okumadan henüz... okuduğum kısımlara ilişkin içime doğanları anında aktarıyorum ki senin de söylediğin gibi sık sık benim de başıma gelir... Yazarım ve kaybolur bir şekilde... Şu anda da bunları yazarken nasıl yazdığımı bir görsen... bir şey olmadan göndereyim diye... Çünkü işyerindeyim şu anda... Ya bir telefon çalar ya bir iş çıkar da içimdekiler de silinir gider diye...
Olanı yazayımda olacakları da olduracak olan O'dur zaten...
Müslüman olan ile olmayan kimsenin ayrımına ilişkin belki de örnek yazdığımız hikayedeki gibi...
Kabına yemek konmadığında Mecnun gibi mutlu mu oluyorsun...
Yoksa diğerleri gibi ; Sana kötü bir şey yapıldığını mı düşünüyorsun...
Mecnun her an Leyla dediği halde... Leyla'nın diğerlerine kolayca sunduğu şeyi kendisinden esirgemiş olmasından dolayı üzülmüyor... Ama diğerleri üzülür...
Belki de ölçüt ; Neye sevinildiği neye üzünüldüğüdür...
Bak insanlara... hangi olaya seviniyor... hangisine üzülüyor...
Hangisi her olana emin ve teslim bir şekilde eyvallah diyor....
Köpekler bunu yapabiliyor... O yüzden Köpeğin yaptığını ben yapamadığım için sordum kendime... Mecnun olan tabağına yemek konmadı diye üzülmez kaygılanmaz... Bunun ASL'ında kendisi için diğerlerinden esirgenen bir ikram olduğunu düşünür...
Bak işyerindeyim şu anda diye belirttim yukarıda... Niye dedim bunu... Çünkü bir iş çıkarsa şu anda belki de Mecnun'u düşünmeye bile vakit kalmaz... Nerde Kaldı OL'mak...
Sevgiyle ve muhabbetle
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12888
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
MECNÛN' luk LEYLÂ HAYY' âli, ASL' ında MECNÛN değilsin
ÇÖL' ler LEYLÂ OL' uş YOLU, OL' mayan KİM' dir ne bilsin!.
KRAL TAHT' ında oturur, EĞİLMEK KÖLE' nin harcı,
KEREM otursun da TAHT' a, ASLI mı ona eğilsin
DAĞ-ılmıştın DÖRT BİR DAĞ'a, darmaDAĞ'ın BİR HÂL' deydin
PARÇA' nla parçalandı DAĞ, O'ndan ŞİRİN BİR İL' deydin
PARÇA' lanmak FERYAD' ındı, FERHAT' lık SEV-İNCİ' n oldu,
ASL' ın ŞİRİN' di EVVEL' de, FERHAT olarak DİL' deydin.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- Nurten
- Özel Üye
- Mesajlar: 724
- Kayıt: 25 Ağu 2007, 02:00
- Nurten
- Özel Üye
- Mesajlar: 724
- Kayıt: 25 Ağu 2007, 02:00
- Nurten
- Özel Üye
- Mesajlar: 724
- Kayıt: 25 Ağu 2007, 02:00
TAHTIM AŞK TAN DIR BENİM
BEN SİZ BEN LER İ SEVERİM
DAL DA GÖR BU UMMAN A
ÂŞIK BENİM MÂSUK BENİM
BEN SİZ BEN LER İ SEVERİM
DAL DA GÖR BU UMMAN A
ÂŞIK BENİM MÂSUK BENİM
En son Nurten tarafından 27 Oca 2009, 08:54 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/krgl.jpg[/img]
- Nurten
- Özel Üye
- Mesajlar: 724
- Kayıt: 25 Ağu 2007, 02:00
- Nurten
- Özel Üye
- Mesajlar: 724
- Kayıt: 25 Ağu 2007, 02:00
- Nurten
- Özel Üye
- Mesajlar: 724
- Kayıt: 25 Ağu 2007, 02:00
- Nurten
- Özel Üye
- Mesajlar: 724
- Kayıt: 25 Ağu 2007, 02:00